24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 22 Eylül 2016 6 Piyade Suriye batağına mecbur girecekDİBTEÜÇREKKİİYLEİYOR Türk Silahlı Kuvvetleri, Suriye’de sınıra 30 km mesafedeki El Bab kentini IŞİD’den almak için muhtelif muharip piyade birliklerini de savaşa sokmayı planlıyormuş... “Bir yetkili” Hürriyet’ten Uğur Ergan’a “El Bab’a inmek için daha kapsamlı kara gücü şart. Harekât planlarında elbette kara unsurları da bulunuyor” demiş. El Bab’dan önce IŞİD’den temizleneceği söylenen daha yakındaki Dabık kasabasının güçlü biçimde tahkim edildiği istihbar edildiğinden buradaki savaşın çetin geçmesi beklenmekteymiş... Türkiye’nin “Fırat Kalkanı”yla zaten girdiği Suriye batağına, piyadesini de sokarak iyice gömü leceğini ilan eden, “Piyade gidiyor” başlıklı dünkü Hürriyet haberinin üç cümlelik özeti bu... Askeri başarısı yok Böyle bir haberde gözler ister istemez, “Fırat Kalkanı”nın sözde piyadesi ÖSO’yu arıyor. ÖSO, Türk piyadesinin Suriye’ye sokulmasını gerekti ren bir askeri denklemin neresinde yer alabilir? ÖSO’nun adı haberde geçiyor ama piyade birliklerinin Suriye’ye girişi ile ilgili bölümde değil... ÖSO’nun adı haberin sonunda, El Rai’nin (Çobanbey) güneyinde aldığı bazı köyleri IŞİD’e kaptırması bahsinde geçiyor. ÖSO rumuzunun arkasına gizlenmiş muhtelif cihatçı başıbozuğun IŞİD’e karşı “Fırat Kalkanı”ndan önce de kayda değer bir askeri başarısı yoktu. Şimdi görülüyor ki arkalarında Türk tankları, topçusu ve üzerlerinde Türk Hava Kuvvetleri BAKANDAN FIRAT KALKANI AÇIKLAMASI ‘ÖSO ile devam’ Milli Savunma Bakanı Işık, Fırat Kalkanı harekâtını Özgür Suriye Ordusu elemanları ile yürüteceklerini söyledi ALİCAN ULUDAĞ Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı piyade unsunların Fırat Kalkanı Harekâtı’na katılmayı düşünmediklerini belirterek, “Bunun yerine Özgür Suriye Ordusu’nun elamanları ile bu harekâtı yürütmek bizim planlamamız” dedi. Türkiye’nin havacılık motorları alanındaki önemli şirketlerinden TUSAŞ Motor Sanayi A.Ş.’nin (TEI) İleri İmalat Teknolojileri Binası’nın açılışı töreni Eskişehir’de gerçekleştirildi. Törenin ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Işık, “Sınırda devam eden Fırat Kalkanı Harekatı var. Harekât’ın Bab’a ilerlemesi söz konusu. Bu harekâtta piyade unsurlar da yer alacak mı” sorusuna yanıt verdi. Türkiye’nin burada kendi güvenliğini teminat altına alana kadar harekâtın sürdüreceğini belirten Işık, “Eğer bu konuda Bab’a gidilmesi gerekiyorsa gidilecek. Bu yapılırken de Türkiye kendi piyadeleri ile yapmak yerine Özgür Suriye Ordusu’nun elemanları ile bu harekâtı yürütmek bizim planlamamız. Kendi piyademizle bu harekâtı yapmayı düşünmüyoruz” dedi. Özgür Suriye Ordusu’na her ge 5 yıl içinde uçak motoru yapacağız TUSAŞ Motor Sanayi A.Ş. (TEI) Eskişehir’de dün açılışı gerçekleştirilen İleri İmalat Teknolojileri Binası ile havacılık motorları üretimi açısından önemli bir adım attı. TEI Genel Müdürü Mahmut Akşit, binanın dünyada en çok satan motor olan LEAP motoruna ait kompresör blisk parçalarının üretimini gerçekleştiren dünyadaki iki tesisten biri olduğunu söyledi. Bakan Işık ise uzun bir çalışmanın sonunda tamamen TEI’nin mühendisliğini kendisinin yaptığı dizel İHA motorunu prototip olarak ürettiğini belirterek “İnşallah bu motorun seri üretimine başlayıp İHA’larımıza takacağız” diye konuştu. Asıl hedeflerinin Türkiye’nin kendi helikopter ve uçak motorunu yapması olduğunu savunan Işık, “Hedefimiz 5 yıl içinde kendi uçak motorumuzu yapmış olmak” dedi. çen gün katılımın arttığını savunan Bakan Işık, şöyle devam etti: “Bu topraklar bu insanların toprakları. İnsanlar kendi topraklarını savunmada Türkiye’nin desteğini çok önemli ve değerli buluyorlar. Biz de bu desteği onlara veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz. Ama arzumuz da Özgür Suriye Ordusu’nun kendi topraklarını DAEŞ’ten tamamen temizlemesi, yabancı unsurlardan özellikle YPG’den de temizlemesi..” Fikri Işık, harekâtın kilomet re olarak derinliğinin artması durumunda oradaki TSK güçlerinin artıp artmayacağına ilişkin soru üzerine ise “Bu konuda Genelkurmayımız harekât planlarını en detaylı şekilde yapıyor. Bana verilen bilgi, kendi piyadelerimizi kullanmak için bir ihtiyaç olmadığı yönünde. Özgür Suriye Ordusu’nun bu konuda hem istekli olduğu hem sayının her geçen gün arttığı ve hem de sayının yeterli olduğu yönünde” karşılığını verdi. l ESKİŞEHİR varken dahi sahiplerine güven vermemektedirler. Bu zaafın sözde telafisi güya mümkün: Cihatçı sergerde piyadesinin yerini Türk piyadesinin alması... Burada özel kuvvetler ve 80100 kadar tank ve zırhlı araçtan bahsetmiyoruz. Türk piyadesi, Türk kara ordusunun esasıdır. Çıkamazsınız Türk piyadesinin sonunda Suriye’ye yollanması, Türkiye’nin inkâr edilmesi imkânsız açık bir savaşa sokulması demektir. Bu öyle, 90’larda Kuzey Irak’a düzenlenen kısa süreli operasyonlara benzemez. Girersiniz ama tanımlanmış ve doğrulanmış bir askeri ve siyasi hedefiniz yoksa çıkamazsınız. Bu vakada da, öncelikle IŞİD ve YPG sorunlarının öngörülebilir bir gelecekte “halli” mümkün olmadığına göre TSK’nin Suriye’den girdiği gibi çıkması mümkün olmayacak ve Türkiye kendisini maliyeti ağır bir yıpratma savaşının içinde bulabilecektir. Bataklık budur. Risk büyüktür. Cihatçıların ipiyle... Mütemadiyen birleşip ayrışan ve bu sırada adları da sürekli değişen, dolayısıyla tam olarak hangi örgütlerden oluştuğunu ve varsa aralarındaki farkın hangi nüanslardan kaynaklandığını saha ekspertizine sahip mahdut bir araştırmacı ve istihbaratçı grubunun bilebildiği bu ÖSO rumuzlu cihatçıların ipiyle inilecek kuyu dipsizdir. ÖSO’nun askeri zaafının Türk piyadesi ile dengelenme zorunluluğu Türkiye’yi şimdiden dibe çekmeye başlamıştır. “Fırat Kalkanı”na katılan ÖSO grupları CIA tarafından onaylanmış ve aynı zamanda silahlandırılmış gruplardı... Bunlardan bazılarının 30 kadar Amerikan özel kuvvet mensubu El Rai’de peydahlandı diye nasıl kazan kaldırdıklarını gördük. Yalanlama çabası Savunma Bakanı Fikri Işık ise dün Hürriyet’teki haber kendisine sorulduğunda “Kendi piyademizle bu harekâta katılmayı düşünmüyoruz. ÖSO ile yürüteceğiz” dedi. Bakan haberi yalanlamak istedi; nedeni malum. Türkiye halkının büyük çoğunluğu ülkenin Suriye’de savaşa girmesine karşıdır. Bakan da bunu biliyor. Lakin sahadaki gerçekler de Bakan’ı yalanlıyor. Uğur Ergan imzalı haberin özü doğru. Ankara’daki zevat, Dabık ve El Bab kentlerini IŞİD’den temizlemek için ÖSO’ya güvenemeyeceğini biliyor. Erdoğan: Yalnız bıraktınız BM Genel Kurulu toplantıları kapsamında düzenlenen mülteciler konulu zirvede konuşan Erdoğan, “Uluslararası toplum Suriye’de insani ve vicdani değerlere sahip çıkmadı” dedi ABD’nin New York kentinde devam eden Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu toplantıları kapsamında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Barack Obama’nın ev sahipliğinde “Mülteciler” konulu zirve düzenlendi. Zirvede yaptığı konuşmaya Obama’ya teşekkür ederek başlayan Erdoğan, “Suriye’de 6 yılda 600 bin kişinin öldürüldüğünü, 12 milyon insanın yaşadığı yerleri terk ettiğini, bunların 5 milyonunun ülkeyi terk ettiğini, içlerinden 3 milyonunun da Türkiye’de misafir edildiğini” söyledi. Aylan bebeği, Ümran bebeği hatırlatan Erdoğan “Uluslararası toplum bu süreçte insani ve vicdani değerlere sahip çıkamayarak maalesef çok kötü bir sınav verdi. Bebeklerin, kadınların, sivillerin öldüğü, öldürüldüğü bir dünyada kimse masum kalamaz” dedi. Devletin sığınmacılar için faturalı olarak 12.5 milyar dolar harcadığını, STK’lerin de bir o kadar harcadığını söyleyen Erdoğan “Buna karşılık tüm dünyadan aldığımız toplam destek sadece 512 milyon dolardır. Avrupa Birliği 18 Mart 2016’da varılan mutabakatta verdiği sözleri maalesef tutmadı” diye konuştu. Sığınmacıların savaş, etnik gerilimler, devlet baskısı gibi daha bü Biden’la görüştü Erdoğan, New York’ta BM Genel Kurulu’na hitabının ardından İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko, Britanya Başbakanı Theresa May, Pakistan Başbakanı Navaz Şerif’le bir araya geldi. Erdoğan dün de ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ı kabul etti. Görüşmede, Fethullah Gülen’in Türkiye’ye iade edilmesi, Suriye, sığınmacılar, YPG ve terör konuları ele alındı. yük başarısızlıkların semptomu olduğunun kabul edilmesi gerektiğini söyleyen ABD Başkanı Obama ise “Sığınmacı krizi uluslararası sistemimiz için bir sınav. Sığınmacıların çoğuna sadece 10 ülke ev sahipliği yapıyor. Tüm ülkeler kollektif sorumlulukları paylaşmalı” dedi. l Dış Haberler 600 sığınmacıyı taşıyan tekne battı Mısır açıklarında yüzlerce sığınmacıyı taşıyan teknenin alabora olduğu ve en az 29 sığınmacının boğulduğu, 150 kişinin kurtarıldığı bildirildi. Mena haber ajansı, 600 sığınmacının bulunduğu teknenin Mısır’ın kuzeyindeki Kafrü’şŞeyh’ten yola çıktığını aktardı. Teknenin İtalya’ya gitmeyi planladığı tahmin ediliyor. Soros’tan 500 milyon dolarlık yardım ABD’de devam eden BM toplantısında konuşan spekülatör George Soros, kendisine ait Açık Toplum Vakfı aracılığıyla mültecilere 500 milyon dolar yardımda bulunacağını söyledi. Soros, “Amaç mültecilere ve ev sahipliği yapan ülkelerin yararına mal ve hizmet üretimi” dedi. haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Anayasamızın ilk maddesi olmalı: Kimse aç bırakılamaz! 27 milyon 900 bin kişi ülkemizde sefilleri oynuyor... Yukarıdaki başlık bana ait değil. Doğan Kuban Hocam yine yazıma manşet fenomen olarak görmeye alıştırılmış canavar bir soyun üyeleriyiz. Oysa hiçbir din de ‘hemcinslerini oldu! Bugün İstanbul’da yarın da zi aç bırakabilirsiniz’ demiyor. bütün Türkiye’de bulabileceğiniz Herkese Bilim Teknoloji dergisindeki kapak konusu yazısı, in çAaçllaanrılnaryemeklerini sani, vicdani ve toplumu değiş “... Her ülkede açların yemekle tirecek olağanüstü bir öneri su rini çalan örgütlü insanlar var. Bu nuyor. Yazının ana fikrini yaza da devlet. O zaman devletin gö cağım, ama önce benden bir revini yanlış ya da eksik tanımlı kaç söz: yoruz. Devletin birinci ödevi top Bu berbat dünyada daha iyi ve lumun tümünü doyurmaktır. Böy mutlu yaşamanın bir yolu yorda le bir anayasa hiçbir uygar ülke mını aramıyor muyuz biz “alttaki de yok. Her anayasada devletin ilk ler”, “iktidar dışındakiler”, solcu görevi toplumun güvenliğini sağ lardemokratlarilericiler... Dünya lamakla başlıyor. Neden? daki siyasi ve toplumsal ilişkileri “Çünkü anayasalar insanın ya değiştirebilmek için kendini orta şamını sağlamak amaçlı değil, aşi ya atan herkes... ret reislerinin, derebeylerinin, sul İktidara gelince ne halt edeceği tanların ve yakın çevrelerinin gü konusunda halka bir umut vere venliğini korumak için tasarlan meyen siyasi partiler, ağızlarında mışlar. Gelişme aşamasında hak lafı eveleyip geveleyenler... Yapı ve özgürlük gibi kavramlar eklen sal ve köklü bir toplumsal deği miş, yaşama hakkı ve yaşatma şiklik konusunda aciz kalan her görevi arasına ‘aç bırakmamak’ kes. yeterince açık olarak konmamış. İşte size bir öneri: Anayasanın diyelim ki ilk maddesi “Bu ülkede kimse aç bırakılamaz ve Hduayygvualnadra olmayan kalamaz, ülkeyi yönetenlerin en baş anayasal görevi, bunun için gerekli tüm önlemleri derhal almaktır ve bunu sürekli kılmaktır...” “Açlık”, yoksullukla eşdeğerdir. “... Akıllı olarak düşündüğümüz bir yaratık olarak, insanda hayvanda olmayan bir özellik arıyoruz: Bunlar yaşama saygı, acıma dediğimiz duygular. Biz yaralı her canlıya, hayvan hatta bitki ve çi Yoksulluk nedir? Ülkenin ya çeğe, acıyarak ve üzülerek ba şam ortalamasının çok altında ya kabilen duyarlı yaratıklarız. Fakat şamaktır. İnsani beslenme, barın tıp biliminden öğrendiğimize gö ma, temel ihtiyaçları için gerekli re, acıma hissi olmayan psikopat maddi koşulların sağlanmasıdır. Dün TÜİK verileri açıklandı. lar da var. “... Türkiye gıda savurganla TÜİK’e göre, aylık geliri rı arasında dünyanın önde gelen l 520 TL’den az olanlar yoksul ülkelerinin en önünde. Onun için (toplam sayıları 11.2 milyon); Açlık Savaşı belki de en kolay l 624 TL’den az olanlar göreli kazanılacak savaş. yoksul (16.7 milyon yurttaş) “... Maaşı ve emeğiyle geçi Yani, 27 milyon 900 bin kişi ül nen biri olarak, bir insanı günlük kemizde sefilleri oynuyor. açlığından kurtarabilirim. Bü Eşitsizlik artmış. Bu ne biçim yük bir işveren, işçilere maaş yönetim... 500600 TL ile insan vererek değil, sadece açları do ancak sürünür... yurarak yüzlerce, binlerce insa Şimdi gelelim Kuban’ın devrim nı açlıktan kurtarabilir. Bir eks ci önerisine... tra pabuç yerine günde milyon Kuban diyor ki: larca insanı doyuracak pabuç tüketicisi var. Yer darlığı nedeniyle çok özetleyeceğim, ama bu dünyanın re Sömürgen politik sınıf zilliğinin mükemmel fotoğrafını “... Açlık sorunu kapitalistlerin çeken ve önerilerde bulunan yazı haksız kazançlarının ancak küçük nın bütününü okuyun... bir yüzdesidir... Fakat daha ras “Her gün daha zengin olmak yonel yollar var. Bunun için daha için yollar arayan sözde insanlı büyük bir irade, daha iyi bir örgüt ğın, bir milyar insanın aç bırakıl lenme ve sömürgen olarak ya masını günümüzde kabul etme şayan politik sınıfın kendisine meliyiz. Bunu gösteriş, reklam, çekidüzen vermesi gerekiyor... politik propaganda olarak yap “... Hangi koşulda olursa olsun mak da insan haysiyetine yakış aç kalmamak ve insanlar tarafın mıyor. Gerçi insanlarda haysiyet dan aç bırakılmamak... Türkiye’nin sorunu da, açlık gibi, yaygın üretimin hesaplanan bir yüzde bir özellik haline geldi... sinin, anayasanın ilk maddesi “Yine de önce açlıktan başla olarak açlığın yok edilmesine yalım. Belki o vesile ile haysiyet, harcanması... Ulaşmamız gere namus, hoşgörü, acıma gibi ta ken bunu örgütleyecek irade, rihi, insani ve dini değerler yeni akıl ve insanlık bilincidir. den değer kazanır. Bunun, ka Bunu her ülkeden önce ne pitalist dünyada, kolay bir savaş den başarmayalım?” olmayacağını biliyoruz. Fakat biz HHH bunu başaran ilk ülke olabiliriz! Yazının üçte biri yukarıda. Geri “... Doyacak mide de belli. Do kalanı dergide... Bu insanlık ma yuracak gıda da... Ekonomistler nifestosunu topluca yoğurup tar büyük kuramlar üretiyor. Ama aç tışalım. Bu gerçekleştiğinde neler ların sayısı artıyor... Aç insanları olabileceğini hayal edelim... düşünerek kanı donan belki kimse Bakalım bir siyasi partiden de yoktur. Biz insan ve ölümü doğal ses gelir mi... Yardım uçurumu Erdoğan: AB 180 milyon Avro verdi Avrupa Birliği: 467 milyon Avro aktardık DUYGU GÜVENÇ Türk ve AB’li kaynaklar, vize serbestisi karşılığı AB’nin vereceği 3 milyar Avro planının çökmesine yönelik bir B Planı olmadığı mesajını ısrarla tekrarlarken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a göre AB bugüne kadar mülteciler için 180 milyon Avro verdi. AB kaynakları ise Erdoğan’ın aksine 467 milyon Avro aktarıldığını açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Reuters’a yaptığı açıklamada “Mülteciler için şu ana kadar toplamda Türkiye 25 milyar dolar harcadı, şu ana kadar AB’den gelen destek 180 milyon euro, ardından atılan adım yok” demişti. Ancak AB kaynakları kontratı tamamlanmış olan 652 milyon Avro’nun 467 milyon Avro’sunun Türkiye’ye iletildiği görüşünde. AB’ye göre Türkiye’nin bugüne kadarki harcamaları nın toplamı da 25 milyar dolar değil, 12 milyar Avro. BrükselAnkara mutabakatının ardından 3 milyar Avro’nun tamamı AB Komisyonu’nun kasasına girdi. Vaat edilen 3 milyar Avro’dan 2 milyar 239 bin Avro’nun hangi projelere harcanacağı belirlendi. Suriyeliye aylık 100 TL AB, projeler onaylandıkça kalan miktarları da aktarmaya devam edecek. İşte bu çerçevede AB tarihindeki en büyük insani yardım projesi olan “Acil Sosyal Güvenlik Ağı”nın açılışını yapacak. Proje kapsamında Türkiye’de kamp dışında yaşayan ve dezavantajlı olduğu belirlenen 1 milyon Suriyeliye maaş kartı benzeri bir kart verilecek. Kişi başı aylık 100 lira nakit yardım yapılacak. Projenin toplam bütçesi ise 348 milyon Avro. İleride ise bu bütçenin 1 milyar Avro’yu aşması hedefleniyor. l ANKARA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear