24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 11 Ağustos 2016 Af bI.lmecesI.EDİTÖR:HAKANAKARSU TASARIM:ŞÜKRANİŞCAN haber 5 AKP’li Aktay, cezaevlerindeki doluluk oranı, suç ve ceza dengesiyle ilgili çalışma yapıldığını söyledi. Çok konuşulan açıklamayı Yasin Aktay sonrasında yalanladı HSYK ihraç için toplanıyor 648 hâkim ve savcıya uzaklaştırma Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), 2. Dairesi, darbe soruşturması kapsamında 648 hakim ve savcının daha görevden uzaklaştırılmasına karar verdi. HSYK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, silahlı terör örgütü üyesi olma suçundan başlattığı yeni soruşturma listesini değerlendirdiklerini belirterek, 550’si adli, 98’si idari olmak üzere 648 hâkim ve savcıyı daha geçici olarak görevden uzaklaştırdıklarını bildirdi. HSYK Genel Kurulu bugün de ihraç gündemi ile toplanarak, 2851 hâkim ve savcının görevden çıkarılıp çıkarılmayacağına karar verecek. lANKARA/ Cumhuriyet ‘Araziler rant alanı mı olacak?’ CHP’li Mersin Milletvekili D. Fikri Sağlar 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin ardından kapatılan kışla ve askeri okuların değerli arazilerinin ne olacağına ilişkin soru önergesi verdi. Sağlar önergede üstü örtülen 17 25 Aralık Yolsuzluk Soruşturması’nda gözaltına alınan işadamı Ali Ağaoğlu’nun sözFikri Sağlar lerine de atıfta bulunarak “Başbakan kapatılan askeri kışlaların yerine “Piknik alanı ve güzel mekânlar yapılacak” demiştir. Askeri araziler gerçekten piknik alanı mı olacak yoksa rant alanı mı olacaktır?” diye sordu. AKP Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, Adalet Bakanlığı’nın denetim kümlülere yönelik bir af düzenlemesi yönünde çalışma yapılmadığını bildirdi. Dün MYK sonrasın Yasin Aktay, akşam saatlerinde ise ifadelerinden bazılarının “af çalışması” olarak algılanmasına li serbestliğin kapsamının geniş da düzenlediği basın toplantısın açıklık getirdi. Aktay, “Değerlen letilmesi ve afla ilgili çalışma yap da AKP Genel Merkezi’nden teşki dirmelerimin ‘af çalışması’ olarak tığı iddialarına ilişkin “Adalet Ba latlara gönderilen parelel yapı te yansıtılması, ifadelerimin maksa kanlığı, cezaevlerindeki doluluk mizliğine ilişkin genelgeyle ilgili dıyla bağdaşmamaktadır. Doğrusu oranı, suç ve ceza dengesiyle ilgi soru üzerine de Aktay, bu yapının Adalet Bakanlığı’nın halihazırda li bir çalışma yapıyor” dedi. Ada en az sirayet ettiği yerin AKP ol genel veya kısmi bir af çalışması let Bakanlığı yetkilileri ise hü duğunu savundu. bulunmamaktadır” dedi. Albay yasasına fren Geçen ocak ayında Meclis’ten geçirilen erken emeklilik yasasının, darbe girişimi sonrası nasıl uygulanacağı düşünülüyor Geçen ocak ayında, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) kadrolarında albay yığılmasını ön ödenmesi koşuluyla erken emekliliğe sevkedilmesinin yolu açılmıştı. Ancak darbe girişimi dü yoluna başvurulmayabileceği dile getiriliyor. Beklenmedik görevler lemek gerekçesiyle çıkarı zenlemenin amacının da Artık askerlik kariyerinde daha lan erken emeklilik yasa SERTAÇ sında şimdilik frene basıldı. EŞ ortaya çıkmasını sağladı. üst rütbe ve görev beklemeyen baYüksek Askeri Şura’nın zı komutanlar darbe girişiminden Darbe girişimi nedeniyle tu (YAŞ) Temmuz ayı so önce dilekçe verdi. Ancak bunlar tuklanan eski Genelkurmay Per nunda yapılması ve çok sayıda dan bir kısmı tatildeyken geri çağ sonel Plan Daire Başkanı Mehmet subayastsubayın TSK’den ihraç rıldı, dilekçelerini geri almaları Partigöç’ün Genelkurmay Başka edilmesinin ardından kurumda sağlandı ve yeni görevlere atandı. nı Orgeneral Hulusi Akar’ı bu ko yeni atamalar zorunlu hale gel Bu uygulamaya Tümgeneral Ke nuda ikna ederek hazırladığı öğre di. Bu durumda albaylar için çı mal Başak örnek olarak gösterili nilen düzenlemenin şimdi, FETÖ karılan erken emeklilik yasası yor. Daha önce 1. Ordu Komutan şüphelilerini tasfiye etmek ama nın uygulamasında frene basıldı. lığı emrinde bulunan Tümgeneral cıyla kullanılacağı dile getiriliyor. Bu ay sonuna kadar ihraç edilen Başak, emeklilik isteminde bulun Yasalaşan düzenleme kapsa ler ve edileceklerden boşalacak du. Ancak gelişmelerin ardından mında Ağustos sonuna kadar üç yerlere rahatça atama yapılabil 3. Ordu Kurmay Başkanlığı görevi devre albayın özlük haklarının mesi amacıyla erken emeklilik ne önceki gün ataması yapıldı. ‘Ali Tatar’ın ismi kışlaya verilsin...’ CHP Milletvekili Murat Emir, Yarbay Ali Tatar’ın adının, doğup büyüdüğü ve gençliğini geçirdiği Ankara’nın Keçiören ilçesindeki bir askeri kışlaya verilmesi ile ilgili, TBMM Başkanlığı’na ka nun teklifi verdi. Teklifti “Bugün yaşananlar göstermektedir ki Fetullahçı Terör Örgütü ajanlarının, siAli Tatar yasi iktidarın onayıyla devlette kilit yerlere getirilmesiyle Balyoz ve Ergenekon adı altında kumpaslar hazırlanmış; şerefiyle görevini yapan asker, bürokrat ve basın emekçileri haksız yere tutuklanmış ve bundan sonraki süreçte Yarbay Ali Tatar gibi daha burada sayamadığımız birçok elim olay yaşanmıştır” denildi. Ali Ağaoğlu kapak oldu Haftalık mizah dergisi Penguen, bu haftaki sayısının kapağında Ali Ağaoğlu’nun Maslak’taki askeri alanın kendisine verilmesi karşılığında 15 Temmuz’da şehit olanların ailelerine ev yapma sözüne yer verdi. Askeri alanların imara açılma ihtimali tartışma yaratırken, Ali Ağaoğlu da bu arazilerin kendisine verilmesini ve verildiği takdirde şehit olanların ailelerine ev yapacağını belirtmişti. Penguen de Ağoğlu’nun bu sözlerini kapağına taşıdı. Cemaat operasyonu sanıp kazmakürekle sokağa indiler Erzurum’da bir işyerini basmak suçundan aranan Serkan K., Merkez Çiftlik Mahallesi’nde sıkıştırılınca pompalı tüfekle ateş açarak polise direndi. Motosikletinden inerek bu kez yaya olarak kaçan ve elindeki pompalı tüfekle rastgele ateş eden Serkan K. mahalle halkına korku dolu anlar yaşattı. Çatışmayı cemaat operasyonu sanan mahalle halkı kazma ve küreklerle polise yardıma geldi. Polis halktan olayın cemaat operasyonu olmadığını ve evlerine dönmelerini istedi. Buna rağmen olayları yakından izleyenler polise, “Bırakın biz gidip onu yakalayalım” dedi. Yaklaşık 2 saat boyunca polis tarafından ikna edilmeye çalışan Serkan K., elindeki tüfekle ateş açarak 5 polisi yaraladı. Polis tarafından vurulan Serkan K, hastanede yaşamını yitirdi. l ERZURUM /DHA Dink soruşturmasında 5 tutuklama daha İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan dönemin Trabzon Jandarma İstihbaratı’nda görevli olan 8 şüpheliden 5’i tutuklandı. Emniyetteki işlemlerinin ardından şüpheliler Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne getirildi. Savcı, 8 şüpheliyi, “örgüt üyeliği” ve “cinayete iştirak” suçlarından tutuklama talebiyle İstanbul nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk etti. İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği’nde yapılan sorgunun neticesinde Volkan Şahin, Şeref Ateş, Okan Şimşek, Hüseyin Yılmaz, Gazi Güney “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçunun beraberinde başka suç işleme”, “Silahlı terör örgütüne üye olma” suçlarından tutuklanırken Ünsal Gürel, Adnan Acar ve Cevat Eser ise adli kontrol ve yurtdışı yasağıyla serbest bırakıldı. ‘Yargılananlarla irtibatlı’ İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği kararında tutuklanan askerlerin Hrant Dink’in öldürülmesi olayında yargılanan bir kısım şüphe lilerle irtibatları, bir kısmının Hrant Dink’in ev ve işyeri çevresinde olaydan yaklaşık 4 ay kadar önce baz verecek şekilde görevlendirme yazısı olmaksızın bulundukları belirtildi. ‘Engellemediler’ Hâkimlik kararında, diğer şüphelilerle ve yargılananlarla fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek cinayetin işleneceğini bildikleri halde örgütün hedefleri doğrultusunda İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü’nün görev ve kadro itibarı ile ele geçirebilmek için bu cinayetin sonucuna hizmet edecek şekilde hareket ettikleri ifade edildi. Soruşturma kapsamında bugüne kadar Jandarma görevlisi Uzman Çavuş Abdullah Dinç, eski Uzman Jandarma Yusuf Bozca, dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlilerinden Ergün Yorulmaz ve eski astsubay Emre Cingöz tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. l İSTANBUL/Cumhuriyet GGEÖEMHÇZÂNİYKRİYUİMMEMETLKİDİKEUİ:ÇLLEİANR Hrant Dink Kanlı katliamın siyasal ayağı.... 15 Temmuz sonrasında yazılanlara, konuşulanlara baktığımızda gözden kaçan önemli bir ayrıntı ortaya çıkıyor. Ayrıntı, Fethullah Gülen’in 1999’ın Mart ayında ABD’ye kaçmasının ardından radikal İslamın hızlı yükselişi... Bu Gülen cemaati için tarihi bir fırsat oluyor. Uluslararası sahnede, özellikle 11 Eylül’den sonra, 2000’li yılların ortalarında Avrupa’nın ve ABD’nin korkuları nedeniyle, İslamcı radikal eylemlerle mücadele “Ilımlı İslam”ı yanına alarak sürdürme projesine dönüştürülüyor. Pensilvanya’da “Altın Nesil Vakfı” bu fırsatı kendi çıkarları doğrultusunda kullanmak için Batı’nın hizmetkârı oluyor. Fethullah Gülen’in silahlı radikal İslama karşı net bir tavır alması, onların terör örgütü olduğunu açıklaması hem ABD’yi hem de Avrupa’yı rahatlatıyor. Çünkü Gülen, kendisini ve cemaatini o radikal gruplardan ayırıyor; ulusal ve uluslararası ana akım medyaya “gerçek İslam onlar değil” diye demeçler veriyor. Bu cemaat medyasının işine yarıyor, AKP iktidarıyla yakınlaşması, kucaklaşmaya dönüşüyor, devlet içinde “paralel devlet” daha güçleniyor. Milli Görüş’ün lideri Necmettin Erbakan yıllardır Fethullah Gülen’e karşı olan, araya mesafe koyan bir siyasi liderdi. Erbakan başbakanlığı döneminde de, muhalefette olduğu yıllarda da bu mesafeyi hiç bozmadı. AKP’liler “Milli Görüş gömleği”ni çıkardıklarını açıklayınca da FETÖ’cülere gün doğdu... HHH Fethullahçıların 2005 yılında yakaladıkları bu fırsatın bir ayağında ABD ve Batı dünyası vardı, öteki ayağında AKP hükümeti. AKP’liler “Milli Görüş” gömleğini çıkarırken, Cemaatle olan mesafe yani uzaklık kalktı. Ellerinde kadroları yoktu. Özellikle 2005’in ikinci yarısında polis, yargı, eğitimde kilit yerlere Cemaatçiler yerleştirildi. İktidarın tercihiydi bu. Gülencilerin uluslararası gücünden yararlanıp, askeri vesayeti ortadan kaldırıp, siyasal varlığını bu ku rumlara kabul ettirmek. Bu yapılanma, devletin en duyarlı kurum ve kuruluşlarında Kemalistleri tasfiye edip ılımlı İslam kadrolarını o kurumlara yerleştirmek ABD ve Batı’nın 80 öncesi “Yeşil Kuşak” projesine de uygun düşüyordu... Bundan sonrasını biliyorsunuz... Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, Casusluk ve Fuhuş gibi benzeri davalar... İktidar partisi kendi devletini yaratmaya çalışırken tuzağa düşmüştü... Oyuna geldiğini çok geç anladı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın savcılığa çağrılması işaret fişeğiydi. 17/25 Aralık 2013 ise savaşın başladığı tarih. Fethullahçıların devletin olanaklarını kullanarak yargıda, eğitimde, poliste, TSK’de kadrolaştıkları çok yazılıp çizildi. Şimdi birilerinin kalkıp “kandırıldık”, “bilmiyorduk” demesi inandırıcı değil. Fotoğraf ortada... HHH Demokrasimizi laiklik temelinde yükseltip hukukun üstünlüğü ilkesiyle birlikte, temel hak ve özgürlükleri yaşam biçimi olarak görebilseydik böylesine felaketleri bu ülke hiç yaşamazdı. Evrensel hukuk değerleri çok tartışıldı ülkemizde. İnsanlarımızın kumpas davalarıyla hayatları zindanda geçti yıllarca... Masumiyet karinesi çiğnendi! Suçlular yargılansın ama kurunun yanında yaş yanmasın. Kişisel düşmanlıklar, kin ve nefret duyguları, intikam almaya dönüşmesin. Günü geldiğinde hukukun üstünlüğü ilkesi, adalette eşitlik ve dürüstlük herkese gerekir. Kışlaların önünden çöp araçları çekilsin, tüm TSK “darbeci” diye yaftalanmasın... HHH 2002 yılında Fethullah Gülen’in din devleti kurmak istediğinin, TSK’den yargıya, emniyetten eğitime değin yayıldığının devletin istihbarat birimlerinin hazırladığı raporlarda belirtildiğini ülkeyi yöneten gelmiş geçmiş tüm siyasal iktidarlar biliyordu... Niye önlem almadı devlet, niye? 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin siyasal ayağı yok mu? MHP DE SUÇSUZLAR İÇİN KOMİSYON KURDU MHP’ye 300 kişilik asker listesi iletildi SELDA GÜNEYSU Cemaat yapılanmasıyla ilgili başlatılan mücadele kapsamında, suçsuz vatandaşların mağduriyet yaşamaması için CHP’nin ardından MHP de komisyon kurdu. Genel Sekreter İsmet Büyükataman’ın başkanlığında oluşturulan komisyonda, Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki (TSK) yaşanan açığa alma ve gözaltı gibi durumlara ilişkin partiye yapılan başvurular değerlendirilirken, “suçsuz olduğu düşü nülen vatandaşların dosyalarının yeniden incelenmesi talebiyle” ilk etapta hazırlanan 300 kişilik liste AKP Genel Sekreteri Abdülhamit Gül’e iletildi. Bu zamana kadar MHP’ye binin üzerinde vatandaşın yakınları için “yürütülen soruşturmalar kapsamında mağdur olduklarını” ilettikleri belirtildi. En çok “mağdur şikâyetlerinin” askeri liselerde okuyan öğrencilerin velileri ve “ülkücü kökenli öğretmenlerin” yakınları tarafından geldiği belirtildi. l ANKARA Sınır Tanımayan Gazeteciler: Türkiye gazeteci tutuklamada lider Paris merkezli Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, darbe girişimi sonrası gözaltına alınan, tutuklanan ve pasaportuna el konulan gazetecilere dikkat çekerek Türkiye’nin en büyük gazeteci hapishanesine dönüştüğünü duyurdu. “Cadı avının gazetecilere ağır bedel ödettiğini” belirten RSF Doğu Avrupa ve Orta Asya sorumlusu Johannes Bihr, “Son dönemde gözaltına alınan 42 gazeteci, darbe girişimi öncesi cezaevinde olanlarla birleşince Türkiye’yi hapisteki medya mensupları sayısında dünya şampiyonu yaptı” dedi. “Demokratik diye bilinen bir ülke nasıl olur da bu konuda Çin ve İran’ı geçer? Darbe soruşturması bu kadar çok gazeteciye yönelik giderek ağırlaşan tedbirleri nasıl haklı çıkarır?” diye soran Bihr, “Bir medya kuruluşunun editörlük pozisyonları çalışanlarının darbe girişimine karıştığını kanıtlamaz. Gazetecileri fikirleri yüzünden hapsetmek ve ailevi durumlarına dikkat etmemek kabul edilemez ve Türkiye halkının demokrasiye olan aşikâr bağlılığına yakışmamaktadır” ifadelerini kullandı. l Dış Haberler Servisi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear