26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KULTUR‘BudzaDveevtrvi’anre kultur@cumhuriyet.com.tr Cumartesi 23 Temmuz 2016 EDİTÖR: EVRİM ALTUĞ TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU Walt Disney imzalı animasyon serisi “Buz Devri”nin beşinci ve en son filmi “Büyük Çarpışma”nın sahne şovu bugün ve yarın İstanbul Trump Alışveriş Merkezi’nde olacak. “Buz Devri” kahramanları Many, Diego, Peaches ve Sid, Trump Alışveriş Merkezi’nin çocuk katında kurulacak özel sahnede hem dans edecek hem de çocuklarla şarkılar söyleyecek. Şov üç gün boyunca dört seans olarak ya pılacak. Seans saatleri ise 12.00, 14.00, 16.00 ve 18.00. Buz Devri sahne şovunu izlemeye gelenler, ayrıca kahramanlarla beraber fotoğraf çektirme fırsatını da yakalayacak. Etkinlikte gelen tüm çocuklara filmin büyük boy afişi hediye edilecek. Etkinlik tüm çocuklar için ücretsiz düzenleniyor. Bilgi: www.trumpalisverismerkezi.com Tel: 0212 348 78 67. 15 ‘Darbe ortamını UPSD: OHAL cadı avına dönüşmemeli hazırlayanlar da yargılanmalı’ UNESCO’ya bağlı Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği Yönetimi, 15 Temmuz sürecine ilişkin bir açıklama yayımladı. Derneğin Dünya ve Türkiye Başkanı Bedri Baykam yı görev biliriz. UPSD olarak, “Sivil Darbe” de dahil olmak üzere, demokrasiye ve rejime yönelik her darbeye karşı olduğumuzu bu vesileyle üstüne basarak bir daha toplumumuza be girişimi sonrası sözde “Demokrasi Bekçiliği” adına sokağa çıkan kitlelerin içinde, toplumun farklı Dün Sanatçılar Girişimi, basınla 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında yaşananlar ve OHAL kararını kapsayan bir bildiriyi paylaştı. “Darbe Ortamını Hazırlayanlar da Yargılanmalıdır” başlıklı bildiriyi aynen yayımlıyoruz: 4 Bugünün darbecileri tarafından tezgâhlanan, güvenlik ve yargı kurumlarındaki elemanlarınca yürütülen Ergenekon ve Balyoz davaları sırasında “Ben bu davaların savcısıyım” diyen kişinin bugün kendini topluma darbe önleyici kahraman gibi göstermeye çalışması akıl ve sağduyu ötesidir. 4 Tam tersine, söz konusu kişi ve kişiler; ordu, yargı, eğitim kurumları başta olmak üzere, bütün kamu kuruluşlarındaki cemaatçi örgütlenmelere göz yummuş, ortam hazırlamış, böylece de 15 Temmuz darbesinin altyapısını oluşturmuşlardır. 4 Darbecilere yöneltilen suçlama “vatan hainliği” olduğuna göre, darbe ortamının hazırlayıcıları da aynı gerekçeyle yargı önüne çıkarılmalıdır. 4 Bu yapılamadığı sürece yargılamalar inandırıcı olamayacaktır. ‘İşkence suçtur’ 4 Çatışmalar, gözaltılar ve tutuklamalar sırasında uygulandığı görülen linç girişimleri ve işkenceler de suçtur ve insanlık dışıdır. 4 Bu gibi uygulamaların sorumluları da saptanmalı ve yargı önüne çıkarılmalıdır. 4 Ordu üst kademelerinin yasal düzeni savunmaları; darbecilerin, yasal düzene bağlı, yurtsever, antiemperyalist ordu mensuplarından destek alamamaları, başarısızlığın başlıca nedeni olmuştur. ‘OHAL’in takipçisiyiz’ 4 Parlamento ve demokrasi, tek adam yönetimine olan üstünlüğünü bir kez daha göstermiştir. Ölümden kıl payı kurtulduğunu kendi ağzıyla itiraf eden Cumhurbaşkanı da bu gerçeği istemeyerek ve dolaylı da olsa kabullenmek zorunda kalmıştır. 4 Şimdi yapılması gereken, bütün siyasal partilerin, bütün yurtseverlerin, cemaatçi darbeye ve darbelere karşı olduğu kadar sivil dikta heveslerine karşı da güçlü bir demokrasi ve yurtseverlik cephesi oluşturması; ülkemizin büyük aydınlanma ve bağımsızlık savaşımlarının dününe ve bugününe yaraşır bir duruş içinde, cesaretle, kararlılıkla bir arada olmasıdır. 4 Sanatçılar Girişimi OHAL uygulamaları sürecini de dikkatle izleyerek toplumsal vicdanının sözcüsü olmayı sürdürecektir.” Sanatçılar Girişimi, bildiriyi 24 Temmuz Pazar akşamı Taksim Meydanı’nda yapılacak buluşmaya çağrıyla sonlandırdı. Çağrıda şu ifadelere yer verildi: “Bu büyük buluşma, aynı zamanda, tarihsel Taksim alanının faşist baskı ve yasaklardan kurtulmasının da geri dönülmez bir adımı olacaktır.” ‘Samimi demokrasi’ çabasının yanındayız’ Dün İstanbul Şehir Tiyatrosu Sanatçıları Derneği (İŞTİSAN) de bir bildiri yayımladı. Metinde şöyle denildi: “Ülkemizde yaşanmış tüm darbeleri görmüş ve bu darbelerden birçok yara almış, bu yaraların izlerini hâlâ taşıyan bir kurumun çalışanları olarak, her türlü darbe ve zor la yaptırımın karşısında durduk ve mücadele ettik. Yaptıklarıyla her zaman demokrasi savunucusu olduğunu göstermiş bir dernek olarak, dürüst, ilkeli, samimi her türlü demokrasi çabasının yanında olduğumuzu, demokrat, laik ve hukuk devleti ilkelerinin yol göstericimiz olduğunu bildiririz.” ile Yönetim Kurulu’nun oybirliğiyle imzaladığı bildiride, özetle şunlar kaydedildi: “15 Temmuz Cuma gecesi Cumhuriyetimize, devletimize karşı yapılan antidemokratik, ilkel, akıldışı, trajikomik FETÖ’cu darbe girişiminin karşısında durduğumuzu, bu ilkel dayatmayı asla ve katiyen kabul etmediğimizietmeyeceğimizi Türkiye’ye duyurma duyururuz.” Dernek ayrıca TBMM’ce kabul edilen OHAL ile ilgili endişelerini de dile getirerek şu ifadeleri kullandı: “OHAL’in, her uygulama ve düzenlemede son derece özenli ve dikkatli olması, suçlu arayışının bir “muhaliflere cadı avı” sendromuna dönüşmesinin kesinlikle önüne geçmesi lazımdır. Ne yazık ki, dar katmanlarına sataşan, saldıran, saldırgan tavırlar gösteren, şeriatçı bayraklara sarılan ve sosyal medyada tehditkin yağdıran bir grup ortaya çıkmıştır. Yetkililerimiz öncelikle genç askerlerimize yönelik yapılmış linç girişimlerini de göz önüne alarak, derhal iç huzurumuzu tehdit eden bu duruma el koymalıdır.” Bilgi: upsd.org.tr ‘Demokrasi’ sahnede İstanbul Şehir Tiyatroları’nın ‘Yaşasın Demokrasi’ buluşması hem söylemlerin, sanatın eleştirel bakışından yoksunluğu hem de sanatçıların katılımının azlığıyla dikkat çekti Darbe girişimi, yaşanan şiddet olayları, askerlerin işkence sonrası fotoğrafla rının insanların yüreklerine su serpmek istercesine yayımlanma sı, darbeye karşı tek ses olan parlamentodaki muhalefet partileri EZGİ ATABİLEN nin itirazlarına karşın OHAL’in ilanı, daha OHAL ilan edilmeden Leman’ın da ğıtımının engellenmesi... Bugüne dek hükümet baskısından belki de en çok nasibini alan sanatçılar, tüm bunlar ve yanı sıra OHAL kanununun “Gazete, der gi, broşür, kitap, el ve duvar ilanı ve benzerle rinin basılmasını, çoğaltılmasını, yayımlanma sını ve dağıtılmasını”, “Her nevi sahne oyun larını ve filmleri denetlemek, durdurmak veya yasaklamak” gibi maddeleri nedeniyle bugün çok daha kaygılı. ‘Biz dostuz’ deme gerekliliği ‘Baskı ve sansür yok’muş! Buluşmanın en dikkat çekici yanı ise, kalabalığın içinde parmakla sayılacak kadar oyuncuya, yönetmene rastlanmasıydı. Konuşmaların ardından odasında ziyaret ettiğimiz Süha Uygur, “Herkes aceleyle görevi başına davet edildiği için henüz İstanbul’a dönemeyen arkadaşlarımız var” diyerek “Katılımın tahmininden daha çok olduğunu” belirtse de, buluşmanın biraz da belediyeye ‘cici’ görünmek için yapıldığını düşünen bir diğer sanatçı kesimi de var ki, bu buluşmanın içinde bulunmak istemedi. Eski Genel Sanat Yönetmeni Erhan Yazıcıoğlu, “Evet o farklılığı yaratmayı çok fazla beceremedik. Yaptığım çağ rılara çok değişik tepkiler verenler oldu. Herkes aynı şeyi düşünmeyebilir ama herkes ülkenin sorunlarına bir arada sahip çıkmalı” diye konuştu. Süha Uygur ise görüşmemizde, “Her dönem baskılara direnmeye çalışan bir kurumun genel sanat yönetmeni olarak, OHAL kanununda sanatı kısıtlamaya elverişli maddelerin de yer alması, sizi endişelendirmiyor mu” sorumuzu, “Yaşamadığımız, henüz görmediğimiz bir dönem için konuşmak doğru gelmiyor bana. Bugün bunları konuşmanın günü değil” diyerek yanıtladı. Dahası, “Ben yedi aydır görevdeyim. Burada hiçbir baskı ve sansür görmedim” diye de vurguladı... Süha Uygur Günal ve Erkal sahnede pankart açtı Yaşadığımız şu süreçte, bir yandan sosyal medyadan bazı sanatçıların adresleri verilip o bölgedeki “ekiplerin” onlarla “ilgilenmesi” salık verilirken; Devlet Opera Balesi, Şehir ve Devlet Tiyatroları oyuncularının “demokrasi” kutlamalarının coşkusunu sosyal medya paylaşımlarına taşımadıkları için görevlerine son verilmesi talepleri dile getirilir oldu. Önceki gün Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi önünde yapılan Şehir Tiyatroları’nın “Yaşasın Demokrasi” buluşmasını, bu arkaplanla ve sanatçılar üzerindeki toplumsal baskıyı, ayrıca kurumun İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı olduğunu da hesaba katarak okumak lazım. Daha önceki darbe dönemlerinde baskıyı yaşamış kurum sanatçıları ve çalışanları “Darbeye hayır” ortak sesini çıkartma ihtiyacı duyuyor olsa da; bu buluşma sansür, baskı ve sanatçı tasfiyeleriyle çalkalanan Şehir Tiyatroları’nın bağlı olduğu belediyeye “biz dostuz” deme gerekliliğinin sonucu olarak da yorumlanabilir. Yürüyüşe izin çıkmadı Kutlamaların sürdüğü Taksim Meydanı’na yürüyüşle son bulması planlanan, ancak güvenlik önlemleri dolayısıyla yürüyüşe izin alınamayan buluşma, Genel Sanat Yönetmeni Sü ABD’li sanatçıdan Trump’a ‘mezar taşı’ Sanatçı Brian Whiteley, ABD başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti’den adaylığını ortaya koyan Donald Trump’ın ‘mezar taşı’ olmasını simgeleyen eleştirel bir yapıt ortaya koydu. Heykelinin Trump’ın geleceğe bırakacağı miras adına kendisine bir uyarı olma özelliğini taşıdığını söyleyen sanatçının çalışmasında doğum tarihi mevcutsa bile, ölüm tarihi boş bırakılmış. Heykelde Trump’ın sloganı “Amerika’yı Daha Büyük Yapalım”a referansla, “Amerika’yı Daha Nefret Edilir Kıldı” ifadesi de dikkat çekiyor. Aktör ve yönetmen, yazar Genco Erkal’ın, açıkhava tiyatrosuna dönüştürdüğü tarihi Mahmut Muhtar Paşa Konağı’nın bahçesinde sahnelenen yeni oyunu “Güneşin Sofrasında Nâzım ile Brecht”, önceki akşamki galasında bü yük alkış aldı. Galada; Genco Erkal ve Tülay Günal izleyenleri “Darbeye Hayır” pankartı ile selamladı. Oyun, 20. yüzyıl edebiyatının iki doruk nokta sını, Nâzım Hikmet ile Bertolt Brecht’i ‘güneşin sofrasında’ bir araya getiriyor. İki ozan, Kurt Weill, Hanns Eisler, Zülfü Livaneli, Fazıl Say, Timur Selçuk, Cem Karaca, Edip Akbayram gibi ustaların eserleriyle, izleyiciyi de bu sözlümüzikli ziyafete davet ediyor. Oyuna; piyanoda Yiğit Özatalay, viyolonselde Deniz Doğangün, klarnet ve saksafonda Çağdaş Engin eşlik ediyor. Eser her hafta 21.00’de, Perşembe, Cuma ve Cumartesi akşamları Moda Caddesi üzerindeki İstanbul Kadıköy Lisesi’nin içinde bulunan tarihi Mahmut Muhtar Paşa Konağı bahçesinde izlenebilir. Bilgi: 0542 609 5186 / www.dostlartiyatrosu.com ha Uygur, Tiyatro Müdürü Salih Efiloğlu, eski Genel Sanat Yönetmeni Erhan Yazıcıoğlu, Kültür Daire Başkanı Abdurrahman Şen, usta sanatçı Zihni Göktay’ın konuşması ve Göktay’ın “Minnettarız” başlıklı bildiriyi okumasının ardından son buldu. Bildiride ise kısaca şu ifadeler yer aldı: “Olup bitene seyirci kalmak yerine, hayatları pahasına sokaklara inerek, tankların önüne birer demokrasi anıtı gibi dikilen; meydanları demokrasi şölenine çevirerek yüreklerimizi umutla dolduran tüm yurttaşlarımıza, tüm seyircilerimize minnettarız. En küçük tereddüt göstermeden darbe karşıtı açıklamalarla birer ümit ışığı olan başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Başbakanımıza, muhalefet partilerimizin değerli genel başkanlarına, tüm basın kuruluşlarına ve sivil toplum kuruluşlarına, teşekkürü borç biliriz.” İKSV’den Caz Festivali duyurusu Bu akşam KüçükÇiftlik Park’ta yapılacağı duyurulan Joss bilecek. 25 Temmuz Pazartesi akşamı Cemil Topuzlu Açık Stone konseri, Zorlu PSM Ana Hava Sahnesi’nde yapılaca Tiyatro’da gerçekleştirilecek. Sa ğı duyurulan Allan Harris, Roy at 19.30’da Grup Ses Beats’in Hargrove, Roberta Gambari DJ setiyle başlayacak gece sa ni ve TRT Hafif Müzik ve Caz at 21.00’de Joss Stone’un kon Orkestrası konseri ise, sa seriyle devam edecek. Yeni dü at 21.00’de Zorlu PSM Ana zende, var olan bilet kategorile Tiyatro’da olacak. Yeni düzen ri göz önünde bulundurularak nu de, var olan bilet kategorile marasız oturmalı yerleşim uy ri göz önünde bulundurularak gulanacak. Bilet iadesi yap numarasız oturma mak isteyen izleyiciler, Bi lı yerleşim uygula letix ve İKSV’ye başvura nacak. Bilet iadesi için de, yine aynı koşullar geçerli sayılacak. İKSV, 15 Temmuz sü recinde birçok konserinin yer ve tarihin de değişiklik veya iptaller Joss Stone yapmıştı. Sir Michael Caine ‘IŞİD güvenliği’ Caine’i etkiledi Ödüllü İngiliz aktör Michael Caine, havalimanlarında uygulanan aşırı güvenlik tedbirine takıldı. Yakın geçmişte ‘Sir’ unvanı da kazanmış aktör bası na yaptığı açıklamada, özellikle IŞİD eylemlerinden sonra pasaportundaki gerçek adı ve sanat dünyasında bilinen adı arasında yaşanan karışıklığın kendisini zor durumda bıraktığını belirterek, ismini ‘resmen’ değiştirdiğini, çünkü bunun getirdiği hukuki ve takvimsel sıkıntılarla mücadele edemediğini belirtti. 1954 yılında ismini “daha tanınmış bir sanatçı” olmak uğruna aldığı danışman tavsiyesi ile değiştiren 83 yaşındaki Caine’in asıl ismi, Maurice Micklewhite. Oliver Stone Stone ‘Pokemon Go’ için uyardı Oscar ödüllü ABD’li yönetmen Oliver Stone, Legendary Film Yapım şirketince 2017’de ‘Dedektif Pikachu’ eksenli bir filme de uyarlanacak mobil oyun çılgınlığı Pokemon Go hakkında uyarılarda bulundu. Oyunun ‘mahremiyeti işgalde yeni bir aşama’ olduğuna değinen 69 yaşındaki yönetmen, bunun ‘totaliterliğe dek varabileceğini’ söyledi. San Diego ‘Comic Con’ etkinliğinde söz alan Stone, bu ücretsiz uygulama ve benzerlerinin insanları izlemeye alan yeni bir tür ‘davranış kapitalizmi’ne kapı açtığını söyleyerek, “Hiç komik bulmayın, Google gibi mecralar için bu inanılmaz büyük kâr kaynağı. Onlar, ne alıp sattığınızı takibe alarak, davranışlarınızın ‘veri madenciliği’ üzerinden çok büyük maddi yatırımlarda bulunuyor, bu da yeni bir tür ‘robot toplumu’nun oluşumuna neden oluyor” dedi. 10 yıllık ‘Pokemon’ karakterinin yaratıcısı Nintendo’nun hisseleri, uygulamanın popülerleşmesiyle yüzde 25’lik değer kazanmış bulunuyor. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear