Catalog

Cumartesi 15 Temmuz 2017 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 11 CHP törene gidiyorKILIÇDAROĞLU BU GECE MECLİS’TE YAPILACAK ETKİNLİKTE KONUŞACAK İlk olarak Cumhurbaşkanlığı himayesinde gerçekleşeceği duyrulan 15 Temmuz Demokra si ve Milli Birlik Gü nü için gece düzenle necek anma törenleri ne katılmayacak olan CHP, programın Meclis İKLİM ÖNGEL Başkanlığı’na geçmesiyle karar değiştirdi. CHP tüm milletvekilleriyle gece yürüyüşüne katıla cak, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, törende konuşma yapacak. 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin bi rinci yıldönümünde Birinci Meclis’ten Meclis’e kadar yapılacak Milli Bir lik Yürüyüşü ve ardından gerçekleşe cek Meclis töreni programının ilk ön ce Cumhurbaşkanlığı himayesinde dü zenleneceği bildirilmiş, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin konuşma dahi ya pılacağının duyrulmasına karşın, CHP ve HDP’den temsilci davet edilmemesi tartışmalara neden olmuştu. “Kutuplaştırıcı ve ötekileştirici” tu tuma yüksek sesle tepki gösteren CHP, ne yürüyüşe ne de törene katılma ka rarı almıştı. CHP’nin haberi dahi olma HDP: DAVET YANLIŞ YERE YAPILDI HDP, 15 Temmuz darbe girişiminin birinci yıl dönümü dolayısıyla TBMM’de düzenlenecek gece etkinliğine katılmama kararı aldı. HDP Sözcüsü Osman Baydemir, 15 Temmuz’un ardından Meclis’te dört partinin ortak bir deklarasyon yayımladığını anısatarak “Mu halefet liderleri nerede? Yarın gece yarısı Meclis’te bir etkinlik düzenlenecek. Bu parlamentonun saygın liderleri bir darbe sonucu cezaevindedir. Zulüm kimden gelirse gelsin, boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Yarın Grup Başkanvekilimiz Genel Kurul’da hitabını gerçekleştirecek. Ön ce söz konusu etkinliğe davet edilmedik. Ama şu an yapılan davet de yanlış yere yapıldı. Çünkü Yüksekdağ ve Demirtaş şu an cezaevinde. Davet onlara yapılmalıydı. Onlar darbe sonucu cezaevinde. Eş Genel Başkanlarımız olmadığı için reddediyoruz, gitmiyoruz, katılmıyoruz” diye konuştu. yan gece programına verilen tepkinin ardından Meclis Başkanlığı geç de olsa harekete geçerek, 13 Temmuz Perşembe günü CHP ve HDP’ye de davetiye gönderdi. Cumhurbaşkanlığı himayesinde düzenleneceği duyrulan programa zaten katılmayacak olan CHP’nin davetiye geldikten sonraki genel duruşu da yürüyüş ve gece törenine katılma yönündeydi. Edinilen bilgiye göre; katılma kararı alınmasındaki en büyük etkenin programın “Cumhurbaşkanlığı” himayesinden çıkarılarak “Meclis Başkanlığı” himayesine alınması oldu. Meclis bünyesinde yapılacak etkinliklere katılma kararı alan CHP, katılmamaya dönük ilk kararını değişti rerek programın Meclis Başkanlığı’na geçmesiyle yürüyüş ve gece programına tüm milletvekileri ile birlikte katılacağını ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun sabah oturumunun yanı sıra gece programında da konuşma yapacağını duyurdu. ‘Eksiksiz eşlik edin’ talimatı Parti Sözcüsü Bülent Tezcan’ın Meclis’in yaptığı tüm programa katılacaklarına ilişkin dün yaptığı açıklamanın ardından tüm milletvekillerine şu mesaj gönderildi: “Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu yarın saat 13.00’te başlayacak olan TBMM Genel Kurulu’ndaki özel oturuma katılarak konuşma yapacak, ardından 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü anma törenleri için TBMM Başkanlığı’nca hazırlanan gece programı kapsamında saat 00.13’te 1. TBMM binasından başlayacak yürüyüşe katılarak, programın protokol konuşmaları için belirlenen bölümünde de bir konuşma yapacaktır. Anılan etkinliklerin belirtilen bölümlerinde tüm milletvekillerimiz de eksiksiz bir şekilde Sayın Genel Başkanımıza eşlik edeceklerdir. Dikkatlerinize önemle duyurulur.” Meclis’teki programın bitmesinin ardından Saray’da düzenlenecek etkinliklerde ise yer almayacak olan CHP’nin, yürüyüş sırasında da “devlet protokolü”ne göre yürüyeceği öğrenildi. l ANKARA Mitinge zorunlu katılım İçişleri Bakanlığı, 15 Temmuz için anma etkinliği düzenlenmesi talimatı verdi, valilik tüm kamu personelinin katılımını zorunlu tuttu İKLİM ÖNGEL İçişleri Bakanlığı, 15 Temmuz için anma etkinlikleri düzenlenmesi talimatını verdi. Talimat üzerine Antalya Valililiği’nden tüm kamu kurum ve kuruluşlarına resmi yazı gönderildi. Yazıda akşam düzenlenecek yürüyüş ve devamında Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleşecek programa ilişkin “Bölge, il ve şube müdürleri tüm personelleri ile birlikte katılacaklardır” ifadeleri kullanıldı. Talimatla insanların meydanlara doldurulmasının demokrasilerde kabul edilebilir olmadığını söyleyen CHP Genel Başkan Yardıncısı Çetin Osman Budak, “Bu talimat Saray’ın 15 Temmuz’unun da kanıtıdır” dedi. İçişleri Bakanlığı, tüm valiliklere “15 Temmuz Şehitleri Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü Etkinlikleri” konulu yazı gönderdi. Valiliklere 11 Temmuz’dan 16 Temmuz gecesine kadar yapılacaklara ilişkin bilgi verilen yazıda yazıda şunlar sıralandı: l Şehir meydanları ve 15 Temmuz’da sembol olmuş mekânlarda 15 Temmuz günü planlanması, l Cumhurbaşkanlığımızın belirlediği süreyle Demokrasi Nöbetlerinin planlanması, l 15 Temmuz şehit ve gazilerinin ziyaret edilmesi, l Tüm etkinliklerde Türk bayrağı kullanılması, l Katılım için toplu araçlardan ücret alınmaması hususunun değerlendirilmesi, ifadelerinin ardından vali ve kaymakamlara şu etkinliklerin düzenlenmesi tavsiye edildi: l Müftülüklerce camilerimizde Kuranı Kerim Hatmi Şeriflerinin hafta boyunca okunmasının duyrulması, şehit olan vatandaşlan için Mevlidi Şerif programlarının yapılması, l 15 Temmuz günü Milli Birlik yürüyüşlerinin tertip edilebileceği, l 15 Temmuz’u 16 Temmuz’a bağlayan 00.13’te tüm camilerimizde sala okunarak demokrasi nöbetlerine başlanılması, Yazının illere ulaşmasının ardından Antalya Valiliği tüm kamu kurum ve kuruluşlarına söz konusu yazı ile birlikte bir yazı daha gönderdi. Valilik yazısında, “15 Temmuz saat 21.00’de Atatürk Devlet Hastanesi önünden başlayacak Milli Birlik Yürüyüşü’ne ve devamında Cumhuriyet Meydanı’nda yapılacak olan programa ise; bölge, il ve şube müdürleri tüm personelleri ile birlikte katılacaktır” talimatı dikkat çekti. l ANKARA ‘HA‘HİNER’LOİ Y’YAANIT Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Marmaris’te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saldırı düzenleyen 1’i firari 37 darbeci askerin aralarında bulunduğu 44’ü tutuklu 47 kişinin Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına devam edildi. Önceki günkü duruşmaya tutuklu sanık Gökhan Güçlü’nün üzerinde İngilizce ‘Hero’ (kahraman’ yazılı tişörtle gelmesi, büyük tartışma yaratmıştı. Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü de konuyla ilgili inceleme başlattı. Güçlü’nün bu yazıyla duruşmaya katılmasını, duruşmayı izleyenler, sanıkların geçirildiği alana İngilizce ‘hain’ anlamındaki ‘Traitor’ yazılı tişörtleri temsili darağacına asarak protesto etti. Güçlü’nün üzeri kırmızı şeritle çizilmiş fotoğrafının da bulunduğu pankarta, ‘Katillerden kahraman olmaz’ yazıldı. Protestocular, ellerindeki pankartlar ve Türk bayraklarıyla tepkilerini gösterdi. Tutuklu askerlerden bazıları cezaevinin garajında araçtan inmeyerek, duruşma salonuna girmek istemedi. Sanıklarla jan AB’den hem destek 15Temmuz’un yıldönümünde Brüksel’den Ankara’ya hem destek hem de uyarılar geldi. AB Yüksek Temsilcisi ve Başkan Yardımcısı Federica Mogherini ve komisyon üyesi Johannes Hahn tarafından yapılan açıklamada AB, temel ilkelerini ve taleplerini anımsatırken Türkiye’nin taahhütlerine de işaret etti: “İnsan hakları, temel özgürlükler ve hukukun üstünlüğü AB’nin asli ilkeleridir. Bu ilkeler hem ilişkimizin temellerini hem de Türkiye ve Avrupa Bir liği halklarının taleplerini bünyesinde barındırmaktadır. Türkiye, bu ilkelere katıldığını taahhüt etmiştir. Darbe girişimi faillerinin her birini, hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığına tam bağlılık içerisinde adalete teslim etmek Türkiye’nin hakkıdır.” Mogherini ve Hahn’ın, 15 Temmuz’un yıldönümünü nedeniyle yaptığı yazılı açıklama önce Türk halkına dayanışma mesajıyla başladı: “AB, üzerinden geçen bir yılın ardından darbe girişimini bir kez daha kını darma arasında arbede yaşandı. Jandarma tutuklu askerleri, zorla duruşma salonuna soktu. Bakanlıktan genelge Bu arada ‘Hero’ tişörtünün ardından Başbakan Binali Yıldırım’ın talimatı ile Adalet Bakanlığı harekete geçti. Tüm ağır ceza cumhuriyet başsavcılıklarına gönderilen genelge ile tüm tutukluların mesaj içerikli kıyafetlerinin toplatılması talimatı verildi. l MUĞLA / DHA hem uyarı yor ve ülkenin demokratik biçimde seçilmiş kurumlarına tam desteğini yineliyor. AB, Türkiye ve tüm Türk halkıyla dayanışma içerisindedir.” AB’nin asli ilkeleri ve taleplerinin yanı sıra Türkiye’nin yükümlülüklerine de işaret edilen açıklamada “canlı ve demokratik Türkiye” özlemi de dile getirildi: “AB, istikrarlı, ekonomik anlamda canlı ve demokratik bir Türkiye ile birlikte çalışmayı sürdürmeye hazır ve isteklidir.” l ANKARA/Cumhuriyet Endişeli bir AKP’li portresi 1Kasım 2015’te ilk kez AKP Erzurum milletvekili seçilen Orhan Deligöz, ocak ayında yapılan anayasa değişikliği oylamasında, anayasal kuralı aleni ve kasıtlı biçimde çiğneyerek oyunu açık kullanmıştı. “Alın açık oy kullanıyorum, ne yapacaksınız, ulan!” gibi nezih bir ifade eşiliğinde, anayasayı ihlal etmişti. İşin kokusu sonradan çıktı. Bu şahsın Malatya Orman ve Su İşleri Bölge Başkanı olan kardeşi, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası, “FETÖ bağlantısı” nedeniyle tutuklanmış, iki ay sonra serbest bırakılmıştı. Deligöz, kardeşi bu nedenle tutuklanan üç AKP milletvekilinden biridir. Deligöz, açık oy vererek Reis’in adamlarının kendisi hakkında şüphe beslemelerine engel olmaya çalışmakla yetinemezdi. İsmi ile müsemma girişimleri sergilemeye soyundu. Türkiye’de CIA deyince şartlı refleks olarak akla gelen ismi, Graham Fuller’i darbe girişiminden iki hafta sonra şapkasından çıkardı. Deligöz’e göre, “darbe gecesi o Fuller denen adam İstanbul’daydı. Büyükada’da bir toplantı yaptılar uzmanlarla... Hatta Amerika’ya canlı bağlanmak için tesisat kurmuşlar”dı. Sonra, “muhtemeldir ki, Yunanistan’a helikopterle giden 8 asker yanlarında Fuller’i de götürdü.” Kendini aşmaya başlamıştı ama gene de huzursuzdu. Erzurumlu olarak Gülen’in adının nüfustan kazınması için uğraştı. Bu arada “FETÖ terörist başının annesinin Ermeni, babasının Yahudi olduğunu söyledikten sonra kardeşinin tutuklandığını” iddia etti. Dolayısıyla kardeşini tutuklayanlar “FETÖ’cü” idi. İş herhalde çatallaşıyordu ki, Deligöz Türk milliyetçi sağının en klasik ırkçı nefret temalarını bir koruma kalkanı olarak sıralamak ihtiyacı duyuyordu. Endişe ve telaşının nedeni, sadece kardeşinin ilişkileri olmayabilirdi. Ardından geçen günlerde Büyükada’da dokuz insan hakkı savunucusunun gözaltına alınması gündeme geldi. Deligöz fırsatı kaçırmamalı, tehlikeyi bertaraf etmeliydi. Fuller’i şapkadan çıkardığı gibi, bu sefer toplantının CIA ve MI6 tarafından örgütlendiğini iddia etti. Kendileri hazır olmasalar da bu iki teşkilatın görevlilerinin güdümünde yapılmıştı toplantı. Zaten “adalarda toplam dört otelin bu gibi ajanlık faaliyetlerinde kullanıldığı” ve “adalarda İngilizlere ait villaların da aynı amaca hizmet ettiği” biliniyordu. Ayrıca “CIA ve MI6’nın özel sandalları vardı ve adaya sürekli bunlarla gidip geliyorlar”dı. Üstelik insan hakları savunucusu kılıklı bu ajanlar elbette toplantılarını “otelin gizli bölmesinde” yapmışlar ve polis orayı basmıştı. Belli ki Deligöz’ü tutmak mümkün değildi. RS FM’de kendisinin Milli Güvenlik Akademisi’nde eğitim gördüğünü, sıkı bir güvenlikçi olduğunu belirtip, yıllardır bu ajanların faaliyetlerini yakından izlediğini iddia etti. Otel girişinde oklu tabelayla yönlendirilen “gizli bölme”, kaçak inşaattı. Deligöz’e göre, ajanlar otellerin kaçak inşa edilmiş bölümlerinde ve illa Adalar’da toplanıyorlardı! Programda Yavuz Oğhan’ın yaptığı müdahaleler de Deligözü bildiğinden şaşırtmadı. İnsan, eğer bu şahıs gerçekten Milli Güvenlik Akademisi’nde eğitim görmüşse, bütün bunları orada mı öğrendi diye dehşete kapılmamazlık edemiyor. Bu Erzurum milletvekilinin insan hakları savunucularının gözaltına alınmasıyla ilgili sözleri, lağımcı gazeteciliğin ileri ürünlerinin sergilendiği iktidar güdümlü gazete ve televizyonlarda yer almasa, insan gülüp geçer. Ama söz konusu olan bir iktidar partisi milletvekili ve bu hezeyanların yargıyı etkileme ihtimali bugünün Türkiye’sinde yüksek. Orhan Deligöz, işlediği anayasayı ihlal suçunun ardından şimdi “yargıyı etkiliyorum ulan, ne yapacaksınız” da diyebilir. İktidarın zirvesi bunu gün aşırı yaptığına göre, kendisi de imamın yaptığını katmerli biçimde taklit edemez mi? Orhan Deligöz türünün ileri bir örneği ama yegâne değil. Son zamanlarda AKP milletinden bu tür vakalar giderek daha fazla çıkıyor. Bunun bir nedeni, hepsinin aynı endişenin esiri olması olabilir. Zaten müstebitlerin en sevdiği endişe de zaten bu türden olanıdır. TBMM’de kurulan sahne Atatürk anıtını kapattı 15 Temmuz darbe girişiminin birinci yıl dönümü dolayısıyla TBMM’de düzenlenecek gece etkinliğinde konuşmaların yapılacağı sahnenin yanına kurulan platformun Meclis yerleşkesi içinde bulunan tek Atatürk anıtının çevresini kısmen kapatması dikkat çekti. Atatürk anıtının iki yanını tamamen kapatan platformun sahnedeki konuşmaların görüntüleneceği dev ekran nedeniyle kurulduğu öğrenildi. TBMM’de Genel Kurul’da yapılacak özel oturumunun bitimine kadar tüm Meclis personeli görev yapacak. TBMM Genel Sekreterliği’nin yaptığı duyuruyla da TBMM içerisindeki törenlerine tüm personelin aileleriyle birlikte davetli olduğu da bildirildi. l ANKARA / Cumhuriyet Dünyadan güvenlik uyarısı yağıyor 15 Temmuz anmaları için ABD ve İngiltere’nin yaptığı güvenlik uyarılarının ardından bir uyarı da Avustralya’dan geldi. Yapılan uyarıda, “Ankara ve İstanbul’a olası ziyaret ihtiyacınızı yeniden gözden geçirin çünkü üst düzeyde terörist saldırı olasılığı var” denildi. ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu’na sızma girişiminde bulunan ve duvardan içeri atlayan 2 kişi etkisiz hale getirildi. Konsolosluk’tan yapılan açıklamada, “ABD vatandaşlarını konsolosluk alanı ve çevresinden uzak durmaya çağırırız” denildi. l ANKARA / Cumhuriyet DİSK: Darbe değil, demokrasi istiyoruz! DİSK Genel Başkanı Kani Beko, 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Halk egemenliğine karşı girişimler olan darbelerin, demokrasiye ve işçi haklarına verdiği zararların bilincinde olmak, demokrasiye ve özgürlüklere kast eden her türlü darbeye ve diktaya karşı mücadele etmek işçi sınıfının önemli bir görevidir” dedi. DİSK’in darbelerden ve baskı rejimlerinden en büyük zararı gördüğünü belirten Beko, “DİSK, darbenin aydınlatılması talebini de bir kez daha dile getirmektedir” dedi. l Haber Merkezi 15 Temmuz Şehitler Köprüsü kapanıyor 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, 15 Temmuz anma etkinlikleri nedeniyle bugün saat 12.00 itibarıyla trafiğe kapatılacak. İETT’den alınan bilgilere göre; Metrobüs seferleri yarın etkinliklerin bitimine kadar Fatih Sultan Mehmet Köprüsü güzergâhı, Çamlıca bağlantı yolundan Göztepe Köprüsü’ne gelerek, E5 karayolu üzerinden Uzunçayır kavşağından dönerek Söğütlüçeşme istasyonuna gidecek. Köprüdeki etkinliklere katılmak isteyenler için, Uzunçayır Altunizade arasında ring seferleri yapılacak. l İSTANBUL / Cumhuriyet Köprü iddianamesinde 143 kişiye 37 müebbet FETÖ’nün darbe girişimi sırasında 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ndeki eylemlerine ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. 318 müştekinin yer aldığı iddianamede, 143 şüpheli hakkında 37’şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istendi. Köprüde, 32 sivil ve 2 polis memurunun şehit olduğu belirtilen iddianamede, şüpheli 84 erden 8’inin darbe girişimini fark ederek geri döndükleri belirtildi. Bu erler tutuksuz sanıklar arasında yer aldı. İddianamede, köprüde 2’si er 5’i rütbeli 7 darbecinin öldüğü anlatıldı. l İSTANBUL / Cumhuriyet Yıldönümüne Adalet Yürüyüşü damgası İngiltere’de yayımlanan Guardian, darbe girişiminin birinci yıldönümü yaklaşırken Türkiye’de demokrasinin hâlâ tehlikede olduğunu, CHP’nin Adalet Yürüyüşü’nünse demokrasiyi canlandırdığını kaydetti. Yazıda, darbe girişiminin yıldönümü için bir dizi etkinlik planlandığı hatırlatılırken “Ancak yıldönümüne CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun başını çektiği canlanan Türk demokrasisi konuşmaları hükmediyor” denildi. Gazete, ‘yürüyüşün Türklerin baskıcı siyasi iklimdeki umutsuzluk duygusunu hafiflettiği’ yorumunda bulundu. l Dış Haberler C MY B