Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Perşembe 20 Temmuz 2017 4 haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU Kriter ‘sadakat’ oldu AKP, FETÖ ile mücadele edemez 15Temmuz dolayısıyla, OHAL ilanının birinci yılını doldurduk. Bu süre içinde FETÖ ile ilişkili oldukları gerekçesiyle binlerce insan gözaltına alındı, ordudan, yargıdan, üniversiteden, kamu görevinden atıldı, hapse, işsizliğe, açlığa, beyaz ölüme mahkum edildi. Son bir yıl içinde OHAL altındaki Türkiye’de bu tür muameleye uğrayan insanların sayısı 12 Eylül dönemini fersah fersah geride bıraktı. Bütün bunların gerekçesi “Fethullah Gülen Terör Örgütü” ile mücadeleydi. Son bir yılda FETÖ her yerdeydi, FETÖ’cü herkesti. FETÖ oradaydı, FETÖ buradaydı, FETÖ şuradaydı, FETÖ kapı arkasında, FETÖ yerde, yer altında, karada, havada, sudaydı, biat etmeyen, karşı çıkan, beğenmeyen herkes FETÖ üyesiydi. Gerçek ve somut bir tehdit olan FETÖ böylece soyutlaştırılmış oluyor, her yerde FETÖ’cü aranırken, esas FETÖ’cülerin dosyaları, sumenaltı ediliyor, bir zamanlar FETÖ ile mücadele etmiş olanlar, içeri tıkılıyor, FETÖ’nün geçmişteki savunucuları olayı “soruşturan(!)” heyetin başına geçiriliyorlardı. Ve bir yıl içinde işinden atmalar, içeri tıkmalar, gözaltına almalar, tutuklamalardan göz gözü görmezken FETÖ ile mücadelede arpa boyu yol alınmıyordu. Bu arada, ilk ilan edildiğinde, bir daha uzatılmayacağı, belki de üç aylık süresi bile dolmadan kaldırılacağı söylenen OHAL’in birinci yılını doldurduğu sırada daha ne kadar süreceği de kesinlikle bilinmemesine karşın uzun süre devam edeceği anlaşılıyordu. HHH Aslında OHAL FETÖ ile mücadelede değil, bütün muhalifleri sindirmede, biat etmeyenleri susturmada, medyayı, yargıyı hizaya sokmada kullanılan bir araçtı. OHAL iktidarın onsuz olmazıydı artık. FETÖ ile mücadele OHAL’in bahanesiydi sadece. Zaten AKP, FETÖ ile mücadeleye niyetli de değildi. Zaten AKP, FETÖ ile mücadele de edemezdi. Aslında AKP her tarafı sarmış olan FETÖ’nün oluşturduğu tehdidin büyüklüğünün ve ciddiyetinin farkında. Ama her şey o kadar iç içe geçmiş durumda ki FETÖ’nün nerede bittiğini, AKP’nin nerede başladığını saptamak çok güç. Tehdidin büyüklüğü karşısında bir müdahalenin zorunlu olduğunu görenler, yine de nerelere kadar sıçradığının saptanması güç olan ura, bünyeye zarar vermeden ulaşamayacakları korkusuyla, dokunmayı göze alamıyorlar. Dinci “cemaat”in devlete sızarak, laik Cumhuriyeti ve hukuk devletini ortadan kaldırarak, yalnızca kendine biat eden bir yapıyı oluşturması demek olan FETÖ ile yine aynı dokuda olan bir iktidarın mücadele edebilmesini nasıl bekleyebilirsiniz ki? Meşruiyetini laik Cumhuriyet karşıtlığında arayan, okullarda cihat çağrısı yapanlar FETÖ ile mücadele edemezler, olsa olsa mevcut somut tehlikeyi soyutlaştırarak, efsaneleştirirler ve bu yöntemle yeni FETÖ’cüler veya METÖ’cüler yetiştirirler. HHH Devletin cemaatlerin faaliyetlerini denetlemesinden korkan, özgürlükleri yalnızca tarikat ve cemaatlerin sınırsız özgürlüğüne indirgeyenler, tabii ki isteseler bile FETÖ ile mücadele edemezler. FETÖ ve benzerleri ile mücadele etmek, ancak siyasetin tabanını laikleştirmekle mümkündür. Başka türlüsü olamaz. Osmanlı bunu başaramadığı için yakasını dinbazların elinden kurtaramadı. Cumhuriyet bunu başardığı sürece dinbazların iktidarını önledi. Yoldan sapınca, urun devlet bünyesini sarmasını engelleyemedi. Bunları kullandıklarını sanan politikacılar ve kuruluşları, aslında kendilerinin kullanıldıklarını zamanı geldiğinde içine sümkürülmüş kâğıt mendil misali buruşturulup atılacaklarını göremedi, bu noktada yapılan uyarıları da dinlemediler. Şimdi gerçeğin saatinin gelip çaldığı andayız. Bu anda, tarikatlar ve cemaatler koalisyonu olanların, FETÖ ile mücadelelerine bel bağlamak beyhudedir. Çünkü OHAL bir yıl da, bin yıl da sürse, onlar yapıları gereği FETÖ’lerle mücadele edemezler. ATATÜRK’E HAKARET ETMİŞTİ Hasan Akar’a 2.5 yıl hapis cezası Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret etme ve halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme suçlarından tutuklanan Hasan Akar, 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Akar’ın tutukluluğunun devamına karar verildi. “Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret etme” ve “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçlarından hakkında yakalama kararı bulunan ve 40 gün firar ettikten sonra duruşmasının olduğu gün adliyeye gelince tutuklanan Hasan Akar hakkında 2. duruşmada karar çıktı. Akar, Atatürk’e hakaret suçundan 1.5 yıl, halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçundan da 1 yıl olmak üzere toplam 2.5 yıl hapse mahkum edildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım, kabinede sürpriz değişiklikler yaptı. Kulislerde yeni atanan isimlerin ‘genç ve sadık’ olduğuna vurgu yapıldı Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıl dırım, kabinede sürp EMİNE KAPLAN riz değişikliklere gitti. 6 isim kabine dışında kalırken, 11’inin yeri de ğişti. Parti kulislerinde, kabine oluşu muyla ilgili olarak “genç ve sadık kad ro” yorumu yapıldı. Kabine revizyo nunda, referandum sonuçlarına yöne lik bir cezalandırmaya gidilmedi. 16 Nisan referandumunun hemen ar dından gündeme gelen kabine değişik liği, dün gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldı rım ile sürpriz bir şekilde bir araya gel di. Yaklaşık 2 saat süren görüşmenin ardından Yıldırım, kabinede yapılan değişiklikleri açıkladı. Türkeş kabine dışı 5 başbakan yardımcısından 4’ü değişirken, Veysi Kaynak ve Tuğrul Türkeş kabine dışında kaldı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Sağlık Bakanı Recep Akdağ Başbakan Yardımcılığı’na kaydırıldı. Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu ilk kez kabineye girerek Başbakan Yardımcısı oldu. Başbakan yardımcılığında yerini koruyan tek isim Mehmet Şimşek oldu. Piyasalara mesaj Referandumun hemen ardından kabine değişikliği söylentilerinde ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcılığı’na Mehmet Şimşek’in yerine Ali Babacan’ın getirileceği dile getirilmişti. Erdoğan, bu süreçte Babacan ile görüşmüş, bu durum Babacan’ın kabineye gireceği söylentisini güçlendirmişti. Ancak bu beklenti gerçekleşmedi. Yeni kabinede ekonominin patronluğuna Şimşek’in devam etmesi kararlaştırıldı. Önceki hükümette ekonomi kurumları Şimşek ve Nurettin Canikli arasında paylaştırılmıştı. Canikli’nin Milli Savunma Bakanlığı’na kaydırılmasıyla tüm ekonomi kurumlarının Şimşek’e bağlanması bekleniyor. Kabine dışında kalan Akif Çağatay Kılıç’ın yerine Gençlik ve Spor Bakanlığı’na Rize Milletvekili Osman Aşkın Bak, Mehmet Müzezzinoğlu’nun yerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik BURHAN KUZU’DAN ADALET SERZENİŞİ Yıllardır kabinede Adalet Bakanı olarak yer almak istemesi ile bilinen AKP’li Burhan Kuzu, yeni Bakanlar Kurulu listesini değerlendiren ilk isimlerden biri oldu. Star Gazetesi yazarı Ersoy Dede’nin “Olsun be Burhan Hocam...” tweetine Kuzu, “Ersoy, siyasetin adaleti yok. Ne yapalım Allah’a havale ediyorum” yanıtını verdi. Bu yanıtının ardından ise pek çok sosyal medya kullanıcısı Burhan Kuzu ile ilgili paylaşımlarda bulunmaya baş ladı. Kuzu’nun elinde adalet yazan pankartı tuttuğu montaj lanmış fotoğrafı, görenleri gülümsetti. Bir garip paylaşım daha... AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile alay etmek isterken büyük bir gafa imza attı. Kuzu, FETÖ lideri Fethullah Gülen ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafını, Erdoğan yerine Kılıçdaroğlu’nun montajlandığı haliyle twitter hesabından paylaştı. Twitter kullanıcılarının kendisini ‘ti’ye alması üzerine fotoğrafı kaldırmak zorunda kalan Kuzu, paylaşımı hesabından kaldırırken, “Yeteri kadar kaldı ve amaç hasıl oldu. Hep onlar mı uyduracak biraz da biz uyduralım” diye yazdı. Özgül ağırlık sorunu içe dönük kabine Bakanlığı’na Jülide Sarıeroğlu, Faruk Çelik’in yerine Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na Eşref Fakıbaba getirildi. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ve Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak ile Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş kabine dışında kalan isimler oldu. Türkeş, 1 Haziran seçimleri sonrasında geçici hükümette yer almak için MHP’den ayrılmış, 1 Kasım seçimlerinden sonra da kabinede yer almıştı. Yer değiştirdiler Kabine değişikliğinde 5 bakanın yeri değiştirildi. Fikri Işık, Milli Savunma Bakanlığı’ndan Başbakan Yardımcılığına, Recep Akdağ Sağlık Bakanlığı’ndan Başbakan Yardımcılığı’na, Bekir Bozdağ Adalet Bakanlığı’ndan Başbakan Yardımcılığı’na, Numan Kurtulmuş Başbakan Yardımcılığı’ndan Kültür ve Turizm Bakanlığı’na, Nurettin Canikli Başbakan Yardımcılığı’ndan Milli Savunma Bakanlığı’na getirildi. Akdağ’ın Sağlık Bakanlığı’ndaki kadrolaşma nedeniyle partiyle sıkıntı yaşadığı, sorunun icracı bakanlıktan Başbakan Yardımcılığı’na kaydırılmasıyla çözüldüğü belirtildi. Kabinede il dengesi gözetilirken, 16 Nisan referandumunda partinin başarısız olduğu illerdeki bakanların yerini koruması dikkat çekti. ‘Laf atanlar’ kabinede Kabineye yeni giren isimlerle gençleşmeye gidildiği belirtildi. 1972 doğumlu Hakan Çavuşoğlu ve 1979 doğumlu Jülide Sarıeroğlu kabineye giren isimler oldu. Çavuşoğlu ile Gençlik ve Spor Bakanlığı’na getirilen Osman Aşkın Bak, komisyon ve genel kurul çalışmalarında özellikle Erdoğan ve hükümete yönelik muhalefetin eleştirilerine karşı parti içinde en çok laf atan ve tartışmalara katılan vekiller arasında yer alıyordu. Jülide Sarıeroğlu’nun kabineye girmesiyle Bakanlar Kurulu’ndaki kadın bakan sayısı 2’ye çıktı. HAS Parti’den Numan Kurtulmuş ile AKP’ye geçen, REFAHYOL hükümeti döneminde bakanlık yapan Ahmet Demircan’ın Sağlık Bakanlığı’na getirilmesi dikkat çekti. Hükümet sözcülüğü yapan Kurtulmuş’un Başbakan Yardımcılığı’ndan Kültür ve Turizm Bakanlığı’na kaydırılmasının TRT ve Diyanet İşleri Başkanlığı’ndaki görevden almalar nedeniyle yaşanan krizin sonucu olduğu yorumları yapıldı. Revizyon sonrası oluşan yeni kabine, AKP’nin 2002 nin kurucu liderlerinden Bülent Arınç’la birlikte anılıyor. sonrası kurduğu hükümetler Arınç’ın, parti politikalarını içinde bakanlar açısından tek eleştirdiği dönemlerde karşı tek bakıldığında özgül ağırlığı sına çıkan sonradan gelenlere en düşük isimlerden oluştu. ERDEM Dünkü kabine revizyonu GÜL verdiği “Benim bir özgül ağırlığım var” yanıtına gönderme ya nun hemen ardından siyasi pılıyor. Yeni kabine için, “Ah kulislere ilk olarak, “Sadece isim de met Davutoğlu’nun gönderilmesinin ğişikliği var. Bu isimlerle politika de ardından kabinelerin siyasi bir ni ğişmez” yorumları düştü. Tek parti teliği kalmadı. Son revizyonla özgül iktidarı olmasına ve Erdoğan’ın kesin ağırlığı iyice düşük bir kabine kurul belirleyiciliğine karşın, geçen 15 yıl du” değerlendirmesi yapılıyor. Binali lık süreçte bazı isimlerin bakan olup Yıldırım’ın Başbakan oluşu sırasında olmayacağı ve kimlerin kabine dışı gündeme gelen ‘düşük profil’ kavra kalacağı konusu, iktidarın yeni politi mına da dikkat çekiliyor. Revizyon kalarını anlamak için önemli ipuçları la oluşan yeni kabine fotoğrafı için olurdu. Ancak dünkü revizyon önce özgül ağırlık ve düşük profil kav si ve sonrasında siyasi kulislerde bu ramları birlikte kullanılıyor. Bunun yönde analizlere rastlamadık. la da kabinenin parti dışı kesimlere Özgül ağırlık seslenme imkânının az olduğu parti tabanını toparlamaya daha çok yö Bunun en önemli nedeni olarak nelmesi bekleniyor. ‘özgül ağırlık’ sorununun altı çiziliyor. Özgül ağırlık kavramı altın 2019 provası da AKP hükümetlerinde görev alan Tek tek isimlerin kişisel özellik çok sayıda isim sayılıyor. Tanınırlık lerinin öne çıkmayacağı yeni kabi oranları yüksek olan bu isimlerden ne, 16 Nisan referandumunda oluşan Abdullah Gül, Bülent Arınç, Abdul partili cumhurbaşkanı sisteminin ilk latif Şener, Ali Babacan, Ahmet Da kabinesi olarak da kayıtlara geçiyor. vutoğlu, Beşir Atalay, Cemil Çiçek, Kabinenin, ‘İsimsiz’ niteliğinin ne Mehmet Ali Şahin, Köksal Toptan, deni burada aranıyor. Bakanların iş Nihat Ergün, Vecdi Gönül, Hüse levlerinin bir tür “2019’da geçilecek yin Çelik, Ertuğrul Günay, Erkan başkanlık sisteminin provası” olarak Mumcu, Abdülkadir Aksu’yu bir şekilleneceğine işaret ediliyor. Bu çırpıda sayabiliriz. nedenle bakanlara artık ‘siyasi’ kim Düşük profil likli nitelikler yerine, belirlenen politikaları uygulamasını sağlayan tek ‘Özgül ağırlık’ kavramı parti nokrat işlevler biçiliyor. l ANKARA Zamanlama ve Adalet Yürüyüşü Medya tarafından ‘sürpriz’ başlığıyla verilmesine karşın kabine revizyonu, aslında 16 Nisan referandumundan beri biliniyor ve bekleniyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, referandumun hemen ardından parti yönetimi ve teşkilatıyla birlikte kabinede de değişiklik yapacağını açıklamıştı. AKP Kongresini toplayıp genel başkan olmasının ardından sıra revizyona gelmişti ve bunu da dün gerçekleştirdi. Kabine revizyonu, zamanlama açısından öngörülemeyen bir şekilde Adalet Yürüyüşü ve onun oluşturduğu siyasal tartışma sürerken gerçekleşti. AKP çevrelerinde, kabine revizyonunun başlangıçta referandumda hayır oylarının beklenmedik ölçüde yüksek çıkması ve AKP tabanında da görülen memnuniyetsizlikler nedeniyle ortaya çıkan durumu tersine çevirici hamleler arasında düşünüldüğü ifade ediliyor. Ancak Adalet Yürüyüşü sonrası yeni bir tablo bulunduğuna vurgu yapılıyor. Yeni kabinenin, bu nedenle parti tabanının toparlanması göreviyle karşı karşıya kalacağı da belirtiliyor. İÇTÜZÜK GÖRÜŞMELERİNDE GÜNDEM KABİNE REVİZYONU ‘Oh be rahat çalışacağız’ SELDA GÜNEYSU Bakanlar Kurulu’nda yapılan değişiklik, içtüzük değişikliğinin görüşüldüğü Meclis Anayasa Komisyonu’nda da esprilere neden oldu. “Genel Kurul’da muhalefetteki milletvekillerine sürekli laf atmalarıyla” tanınan iki ismin, Osman Aşkın Bak ve Hakan Çavuşoğlu’nun bakan olmaları “Oh be kurtulduk. Artık Genel Kurul’da rahat çalışa cağız” esprilerini neden oldu. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, espi rili bir dille “Arkadaşlar şoku atlatana kadar görüşmelere 3 gün ara verelim Sayın Başkan” önerisinde bulunurken, CHP’li Muharrem Erkek de “Anayasa Komisyonu üyelerinden bir ismin de bakan olmasını bekliyoruz” dedi. Komisyon Sözcüsü Abdurrahim Öz ise “Arkadaşların beklentisi yok. Devam edeceğiz görüşmelere” karşılığını verdi. Öz, Osman Aşkın Bak’la ilgili espriler üzerine “Osman Bey dün (önceki gün) geldi; içtüzük görüşmelerinde uykumuzu açtı. İnsanlar keyif alıyor. Osman Bey gidince Genel Kurul sessiz olacak” diye konuştu. CHP’li üyeler “Adalet yürüyüşü Adalet Bakanı Bozdağ’ı yıprattı, koltuğundan etti. Ama aşağı değil, yukarı. Ahmet İyimaya Adalet Bakanı olsaydı, adalet seviyesi belki biraz yükselirdi” değerlendirmesi yaptı. l ANKARA Kabinede kaldılar Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, AB Bakanı Ömer Çelik, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Enerji Bakanı Berat Albayrak, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Maliye Bakanı Naci Ağbal, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysi Eroğlu, Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan, kabinede yerlerini koruyan isimler oldu. MYK’de değişiklik AKP Genel Sekreteri Abdülhamit Gül’ün Adalet Bakanlığı’na getirilmesiyle MYK’de değişiklik olacak. MYK üyelerinin Bakanlar Kurulu’nda yer alamayacağına ilişkin parti tüzüğü uyarınca genel sekreterliğe önümüzdeki günlerde bir atama yapılacak. Kabine değişikliği AKP kulislerinde hareketliliğe yol açarken, birçok isim ‘sürpriz’ olarak değerlendirildi. Parti kulislerinde, “Cumhurbaşkanı, kabineyi hallaç pamuğu gibi atmış. Genç ve sadık, görev adamı isimler kabineye girmiş” yorumları yapıldı. l ANKARA Devir teslim başladı ‘Yeniçeri’den sonra en köklü reform’ Görevini Adalet Bakanlığı’na atanan Abdulhamit Gül’e devreden Bekir Bozdağ, 15 Temmuz’un yargıda bir milat olduğunu belirterek “Bugüne dek darbe zilini duyar duymaz esas duruşa geçen ve herkesten önce darbecilere biat eden Türk yargısı gitti, yerine darbe ile hukuk kılıcıyla mücadele eden, meydan okuyan bir yargı geldi” diye konuştu. Milli Savunma Bakanlığı görevini Nurettin Canikli’ye teslim eden Fikri Işık ise “Yeniçeri Ocağı’nın kapatılmasından sonra en köklü reformlar bu dönemde hayata geçti. Kritik teknolojileri Türkiye’nin geliştirmesi için yeni programlar başlattık. TSK’nin gıda, giyim ihtiyacının karşılanırken kalitesiz ürünleri almak yerine davet usulü ile markette raflarda göreceğiniz çok kaliteli ürünleri almanın önünü açtık. TSK tarihinde devrim oldu” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B