26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 11 Temmuz 2016 TASARIM: İLKNUR FİLİZ Savcılar vekillereDokunulmazlığın kalkmadığı dosyalarla ilgili işlem yapılıyor dokunmayı sevdi Dokunulmazlığın kaldırılması düzenlemesinin neyi kapsayıp kapsamadığı konusunda bazı savcılıkların bil gi sahibi olmaması; düzenleme nin yürürlüğe girmesinin ardın dan savcıların yetkisi olmaması na karşın hatalı ve hukuken dayana ğı olmayan işlem lerin yapılmasına neden oldu. Muha MAHMUT LICALI lefetin bu hataları tek tek ilettiği Adalet Bakanlığı’nın bu konuda savcılara dokunulmazlığın kapsamıyla il gili bilgilendirici bir genelge gön dermesi bekleniyor. Dokunulmazlığın kalkmasına yönelik düzenlemenin yürürlü ğe girmesinin ardından savcılık lardan milletvekillerine ifade çağ rıları yapılmaya başlandı. Ancak bazı savcılıkların söz konusu dü zenlemeyi “dokunulmazlıkların tamamen kalktığı” şeklinde yan 152 vekilin 799 dosyası var Geçici anayasa değişikliği yapılarak hayata geçen dokunulmazlık düzenlemesi; söz konusu düzenlemenin TBMM’de kabul edildiği 20 Mayıs 2016 tarihi itibarıyla TBMM’de, Adalet Bakanlığı’nda ve Cumhuriyet başsavcılığında milletvekilleri hakkında bulunan fezlekeleri kapsıyor. Bu doğrultuda düzenleme yalnızca 152 milletvekili hakkındaki 799 farklı dosyayı içeriyor. Başka bir deyişle düzenlemeyle savcılıklara yalnızca 152 vekil hakkında 799 dosya hakkında işlem yapma yetkisi veriliyor. Bunların dışında kalan dosyalarla ilgili savcıların TBMM’den karar alınmadığı sürece hiçbir işlem yapma yetkisi bulunmuyor. Düzenleme dokunulmazlığı tamamen kaldırmadığı için bütün milletvekillerinin 20 Mayıs 2016 tarihinden sonra dokunulmazlık zırhı aynen devam ediyor. lış yorumlayarak hatalı ve skandal işlemler yapması; yargının bu konuda yaşadığı karmaşayı da gözler önüne serdi. Yarkadaş’a çağrı CHP’li Eren Erdem’in Atatürk Havalimanı’nda uçaktan indirilmesinin ardından benzer bir skandal CHP’li Barış Yarkadaş’ın başına geldi. CHP’li Yarkadaş’a da fezlekesi olmayan bir dosya kapsamında ifade çağrısı yapıldı. Yarkadaş, İstanbul Anadolu 68. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kendisiyle ilgili bir fezlekeyi Adalet Bakanlığı’na yollamadığını ancak fezleke olmamasına karşın kendisine ifade çağrısı yapıldığını kaydetti. Yarkadaş, avukatı aracılığıyla bu çağrıya itiraz ettiğini kaydetti. CHP’li Tanju Özcan’a polisin “Dokunulmazlığı kalktı, gaz sıkın” diye müdahale ettiğini anımsatan CHP’li Yarkadaş, “Savcıların ve hâkimlerin kafası çok karışmış. Polisi de uyarmak lazım. Polis de dokunulmazlıkların kalktığını düşünüyor. Eren Erdem’in başına da geldi. Polis savcıyı milletvekili olduğu konusunda uyarıyor, savcı da ‘Alabilirsiniz dokunulmazlıkları yok’ diye yanıt veriyor” diye konuştu. Bakanlık uyaracak Savcılıkların milletvekillerine hangi kapsamda nasıl dokunulacağı konusunda kafa karışıklığı yaşaması üzerine ortaya çıkan skandal uygulamalar üzerine Adalet Bakanlığı’na bu konuda şikâyetler gitti. Bunun üzerine Adalet Bakanlığı’nın savcılara dokunulmazlık düzenlemesinin kapsamıyla ilgili bilgilendirici bir genelge göndermesi bekleniyor. l ANKARA MHP’de sil bastanMuhalifler, olağanüstü kurultay için yeniden imza toplayacak Bugün bir araya gelecek dört genel başkan adayı bu kez 800 delegenin imzasını toplamayı hedefliyor. SELDA GÜNEYSU Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 19 Haziran’daki kurultay ile ilgili verdiği “ihtiyati tedbir” kararının ardından MHP’de muhalefet yeniden delegelerin kapısını çalmaya hazırlanıyor. Bu kez 4 genel başkan adayı, Koray Aydın, Meral Akşener, Sinan Oğan ve Ümit Özdağ, delegelerden “tüzükteki tek bir madde” için değil, birden fazla madde değişikliği için imza isteyecek. MHP’de 7 aydır kamuoyunun gündeminden düşmeyen olağanüstü kurultay süreci, parti içi muhalefetin 19 Haziran’da gerçekleştirdiği olağanüstü tüzük kurultayının Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin verdiği “ihtiyati tedbir” kararının ardından çıkmaza girmişti. İkinci deneme Muhalefetin yeniden olağanüstü kurultayı toplayabilmesi için önünde şimdilik iki seçenek bulunuyor. Bunlardan ilki Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne yaptıkları itirazın sonuçlanması. Ancak 20 Temmuz itibarıyla adli tatil başlayacağından, muhalefet bu tarihten önce yargıdan lehlerine bir karar çıkmayacağı görüşünde. Bu nedenle de “arayı fazla açmadan” ikinci kez olağanüstü kurultay için delegelerin kapısını çalmaya hazırlanıyor. Çünkü genel merkez kanadı bu sırada 18 Mart 2018 tarihli olağan kurultay sürecini işletecek. 9 Ekim tarihi itibarıyla da mevcut delegelerin değişeceği il ve ilçe kurultaylarını gerçekleştirmeye başlayacak. 4 genel başkan adayı bu süreci dikkate alarak, bugün saat 14.00’te yeniden bir araya gelecek. Muhalefet cephesi, Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin bu süreçteki tutumuna yönelik tabanda ciddi tepkiler oluştuğunu iddia ediyor. Bu nedenle, daha önce 543 imza veren delege sayısının bu kez 800’ü bulacağını savunuyor. Muhalefetin imza dilekçesinde, sadece seçimli kurultayın toplanmasının önünde engel oluşturan tüzük maddesi değişikliği yer almayacak. “Disiplin cezaları gerektiren hallerin ve kurultayda genel başkanın katılımı ve konuşmasının da yer aldığı ilgili maddelerin değişiklik talebi” için de imza isteyecek. l ANKARA Ümit Özdağ Meral Akşener Sinan Oğan Koray Aydın ‘Yargıtay kararı var’ Delegelerden muhalefetin yeniden imza toplama girişimini genel merkez kanadı “Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde süregelen bir dava var. O mahkeme den bir karar çıkmadan imza toplanamaz” şeklinde yorumlarken muhalefet cephesi ise şu değerlendirmeyi yapıyor: “3. Asliye’deki dava 19 Haziran’da ki kurultaya ilişkin, çağrı heyetiyle ilgisi yok. Yargıtay’ın daha önce 543 delegeden toplanan ve olağanüstü kurultay yapılması yönünde onama kararı var, bu imza toplanmasına engel teşkil etmiyor.” AkaM’ın ‘Büyükşehirler Yerel Memnuniyet’ araştırması AKP oy kaybediyor HDP sıçrama yapıyor Ebnabşekğaennlialern Fatma Şahin Özlem Çerçioğlu Araştırma kapsamında seçmenlere göre en beğeni len ve başarılı bulunan büyük şehir belediyelerinde kadın baş kanların yönettiği belediyele rin ilk sıralarda yer alması dik kat çekti. AKP’li Gaziantep Bele diye Başkanı Fatma Şahin yüz de 75.2 beğeni oranıyla ilk sıra da yer alırken, CHP’li Aydın Be lediye Başkanı Özlem Çerçioğ lu ise yüzde 75 beğeni oranıyla ikinci sırada geldi. MHP’li Mani sa Belediye Başkanı Cengiz Er gün de yüzde 71.1 beğeni ora nıyla üçüncü sırada yer aldı. Avrasya Kamuoyu Araştırmaları Merkezi’nin (AKAM) “Büyükşehirler Yerel Memnuniyet” araştırması; büyükşehir belediyesi için seçmen tercihinin 2014 yerel seçim sonuçlarına göre büyük değişiklikler içerdiğini gösterdi. Araştırmaya göre AKP’nin oy oranı 2014 yerel seçimlerine göre yaklaşık 5 puan düşerek yüzde 40.62’ye gerilirken, CHP’nin oy oranı ise 1.3 puan artarak yüzde 32.34’e çıkıyor. En büyük artış ise HDP’de yaşanıyor. HDP’nin oy oranı yüzde 2.34’ten yüzde 11.56’ya çıkıyor. AKAM’ın 30 il ve bağlı ilçelerinde 8 bin 890 kişiyle yüz yüze mülakat yöntemiyle gerçekleştirdiği araştırma yerel yönetimlerde seçmen tercihinin 2014 yılındaki seçim sonuçlarına göre değiştiğini gösterdi. Büyükşehir belediye seçim sonuçlarına göre karşılaştırıldığında araştırmada AKP’nin yerelde oy kaybettiği görülüyor. Araştırmada katılımcılara ‘Bugün seçim olsa büyükşehir belediye başkanlığında hangi partiye oy verirsiniz’ sorusu yöneltildi. Kararsızlar ve oy kullanmayanların dağılımıyla ortaya çıkan sonuca göre büyükşehir belediye başkanlığında 2014 seçiminde AKP’nin yüzde 45.54 olan oy oranı yaklaşık 5 puan düşerek yüzde 40.62’ye geriliyor. CHP’nin ise yüzde 31.04 olan oy oranı yüzde 32.34’e yükseliyor. MHP’nin 2014 yerel seçimlerinde yüzde 13.65 olan oy oranı araştırmada yüzde 11.72’ye gerilirken, en büyük artış HDP’de yaşanıyor. 2014 seçimlerine hem HDP hem de BDP’yle giren Kürt siyasi hareketinin yerel seçimlerdeki toplam oy oranı yüzde 5.43 olarak hesaplanıyordu. Araştırmaya göre HDP’nin büyükşehir belediye seçimlerindeki oy oranı yüzde 11,56’ya çıkıyor. l MAHMUT LICALI/ANKARA haber 5 ‘Barışmak’ isteyenler, istemeyenler Cemil Çiçek, “içerdekiler ile de barışma vakti geldi” demiş de, muhafazakâr abilerden biri de bu öneride bulunmuş da, bunu sevinçle karşılayan olduğu gibi, “yok öyle, kolay kurtuluş” diye olmazlanan çıkmış da, o onu demiş de, bu bunu demiş de… Doğrusu, ben ortada sahici bir barışma çabası göremiyorum. Dargınlığı, küskünlüğü, işi uzatmayı hiç sevmeyen biriyim, ama ben kendi hesabıma, içinden geçtiğimiz dönemde selamı sabahı kestiğim kimse ile yaşadığım müddetçe bir daha merhabalaşmayı düşünmüyorum, işin burası ayrı. Diğer taraftan memlekette büyük bir kavga ortamı yaratanların siyasi sorumluluğunu yok saymayı hiç de anlamlı bulmuyorum, bu kavgaya devam da ısrar etmek değil, olmamalı. Toplumsal barış adına kim elinden ne geliyorsa yapmalı, AK Parti’ye oy vereni veya vermeyeni düşman bellememeli, uzlaşmanın yollarını bulmadan bu ülkede huzur içinde yaşamak mümkün değil. Hiçbir zaman geç değil, tabii ki bu ülkede yaşayan ama farklı düşünen, farklı yaşayan kesimler anlaşmanın, birbirini anlamanın bir yolunu mutlaka bulmalı, bu çabalara destek çıkmalı. Ama önce, kavgayı çıkaran, körükleyenler, her ne taraftan olursa olsun, ama başta iktidar cenahı aklını başına almalı, yaptıklarını tamir etme niyetinde olmalı. Yoksa, barış çağrısı lütuf ihsan eder gibi olmamalı, barışmak isteyen herkes, önce kavga çıkaran hangi kesimden olursa olsun onu sorgulama noktasında buluşmalı. Küsmüş değilim “Daha kendinin birilerine selam vermeye niyetin yok, kime ne tavsiye ediyorsun” diyebilirsiniz. İşin burasını hemen izah edeyim; bizler kamuoyu önünde fikir beyan eden, siyasal tavır takınan insanlarız, şahsi meselelerden dolayı ayrı düşmüş değiliz ki, bahar veya bayram geldi gibi vesileler ile barışalım. Dahası, benim selamı sabahı kestiğim insanlar, kavgadan, memleketin bu hale gelmesinden sorumlu tuttuğum insanlar, yine de farklı düşündüğü için kimse ile küsmüş değilim. Pek çok durumda, farklı düşündüğü için değil, pek çoklarının çıkar, makam, mevki düşkünlüğü peşinde bizi felakete sürükleyen sürecin içinde, ortasında, merkezinde yer aldığını gördü ğüm için sıtkım sıyrılan insanlar ile karşı karşıya geldim. Cibilliyeti böyle olanlar ile neden barışayım! O başka, toplumsal barış başka. Diğer taraftan, toplumsal barış, zaten bu cibilliyette olanların ortadan çekilmesi ile mümkün, kavgadan, kavga üzerine oturmuş iktidardan şahsi menfaat sağlayanlar ile barışmanın kimseye faydası olmaz. Bunlar ciddi işler Dahası, velev ki menfaat değil, dava adına kavga edenler, kavgayı körükleyenler var; herkesi birbirine düşüren, “düşmanlaştıran”, hain ilan eden, hedef gösteren “dava” her ne ise, ona inanlar ile de barış mümkün değil, çünkü hiçbir “dava” bunca husumet, nefret yaratmamalı, yaratıyorsa o davayı sorgulamalı. Bu sorgulamaya uzak duranlar ile ne adına “barış”tan söz edebiliriz? Nihayet, kavgayı esas alanlar her ne kadar barışı, uzlaşmayı “lay lay lom” bir mevzu sanarsa sansın, bunlar ciddi işler, “hadi barışalım” demekle olacak, olsa da sürdürülecek şey değil, sahici, kalıcı olması için akıl yormak, emek harcamak, vicdan hasabı yapmak lazım. Yoksa, “savaş kazananların veya kazandığını düşünenlerin umumi af çıkarması” havasında barış olmaz, barış başı dik insanların uzlaşması ile olur, başını ezdikten sonra “işi uzatma, gerisini kurcalama” teklifi, ne kadar iyi niyet iddiası olursa olsun, barış çağrısı olamaz. Kimse kimseyi sevmek, beğenmek zorunda değil, ama toplumsal barış adına, herkesin karşısındakine, eğer mesele sadece fikir ayrılığı ise “saygı” duyması şart. Geçmişte laiklik adına kavgada ısrar edenler, bu gerçekleri kavramamakta ısrar ettiler, hâlâ böyleleri var, sonuç ortada. Şimdi, muhafazakâr daha doğrusu İslamcılar aynı kavrayışsızlıkta ısrar ediyor. Lafta da olsa ve kendi cenahlarından da olsa, barış çağrısı yapanlara bile huysuzlanmalarının nedeni bu. Boşuna çenelerini yormasınlar, zaten bir barış ve uzlaşma olacaksa böyleleri ile değil, bu kafada olanları dışarda bırakmak üzerinden olabilir. Mesele, bir yazar ile diğerinin ihtilafı, bir medya grubuna duyulan nefret meselesi değil, orası kendi aralarında çözülecek veya çözülmeyecek bir konu, asıl mesele, bunlar öne sürülerek “maraza” çıkarmakta ısrarlı olmak. “Kavga”yı “dava” sananlar ile ne barışı Allah aşkına! ‘Türk soylu’yaMeclis’te mesai başlıyor çalışma kolaylığı TBMM Genel Kurulu; yaklaşık 10 günlük bayram arasının ardından bu hafta Uluslararası İşgünü Tasarısı’nın görüşmeleriyle yoğun mesaisine başlıyor. TBMM Genel Kurulu’nda bu hafta, yabancıların kayıt dışı çalışmalarının önlenmesi, yerliyabancı işgücü dengesi kurularak nitelikli yabancı işgücünden de yararlanılmasını öngören Uluslararası İşgücü Kanunu Tasarısı’nın görüşülmesi planlanıyor. Tasarıya göre, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, yabancı başvuru, değerlendirme ve izleme sistemi kuracak. Sağlık ve eğitim hizmetlerinde çalışacak yabancıların çalışma izni başvurularının değerlendirilmesinde ön izin alınacak. Türk soylu olduğu bildirilen, KKTC vatandaşı ve AB üyesi ülke vatandaşları ile bilimsel, kültürel, sanatsal veya sportif amaçla Türkiye’ye gelen başarılı yabancılar çalışma izni konusunda istisnalardan yararlanacak. İçtüzük tartışması AKP, muhalefetin sesini biraz daha kısabilmek için İçtüzük değişikliğini de gündemine aldı. Taslak çalışması yürüten AKP’nin hedefindeki değişikliklerin başında, muhalefetin “grup önerileri” ve vekillerin söz hakkının sınırlanması bulunuyor. Gündeme geçmeden önce, muhalefet partileri grup önerisi vererek hükümetin politikalarını eleştirme olanağı bulduğu gibi, karşı çıktı çıktığı tasarıların görüşülmesini de engelliyor. AKP, pankart ve dövizlerin genel kurula sokulmasını da engellemek istiyor. l ANKARA / Cumhuriyet Muhtarlıklara da kayyım atandı Van’ın Bahçesaray ilçesinde Merkez Mahallesi Muhtarı Cemal Taygun ile Güneyyamaç Mahallesi Muhtarı Zekeriya İstemiş ve Elmayaka Mahallesi Muhtarı Şevket Şahin görevden alınarak yerlerine Bahçesaray Kaymakamı tarafından kayyım atandı. Yetkililer, Taygun’un “terör örgütüne yardım ve yataklık” suçundan tutuklanması nedeniyle, İstemiş ve Şahin’in ise “gösteri ve yürüyüş kanuna muhalefet” suçundan haklarında dava açıldığı gerekçesi ile bir ay önce görevden alındıklarını söyledi. l DHA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear