26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çarşamba 29 Haziran 2016 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İstanbul 29/22 Ankara 31/18 Trabzon 29/23 İzmir 33/25 Antalya 30/26 Mersin 33/26 Kars 27/12 Diyarbakır 38/20 Bursa 280/1 7 0 Adana 350/2 5 0 Artvin 290/2 1 0 Çanakkale 280/2 2 0 Balıkesir 280/1 8 0 Sivas 310/1 5 0 Erzurum 270/1 4 0 Eskişehir 290/1 8 0 Aydın 350/2 2 0 Gaziantep 370/2 1 0 Konya 280/2 2 0 Atina 320/2 6 0 Berlin 250/1 6 0 Girne 340/2 4 0 Londra 180/1 1 0 Moskova 240/1 7 0 Paris 220/1 4 0 Madrid 350/1 9 0 Amsterdam 200/1 4 0 Roma 310/1 9 0 New York 270/1 8 0 Tokyo 250/1 8 0 TARİHTE BUGÜN 1923: Fenerbahçe işgal kuvvetleriyle oynadığı ‘Genaral Harrington Kupası’nı kazandı. 1974: İsabel Peron Arjantin’in ilk kadın başba kanı oldu. 2007: Apple, ilk mobil telefonu iPhone’u piyasaya sürdü. 2014: IŞİD Irak ve Suriye’de halifeliğini ilan etti. İsabel Peron Müdür tacizden tutuklandı İzmir’in Menderes ilçesinde yaşları 7 ile 11 arasında değişen 6 öğrenciye cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuksuz yargılanan eski okul müdürü bugün yeniden hâkim karşısına çıktı. Mahkeme oy çokluğuyla tutuklama kararı verdi. Tarihi türbeyi tahrip ettiler Van Kalesi’nin kuzeyinde bulunan ve 19. yüzyılın sonlarında yaptırılan Abdurrahman Gazi Türbesi yanında bulunan tarihi Galip Paşa Türbesi definecilerin hedefi oldu. Koruma altında bulunan türbenin duvarlarını yıkan defineciler, türbe içine girerek mezarı da tahrip etti. Defineciler tarafından yapılan tahribata mahalle sakinleri tepki göstererek gerekli önlemlerin alınmasını istedi. l DHA Üniversitede harem selamlık Muş Alparslan Üniversitesi merkez kampusunda bulunan ve yeni faaliyete geçen Kongre ve Kültür Merkezi’nin girişinde“Bay giriş” ve “Bayan giriş” şeklinde iki ayrı kapı yaptırıldı. Öğrenci Konseyi Başkanı Hasan Şanlı, “Kapı girişlerini ayırmak yerine zihinlerindeki cinsiyetçi düşüncelerini yok etmelerini tavsiye ediyoruz” diyerek tepki gösterdi. l Yurt Haberleri Sel süpürdü mozaik çıktı Kırıkkale’nin Delice ilçesine bağlı Karalı ve Elmalı köylerini birbirine bağlayan arazide oluşan selin tarla yüzeyini süpürmesi sonucu, Roma Dönemi’ne ait mozaik kalıntıları ortaya çıktı. Alanda 7,90 santim uzunluğunda 6.10 santim genişliğinde, 48.19 metrekare mozaikli alan tespit edildi. Mozaiğin M.S. 13’üncü yüzyılda bir villanın ziyafet salonuna ait olduğu tahmin ediliyor. l DHA Binlerce diyabetliYE DANIŞTAY’DAN İYİ HABER SİBEL BAHÇETEPE Danıştay İdari Dava Dairesi Kurulu, diyabet hastalarının kullandığı şeker ölçüm çubuğu başına en fazla 32 kuruş ödeneceği yönündeki Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) uygulamasına yürütmeyi durdurma kararı verdi. SGK 2011 yılından önce şeker ölçüm çubuğu başına 55 kuruş ödüyordu. SGK’nin fiyatı düşürmesi hastaları kalitesiz cihazlara mahkum ediyordu. Diyabetle Yaşam Derneği Başkanı Emine Alemdar, öl çüm cihazları ile ilgili bu kuruşluk farkın önemini bir örnekle açıkladı: “Konya’dan bir anne bizi aradı. Bir gece çocuğunun diyabetini ölçtüğünü, SGK’den aldıkları kalitesiz cihazda şekerin 250’yi gösterdiğini, bunun üzerine ara insülin vurmak istediğini, tam vurmaya hazırlanırken güvendikleri kaliteli başka bir cihazda şekeri ölçtüklerinde şekerin 40 olduğunu gördüğünü söyledi. Eğer insülin vursaydı çocuk derin komaya girebilirdi. 1 ayda topladığımız bin 500’e yakın bu olaya benzer şikâyet dilekçesi var.” Uzmanlar şeker ölçümünde ucuz cihazların insan sağlığını tehdit ettiğini, cihazlarda kalitenin yükseltilmesi gerektiğini söylüyor. Madımak unutulamaz 2 Temmuz 1993’te otelde katledilen 33 aydın ve sanatçı Sivas’ta düzenlenecek törenlerle anılacak, etkinlikler 12 Temmuz’a kadar sürecek MEHMET MENEKŞE Sivas katliamında yaşamını yitirenler katliamın 23. yıl dönümünde, 2 Temmuz’da kentte düzenlenen etkinliklerle anılacak. Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevi Kültür Dernekleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Hüseyin Gazi Derneği, KESK ve bileşenleri, Halk Evleri’nin destek verdiği yürüyüşe yurt içi ve yurt dışından binlerce kişi katılacak. ‘Katliamcı anlayış’ Alevi derneklerinin ortak açıklamasında, Sivas katliamının üzerinden 23 yıl geçmesine karşın acıların hâlâ taze olduğu, adalet ve hakikat arayışının sürdüğü vurgulanarak “Madımak Oteli’nde dostlarımızın ‘Yardım edin’ çığlıkları hâlâ kulaklarda” denildi. İnsan hakları ve özgürlükler konusunda hızla kötüye gidişin devam ettiğinin altı çizilerek “Savaşın ve ölümlerin arkasının hiç kesilmediği, kesilmesinin de istenmediği katliamcı devlet geleneği devam etmektedir” ifadesi kullanıldı. Hükümetin Alevilere yönelik politikası eleştirilerek “Alevi nüfusunun yoğun olduğu bölgelere mülteci kampla Katliamın avukatı çıktı Sivas katlia mı davası birey sel başvuru yo luyla Anayasa Mahkemesi’ne ta şınmıştı. Yüksek Mahkeme’de bu davaya bakacak üyeler arasında yer alan Celal Mümtaz Akıncı Akıncı’nın daha önce Sivas katliamı sanıklarının avukatlığını yaptığı or taya çıktı. Katliamda ölen şair Me tin Altıok’un kızı CHP’li Zeynep Al tıok, dün bunu hatırlattı. Madımak’ta yakınlarını kaybedenler Madımak Oteli’nin önüne kadar yürüyecek. rı kurularak Alevi bölgelerinin demografik yapısı değiştiriliyor. Bu bir anlamda Alevi tehciri anlamına gelmektedir. ‘Gezi ruhuyla Sivas’ta’ Birlikte yaşamanın teminatı olan laiklik aşındığı oranda eğitim Ensar gibi gerici vakıflara peşkeş çekilmiştir. Zorunlu din dersleri AİHM kararlarına ve insan haklarına aykırı bir şekilde devam ettirilirken Sünnilik ekseninde dayatmacı, tek tip bir eğitim anlayışı egemen kılınmak istenmektedir” denildi. Metinde sorumluların yargılanması çağrısı da yapıldı. Almanya 8 kez Türkiye’ye sanıkların iadesini isteyip istemediğini sormuş 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren Madımak davasında firari sanıklar Murat Sonkur, Eren Ceylan ve Murat Karataş’ın Alman makamından iadesinin defalarca usulüne uygun bir şekilde istenmediği ortaya çıktı. 12 kez defa gönderilen Alman makamlarından gelen cevap yazılarının 8’inde sanıkların iadesinin istenip, istemeyeceği ve böyle bir talebin olup olmadığı soruldu. Çünkü Türkiye’den gönderilen yazılarda sanıkların 2911 Sayılı Yasa’dan arandığı gibi bilgiler verilirken sanıkların hangi suçlarla arandığı tam olarak açıklanmadı. Alman makamları Türkiye’de askeri yargıçlar ve idam cezası olduğu çekicelerini dile getirirken Türkiye bu hususlara bir açıklık getirmedi. Avukat Cem Yılmaz, bu krizin sanıkların istenmemesi olarak değerlendirdi. Mahkeme, sanıkların Almanya’dan Türkiye’ye iade edilmesi yönünde karar aldı. İzdivaç programında yeni skandal Stüdyoda kavga çıktı, damat adayı gelin adayını tokatladı DEMET YALÇIN Beş TV kanalında birden yayımlanan evlilik programlarında skandallar ve tartışmalar bitmiyor. Önceki gün atv’de yayımlanan Esra Erol’un programında oturduğu yerden sahneye fırlayan gelin adayı damadın üzerine yürüdü. Ardından damat adayı, gelin adayına tokat atınca yayın kesildi. Uzun süredir eleştirilen programlar için Radyo Televiz yon Üst Kurulu’nun (RTÜK) harekete geçtiği öğrenildi. Türbanlı gelin isyanı Hükümete yakınlığıyla bilinen Türkiye gazetesi önceki günkü sayısında türbanlı gelin adaylarının sergilediği tavırları eleştiren bir haber yaptı. Gazete, programlar için “Kurgu ise skandal gerçek ise felaket. Toplumun inançları ve manevi değerleri reyting canavarı için çok ucuz bir şekilde harcanıyor” diye yazdı. Uzun yıllardır ekranlarda yer alan ve büyük bütçelerle çekilen programlarda yaşananlar da sık sık gündeme geliyor. Daha önce nikâh memuru diye getirilen kişi kanalın şoförü çıkmıştı. İzdivaç programlarından birine katılan ve geçen aylarda kavga ederek ayrılan damat adayı C.H. “Bugün aşk yaşa diyorlar, ertesi gün de kavga etmemizi istiyorlar. Adaylara ayda 3 bin 500 liraya kadar para veriliyor” demişti. atv’deki programda damat adayı gelin adayını istemediğini söyleyince kavga çıktı. haber 5 Koyun kimin koynunda? Bir Davutoğlu vardı, ne oldu ona? 90’lı yılların bir şarkıda parlamış pop şarkıcısı dahi en azından bazı arkadaş ortamlarında kırk yılda bir sohbet konusu olur. Bir eğlencelik şarkının bile yeri gelir böyle on yıllarca hatırı olur. Aslında kadirşinas bir milletin çocuklarıyız. Bir yerden bir şey dokunmaya görsün, illa yıllar sonra onu yâd eden birileri bulunur. Eften püften görünsün, ama ne! Baktığınızda şarkısı da vardı. “Davutoğlu Ahmet Hoca, bir yiğit adam.” Ama işte olmayınca olmuyor. Onun o leziz ve selis şümullü idrakinin hakkı bilinemedi. Hadi kendimi geçtim. Milli irade düşmanı, vatansız bir hainim. Neredeyse tescilli. Ama benim bile aklıma arada sırada “o güzel insanlar, o güzel atlara binip gittiler” diye düşüyor. Acaba hangi ata bindi, nereye gitti diye gözüm dalıveriyor. Gelgelelim, siyasette çarpmanın toplama üzerinde dağılma özelliğine ve kesirlerde sadeleştirmeye iman etmiş sayın Erdoğan sevgili hocayı unutuverdi. Çarptı, dağıttı, etrafını sadeleştirdi ve Davutoğlu Ahmet Hoca ıskartaya çıkıverdi. Hadi bununla kalınsa yine iyi. Adamcağız, Rus uçağının düşürülmesi emrini ben verdim diyerek göğsünü kabarttı, dik durup eğilmemeye gayret etti. Netice? Sayın Erdoğan, Ruslara bakılırsa Rusya’dan özür diledi. Değerli yalnızlığın isim babası, sarayın sesi İbrahim Kalın’a kalırsa “kusura bakmayın” dedi. İmdi, sayın Erdoğan’ın özür dilemesi beklenemez. Bir defa dik durup eğilmemenin ve “yumuşak başlıysam kim demiş ki uysal koyunum” ruh halinin mermerden bir kaidesi. Zaten kendisi de özür dilemeyeceğini, özür dilemesi gereken bir taraf varsa onun da Rusya olduğunu gayet sarih bir şekilde açıklamıştı. İnsan soyu insan soyu olalı böylesine kararlı bir dik duruş ve böylesine bir “kim demiş ki uysal koyunum” isyanı görmemişti.. Daha bir süre sayın Erdoğan’ın Putin’e gönderdiği Rusça mektuptaki ifadenin tam olarak ne manaya geldiği tartışılacak. Tabii iştir ki özellikle muhalif şer odakları meseleyi yeterince araştırmayacak. Oysa uçak muçak düşmede Putin’e “kusura bakma” meselesi bir güzel izah edilmişti. Vakti zamanında, G20 zirvesinde, bugünkü pax İsraeli’nin mimarlarından sayın Sinirlioğlu’nun da haziruna dahil olduğu bir ortamda Putin’le görüşmeden az evvel sayın Erdoğan’ın çok kritik bir ifadesi vardı. Elbette bunu ancak kulislere hâkim ve bilgisi sayın Davutoğlu gibi irfanına denk eşhas fark etti. Önce sayın Erdoğan’a biraz önce görüştüğü Merkel’le toplantısının nasıl geçtiği sorulmuştu ve o da demişti ki “Good, very good.” Devamında fuayedeki ikramlıktan bir nektarin almıştı. (Bir beyaz Türk meyvesi de böylece demokratikleşti.) Önce bıçakla kesmek istedi sonra bir an durakladı ve şöyle dedi “Kusura bakmayın ısırarak yiyeceğim.” Moskof’un o biçare çarı iyi bilsin ki karşısında ne bir mankurt ne de ruhu köreltilmiş bir mujik vardır. Önüne dikilen o uysal olmayan koyun, kendisine o nektarinle zamanında mesajların en güzelini vermiştir. Ah biz o koyuna kurban. Ha bir Davutoğlu vardı, ne mi oldu ona? Rus uçağının düşürülme emrini verdiğini söylemesiyle kaldı. Koyun deyip geçmeyeceksin. Hele Konya Karaman’ın koyunuyum diye övüneceksen, sonradan çıkan oyunlara şaşırmamayı bileceksin. Davutoğlu’nun seçim şarkısı sayın Erdoğan’ın yörüngesindekilere ders olsun: “Reisle girdi kol kola, adam kim, yiğit kim, doğru kim, dürüst kim?” Zamanında dendiği üzere “yanlış şarkı, doğru yaşanmaz.” İsrail ile anlaşma tartışılırken Rusya’dan da özür dilendi. Erdoğan’ın “Özür dileyen Türkiye artık geride kaldı” tweet’i tam gün birinci sıra TT oldu Vizyonsuz mehdi Antalya’da 3 günde 540 hektar orman yandı 7 ay önce... “Özür dilemedi” diye ısrar edenler oldu. Türkiye’den erişimi engelli Sputnik Haber konuya açıklık getirdi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear