14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 11 Ağustos 2016 4 Tek mümkün artık Batı değil Kim derdi ki, kendini BOP’un eşbaşkanı ilan etmiş Tayyip Bey Türk proje. Türkiye de konumu gereği Rus enerjisinin Batı’ya sevkinde, yaşamsal bir koridor konumun Rus ilişkilerinin gelişmesinde ye da. Türkiye’nin yalnız yaş meyve ni sayfa açacak gelişmenin mi ve sebze değil, tekstil ve sanamarı olarak, Putin ile 9 Ağustos yi ürünleri ihracatında da önem 2016 St. Petersburg görüşme li yeri olan Rusya’nın turizmimiz sinde, AB ile ABD’yi kontrpiyede bırakacak?.. Kim derdi ki, Türkiye’de Rusya ile Türkiye arasındaki en gelişmiş ve yakın ilişkileri kurmak Cumhuriyet tarihinin en sağcı, en tutucu iktidarına nasip olacak? Kim tahmin ederdi ki, iki ülke arasındaki siyasi ilişkiler rayında giderken, tam da ekonomik ilişkilerde 100 milyar dolarlık bir hedef saptandığı sırada, birden 24 Kasım 2015’te bir Rus savaş uçağı entipüften nedenlerle, Türkiye tarafından düşürülerek iki ülke ilişkileri birden gerginliğin doruğuna tırmanacak? Ne kadar bilgiyle, veriyle donanmış olursa olsun, ne kadar gelişmiş bir analiz yeteneğine sahip bulunursa bulunsun, kimsenin bunları önceden sezmesi, olduktan sonra da nedenlerini mantıkla açıklayabilmesi mümkün değildir. Çünkü, amaçlarına yürüme konusunda çok başarılı olan Tayyip Bey, aynı zamanda takıntılarının, tutkularının tutsağı olarak, her an, her şeyi alaşağı edecek adımları atabilir. Tayyip Bey ile neyin ne zaman ne olacağı hiç belli değildir, o yüzden de iki liderin St. Petersburg görüşmelerinin sonuçlarının nerelere kadar uzanacağını şimdiden kestirmek imkânsız. HHH Şimdilik söylenebilecek olan, iki ülke ilişkilerinin 24 Kasım 2015 öncesi durumuna döndüğüdür. O tarihte hedeflenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmine kısa sürede erişmek, Beştepe’de umulmayan yeni yeller esmezse pek güç olmayacaktır. Türkiye ile Rusya birbirlerine sıkı ekonomik bağlarla bağlanmış durumdadırlar. deki payı belirleyici, tıpkı müteahhitlik sektöründe olduğu gibi. Kısacası ekonomik ilişkiler, “kazan kazan” durumundadır ve iki taraf için de kârlıdır. 15 Temmuz darbe girişimi öncesi ve sonrasındaki gelişmeler, bozulan TürkiyeABD ve AB ilişkileri, Putin’in yakınlaşmayı arttırma teşebbüsleri, Türkiye’nin, dış politikasına da bölgenin kan, ateş havzasına dönüştüğü bir anda yeni boyutlar katabilir. Tıpkı, yüzyıl öncesinde Atatürk ve Lenin ilişkilerinde de olduğu gibi... Tabii ki bugün iki taraf da çok başka noktalarda, çok başka ufuklara yelken açmış durumdalar. Ama konjonktür, o zaman olduğu gibi, bugün de iki tarafa da yakınlaşma imkânı sunuyor. Türkiye 20. yüzyılın ikinci yarısını Batı’nın bekçisi olarak geçirdikten sonra, 21. yüzyılda ehlileştirilmiş ılımlı İslam iktidarıyla, küreselleşmeye eklemlenerek geleceğini inşa yolunu tuttu. HHH Her iki politika da çıkmaza saplandı. Küreselleşmenin çok kutuplulaşmaya ve Batı karşısında Doğu’nun ağırlığının artmaya başladığı günümüzde, Batı artık “tek mümkün” değildir. Bu gerçeği görüp gereğini yerine getirenler, fırsatı değerlendirmiş olacaklardır. Burada kastedilen, Batı’nın yerine Doğu’yu yerleştirmeye dönük ikame diplomasisi değil, daha çok seçenekli zengin denge politikalarıdır. Dünyanın içinde bulunduğu koşullar ve geçirmekte olduğumuz evrimler bunu mümkün kılan fırsatlar sunuyor. Yalnız burada çok önemli bir sorun var. O da şu: Çok seçe Türkiye enerji bakımından nekli zengin denge politikalarını Rusya’ya sıkı sıkıya bağlı, hatta başarıya eriştirebilmek için, onu bağımlı; ham petrol ihtiyacımızın yürüten iktidarın ve de liderin de yüzde 10’unu, doğalgaz ihtiyacı dengeli olmaları ve dünyaya ol mızın da yüzde 55’ini oradan te duğu kadar ülkeye ve bölgeye min ediyoruz. Rusların gerçek de saplantılardan arınmış sağ leştirecekleri Akkuyu da iktidarın duyu ile yaklaşacak yapıya sa yaşamsal önemde gördüğü bir hip bulunmaları zorunlu. İlk kez balkona çıkacak AKP MYK’de, kuruluş yıldönümü kutlamaları, darbe girişimi sonrası olası gelişmeler değerlendirildi. P artinin 15. kuruluş yıldö nacak önlemnümü kutlamalarıyla ilgi ler, partinin 14 li hazırlıklarını sürdüren AKP, Ağustos’ta kut 14 Ağustos’ta genel merkezde lanacak 15. ku il başkanları toplantısı ve akşam da genel merkez önünde ruluş yıldönümü progra Binali Yıldırım partililerin de katılımıyla bir mı görüşüldü. Sade bir kutlama kutlama programı yapılmasını programı hazırlanması kararlaş kararlaştırdı. Başbakan Binali tırılırken, pazar günü genişletil Yıldırım, ilk kez genel merkez miş il başkanları toplantısı yapı binasındaki balkondan partili lacak. Yoğun güvenlik önlemle lere seslenecek. Demokrasi nö ri altında yapılacak programda, betlerine ‘ara’ veren AKP, olası Başbakan Binali Yıldırım da ilk gelişmelere göre halkı yeniden meydanlara çağıracak. AKP MYK, dün Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında toplandı. Toplantıda, darbe girişimi sonrasında alınan ve alı kez balkondan partililere seslenecek. Kutlamaya 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu da davet edildi. l EMİNE KAPLAN/ANKARA haber EDİTÖR: TAMER KAYAŞ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Darbeyi sordular Salıcı, ABD’de kendilerine en çok “Darbenin arkasında ABD’nin olduğunu mu düşünüyorsunuz” soruları yöneltildiğini söyledi 15 Temmuz sonrası ABD’ye giden TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi CHP İstan bul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, görüştükleri ABD’li muhatapları nın kendilerine en çok, “Darbenin ar kasında ABD’nin ol duğunu mu düşü nüyorsunuz, Türki İKLİM ÖNGEL ye ile Rusya arasında Batı blokunu sıkıntıya sokacak bir yakınlaşma olur mu, darbe sonra sı durum Türkiye ile Avrupa ara sında yapılan mülteci anlaşması nı etkiler mi” soruları yönelttik lerini söyledi. Salıcı, görüştükleri birliği sözü verdiklerini bildirdi. TBMM Dışişleri Komisyonu’nda bulunan AKP Malatya Milletvekili Taha Özhan, CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı ve MHP Erzurum Milletvekili Kamil Aydın’dan oluşan heyet, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından geçen hafta ABD’de temaslarda bulundu. Heyet ABD’de Adalet, Dışişleri, Savunma ve Ülke Güvenliği bakanlıkları yetkilileri ile cumhuriyetçi, demokrat ve bağımsız düşünce kuruluşlarıyla bir dizi görüşme yaptı. Görüşmelere ilişkin bilgi veren CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, düşünce kuruluşla len soruları şöyle sıraladı: “15 Temmuz sonrası Türki ye’deki Amerikan karşıtlığı neden bu kadar yükseldi, Türkler darbenin arkasında ABD olduğunu mu düşünüyor, Gülen’in iadesi olmazsa Türkiye’nin tavrı ne olur, darbe sonrası durum Türkiye ile Avrupa arasında yapılan mülteci anlaşmasını etkiler mi, IŞİD’le mücadele etkilenir mi, Türk ordusunda zafiyet söz konusu olur mu, Türkiye ile Rusya arasında Batı blokunu sıkıntıya sokacak bir yakınlaşma olur mu, Türkiye bundan sonra daha demokratik bir sürece mi yoksa tek adamlığa doğru mu gider, Gülen’in du den onun olduğunu düşünüyorsunuz, buna nasıl ikna oldunuz, 80 bin kişiye işten el çektirdiniz, bunların hepsi darbeyle mi bağlantılı?” Bir hafta içinde on binlerce kişinin işten el çektirilmesine Amerikalıların, “Demek ki sizde liste hazırdı” tepkisini verdiğini söyleyen Salıcı, yerleşmiş bir demokraside yaşayan insanları bu olanlara ikna etmenin kolay olmadığını kaydetti. “İktidar ve muhalefet olarak orada olmamız, söylediklerimizden daha güçlüydü” diyen Salıcı, Amerikalıların bundan etkilendiklerini açıkça dile getirdiklerini ve “Türkiye’deki siyasi durumun en güçlü tarafı yetkililerin ise Fethullah Gülen’in rında genellikle soru sorulduğu rumuyla ilgili somut kanıt var mı, budur” mesajı verdiklerini belirtiadesi konusunda bürokratik iş nu belirtti. Salıcı heyete yönelti darbe girişiminin arkasında ne ti. l ANKARA ‘Anafartalar, Gazi Mustafa Kemal’i tarih sahnesine çıkaran bir savaştır’ CHP’de I.zmir Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi, Anafartalar Zaferi’nin 101’inci yıldönümü nedeniyle Gelibolu Yarımadası’ndaki Eceabat ilçesine bağlı Büyük Anafarta Köyü’nde alternatif anma programı düzenledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu törende yaptığı konuşmada, bu savaşın ortaya çıkardığı bir gerçek daha olduğunu belirterek, “Bu savaş Gazi Mustafa Kemal gibi bir kahramanı tarih sahnesine çıkaran bir savaştır” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyeti korumanın görev olduğunu belirterek, “ Cumhuriyet bize altın tabak içerisinde sunulmadı. Her kilometresinde, her metresinde, her santimetresinde alın teri var” diye konuştu. krizi İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel, örgütün dışlandığı gerekçesiyle görevinden istifa etti HAKAN DİRİK CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel, görevinden istifa etti. Yüksel’in, genel merkezin parti örgütlerini dışlayan tutumuna tepki gösterdiği, bugün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılımıyla Seferihisar’da gerçekleştirilecek Türkiye Sanat Çalıştayı programının da il örgütünden habersiz hazırlanmasının “bardağı taşıran son damla” olduğu öğrenildi. Yüksel, istifa kararının “fikir ayrılıklarından” kaynaklandığını dile getirdi. CHP İzmir İl Başkanlığı, Kılıçdaroğlu’nun Seferihisar programından Seferihisar Belediyesi’nin 3 gün önce yaptığı basın açıklamasıyla haberdar oldu. Ayrıca programa iliş kin talimatlar, il yönetimi bypass edilerek CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun tarafından örgütlere ve yerel yönetimlere iletildi. Kılıçdaroğlu’nun daha önceki İzmir programlarında da benzer yöntemin izlenmiş olması Yüksel’in istifasını hızlandırdı. Ancak Yüksel, Kılıçdaroğlu’nun önceki günkü Çanakkale ve bugünkü İzmir programını dikkate alarak, pazartesi günü kararını aldığı istifasının dilekçesini genel merkezle paylaşmadı. Olayın kamuoyuna yansımasıyla Yüksel’in Kılıçdaroğlu’yla tartıştığı için görevinden ayrıldığı yorumları yapıldı. Yüksel, bunun gerçeği yansıtmadığını, tam tersi Genel Başkan’ın istifa etmemesi için kendisini aradığını belirtti. Anayasa maratonu başlıyor HDP yine devre dışı EMİNE KAPLAN Mini anayasa paketi için AKP, CHP ve MHP’den birer üyeyle oluşturulan anayasa komisyonu, bu hafta çalışmalarına başlıyor. Ağırlıklı olarak yargıyla ilgili maddelerin görüşüleceği komisyonda, partilerin önerilerine göre kapsamın genişletilebileceği belirtiliyor. HDP’nin de komisyonda temsil edilmesi için toplantı öncesinde bir temas trafiğinin yaşanabileceği kaydediliyor. Komisyonun anayasa değişikliği üzerinde uzlaşması durumunda TBMM Başkanlığı’na sunulacak anayasa paketinin bayramı tatili sonrasında görüşülmesi bekleniyor. CHP’den Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, AKP’den Genel Sekreter Abdülhamit Gül ve MHP’den de Mehmet Parsak’ın görevlendirildiği ana yasa komisyonuna HDP’nin de katılımına yönelik bir gelişmenin de yaşanabileceği belirtiliyor. Komisyonun yarın ilk toplantısını yapması bekleniyor. Ancak HDP ile ilgili yürütülecek bir temas trafiğine göre toplantının gelecek haftaya da sarkabileceği kaydediliyor. HDP’ye henüz bir davet gitmediği, ancak davet gitmesi durumunda katılım konusunda soğuk yaklaşmadığı belirtiliyor. AKP MYK’de de mini anayasa paketinde hangi maddelerin olabileceğine ilişkin bir değerlendirme yapıldı. Askeri yargı ile ilgili maddelerin çıkarılması, HSYK’nin yapısının değiştirilmesi üzerinde durulurken, siyasi partilerden gelecek öneri ve değerlendirmeler sonucunda uzlaşma sağlanması durumunda pakette madde sayısının artabileceği kaydedildi. l ANKARA Alaattin Yüksel Muharrem İnce faktörü MİYASE İLKNUR İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel ile CHP Genel Merkez yönetimi arasında bir süreden beri soğuk rüzgârlar estiği bilinse de yine de kimse beklemiyordu istifayı. Siyasette yıllardan beri birlikte politika yaptığı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile gelecek kariyerlerini planladığı ve bir daha aday olmayacağını ilan eden Kocaoğlu’nun yerine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı gözüne kestirdiği söyleniyordu. İzmir siyasetinin göbeğini kesen isim olarak bilinen Yüksel’in il genel meclisi, belediye meclis üyeliği, milletvekilliği, Parti Meclisi üyeliği ve Genel Başkan Yardımcılığı görevlerinden sonra yeniden yıllar önce iki dönem yaptığı il başkanlığı koltuğuna oturması da İzmir Belediye Başkanlığı için mevzi tutma stratejine bağlanmıştı. Ama dün Yüksel aniden istifa ederek herkesi şaşırttı. CHP Genel Merkezi ile YükselKocaoğlu ittifakının arası bir süreden beri iyi gitmiyordu. Son yerel seçimlerde genel merkezin belirlediği ilçe belediye başkan adaylarına karşı çıkan Yüksel ve Kocaoğlu, genel merkeze “ya bizim adaylarımızla seçime gideriz ya da biz yokuz” mesajını iletince genel merkez geri adım atarak onların istediği adayları göstermek zorunda kalmıştı. Ama seçim sonucu bir önceki seçime göre hezimetti. Çünkü CHP İzmir’de tam sekiz belediye başkanı kaptırmıştı AKP’ye. Bu yenilginin faturası doğal olarak Yüksel ve siyasetteki yol arkadaşı Aziz Kocaoğlu’na kesildi. Genel Merkez açıktan olmasa da Yüksel ve Kocaoğlu’nu suçluyor, Yüksel ve Kocaoğlu da İzmir’de örgüte “Kılıçdaroğlu ile parti yürümüyor” mesajlarını veriyordu. İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel bu süreçte parti içi muhalefetle iliş kiye geçmiş, Muharrem İnce ile yakınlaşmıştı. Geçen günlerde olağanüstü kurultay toplanması için Yüksel’in kurultay delegeleri ile bazı belediye başkanlarına ricada bulunduğu bilgisi genel merkezin kulağına gidince köprüler atıldı.. İzmir il yönetiminde de Yüksel’in bu tavrı yönetimde çatlaklar oluşuyordu. Bu gelişmeleri yakından izleyen ve Yüksel’in parti içi muhalefetle yakınlaşmasını bilen CHP Genel Merkezi de, epey bir süredir İl Başkanı Yüksel’i bypass ederek parti ile ilgili organizasyonları ve toplantıları belediye başkanları üzerinden yürütüyordu. Kılıçdaroğlu’nun İzmir’e geliş gidişlerinde de il başkanı değil belediye başkanları ile temas ediliyordu. Son olarak geçen hafta sonu yapılan Gündoğdu Mitingi’nin zayıf geçtiği ve bundan da Yüksel’in sorumlu tutulduğu söylentileri ile bugün Seferihisar ilçesinde “Yaratıcı Yazarlık Okulu”nun açılışına katılmak üzere Kılıçdaroğlu’nun İzmir’e geliş bilgisi de Yüksel’e iletilmeyerek direkt belediyelere bildiriliyordu. Kocaoğlu’nun tavrı Bütün bu gelişmeler üzerine Yüksel de Çanakkale’de düzenlenen Anafartalar Zaferi törenlerine Türkiye’deki tüm il başkanları çağrılı olmasına rağmen gitmeyip yerine İl Başkan Yardımcısı Asuman Ali Güven’i göndermesi kavganın habercisi gibiydi. Alaattin Yüksel, aslında 9 Ağustos’ta istifa kararı aldığını ve genel merkezle aralarında uyum sorunu olduğunu belirten bir açıklama yaptı. Telefonları sürekli meşgul olan ve sonrasında kapatan Yüksel’in önümüzdeki günlerde istifasına ilişkin daha ayrıntılı açıklama yapması bekleniyor. Bu arada CHP’nin İzmir siyasetinde birlikte hareket ettiği Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun nasıl bir tavır alacağı merak konusu. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear