24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 20 Ağustos 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK AKP’den geri adım haber 5 Hakkâri ve Şırnak’ın il statüsünden çıkarılması, belediyelere kayyım ve özel bütçeli idarelerin özelleştirilmesi düzenlemelerinden ‘şimdilik’ vazgeçildi KÜRT SİYASETİ MEMNUN Yeni bir başlangıç olabilir MAHMUT ORAL DBP’li belediyelere kayyım atanmasını öngören düzenleme ile Hakkâri ve Şırnak’ın ilçe yapılarak yerlerine Yüksekova ve Cizre’nin il yapılmasına dair yasa tasarısının geri çekilmesi Kürt siyasetçiler tarafından olumlu karşılandı: FIRAT ANLI (Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı): Parlamentonun toplumdaki itirazları dikkate alması sevindiricir. DBP Eş Genel Başkanımız Kamuran Yüksek, onlarca belediye başkanımız ve meclis üyemiz hâlâ cezaevinde. Hemen her gün çok ağır faturalar ödüyoruz. İnsanları yitiriyoruz, çoluk çocuk, hangi üniformadan, hangi siyasetten olursa olsun bu ülkenin insanları ölüyor. Umarız ki dört partinin bu ortak duruşu, çözüm süreci ile ilgili yeni bir sürecin zemini olur. Bir müzakere ve diyalog başlangıcının zemini de olabilir. Yeterli mi? Hayır ama bir başlangıç olabilir. Biz yeni başlangıçlar yapmak ve ezber bozmak zorundayız. Hem ülkeyi yönetenlerin, hem Kürt siyasetinin hem de toplumun bu konuda daha aktif bir çaba içinde olması lazım. Kürt siyaseti de bu adımları gördükçe, bunu destekleyecek söylem ve yöntem geliştirecektir. TUNCER BAKIRHAN (Siirt Belediyesi Eşbaşkanı): Umarım çekilen bu kanun tekliflerinden sonra yeni bir süreç başlayabilir. Siviller, askerler, polislerin, PKK militanlarının yaşamını yitirmediği gün yok neredeyse. Bence kayyım atanmasından ziyade bunu önlemek için çalışmak gerekiyor. Umarım bu da bir vesile olur. Bunu bir adım olarak ifade edersek, ikinci adım olarak, bireysel düşüncemi söylersem, çekildi ise tasarı bunun tabii ki bir karşılığı olmalı. Kürt siyaseti bence bir değerlendirme yapmalı. Gerek PKK, gerek devlet ve Kürt siyasi partileri bunu bir vesile yapabilirler. Yozgatlısından Karslısına, Amedlisinden Sinoplusuna kadar herkes artık yeter diyor. Bence taraflar akan kanın durması için yeniden bir değerlendirme yapabilmeliler. SERHAT KADIRHAN (Şırnak Belediye Başkanı): Şırnak ve Hakkâri halkının mücadelesinin, özellikle tasarının il statüsü kısmıyla ilgili olarak etkili olduğu kanaatindeyim. Kayyımlar konusunda da etkin bir muhalefet yapıldı, çok sayıda da açıklamalar gerçekleştirildi. Halkın bu konudaki tepkisinden de çekinildiğini düşünüyorum. Eğer bu ilk adımsa ve devamında adım atılacaksa bu İmralı’da bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan ile ailesinin ya da avukatlarının görüştürülmesi olmalıdır. Adaya gitmeliler, kendisiyle görüşmeli ya da bizzat kendisinin sağlığının yerinde olduğuna dair bir mesajı Kürtlere ulaştırılmalıdır. Bu asıl ilk adım olacaktır. FERİDE LAÇİN (DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı): Kaybettikleri eşeği yeniden buldular. Hükümet Kürtlere aynı zamanda aba altından sopa da gösteriyor. Cizre ve Yüksekova il olmalı ama Hakkâri ve Şırnak da il olarak kalmalıdır. Kayyım konusunda ise olmaması gereken bir uygulamaydı geri dönüldü. Zaten Türkiye’nin anayasası, ilgili yasaları da belediyelere kayyım atanmasına cevaz vermemektedir. Tasarı yasalaşmış olsa idi ciddi bir hukuk garabeti ortaya çıkacaktı. Ama hükümet bunu sonunda gördü ve hatadan döndü. l DİYARBAKIR Camide linç girişimi Diyarbakır Sur ilçesinde tarihi Ulucami’de cuma namazı öncesi hutbe veren imam Said Yaz, PKK saldırılarına tepki gösterdi. İddiaya göre, imama tepki gösteren bir kişi camidekiler tarafından darp edildi. Polis basınçlı suyla müdahale ederek bu kişiyi linç edilmekten kurtardı. TBMM Genel Kurulu’nda muhalefetin direnişi AKP’ye geri adım attırdı. Hakkâri ve Şırnak’ın il statüsünden çıkarılma sı, belediyelere kayyım atanması ve özel bütçeli idarelerin özelleştirilme sine yönelik maddeler partiler arasında gece yarısı sağlanan uzlaşıyla MAHMUT torba yasadan çıkarıldı. LICALI Belediyelere kayyım dü zenlemesinden vazgeçil mesi özellikle HDP kanadında toplum sal barış fikrinin yeniden düşünülme si için bir ilk işaret olabileceği yorum larına neden oldu. Darbe girişiminin ardından TBMM Genel Kurulu’nda tüm partilerin gö rüş ve önerileriyle uzlaşı zemini oluş turularak gerçekleştirilen çalışmalar bu hafta başında görüşülmeye başla nan torba yasa tasarısında bozulmuş tu. Muhalefet partileri torba yasada özellikle Hakkâri ve Şırnak’ın il statü sünden çıkarılması, belediyelere kay yım atanması ve özel bütçeli idarele rin özelleştirilmesini sağlayan düzen lemelere karşı çıkıyordu. Geri çekin AKP’nin rektörlerin Cumhurbaşkanı tarafından atanmasına yönelik önerge vermesi üzerine kriz çıktı. Partiler arasında yapılan görüşmeler sonucunda AKP bu düzenlemeden vazgeçti. Partilerin grup başkanvekilleri diğer DEMİRTAŞ: İŞBİRLİĞİNE KATKI SUNACAĞIZ Belediyelere kayyım atanmasından geri adım atılması Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bilgisi dahilinde kararlaştırıldı. Edinilen bilgiye göre belediyelere kayyım atanmasına yönelik düzenlemenin geri çekilmesi konusu Saray’da gerçekleştirilen güvenlik zirvesinde de ele alındı. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, barışa katkı sunacak her türlü işbirliğine HDP’nin katkı sunacağını belirterek, “Kayyım ve HakkâriŞırnak hususlarında uzlaşma sağlanmış olması önemlidir. Yanlışta ısrar etmenin hiç kimseye yararı olmazdı. Benzer uzlaşma arayışlarının, toplumun acil sorunlarının çözümü doğrultusunda sürdürülmesi bütün ülkenin menfaatine olacaktır. Siyaseti kin ve intikam aracı olarak değil, çözüm mekanizması olarak görüp işletmek herkesin görevi olmalıdır. Yeni anayasa dahil bütün önemli konularda kapsayıcıilkeli uzlaşmaya, barışa katkı sunacak her türlü iş birliğine HDP katkı sunacaktır” dedi. HDP Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen ise kayyımla ilgili düzenlemenin yasadan çıkması yönündeki uz laşının demokratikleşme ve toplumsal barış fikrinin bir kez daha düşünülmesi gerektiği yönünde bir mesaj içerdiğine işaret etti. tartışmalı maddeler üzerinde de uzlaşı aradı. Muhalefet partileri, itiraz ettikleri 3 maddenin tasarıdan çıkarılması halinde diğer maddelerle ilgili önergeleri geri çekeceklerini, yoklama talebinde bulunmayacaklarını iletti. Partiler uzlaştı Uzlaşı üzerine AKP torba kanundaki tartışmalı üç düzenlemeden daha geri adım attı. Bu kapsamda tüm partilerin ortak önergesiyle Hakkâri ve Şırnak’ın il statüsünden çıkarılması, belediyelere kayyım atanması ve özel bütçeli pek çok kurum ve kuruluşun özelleştirilmesini düzenleyen madde ler yasadan çıkarıldı. Tartışmalı maddelerin çıkarılmasının ardından torba tasarı 3 saat içerisinde görüşülerek sabaha karşı saat 05.00’te kabul edildi. ‘Varlık Fonu’ yasalaştı Öte yandan Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Katma Değer Vergisi Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda dün gece geç saatlere kadar süren görüşmelerin ardından kabul edilerek yasalaştı. AKP’nin önerisiyle de TBMM’nin 23 Ağustos’tan 1 Ekim’e kadar tatile girmesi kabul edildi. l ANKARA ELAZIĞ’DA ŞEHİT DÜŞEN ÖZTÜRK’ÜN BABASI FERYAT ETTİ Bu hatırayı unutmayacağım Elazığ Emniyet Müdürlüğü’ne önceki gün patlayıcı yüklü minibüs ile düzenlenen intihar saldırısında şehit olan polis memurları Yusuf Kenan Mutlu, Serhat Öztürk ve Elvan Özbay için Elazığ Havalimanı’nda uğurlama töreni düzenlendi. Ankaralı şehit polis Serhat Öztürk’ün babası Cafer Öztürk, “Elazığ, bıraktığın bu hatırayı hiç unutmayacağım” diyerek gözyaşı döktü. Şehit polis Yusuf Kenan Mutlu’nun cenazesi memleketi Malatya’da toprağa verildi. Elvan Özbay ise Kütahya’nın Altıntaş ilçesine bağlı Gecek köyünde son yolculuğuna uğur landı. Şehit polis Serhat Öztürk’ün Ankara’ya getirilen cenazesi Kocatepe Camisi’nde kılınan cenaze namazının ardından Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi. Bitlis Hizan’da düzenlenen bombalı saldırıda şehit olan Üsteğmen Ömer Bozkurt, Astsubay Talha Musap Salçuk ve uzman erbaşlar Adem Özen, Mikail Daşçi ve Mesut Demir ile köy korucusu Musluh Yaldız için Bitlis’te tören düzenlendi. Şehit Üsteğmen Ömer Bozkurt’un Ankara’ya getirilen cenazesi Kocatepe Camisi’nde düzenlenen cenaze töreninin ardından toprağa verildi. CHP’DEN ELAZIĞ RAPORU: Ne istihbarat var ne önlem İKLİM ÖNGEL Elazığ Emniyet Müdürlüğü’ne yönelik bombalı saldırının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla bölgeye giden CHP heyeti izlenimlerini raporlaştırdı. Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın başkanlığında bölgede temaslarda bulunan CHP heyetinin Elazığ Raporu’nda dikkat çeken başlıklar şöyle: Gözlerini kaybettiler: Binanın 3. ve 4. katlarında bulunan Bilgi İşlem Dairesi’nde gözlerini kaybeden vatandaşlarımızın olduğu ve bu katlardaki insanların ciddi şekilde yaralandıkları ifade edilmiştir. İstihbarat yok, önlem alınamadı: Yetkililer, darbe girişimi sonrası doğduğu düşünülen güvenlik boşlu ğunun yarattığı “fırsatın” değerlendirilmeye çalışıldığı, önceden istihbarat alınamadığı, bu nedenle önlem de alınamadığı, eylemi gerçekleştiren kişinin kimliğinin belirlenemediğini ifade etmişlerdir. Amaç kargaşa: 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından oluşan boşluğu değerlendirmek isteyen terör örgütü PKK’nin bu büyüklükte bir saldırıyı, bugüne kadar il merkezinde hiç terör eylemi gerçekleşmemiş Elazığ’da düzenlemesi yeni bir kargaşa yaratmaya yöneliktir. Bomba yüklü bir aracın Elazığ merkezine girerek Emniyet Müdürlüğü önünde patlatılması, büyük bir istihbarat zafiyeti olduğu gerçeğini de ortaya koymuştur. Bu zafiyetin mutlaka araştırılması ve terörle etkin mücadele için gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. l ANKARA Ağar Elazığ’da Elazığ Emniyet Müdürlüğü’ne düzenlenen bombalı saldırı dün kentte protesto edildi. Cuma Namazı’nın ardından toplanan binlerce kişi, ellerinde Türk bayraklarıyla sloganlar atarak yürüyüşe geçti. Yürüyüşe, Elazığ Valisi Murat Zorluoğlu, Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, 8. Kolordu Komutanı Korgeneral Yılmaz Uyar, eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar da katıldı. Van’da bir sivil öldü VanÖzalp karayolunun 50. kilometresindeki taşocakları mevkiinde PKK’liler tarafından daha önceden menfeze yerleştirilen patlayıcı, askeri aracın geçişi sırasında infilak ettirildi. Saldırıda 2’si ağır 5 asker ile bölgede bulunan 5 vatandaş yaralandı. Yaralı sivillerden Antika Çakıcı yaşamını yitirirken, 1 yaşındaki oğlu Efkan Çakıcı’nın da hafif yaralandığı belirtildi. Elazığ’ı PKK üstlendi PKK, önceki gün Elazığ Emniyet Müdürlüğü’ne düzenlenen ve 3 polisin şehit olduğu saldırıyı üstlendi. PKK’nin silahlı kanadı HPG intiKami Çelebi har saldırısını “Çekdar Mahir Serbest” kod isimli Kami (Kawa) Çelebi’nin gerçekleştirdiğini duyurdu. PKK’nin şehir yapılanması YPS ise 17 Ağustos’ta Van’da 2 sivilin yaşamını yitirdiği, 2 polisin şehit olduğu saldırıyı ve Kızıltepe’de 10 Ağustos’ta 1 polisin şehit olduğu, 2 sivilin öldüğü saldırıları üstlendi. Diyarbakır Valiliği, 15 Ağustos’ta Murat Uçar Bölge Trafik Denetleme İstasyonu’na yapılan 5 polisin şehit düştüğü, 3 sivilin yaşamını yitirdiği saldırıyı düzenledikleri öne sürülen 2 PKK’linin yakalandığını açıkladı. Ağrı’da 3 asker yaralı Ağrı’daki Sinek Yaylası’nda operasyona çıkan askeri birlikle PKK arasında çatışma çıktı. 3 asker yaralanırken 1 PKK’li de öldürüldü. Valilik yaralı askerlerin Ağrı Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındığını, durumu ağır olan 1 askerin helikopterle Erzurum’a sevk edildiğini açıkladı. Bölgede geniş çaplı operasyonların devam ettiği öğrenildi. Polis kurtarılamadı Van’da geçen çarşamba gecesi 2 Nisan Polis Merkezi’ne bombalı araçla yapılan saldırıda ağır yaralanan polis memuru Muhammet Acar tedavi gördüğü hastanede şehit oldu. Acar kendisini ziyaret eden İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya memleketi Eskişehir’e tayin olmak istediğini söylemişti. Patlamadaki şehit sayısı 2’ye yükseldi. Dink cinayetinde bir albay... Geçmişle hesaplaşmayı, öç alma duygularıyla çamur atmayı, birbirimizi aşağılamayı bir kıyıya atıp hayatın anlamını kavrama, bu topraklarda yaşayan insanların barış içinde yaşamaları sürecine ne zaman gireceğiz? Kafamdaki sorulara yanıt aramaya çalışırken kör terörün, eli kanlı PKK’nin yine askere, polise yönelik saldırısıyla uyanıyoruz neredeyse her sabah... Elazığ’da Emniyet Müdürlüğü’ne bombalı araçla saldırıda üç şehit, onlarca yaralı... Bitlis’te altı, Van’da dört şehit ve kayıp siviller... Terörü lanetleyip birbirimizi ırk, din, mezhep farkı gözetmeksizin kucaklamamız yurttaşlık görevimiz. Yarın umutlu olmak, hayatı kucaklamak için daha fazlasına gereksinimimiz var. 15 Temmuz öncesi ve sonrası... Güzel bir fırsat yakaladık; toplumun hangi görüşten, hangi ideolojiden, hangi partiden, hangi inançtan gelirse gelsin FETÖ’cü darbe girişimine nasıl göğüslerini siper ettiklerini gördük hep birlikte... Nâzım Hikmet’in deyişiyle güzel ve güneşli günler görecek, umutlarımızı, sevinçlerimizi çoğaltacaktık. Geçmişle hesaplaşmayı bırakıp Türkiye’yi Suriyelileştirmek isteyenlere ders verecek, intikam duygularından sıyrılacaktık... Tümümüzün ezberi, takıntısı olsa bile biz özeleştirimizi yapacaktık... Tarihi bir dönemeçten geçerken Elazığ’ı, Bitlis’i, Van’ı vuran kör terör en çok Kürtlere zarar veriyor... Yoksulluğun kol gezdiği bölgede şiddetin artması, rant peşinde koşan PKK’nin, Kandil’in işine yarıyor, barış ve kardeşlik duygularını yok ediyor. HHH Kimi zaman umutlarım uçup gidiyor, acılar ırmağı içinde yitip gidiyor tüm düşlerim... Ölümlerle yatıp ölümlerle uyanmaya alıştık, faili meçhul cinayetleri aydınlatmamak için sayısız yöntemler bulduk geçmişte... Ogün Samast adlı bir genç, sözde tek başına belinde silahla İstanbul’a geliyor, Agos gazetesinin önünde Hrant Dink’i öldürüyor... 27 Ocak 2012’de şunları yazmışım bu köşede: “........Dink ailesinin avukatları, TİB ve MOBESE kayıtlarının önemli bölümlerinin silindiğini öne sürüyor. Zaten dönemin İstanbul Emniyet Müdürü, 17 yaşında olduğu söylenen Ogün Samast’ın işlediği cinayetle ilgili ‘üçbeş duyarlı gencin işi’ deyip görüşünü açıklıyor. ......... Bakın o dönemin askersivil bürokratlarına, hepsi terfi ettiler...” O dönemde Fethullahçılar, adına ister “paralel devlet” , ister “haşhaşi” deyin, iktidar ortağıydılar. Bugün başka bir süreçten geçiyoruz... FETÖ’cüler 15 Temmuz gecesi yıkıldılar... O efsane yerle bir oldu sayılır ama devlet içinde hâlâ az da olsa varlar. FETÖ’cü duvarı aşıldıkça faili meçhul cinayetler aydınlatılır... Trabzon Jandarma Komutanı Albay Ali Öz, Dink cinayetinin işleneceğini önceden biliyor muydu? Aynı tarihli yazımdan bir bölüm.... Dönemin Trabzon Valisi olan Hüseyin Yavuzdemir, şöyle demiş: “......Sonradan gazetelerden öğrendim, istihbarat birimlerinin Hrant Dink gibi önemli bir gazeteciye suikast yapılacağından haberdar olduklarını. Eğer bilgi verilseydi bugün Hrant Dink yaşıyor olacaktı.” HHH Ali Öz sonunda Dink cinayetinden ötürü tutuklandı... Dink davası kararını veren yargıç da dün Manisa’da gözaltına alındı... Salt Hrant Dink cinayetinin değil tüm faili meçhul kalan ancak faili belli olan, aydınlatılmayan cinayetler de gün ışığına çıkarılmalı... Paralel yapının, derin devletin, bu ilişkiler zincirinin nerelere uzandığı artık belli olmalı. Laik, demokratik, sosyal, hukuk devletinde ayrımcılık yapılmamalı, kör teröre karşı ortak tavır alınmalı... PKK’yle mücadele ederken, her Kürt yurttaşımız potansiyel terörist olarak yaftalanmamalı. FETÖ’cüler sinsice devletin kılcal damarlarına, siyasal iktidarların yol vermesiyle girdi... Sakın bu gerçeği unutmayın! Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümü lisans diplomamı kaybettim. Hükümsüzdür. EZGİ KURKAÇ ER C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear