26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 21 Nisan 2017 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK Araçta 26 kurşun haber 11 İstanbul Gazi Mahallesi’nde 14 Nisan gecesi polisin açtığı ateş sonucu Barış Kerem ve Oğuzhan Erkul’un yaşamını yitirdiği, Ramazan Altürk’ün ağır yaralandığı olaya ilişkin hazırlanan olay yeri tuta nağında önemli detayla ra yer verildi. Tutanağa göre, olay yerinde 6 ayrı silahtan çıkan 35 kovan ve 1 mermi çekirdeği bu ZEHRA ÖZDİLEK lundu. Polisin ateş açtığı araçta ise 26 adet mermi deliği tespit edildi. Polis tutanağında, ön koltukta oturan kişinin elinde uzun namlulu bir silah olduğu ve ateş ettiği ileri sürüldü. Ön koltukta ki gencin ise “Kucağımda saz vardı” de diği belirtildi. Polis tutanağına göre, Gazi Kent Ormanı’nda çalışan bir güvenlik görev lisi Gazi Polis Merkezi’ni 14 Nisan’da Gazi Mahallesi’nde iki gencin polis tarafından öldürülmesine ilişkin tutanağa göre olay yerinde 35 mermi kovanı bulundu ‘O POLİSLER TUTUKLU YARGILANMALI’ Kerem ve Erkul’un avukatı Meral Hanbayat Yeşil, kendi açılarından durumun açık ve sabit olduğuru belirterek, “Çocuklarda polisin iddia ettiği gibi silah ya da karşı koyacak bir durum olmadığı açık. Tüm veriler polislerin öldürme saiki ile hareket ettiğini kanıtlamaktadır. Dolayısıyla polisler hakkında soruşturmanın kas ten öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs suçlaması açısından yürütülmesi gerekmekte. Buna uygun olarakta tutuklu yargılanmalarının sağlanması gerekir. Bir çok açıdan taleplerimiz kabul olmasına rağmen tutuklama konusunda bir gelişme olmadı. Bu anlamıyla biz takipçisi olmaya devam edeceğiz” dedi. arayarak, “Ormanda poşulu ve silahlı üç kişi var. Renault marka araç kullanıyorlar” şeklinde ihbarda bulundu. Bunun üzerine biri zırhlı olmak üzere iki araç ve dokuz polis, kent ormanı girişine gitti. Kısa bir süre sonra içinde, eğ lenceden dönen beş gencin olduğu Peugeot marka araç polise yaklaştı. Polis tutanağında, ön koltukta oturan kişinin elinde uzun namlulu bir silah olduğu ve ateş ettiği ileri sürüldü. Ön koltuk oturan B.Y’nin ise “Kucağımda saz var dı” dediği tutanakta yer aldı. Araçta yapılan aramada silah da bulunmamıştı. Polis araçlarında bulunan kamera kayıtları da inceleme heyeti tarafından alındı. Olay yeri inceleme tutanağında, olayın yaşandığı Gazi Kent Ormanı girişinde bulunan ve bozuk olduğu iddia edilen kameralara dair bilginin ve varsa olay gününe dair görüntülerin istenmesine karar verildi. Daha önce olay yerinde bulunan Gazi Polis Merkezi Çevik Kuvvet ve Özel Harekât Şube Müdürlüğünde görevli 9 polisin silahlarına Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından el konulurken, polislerin birkaç gün içerisinde ifadelerinin alınması bekleniyor. Savcı Kürtçe Yargıyasavunmaya karşı çıktı: siyaset bulaşır Şehit polis Ekrem Dereli’nin yakınları gözyaşlarına boğuldu. CANAN COŞKUN Kapatılan Özgürlükçü Hukukçular Derneği üyesi avukatlar Ramazan Demir ve Ayşe Acinikli’nin de sanıkları arasında bulunduğu örgüt yöneticiliği ve üyeliği iddiasıyla açılan davada duruşma savcısı Mehmet Salih Sol, avukat Adem Çalışcı’nın Kürtçe savunma yapmasının yargıya siyaset bulaştırmak olduğunu iddia etti. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmaya yargılanan avukatlar Ramazan Demir, Sinan Zincir, Ayşe Gösterişlioğlu, Adem Çalışcı, Tamer Doğan ve Tutuklu Aileleri ile Dayanışma Derneği üyesi sanıklar katıldı. Avukatlarla dayanışmak amacıyla Fransa, İtalya, Almanya, Hollanda ve İngiltere barolarından avukatlar da salonda yer aldı. Avukat Adem Çalışcı tercüman aracılığıyla yaptığı Kürtçe savunmasında, “Suçlama soyut bir iddiadan ibaret olup tamamıyla iftiradır” dedi. “İddianamede avukat Sinan Zincir’le görüşmelerim delil sayılamaz. Ben yalnızca avukatlık mesleğini yaparak Kürt halkına avukatlık yaptım. Herhangi bir örgütle bağım yoktur” dedi. Neden Kürtçe? Duruşma savcısı Mehmet Salih Sol, “Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde savunduğu sanıklar olmuş mudur” diye sordu. Çalışcı da soruların dosyayla ilgisi olmadığını belirterek cevaplamadı. Savcı da, Çalışcı’nın Türkçe yanıt verdiğini bu nedenle Türkçe bildiğini söyleyerek, “Kendi müvekkillerini Türkçe savunup, kendine Kürtçe savunması savunma hakkının kötüye kullanılması olup, yargıya siyasetin bulaştırılmak istendiğini” öne sürdü. Çalışcı da, “Hangi dilde savunma yapabileceğimi ben daha iyi bilirim. Bu benim hakkımdır” dedi. Ardından yargılanan avukat Sinan Zincir, savcının siyasi bir taraf haline geldiğini belirterek, davadan çekilmesini talep etti. Savcı Sol, anadilde konuşmanın ekmek, yemek ve su içmek gibi hak olduğunu ifade ederek, “Ne mutlu ki ülkemiz demokrasi ile yönetilen, hukukun üstünlüğüne saygı gösterilen ülkelerdendir. Meslek hayatımın 6 yılı Kürtçe konuşulan bir bölgede geçmiştir. Bu nedenle ülkedeki en adil yargı mensubu olarak kendimi ilan ediyorum” dedi. Mahkeme sanıklar hakkındaki karakola imza verme ve yurtdışı çıkış yasağını kaldırarak, duruşmayı 13 Eylül’e erteledi. TÜRKİYE AĞLADI Tunceli’de düşen helikopterde şehit olan 10 kişi daha son yolculuklarına uğurlandı Tunceli’de helikopter kazasında şehit olan 12 kişiden lunanlar Barış Karsavuranoğlu’nun isteğini yerine getirerek şehit 10’u dün düzenlenen törenlerle için alkış tuttu. toprağa verildi. Pilot komiser Abdullah Or Emekli Albay Pilot Dilaver Kar tanca İzmir’de, polis memurla savuranoğlu için memleke rı Candaş Kaplan Malatya’da, Ek ti Çankırı’nın Şabanözü ilçesine rem Dereli Balıkesir’de, Murat bağlı Karahacı Köyü’nde düzen Ködük Kütahya’da, Ahmet Ci lenen törene CHP Genel Başka han Kilci Kayseri’de, Azam Gü nı Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı. dendede Konya’da, Sadettin De Kılıçdaroğlu’na sarılan şehidin oğ mir Kırşehir’de, Astsubay Kıdem lu Barış Karsavuranoğlu, “Babam li Çavuş Yavuz Selim Karaman sizi çok severdi” diyerek gözya ise Çorum’da gözyaşları arasında şı döktü. Cenaze töreninde bu toprağa verildi. ‘Oğlum beni bırakıp gitme’ Şehit hâkim Onur Alan için memleketi Ordu’da tören düzenlendi. Ulu Cami’deki törende annesi Fatma Alman ve ablası Pelin Alan tabut başında uzun süre gözyaşı döktüler. Şehidin annesi Fatma Alan, tabuta sarılarak, “Yavrum canım oğlum beni de götür, beni bırakıp gitme” diyerek ağıt yaktı. Cem Küçük AKP’yi kızdırdı Mavi Marmara’da ölenleri hedef aldı, iktidar kanadı ayağa kalktı Yandaş yazar Cem Küçük’ün, Cumhurbaşka du! Mavi Marmara için skan yaman ise Küçük hakkında “Zonguldal sözler” başlığıyla haber dak FETÖ evlerinde kalmış, bir dönem nı Tayyip Erdoğan’ın AKP’nin leştirerek “Cem Küçük isimli FETÖ’nün emrinde hizmet etmiştir. FE başına geri döndükten sonra gazeteci gerçek yüzünü de TÖ ile irtibat ve iltisakından sonra kadı “Radikal İslamcılarla ve Mavi şifre etti. 1725 Aralık giri na düşkünlüğü ile not düşülen Adnan Marmara’daki manyak tiplerle” şimi, 15 Temmuz hain kal Oktar’a angaje edilmiştir. Buradan Ha yollarının ayrılması gerektiği kışması ile içimize gireme ber 7’ye köşe yazarı yapılmış, ilk yazı yönündeki sözleri iktidar med yen Siyonistler ve yaltakla sında ve yazılarında ise FETÖ liderine yasında büyük tepki gördü. Gazze’ye Mavi Marmara ge rı Cem Küçük üzerinden ye methiyeler dizmişti” dedi. Küçük’ün ni bir operasyona mı kalkış eski çalıştığı kurumda 5 kadına taciz misini götüren İHH’nin Genel Başkan Yardımcısı Serkan tı sorusunu akıllara getirdi” de bulunduğunu söyleyen Adıyaman,“ ifadelerini kullandı. Eski çalıştığı kurumunda 5 taciz skan Nergis, “Sen kimsin de Mavi Marmara gibi bir kutlu davaya laf ediyorsun Cem Küçük Cem Küçük Başbakanlık Özel Kalem Müdürü Abdulkerim Taş da Twitter hesabın dalı var...” ifadelerini kullandı. Cemaatçilerden destek efendi... FETÖ’den ne farkın var senin...”dedi. Mavi Marmara Davası avukatlarından Gülden Sönmez de Twitter hesabından, “Seni dava manyağı yapacağız içimizdeki İsrailli Cem Küçük” diye yazdı. Akit Gazetesi de Cem Küçük’ün sözlerini “İçimizdeki Siyonist deşifre ol dan “‘Mavi Marmara’daki manyaklar’ ifadesini kullanan hadsiz, amacın ne? Kime hizmet ediyorsun?” mesajını paylaştı. Taciz ve FETÖ suçlaması İstihbarat kaynaklarından aldığı haberlerle bilinen yazar Ömer Adı FETÖ’ye yakınlığıyla bilinen ve 15 Temmuz darbe girişimi sonrası hakkında yakalama kararı çıkartılan Tuncay Opçin de “Cem Küçük yalnız değildir. Cem Küçük onurumuzdur” sözleriyle Küçük’e destek verdi. Fethullahçı eski polis şefi Emre Uslu da Küçük’e destek verdi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Komutanının FETÖ itirafı Niğde’de FETÖ’nün darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında hakkında dava açılan eski Niğde İl Jandarma Komutanı Albay İbrahim Taşkın hâkim karşısına çıktı. Savunmasında cemaat abileri ile okul yıllarında tanıştığını, örgüt içinde kod adının “Namık” olduğunu itiraf eden Taşkın “Cemaat abileri açıktan namaz kılmanın yanlış olduğunu okuldan atılabileceğimi ve tuvalette gizli aptes almamı ve namazımı ima ile kılmamı söylediler. İçki içmemi söylüyorlardı. Yüzbaşı rütbesine kadar evlenmememi söylüyorlardı. Psikolojik baskılardan biri de başı kapalı olan eşimin başını ordudan atılmamam için açması konusundaydı” dedi. l DHA Yarbay: Sıkmayanın kafasına sıkarım Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 15 Temmuz darbe girişimine yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 4. Kolordu Komutanlığı ve 28. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı ile bağlı birliklerin faaliyetlerine yönelik soruşturma tamamlandı. Mahkemeye gönderilen iddianamede 268 şüpheli hakkında 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet isteniyor. İddianameye göre; şu¨phelilerden er Ferhat Sak bulunduğu zırhlı araca gelen eski Yarbay Ejder Yıldırım’ın telefonda “Komutanım ates¸ emri veriyorum” dedikten sonra “Herkes sıkacak, sıkmayanın kafasına ben sıkarım” dedigˆini ifade etti. FETÖ operasyonları: 134 kişi gözaltında Konya merkezli 23 ilde FETÖ/PDY’ye yönelik operasyonda 85 kişi hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Operasyonda şu ana kadar 30 kişinin gözaltına alındığı, işlemlerin devam ettiği belirtildi. İzmir merkezli 14 ilde yapılan FETÖ operasyonunda, KHK ile kapatılan Şifa Üniversitesi ve Şifa Hastanesi bünyesinde örgütsel faaliyet içerisinde bulunduğu ileri sürülen 75 şüpheliden 40’ı polis ekiplerince yakalandı. Afyonkarahisar’da FETÖ’ye yönelik soruşturma kapsamında 29 şüpheli gözaltına alındı. Kayseri’de 19, Sivas’ta 8, Nazilli’de 5, Samsun 3 kişi FETÖ iddiasıyla gözaltına alındı. Gülen videoları izlerken yakalandılar Kayseri’nin Melikgazi İlçesi Belsin Mahallesi’ndeki bir internet kafede, Fethullah Gülen’in videolarını izlediği ve örgütün gizli haberleşme programı “ByLock” kullandığı iddiasıyla gözaltına alınıp adliyeye sevk edilen M.M. ile eşi Y.M., savcılık sorgularının ardından nöbetçi mahkemeye çıkarıldı. M.M. tutuklanarak Nevşehir Cezaevi’ne gönderilirken, hamile eşi Y.M. ise adli kontrol şartı ve yurtdışı yasağı konularak serbest bırakıldı. İçişleri Bakanlığı’nca FETÖ’ye yönelik başlatılan soruşturma kapsamında önceki gün görevden uzaklaştırılan Mardin Vali Yardımcısı Mustafa Mendeş gözaltına alındı. Boykot edilecekler listesi Sadece olağanüstü durumlarda... Tehlike kapıya dayanınca... Hukuksuzluk gözünüze sokulunca... Ayağınıza basılınca, boğazınız sıkılınca... Kaybedince, bitince, yıkılınca... Uykunuzdan bir süreliğine uyanıveriyorsunuz. Sonra her seferinde tekrar o uykunun kollarına dönüyorsunuz. Bundan önce iktidar tarafından defalarca dolandırıldınız. Defalarca haksızlığa uğradınız, kandırıldınız, hiçe sayıldınız. Korkunç işbirlikleri yaptılar, hepsine şahitsiniz. Ülkenin en kıymetli insanlarını aranızdan alıp cezaevlerine attılar. Onları akıl almaz iddialarla yargıladılar. Ölenler oldu, intihar edenler, hastalananlar. Devletinize el koyuldu, ordunuz dağıtıldı; Okullarınız işgal, bayrağınız lime lime edildi. Akademileriniz talana, hukukunuz saldırıya uğradı. Ülkenizde güveneceğiniz tek bir sağlam kurum kalmadı. Başınıza gelen her felakette, önce bir ayağa kalktınız; Sonra yeniden gerisin geriye yerinize oturdunuz. İçinize gömüldükçe gömüldü korkunuz ve umutsuzluğunuz. Her seferinde kısa soluklu sevinçlerle avunuyorsunuz; Uzun vadeli yenilgilere teslim oluyorsunuz. Neden? Çünkü aslında ne olursa olsun, huzurunuz hiç kaçmasın, düzeniniz asla bozulmasın istiyorsunuz. Hayali hedefler belirleyip, bugünü es geçiyorsunuz. Yaşadığınız felaketi hep görmezden geliyorsunuz. Bulduğunuz ufacık pembe bahanelere ve eften püften ideallere hak etmedikleri kıymetler vermeyi marifet sanıyorsunuz. İşaretlenmiş sermayenin ürünlerini boykot ederek; Ve sizi temsil etmesi gerektiğini düşündüğünüz bir siyasi partinin yetersiz bulduğunuz temkinli muhalefetine yüklenerek sağladığınız tatmin... Üzerinize çığ gibi gelen yeni düzeni engellemeye zerre kadar etki etmeyecek. Bir siyasi partiden beklediğiniz ve onda bulamadığınız için sinirlendiğiniz şeylere bir daha bakın. Eleştirdiğiniz liderin temkinden müteşekkil pasifliğinin kendi hayatınızdaki karşılıklarını listeleyin. Ne kadar cesursunuz, gözünüz ne kadar pek, idealleriniz ne kadar net? Talepleriniz adil mi, beklentileriniz samimi mi? Sözünüz söz mü, sesiniz gür mü? Ödün verdiğiniz şeylerle yüzleşin, zaaflarınızın adını koyun. Kaybetmekten korktuğumuz şeyleri tek tek sıralayın. Sorgusuz sualsiz sürdürdüğünüz hayata başka bir gözle bakmaya çalışın. Korumayı erdem sandığınız değerleri, gelenekleri, inançları masaya yatırın. Girmekten başka şansınız olmadığını düşündüğünüz kalıpları zorlayın. Madem bir boykot potansiyeliniz var, onu her şeyden önce kendinizi, alışkanlıklarınızın, umutlarınızın ve korkularınızın belirlediği tercihlerinizi boykot ederek kullanın. Bugüne kadar gözden kaçırdığınız ve o yüzden devamlı yanıldığınız çok önemli bir şey var. Sizi temsil etmesini beklediğiniz siyasiler tıpkı size benzer. Şu anki iktidarı şekillendiren nasıl kaba saba bir alt kültürün sığ talepleriyse; Muhalefeti şekillendiren de tamamen size ait zayıf ve ürkek bir irade bu ülkede. Onun için, bunca zamandır kendinizi seyrettiğiniz iyimserlik aynasını artık kırın gitsin. Göreceksiniz, o aynanın arkasında ciddi bir karamsarlık var. Ve gerçek farkındalık karamsarlığın güçlü ışığında parlar. Hadi şimdi gidin, kendinizi boykot edin. Kendinizi boykot edin. Kendinizi boykot edin. 9 akademisyene ‘veda’ soruşturması Munzur Üniversitesi’nde KHK’yle ihraç edilen akademisyenleri uğurlayan 9 akademisyen ve bir memur hakkında rektörlük tarafından soruşturma açıldı. Eğitim Sen Şube Başkanı Süleyman Güler, “Soruşturma gerekçesinde, Munzur Üniversitesi’nden ihraç edilen üyelerimizin 9 Ocak 2017 tarihinde kişisel eşyalarını almak ve mesai arkadaşları ve öğrencileri ile vedalaşmak için üniversite yerleşkesine gelmeleri üzerine, çalışma arkadaşları ve öğrencilerin yoğun ilgisi sırasında orada bulunuyor olmak olarak gösterildi. Arkadaşlarımızla vedalaşmak, onların yanında olmak demokratik hakkımız olmanın ötesinde insanlığımızın gereğidir. Bu hukuksuz soruşturmalara karşı üyelerimizi yalnız bırakmadık, bırakmayacağız. Üyelerimize dönük baskı, ayrımcılık ve haksız cezalandırma biçimindeki uygulamaları kınıyoruz. Tüm bu antidemokratik ve hukuksuz uygulamalar ve keyfiyete derhal son verilmelidir” dedi. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear