26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 3 Eylül 2016 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ‘Kalkışmanın siyasiCHP LİDERİ KEMAL KILIÇDAROĞLU AGRAMUNT VE BASS’I AĞIRLADI ayağı sorgulanmalı’ AKPM Başkanı Agramunt ve ABD Büyükelçisi Bass’la CHP Genel Merkezi’nde bir araya gelen Kılıçdaroğlu, adli yıl töreni için, ‘Yürütmenin yargıya baskısı’ dedi İKLİM ÖNGEL Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı Pedro Agramunt ve ABD Büyükelçisi John R. Bass, CHP Genel Merkezi’nde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na Türk demokrasisi ve halkına desteğini açıklamak amaçlı ziyarette bulundular. Agramunt ve Bass ile ayrı ayrı basına kapalı gerçekleşen görüşmelerde Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz da hazır bulundu. Basına kapalı olarak gerçekleştirilen ilk toplantıda Agramunt, Kılıçdaroğlu’na Türk halkına destek için Türkiye’ye geldiğini iletti. Darbe girişiminin ardından yaşanan döneme ilişkin Avrupa’da kafa karışıklığı olduğunu belirten Agramunt, Türkiye’deki yetkililerle ve siyasilerle yaptığı görüşmelerin ardından yaşananları daha iyi anladığını söyledi. Agramunt Türkiye’de Avrupa Konseyi’nden bir uzmanlar he Kılıçdaroğlu, genel merkezde Agramunt’la bir görüşme yaptı. yetinin cezaevlerini incelediğini belirterek, bir başka heyetin de Strazburg’da oluşturulduğunu ve içinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı uzmanların da bulunduğu bu heyetin darbe girişimi ve sonrasında yaşananları incelediğini kaydetti. Kılıçdaroğlu ise şöyle konuştu: “Darbe girişiminin siyasi ayağı sorgulanmadığı sürece tam olarak aydınlatılamaz. FETÖ’cülerin kimler tarafından devlete yerleştirildiğinin belirlenmesi gerekiyor. Yoksa soruşturmanın önemli bir ayağı eksik kalır.” ABD Büyükelçisi Bass ise Kılıçdaroğlu’na CHP’nin darbe gi Tekin: CHP erken seçime hazır CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, CHP Edirne İl Başkanlığı binasında basın toplantısı düzenledi. Erken seçim tartışmalarına ilişkin açıklamalarda bulunan Tekin, “Ben ilk olarak erken seçim talebini açan siyasetçiyim. Şimdi bir erken seçim tartışması var. CHP, her türlü erken seçime hazırdır. İster yarın ister öbür gün ister 15 gün sonra” dedi. l DHA rişiminin ardından yaşanan süreçte izleyeceği yol haritasını sordu. Kılıçdaroğlu Bass ile yaptığı görüşmede önceki gün Cumhurbaşkanlığı Saray’ında gerçekleştirilen yargı yılı açılış törenine değinerek, “Bu durumu açıkça yürütmenin yargıya baskısı olarak görüyoruz”dedi. l ANKARA yok, o f‘Çırsöaztüımkamçıördzıülamr’Ygıledılbreıamnşıl,n“emarepgmişelmlemkişeettzian”vdbueadğşiıunna Başbakan Binali Yıldırım, hükümetinin ilk 100 gününü 20 bakanı ile birlikte anlatırken, “3 ay içinde memleketin başına gelen işler pişmiş tavuğun başına gelmez” dedi. Yıldırım’ın “Çözüm, mözüm yok kardeşim. Çözüm vatandaşta. O fırsatı kaçırdılar. Vatandaşla aramızdaki bu hainleri çıkaracağız” ifadelerini kullanması dikkat çekti. Yıldırım, Doğu ve Güneydoğu’da görevli 14 bin öğretmenin başka yerde görevlendirileceğini söylerken, “Bunlar eğitim yerine terör örgütünün amaçlarına hizmet eder bir noktaya gelmişler” dedi. Yıldırım, Çankaya Köşkü’nde 20 bakanla birlikte “65. Hükümetin İlk 100 Günü” değerlendirme toplantısı yaptı. Başbakan zaman zaman bakanlara dönerek konular hakkında sorular sordu. “Biraz da siz anlatın” diye espri yaptı. Yıldırım, özetle şunları söyledi: 33 bin 838 hükümlüye tahliye: 15 Temmuz’da yaşadığımız terör girişiminden sonra çok sayıda bu darbe girişimine iştirak edenler gözaltına alındı, tutuklama kararları verildi, yargılamaları önümüzdeki dönemde devam edecek. Ancak 1 Temmuz 2016 tarihinden daha önce mahkemelerde hüküm giymiş, cezaevlerinde bulunan, cezalarını çekmiş, tahliyelerine bir yıl kalanlar zaten şartlı olarak çıkarılıyordu. Şimdi burada iyi halleri devam edenlerin bir yıl yerine 2 yıl kala bırakılmasını öngören bir düzenleme yapıldı ve bu uygulamaya girdi. Buna göre 33 bin 838 hükümlü cezaevlerinden tahliye edildi. Bunlar tahliye edildi ama herhangi bir yanlış olursa bu hakkını kaybediyor. Doğudaki öğretmenler batıya: 15 bin ilk etapta sözleşmeli öğretmen işbaşı yapacak. Baştan nereye gideceğini, hangi şartlarda görev yapacağını biliyorlar. Terör örgütüyle ilişkiye girmiş öğretmenleri de değiştiriyoruz. 14 bin civarında öğretmeni oradan başka yerlere almak mecburiyeti var. Bunlar eğitim yerine terör örgütünün amaçlarına hizmet eder bir noktaya gelmişler. Belediyelere kayyım: Sadece FETÖ terör örgütünün ülkemize verdiği zararlarla mücadele etmiyoruz, aynı zamanda BTÖ’ye (Bölücü terör örgütü) yerel yönetimlerin ciddi destek verdiğini biliyoruz ve bunlara tedbiri almış bulunuyoruz. Doğrudan destek olmuş belediyeler ve yerel yönetimlere Demirtaş: Barış değil Yıldırım’dan CHP’ye: savaş istiyorlar Öyle yan çizmek yok Van’da konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan’ın “Çözüm mözüm yok kardeşim. O fırsatı kaçırdılar” sözlerine sert çıktı. Demirtaş, “Yeni atanan Başbakan ne demiş, ‘ne çözümü kardeşim’ demiş. Bakın bunu bir başbakan söylüyor. Ben bunu söyleseydim var ya şimdi kıyamet kopmuştu. Bu ne demektir? Bunlar savaş istiyor. Barış istemiyorlar” dedi. l YUSUF ZİYA CANSEVER ‘Türkiye İyi Gelecek’ konferansında konuşan Başbakan Yıldırım, adli yıl açılışına katılmama kararı alan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu isim vermeden eleştirerek, “Muhalefetle çok şükür aramız iyi. Bundan çıkmak isteyenler var ama... Yenikapı’da 5 milyona ‘Biz biriz, beraberiz’ dedik. Öyle yan çizmek yok. Oğlum sana diyorum, kızım sen anla hesabı” dedi. kayyım atanabilecek ve yönetimleri kayyım marifetiyle sürdürülebilecek. Çözüm mözüm yok: Çözüm mözüm yok kardeşim. Çözüm vatandaşta. O fırsatı kaçırdılar. Vatandaşla aramızdaki bu hainleri çıkaracağız. Çünkü bu terör örgütlerinin Kürtler diye bir sorunu yok. Kürt vatandaşlarımızın PKK terör örgütü sorunu var. Biz bu sorunu kentlerde büyük ölçüde kontrol altına aldık. Şimdi kırsalda güvenlik birimlerimiz, silahlı kuvvetlerimiz, jandarmamız, polisimiz bütün gücüyle üzerine gidiyor, gitmeye de devam edecek. Bu konuda herhangi bir zafiyet asla kabul etmiyoruz. 52 bin kişiye giriş yasağı koyduk: DAEŞ ile mücadelede Türkiye zayıf kalıyor diyenlere, 145 ülkenin vatandaşı olan 52 bin DAEŞ’li veya diğer bölücü te rör örgütü şüphelisine giriş yasağı koyduk. Ayrıca ülkemizden 3 bin 800 kişiyi sınır dışı ettik. Daha profesyonel bir ordu: Milli Savunma Bakanlığı yeniden doğdu. Silahlı Kuvvetler’in yan işleri artık Milli Savunma Bakanlığı’na geçti. Asker kendi işiyle uğraşacak. Kendi işi ne, harbe hazırlık, taktik, savunma hizmetlerini yapacak. Önceden jandarma hem silahlı kuvvetlere, hem İçişleri Bakanlığı’na bağlıydı. Büyük sıkıntı oluşuyordu sevk ve idarede. Bunlar düzeltildi. Herkes şimdi patronunu biliyor, kimden emir alacağını biliyor ve işini nasıl yapacağını biliyor. Bunun terörle mücadele bakımından büyük faydasını önümüzdeki günlerde göreceğiz. Mahallede bekçi sistemi: Mahallelerde bekçi sistemine geçiyoruz. Kalıcı korucu sistemini yaygınlaştırıyoruz. Terörden zarar gö ren vatandaşlarımıza da destek oluyoruz. Pişmiş tavuğun başına gelmedi: 100 gün içerisinde en fazla yaptığımız iş ekonomi üzerinedir. 3 ay içinde memleketin başına gelen işler pişmiş tavuğun başına gelmez. Bu kadar sıkıntılara rağmen milletimiz bize güvendi, ülkesine sahip çıktı. Bu millet darbe sonrası 11 milyar dolar parasını bozdurdu bankalara koydu. Hem darbeyi önledi hem ekonomiyi kurtardı. Sur’da konutlar tamamlanacak: Pazar günü 1,4 milyar liralık yeni yatırımların temelini atacağız. Bunlar ağırlıklı olarak operasyonlar sırasında yıkılan Silopi’de, Cizre’de, Şırnak, Sur ve İdil gibi yerlerdeki konutları içeriyor. Bu konutlar bir yıl içinde tamamlanacak. l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) haber 5 ABD ve Rusya, PYD’yi koruyor... Bir zamanlar masal ülkesinde yaşıyor, pembe düşler kurarak, “Arap Baharı” umutlarıyla yaşıyorduk... O günler çok gerilerde... İnsanlık tarihinde, vahşi dünya düzeninin ayakta kalması, kapitalizmin kök salması için ağır suçlar işlenmiştir... Ama bir süre sonra unutulup gider tarihin o kanlı sayfalarına yazılsa bile. Bir dönem İsrail’in başını giderek sıkıştırmaya başlayan Filistin’in güçlenmesinden kaygılanıp din kardeşliği adına Hamas’ın sırtını sıvazlayan, liderini Türkiye’de “devlet başkanı” gibi ağırlayan biz değil miydik? Dünyanın başına bela olan Taliban’ın, Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgalinden sonra ABD tarafından kurulduğunu ve eğitildiğini çoktan unuttuk. Komünizm tehlikesine karşı kurulan bu kanlı örgüt dünyanın başına bela olurken, El Kaide sahneye çıkarıldı emperyalizmin ağababası tarafından. Bunların sonunda hem Afgan hem de Pakistan halkı, cemaatler, mezhepler, aşiretler savaşının ortasında buldu kendini. Kin ve intikam duyguları alevlendi, köktendinci terör örgütleri çoğalmaya başladı. Biri bitti biri geldi ardından... Eski Sovyetler Birliği bölgesinde “kırmızıturuncu karanfil devrimi” adı altında yapılan operasyonlar, “Arap Baharı”na hazırlıktı aslında. ABD ve İngiltere’nin Irak’ı işgali, demokrasi yalanı, sahneye konulan bir oyundu, çok yazılıp çizildi... Emperyalist güçlerin çıkar amaçlı bu kanlı oyunları, demokrasi, temel hak ve özgürlükler masalıyla yoksul halklara yutturuldu. İç savaşlar, oluk oluk akan kan... Aslında bu saydıklarımın hiçbirisinden Türkiye sorumlu değildir... HHH Emperyalist ülkelerin demokrasi getireceği sözüyle işgal ettiği topraklar yoksul güney dünyasıdır. O ülkelerin hepsinde işgal sonrası iç savaşlar çıkmış, kan gövdeyi götürmüştür. Terör buralarda doğmuş, gelişmiş ve dünyayı sarmıştır. 5 yıl önceye değin IŞİD adın da köktendinci bir terör örgütü yoktu, onun gelişmesini sağlayan gruplar vardı... Irak, Suriye, Libya, Afganistan, Pakistan iç savaştan, kan gölünün bataklığından kurtulamıyor... “En altta kalanın canı çıksın” yöntemi bu saydığım ülkelerde yaşam biçimi olarak görülüyor. Çağdışı yok etme güdüleri, dış ülkelerden cihatçı göçü, geçit yolu olarak Türkiye’yi kullanmaları... Bunlara tanık olduk toplum olarak! İçimizi sürekli kanatan acılar, insanlığın gidişatı; komşumuz Suriye’de yaşananlar; Türkiye’nin Rusya’yla ilişkilerinin düzelme eğilimi; IŞİD’in dizginlenmesi için yapılan kara ve hava harekâtı; YPG’nin Fırat’ın doğusuna çekilip çekilmeyeceği... Bu konuda ABD’nin sözü var Türkiye’ye. Türkiye’nin akıl almaya hiç gereksimi falan yok başka birisinden... Üst akıl denilenler, Irak bataklığından nasıl çıktılar anımsasınlar... HHH İnsanlığın geldiği bu noktada, acımasız ortamda, oluk oluk kanın aktığı o topraklardan nasıl kaçıp gitti o üst akıl! Bir daha kara harekâtı falan yapmadı... Suriye semalarında IŞİD mevzilerini havadan vuruyor sadece. Tüm bunlar olurken, “özgürlükçü olmayan demokrasi” ya da “yeni otoriter rejimler” Ortadoğu bataklığı, Arap Baharı masalı, bölgede ABD ve Rusya’nın kendi çıkarlarını gözetmesi... Türkiye’nin “Fırat Kalkanı” operasyonuna hem ABD’den hem Rusya’dan gelen çelişkili açıklamaları, Rakka eleştirileri. Türkiye PYD’yle ateşkesi kabul etmiyor, Rusya Kürt gruplarını vurmamasını istiyor. Yani! Hem ABD hem Rusya PYD’ye dokunmayın mesajı veriyor... Bu durum Rakka’ya düzenlenecek operasyonu zora sokuyor Türkiye için... Önümüzde zorlu bir süreç var! ERDOĞAN’DAN ‘YÜZ KARASI’ ÇIKIŞI Erdoğan, Çin ziyareti öncesi Esenboğa’da basın toplantısı yaptı. ‘Çok ayıp, çok çirkin’ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun adli yıl açılış töreninin Saray’da düzenlenmesi karşısında gösterdiği “yüz karası” tepkisine karşılık verdi. Erdoğan, “Çok ayıp, 7 Ağustos’u yaşamış bir CHP Genel Başkanı’nın bu toplantıyla ilgili ‘yüz karası’ ifadesini yakıştırması çok çok çirkin” dedi. Erdoğan, Çin çiyareti öncesinde Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi. Kılıçdaroğlu’nun sözlerini değerlendiren Erdoğan, Yenikapı buluşmasına işaret ederek, “7 Ağustos’u yaşamış bir CHP Genel Başkanı’nın bu toplantıyla ilgili ‘yüz karası’ ifadesini yakıştırması çok çok çirkin. Ana muhalefet partisinin genel başkanına ben bunu yakıştıramıyorum. Adli yılın açılışını yaşayanların yaklaşımıdır benim için aslolan. Bu beyefendinin ifadeleri benim için kıymeti harbiyesi olmayan ifadelerdir. 7 Ağustos’ta birlik ve beraberlik için Yenikapı’ya da gelmeyecekti. Arkadaşlarının bindirmesiyle geldi. Dedik birlik ve beraberlik anlayışıyla geleceğe yürüyeceğiz. Beştepe’de kendileriyle konuştuk. ‘Herhalde artık farklı yürüyeceğiz’ dedik. Bunu karanlık olarak göstermek için sizin gerekçeniz nedir? Burası milletin evi. Tüm bakanlıklar, tüm devletin kurumları rahatlıkla gelip toplantılarını yapabilirler. Cumhurbaşkanı bu ülkede yasamanın, yürütmenin, yargının da başıdır. Devletin başıdır. Bunu bilmeyene biz ne anlatacağız” dedi. l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear