24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 7 Mart 2017 haber 4 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET ‘Önce Gazze’ye gitsin’ ‘Sen kendine bak!’ derler adama 16Nisan referandumu konusunda görüş bildirmek, seçmeni ikna etmek için etkinlik düzenliyorsun, bunun için bir salon kiralıyorsun, bedeli ödüyorsun, sonra öğreniyorsun ki salon verilmiyor, etkinliği iptal etmen isteniyor. Böyle bir gelişme karşısında ne denir? Eğer olay Almanya’nın Köln kentinde oluyorsa, etkinliği engellenen taraf buna Nazizm diyor. Eğer olay Almanya’nın Köln kentinde oluyorsa buna karşı tepki olarak, şunlar söyleniyor: Eğer demokrasiye inanıyorsan, orada bir salon toplantısı yapılacak bundan neden rahatsız oluyorsun?.. Ya ben istersem, yarın gelirim ve kapıdan sokmadığınız zaman da ben dünyayı ayağa kaldırırım. Nitekim AKP’li bakanların Köln’de yapacakları etkinliğin yasaklanması üzerine bütün bu sözler bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından söylenmiştir. Olayın sahne arkasında, yapılacak etkinlik ile ilgili yanlış bilgilendirme olması, iptalin siyasi iktidar değil, belediye tarafından alınması hiç önemli değildir. Nitekim, etkinliği engellenen Türk “Adalet Bakanı” Bekir Bozdağ da Alman hükümetini eleştirirken, tepkisini şöyle ortaya koymuştur: Bu belediyeyi aşan bir karardır, belediyeye aldırılmış bir karardır. Olay Almanya’nın Köln kentinde ve engellenenler, AKP’liler olduğu zaman Türkiye’deki yetkililerin tavrı bu oluyor. HHH Peki, aynı olay,Türkiye’nin Malatya kentinde, bu kez referanduma hayır kampanyası yürüten Barolar Birliği ve muhalefetteki CHP’lilerden oluşanların düzenledikleri “Atatürk ve milliyetçilik” konulu etkinliklerinde söz konusu olur, parası önceden ödenmiş salonun tahsisi engellenir ve etkinlik iptale zorlanırsa ne olur? Hiçbir şey olmaz. Gık çıkmaz, her şey normalmiş, gayet demokratik bir kampanya yürüyormuş, hiç kural dışı bir şey olmuyormuş, sanki Malatya’da Halk Eğitim Merkezi, Battal Gazi Salonu’nun tahsisinin iktidardan habersiz iptali mümkünmüş gibi kimse olayı üstüne alınmaz. Nitekim öyle olmuş ve başta, anayasanın 104. maddesi gereği anayasanın uygulanmasını, devletin organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını sağlamakla yükümlü Cumhurbaşkanı olmak üzere kimsenin sesi çıkmamıştır. Biri Almanya’nın Köln, öbürü Türkiye’nin Malatya kentindeki iki olay da aynı günlerde meydana gelmiş ve bu tepkileri doğurmuştur. Aslında en temel hak ve özgürlüklerden olan ifade özgürlüğünü kısıtlayan davranışı dolayısıyla Almanya’yı eleştirmek doğru bir davranış biçimidir. Demokrasiyi ve özgürlükleri korumak, demokrasinin değerlerine saygı gösterilmesini her yerde savunmak, herkesin hakkı, hatta görevidir. Demokrasilerde hak ve özgürlüklerin savunmasında hattı müdafaa yok, sathı müdafaa vardır. O da bütün sathı âlemdir. HHH Yalnız bu hakkın kullanılabilmesi, ödevin yerine getirilebilmesi için, küçük bir önşart gerekmektedir. O da istemde bulunanın bizzat kendisinin de temel hak ve özgürlüklere saygılı olmasıdır. Bu koşulları yerine getiren, göğsünü gere gere başkalarından da aynı şeyi isteyebilir. Nitekim, AKP’li bakanların etkinliklerine engel olunması üzerine oradaki etkinliklerini iptal ederek gitmekten vazgeçen Deniz Baykal, Almanya’yı eleştirmek ve kınamak hakkına sahiptir, bu hakkı kullanması halinde kimse kendisine serzenişte bulunamaz, yalnızca müşkül ve mahcup duruma düşer. Ama eğer bu eleştiriyi yönetenler, kendi ülkelerindeki demokrasinin çiğnenmesinden, temel hak ve özgürlüklerin ayaklar altına alınmasından, ifade özgürlüğünün ihlal edilmesinden sorumlu olmak durumundaysalar, tabii Cumhurbaşkanı’na hadleri değil, ama memurlarına “Sen önce kendine bak kardeşim!” deyip, bir de terslerler. Tabii eğer biraz daha kibar iseler, diplomatik bir dille “tencere dibin kara, seninki benden kara” yanıtını verirler. Sahi “tencere dibin kara seninki benden kara” Almancada nasıl denir? Koç Üniversitesi Yayınları olarak 1966 yılında vefat eden Sayın Belkıs Sami Boyar’ın yasal vârislerini arıyoruz. İlgili kişilerin yayınevimizle iletişime geçmelerini rica ederiz. Koç Üniversitesi Yayınları İstiklal Cad. Merkez Han No: 181 Beyoğluİstanbul 0212 393 60 00 kup@ku.edu.tr CHP MYK’de sandık için etkinlik programı netleşmeye başladı. Erdoğan ve AKP ile Almanya arasındaki gerilimin de ‘mağduriyet yaratma’ taktiği olduğu ifade edildi CHP MYK’de Amasya’da gerçekleşecek ilk referandum mitinginin, 15 Mart Çarşam ba günü yapılması kararı alındı. Kı lıçdaroğlu, Amasya’da Atatürk Anıtı Meydanı’ndan halka seslenecek. CHP MYK, Genel Başkanı Kılıçdaroğ lu başkanlığında toplandı. Toplantı ba sına kapalı olarak yakla şık 4 saat sürdü. Toplan tıda CHP’nin referandum stratejisi masaya yatırıldı. Edinilen bilgiye göre; refe İKLİM ÖNGEL randum çalışmalarının tarihleri netleşmeye başladı. Buna göre; 8 Mart Dün ya Kadınlar Günü’nde Sakarya’da bir di zi etkinlik gerçekleştirilecek. Kılıçdaroğ lu fabrika işçisi kadınlarla yemekte bir araya gelecek ve ardından 5 bin kadın la bir yürüyüş düzenlenecek. 9 Mart Per şembe günü belediye başkanlarını Genel Merkez’de toplayacak olan Kılıçdaroğ lu, 10 Mart Cuma günü Ankaralı esnaf ve muhtarlarla bir araya gelecek, haf ta sonu İstanbul ve Adana’da gidecek. 13 Mart’ta Eskişehir’de gençlerle bu luşacak olan Kılıçdaroğlu, 15 Mart’ta ise ilk mitingini Amasya’da gerçek leştirerek; Amasyada Atatürk Anıtı Meydanı’ndan halka seslenecek. Kılıçdaroğlu’nun referandum günü ne kadar 30 büyükşehirde etkinlik yap ması hedefleniyor. Bu şehirler arasında Doğu’da Van, Güneydoğu’da Diyarbakır, Karadeniz’de Samsun, Ordu ve Trabzon’a mutlaka gidilmesi gerektiği görüşü öne çıkıyor. Öte yandan kurmayların bü yük kısmı mitinge mesafeli yaklaşırken, Amasya’dan sonra İzmir ve İstanbul’da birer miting daha yapılması ve son ola rak 15 Nisan’da Ankara’da görkemli bir ekinlik düzenlenmesi tartışılıyor. MYK’de Erdoğan’ın “Ya ben istersem gelirim, gelirim ve kapıdan sokmadığı nız veya konuşturmadığınız zaman da dünyayı ayağa kaldırırım” ifadelerine Kılıçdaroğlu’nun İsrail ile olan sorunları anımsatarak, “Önce Gazze’ye gitsin” karşı lığı verdiği belirtildi. Bu yaklaşımlarla mağ duriyet yaratılarak milliyetçi muhafazakâr kesime ‘oynandığı’ kaydedildi. Kılıçdaroğlu’nun kaleme aldığı, Genç lik Kolları ve il, ilçe örgütleri aracılığıyla elden verilecek mektupların da hazır ol duğu öğrenildi. Buna göre; 1061 müftü ye, 1 milyon 874 bin gence ve 50 bin 974 muhtara Kılıçdaroğlu’nun mektupları ve rilecek. Toplantıda, Türkiye’nin Mınbiç’e girme durumunda Rusya ile Türkiye’nin karşı karşıya gelebileceğinin konuşuldu ğu da öğrenildi. l ANKARA Böke, MYK’nin ardından basın toplantısı yaptı. ‘Açıkça bölücülüktür’ CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, MYK’nin ardından basın toplantısı düzenledi. Türkiye’nin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne çok zor ve ağırlaşmış koşullarda girdiğini belirten Böke, “Bunun gelenekten veya kültürden kaynaklanmadığını, bir kader olmadığını dile getirdi. Böke, “Bu, iktidardakilerin kadına bakış açısından, bunu politikalarına yansıtmalarından kaynaklanıyor. ‘Kadını insan olarak göreceğiz’ demek bu sorunu çözmez. Türkiye’de 8 Mart’ların kutlanması için siyasi zihniyetin değişmesi gerekiyor” dedi. Saray rejiminin Türkiye’yi bölme çabalarını sürdürdüğünü söyleyen Böke, Erdoğan’ın “15 Temmuz gecesi bomba yağdıranlar, bugünün hayırcıları” şeklindeki ifadelerine ilişkin “Bu ifadenin kendisi açıkça bölücülüktür. Türkiye’ye yapılacak en büyük kötülüktür. Bunun devleti temsil eden kişinin ağzından çıkması tarihi bir hatadır” karşılığını verdi. Böke, 15 Temmuz’da bomba yağdıranların iktidarın devlete ve orduya yerleştirdikleri hainler olduğunu söyledi. Böke, Almanya’nın ifade özgürlüğüne yöne lik kısıtlayıcı bir tutumu olduğunu, ifade özgürlüğüne sahip olmamanın ne demek olduğunu en iyi kendilerinin bildiğini ifade ederek, “Mitinglerimiz yasaklanmasından, terörist ilan edilmekten, hakkımızda açılan sayısız soruşturmadan, gençlerimizin tweet yüzünden tutuklanmalarından, iktidarın hoşuna gitmeyeni yazdı diye hapse gönderilen gazetecilerden, akademisyenlerin yaşadığı durumdan dolayı biz bunu çok iyi biliyoruz. Biz Türkiye’de neyi savunuyorsak, dünyada da aynı demokratik değerleri savunuruz” dedi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, “CHP olarak PKK’nın sözcüsü HDP’yi destekliyorsanız, biliniz ki yarın ülkede olacak olayların sorumlusu Kılıçdaroğlu olacaktır” sözlerine ise Böke şu yanıtı verdi: “Kendi tarihini görmemesi, yalan üzerine siyaset yapması çok tehlikeli. Türkiye’yi bombaların yığıldığı şehirlerde can güvenliğinin olmadığı günlük gerçeğe taşımış olan iktidar, şimdi bu sorumluluğu üzerinden atmaya çalışıyor. Oysa biz yarın birlikte yaşamak istiyoruz. Onun için bu dili yerleştirmek için CHP çok büyük bir gayret gösteriyor.” KILIÇDAROĞLU: ‘Abidik gubidik’ sözünü yadırgadım CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı bir radyo programında anayasa değişikliğine ve referandum sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kılıçdaroğlu, başkanlık sisteminde devletin yapısı ve işleyişiyle ilgili düzenlemeleri Meclis değil bir kişinin yapacağını söyledi. “Şimdi buna karar vermemiz lazım; bir kişi mi yapsın bunu yoksa Meclis’te oturulsun, tartışılsın ortak akıl egemen mi olsun” diyen Kılıçdaroğlu, “halkoylamasında ‘evet’ çıkması durumunda terörün biteceği”ne yönelik söylemleri ise “15 yıldır yönetiyorsunuz, terörü bitirseydiniz, size engel olan mı vardı? Yoktu” dedi. ‘Koltuğu küçümsüyor’ Başbakan Binali Yıldırım’ın, “Abidik gubidik bir sistem var ve bu sistemde bazı belli olmayan isimler bile başbakan olabiliyor’’ ifadelerine karşılık Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana bütün başbakanları saygıyla andığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Siz o başbakanları, bulundukları koltukları küçümsediğiniz andan itibaren aslında kendi pozisyonunuzu da küçümsemiş oluyorsunuz. Bir başbakan kendi koltuğunu yok etmek için alanlara çıkıyorsa herhalde bundan daha farklı kullanabileceği bir dil yok. Binali Bey’in böyle bir ifadeyi kullanmasını çok yadırgadım” dedi. ‘İstifa istenmeyecek’ Kılıçdaroğlu, Abdülkadir Selvi’nin, “Halkoylamasında ‘hayır’ çıkması durumunda Cumhurbaşkanı’nın istifası mı istenecek” söylemlerini anımsatarak, “Hayır. Bu da olmayacak. Cumhurbaşkanı’nı parlamento seçmedi ki... Halk seçti” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet ‘Almanya’ya tavırları belli değil!’ CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, partisinin Kâğıthane ilçe teşkilatının düzenlediği etkinliklere katıldı. CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu ile birlikte İlk olarak CHP Kâğıthane İlçe Teşkilatı’nı ziyaret eden Tekin burada yaptığı konuşmada, Almanya’nın Köln kentinde düzenlenen referandum etkinliğine katılan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’yi eleştirdi. Tekin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki akşamki programında Almanya’ya yönelik sözlerini anımsatarak , “CHP olarak biz net bir duruş sergilerken sayın Cumhur başkanı dün Almanlara, ‘Nazi alışkanlıklarından vazgeçebilmiş değiller’ dedi. Bugün bakıyorum kendi bakanları, CHP’nin protesto edip ertelediği toplantısına sayın Bakan gitti, Almanya’ya teşekkür etti. Kardeşim, bir karar verin. Hanginiz doğru söylüyorsunuz? Teşekkür eden Bakan mı, ‘Nazi’ diyen Cumhurbaşkanı mı? Buna bir karar verin” dedi. Açıklamanın ardından esnaf ziyaretine devam eden CHP’li vekiller düzenlenen bir başka etkinlikte önlük takarak yurttaşlara “Hayır” lokması dağıttı. l İSTANBUL/Cumhuriyet HDP’nin en zor kampanyası Eşbaşkanları, çok sayıda milletvekili ve teşkilat yöneticileri tutuklu olan HDP, Meclis’in de tatile sokulmaması nedeniyle ‘hayır’ kampanyasında çok ciddi zorluklar yaşıyor MAHMUT LICALI Anayasa referandumuna 1.5 aydan daha kısa bir süre kalmasına karşın; seçim dönemlerine benzeyen bir kampanya süreci yaşanmıyor. TBMM’nin hâlâ açık olması nedeniyle özellikle muhalefet milletvekilleri seçim bölgelerine gidemezken, olağanüstü hal (OHAL) nedeniyle de muhalif sivil toplum etkili olamıyor. HDP ise hem tutuklu vekiller hem de neredeyse bütün il ve ilçe teşkilatlarına yapılan gözaltı ve tutuklamalar nedeniyle kampanya çalışmalarını zor şartlarda yürütüyor. Anayasa değişikliği konusunda 16 Nisan’da gerçekleştirilecek referanduma 6 hafta gibi kısa bir süre kaldı. Siyasi partilerin yürüteceği kampanyalarla ilgili ayrıntılar belli olurken, henüz kamuoyunda hissedilen bir kampanya dönemi yaşanmıyor. HDP de geçen hafta 3 farklı kentte eşzamanlı olarak kampanya tanıtımını gerçekleştirdi. İstanbul, İzmir ve Diyarbakır’da gerçekleştirilen etkinliklerde HDP’nin referandum kampanya sında kullanacağı şarkılar, görseller ve sloganlar tanıtıldı. HDP özellikle bölgedeki seçmenin sandığa gitme motivasyonunu artırmaya yönelik özel bir çalışma yürütmeye de hazırlanıyor. Anketlere göre bölgede sandığa giderek oy kullanma motivasyonunun 7 Haziran ya da 1 Kasım seçimlerine göre daha düşük olduğu belirtilirken, HDP özellikle kendi tabanının sandığa gitmesi için özel bir strateji izleyecek. Bu kapsamda milletvekillerinin mahalle mahalle ve köy köy gezerek seçmeni bu konuda bilinçlendirmesi amaçlanıyor. Ancak TBMM’de hem Genel Kurul hem de komisyon çalışmalarının 16 Mart ya da 23 Mart’a kadar süreceği belirtilirken, bu durum özellikle tutuklamalarla il ve ilçe teşkilatları neredeyse çalışamaz duruma gelen HDP’de referandum çalışmalarını da zora sokuyor. HDP kaynakları OHAL nedeniyle sivil toplumun bastırıldığını ve sokakta referanduma yönelik bir etkinlik yapılmasına izin verilmediği görüşünü dile getiriyor. l ANKARA HDP’Lİ YILDIRIM: Hangisi abidik hangisi gubidik? HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldı rım, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında; siyasi iktidar ve Cumhurbaşkanının “Evet”i tartışmaya açmadığını kaydederek, “Halkımıza sormak istiyorum; 18 maddenin herhangi birinin bu ülkeye sağlayabileceği rahatlamayla ilgili bir cümle duydunuz mu? Başbakan, bakanlar ve destekçisi olan muhalefet partisi hâlâ içeriğe girmedi. Çünkü tekçilik üzerinden tariflenen bir sistemin 80 milyona herhangi bir katkısı yok. Kendi paketinizi anlatın, bizim karşıtlığımız üzerinden yürüttüğünüz kampanya kabak tadı veriyor. İnandırıcılığı da kalmadı” diye konuştu. Yıldırım, Başbakan Binali Yıldırım’ın “Abidik gubidik başbakanlar çıkıyor” sözünü anımsatarak, “Son başbakanların hangisi abidikti hangisi gubidikti” diye sordu. l ANKARA/Cumhuriyet Önlü’ye gözaltı Tunceli Ağır Ceza Mahkeme si tarafından hakkında mahkemeye zorla getirilme kararı bulunan HDP Tunceli Milletvekili Alican Önlü, dün tutuklu Tunceli Belediye Başkanı Mehmet Ali Bul’un Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmasından çıkarken gözaltına alındı. Önlü, ifadesinin ardından, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. l DHA Hayır gözaltısı Mersin’de üzerinde “Hayır” yazan stickerı yapıştırdığı gerekçesiyle Halkevleri üyesi Osman Ertürk  gözaltına alındı. “Hayır” çalışması yapmanın suç olmadığını vurgulayan Halkevciler ve esnaf polise yapılan gözaltının hukuksuz olduğunu söylemesine rağmen karar değişmedi. Gözaltına alınan Ertürk karakola götürüldü. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear