24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 14 Ekim 2017 6 Medreseler diriliyor! haber TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU Fiziki durumu uygun olan imam hatip okullarının bahçelerine cami yaptırılacak. İçinde özel Kuran okuma odaları da bulunacak okullar, gece gündüz açık olacak Adalet AKP, talep olmamasına rağmen sayısı giderek artırılan, mezunlarına devlet kadroların da iş vaadi olmak üzere birçok teşvi ke rağmen cazibe kazandırılamayan imam hatipler için makyaja gidiyor. Milli Eğitim Bakanlığı, (MEB) Din Öğretimi Genel Müdür lüğü tarafından imam hatip ortaokulları he deflerini ve planlama larının yer aldığı 2017 “vizyon belgesi” açık OZAN ÇEPNİ landı. Belgenin sunuşunda devletin milyonlarca lira yatırım yaptığı ancak eğitim ka liteleri ile tartışılmaya devam eden imam hatip okulları için Din Öğre timi Genel Müdürü Nazif Yılmaz’ın “Yaklaşık bir asırdır ‘İmam Hatip Mektebi/Okulu/Lisesi’ adıyla eğitim sistemimizde yerini alan bu okul larda verilen eğitimin içeriği, halkı mız tarafından büyük ilgi görmüş ve markalaşarak günümüze kadar gelmiştir” değerlendirmesi dikkat çekti. Vizyon belgesinde yapılan ortaokullarının Türk eğitim siste planlamada imam hatip okulları mindeki yeri, eğitim müfredatı ve nın medreselere dönüşümünün örnek çalışmaları hakkında ilko ilk adımı da atıldı. kullarda, mayıs ve haziran ayla Sıcak ve canlı renkli İHL rında tanıtım çalışmaları yapma kararı aldı. Belgede imam hatip Belgeye göre imam hatiplerin okullarının “milli birlik ve bütün yapım ve onarımında geleneksel lüğü tehdit eden unsurlara” kar Türk mimarisinden izler yansıtıl şı öğrencilerin bilinçlendirilme ması, yeni teknoloji ve enerji ta Bursa’daki bir İHL’nin uygulamada medreseye si, okul içi ve dışı olumsuz etken sarrufu sağlayacak tasarımlar ya dönüştürüldüğünü manşetten vermiştik. lere yönelik tedbir alınması ve pılması ve binaların boyamaların mezunların hangi alanlarda istih da sıcak ve canlı renkler kullanıl çelerine cami yapılması talimatı ver dam edildiği, yükseköğretime geçiş ması planlandı. Ayrıca Milli Eğitim di. Ayrıca ‘öğrencilerin aidiyet kül ve kendi işini kurma durumu takip müdürlüklerine okul ve pansiyonla türü kazanması için’ okul arşivlerin edilmesi istendi. rın “tefekküre sevk eden ve mefkure oluşturan” mısra, hat, ebru, min deki belge ve görsellerin okul müzesinde sergilenmesi, okul pansiyonla Ders dışında eğitim yatür, tezhip, ayet ve hadislerle do rının da öğrencilerin sosyal, sportif, Okulların fiziki mekanlarının ders natılması talimatı verildi. kültürel ve akademik çalışmalarına saatleri dışında da eğitim öğretime Okul bahçelerine cami imkân tanıyıp “aile yuvasının sıcaklığını” hissedebilecekleri şekilde dü imkân verecek şekilde planlanmasını isteyen MEB, bu kapsamda imkânı Belgenin “Eğitim İçeriğine ve Okul Kültürüne Uygun Eğitim Ortamları” başlığı altında okuldan medreselere dönüşün planları yer aldı. Bu kapsamda bakanlık il müdürlerine, fizi zenlenmesi istendi. Bakanlığın vizyonunda destekle re karşın talep görmeyen imam hatipler için ilkokul öğrencilerine propaganda da yer aldı. MEB, Anado olan okullarda her bir ders için ayrı sınıf oluşturulmasını, her okulda ses sistemiyle beraber U düzenine uygun Kuran okuma odaları ve duvarlarda Kuran kıraati ile ilgili hat ve levhalar ki mekânı uygun olan okulların bah lu imam hatip liseleri ve imam hatip bulundurulmasını istedi. l ANKARA Bir gün arayla iki önemli toplantıya katıldım. İlki, Dünya Kız Çocukları Günü olarak kabul edilen 11 Ekim’de Taksim Hill’deki toplantıydı. Sayın Önay Alpago başkanlığında İstanbul Dayanışma Platformu’nca düzenlenen buluşmada, ülkemizde kız çocuklarının sorunlarını konuştuk. Kızlarına “adalet” adı vermekle bu kavramın özellikle onlar için öneminin vurgulandığını düşünebileceğimiz ülkemizin, özellikle son dönemlerde kızlarakadınlara yönelik adaletsizliklerde İslam ülkelerinin de gerisine düşmüş olduğunu rakamlar ve olgularla bir kez daha gördük. Eğitim konusunda uzman bir arkadaşın yeni ders kitapları konusunda yaptığı açıklamalar ise dehşet vericiydi. Özetle, Türkiye’de çağdaş ulusal eğitim hızla dinsel eğitime dönüştürülmektedir. Örneğin laiklik kavramı, konuyla ilgili ders kitabında işlenirken, “öteki dünya”yı göz ardı eden, sadece “bu dünya”yla ilgili bir kavram olmakla eleştiriliyor… Görünen, çok yakın gelecekte, anaokullarından başlayarak eğitim kurumlarımızda eğitimin odağını ve eksenini “bu dünya” gerçeğinden daha çok “öteki dünya” kavramının oluşturacak olmasıdır… ‘Az soruyla ölçme olmaz’ Yeni üniversiteye giriş sisteminde yüksek puanlı bölüm isteyenlerin işi zorlaşacak HHH Katıldığım ikinci toplantı, Çağlayan Adliye Sarayı’ndaki “Adalet Nöbeti” buluşmasıydı. Dışarıdaki basın açıklaması öncesinde içerdeki giriş salonunda yapılması gereken tören, iki temizlik görevlisinin burada birdenbire başladıkları yer silme operasyonu nedeniyle gerçekleşemedi… Geleneksel olarak bir araya gelinip toplu fotoğraf çekilen alanın çevresi şerit çekile FİGEN ATALAY Yeni üniversiteye giriş sistemi Yükseköğretim Kurulu Sınavı (YKS) ile ilgili belirsizlikler ve aksayan noktalar, adayların kaygı düzeyini iyice artırdı. Lise son sınıf öğrencileri, yeni sisteme “Dört yılın emeği bu kadarcık soruyla mı ölçülecek?’’ diye tepki gösterirken, eğitim uzmanları, az soruyla ölçme ve değerlendirme yapılmasının çok zor olduğunu, binlerce adayın belirli puan aralıklarında yığılacağını söyledi. Fen Bilimleri Okulları Rehberlik Koordinatörü Cihan Yeşilyurt, yeni sistemin öğrenciler üzerindeki baskıyı azaltmadığını, bir günde iki sınav yapılmasının doğru olmadığını söyledi. Belirsizlik var Yeni sistemde belirsizlikler ve aksayan noktalar olduğuna işaret eden Yeşilyurt, bunları şöyle sıraladı: n Ekim ayının ortasında açıklanıyor olması çok yanlış. Bir sene sonra olması gerekiyordu. n 1. oturumda sadece Türkçe ve Matematik sorularının olması, öğrencilerin diğer dersleri yok saymasına neden olabilir. Öğrenciler diğer dersleri dikkate almayacaklar. Sınav okul müfretadıyla örtüşmüyor. n Türkçe matematik öğrencileri için tarih ve felsefe grubu derslerinin etkisi kalmadı. Bu öğrenciler tarih, felsefe grubu derslerini niye dinlesin? n Ölçme ve değerlendirme açısında soru sayısı çok az. Barajı geçmek için yüzde 20 yapmak yeterli. YGS’de 160 soru vardı. Baraj için 32 soru yapmak yeterliydi. Yeni sistemde 16 soru yapmak yeterli olacak. Barajı geçen sayısı çok olsun, tercih yapan aday sayısı çok olsun diye düşünülmüş, vakıf üniversitelerindeki kontenjan açığını engellemenin bir yolu olabilir. Öğretmeni etkileyecek n Tıp’a gidecek öğrenci 13 biyoloji, 13 kimya, 14 fizik sorusu yapacak. 9,10,11. sınıf müfredatı dahil olacak. Bu sorular nasıl hazırlanacak? Üst grubun işi zorlaşacak. Kolay soru olmayacak, birkaç konu içeren soru olacak. n Sözel ders öğretmenine gerek yok. Öğretmenler işsiz kalacak. n Binlerce aday belli aralıklarda yığılacak. Öğrencinin yükü artacak Eğitimİş Sendikası’ndan yeni sistemle ilgili “Öğrencilerin stresini azaltacakları iddiası durumu daha vahimleştirmiştir. Sınav eskiden olduğu gibi tek hafta sonu yapılacağından ve öğrenci başarı puanını öğrenemeyeceğinden, genel olarak ilgisi olsun olmasın tüm sınavlara katılma zorunluluğu hissedeceğinden öğrencinin yükü daha da artacaktır’’ açıklaması yapıldı. ‘Kaygılarımız Çoğalacak’ Sosyal paylaşım platformu “KızlarSoruyor’’, üyelerine, “Üniversiteye giriş sınav sistemi açıklandı. 2 oturumlu bu yeni sistem stresi azaltmaya yardımcı olacak mı” sorusunu yönlendirdi. Ankette toplam oyların yüzde 45’i ile kızlar ve erkekler, “Stresi artıracak. Kötü oldu. Bir günde iki sınav çok zor” dedi. Saldırgan Yetgin Öğrencilere silahlı saldırı: 1 ölü İstanbul Pendik’te, Mustafa Yetgin (21), arkadaşının otomobiliyle İstanbul Ticaret Odası Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne 1 kilometre uzaklıktaki Güzelyalı tren istasyonuna gelerek 3 öğrenciye av tüfeğiyle ateş açtı. Karnından vurulan lise 3. sınıf öğrencisi Helin Palandöken (17) yaşamını yitirirken erkek öğrenciler Cemil Y. (17) ve Deniz M. (18) yaralandı. Polisten kaçmak için bir okula sığınan saldırgan, bileklerini keserek intihar girişiminde bulunduğu sırada yakalandı. Saldırganın âşık olduğu kızı başka erkeklerle görünce sinirlenip tüfek le olay yerine geldiği iddia edildi. Bir görgü tanığı, “‘Sen benim eski çıktığım kızla nasıl çıkarsın?’ dedi. O anda pompalı tüfekle ateş etti” diye konuştu. ‘Takip ediliyorum’ mesajı Helin Palandöken’in arkadaşları ve akrabaları olay yerine gelerek gözyaşı döktüler. Helin Palandöken’in sosyal medya hesabında kendisini takip eden bir kişi olduğuna ilişkin mesaj paylaştığı ortaya çıktı. Genç kızın mesajında “Sokağa çıkmaya korkuyorum” ifadeleri yer aldı. l DHA Cemaat üniversitede İsmailağa cemaatinin üçüncü büyük ismi Uludağ Üniversitesi’nde konuşma yapacak İsmailağa cemaatinden Mustafa Özşimşekler Uludağ Üniversitesi’nde “Günümüzde Genç Olmak/ 1. Diriliş Buluşması” adı altında konferans verecek. 20 Ekim’de üniversitenin en büyük salonu olan Mete Cengiz Konferans Salonu’nda gerçekleştirilecek etkinlikle ilgili duyurular, rektörlük izniyle üniversitenin tüm yerleşkelerine asıldı. Afişlerde “Mustafa Özşimşekler Hoca Efendi Gençlerle Buluşuyor” ifadesi dikkat çekti. Da ha önce Uludağ Üniversitesi’nde akademisyen olarak görev yapan CHP Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili ve Lale Karabıyık, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Geldiği noktada üniversitemden üzüntü duyuyorum” ifadesini kullandı. Bursa milletvekili Ceyhun İrgil de sosyal medya hesabından “3. nesil çağdaş Uludağ Üniversitesi bu mu? Hocaefendiler ile nereye?” açıklamasını yaptı. l BURSA/Cumhuriyet rek kapatılmıştı. Görünüm, gerçekten de Brecht’ci tiyat rodan bir sahneyi andırıyordu… Günün bu en yoğun iş saatinde çok geniş bir alanın zeminini kaplayan deterjan köpüğünü yine bir tiyatro sahnesinde ya da filmdeki gibi yavaşlatılmış bir tempoyla güya temizlemekte olan iki temizlik görevlisi ve şeritlerin arkasında cüppelerini giymiş olarak bekleşmekte olan avukat arkadaşlarla aralarında benim de bulunduğum başkaca katılımcılar… Bir zaman bekleştikten sonra, bu temizliğin bitmemek üzerine kurgulandığı zaten en başta belli olduğundan, salondaki merdivenlerde çekilen toplu fotoğraftan vazgeçilerek basın açıklaması ve benim yapacağım konuşma için dışarıdaki merdivenlere çıkıldı… HHH Basın açıklamasını sunan avukat arkadaşın ardından “adalet” konusunda yaptığım kısa konuşmanın daha da özetini okurlarımla da paylaşmak istedim. Adalet, vicdanla ilgili bir kavram. Vicdanlı insan adaletli olur. Fakat kimseyi kişisel çabanızla vicdanlı olmaya zorlayamazsınız. Zorlayıcı olan, yasalardır. İnsanın insanlaşma sürecinde geçirdiği evrimlerde, bütün kavramlar gibi adalet kavramı da evrimleşmiştir. Günümüzde adalet kavramının en geniş ve belirleyici çerçevesi Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nca 10 Aralık 1948’de kabul edilen, ülkemizde de 6 Nisan 1949’da Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 30 maddelik İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’dir. Bu bildirgenin özeti, adalet kavramının kişisel bir vicdan konusu değil, insan oluşumuzun temeli, varoluşumuzun güvencesi olduğudur… Fakat burada da karşımıza, ülkemizce de kabul edilen evrensel yasalara uymanın bu kez siyasal yönetimlerin vicdanlarına bırakılıp bırakılamayacağı, uymayanlara ne gibi yaptırımlar uygulanabileceğidir… HHH Düşüncelerimi ülkemizin bugünkü durumuna, aydın ve yurttaş olarak sorumluluğumuza bağlayarak tamamladım… Olmayan şeyin nöbeti tutulamayacağına göre, bugün yapılması gereken ve zaten yaptığımız Adalet Nöbeti tutmak değil adalet için savaşımdır… Bunda başarılı olmak içinse, adaleti yok eden, yasaları pranga olarak gören, kaldıramadığında da onların arkasından dolanarak bildiğini okuyan despotlara ve despotik yönetimlere karşı, her alanda akılcı, kararlı, gerçekçi, planlı ve cesur savaşımlar vermek gerekir… Günümüzde adaletin ve bütün sorunların çözümü buradadır… Eğitim uzmanı Alaattin Dinçer, “aynı gün içerisinde bu denli yoğunlaştırılmış sınav yapılacak olması gençlerin yaşadığı stresi ve gerilimi yoğunlaştırması kaçınılmaz kılacaktır. Ailelerin sınavlara hazırlık için yaptığı harcamaların maliyetinin değişmeyeceğini söylemek mümkün. Sosyal adaleti sağlamayacağını da söyleyebiliriz’’ dedi. İlk sınavda Türkçe ve matematiğin esas alınmasının sorun yaracağını vurgulayan Dinçer, “Bu dersler bütün ortaöğretim kurumlarında aynı saat süresince okutulmuyor. Ayrıca bu derslerin ‘piyasa değeri’ artacak, bu durum ise ‘merdiven altı’ denilen özel ders ya da kurs merkezlerinin artmasına yol açacaktır diye konuştu. Eğitim barakada devam edecek Şişli Endüstri Meslek Lisesi’nin, Taş Yapı’nın yapımına başladığı rezidans projesi nedeniyle taşınacak olmasına tepkiler sürüyor. Lisenin okul aile birliği üyeleri dün İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileriyle görüştü. Velilerden Ecevit Kahraman, kendilerine, öğrencilerin Kurtuluş’a taşınmayacağının ve okul binası yıkıldıktan sonra eğitimin barakalarda devam edeceğinin söylendiğini belirtti. Taş Yapı’nın projesi yüzünden yıkılıp yeniden yapılması planlanan lisenin öğrencilerine, geçen günlerde Kurtuluş Ortaokulu’na taşınacakları söylenmişti. Kurtuluş Ortaokulu öğrencilerine de Mahmut Şevketpaşa Ortaokulu’na gönderilecekleri açıklanmıştı. Üç ayrı okulun öğrencilerini ve ve lilerini mağdur eden projeye tepki yağdı. Günlerdir eylemlerine devam eden velilerin sesi, gazetemizde dün yayımlanan haber üzerine nihayet duyuldu. İstanbul Valiliği ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerin dün Şişli Endüstri Meslek Lisesi’ne giderek, okul idarecileriyle görüştü. Toplantıya katılan Ecevit Kahraman, “Yetkililer okulun yıkılıp yeniden yapılacağını anlattı. Bize, veli itirazlarının ardından taşınmanın ertelendiğini okulun yıkıldıktan sonra 2 katlı baraka yapılacağını ve kültür derslerinin de burada süreceğini söylediler. Biz bunu istemiyoruz. Çocuklarımız mağdur edilmemeli, önce okulumuzun inşaatı bitirilmeli” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Sabah namazından okula Eğitimin dinselleştirilmesine yönelik uygulamalara her gün bir yenisi ekleniyor. Çorum’un Sungurlu ilçesinde Milli Eğitim Müdürlüğü, “33 hafta güne namazla başlıyorum” adlı proje başlattı. Projeye göre imam hatip öğrencileri velileriyle birlikte Ulu Camii’de sabah namazı kılacak. 33 hafta sürmesi planlanan proje kapsamında her hafta farklı bir konuda konuşma yapılacağı ve katılımcılara kahvaltı verileceği belirtildi. Eğitimİş Çorum Şube Başkanı İlhan Yaşar, “Bu projenin karşısındayız. Çorum’da birçok okulda öğrencilerin idareciler tarafından cuma namazına götürülmek istendiği belirtiliyor. Tüm çabalarımıza karşı hukuk işlemiyor” dedi. l Yurt Haberler C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear