24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 30 Ekim 2017 Buğday, 5 BİN YILLIK SÜS EŞYASI BULUNDU: Rusya’nın Novosibirsk şehrindeki kazı alanında 5 bin yıllık olduğu düşünülen bir heykelcik bulundu. Arkeologlar Novosibirsk’teki Ob Nehri yakınlarında bulunan ve üst kısmında tüy şeklinde bir saç süsü veya hale olduğu düşünülen heykelciğin hangi mad deden yapıldığını bilmediklerini söyledi. Tüy şeklindeki saç süslerinin antik Sibirya’da yaygın olmadığını ve bu yeni bulgunun bu yüzden büyük önem taşıdığını belirten arkeolog Vyaçeslav Molodin, kazı alanında bulunan bütün eşyaların ‘kesinlikle benzersiz’ olduğunu söyledi. tarım ve kadın EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: ZARİFE SELÇUK tarihi değiştirdi Göbeklitepe’den günümüze ekmeğin tarihsel yolculuğu İnsanoğlunun 10 bin yıldan bu yana buğday ile olan ilişkisi kültürümüzü şekillendiriyor. Anadolu mutfa ğının temel besin maddelerin den birisi olan ekmek, günde lik yaşam pratik lerimizden ede biyatımıza, ba tıl inanışlarımız dan kutsal kitap lardaki metinlere GÜRER MUT kadar insanoğlunun kültürel zen ginliğinin oluşu munda önemli bir yer tutuyor. Tarih Vakfı tarafından düzen lenen ve 6 hafta sürecek olan “Tarihten Mutfağa Ekmek” et kinlik dizisinin ilk oturumu ge çen pazar günü Dokuz Eylül Üni. Arkeoloji Bölümü öğretim görevlisi Yrd. Doç.Dr. Ahmet Uhri’nin “Buğday, Ekmek ve Uygarlık” sunumuyla yapıldı. İnsanın 12 bin yıl önce yer leşik hayata başladığını belir ten Uhri, “Bir buğday ve arpa tanesiyle, uygarlığın ilk adım ları atıldı. Şanlıurfa’da bulunan Göbeklitepe başta olmak üze re bölgedeki birçok alanın bere ketli olduğunu görüyoruz. Do layısıyla insanın bütün serüve ni bu coğrafyada başlıyor. Yapı lan genetik çalışmalar sonucunda bugün dünyada kullanılan tüm buğdayların anavatanı olarak Urfa yakınlarındaki Karacadağ gösteriliyor” ifadelerini kullandı. Tarımın mimarı kadınlar Kadınların gözlem yeteneği sayesinde tarımsal hayatın çeşitlendiğini belirten Ahmet Uhri, tarımı başlatan ve doğayı ehlileştirenin kadınlar olduğunu belirtti. Fakat tarımın gelişmesiyle birlikte ‘artı ürün’ün ortaya çıkmaya başladığını, bununla da iktidar ilişkilerinde değişimin yaşandığını belirten Uhri, “Tarımla birlikte, çiftçilik gelişti, köy ve nüfus da hızla art Göbeklitepe tı. Artı değerin ortaya çıkması, iş bölümü ve ticaretin gelişmesine neden oldu ve takas ekonomisi ortaya çıktı. Bu da mülkiyete dayalı toplumsal yapının oluşmasına, dolayısıyla bu yapıyı kontrol etmek için de iktidar ve bürokrasi kurumsallaşmasına yol açtı. Fakat burada bir çelişki ortaya çıkıyor. Bir süre sonra doğaya hâkim olan kadın, özellikle Doğu’nun patriarkal sistemi içerisinde merkezi otorite içerisindeki yerini kaybediyor” dedi. Anadolu’da tarım bir isyanla başladı İnsan ve tarımın paralel geliştiğine dikkat çeken Uhuri, tarihsel gözlem ve tecrübenin bir tür NeolitikBilgi Paketi olduğunu belirterek, tarımın Anadolu’ya taşınmasının otoriter erke karşı bir başkaldırı sonucunda gerçekleştiğini belirtti. Uhri, “Günümüzden yaklaşık 10 bin 500 yıl önce yaşanan bu göç sürecinde, tarımsal bilginin Orta Anadolu’ya götürüldüğü, oradan da Ege tarafına ilerlediğini görüyoruz. Bu göç 7 bin 600 yıl önce Almanya’ya, oradan da Hollanda’ya ulaştı. M.Ö. 1600’lerde Anadolu’da ilk devlet olan Hitit devleti kuruldu” dedi. Uhuri, Göbeklitepe’de yapılan kazılarda hayvansal ürünlerle tarım ürünlerinin karıştırıldığı kaplar bulunduğunu söyledi. HawkIng’in tezi site çökertti Dünyaca ünlü İngiliz evrenbilimci ve fizik profesörü Stephen Hawking’in doktora tezi kamuya açılmasının ardından, iki milyondan fazla kişi tarafından okundu. 23 Ekim tarihinde Cambridge Üniversitesi’nin elektronik tez merkezine yüklenen çalışmayı 500 binden fazla kişi indirmeye çalışınca, okulun internet sitesi çöktü. Üniversite öğretim üyelerinden Dr. Arthur Smith, bu rakamların “muazzam” olduğunu söyledi. Smith, “Hawking’in 1966’da yayımlanan ‘Genişleyen evrenlerin özellikleri” adlı doktora tezinin, şimdiye kadar okulun yayımladığı araştırmalar arasında en fazla okunanı olduğunu tahmin ediyorum” dedi. 75 yaşındaki Hawking, 134 sayfalık tezini 24 yaşında kaleme almıştı. Daha önce tezin taranmış versiyonunu okumak için 65 sterlin ödemek ya da üniversitenin kütüphanesine gitmek gerekiyordu. Üniversite, eski akademisyenleri de çalışmalarını kamuya açmaları için teşvik ediyor. amazon’da Yasadışı madenci terörü Kapladığı beş buçuk milyon metrekarelik alanıyla dünyanın en büyük yeşil alanı olarak kabul edilen Amazon ormanlarındaki çevre koruma büroları, yasadışı madencilik yapanlar tarafından yakıldı. Brezilya’nın Amazonas Eyaleti’nin güneyindeki Madeira Nehri’nde yasadışı altın madencilerine düzenlenen operasyonlar sonrası, aynı bölgedeki Humaita şehrindeki çevre koruma bürolarının yakıldığı bildirildi. Çevre koruma bölgesinde bulunan Madeira Neh ri üzerindeki yasadışı altın madenciliğinde kullanıldığı tespit edilen salların Chico Mendes Biyolojik Çeşitliliğin Korunması Enstitüsü (ICMBio) tarafından yakılması, yasadışı madencilik yapanların tepkisine neden olmuştu. Brezilya polisi, söz konusu madencilerin buna karşılık, Çevre ve Yenilenebilir Doğal Kaynaklar Enstitüsü (IBAMA) ve ICMBio binalarını ve araçlarını yaktığını duyurdu. Çıkan olaylar sonrası bölgeye takviye güvenlik ekibi gönderildiği belirtildi. HIV bulaştıran adama 24 yıl hapis İtalya’da, HIV virüsü taşıdığı rekçesiyle ağırlaştırılmış ceza nı bile bile onlar ya çarptırdı. Ka ca kadınla korun dınların verdi masız cinsel ilişki ği ifadelere göre ye giren ve 30 ka Talluto’nun, pre dına virüs bulaştı zervatife alerjisi ran 33 yaşındaki Va olduğunu ya da kı lentino Talluto 24 sa süre önce HIV yıl hapis cezasına testi yaptırdığını mahkum edildi. Ön Valentino Talluto ve sonuçların te ceki gün Roma’da miz çıktığını söy görülen davada, 2006 yılın leyerek kadınları korunma da HIV taşıdığı tespit edi sız seks yapmaya ikna et len Talluto’nun bu tarihten tiği öğrenildi. Muhasebe 2015’te tutuklanmasına ka cilik yapan Talluto’nun iliş dar 53 kadınla korunmasız kiye girdiği 3 kadının daha cinsel ilişkiye girdiği belir sonra ilişki yaşadığı part tildi. Mahkeme, Talluto’yu nerlerine ve bir kadının da “kasten ölüme sebebiyet bebeğine virüsün bulaştığı verme” amacı taşıdığı ge öne sürüldü. UÇAK enkazI dalışA AÇILIYOR Aydın’ın Kuşadası ilçesi, sualtı turizmini canlandıracak yeni bir dalış merkezine kavuşuyor. 1987’de Kuşadası Körfezi’ndeki Dilek Yarımadası Milli Parkı açıklarına düşen ve o günden beri aranan uçak, dalış eğitmeni Cüneyt Çakın’ın öncülüğünde 5 kişilik bir ekip tarafından bulundu. 3 gün süren araştırmalarda, deniz dibinde ters pozisyonda bulunan uçak fotoğraflandı. Dalgıçlar, hem uçağı bulmanın hem de bölgeye yeni ve önemli bir dalış merkezi kazandırmanın sevincini yaşadılar. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear