26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 24 Eylül 2016 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: SERPİL ÜNAY notunKiinmmkeosirnkdaernKEDRUEDRROEUCLĞUEALŞENLNA’DDRAİIRNNMAE: Cumhurbaşkanı Erdoğan, yabancıların dikkate aldığı ‘kredi notu’nun indirilmesinden endişe duymadığını söyledi. Ancak Türkiye’ye yatırım gelmesi için ‘yüksek’ not şart Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Bloomberg televizyon kanalına verdiği mülakatta, kredi derecelendirme kuruluşlarından not indirimi gelmesinden endişe duymadığını söyledi. Ancak tasarruf açığı olan Türkiye’de yabancı yatırımcı oldukça önem taşıyor. Yabancı yatırımcının bir ülkeye yatırım yaparken önemsediği konuların başında da kredi derecelendirme kuruluşlarının o ülke hakkındaki değerlendirmesi geliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu genel görüşmeleri için gittiği New York’ta, Bloomberg Genel Yayın Yönetmeni John Mickelthwait’e gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. “Derecelendirme kuruluşlarının hatalar yaptıklarını ve bu hataları kasıtlı olarak gerçekleştirdiklerini” belirten Erdoğan, “Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin notunu yatırım yapılabilir seviyenin altına indirmelerini hiç dikkate almıyorum” dedi. Faiz indirimi sürmeli Öte yandan Erdoğan, faiz indirimlerinin devam etmesi ve Konut satışı yüzde 2 arttı Türkiye genelinde ko nut satışları, elde kalan konut stokunu eritmek için kampanyaların yapıldığı ağustos ayında, 2015’in aynı ayına göre yüzde 2 arttı. Ağustosta satılan konut sayısı 114 bin 751 oldu. İpotekli konut satışları da yükseldi. Ağustos 2015’e göre yüzde 1.2 artışla 36 bin 458 konut satıldı. Toplam satışlar içinde ipotekli satışların payı yüzde 31.8 oldu. Satışlarda, 17 bin 503 ile en yüksek payı İstanbul aldı. İstanbul’u sırasıyla 12 bin 300 konut satışıyla Ankara ve 6 bin 419 satışla İzmir izledi. Yabancılara 1512 konut satışı gerçekleşti. l Ekonomi Servisi İMSAD’dan beş öneri Türkiye İnşaat Malze mesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı F. Fethi Hinginar, ekonominin canlanması için şu önerilerde bulundu: l Mevcut yapılarda tamir, tadilat, yenileme, değiştirme, iyileştirme amacıyla hükümet tarafından desteklenen yenileme pazarı oluşturulmalı. l Kentsel dönüşümde sanayi tesislerini kapsayacak ‘Endüstriyel Bina Dönüşüm Projeleri’ geliştirilmeli. l Sanayi yatırımları, inşa edilecek fabrika binaları gibi daha yüksek amortismana tabi tutulmalı. l Eximbank teminat koşulları iyileştirilmeli. l Kentsel dönüşümde yasal boşlukların süratle giderilmesi için işbirliğine gidilmeli. l Ekonomi Servisi indirimde bankaların Merkez Bankası’nı takip etmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan daha düşük faizlerin, daha düşük enflasyon getireceğini önermesini de yineledi. Bu hafta yapılan faiz indiriminin “dikkatli ve dengeli” olduğunu söyleyen Erdoğan, ABD, Japonya ve Avrupa’yı işaret ederek, düşük faizlerin enflasyonun 8 seviyesinin üzerine çıkmasını engellemeye yardımcı olacağını belirtti. Faizlerin olabildiğince aşağıya gelmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, Merkez Bankası’nın da “FETÖ’cülerden temizlenmesi” gerektiğini vurguladı. ‘Kur kendini korudu’ Erdoğan “2013 yılından bu yana Türk Lirası’nın dolar karşısında yüzde 40 oranında değer kaybetmesini nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna ise “Kurlarda bazılarının beklediği gibi aleyhte bir patlama olmadı. Darbe girişiminden sonra bile kurlar Yatırım yapılabilir ülke olmak neden önemli? Cari açığı yüksek olan Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu yabancı kurumsal fonların bazıla rı, kendilerini sadece yatırım yapılabilir nota sahip ülkelere yatırımla sınırlandırıyor. Fonlar, genelde başlıca üç kredi derecelendirme kuruluşunun en az ikisinden yatırım yapılabilir not alan ülkeleri tercih ediyor. İstihdam artışı için gerekli olan doğrudan yaban cı yatırım girişi yılın ilk yarısında 2.2 milyar dolara indi. Türkiye’de tasarruf oranı ise yüzde 14’lerde bulunuyor. Avrupa’da yüzde 21 olan bu oran, dünya genelinde ortalama yüzde 25’i buluyor. ‘Faiz lobisi’yle buluştu Erdoğan, ABD’li u¨st du¨zey yatırımcılarla du¨zenlenen yuvarlak masa toplantısına da katıldı. Bloomberg Üst Yöneticisi (CEO) Michael Bloomberg tarafından düzenlenen toplantıda, aralarında paranın patronları Henry Kissinger, James Rothschild, EMEA Citi İcra Başkanı James C. Cowles, Blackstone Başkanı Hamilton E. Jones, BBVA İcra Kurulu Direktörü Jose Manuel GonzalezParamo’nun da olduğu çok sayıda yatırımcı ve iş insanı yer aldı. Erdoğan, piyasalardaki her iniş çıkışın sorumlusunu ‘faiz lobisi’ olarak tanımlarken, önceki akşam buluştuğu iş insanlarının da olduğu küresel güçlere işaret etmişti. kendini korudu. Türkiye 29 çeyrektir büyüyor, mali disiplin sürüyor. Dolayısıyla yatırımcı ürkmedi” yanıtını verdi. ‘Bedelini öderler’ Cumhurbaşkanı Erdoğan, John Micklethwait’in, “Yabancı yatırımcılar bilhassa Türkiye’de yapılan darbe girişimiyle ilgili endişeli. Basın özgürlüğü konusunda 120 gazeteci hapiste, bu konuyu nasıl yorumlarsınız? Terörist mi, yoksa basın özgürlüğü konusunda sorun mu var” şeklindeki sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Verdiğiniz rakamlar doğru değil. ABD’de herhangi bir medya mensubu içeri alındığında ben kalkıp da ABD’nin yönetimini suçlayamam. Medya mensubu, darbe girişimini eğer yazılarıyla destekliyorsa bizim hukuk sistemimiz içinde bu suçtur. Bu suç olduğuna göre bunun bedelini ödemesi gerekir. Siyasetçi bunun bedelini ödüyor da medya mensubu mu ödemeyecek.” l Ekonomi Servisi Kartta alışveriş rekoru Yılın ilk sekiz ayında kredi kartı harca yasaklılarda!maları yüzde 15.7 artarken, harcamalar içinde taksit yasağı olanlar başı çekti. Başbakan Binali Yıldırım tarafından açıklanan yeni düzenlemeler ile market, cep ve benzin harcamalarında kredi kartına taksit yasağı devam ederken, kartlı harcamalarda market ve benzin harcamaları başı çekiyor. Bu yılın başında kredi kartlarıyla 40 milyar 536 milyon liralık harcama karşılığında 246 milyon 490 bin adet işlem gerçekleştirildi. Ağustos itibarıyla işlem adedi 265 milyon 248 bini, harcama tutarı ise 46 milyar 926 milyon lirayı geçti. Buna göre yılın ilk sekiz ayında kredi kartıyla yapılan harcamalar yüzde 15.7 artarken, bu harcamalar arasında en büyük payı market ve alışveriş merkezleri aldı. Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre yı lın ilk sekiz ayında kredi kartlı alışverişin yüzde 18’i, 8 milyar 705 milyon TL ile market ve alışveriş merkezlerinde gerçekleşti. Benzin harcamaları 4 milyar 214 milyon lirayı bulurken, çeşitli gıda harcaması 3 milyar 117 milyon TL, giyimaksesuvar harcaması 2.9 milyar lirayı geçiyor. 14 milyar taksit dışı Mevcut düzenlemelere göre telekomünikasyon, benzin ve gıda sektörlerinde taksitlendirme yapılamıyor. Bireysel kredi kartlarıyla yapılan harcamaların yaklaşık yüzde 29’unda halihazırda taksit yok. Yine cep, benzin ve market alışverişlerinde taksit yasağı devam ederken, 14 milyar liralık harcamaya taksitlendirme yapılamıyor. l Ekonomi Servisi ‘Promosyon sözü vermedik’ Bakan Müezzinoğlu, haftalardır gündemi meşgul eden ‘emekliye promosyon’ haberlerine ilişkin ‘Hükümet olarak böyle bir taahhüdümüz yok’ dedi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, hükümet ola rak, emeklilerin maaş aldı ğı bankalardan promosyon alınmasına yönelik taahhüt lerinin olmadığını söyledi. Tekirdağ’daki programı nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Mü ezzinoğlu, “Emeklilerimi ze promosyon adı altında bir ödenek ya da para ver me şansımız yok. Maliyenin herhangi bir bütçesinden ‘promosyon’ diye bir ödenek söz konusu değil” dedi. Müezzinoğlu, bankaların, emekli maaşlarını ödedikleri için bir hizmet yaptıklarını belirterek bunun karşılığın da ‘emekliden komisyon al Emeklinin parası bankada bir gece kalıyor. Müezzinoğlu, bunun bir buçuk güne çıkarılması karşılığında ‘bankalardan ne kopartabiliriz’ diye aracılık yaptıklarını söyledi. ma hakları bulunduğunu ancak almadıklarını’ savundu. l Ekonomi Servisi ekonomi 9 Silahın kârı yoksulun canı.. Uluslararası sendikal örgütlenmelerin, dünya sendikacılığının güçlü olduğu 197080’li yıllara kadar dünya sendikacılık hareketlerinin silah sanayii, silahlanmaya karşı çok etkin kampanyaları vardı.. Anı gibi söz ediyor olmam, evrensel, hele de ülkemiz için çok daha ağır boyutları ile geçerli olmak üzere sınıf örgütlülüğü gücünün dibe vurmasından.. 1980’li yıllarda küresel emperyal saldırının güçlenmesi yetmezmiş gibi Türkiye’ye özel 12 Eylül tırpanı; en acımasızından yoksul ile zengin arasındaki uçurumları katlayan sağ liberal, siyasal İslamcı iktidarlarının önünün açılması.. Dünyamızın geneli yanında ülkemizde yaşamakta olduğumuz travmatik geriye gidiş, dibe vuruşun da sonuç açıklaması.. Sözün özü silahlanma yarışında, silah sanayii odaklı emperyal sermayenin vahşi, acımasız kârları karşılığında, yoksul dünyasının kaç çocuğunun, insanının aç kaldıkları, milyarlar için sürekli katlanan yoksullaşma, yoksunlaşma, işsiz kalma, kanlı savaşlarda kırılmanın; katlanan vahşet boyutlarını sergileyecek, günümüze uzanan etkili, savaş, silahlanma karşıtı kampanyalar ne ülkemizin ne de dünyanın gündeminde... HHH Kimileri diyecekler ki.. “Vicdansızlık yapma, BM’nin son toplantısının gündeminde yoksul güney dünyasını kasıp kavuran savaşlardan, açlıktan kaçmaya çalışanların yarattığı travmatik göç dalgaları, ölenler, sorunları masaya yatırıldı. Obama çok insancıl, duygusal söyleminde 6 yaşındaki bir ABD’li çocuğun, Suriye’de kanlı katliam, ölüm ortamında yaşayan görüntüleri insanlığın vicdanını kanatan çocuğa sahip çıkan, kendi evlerine davet eden duygulu çağrısı ile prim yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yoksul güney dünyası, İslam dünyası, Ortadoğu odaklı iç savaş bataklıklarına insancıl çözüm üretilmemesi, Türkiye’nin içine çekilme ataklarına isyan halinde, geçmişin antiemperyalist sol söylemleriyle yarışan bir çerçevedeki çıkışıyla ‘dünya 5’ten büyük’ sloganı var.” İktidarlarının yönetiminde yolu açılmış ağır insan hakları gasplarının, geriye gidişin sorumluluğundan aklanabilirler mi?.. HHH Siyasal kimlik, sorumluluk, kitlelerin ne kadar etkilendiği, sandıktan oy çıkarılmasına yaradığı ile değil, bir tek sonuçları ile ölçülebilir gerçekliklerdir.. Çağın silahlı güçten daha etkin güç haline gelebilmiş medyatik manipülasyon gücü karşısında, evrensel insan hakları, hukuk devleti düzenleri, ezilenlerin haklarını ölçebilecek adalet terazileri öylesine bozuldu, gerçekler öylesine çarpıtılarak insanların kendi çıkarlarının bile bilinç çarpıtılmaları yaşatılabiliyor ki.. Yakın tarihin en kaba gerçeklikleri içinde, tek kutuplu dünyanın süper gücü ABD, kendi yaşadığı 11 Eylülü’nün travmasını halkına, dünyaya onaylatarak, kendi kurdurduğu sonra kendisine tepen silaha dönüşen siyasal İslamcı radikal terör örgütleriyle kendi topraklarında savaşma, diktatörlükleri yıkıp, demokrasi getirme.. adına.. Afganistan, Irak işgalleri projelerini sahneye sokmuştu. Türkiye üzerinden işgale onay vermeyen Ecevit koalisyon hükümetinin acil yıkılıp siyasal İslamın dönem partisi Fazilet’in içinde AKP’nin kurdurulup iktidara taşınması projesi, “Etkin role varız” sözüyle, stratejik ortak tadında kurdurulup birkaç ay içinde iktidara taşınmasının önü, içdış ittifaklar eliyle böylece açılmıştı. Evdeki hesap çarşıya uymamış, Bush’un savaş ganimetleri düşü, bölgede ırklar, İslamın kanlı mezhepler odaklı iç savaşlar bataklığını üretmişti.. Paralı asker bile olsalar, Vietnam sendromu boyutunda ABD iç kamuoyunda travma yaratıcı güçleri zayıf kalsa da asker tabutları ABD iç siyasetindeki dengeleri sallamıştı. Üstüne kanlı petrolün, iç savaşlar bataklığında ateşi sönmeyen rafineri yangınları, paylaşım kavgalarının katlanan etkisi ile, zengin kuzey dünyasını da sarsan büyük ekonomik krizi üretmişti. Sonrası gelişmeler çok daha can yakıcı. Obama projesi ile askeri gücü çekme ABD’yi rahtlatsa da, yerine savaşacak, ölecek silahlı güç yaratma sorunu iç savaş bataklığını derinleştirirken, dünya çıkar dengeleri savaşlarını da büyütmüştü.. Yoksul güney dünyasını parçalaya parçalaya beslenen zengin kuzey dünyası, ölümden kaçabilenlerin göç yükünü bile kaldıramaz oldu.. Silah sanayii kanlı kârdan vazgeçemiyor.. Çıkarlar kördüğümünde, “Benim için ölecek asker”, “Ama benim ülkemi yakan terörist..” noktasına gelinmiş bulunuluyor.. Doğuş’tan otel yatırımı Doğuş Grubu Hırvatistan’ın Zadar şehrinde 100 milyon Avro değerinde otel yatırımı planlıyor. Söz konusu yatırımla, Hırvatistan’da Hyatt Oteller zincirinin ilk oteli açılmış açılacak. “The Hyatt Regency Zadar Maraska Projesi” Zadar şehrinde tanıtıldı. Ekonomi Bakanlığı’nın ‘Ekonomi Blog’unda yer alan ve Zagreb Ticaret Müşavirliği tarafından yayımlanan habere göre, tanıtım toplantısında Doğuş Grubu ve Hyatt Otel yetkilileri, otele ilişkin tüm projenin 2019 baharında tamamlanacağını ve otelin isminin Hyatt Regency Zadar Maraska olacağını açıkladılar. Otelde 130 oda ile birlikte bir sağlık ve güzellik merkezi, konferans salonu ve restoranların olması planlanıyor. l Ekonomi Servisi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear