24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 11 Haziran 2017 eğitim 2 EDİTÖR: Figen atalay TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 15 dakika maratonu Kimi adaylar, 09.45 kuralı nedeniyle sınava koşarak son anda yetiştiler. Sınav saatinden 15 dakika önce okulda bulunma zorunluluğu LYS’de de çok sayıda adayı mağdur etti Üniversiteye girişte son aşama olan Lisans Yerleştirme Sı Yerleşkesi’nde sınava giren adaylar, sabahın erken saatlerinden itibaren binanın önün navları (LYS) dün yapılan sos de toplanmaya başladı. Çok sa yal bilimler sınavıyla başla yıda aday aileleriyle birlikte sı dı. LYS’ye katılma hakkı bulunan 1 milyon 506 bin 479 üni DENİZ ÜLKÜTEKİN versite adayından 1 milyon 72 nava girerken, 09.45 kuralı nedeniyle sınava geç kalmak istemeyen bazı adaylar koşarak bin 396’sının katılmak için başvurdu sınava yetişmeye çalıştı. Ancak saat ğu sınav, sabah saat 10’da başladı ve 09.45’ten sonra gelenler sınava alın 135 dakika sürdü. Adaylar, tarih, coğ madı. Sınav bittikten özellikle açık rafya2, felsefe grubu ile din kültürü uçlu sorulardan yakınan adaylardan ve ahlak bilgisi sorularını yanıtladılar. bazılarının görüşleri şöyle: LYS4’te tarihten, coğrafyadan ve felsefe grubu ile din kültürü ve ahlak bil ‘Adaletli değil’ gisinden birer soru açık uçlu yer aldı. Aleyna Tüfekçi: Sorular genel ola Adaylar bugün de matematik (LYS1) rak zor değildi, zor olan açık uçlu so sınavına girecekler. 839 bin 124 ada rulardı. Böyle bir uygulama bence ge yın başvurduğu sınav, 10.00’da başla reksizdi. Eğitim sisteminde bu kadar yacak ve tek oturumda olacak. Aday üzerimize düşülmüyor ama sınava ge lara 135 dakika süre tanınarak ve 80 lince en ayrıntılı şekilde sormaktan soru yöneltilecek. Sınavda 3 soru kısa çekinmiyorlar. Hiç adaletli bir yön cevaplı olacak. tem değil. Kodlamada sıkıntı yaşama Açık uçlu tepkisi dım, ama tepkim soruların şıksız olmasına. İstanbul Üniversitesi Beyazıt Onur Kavuk: Coğrafya zor gibiy di. Bölge sorularını tam yorumlayamadım. Tarih iyiydi. Felsefe grubunda da ilk birkaç soruda sıkıntı yaşadım. Açık uçlu sorularda, tarihi yakaladım, aklıma geldi cevabı. Coğrafyayı da biliyordum. Felsefeden emin değilim. Açık uçlu soruların ayırt edici özelliği güzel, ama mesela coğrafya sorusunda bir kanal ismi sormuşlardı. Sadece ismini mi yazmam gerekiyordu, yoksa kanal ekini devam ettirmem mi gerekiyordu, ondan pek emin olamadım. Nilay Sarıkaya: Güzel geçti, zaten TM öğrencisi olduğum için stresimi atmak için girdim diyebilirim. Tarih kolaydı. Daha çok YGS ağırlıklıydı. Coğrafya da zorlayıcı değildi. Açık uçlu sorularda coğrafyada kanalın ismini yazdım sadece. Tarih sorusunu bilmiyordum. Felsefede ise psikoloji ile ilgili bir soru vardı. Nil Yıldırım: Açık uçlu soru yöntemini pek sevmedim, yeterince ölçücü seviyede bulmuyorum. Bir kere sınava bir anda yılın ortasında konulması hoşuma gitmedi. Geç kaldığı için sınava giremeyen adaylar gözyaşlarına boğuldu. Telaş ve gözyaşı Yurdun dört bir yanında geç kaldığı veya kimliğini unuttuğu için sınava giremeyen adaylar gözyaşlarına hâkim olamadı. Davul yok İstanbul’da Avcılar Belediyesi Destek Hizmetleri Müdürlüğü dün ilçede ramazan davulu çalma belgesi verilen 65 davulcuya sınavın yapılacağı günlerde sahurda davul çalınmaması için tebligat yaptı. Samsun’da sınava girmeden 10 dakika önce kimliğini düşürdüğünü fark eden Baran Tuna, polis ekiplerinin yardımıyla sınava yetişti. Polisler telsizden kayıp kimlik anonsu yaptı. Anonsa cevap veren diğer ekipler de kimliği bulduklarını bildirdi. Polisler kimliği hızlı bir şekilde binaya getirerek sınava 2 dakika kala Tuna’ya ulaştırdı. Nevşehir’de sınava geç kalan Hasan Kara, sınava alınmayınca “Arabadan indiğimde saat 09.44’tü. 23 dakikalık gecikmeden ne olur?’’ dedi. Aracı bozulduğu için sınava yetişemeyen Ali İşçi ise, “1 saatlik yoldan geliyorum. Aracım arıza yaptı, sınavı kaçırdım” dedi. Oğuz Güven’den bir anlatı Bugün, içerdeki gazeteci yazarları (ve elbette öteki çile dolduranları da) şu anda yine içerde olan bir yazarın, içerisi hakkında yazdıklarıyla anmak istiyorum. Aşağıdaki kısa anlatıyı Oğuz Güven’in “Zordur Zorda Gülmek, 78 Kuşağı” adlı kitabından aldım. Öyküyü okuduğunuzda, dudaklarınızda buruk bir tebessüm oluşacak... İşkencelerle simgelenen bir hapishane ortamında anlatılan çelişkilerin yarattığı acı bir tebessüm olacak bu: Askeri darbe dönemi karabasanlarının artık bittiğine ve adaletin yeniden tesis edilebileceğine olan inancının, hâlâ direndiğini simgeleyen, acı bir tebessüm! HHH Bu anlatıyı seçme nedenim, sadece bir “hapishane öyküsü” niteliği taşıması değil, aynı zamanda bazı kesimlerde egemen olan Atatürk ve Türk düşmanlığının yakın sebeplerine de işaret ediyor olması: Öykü, bazı kesimlerde Atatürk’e ve Türk kimliğine karşı görülen tavrın, büyük ölçüde, 12 Eylül’ün sözde Milliyetçiliğinden ve “Kenanizm”in, (yani Kenan Evren’in ve Necdet Öztorun’un abuk sabuk fikirlerinin) “Kemalizm” diye yutturulmasından kaynaklandığına ilişkin çok güzel bir örnek. Bakınız 12 Eylül Faşizmi, insanları Atatürk’ten ve Türklükten soğutmak için neler yapmış, nasıl acımasız yöntemler uygulamış! HHH 12 Eylül’den sonra tüm hapishanelerde tutuklular, beş vakit ezan okur gibi, ant içip, İstiklal Marşı’nı okuyordu. Diyarbakır Cezaevi’nde bu iş daha da abartılmıştı. Tutukluların çoğu Kürt olduğu için jandarmalar ne kadar dayak atsa da, dilleri dönmüyordu. Doğu’nun kendine has şivesi değişmiyordu. Dayakla, bok çukurlarıyla bu işin olmayacağını anlayan cezaevi yönetimi yeni bir yöntem uygulamaya karar verdi. Gardiyanlar, tüm tutukluları avluda toplayıp bir yarışma yapılacağını açıkladı. Türküm, doğruyum andını en iyi okuyan kişiye her hafta görüş olanağı sağlanacak ve tuvalet temizleme gibi işler yaptırılmayacaktı. Yarışma günü geldi. Komutanlar bir masaya dizildi. Tutuklular teker teker Türküm, doğruyum, çalışkanım andını okumaya başladı. Fakat aradan geçen beş günde hiçbir şey değişmemişti. Tutukluların çoğu, Türküm dese bile ‘doğruyum’u “dogriem” diye okuyordu. Komutanların yüzü asıldı, sinirleri gerildi. Belli ki, yarışmadan sonra ufukta iyi bir dayak gözüküyordu. Tam o sırada bir mahkum, bir tiyatro oyuncusu edasıyla, kelimeleri tek tek tonlayarak gür ve net bir sesle andı okumaya başladı. “Türküm, doğruyum, çalışkanım. Varlığım Türk varlığına armağan olsun.” Komutanlar bu güzel ant içme karşısında yerlerinden fırladı. Ayakta alkışlıyorlardı tutukluyu. Sonuçta onu birinci ilan ettiler. Komutan birinciyi tebrik edip diğer tutuklulara döndü: “İşte Türküm, çalışkanım böyle yürekten söylenir. Kürt mürt yoktur. Sadece Türk vardır. Herkes bu arkadaş gibi okuyacak. Göğsünü gere gere ‘Türküm’ diyecek.” Sıra sıra dizilmiş tutuklular kaçamak gözlerle birbirilerine bakıyor ve kendilerini tutamayıp kıs kıs gülüyorlardı. Birinci seçilen tutuklu, gözlerini kocaman kocaman açmış yanında duran komutanın ne dediğini anlamaya çalışıyordu. Çünkü o, uyuşturucu kaçakçılığı nedeniyle tutuklanmış bir Alman vatandaşıydı. HHH Kimbilir şu anda hapishanelerde yine ne utanç verici trajikomik serüvenler ve ne gibi çelişkiler yaşanıyordur! STEP MAĞAZALARI: İSTANBUL Bağdat Cad. No: 100 (0216) 418 87 54 • Levent Metrocity AVM (0212) 344 03 53 • Şişli Cevahir AVM (0212) 380 00 81 • Göztepe Optimum AVM (0216) 664 10 36 • Bakırköy Marmara Forum AVM (0212) 466 60 06 ANKARA Cepa AVM (0312) 219 72 30 • Panora AVM (0312) 492 10 7879 İZMİR Agora AVM (0232) 279 26 76 • Optimum AVM (0232) 273 81 61 ANTALYA Lara Metin Kasapoğlu Cad. (242) 316 24 55 KOCAELİ Dolphin AVM (0262) 324 53 50 KAMPANYA KOŞULLARI: Bu kampanya 26 Mayıs31 Ağustos tarihleri arasında geçerlidir. STEP, kampanya koşullarını haber vermeksizin değiştirme hakkını saklı tutar. Kampanya stoklarla sınırlıdır. /stepcarpet Felsefe zorladı Fen Bilimleri Eğitim Kurumları öğrencileri ve Tarih, Coğrafya, Felsefe Grubu bölüm başkanlarının soru değerlendirmesi şöyle: Tarih: Tarih soruları YGS tarzında . Sadece bilgi ağırlıklı değil, yorum gücü de gerektiriyor. Biraz çalışmayla rahatlıkla yapılabilecek sorulardan oluşmuş bir sınav. Coğrafya: Sorular beklenildiği gibi. Geçmiş yıllarda Coğrafya2 testinde çıkan soruların konu dağılımına uygun. Yorum ağırlıklı ve orta düzeyde zorluğa sahip, çalışan öğrencinin rahatlıkla yapabileceği bir sınav. Felsefe: Mantık soruları bilgi ağırlıklı. Özelikle Psikoloji ve Sosyolojide metinler uzun ve yorumlaması güç. Sosyolojide verilen metin ile sorudaki terimleri eşleştirmek adayları oldukça zorlamış. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi: Kolay ve rahatlıkla yapılabilecek sorulardan oluşmuş. Kavram pek fazla sorulmamış. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear