26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 14 Haziran 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN Saray’a tam uyumlu yüksek yargı geliyor Hükümet; Yargıtay ve Danıştay’ın içini boşaltarak tam uyumlu yüksek yargıyı oluşturacak ya sa tasarısını Meclis’e sundu. Tasarıyla Yar gıtay ve Danıştay’ın ALİCAN ULUDAĞ tüm üyelerinin görevlerine son verilirken; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la çay toplayan Yargıtay ve Danıştay Başkanları ile başsavcılar ve daire başkanları koltuklarını ko ruyacak. Hazırlanan tasarıyla Yargıtay ve Danıştay’ın üye sayısı azaltılıyor, mevcut üyelerin görevlerine son veriliyor Yargıtay ve Danıştay’ın üye sayıları düşürülürken, HSYK 5 gün içinde mevcut üyeler arasından buraya yeni atamalar yapacak. Seçilemeyenler ise taşrada düz hâkim veya savcı olarak görev yapacak. Böylece hükümet, istediği yüksek yargıyı kuracak. Tasarıyla özel yetkili savcılıklar iller bazında yeniden ge tirilirken, terör suçları gerekçesiyle de kayyım atanabilecek. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu yaptığı açıklamada, “Tasarı Anayasa’nın Yargıtay ve Danıştay üyeliklerini düzenleyen maddesine ve hukuk devletinin özüne aykırıdır. ‘Olağanüstü dönemler olağanüstü çareler gerektirir’ denilerek antidemokratik uygulamalar olağanlaştırılamaz. Yargı ile bu denli oynanamaz” dedi. Hükümet, üzerinde çalıştığı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nı dün TBMM Başkanlığı’na gönderdi. Tasarıyla, yüksek yargıda şu değişim yaşanacak: 1 Görev süresi 12 yıl Namaz sorusunu pas geçti Çankaya Köşkü’ndeki Bakanlar Kurulu toplantısı sürerken Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli açıklamalarda bulunhdu. Almanya’nın İncirlik Üssü ile ilgili talebine ilişkin soru üzerine Canikli, “Almanya’nın İncirlik Üssü için bir talebi söz konusu. Doğrudur. Bu talep ile ilgili verilen bir karar söz konusu değil. Onun dışındaki tüm değerlendirmeler spekülasyonlardan ibarettir” karşılığını verdi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın üniversite diploması ile ilgili olarak da Canikli, “Bu konuda en ufak tereddüt söz konusu değil. Başkaları tarafından kriminal çalışmalar dahi yapıldı. Bütün bu gerçeklere rağmen yapılan tartışmalar kasıtlı ve ahlaki değildir” diye konuştu. TRT’de bir programda, “Namaz kılmayan hayvandır” sözlerinin yayımlanması için Canikli, “Sadece bir ha ber olarak kulağımıza geldi. Suç teşkil ediyorsa gerekli soruşturmalar yargı mercileri tarafından yapılır. Bakanlar Kurulu olarak müdahale etmemiz söz konusu değil” dedi. Kişisel görüşünün sorulması üzerine ise Canikli, “Cezayı gerektiren bir eylem olup olmadığıın takdiri bize ait değil. Yargı süreci başlamıştır muhtemelen. Kişisel görüşüm farklı anlamlara yol açabilir, izninizle pas geçmek istiyorum” dedi. HÜKÜMETTEN İKİ ÖNEMLİ DÜZENLEME Nitelikli mülteciye turkuvaz kart Başbakan Yardımcısı Canikli, yatırım ortamının iyişleştirilmesine ilişkin bir yasa tasarısının önümüzdeki günlerde TBMM’ye sevk edileceğini söyledi. Tasarıdaki düzenlemeler şöyle: YEŞİL SERMAYEYE KOLAYLIK: İslam ülkelerinden sermaye akışını hızlandırmak ve oradaki finansmanın Türkiye’ye aktarılması amacıyla faizsiz finans ürünlerinin yaygınlaştırılmasının önündeki tüm engeller kaldırılacak. YABANCILARA KOLAYLIK: Yabancıların Türkiye’de çalışmalarına ilişkin koşullar iyileştirilecek, esneklik sağlanacak. Farklı bakanlıklar tarafından verilen uluslararası çalışma izinleri artık sadece Çalışma Bakanlığı tarafından yürütülecek. SÜRESİZ İKAMET: Ülkenin kalkınmasını destekleyecek, yatırımlar yapacak, bilimsel ve teknolojik gelişmeye katkı sağlayacak nitelikli yabancılara ülkemizde süresiz çalışma ve ikamet sağlayan Turkuaz Kart verilecek. SURİYELİLERİN İZİNLERİNE İPTAL: Şirket ortaklarına verilen bağımsız çalışma izinleri de kolaylaştırılacak. Türkiye’de kısa süreli hizmet verecek yabancı ve stajyerlere de belli şartlarla çalışma izni verilecek. Suriyelilere yönelik olarak daha kolay çalışma izni verilecek. YURDA GİRİŞ YASAKLARI: Türkiye’ye giriş yasağı olanların dışında ayrıca kamu sağlığı, kamu güvenliği ve kamu düzeni açısından sakıncalı kişilerin çalışma izinleri iptal edilebilecek. Nitratlı gübre şubata dek yasak Canikli’nin yakın zamanda TBMM’ye sunulacağı bilgisini verdiği tarım arazileri ile ilgili düzenlemenin ayrıntıları şöyle: ALT YAPI ÇALIŞMASI SÜRÜYOR: Patlayıcı yapımında da kullanılabilen nitratlı gübrenin satışına 6 Haziran itibarıyla yasak getirildi. Haziranşubat arasında Türkiye’de nitratlı gübre çok az kullanılıyor. Yaklaşık 280 bin ton nitratlı gübre mevcut ve bloke edildi. Yoğun olarak kullanımın başlayacağı 2017 Şubat ayına kadar da nitratlı gübrenin takibi ve izlenmesine ilişkin altyapı çalışması devam ediyor. Ondan sonra satış takipli olarak serbest bırakılacak. EKİLEMEYEN ARAZİLER KİRAYA: Parçalı, hisseli, göç ve benzeri nedenlerle ekilemeyen araziler devlet tarafından sahipleri lehine üçüncü kişelere kiraya verilecek. BAŞKA ÜLKELERDE ARAZİ KİRALANACAK: Türkiye, tarım ihtiyaçlarının karşılanması için başka ülkelerde verimli arazi kiralayabilecek. 15 BİN 500 TON KIRMIZI ET: Yaz aylarında kırmızı ete yönelik talep artışının fiyatlara yansımaması için şu ana kadar 400 ton olarak yapılan ithalata ek olarak 15 bin 500 ton et ithal edilecek. SÜTTE MÜDAHALE ALIMI SÜRECEK: Süt fiyatının düşmemesi ve süt üretecilerinin mağdur olmaması için mart ayında müdahale alımı yapıldı. Bu alımlar artarak devam ettirilecek. Süt, süt tozuna dönüştürülecek, uluslararası yardım programının ana unsurlarından biri olacak. l ANKARA / Cumhuriyet MHP’de seçilmiş son il başkanları kurultay çağrısı yaptı 19 Haziran’da Ankara’dayız MHP’de seçimle göreve gelen son 32 ilin il başkanları, Genel Merkez’e “19 Haziran’daki kurultaya katılın” çağrısında bulundu. İl başkanlarınca yapılan açıklamada, “Ülkücüler yüzyılın demokrasi mücadelesini veriyor. Ya teslimiyet ya diriliş. 19 Haziran’da Ankara’dayız” denildi. MHP’li eski il, ilçe başkanları Anadolu Downtown Oteli’nde basın toplantısı düzenledi. 32 il başkanı adına basın açıklaması yapan eski Bursa İl Başkanı Yüksel Yılmaz, “Kurultay toplanmasının tek çıkış yolu olarak göründüğünü” belirterek 19 Haziran’da Ankara’da olacak larını belirtti. Yılmaz: “Önceleri Yargıtay kararına saygı duyacaklarını beyan edenlerin, bu onama kararı karşısında farklı arayışlara girmeleri manidardır. Hal böyleyken, her şey apaçık ortada iken, 19 Haziran tarihli kurultay çağrısını tanımamak, haksızlıktır, hukuksuzluktur, ülkücü iradeye güvensizlik ve saygısızlıktır” dedi. ‘Bahçeli çekiliyor’ iddiası Genel başkan adaylarından Ümit Özdağ ise bir gazeteye verdiği demeçte, “Genel Başkan Bahçeli’nin 19 Haziran’daki kurultayda üst kurul delegelerinin sayısını gördükten sonra genel başkanlığa aday olmayacağını” ileri sürdü. Genel merkezin 10 Temmuz’da “sabah tüzük değişikliğini öğleden sonra da genel başkan seçimini yapacaklarını” açıkladığını söyleyen Özdağ, “Yapamaz. Çünkü kurultayla yapılacak tüzük değişikliğinin yürürlüğe girmesi için Yargıtay Başsavcılığı’na bu değişikliğin verilmesi gerekiyor” dedi. Özdağ, Cumhuriyet’in, “Hangi gerekçeyle Bahçeli’nin aday olmayacağını düşünüyorsunuz” sorusuna ise “Siz akıllı gazetecilersiniz, ama ben de akıllı bir siyasetçiyim. Ne dediğim gayet açık ve net” yanıtını vermekle yetindi. l ANKARA / Cumhuriyet Tasarıyla Danıştay ve Yargıtay üyelerinin görev süresi 12 yılla sınırlandırıldı. Normalde, üyeler emekli olana kadar görev yapıyordu. Yargıtay’ın daire sayısı 46’dan 24’e düşürülüyor. Kapatılması öngörülen 22 daire ellerindeki mevcut dosyalara bakmayı sürdürecek. 17 daireli olan Danıştay’ın daire sayısı ise 10’e iniyor. Yargıtay ve Danıştay Başkanı seçilmek için kurumdaki kıdem şartı 6 yıl olarak belirlendi. 2 Eski üyeler taşraya Yargıtay’ın 516 olan üye kadrosu nihai olarak 200’e, Danıştay’ın 195 olan üye sayısı ise 90’a düşürülecek. HSYK, görevi sona eren üyeler arasından yeni üyelikler için seçim yapacak. Yargıtay üyeliğine yeniden seçilmeyenler, HSYK tarafından sınıf ve derecelerine uygun olarak bölge adliye veya ilk derece mahkemelerine atanacak. 3 Yönetim kalacak Tasarıda “Ancak bu tarih itibarıyla Yargıtay Birinci Başkanı, Cumhuriyet Başsavcısı, birinci başkanvekili, Cumhuriyet Başsavcıvekili ve daire başkanı olarak görev yapanların Yargıtay üyelikleri devam eder” hükmü yer alıyor. Aynı istisna, Danıştay için de geçerli. Böylelikle, hükümetin yüksek yargı yönetimine seçtirdiği tüm üyeler koltuğunu koruyacak. Erdoğan’la çay toplamaya giden Danıştay Başkanı Zerrin Güngör ile Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, görevde kalmaya devam edecek. 4 Görevlere sınır 20 Temmuz’da istinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesiyle Yargıtay ve Danıştay’ın görev alanı iyice daralacak. Tasarıda, “(Yargıtay ve Danıştay) ..temyiz mercii olarak görevi, bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması şeklinde ortaya çıkan hukuka aykırılıkların denetimini yapmakla sınırlıdır” denilerek, iki yüksek yargı kurumunu içtihat mahkemesi haline getiriliyor. 5 ÖYM’ler illere 20 Temmuz’da istinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesiyle Yargıtay ve Danıştay’ın görev alanı iyice daralacak. Tasarıda, “(Yargıtay ve Danıştay) ..temyiz mercii olarak görevi, bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması şeklinde ortaya çıkan hukuka aykırılıkların denetimini yapmakla sınırlıdır” denilerek, iki yüksek yargı kurumunun içtihat mahkemesi haline getiriliyor. Kararlarında yerindelik denetimi yani kararın kamu yararına aykırı olduğu gibi yorumlara yer veremeyecek. 6 Sözlü sınav dönemi İktidar, tasarıyla yargıda kadrolaşmanın önünü açacak yeni düzenlemeler getirecek. Bu kapsamda hâkim ve savcı adaylarına meslek öncesi eğitim sonunda yapılan yazılı sınava ilave olarak sözlü sınav getiriliyor. Tasarıyla Danıştay ve Yargıtay üyeleri, temyiz incelemesi sırasında dosyasına baktığı istinaf mahkemesi veya yerel mahkemenin hâkimi veya savcısı hakkında not verecek. Bu kapsamda “Kanun yolu değerlendirme formu” uygulaması yürürlüğe girecek. l ANKARA haber 5 Ege Denizi’nde toplu mezarlar... Yoklukla varlık arasında gidip gelirken, bir yandan hüzün topluyoruz, bir yandan da umutlarımızı diri tutmaya çalışıyoruz... 30 bin, 40 bin ölümüz var Ege Denizi’ndeki toplu mezarlar çoktan unutuldu. Şimdilerde PKK ve IŞİD belasıyla uğraşıyoruz, din üzerinden siyaset yapıp ülkeyi şeriatla yönetmek gibi içten içe gelen bir dalgayı gö derken, ölümleri umursamaz, acıları içine sindirmeye çalışan remiyoruz. Fransa, Belçika, Almanya bir toplum olduk. Kin ve nefretle besleniyoruz; sevgisiz, içten pazarlıklı, vurdumduymaz bir halde yalpalayıp duruyoruz kimi zaman... AB’ye vizesiz girme düşlerin panik içinde: “Teröre karşı ne yapabiliriz?” Canlı bombaların çoğunun AB ülkelerindeki sığınmacıların çocukları oldukları, oralarda doğup büyüdükleri için büyük den vazgeçtik... bir panik başladı... Vizesiz olsa ne yazar, vizeli ol Kendilerince haklıydılar! sa ne yazar? Bodrum’dan, Çeşme’den, daha pek çok yerden Ege Denizi’nin mavi sularına açılan göçmenler, şişme botların patlaması, çürük teknelerin batması, onlarca insanın boğularak ölmesi... Ne yapacaklardı? Türkiye’ye karşı “AB vizesi” kartını kullanmayı denediler ve anında da bunun bir kurtuluş olmadığını anladılar. Türkiye sığınmacılara 8 milyar dolar harcamıştı, AB “Biz de 3 milyar ek yardım yapalım” dedi. Adını anımsadığımız sadece Aylan bebek... Hayatın derin sularındayım Sonradan bir şeyler oldu, verdikleri karar hayata geçmedi. Şimdi ise Almanya’yla aramız yazımı yazarken. Umutla umut limoni, hani şu 1915 yılında yasuzluk sarmaş dolaş benim ca şanlardan ötürü... nım ülkemde. Düşler kurarak avunup duru yoruz... Ölen kim, öldürülen kim, şe hit düşen kim? Yıllardır süregelen bu tartışma, ABD seçimlerinin ardından hız kazanacak, Türkiye dört koldan kuşatılacak. Bu denli efelenmemize gerek Bu soruyu sık sık soruyorum var mıydı Padişahım, sultanım, kendi kendime ve bilerek yine sık sık yazıyorum... Ölen ve öldüren, kaçan ve kovalayan bu ülkenin yoksullarının çocukları... yiğidim... Kahve ahalisi senin seçmenin, oy oranın fena sayılmaz... Tüm komşularınla aran kötü... Gidip Kenya’ya, Kuzey Terör belası Türkiye’nin yakasına yapıştığını sanıyor ama aldanıyor. Türkiye, Suriye ve Irak gibi parçalanmış, iç savaş olan bir ülke değil. Düzenli ve güçlü bir ordusu var, birkaç gün önce uzun uzun değinmiştim... Afrika’ya dost arıyorsun. Rusya ve Almanya’dan tu rist gelmiyor, turizm dibe vurmuş. HHH 50 yıldır Ortak PazarAB kapısında bekleyen, anlışanlı tarihi olan bir ülkeyiz biz... Olan demokrasimize, temel hak ve özgürlüklerimize oluyor. Terörü fırsat olarak gören bir zihniyet, düşünce özgürlüğünü elinin tersiyle itip atıyor... AB ülkelerine ucuz emek gücü olan işçi gönderdik zamanında. İşçilerimizin kanını emdiler madenlerde. Ve şimdi bize kafa tutuyorlar: HHH Ege Denizi toplu mezarlara dönüşmüş, umuda yolculuk, kurulan düşler ölümün adı ya da adresi olmuş... “Siz mültecileri sakın bırakmayın, 3 milyar dolar hibe size...” Düştüğümüz durum aynen böyle... Canlı bombalar kol geziyor, Tüm bu olup bitenleri, yaşananları ne çabuk unuttuk değil mi? 2 milyon sığınmacı gelmiş Türkiye’ye, yedirmiş, içirmiş, ya “Şengen”in çok yakında kalkacağı kesin bu gidişle... Canlı bombalar, IŞİD ve içimizde ise PKK’yle ikisi birden, yangın yerine çevirdi yaşadığı tırmışız... Tüm AB ülkeleri 400 bin mül teci alacak ama bunu bile yeri mız coğrafyayı. AB kendi çıkarlarına bakar; Türkiye’de demokrasi ve özgür ne getirmediler... lükler var mı, yok mu diye um AB’ye vizesiz giriş hayali bitti; runda olmaz onların... KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN OĞLU: Meydanlar yetmez CHP ev ev gezmeli CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP üzerine doktora yapan oğlu Kerem Kılıçdaroğlu, partinin dar gelirli seçmeni yakalamasının yolunun onlara ‘dokunmaktan’ geçtiğini, yerel örgüt gücünün önemli olduğunu vurguladı. El Cezire Türk’ün sorularını yanıtlayan Kerem Kılıçdaroğlu, CHP’nin Esenler gibi düşük gelirli ilçelerde oylarını nasıl artırabileceğine ilişkin bir soruya, “Ev ziyaretleri yapılabilir, ev ziyaretleri çok önemli. Örgütte meydanlara inelim görüşü de var. Meydanlara inince muhtemelen AKP seçmeni bunu kendisine tehdit olarak alacak. Bana karşı protesto yapıyorlar algısı oluşacak. AKP herşeyi kontrol ediyor. Çevik kuvveti üzerinize salıyor. Karışıklık çıkaran CHP imajı veriliyor” dedi. Genel merkezin örgütü organize etmesi gerektiğini vurgulayan Kerem Kılıçdaroğlu, “Kapalı kalarak sürekli AKP’yi eleştirerek oy gelmiyor. Bu çalışmaları organize edip kendi kadrolarını eğitip başlamak lazım. En önemlisi de bunun sürekli olması lazım, ben size uğradım bir daha seneye gelirim demekle olmaz” dedi. Babam da denedi Muhafazakâr kimlikli siyasetçilerin CHP’ye alınmasının faydası olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, “Siz onu aday yapınca al Kerem Kılıçdaroğlu Güney Kore’de siyasette klientalizm (kayırmacılık) üzerine doktora yapan Kerem Kılıçdaroğlu, bu kapsamda daha önce ülkelerinde koalisyon ortağı olmuş şu anda muhalefette olan CHP ile Endonezya’da PKS adı ile bilinen Müslüman Kardeşler’e yakın “Terbiye hareketi”ni kıyaslıyor. 1 Kasım seçimlerinin ardından CHP’nin oy potansiyelinin zayıf olduğu Esenler ile oy potansiyelinin yüksek olduğu Kadıköy’de saha çalışması yapan Kılıçdaroğlu, gördüklerini babasına da anlattığını belirterek şunları söyledi: “Güncel tartışmalara sürekli cevap vermelerle olacak iş değil, örgütü çalıştırmanız gerekiyor dedim. O da ev ziyareti projesinden bahsetti, böyle bir çalışmayı başlatıyoruz dedi.” ternatifi zaten AKP’de var. Bunu geçmiş de Baykal da denedi, babam da denedi olmuyor. Ekonomik sıkıntı insanları AKP’ye itiyor. Sonuçta sizin bir işiniz yok iş arıyorsunuz. ‘Al bir AKP üyeliği sonra başvuru yapacaksın işin olacak’ deniliyor. Bu sayede de AKP üyeliği sayısı artıyor. KPSS kazanan partililer mülakata gitmeden önce CHP üyeliğini iptal ediyor” dedi. l Haber Merkezi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear