28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 10 Haziran 2017 TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU dizi 7 Eski seviyelere dönmek 3 yıl sürer 2017 içinde Türkiye’de 27 bin 170 kişi katılımlı 16 kongre planlanıyor. 9 bin 230 kişi katılımlı 7 kongre iptal edildi. 1850 kişi katılımlı 2 kongre ertelendi. Türkiye’de 2018 için şu anda 6 bin kişi katılımlı 13 kongre planlanıyor. 2 bin 800 kişi katılımlı 2 kongre ise iptal edildi. 5 bin kişi katılımlı 1 kongre ise ertelendi. 2 Türkiye’de yapılması planlanan birçok kongre Avrupa ya da güvenli olarak görülen başka ülkelere kaptırıldı. Kongrelerde yeniden eski seviyelere dönmek için, hiçbir olumsuzluk olmaması durumunda en az 3 yıl sürer. Demokrasi yoksatarihe, geçmişe, insana, demokrasiye farklılıklara saygı ŞART turist de gelmez Türkiye’ye turistin gelmemesinin sadece teröre bağlamanın yanlış olduğunu belirten eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel, dış politikada ve içeride uygulanan tutumun bunun ana nedeni olduğunu söyledi Eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel, Türkiye’ye turistin gelmemesinin sadece teröre bağlamanın yanlış olduğunu belirterek, Türkiye’nin dış politikada ve içe ride uyguladığı tutumun bunun ana nedeni olduğunu söyledi. Türkiye’nin turizmde ciddi bir sorunla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Yücel’in değerlendirmeleri ve kurtuluş reçetesi için önerileri şöyle: n Türkiye, turizm politikasını hep deniz, güneş, kum ekseninde hazırladı ve sadece tur operatörleri profiline bağlı kaldı. Son dönemde çıkan sayısal kurallar, teknolojik gelişmeleri Türkiye ıskaladı. Daha birey odaklı turizme geçiliyor. İyi ürünler hazırlanabilirdi. Türkiye’nin turizm için altyapısı yeterli. Ama diğer gelişmelerde treni kaçırdı. Ciddi bir akıl tutulması var. n Türkiye’nin Ortadoğu politikası, terör örgütleri destekleniyor algısı, referandum sürecinde başta Almanya ve Hollanda olmak üzere Avrupa ülkeleriyle yaşanan ilişkiler ve bu ülkelere karşı takındığı tutum nedeniyle ciddi kayıplar yaşanıyor. Yüzde 85’i siyasi n Rus uçağının düşürülmesi ve Türkiye hükümetinin takındığı tavır nedeniyle geçen yıl Rusya pazarı kaybedildi. Kaybın parasal değeri çok daha fazla. n Turizm Türkiye’de birçok sektörü etkiliyor. THY başta olmak üzere havayolu şirketleri 2016’da zarar açıkladı. Türkiye bir anlamda kapasitesini kaybediyor. Yerli havayolu şirketleri uçakları dolduramadığı için ya iade ediyor ya da kiralıyor. n 1.5 milyon yatak kapasitemiz var. Büyük yatırımlar söz konusu. n Turizmdeki kayıpların yüzde 10’u teknik nedenlerden kaynaklanıyor ama yüzde 8085’i siyasal nedenlerden kaynaklanıyor. n Sanki Türkiye yeteri kadar tanıtılmış gibi çalışmalar yapılıyor. Fuarlara gitme furyası var. Elektroniğin bu kadar geliştiği bir çağda fuarlar artık eski bir yöntem. Mesela Rusya Türkiye’yi iyi tanıyor, oraya fuarlara, festivallere gidip tanıtım yapmanın bir katkısı yok. Meslek örgütleri soyut söylemlerle ortaya çıkıyor. Tanıtım gezileri, fuarlar... Yazık parayı sokağa atıyorlar. Borçlar yönetilemez n Sektördeki işletmelerin mali yapılarını güçlendirmek gerekiyor. Yoksa batarlar. Bu gidişle sektör borçlarını yönetemez. n Turizm sektöründe meslek kuruluşlarından siyasi iktidara doğru bilgi gitmiyor kanısındayım. Sektörün sahiplerinin farklı bir yöntemle artık ortaya çıkması gerekiyor. Arama konferansları yapması lazım. Türkiye çok iyi, dünyanın her noktasında terör saldırısı oluyor, demekle buraya turist gelmez. n Türkiye’ye turist çekmek için artık bilimle, tarihle, sanatla, sporla gündeme gelecek aktiviteler yapmak gerekiyor. Önemli sanatçılar getirip konserler düzenlenmeli. n Antalya, Dalaman ve Bodrum Bunlar turizmle ilgili hava limanları. Ama buralara tarifeli uçuş yok. Bu kentlere tarifeli uçuş koymak gerekiyor ve buralarda yaşam standartlarını artırmak lazım. Artık herkes ışık hızında gitmek istediği yerlerle ilgili bilgileri internetten indiriyor. 2015’te seyahatlerin yüzde 15’i mobilden yapılmış, 2 yıl sonra bu yüzde 20’yi aşacak. Türkiye hâlâ tur operatörleri üzerinden gidiyor. İnsana saygı şart n Standartları yükseltmek, imar ve çevre konusunda çok dikkatli olmak gerekiyor. n İnsan haklarına dikkat etmek gerekiyor. Tarihe, geçmişe, insana, demokrasiye, farklılıklara saygı şart. Bunlar olmazsa bir ilerleme olmaz. Hukuk var mı trafik kurallarına uyuluyor mu? Turist için bunlar önemli. Turiste kendi kültürünüzü dayatamazsınız. Uluslararası kuralları herkese uygulamanız gerekiyor. İnsan hakları şart. n Meslek grupları krizi fırsata çevirmek için sayısal devrime uymak zorunda. Yoksa Türkiye treni kaçırır. n Bu yıl turist sayısında ve gelirlerde 2016’yı yakalayamayız. Resmi rakamlara göre 10 milyon turist kaybetmişiz. Yetişmiş eleman gidiyor. Bunlar başka işlere yönelecek. Oteller bu yıl zaten referandum, ramazan derken sadece 2.5 ay açık kalacak. n Fiyatlar çok düştü. Bu fiyatlarla kâr etmek mümkün değil. Hâlâ erken rezervasyonlar devam ediyor. Bahattin Yücel Doğu’ya kültür turları bitti Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde 7 Haziran seçimlerinden sonra başlayan gerginlikler, 2016’daki sokağa çıkma yasakları nedeniyle neredeyse turistin rotasından çıkarıldı. Mardin, Diyarbakır, Şanlıurfa gibi illere yapılan birçok kültür turu iptal edildi. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Diyarbakır Bölge Başkanı Mehmet Akyıl: 2016’da Diyarbakır ve Hevsel Bahçeleri UNESCO kültür mirası listesine girdi. Ama sokağa çıkma yasakları nedeniyle heyecanımız kursağımızda kaldı. Geçen yıl Diyarbakır’a neredeyse turist gelmedi. GAP turları listesinden çıkarıldık. Bu yıl tekrar başvurduk. Şimdi yine başlayacak. Buralara turist gelmesi, cazibe merkezleri projesinden daha iyi bir yatırım olur. Diyarbakır’ın hak ettiği turist sayısı 1.5 milyon. Turist siyaseti sevmiyor, siyaseti istemiyor. Kongreler iptal Geçen yıl Türkiye’ye gelen yabancı turist sayısındaki düşüş yüzde 32’yi, gelir kaybı ise yıl sonunda 10 milyar doları buldu. Artan terör olayları Türkiye turizmine darbe vururken, asıl büyük kayıp ise kongreler ve fuarlar tarafında yaşadı. Önceki yıllarda uluslararası kongre ve toplantı turizminde büyük sıçrama yapan Türkiye, bu alanda 2015’te ülke bazında 18’inci, İstanbul ise şehir bazında 8’inci sırada yer almıştı. Ancak Türkiye’de yaşanan sıkıntılar kongrelerde ardı ardına iptaller getirdi. 2016 ve sonraki üç dört yıl için onaylanmış birçok kongre organizasyon iptal edildi. Sektör temsilcilerine göre 2019’u kadar Türkiye birçok kongre ve fuar takviminden çıkarıldı. 2016 sıralamasında Türkiye uluslararası kongreler açısından ilk 50’de bile kendine yer bulamadı. Yapılan analizlere göre Türkiye’de 2016 içerisinde 39 bin 440 katılımcılı 40 adet kongre iptal edilirken, 3 bin 200 katılımcılı en az 9 kongre de ertelendi. Bu yıl ve 2018 yılları için de şimdiden yaklaşık 12 bin katılımcılı 9 kongre iptal edildi. 2020 yılında gerçekleşecek bir kongreye şimdiden teklifler alınıyor, kongre yapılacak merkez açıklanıyor. Bu süreçte İstanbul başta olmak üzere maalesef Türkiye uzun vadeli kongre tekliflerinde değerlendirmeye giremiyor. Sektör temsilcilerine göre 23 yılı atlatabilmemiz için birtakım pazarlama politikaları geliştirilmeliyiz. Kongre turizmi için ülkemize gelmesi talep edilen dernek/ şirket veya kurumların, kongre merkezi, konaklama, aracılık hizmetleri kongre harcamalarının KDV’den muaf olması tercih sebebi olabilir. Türkiye bu yönde yaşanan daralmayı 20172019 dönemi için KDV muafiyeti uygulaması ile aşabilir. SÜRECEK AKP Türkiye’yi OHAL’siz Yönetemez! Yazımın başlığı yalnızca benim vardığım kanıyı özetlemiyor. Konuşmalardan, alınan önlemlerden, yapılan yorumlardan AKP yönetiminin de aynı görüşte olduğu izlenimi çıkıyor. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, OHAL’in süreceğini söylemekle kalmıyor, FETÖ davalarını her gün kendisine verilen raporlarla yakından izlediğini de vurguluyor. Bana kalırsa OHAL’in açılan ve açılacak FETÖ davaları sonuçlanmadan sona erme olanağı yok gibi. Çünkü Terörle Mücadele Yasası ile Ceza Muhakemesi Yasası’nda OHAL’den yararlanılarak çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerle yapılan değişikliklerin, en az 2019 seçimlerine kadar sürdürülmesi amaçlanıyor. Çünkü tetikçilerin hedef gösterdiği ya da AKP iktidarının kızdığı karşıtların suçlanmasından vazife çıkarılması kolaycılığının terk edileceğine inanmak fazlasıyla safdillik olur. HHH “Peki, 2019 seçimlerinde AKP, iktidarı kaybederse bile OHAL sürebilir mi” sorusunun yanıtı da açık. Bal gibi sürebilir hem de anayasa yeniden değiştirilip, anayasaya sokuşturulan kimi maddeler çıkarılmadığı sürece! Anımsarsanız Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra bile Osmanlı döneminde büyük bölümü de Abdülhamit tarafından çıkarılmış kimi yasalar yürürlükte kalmıştı. En önemli örneği de 1999’da yani 96 yıl sonra değiştirilebilen “Memurların Yargılanması Hakkında Geçici Yasa”ydı. HHH Demek istediğim o ki, “devlette süreklilik” ilkesine göre daha önce çıkarılmış yasalar ya da kanun hükmünde kararnameler yürürlükte kalır. Sıkıyönetim Yasası, anayasa değişikliği ile geçersiz kaldığına göre elde sınırlı süreli olan tek yasa OHAL Yasası kaldı. Yürürlükteki anayasaya göre OHAL kalkınca, ona dayalı olarak çıkarılan kanun hükmünde kararnameler ve onlarla ilgili tüzük, yönetmelik gibi düzenlemelerin de yürürlükten kalkması gerekiyor. Ama kalkmayacaklar! Çünkü AKP ile MHP’nin ortaklaşa çıkardığı anayasa değişikliği yasasının geçici 21’inci maddesinin (F) fıkrası şöyle diyor. “Bu kanun yürürlüğe girdiği tarihte yürürlükte bulunan kanun hükmünde kararnameler, tüzükler, Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikler ile diğer düzenleyici işlemler yürürlükten kaldırılmadığı sürece yürürlüğünü sürdürür. (...)” HHH Durum böyle. AKP’nin MHP’nin katkısıyla sürekli kılacağı OHAL koşullarının düğümünü 2019 seçimi ya çözecek ya da “Çok iyi yapmışsınız. Devam edin” sonucu çıkacak. Toroslar’da yol hikâyesi kitap oldu Batı ve Orta Toroslar’da ortalama 2000 metre rakımda motosikletiyle 3 yıl gezen Günalp Kocakanat, Fethiye’den başlayarak Ermenek, Silifke ve Anamur’u kapsayan bölümdeki 10 bin kilometrelik motosiklet, bisiklet, 4x4 ve yürüyüş rotalarını ‘Toroslar: Yörüklerin İzinde Yükseğe’ adlı kitabında topladı. 2004 yılından bu yana 13 yıldır enduro sporuyla ilgilenen bir şirkette hukuk müşaviri olarak çalışan Günalp Kocakanat, bugüne kadar toplam 80 bin kilometre yol yaptığını belirterek, Batı ve Orta Toroslar’daki yolların envanterini bir kitap haline getirdiğini söyledi. Toroslar’daki yaklaşık 10 bin kilometrelik yolun tespit envanterini hazırladığını anlatan Kocakanat, “Bu yollar bu dağlarda vardı ama envanter olarak yoktu. Ben önüme gelen bir sapaktan dönüp belli bir yere ulaşmaya çalışarak ve tabii yanılarak, kaybolarak, düşerek, kalkarak bu tespiti yaptım” dedi. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear