24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 10 Eylül 2016 2 Suriyeli çocukların savaşı hiç bitmiyor Onlar için bayramın anlamı daha çok peçete ve su satıp daha çok para kazanmak Mecidiyeköy durağından metrobüs hattına binerek, Beylikdüzü yönüne doğru here ket ediyoruz. Bindiğimiz an karşımıza bize peçete satmaya çalışan Hüseyin El Casim çıkıyor. Casim’le konuşmak biraz zor oluyor, çünkü zabıtaya yakalanma kay gısı yaşadığı için bir yer de durup konuşmak iste miyor. 12 yaşındaki Hü seyin El Casim metro SEYHAN AVŞAR büsün çarpması sonucu 7 arkadaşının ağır yaralandığını söylüyor. Ve ekliyor: “Metrobüsün altında kalmak tan korkuyorum ama çalışmak zorun dayım...” Hüseyin, Gaziantep’ten 10 gün ön ce gelmiş İstanbul’a. İstanbul’da yaşa yan tanıdıklarından metrobüs hattın da peçete satabileceğini öğrenip he men işe başlamış. İlk olarak Antep’e yerleştiklerini söyleyen Hüseyin, ora daki yaşantısını şu sözlerle anlatıyor: “Babam hasta çalışamıyor. Bir abim var. O Beyrut’ta birini öldürdüğü için şu an orada. Antep’te, çöplerden plas tik ve kâğıt toplayarak para kazanı yordum. Yetmedi kazandığım para, buraya gelmek zorunda kaldık.” Kendisinden küçük 6 karde şi daha olduğunu belirten Hüseyin, “İstanbul’a gelince bir dükkân kira ladık. Tek odalı. 9 kişi orada yaşıyo ruz. Burada peçete satarak, kazandı ğım parayı babama veriyorum. O ise evin ihtiyaçlarını karşılıyor” diye ko nuşuyor. ‘Kafa kestiler’ Suriye’nin El Bab bölgesinde yaşadıklarını söyleyen Hüseyin, IŞİD’in köylerini işgal etmesinin ardından yaşadıklarını anlatıyor. O anlattıkça biz bir çocuk nasıl bu kadar büyük bir travma yaşabilir diye düşünüyoruz... İşte o cümleler: “IŞİD köyümüze saldırdı. Sonra kadınlar çarşaf giymeye başladı. Bir kuzenimin yolda yürürken peçesi açıldı. Yüzünü gören IŞİD üyeleri ona el koydu. Onlar gelince, namaz kılmak zorunlu hale getirildi. Bir gün namaza gitmediğim için onlar tarafından işkenceye uğradım. Küçük yaşımıza aldırmadan gözümüzün önünde insanların kafasını kestiler...” Hayallerinin yok olduğunu, tek isteğinin okula gitmek olduğunu söyleyen Hüseyin’i de yanımıza alarak yine metrobüse biniyoruz. Bizimle muhabbet ederken, müşterilerini de kaçırmak istemiyor. Peçete satmaya devam ediyor. Bir anda Hüseyin’i yanımızda gören Suriyeli 10 kişilik bir çocuk grubu çevremizi sarıyor. Okmeydanı metrobüs durağında onlarla beraber inip, muhabbet etmeye çalışıyoruz. Onlara soru sorabilmenin bir şartı var: Peçete satın almak!.. Onlar için önce müşteriyiz, sonra Metrobüs hattında çalışan Suriyeli çocuklar bir yandan travmalarıyla başa çıkmaya çalışıyor, bir yandan da su ve peçete satarak ailelerin bütçelerine katkıda bulunuyor. Ahmet Fatma Hüseyin gazeteci. Elimizdeki fotoğraf makineleri ilgilerini çekiyor. “Beni de çek, beni de çek” diyerek boynumuza sarılıveriyorlar. ‘Metrobüs çarptı’ Aralarında 4 yaşında bir çocuk var. O kadar ürkek ki. Onun olmasa da ondan iki yaş büyük abisi Ahmed ile konuşuyoruz. Ahmed soyadını hatırlamadığını söylüyor. Biraz utangaç, bir o kadar sevimli... “Ne kadar da küçüksün sen” diyoruz ama Ahmet’in yaşına itirazı var. “Kocaman oldum” diyor. Halep’ten 2 yıl önce göç etmişler İstanbul’a. Gelir gelmez abilerinin elini tutarak çalışmaya başlamış. Şimdi kendi 6 yaşında ve 4 yaşındaki kardeşinin elini tutarak, işi ona öğretme çabasında. Ahmet, hızla geçen metrobüslerden bir anda korkuyor. Metrobüsün çarptığı arkadaşlarından söz etmeye başlıyor. Tek tek isimlerini sayarak şu sözleri aktarıyor: “Çok arkadaşımıza metrobüs çarptı ama ölmediler. Bazen çok hızlı geliyor. Yapacak bir şey yok.” Okula hiç gidemediğini öğrendiğimiz Ahmet, okulun nasıl bir yer olduğunu dahi bilmiyor. l İSTANBUL ‘Zabıtalar bizi yakalarlarsa KESİN döver’ Küçük kız çocuğuna ilişiyor gözüm. Elinde cep telefonu. Birileri ile konuşuyor. Şaşkınlık içerisinde bakıyorum. Sonra yanıma geliyor. Konuşmaya başlıyoruz. İsmi Fatma Şeyh. 10 yaşında Fatma. Halep’ten göç etmişler. Fatma IŞİD köylerine saldırdığında ikinci sınıf öğrencisiymiş. En çok okula gidememenin kendini üzdüğünü söyleyen Fatma, “Öğretmen olmak istiyordum. Buraya gelmek zorunda kaldık. Okula gidemiyorum. 10 kardeşiz. Annem çocuk bakıyor. Babam hasta yatıyor” diye konuşuyor. Fatma’nın elindeki telefon tekrar çalıyor. Fatma bir başka çocuğa telefonu vererek, “Baban arıyor” diyor. Telefonu ailesinin mi verdiğini soruyorum. Fatma, “Telefon sadece bende var. Biz hep yan yanayız. Diğer arkadaşların ailesi de buradan arayıp, konuşuyor” diyor. Evlerinin nerde olduğunu sorduğumda ise, Fatma evinin adresini bilmediğini, bir durakta inip yürüdüklerini aktarıyor. Fatma da diğer çocuklar gibi tedirgin. Tedirginliğinin nedenini soruyoruz. Onun korkusunun sebebi zabıta. Korkusunu ise şu sözler ile anlatıyor: “Biz peçete satarken bizi yakalarlarsa dövüyorlar. Onları görünce koşarak kaçıyoruz. Bir keresinde bizi bir arabada dövdüler.” Bayramda ne yapacaksınız diye sorduğumda ise tüm çocukların cevabı aynı: “Bayramda daha çok peçete satılıyor, çalışacağız.” Bir adrese baskın düzenleyen ekipler 33 Pakistanlıyla karşılaştı. Uyuşturucu ararken sığınmacı buldular İstanbul Uyuşturucu ile Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, uzun zamandır süren teknik takibin ardından dün gece sabah 04.30 sıralarında Sultangazi ve Gaziosmanpaşa ilçelerinde önceden belirlenen adreslere yönelik eşzamanlı operasyon düzenledi. Yaklaşık bin polisin katıldığı operasyon kapsamında 79 adrese düzenlenen operasyona “Motosikletli Narko tim” ekiplerinin yanı sıra özel harekât polisleri de destek verdi. Söz konusu adreslerde yapılan aramada 1 kişi gözaltına alındı. Gaziosmanpaşa Sarıgöl mahallesinde ise bir eve giren polisler, Türkiye’ye yasadışı yollarla girmiş olan 33 Pakistan uyruklu mülteci ile karşılaştı. Üzerlerinden pasaport çıkmayan mülteciler sorgulanmak üzere polis merkezine götürüldü. l İSTANBUL Ayvacık’ta 56 mülteci yakalandı Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinden yasa dışı yollarla Yunanistan’ın Midilli Adası’na gitmeye hazırlanan yabancı uyruklu 56 mülteci, jandarma tarafından yakalandı. Ayvacık İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, mülteci grubu ihbarı üzerine bu sabah Büyükhusun köyü sahiline operasyon düzenledi. Operasyonda, Midilli Adası’na geçmek için hazırlık yaptıkları belirlenen aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu Suriye, Afganistan, Pakistan ve İran uyruklu 56 mülteci yakalandı. Minibüslerle İlçe Jandarma Komutanlığına getirilen mülteciler, işlemlerinin ardından Ayvacık’taki Yabancılar Geri Gönderme Merkezi’ne teslim edildi. l DHA haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Yunanistan için korkunç iddia İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Yunanistan’da kimsesiz göçmen çocukların keyfi olarak nezarete atıldığını açıkladı. İnsan Hakları İzleme Örgütü HRW hazırladığı “‘Beni Neden Burada Tutuyorsunuz?‘: Yunanistan’da Refakatçisi Olmayan Çocuklar Nezarette Tutuluyor” adlı raporda, refakatçisi olmayan 42 göçmen çocukla yapılan mülakatların yanı sıra ikişer karakol ve nezarethaneye yapılan ziyaretlere yer veriliyor. Yapılan açıklamada araştırmacı Rebecca Riddell, “Yunanistan çocukları korumak için onları nezarette tutmak zorunda olduğunu söylüyor, ancak pis, sıkış tıkış hücrelere kapatılmak çocukların ihtiyaç duyduğu en son şey. AB’nin ve Yunanistan’ın bu korunmasız çocuklara muhtaç oldukları ve hak ettikleri bakımı sağlamak için daha çok çaba sarfetmesi gerekiyor” dedi. Büyüklerle aynı hücre Bu yılın ilk altı ayında Yunan polisinin 161 çocuğu nezarette tuttuğu belirtilen raporda, “Aşırı kalabalık, pis, haşere ve fare dolu, hatta döşeksiz hücrelerde yaşamak ve uyumak zorunda bırakıldıkları ve uygun sıhhi koşullar, hijyen ve mahremiyetten mahrum bırakıldıkları vakalar var” ifadelerine yer verildi. Yasalara göre cinsel istismar riskine karşı çocukların ayrı hücrelerde tutulması gerekirken, Yunan polisinin bazı çocukları yetişkinlerle aynı ortamda tuttuğu öne sürüldü. Can ailesi izbe bir evde yaşıyor. Diyarbakır’da insanlık dramı Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 74 yaşındaki Süleyman Can, harabeye dönmüş toprak evde şizofreni hastası olan 52 yaşındaki oğlu Ferit Can ve ortaokul ve liseye giden torunları 18 yaşındaki Zeynep ve 14 yaşındaki Kübra ile yaşam mücadelesi veriyor. Yıllardır oğluna bağlanan 3 aylık 940 TL olan engelli maaşı ile geçinmeye çalıştıklarını belirten Süleyman Can, “Devlet yetkililerinin ve hayırsever işadamlarının yardımlarını bekliyoruz. Okula giden 2 kız torunuma çok üzülüyorum. Ne olur bize yardım edin” dedi. l DHA Handan öğretmen çocukları güldürdü İstanbul’da özel bir anaokulun da öğretmenlik ya pan 23 yaşındaki Handan Özge Can bek, yaz tatilini ge çirdiği memleke ti Kastamonu’nun Tosya ilçesinde başlattığı “Bu bay Handan Özge Canbek ram beni sen giy dir’ projesi ile 61 ihtiyaç sahibi çocuğa bayramlık aldı. “Her şeyi başarabilirsin, kendine gü ven yeter”, “Sen çok özel bir çocuk sun, kendinin farkına var” gibi notlar da bulunan hediye kutularını açan ço cuklar büyük sevinç yaşadı. l DHA • Havuz, çocuk havuzubahçesi • Açıkkapalı restaurant, bar • Odalarda: Klima, TV, fön, balkon • Sabah, öğle, akşam açık büfe, ikramlar • Alkolsüz içeceklerimiz LİMİTSİZDİR. • AİLE OTELİNİZ, WiFi 12 ADALAR, KELEBEKLER VADİSİ, DALYAN, GÖCEK, JEEP ile SAKLIKENT TURLARINA KATILMA İMKANI *79 TL TAM PAPNLSUİYSON 5 gece konaklamalarda geçerlidir. Tel: 0252.616 76 11 12 • www.starotel.com.tr C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear