28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 27 Haziran 2016 10 EDİTÖR: CAN DOKER 4 aöynce 4 asyonra haber ‘Sayın muhbir’ öğrenciler Biliyorsunuz Bilgi Üniversitesi, Profesör Zeynep Sayın’ın görevine son verdi. Gerekçe: Profesör Sayın’ın ders arasında (sırasında değil arasında) öğrencileriyle Cumhurbaşkanı ve AKP üstüne kişisel görüşlerini paylaşması. Uludağ Üniversitesi’nde Profesör Şermin Önder Külahoğlu’na derslerden el çektirildi. Gerekçe: Ders sırasında devlet aleyhine propaganda yapmak. Her iki profesör de o sırada sınıfta bulunan bir öğrencinin gizlice kaydedilip sonra da üniversite yönetimine ihbarıyla üniversitelerinden kovuldular ya da ders vermeleri yasaklandı. Bunlar gazetelere yansıyanlar. Bir de gazeteciye yollanan ve “Lütfen yayımlamayın. İşimden olmak istemiyorum. Ama hiç olmazsa siz bilin istedim” notuyla yollananlar var. Yazıya oturmadan tutup saydım 13 emektup üç aşağı beş yukarı bu içerikte. “İçerik” dediğim pek kısa özetlenebilir: Sınıfta, okulda bazı öğrenciler beni (bizleri) izliyor, cep telefonuyla ses kaydı yapıyor ve sonra da dekanlığa ya da doğrudan rektörlüğe ihbar ediyor. Yani “Aktrol”lerden sonra şimdi de “Akmuhbirler”imiz oldu. Troller nasıl AKP merkezinden yönlendiriliyorlarsa, bu “Akmuhbir”ler de aynı kaynaktan ve aynı zihniyetle yönlendiriliyorlar. Hedef kısa ve öz: Farklı düşünceleri olanlar “düşman”dır. Madem devlet üstüne, AKP üstüne, AKP hükümeti üstüne, Cumhurbaşkanı üstüne “farklı” düşünmektedirler. Mutlaka etkisizleştirilmelidirler. Üniversite eğitimi görecek kadar okumuş yazmış bir gencin muhbir olması, bunu bir görev olarak benimseyip uygulaması sizde nasıl bir etki yapıyor? Benim midemi bulandırıyor. Sahiden bulandırıyor. Kusmak istiyorum. Hani pek, hatta hiç tanımadığınız biri bir halt eder, bir pot kırar, bir gaf yapar da siz onun yerine utanırsınız ya, işte o duygu. HHH Sınıfta arkadaşını öğretmene şikâyet edenin bile muhbir sayılıp arkadaşlarınca dışlandığı; hepsi değilse bile pek çok öğretmenin muhbirlik yapan öğrencinin sırtını sıvazlamak ne söz, azarlayıp ayıpladığı bir eğitim sisteminden bugünlere geldik anlaşılan. Yaşı uygun olanlar hatırlayacaktır. “12 Mart utangaç faşizmi” döneminde aynı apartmanda ya da komşu binalarda kuşkulu gördükleri genç kadın ve erkekleri ihbar etmeleri için yurttaşlara TV’den ve radyodan sürekli anonslar yapılır, duyurular yayımlanırdı. Hepsi de “Sayın muhbir vatandaşlarımız” diye başlar ve biterdi. Eh “Devlet böyle yellenirse, vatandaş da altına eder” derler ya, işte o hesap epey esnaf ya da apartman yöneticisi “sayın muhbir vatandaş” olarak devletten takdir görmüş, yakın ve uzak çevresinde, sokağında, mahallesinde ise silinmez lekelerle damgalanmıştı… 12 Mart faşizmi geçti, 12 Eylül de geçti. Geldik Tayyip Erdoğan dönemine. Bu zat muhtarlarla toplantı üstüne toplantı yaptı ve hepsinde muhtarları “Sayın muhbir muhtar” olmaya çağırdı. Esnaflarla toplantı üstüne toplantı yaptı, hepsini “Sayın muhbir esnaf” olmaya çağırdı. Anlaşılan şimdi de sıra öğrencilerde… “Bari gencecik çocuklara kıymayın efendiler” diyeceğim ama besbelli ki kıyacaklar… iyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde hen Sur, 4 ayda Ddeklerin kapatılması ve barikatların kaldırılması için PKK’lilere yönelik başlatılan 3.5 aya yakın süren operasyonlardaki çatışmalardan sonra Savaş, Fatihpaşa, Dabanoğ yerle bir oldu lu, Hasırlı, Cemal Yılmaz ve Savaş mahallele rinde ortaya çıkan tahribat, Google Earth’in 9 ay önceki ve geçen ay çekilen uydu fotoğraflarına yansıdı. Fotoğraflarda, çatışmalar sırasında zarar gören ve yıkılan binaların durumu, Tahir Elçi’nin vurulduğu yer olan Dört Ayaklı Minare ve devamındaki Fatihpaşa Ma hallesi ile Kurşunlu Camii’nin etrafındaki birçok sokağın, ev ve işyerleri yıkılarak oldukça genişletildiği görüldü. Fatihpaşa ile Cemal Yılmaz Mahallesi’nde bulunan Süleyman Nazif ile Cumhuriyet ilkokullarının yerlerinin arsaya döndüğü görüntülendi. l DHA Türkiye hedefte Savcılığa gönderilen fezlekede Türkiye’nin örgüt tarafından ‘kâfir düzen’ olarak görülerek hedef konuma geldiği, intihar eylemi yapan Türk vatandaşlarının sayısında artış gözlendiği belirtildi Kerim Örtücü Lice ve Dağlıca’da 3 şehit Diyarbakır’ın Lice ilçesi kırsalında yürütülen operasyon tedavi edildikten sonra, “Vatan sağolsun. Oğlumu öldürenlerin lar sırasında PKK’lilerle çıkan çatış Allah belalarını versin” dedi. mada dün sabah 34 yaşındaki Ast Şehidin, eşi Büşra Ceylan’ı 3 subay Şükrü Ceylan ile 28 yaşında yaşındaki oğlu Yavuz ile birlik ki uzman çavuş Emrah Aytemiz şe te “Siz Kırıkkale’ye gidin, ben hit oldu. Hakkâri Dağlıca’daki üs bölgesine, dün akşam saatlerin de Allah izin verirse bayramda Aytemiz gelirim” diyerek babasının evi de PKK’liler tarafından düzenlenen ne gönderdiği belirtildi. saldırıda 1 asker şehit oldu. Uzman çavuş Emrah Ağrı Doğubeyazıt’tan Aytemiz’in memleketi Rize’nin Diyarbakır’ın Lice ilçesine bir haf Fındıklı ilçesinde yaşayan an ta önce geçici görevle giden 8 yıllık nesi Filiz Aytemiz ve babası Astsubay Şükrü Ceylan’ın acı habe Hüseyin Aytemiz gözyaşlarına ri, Kırıkkale’deki baba evine ulaş boğuldu. Özdeyiş Akbal ile ni tı. Şehidin babası Muhittin Ceylan, sağlık ekipleri tarafından Kırıkka Ceylan şanlanan Emrah Aytemiz, 27 Temmuz’da evlenmek için ha le Yüksek İhtisas Hastanesi’ne kaldırılıp zırlık yapıyordu. l DHA ŞEHİT ANNESİNİN FERYADI: Ben dayanıyorum siz de dayanın Hakkâri’de bombalı saldırıda şehit olan uzman çavuş Kerim Örtücü’nün cenazesi memleketi Ordu’nun Ünye ilçesinde gözyaşları arasında toprağa verildi. Şehit uzman çavuş Kerim Örtücü’nün cenazesi Ankara Adli Tıp Kurumu’ndaki DNA tespitinin ardından memleketi Ünye’ye götürülmek üzere askeri uçakla SamsunÇarşamba Havalimanı’na getirildi. Henüz 4 ay önce göreve başlayan şehit uzman çavuş Kerim Örtücü’nün kardeşleri Sefa ve Yavuz Selim Örtücü arkadaşlarının kollarında güçlükle ayakta dururken, anne Maide Örtücü ise her iki oğlunu, “Ağlamayın. Kimseyi sevindirmeyin. Ben dayanıyorum siz de dayanın” diye uyardı. Şehit Örtücü’nün bayrağa sarılı tabutu bir süre omuzlarda taşındı. Karayoluyla Ünye’ye götürülen Şehit Örtücü cenaze törenine yaklaşık 8 bin kişi katıldı. l DHA Diyarbakır’da IŞİD’in hücre evlerine geçen 26 Ekim günü yapılan ve 7 IŞİD’linin öldürüldüğü operasyonla ilgili polisin hazırladığı ve savcılığa gönderdiği 78 sayfalık fezlekede, Türkiye’nin El Kaide ve bağlantılı gruplar için en az Batılı bir ülke kadar hedef konumda olduğu belirtildi. Fezlekede, örgüt üyelerinin ‘tağut’ bir başka ifade ile ‘kâfir düzen’ olarak gördükleri Türkiye’yi de Afganistan veya Suriye gibi çatışma bölgesine dönüştürmek için çaba gösterdiği belirtildi. El Kaide’nin 2011’den bu yana örgüt faaliyetlerini Suriye’ye yönlendirdiği belirtilen fezlekede, örgüt üyelerinin Suriye’ye gitmek için ülkemizden geçtiği ve geçmeye çalıştığı ifade edildi. Son dönemde Türk vatandaşlarının bölgedeki çatışma ve intihar eylemlerinde daha aktif yer aldıkları belirtilen fezlekede, çatışmada ölenlerin yanı sıra intihar eylemi yapan Türk vatandaşlarının sayısında artış gözlendiği kaydedildi. Türkiye’nin terör örgütü için hedef konuma geldiğini vurgulayan terör uzmanları, son dönemde çatışma bölgelerindeki radikal kişilerin cihada giden kişilerden; Türkiye’de cephe açmalarını istediklerini belirtti. Radikal tekfirci yapılanma Türkiye’de çatışma bölgeleri ile irtibatlı grupların legal ve illegal anlamda faaliyet yürüttüğü belirtilen fezlekede Diyarbakır’da da El Kaide ve çatışma bölgeleri ile bağlantılı radikal, tekfirci fikirlere sahip bir yapılanma olduğu belirtildi. Yapılanmanın medresemescit, Takva Eğitim ve Okuma Salonu, Tevhid Kitabevi, Darul Erkam okuma salonu isimli 4 ayrı yerde faaliyet gösterdiğini belirten polis, bu yerlerde Suriye’ye adam göndermek için yönlendirici, dini sohbetlere önem verildiğini kaydetti. İstanbul’da operasyon PKK’nin sığınakları bulundu! Kars Kağızman, Van Başkale ve Şırnak Uludere’de PKK’ye yönelik operasyonlarda, örgüte ait sığınaklar bulundu. Sığınaklarda el yapımı patlayıcı yapımında kullanılan 21 tüp, 400 kilogram amonyum nitrat ve 300 gram A4 patlayıcı, 1 kalaşnikof piyade tüfeği, 80 kilogram patlayıcı ile hazırlanan el yapımı patlayıcı, el yapımı patlayıcı yapımında kullanılan çok miktarda malzeme, muhtelif gıda ve giyim eşyaları, 3 çuval içerisinde 2 adet roketatar, 15 adet anti personel roket başlığı, 43 adet roket sevk fişeği, 2 adet Biksi marka uzun namlulu makineli tüfek, 7 adet AK47 Kalaşnikof marka uzun namlulu silah ele geçirildi. İstanbul Sancaktepe’de terör örgütü IŞİD’in hücre evine düzenlenen operasyonda yaklanan, aralarında 2 canlı bombanın da bulunduğu 6 IŞİD militanı çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Polisi ekipleri, IŞİD terör örgütünün Sancaktepe’de bir hücresini takibe aldı. Operasyonda IŞİD militanı 6 kişi gözaltına alınırken 2’sinin canlı bomba olduğu belirlendi. IŞİD üyelerinin Mersin’in Tarsus ilçesinde TEM otoyolunda çalışma yapan Karayolları işçilerini polis zannedince canlı bomba yeleklerini yol kenarına bırakarak kaçtıkları öğrenildi. Adliyeye sevk edilen 6 IŞİD militanı tutuklandı. l DİYARBAKIR/DHA, İSTANBUL / Cumhuriyet Turizm sektörü, son 50 yılın en zor günlerini yaşıyor #TUREXIT :) AB’ye daha giremeden çıkmakla tehdit etmek :) (Türkiye, kriz ortamında birliği sağlam tutamayan AB liderlerine #TUREXIT AB’den çıkarız uyarısında bulundu) İngiltere’nin AB’den çıkma kararına yandaş yazarlar ve troller çok sevindi, nedeni anlaşılamadı C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear