13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
YASAM Uzun yaşam için ‘günde bir bira’ Arkadaşlarının Millie diye seslendiği Mildred Bowers tam 102 yaşındaki bir Güney Carolinalı. Birinci Dünya Savaşı başlarken doğmuş, ABD’yi kasıp kavuran Büyük Bunalım’ı görmüş, iki koca gömmüş. Uzun yaşamın sırrı sorulduğunda “Genlerde saklı” diyor. Ama doktorun talimatıyla düzenli bira içtiğinin de altını çiziyor. 31 Ağustos’ta 103. doğum gününü kutlamaya hazırlanan Millie, her akşamüzeri saat 4’te bir bardak soğuk bira içiyor. Kaldığı huzurevindeki hemşirelere birayı ne kadar sevdiğini anlatınca, doktoru derhal onay vermiş. Komşularının kendisine eşlik edip etmediğini soran NBC muhabirine “Sevenler ediyor. Kimileri çay, kimileri kahve sevmez. Ben herkes ne seviyorsa onu içsin istiyorum” diyor. l Dış Haberler 2 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU Cuma 19 Ağustos 2016 Noekakdaadraur yskeuv.g..i 15 Temmuz’u kim ya da ne önledi? Duyarlı bir eşe sahip İnsanların sevdiği ve yanında kendini güvende hissetiği bir partnere sahip olmasının geceleri olmak, sizi uykusuz bırakan daha iyi uyumalarını sağladığı artık bilimsel bir gerçek. ABD ve Türkiye’de yürütülen bir araştırmaya göre, başınıza kötü bir şey gelme ihtimaline karşı sizi koruyacak ve rahatlatacak duyarlı kaygılardan eşlere sahip olmak, sizi uykusuz bırakan kaygılardan kurtulmak kurtulmak için en iyi yol olabilir. Araştırmayı için en iyi yol yapan psikologlara göre, insanın partnerinin onu ne kadar iyi anladığı ve değer verdiği, o kişinin uyku kalitesiyle doğrudan alakalı. 35 ile 86 yaş arası birlikte yaşayan ya da evli 700 kişiyle yürütülen araştırma, ‘Sosyal, Psikolojik ve Kişilik Bilimi’ dergisinde yayımlandı. Yenileyen uyku Araştırmayı yürüten psikologlardan ODTÜ Psikoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Yard. Doç. Dr. Emre Selçuk, Independent gazetesine yaptığı açıklamada, “Bulgularımıza göre partnerinizle olan duyarlılık seviyesini arttırarak, uykunuzun bölünmesine yol açan müdahaleleri azaltabilir ve genel olarak sağlığınızı iyileştirebilirsiniz” ifadelerini kullandı. İyi uyumanın, genel olarak fiziksel sağlığımız üzerinde iyi bir etkisi olduğu biliniyor. Fakat “yenileyen uyku” için insanın güvenli, tehlikeden uzak ve korunmuş hissetmesi gerekiyor. l Dış Haberler e7s0rakrilloai‘UleyDMBueaşürştcnukaearduğneciı’lue YAKALANDI Samsun’da yapılan uyuşturucu operasyonunda 70 kilogram esrarla yakala nan ‘Uyuşturucu ile Mücadele Derneği’ Baş kanı Adem Akpınar tutuklandı. Alınan istihbarat üzerine saman yük lü kamyonu durdu rup arama yapan po lisler, samanların içi ne gizlenmiş 70 ki logram esrar buldu. Kamyonda bulunan Samsun Uyuşturucu ile Mücadele Derne ği Başkanı Adem Ak pınar, Hasan Uğur Gençer ve şoför B.T., gözaltına alındı. Şoför, ifadesinin alınmasının ardın dan serbest bırakı lırken, diğer iki isim emniyetteki işlem Akpınar lerinin ardından adliyeye sevk edildi. Akpınar ve Gençer, çıkarıldıkları nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı. Celtic taraftarı Filistin bayrağı açtı Şampiyonlar Ligi ön eleme turunda İskoçya ekibi Celtic ile İsrailli Hapoel Be’er Sheva’nın karşı karşıya geldiği maça Celtic taraftarı damgasını vurdu. UEFA tarafından siyasi olduğu gerekçesiyle yasaklamasına rağmen, Celtic taraftarları İsrail takımının sahaya çıkmasıyla birlikte tribünün büyük bölümünde Filistin bayraklarını dalgalandırdı. İsrail’in Londra büyükelçiliği, Celtic taraftarlarını Filistin bayrağı açmamaları konusunda uyarmış ve “takımın ve İsrailli taraftarların hoş karşılanacağından eminiz” demişti. PAKİSTAN’IN KALAŞ SINAVI ABD’nin Washington Post gazetesi, Pakistan’ın Afganistan sınırındaki Çitral Vadisi’nde gözlerden uzak yaşayan Kalaş halkını yeniden gündeme taşıdı. “Büyük İskender in kayıp soyu” diye de bilinen Kalaşlar kendi yaptıkları şarap ve viskiden içmeyi seviyor, günlerce süren festivallerde coşkuyla dans ediyor, kadınları renkli kıyafetler giyiyor. Ancak bu Hintİran kökenli olan, Tanrı’nın doğa aracılığıyla konuşan ruhları ve elçileri olduğuna dair özgün bir dine inanan halk, Müslüman komşularından korku içinde yaşıyor. ABD başkanlık seçiminin Cumhuriyetçi adayı Donald Trump’tan çok önce Müslüman komşularından korunmak için duvar çekip çekmemek, içeri giremezler listesi hazırlayıp hazırlamamayı tartışmışlar. Hindukuş Dağları’nın sarp yüksekliği sayesinde korunacakları sonucuna varsalar da yaşam alanları son 100 yılda Müslümanların akınına uğramış. Kalaş köylüler, artık kültür ve dinlerinin, din değiştirmeye zorlanma, saldırı, hırsızlık ve gasp sebebiyle tehdit altında olduğunu belirtiyor. Vadinin bulunduğu HayberPahtunhva bölgesinde otel işleten Yasir Kalaş, “Kor Yaşının 75 olduğunu söyleyen Salamat Han, ömrünün büyük bölümünde Müslümanlarla iyi geçindiklerini, ama son 10 yılda havanın değiştiğini anlatıyor. kuyoruz” diyor. “Topraklarımıza, otlaklarımıza, ormanlarımıza el koyuyorlar, bazen kadınlarımızı, keçilerimizi kaçırıp götürüyorlar. Gelecek birkaç yılda tümüyle tükeneceğimizden korkuyoruz.” Müslüman istilasıyla ortadan kalkmaktan o kadar korkuyorlar ki çocuklarını ve keçilerini alıp yeni bir ülke aramaya çıkmayı değerlendiriyorlar. Haziranda 15 yaşındaki bir Kalaş kızının kandırılarak İslama geçirilmesi, Kalaş halkını 2 gün süren bir isyana sevk etti. Geçen ay iki Kalaş çoban öldürüldü. Akarsuların nasıl kullanılacağı bile Müslümanlarla Kalaşlar arasında kavga konusu. Taliban saldırılarından da korkuyorlar. l Dış Haberler AKP iktidarının müthiş bir “algı operasyonu” uzmanı olduğunu biliyoruz: Bir yandan Erdoğan, her an her yerde olan sesi ve görüntüsüyle... Öte yandan AKP’nin yönetici kadroları ve yandaş gazeteciler, televizyoncular... Olayları, süreçleri ve hatta tarihi, olduğu gibi değil, kendi algıladıkları, yorumladıkları, daha doğrusu olmasını istedikleri gibi yansıtıyorlar. HHH “15 Temmuz kalkışmasını” kim ya da ne önledi? Halk mı? Medya mı? Yıldırım mı? Erdoğan mı? Meclis mi? Muhalefet partileri mi? Türk Silahlı Kuvvetleri mi? Polis mi? AKP’li seçmenler mi? Kalkışmacıların güçsüzlükleri ve beceriksizlikleri mi? Demokrasi inancı mı? Meşruiyet duygusu mu? HHH Olaylar ve süreç zaten herkesin gözü önünde yaşandı... Ayrıca o gece olup bitenler ve kalkışmacıların ifadeleri de medyaya bütün ayrıntılarıyla yansıdı... Bu açıdan artık, çok kaba hatlarıyla da olsa, bir değerlendirme yapmak olanağımız var! HHH Önce herkesin gördüğü ve yorumladığı bir garipliği belirteyim; oradan asıl iki stratejik nedene geçeceğim: “Kalkışmayı” daha baştan başarısız kılan, önleyen, en önemli eylem, ilk harekât olarak gecenin saat 10’unda, herkes ayaktayken, Boğaz Köprüsü’nün tek yönlü trafiğe kapatılması ve bütün ülkeye “askeri darbe oluyor” diye medya yoluyla alarm verilmesidir! Peki, bugün artık bir ilkokul öğrencisinin bile olayın “ciddiyetsizliği” ve “beceriksizliği” için kanıt olarak öne sürdüğü bu eylem, yani kalkışmacıları başarısızlığa mahkum eden bu harekât, bütün ülkeye “askeri darbe oluyor” mesajını niçin erkenden vermiştir? HHH Gerek Genelkurmay’da, gerekse öteki askeri karargâhlarda olup bitenlerden, kamuoyuna tümüyle yansıyan olaylardan, ilişkilerden, etkileşimlerden şunu anlıyoruz: “Kalkışmacılar”, böyle bir harekât başlayınca, AKP’yi ve Erdoğan’ı otoriterleşmekle eleştiren sivil ve asker kesimlerin, darbe girişimine destek verecekleri gibi bir hayale kapılmışlar... Ve her hayalperest eylemci gibi yanılmışlardır! HHH “Kalkışmacıların” yanıldıkları nokta çok açıktır: AKP’yi ve Erdoğan’ı otoriterleşmekle eleştiren geniş muhalif kesimler, bu eleştirilerini “Demokrasiye inandıkları” için yaptıklarından dolayı, tümüyle Demokrasiye aykırı olan “gayri meşru” bir askeri darbeye elbette destek vermezlerdi; nitekim de vermemişlerdir! Erdoğan ve AKP taraftarlarının yanında, gerek medyanın ve sosyal medyanın, gerekse muhalefet partilerinin ve geniş muhalif kesimlerin, bu askeri “kalkışmaya” karşı çıkmasının altında birinci stratejik neden olarak “demokrasiye olan inanç” ve ikinci stratejik neden olarak “meşruiyet” duygusu yatmaktadır. HHH Aynı gerçek, kalkışmayı asıl önleyen Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ana gövdesi ve komuta kademesi için de geçerlidir. (Kalkışmayı asıl önleyen vurucu öğe, hiç kuşkusuz Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ana gövdesinin ve komuta kademesinin buna karşı koymasıydı. Yoksa... Allah korusun!) Artık iyice anlaşılmıştır ki, “kalkışmacılar”, komuta kademesini ve ana gövdeyi harekât başladıktan sonra ikna etmeye çalışmışlar ve başarısız olmuşlardır: Çünkü “demokrasiye inanç” ve “meşruiyet duygusu” olarak iki stratejik neden, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komuta kademesinde ve ana gövdesinde de egemen olan duygu ve düşüncelerdir. HHH “15 Temmuz kalkışmasını”, Erdoğan ve AKP taraftarlarında olduğu kadar muhaliflerinde de egemen olan, “meşruiyet duygusu” ve “Demokrasi inancı” engellemiştir. (Elbette “kör inançlı” istisnalar da vardır. Ama onların varlığı bu gerçeği değiştirmez.) Şimdi beklenti, AKP iktidarının toplumdaki bu “Demokrasi inancını” ve “meşruiyet duygusunu” iyi değerlendirmesi, iyi kullanmasıdır: 15 Temmuz kalkışmasını bahane ederek, antidemokratik yollara, gayri meşru yöntemlere başvurmamalı... Demokratik ve Laik Sosyal Hukuk Devleti kavramını tahrip etmemelidir. Yoksa önümüzdeki sorunların çözülmesi çok zorlaşır. Kaliforniya alev alev ABD’nin Kaliforniya eyaletinin güneyinde çıkan yangın geniş alana yayılınca bölgede 34 bin 500 ev boşaltıldı, 82 binden fazla kişi tahliye edildi. Çok sayıda evalevler içinde kalırken itfaiye görevlileri yangının şimdiye dek gördükleri en şiddetli yangın olduğuna dikkat çekiyor. Alevlerin Los Angeles kentini doğudan sarmaya başlamasıyla Kaliforniya ile Nevada’yı birbirine bağlayan otoyolun da ulaşıma kapatıldığı bildirildi. l Dış Haberler Arjantin’de şeytan çıkarma okulu Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te ‘şeytan çıkarma alanında uzmanların’ yetiştirildiği bir okul hizmete açıldı. Buenos Aires’teki şeytan çıkarma okulunun kurucusu olan Papaz El Buen de Santos Lugares “İblisler her kılığa girebilir. Hayatımda içine şeytan giren pek çok insanla karşılaştım. Tanık olmadığım tek şey içine şeytan girmiş birinin başının 360 derece dönmesi” diyor. Papaz El Buen de Santos Lugares’in bu nedenle gerekli gördüğünü söylediği okulun programında teoloji, kilise öğretileri, psikoloji ve felsefe gibi dersler yer alıyor. Eğitim süresi üç yıl olan okulun resmi olarak akreditasyonu olmasa da mezunlar ‘şeytan çıkarma asistanı’ olduklarını gösteren bir uzmanlık diploması alıyor. İlk akademik yılı mart ayında başlayan okulda şu anda 32 öğrenci eğitim görüyor. Okuldaki derslere katılım ücretiyse 50 dolar. l Dış Haberler C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear