26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 12 Ağustos 2016 I.kI.lI. yapı gelI.yor6 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY / ASLAN YILDIZ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Hükümet, KHK ile TSK’de yaptığı değişiklikte geri adım atıyor. Kuvvet komutanlıkları idari yönden bakanlığa, harekât, planlama ve istihbarat yönünden Genelkurmay’a bağlanacak AKP hükümeti, eleştiri ve tartışmalar üze etti. Edinilen bilgiye göre, her iki görüşmede de muhalefet milletvekille rine kuvvet komutan ri TSK’nın yapısını değiş lıklarının Milli Savun tiren son KHK ile ilgili ma Bakanlığı’na bağlayan kanun hükmünde kararnamede (KHK) EMİNE KAPLAN eleştirilerde bulundu. Bakan Işık, bazı ülkelerden örnekler vererek dünya değişiklik yapmaya ha nın her yerinde eline si zırlanıyor. Milli Savunma Ba lah verilen gücün sivil denetim kan Fikri Işık, kuvvet komutan altında olduğunu söyledi. Bu lıklarının harekatplanlama ve nun üzerine CHP’li üyeler, “Ör istihbarat yönünden Genelkur nek verdiğiniz ülkelerin may Başkanlığı’na, personel ve hiçbirinde darbe olmu lojistik yönünden ise Milli Sa yor. Çünkü hukuk dev vunma Bakanlığı’na bağlanma leti ve demokrasi açı sına ilişkin bir çalışma yaptıkla sından güçlüler” görü rını söyledi. şünü dile getirdi. Aske TBMM Milli Savunma Komis ri hastanelerin Sağ yonu üyeleri, önceki gün Genel lık Bakanlığı’na kurmay Başkanı Orgeneral Hu bağlanma lusi Akar ile Milli Savunma Ba sını eleşti kanı Fikri Işık’ı ayrı ayrı ziyaret ren muha IŞIK lefet vekilleri, “Terörle mücadele sırasında görev yapan birliklerin yanında sıhhıye birliğinin olması gerekiyor. Bunun için GATA’da özel eğitim veriliyor. Askeri liselerin kapatılması da doğru değil” görüşünü dile getirdi. CHP’li üyeler, KHK ile kuvvet komutanlıklarının bakanlığa bağlanması, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın kuvvet komu tanlıklarının altındaki askerlere doğrudan emir verebilmesine ilişkin getirilen düzenlemeleri de eleştirdi. Bazı üyeler, “Ordunun komuta bütünlüğünün ortadan kaldırılması doğru değil. Öyle bir gün olur ki Cumhurbaşkanı, Baş bakan ve bakan farklı düşünceden olabilir. Hiçbir askeri bilgisi olmayan Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nın doğrudan emir vermesi çok vahim sonuçlar doğurur” dedi. Bakan Işık, bir hata varsa düzeltileceğini, bir çalışma yaptıklarını ve Meclis’e getireceklerini söyledi. Işık, kuvvet komutanlıklarının harekatplanlama ve istihbarat yönünden Genelkurmay’a, personel ve lojistik yönünden de bakanlığa bağlanması üzerinde çalışıldığını belirtti. ‘Bizim dışımızda’ Bir CHP’li üyenin, “Bu şekilde orduya nasıl komuta edeceksiniz. Adeta birliksiz bir ko AKAR mutan gibisiniz” demesi üzerine Akar, “Bizim dışımızda siyasi otoritenin kararı. Biz saygıyla karşılaşırız. Bir çalışma yapıyoruz, hükümete bir rapor sunacağız. Ortak yol bulunabilir. Çekincelerimizi söyleyeceğiz. Zaten siyaset kurumu bizi anlayışla karşılıyor” dedi. ‘Beyin yerine çip’ Akar, darbeci askerlerle ilgili olarak da “Bunların beyinlerinin yerine çip yerleştirilmiş. Uzaktan kumandayla yönlendirilen, milletin iradesini başka yere veren TSK’ya sızmış, ama TSK’yı temsil etmeyen kişiler bunlar” değerlendirmesini yaptı. l ANKARA Orhan ve Muhammet için adalet Ağrı’nın Diyadin ilçesinde geçen yıl 12 Ağustos’ta PKK’lilerin emniyet müdürlüğüne yönelik saldırısının ardından başlatılan operasyonda saldırıdan 2 saat sonra özel harekât polisleri tarafından çalıştıkları fırının önünde öldürülen 15 yaşındaki Muhammet Aydemir ve 16 yaşındaki Orhan Aslan’ın ölümünün üzerinden 1 yıl geçmesine karşın dosyada bir arpa boyu yol gidilemedi. İki çocuğun öldürüldüğünü gören tanıklar gözaltında polis tarafından dövüldüklerini ve 24 saat ters kelepçeyle bekletildiklerini anlattı. Uluslararası Af Örgütü, başlattığı küresel kampanya ile sorumluların adalet önüne çıkarılmasını talep etti. l Yurt Haberleri İdama Balyoz örneğiyle karşı çıktı Karabük Meydanı’ndaki “Demokrasi nöbeti”nde konuşan AKP Milletvekili Mehmet Ali Şahin, idam tartışmasıyla ilgili konuştu. Şahin, “Eğer bir kişiyi idam ederseniz bir defa ölür. Eğer ona ciddi bir ceza verirseniz her gün öldürürsünüz. Ben hukukçuyum. Ergenekon’du, Balyoz’du bir takım davalar oldu. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ Paşa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Eğer yasalarımızda idam cezası olsaydı birçok komutan idama mahkum edilmiş olacaktı. Diyelim ki idam cezası olduğu için bunlardan birkaçını asmış olsaydık. Sonra dosyalar tekrar açıldığında ‘Yanlışlık olmuş’ deseydik, astığımız insanları tekrar geri getirebilir miydik? O nedenle idam konusu çok hassas bir konudur” dedi. l DHA Siirt Valiliği silah taşınmasını yasakladı Siirt Valiliği OHAL bürosu, kentte ruhsatlı dahi olsa her nevi silah ve mermilerın taşınması veya nakledilmesinin yasaklandığını bildirdi. Açıklamada, “Ruhsatlı da olsa her nevi silah ve mermilerin taşınması veya nakli yasaklanmıştır. Aykırı hareket edenler bir aydan altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır” denildi. l DHA MÜ’de 88 çalışan görevden uzaklaştırıldı Marmara Üniversitesi’nde darbe girişimi sonrası başlatılan operasyonlar kapsamında 88 personel görevden uzaklaştırıldı. 43 kişi için akademisyenlikten çıkarılmak üzere Yüksek Öğretim Kurumu’na (YÖK) bildirdi. Üniversite ayrıca, “427 personel hakkında da adli ve istihbari birimlerden bilgi talebinde bulunulduğunu” açıkladı. Evren gitti Bahçeli geldi, CHP karıştı Adana Büyükşehir Belediye Meclisi, ağustos ayı ilk olağan toplantısında MHP’li Başkan Hüseyin Sözlü’nün teklifiyle 12 Eylül 1980 askeri darbesinin lideri Kenan Evren’in adını taşıyan Çukurova İlçesindeki bulvar adının Devlet Bahçeli Bulvarı olarak değiştirilmesi kararlaştırıldı. Kararın ardından zabıta Toros ve Mahfesığmaz mahallelerinden geçen bulvarda Kenan Evren yazan levhaları söktü. CHP’de istifa Bulvar adının değişmesi ile ilgili toplantıda bir üyesi ret diğerleri kabul oyu veren CHP’li üyelerin tutumu nedeniyle Grup Başkanvekilliği görevinden istifa eden Serdar Seyhan’ın yerine getirilen Ulaş Çetinkaya, “Karar Valilikçe onanmadan yürürlüğe giremez” dedi. AKP İl Başkanı Ayhan Barut da teklifin gündem dışı olarak meclise geldiğini ve CHP’li üyelerin olumlu oy vermesi için “oldu bitti” şeklinde bir uygulamaya gidildiğini savundu. HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş da yaptığı açıklamada, “Bulvarın adı Yaşar Kemal olmalıydı” dedi. l DHA Gökyüzü herkesin Cezaevinden OHAL manzarası: Havalandırmanın üstüne tel kafes CANAN COŞKUN Trabzon Cezaevi’nde OHAL kapsamında avukat görüş günleri kısıtlandırıldı. Hükümlüler kendilerine ayrılan görüş günleri dışında avukatlarıyla görüştürülmezken, havalandırma saatlerinde de gökyüzünü tel kafesten izliyor. Bu durumu “zindan içinde zindan” şeklinde niteleyen hükümlü S.A., itirazlarına İnfaz Hâkimliği veya mahkemeden de olumlu yanıt çıkmadığını ekliyor. Trabzon Cezaevi’nde kalan bir hükümlü avukatlarına yolladığı mektupla OHAL sürecinin cezaevlerine nasıl yansıdığını ortaya koydu. S.A. mektupta, sayılarının 60 olduğunu, küçük ve basık hücrelerde 6’şar kişi kaldıklarını söyledi. Gizli genelge S.A., 2 aydır avukat ziyaretlerinin hükümlüler için haftada bir günle sınırlandırıldığını vurgulayarak, “Koğuşların haftalık avukat görüş günleri var ve günü belirlenmiş koğuştaki hükümlülerin avukatları başka bir gün geldiğinde görüştürülmüyor. Bu uygulama “gizli genelge”ye dayandırılıyor ve yazılı sebep sunulmuyor. Bu gizli genelge denen şeyin hukukta yeri var mı? ” diye sordu. S.A. havalandırmanın büyük kısmının üstünün güvenlik gerekçesiyle tel kafesle örüldüğünü aktararak, “Öyle ki gökyüzü bile net görülemiyor. Zindan içinde zindan yani. Bunun da hukukta yeri var mı?” dedi. Türkiye’de cezaevlerinde darbe girişiminin ardından birçok temel hak askıya alınmış, kimi cezaevlerinde avukatların müvekkilleriyle görüşmelerinin kamera kaydı altında veya iki görevli eşliğinde yapılmaya başlandığı hak ihlali raporlarına yansımıştı. l İSTANBUL İşçilerin hakKI darbeye takıldI Gebze’deki Arçelik LG fabrikasında geçen yıl taleplerinin karşılanması için üretimi durduran ve işten atılan 155 işçinin işe iade davası darbe girişimine takıldı. İşverenin kaybettiği davaları temyiz etmesinin ardından kararı bozan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi hâkimleri Coşkun Demir, Mustafa Kemal Te pedelen ve İsmail İnceoğlu tutuklanınca işçilerin hak mücadelesi de sekteye uğradı. İşçiler şimdi gerekçeli karar yazılmadığı için dosyayı Yargıtay’a temyize götüremiyor. İşçiler Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunarak yeniden yargılama talep etmeye hazırlanıyor. l CANAN COŞKUN Kadınlar tuvaletinde HOHAKAVURAPLU cephanelik Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatla İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı çok sayıda ekip, dün Hava Harp Okulu’na girdi. 5 gün sürecek aramaların ilk gününde, dekanlık binasının kadınlar tuvaletinde bulunan özel bölüm ile askerlere ait odaların gizli bölümlerinde TSK envanterinde bulunmayan 4 ağır makineli tüfek, Baretta marka bir tabanca, 2 el bombası, 9 sis bombası ve çok sayıda mühimmat ele geçirildi. Ele geçirilen malzemeleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Marmaris’teki otel baskınına da katılan MAK’cıların kullandığı öğrenildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet BOZDAĞ: UYDURMA Af yok, denetimli YAZICI: GÜNDEMDE serbestlik belkiYOK AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, genel affın gündemlerinde de zihinlerinde de olmadığını belirterek, denetimli serbestliğin kapsamının genişletilmesi konusunda ihtiyaç duyulması halinde değerlendirilebileceğini, ancak henüz gündeme gelmediğini söyledi. Yazıcı, Türkiye’nin terörle etkin şekilde mücadele ederken aftan söz etmenin akla mantığa sığmayacağını belirtti. “Cezaevlerindeki doluluk oranı gerekçe gösteriliyor. Bununla ilgili bir değerlendirmeniz olur mu” sorusu üzerine Yazıcı, “O ayrı bir konu. O da henüz gündeme gelmiş değil” dedi. Bozdağ: Sahte KHK Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, af tartışmalarını “uydurma” olarak değerlendirerek “Herhangi bir af çalışması yoktur” dedi. Bozdağ, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “İki gündür sahte bir KHK üzerinden yürüyen uydurma af gündemi hakkında açıklama: Herhangi bir af çalışması yoktur. Haber/yorumlar asılsızdır” dedi. l Haber Merkezi İnsanlık Görevi! “Devleti yeniden yapılandırma”nın muhalefet tarafından da konuşulmaya değer bulunduğu anlaşılıyor; konunun kendisine danışılmamasından şikâyetçidir yalnızca. Peki, muhalefet, parlamenter sistem, güçler ayrılığı, laiklik gibi temel konularda iyimser yorumlar yapmakta usta “ana akım” gazetecilerinin peşinden gitmeli, rüya görmeye devam etmeli mi? O medyanın kendi hesapları var; onlar yeni dönemin kaygan zemininde tutunabilmek, iktidarın uysallaşacağı umudunu yayarak “yeni normal”i kamuoyuna, muhalefete benimsetmek, “devlet medyası” olarak huzur içinde var olabilmek istiyorlar. HHH Kolay olmayacak. Öncelikle iktidar partisi temel projelerinde geri adım atmaya yanaşmayacağı, hazır uygun bir ortam eline geçmişken fırsatı sonuna kadar kullanacağı için “yeniyi”, anormal “normali” benimsetmekte zorlanacak ana akım medya. Canla başla çalıştıklarını, olağanüstü gayret gösterdiklerini görüyor, takdir ediyoruz, ama boşunadır. Sabah programları da, akşam tartışmaları da yeniyi normalleştirmeye yetmiyor. Çünkü yeni “yeni” değildir, tarihten kalmadır. Peki boşuna mı nefes tüketiyor medyamızın anlı şanlı elemanları. HHH Onların kısa bir süre sonra rüyadan uyanacakları, hızlı bir şekilde, anlattıkları gibi gelişmeyen duruma da uyum gösterecekleri, katı ve çok gerçek “en yeniyi” de coşkun bir şekilde selamlayacakları tahmin edilebilir. Bu nedenle onları şimdiden uyarmak, en azından meslek ahlakı bakımından gereklidir: Durun ve düşünün; içeride de dışarıda da olup bitene düşlerinizi, hayallerinizi karıştırmadan bakmayı deneyin. Çünkü içeride planlar, projeler uygulama aşamasındadır, dışarda ise hırçın dalgalar ülkenin kıyılarını dövmeye başladı. HHH Kanlı darbe girişimindeki payı ciddi bir şekilde tartışılır hale gelen ABD’nin “devletin yeniden yapılandırılması” konusu ile yakından ilgileneceği tahmin edilebilir. Özellikle bir NATO ordusunun “yeni normali” ile ilgili plan ve programlara karışacakları aşikâr. Öteki Avrupalı NATO müttefiklerinin de başta belalı mülteciler konusu olmak üzere büyük tehlikelere karşı ellerinden geleni yapacakları ortada. Alkışlamayı, övmeyi bırakın, gerçekleri yazın. Üstelik deli dalgalar yalnızca Batı’dan gelmiyor, bu işin Kuzey’i de var. HHH Rusya ile yapılan görüşmeler de gösterdi ki, anlattığınız gibi değildir; işler tereyağından kıl çeker gibi düzelmeyecek. Rusların işi yokuşa sürecekleri, kendileri için kârlı işlerde hızlı, politik işlerde yavaş ve dayatmacı olacakları anlaşılıyor. Medya AKP’den Atatürkçü çıkartarak, söylemi gerçek gibi tanıtıp, pembeye boyayarak belki içerde bir süre yutturabilir ama sonunda her şey ortaya çıkmaz mı? Dahası bu medya elemanları her şeyi güllük gülistanlık göstermeye devam ederek iktidara da kötülük yapıyor, “demek daha yeteri kadar vergi koymadık” diyen, sonunu düşünemeyen padişah gibi cendereyi daha sıksın istiyorlar. HHH Şakşakçılıkla günü kurtarmaya bakan medya iktidara yardım edemez. Tuhaf gelebilir ama iktidara solcular, öteki muhalefet gerçeği gösterebilir. Durumun vahametini anlatarak, “laiklik, demokrasi konularındaki plan, projelerden vazgeçmesini, vazgeçmezse işlerin kötüye gideceğini” söyleyerek yapabilir bunu, gerçek ve gerçekçi muhalefet. Peki, işe yarar mı? Yaramaz. Ama “insanlık görevi” diye bir şey var, öyle değil mi! BBP Genel Başkan Yardımcısı’na gözaltı Mersin’de Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Kaptan Kartal, darbe sonrası başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alındı. Kartal’ın, Ekrem Dumanlı, Hidayet Karaca, Emre Uslu gibi cemaate yakın isimler ile irtibatlı olduğu öne sürüldü. Zaman gazetesi muhabiri tutuklandı Darbe sonrası başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan kapatılan Zaman gazetesinin eski muhabiri Ayşenur Parıldak, tutuklandı. Geçen hafta gözaltına alınan Parıldak, dün adliyeye sevk edildi. Parıldak, Ankara 1. Sulh Ceza Hâkimliği’ndeki sorgusunun ardından tutuklandı. Parıldak, Twitter fenomeni “Fuat Avni” hesabının takip ettiği ender isimlerden biri olarak gündeme gelmişti. 15 Temmuz’dan sonra 26 yıllık eşini boşuyor Geçen yıl Konya’da Gülen cemaatine yönelik sürdürülen soruşturma kapsamında tutuklandıktan sonra tahliye edilen avukat Memduh O.’nun 26 yıllık eşi S.O, 15 Temmuz darbe girişimini gerekçe gösterip boşanma davası açtı. Hürriyet’in haberine göre; Memduh O. tahliye olduktan sonra ortadan kayboldu. S.O. darbe girişimden iki hafta sonra 26 yıllık eşine şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açtı. S.O. 2 milyon lira manevi tazminat talep etti. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear