26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EKONOMİ DOLAR AVRO FAİZ BORSA 3.6670 1.8 kuruş 3.9260 1.3 kuruş 1 1 .32 0.01 puan 90.804 569 puan 12 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: SERPİL ÜNAY Borsaya İslami ortak ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 1017.45 10.24 lira 151.00 1.45 lira Perşembe 20 Nisan 2017 İslam Kalkınma Bankası borsadan pay almak istiyor. Borsa İstanbul Başkanı Himmet Karadağ, bu konudaki görüşmeleri yıl sonuna kadar bitirmeyi istediklerini söyledi İslam Kalkınma Bankası (İKB), Borsa İstanbul’un yüzde 10 hissesini satın almayı planladığını açıkladı. Söz konusu adım Türkiye’de İslami finansı yaygınlaştırma çerçevesinde atılacak. Reuters’a konuşan İslam Kalkınma Bankası İşbirliği ve Kaynak Mobilizasyonu Direktörü Abdulhakim Elwaer, Borsa İstanbul hisseleri için yürütülen müzakerelerin iki üç ay içinde tamamlanmasının bek lendiğini söyledi. Yüzde 73’ü Fon’un Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ da konuyla ilgili açıklama yaptı. İKB’nin Borsa İstanbul’dan pay alımı için görüştüğünü teyit eden Karadağ, “Borsa İstanbul’dan pay almak istiyor. Üzerinde görüşüyoruz. Görüşmeleri üç ay, olmazsa yıl sonuna kadar bitirmek istiyoruz. Bor sanın halka arzını ise 2018’de yapacağız” dedi. Borsa İstanbul, daha önce Nasdaq OMX ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile stratejik ortaklık anlaşması imzalamıştı. Nasdaq OMX’in borsada yüzde 7, EBRD’nin ise yüzde 10 payı bulunuyor. Borsa İstanbul’un yüzde 73.6’lık hissesi ise Türkiye Varlık Fonu’na ait. Karadağ, İKB ile bir anlaşmaya varılması halinde Borsa İstanbul’un küresel bir finans platformu olma hedefi yakalayacağını belirtti. Karadağ, bankanın payının daha düşük olacağını, yüzde 10’un yüksek bir oran olduğunu aktardı. İKB ile anlaşma olmazsa Körfez’den ya da Asya’dan stratejik bir ortak alınabileceğini sözlerine ekledi. İKB’den finansman sağlayan dördüncü büyük ülke olan Türkiye, 1977 yılından bu yana kurumdan 10 milyar dolar değerinde finansman aldı. l Ekonomi Servisi 30 Haziran 2016 ile 31 Mart 2017 arasındaki borçları kapsayacak. Vergi borçlarına yine af çıkıyor Hükümet, referandumun ardından vergi cezaları, idari para cezaları, prim borçları ile belediyelerin su, atık su ve katı atık gibi alacaklarında faiz, gecikme zammı, gecikme cezalarını silen yeni bir tasarıyı Meclis’e sundu. Tasarı ile bir önceki yapılandırma yasasının temel aldığı 30 Haziran 2016 ile 31 Mart 2017 arasındaki alacaklar yapılandırılıyor. Tasarı ile, önceki yasa kapsamında başvuru yapamayan borçlulara da yeni yasadan yararlanma olanağı getirildi. Ancak önceki yapılandırma yasasından yararlanan ve taksit ödemeleri süren borçlular yeni yasadan yararlanamayacak. Düzenlemeler özetle şöyle: 4 Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, SGK, il özel idareleri, belediyeler, büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin kesinleşmiş alacakları yapılandırılıyor. 4 Vergi borçlarının ödenmesi halinde gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezaları silinecek. Bunun için gecikme faizi yerine YİÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın ödenmesi şartı aranacak. 4 Başvuruda bulunan mükellefler borçlarını genel olarak ikişer aylık devreler halinde 18 eşit taksitte ödeyebilecek. Daha kısa sürede ödeme seçeneği de olacak. Yapılandırılmış borçlar ilk taksit ödeme süresi içinde tamamen ödenirse yüzde 50 indirim daha yapılacak. l ANKARA Hasan Süel ‘Fiberde sonuncuyuz’ Ulaştırma, Denizcilik ve Ha berleşme Bakanlığı’nın öncülüğünde hazırlanan Ulusal Genişbant Stratejisi ve Eylem Planı’nı değerlendiren Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, “Bugün ülkemizde her 100 evden yalnızca 13’üne fiber götürebiliyoruz. Bu oranla OECD ülkeleri arasında sondan birinciyiz. Hızımız ve erişimimiz düşük, yeteri kadar fiber altyapımız yok” dedi. Planda Türkiye’de şu anda 284 bin kilometre olan fiber ağın, 2023’te 500 bin kilometreye ulaşmasının hedeflendiğine dikkat çeken Süel, şunları söyledi: “Bugün İstanbul’da fiber ağı kurmak, deveye hendek atlatmaktan zor. Evinizin önünün 3 kere kazılıp, 3 farklı operatörün hat geçirmesinin size bir faydası olur mu? Bu yatırımı ortak yapmak demek, ülke ekonomisi için 37 milyar TL tasarruf demek... Mevcut altyapı adil paylaşılmalı.” l Ekonomi Servisi İlk icraat kıdem tazminatına tırpan Hükümet gelecek haftadan itibaren kıdem tazminatının fona devredilerek tırpanlanması ve yok edilmesini masaya getirecek Tek Gıdaİş Sendikası Başkanı Türkel, işçilerin mutlaka kayıtlı çalışmaları gerektiğini vurguladı. ‘Genelge yetmez yasa lazım’ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, kıdem tazminatı düzenlemesiyle ilgili olarak, “Önümüzdeki haftadan itibaren belirlenen taslaklar üzerinden işvereniyle, çalışanıyla sendikalarıyla çalışacağız” dedi. Kıdem tazminatının iki sorunlu başlığının olduğunu savunan Müezzinoğlu, “Birincisi çalışanın hakları işverenin kasasında birikiyor. Bazı işyerleri kapanabiliyor, bu para bir yerde ayrı olarak tutulmuyor. İşveren bunu finansman olarak da kullanıyor. İşveren diyor ki bu yükü bizim üzerimizden al. Diğer taraftan çalışanın neredeyse yüzde 75’i hiç alamıyor ya da hak ettiği oranda alamıyor. Bu mağduriyeti daha fazla görmemezlikten gelemeyiz” derken, işçi konfederasyonlarına göre, fon kurulması durumunda kıdem tazminatının 30 günden 1015 güne düşmesine neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Ağırlıklı olarak Çukuro cak. Su ve elektrik giderleri Çalışma va ve Ege’de tarım, Bakanlığı’nca karşı Karadeniz’de fındık, lanacak. Rize’de çay toplamada 4 İşçilerin ve ai çalıştırılan 700 bin civarındaki mevsimlik MUSTAFA ÇAKIR lelerin sağlık taramaları, aşılamaları, tarım işçileri için hü gebe, bebek ve ço kümet yasa çıkarmak yeri cukların kontrolleri yaptırı ne genelge yayımladı. İşçile lacak. rin ve ailelerinin sorunları 4 Sağlık hizmeti verilen nın giderilmesi için yayım işçilerin ve ailelerin kimlik lanan genelgede yer alan numaraları Mevsimlik Ta düzenlemeler özetle şöyle: rım İşçileri Bilgi Sistemi’ne 4 Valilikler mevsimlik ta (eMETİP) aktarılacak. rım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde temel ihtiyaç ‘Dayıbaşı kalkmalı’ larını giderebilecekleri geçici İşçilerin mutlaka kayıt yerleşim alanları oluşturacak. lı çalışmaları ve sigortalı ol 4 Yerleşim alanları Hazi maları gerektiğine dikkat ne arazileri üzerine kurula çeken Türkİş’e bağlı Tek Gıdaİş Sendikası Başkanı Mustafa Türkel, işçilerin ücretlerinin de en az asgari ücret düzeyine çıkarılması gerektiğini söyledi. Türkel, çocuk işçilerin sömürülmesine izin verilmemesini ve yasal düzenleme yapılmasını talep etti. Genelgenin yasalaşması halinde daha etkili olacağına vurgulayan Türkİş’e bağlı Tarımİş Sendikası Başkanı İlhami Polat ise “Ücretler sendikaların da katılımı ile valilikler tarafından oluşturulan komisyonlar aracılığıyla belirlenmeli. Dayıbaşı, çavuşlar devre dışı kalmalı, aradan çıkarılmalı” dedi. l ANKARA İşten çıkarma artacak Kıdem tazminatının fona devri işçi çıkarmayı kolaylaştıracak, esnekliği artıracak. Fon kurulması durumunda kıdem tazminatının işçinin son ücretiyle bağı kopacak ve alacağı kıdem tazminatı miktarı düşecek. Sendikalara göre kıdem tazminatı işverenin bireysel borcu bu yüzden kamu kaynaklarından ve işsizlik sigortasından kurulacak fona kaynak ve prim kesintisi aktarılmasına karşılar. İşverenlerin borcu halkın sırtına yıkılmamalı. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye’de kıdem tazminatının 1971 yılında uygulamaya konulduğunu belirterek, kıdem tazminatının dünyada 152 ülkede zorunlu, 18 ülkede ise yarı zorunlu olarak uygulandığını söyledi. l Ekonomi Servisi Almanya’dan Rheinmetall’e Türkiye engeli Türkiye’de fabrika kurmak isteyen ve adı Altay tankıyla da anılan Alman savunma sanayii şirketi Rheinmetall’a Almanya Ekonomi Bakanlığı’ndan ‘teknoloji transferi’ uyarısı geldi. Rheinmetall bazı ihracat sözleşmelerinin hükümet tarafından onaylanmadığını duyuran Almanya Ekonomi Bakanlığı sözcüsü, yurtdışında bir şirket kurmak için Alman hükümetinin iznine ihtiyaç olmadığını fakat tekno Altay tankı loji transferi için bu iznin gerekli olduğunu söyledi. Sözcü, “Yurtdışında bir şirket kurmak herhangi bir dış ticaret yasasına tabi değil fakat yurtdışındaki bir şirkete teknoloji transferi, ki eğer üretime başlarsanız bu gündeme gelebilir, bu yasaya uygun olmak ve tarafımızca onaylanmak durumundadır” dedi. Rheinmetall 2 yıldan uzun süredir Türkiye’de bir fabrika açma planları ya parken, şirketin CEO’su Armin Papperger, geçen ay “Alman hükümeti hâlâ bazı ihracat sözleşmelerimize onay vermiyor” demişti. l Ekonomi Servisi Siyasi belirsizlik referandumla arttı Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’e göre referandumdan az farkla “evet” çıkması güvenilirlik açısından risk oluşturuyor ve siyasi belirsizliği artırıyor. Kurumun yayımladığı araştırma notunda “Anayasa değişikliğine olan desteğin çok az bir farkla gerçekleştiği dikkate alınırsa Türk toplumundaki kutuplaşmanın devam edeceği görülüyor. Bu da hükümetin hem iç politika hem de jeopolitik risklerle meşgul olmasına neden olacak” görüşüne yer verildi. Moody’s açıklamasında ayrıca olağanüstü hal nedeniyle gergin olan siyasi atmosferin iş ve tüketici güvenine olumsuz etki etmeye devam et mesinin beklendiği belirtildi. Bunun ayrıca yatırım ve tüketimi etkileyerek büyümeyi de tarihi standartların altında tutacağı ifade edildi. Not şöyle devam etti: “Kutuplaşmış seçmen, çalkantılı jeopolitik gelişmeler, politika belirsizliği ve yüksek dış finansman ihtiyacı, ülkenin şoklara karşı kırılganlığının kredibilite üzerinde baskı oluşturmaya devam ettiğini gösteriyor.” Öte yandan Societe Generale gergin siyasi ortamın yatırımlar ve büyümeyi olumsuz etkileyeceği gerekçesiyle Türkiye pozisyonlarını azalttığını açıkladı. l Ekonomi Servisi Beklenen oldu! Siyasal İslamın tek adam saplantısı, realiteyi kavramaktaki kronik yetersizliği, beklenen sonucu yarattı, AKP dayattığı referandumu yüzüne gözüne bulaştırdı. ‘Ya devlet başa...’ AKP liderliği ülkede, İslamcı otoriter bir tek adam rejimi kurmak istiyordu. Ancak, toplumun yarısı bu projeye kesinlikle karşıydı. AKP liderliği geldiği eşikte, toplumsal koşulların ne kadar kritik olduğunu kavrayamadı; “Ya devlet başa ya kuzgun leşe”, “zorlarsam aşarım”, “kapıp kaçarım” diye düşündü. AKP liderliği ve siyasal İslam, arzusunun arkasına iradesini koydu, tüm olanaklarını harekete geçirdi. Muhalefeti susturdu, sokaklarda bastırdı, ülkede yalnızca “Evet” seçeneğinin duyulur, görülür olmasını sağlamak için devleti, güvenlik güçlerini, medyayı, siyasal İslamın toplumsal örgütlenmesini kullandı. Projesine karşı olanlara fiziki ve simgesel şiddet uygulamaktan çekinmedi. Oy verme işlemi boyunca da bu tutumunu, yasaları yok sayarak devam ettirdi. Sonunda, daha kesin sonuçlar belli olmadan, “Atı alan Üsküdar’ı geçti” diyerek zaferini dayattı. Ancak, bu dayatma realitenin, içindeki toplumun yüzde ellisi gibi, “ufak” bir ayrıntıya takıldı. Silkinmek gerekiyor... Bu yüzde 50’ye liderlik etmesi gereken ana muhalefet partisi CHP’nin durumu da parlak değildi. CHP, referanduma giderken AKP liderliğinde siyasal İslamın kurduğu “oyuna”, meşruiyetini sorgulamak yerine, katılarak yüzde 51’le bir diktatörlüğün kurulabileceğini kabul etmiş oldu. CHP liderliği AKP’nin kararlılığını, yasa tanımazlığını azımsadı, böyle kampanya sürdüren bir akımın sandıkta yapacaklarını hesaplayamadı, taraftarlarında bir düş kırıklığının önkoşullarını hazırladı. Referandum gecesi AKP’nin zaferini oldubittiye getirmeye, adeta bir darbe yapmaya başladığı sırada, Taksim Meydanı’ndan bildiren bir BBC muhabiri, “Bu koşullarda muhalefetin çoktan buraya inmiş olması gerekirdi. Bir kişi bile yok” diyecekti. Geçmişte, CHP liderliğinin, siyasetin ve gücün dinamiklerini kavramaktaki yetersizliğine birçok kez tanık olduk. Her sandık deneyiminden yenilgiyle çıkan, bu yenilgilerden bir şey öğrenemeyen bu liderliğin, bu kez, ülkenin bu son derecede kritik momentinde, bu yetersizliği aşması, bir imkânsızı gerçekleştirerek silkinmesi, bu “sonuçlar meşru değildir” savının sonuna kadar arkasında durmaya hazır olduğuna muhalefeti inandırması gerekiyor. Bu kararlılık isteyen zor bir görevdir, ancak olanaksız değildir. Referandumun hemen ertesinde, “hayır” cephesinde, CHP liderliğinin isterse dayanabileceği bir toplumsal direniş hareketi ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu, günümüz kapitalizminin en eğitimli, üretken, dinamik ve özgürlükçü kesiminin hareketidir. Dünyanın başka ülkelerinde tanık olduğumuz gibi, bu hareket momentum kazanarak enerjisini yoğunlaştırabildiğinde, toplumsal irade düzeyine yükseltebiliyor, siyasi dengeleri radikal biçimde değiştirebiliyor. CHP liderliği, kararlı ve cesur davranabilir, hem referandumun meşruiyetini, hem de sonuçların yasallığını güçlü bir biçimde sorgulayabilirse, bu hareket, yalnızca referandum sonuçlarını değil, siyasal İslamın iktidarını da geriletebilecek bir momentum kazanabilir.. AKP’nin ülkeye istikrar getirme şansı artık yoktur; Financial Times’ın da vurguladığı gibi, “ülkenin yarısını artık kesin olarak kaybetmiştir”. Washington Post’un “çirkin zafer” olarak nitelediği bu durum, Le Monde’un deyimiyle ülkeyi yönetilemez noktaya getirmiş, bir gerileme sürecine sokmuştur. Zeit de “Cumhuriyet öldü” saptamasının ardından soruyor: “Erdoğan kazandım dedi”, “gerçekten kazandı mı” diye soruyor. Şimdi, muhalefet üzerindeki baskı ve devlet terörü kaçınılmaz olarak artacaktır. Buradan nereye gidileceği şimdilik belirsizdir! CHP liderliğinin tutumu gidilecek yolun yönünü belirleyebilir. Girişim Evi ile hedef 50 milyon TL ihracat Türk Ekonomi Bankası (TEB) ve Türkiye İhra catçılar Meclisi’nin (TİM) ortak programı TİMTEB Girişim Evi, düzenlediği eğitimler, üniversite işbirlikleri, finansman çözümü ve danışmanlık hizmetiyle girişimcilerin yenilikçi iş fikirleri bulmalarına yardımcı oluyor. TEB’in 2013’te başlattığı projeye TİM 2015 yılında dahil oldu. Program, destek verdiği girişimcilerle 2016’da 10 milyon TL ihracata imza attı. 209 girişimci 205 milyon TL ciro elde etti. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Daha gidecek çok yolumuz var. Üç yılda girişimcilerimizin 500 milyon TL ciro, 50 milyon TL ihracat hedefleniyor” dedi. TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici “Biz şehri Topkapı’dan girerek fethettik. Şimdi yeni kapılara ihtiyaç var. Girişim evini bu amaçla tasarladık” diye konuştu. Türkiye’de 9, ABD’de 1 Girişim Evi var. Bu yıl Ankara’da da açılacak. l Ekonomi Servisi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear