26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 13 Haziran 2016 SELİN ONGUN TUNCER selinongun@cumhuriyet.com.tr TASARIM: SERPİL ÜNAY Bİ soRmak lazım söyleşi 11 YEŞİLLER PARTİSİ EŞBAŞKANI, ALMANYA FEDERAL MECLİSİ MİLLETVEKİLİ CEM ÖZDEMİR: Kan testi yaptılar, A pozitif, dünya vatandaşı çıkmışım. Yetmez mi! “Ermeni soykırımı” tasarısını Almanya Federal Meclisi’ne sunan Türkiye kökenli Alman siyasetçi ve Yeşiller Eşbaşkanı Cem Özdemir, tasarının Alman parlamentosunda ka PORTRE / CEM ÖZDEMİR içeride kendi gibi düşünmeyeni, kendi arkasından gitmeyeni terörist olarak damgalamak kolay ama burada bunun bir karşılığı yok. Vicdan ve siyaset pusulam belli. Acıların ve haksızlıkların, coğrafyası bul edilmesinin ardından, Türkiye med na bakmadan demokrasi, özgürlük ve hu yasında yer alan “kanısütü bozuklar, acil kuk devleti ilkeleri doğrultusunda siyaset kan testi, hemşerilikten ihraç, ölüm tehditlerine polis koruması” içerikli haberlerin 1965 Almanya Bad Urach doğumlu yapıyorum. Türkiye’ye, ailemin kökenleri dolayısıyla başka bir aşinalığım ve Tür de öznesi oldu. Özdemir ile yazılı olarak olan Özdemir’in ailesi Tokatlı. kiye ile başka türlü bir gönül bağım var, gerçekleştirdiğimiz söyleşi için buyurun. n Bamtelinizden, o kısımla başlaya lım. Şöyle dediniz: “Herkes elini vicdanına koysun ve kendisine sorsun: Türkiye’nin kökeninde Enver Paşa, Ta Lisans eğitimini sosyal pedagoji üzerine tamamlayan Özdemir, 1981’de Yeşiller Partisi’ne üye oldu. 19891994 yıllarında partinin doğrudur. Ama temsil ettiğim irade de, mensubu olduğum çatı da belli. Düşündüklerimi söylerken, işimi yaparken çıtam ise, insan hakları ve bunun somutlaştığı Alman anayasası. lat Paşa, Sarıkamış’ta Türkleri, 70 bin BadenWürttemberg eyalet n Ve Tokat’tan gelen o haber: Hemşe insanı donduranlar mı köken olarak var, yoksa Kütahya valisi gibi ‘Benim bölgemde Ermenilerin kılına dokunanlar benim kapımdan geçmek mecburiyetinde’ diyenler mi? Ben onları köken yönetiminde görev yaptı. 1992’de göçmen hakları için kurulan Göçmen YeşiliYeni Vatandaşlar İttifakı grubunun rilikten ihraç edildiniz. ‘Hayır’ oyu veren Hırıstiyan Demokrat Birlik Partisi milletvekili Bettina Kudla, Belediye Meclisi kararıyla fahri hemşeri oldu. Haberim olmadığı bir hemşerilikten olarak kabul ediyorum. Evlatlarıma on kurucuları arasında yer aldı. Yeşiller beni çıkardıkları için kendilerine teşek ları, Mevlevileri, Konya valisini örnek gösteriyorum. Çünkü onlar dediler ki, ‘Ermeniler de bizim gibi bir Allah’a inanıyor, onlara saldıran, bana bir Müslüman olarak saldırmış olur...’” Partisi Eşbaşkanı ve Almanya Federal Meclisi milletvekili olan Özdemir, “Currywurst ve DönerAlmanya’da Uyum”, “Ben Bir kür ediyorum. Bu kadar ciddi bir meselenin mizah dergilerindeki haberleri, örneğin Zaytung haberlerini aratmayacak kadar absürdleşmesi de ayrı bir konu. Yeni fahri hemşerilerini de bu vesile ile Sadece benim değil, vicdan sahibi, hak Yurttaşım, Parlamentoda tebrik ediyorum. kaniyet duygusunu yitirmemiş pek çok insanın ortak bamteli bu. Alttaki tel, tahayyülü imkânsız suçlar işlemiş İttihatçıların kahramanlaştırılmasına itiraz eder Anadolulu Bir Suebyalı”, “Türkiye: Siyaset, Din, Kültür” adlı kitapların yazarı. Hamama giren terler n Tüm bu haberlerin ardından bu kez şu başlığı okuduk: “Cem ken, üstteki ise bir ulusun bu suçtan Özdemir’e ölüm tehdidi! Özdemir’e ya topyekun sorumlu tutulamayacağını, ya kın koruma polisleri verildi.” Lafı do şanan acıları dindirmeyecek olsa da bu Türkiye geçmişi ile yüzleşmek istiyor ve uğurda hayatlarını tehlikeye atarak Er iki kadim halk birlikte barışçıl bir gelecek menileri kurtaran vicdan ve yürek sahibi inşasının yolunu açmak istiyor” diyerek Osmanlı valilerinin ve Müslüman halkın çok heyecanlanmıştık. “Diyalog sürecini da olduğunu haykırıyor. Örnek alınma zedelemeyelim, müzakere zeminini zor sı ve hikâyeleri anlatılması gereken on laştırmayalım” gayesiyle bilinçli bir tercih lar. Artık yaraya tuz basarak Enver’lerin, yaptık. Ama gördük ki yapılanlar baki ka Talat’ların heykellerini dikmek, adlarını lan bir kubbede hoş bir sedâ imiş. caddelere vermekten vazgeçilmeli, Ali Fa n Geçen yıl ise Yeşiller Partisi olarak ik Bey’lere, Mehmet Celal Bey’lere saygı konuyu yeniden gündeme getirdiğiniz duymalı ve onları onurlandırmalıyız. de, hazırladığınız tasarıyı şubat ayında Tasarının perde arkası meclise sunacağınızı söylemiştiniz. Ve o “Ermeni Soykırımı Tasarısı” taslağı n Birinci ağızdan öğrenelim. 2000’li son anda geri çekilmişti. O zaman tasa yılların başındaki konuşmalarınızda “Al rınızı neden geri çekmiştiniz? man Federal Meclisi’ndeki meslektaşla Devreye hükümetler ve hükümetler ara rıma Fransız örneğini izlemelerini tav sı ilişkiler girdi. Ki şu an kabul edilen me siye etmem. 1915 ve öncesinde yaşa tin de o metinden çok da farklı değildi. nan korkunç olayların ele alınma yeri ne Hem sığınmacılar ve göçmenler mesele Washington, ne Paris ne de Berlin’dir” si bağlamında kurulan yeni çıkar ortak dediğiniz ancak bugün tutum değişikliği lığı ağır bastı, hem de hükümeti oluştu nizi, “Türkiye, Zürih Protokolü’nü imza ran Hıristiyan Demokrat ve Birlik partile lasaydı bu tasarı meclise gelmezdi” diye ri, Anadolu’da yaşayan Hıristiyanları ye rek izah ettiğiniz doğru mu? rinden yurdundan eden ve günümüz Tür Siyasetçi olarak hata yaptığım, yanlış ka kiye’sindeki Hıristiyanların çektiği sıkın rarlar verdiğim meseleler çoktur. Çok fazla tıların baş müsebbibi olan soykırıma açık reel politika eksenli oldu ça hayır demelerinin ken ğum için kendi partimden bile zaman zaman eleşti Hayatımda iki kez dilerini düşüreceği zor durumun farkına vardı renler olmuştur. Ama bu koruma verildi. İki lar. “Siz bu tasarıyı geri güne kadar hiçbir zaman bir köşede söylediğimi, başka bir köşede inkâr et si de ekseriyetle Türkiyeliler yüzünden. çekin, oylatmayın, sözümüz söz, yakın zamanda ortak bir tasarı ile birlik medim. Bu, beni seçenle İlki, 1994. Şimdi Türki te meclis gündemine geti re karşı ahlaki borcum. Zikredilen cümlelerim, 2001’de FAZ’a (“Frankfur ye Cumhurbaşkanı’nın hedef göstererek başlat ter Allgemeine Zeitung” tığı bir linç kampanya relim” önerisi ile gelince teklifimizi geri çektik. Ki bu kayıtlarda vardır. n O zaman tasarınızı gazetesine) yazdığım yazıdan alıntılar. O vakitler sından korunuyorum. “Mülteci anlaşması öncesi Erdoğan’ı öfkelen sormak lazım bunu. Aralarından su sızmıyordu nitekim o aralar. Ama hükümet partilerinin verdiği desteğin ne hikmetse tam da Türkiye ile pazarlık görüşmeleri başlamışken çekilmesi tesadüfi olmasa gerek. Sezar’ın hakkı Sezar’a n Son resimde ise Yeşiller’in öncülüğünde hazırlanan ancak sizin dışınızda federal hükümetin ortaklarının da destek verdiği ortak tasarı parlamentodan geçti. Almanya’daki Erdoğan’lı tartışma yaratan klip gündemi olmasa, mülteci anlaşması sonrasındaki “otobüslere bindirir geri gönderiririz” gibi çıkışlar yaşanmasa bu tasarı yine böyle gündeme gelir ve yine böyle neticelenir miydi? İlla ki bir ya da birkaç milletvekili bundan rahatsız olup, gün bu gündür, demiş olabilir. Ama üzerine basa basa tekrar söylüyorum. Burada asıl karara bağlanan ve söylenen, bütün bunlar yaşandı ve yaşanırken biz de omuz omuzaydık hususu. Almanya olarak, bizim tarihimizin bir parçası olan bu geçmişle yüzleşmek istiyoruz ve size de bunu tavsiye ediyoruz, denildi. “Geç kaldık belki ama artık bundan kaçış yok” mesajı verildi. Yoksa bunun arkasında ne birilerine ayar verme niyeti ne de başka türlü siyasi hesaplar vardı. Yıllardır üzerinde tartışılan bir metin maalesef 100. yılda değil, şimdi karara bağlandı. Bu da bizim ayıbımız. Kimse buluttan nem kapmasın ya da gündelik meselelerin çok üstündeki bu meseleyi alışıldık paradigmaları öne sürüp, iç siyaset retoriklerine bağlama kolaycılığına kaçmasın. n Dolayısıyla buraya kadar olan resme “hainler, gitsinler kan testi yaptırsınlar” gibi çıkışlara asla prim vermeyen ama bir meseleyi kan testine indirgemiş olması. İstanbullu bir annenin, Kafkas göçmeni Çerkez bir babanın oğlu olarak, Erme landırmadan nasıl söylersiniz varılan yer sizce neresi? Siyasetçileri eleştirmek, vatandaşın en niler başta olmak üzere Anadolu’da yüz doğal hakkı. İş tanımımızın gereği bu. La yıllardır birlikte yaşamış bütün kadim kin ağza alınmayacak hakaretler etmek, halkların uğradığı katliamların, yaşadığı ölüm tehditleri göndermek günümüz mo sürgünlerin acılarını paylaşıyor ve yaşan dern insanına yakışmıyor. Ha rahatsız mı mış insanlık trajedilerini yüreğimin derin oldun, seçim ile cezalandır. Kampanya ör liklerinde hissediyorum. Bunun için de in gütle, sokağa çık. Şiddetin, ötekileştirme san olmam yetiyor. Yetmez mi? nin kimseye faydası yok. Ama yine de yar n Tam burada duyulan bir sitem de gılamıyorum, anlamaya çalışıyorum. Me şu: “Almanya’daki bu yasa 1915 için selenin tabu kalmasından, sonraki kuşak resmi taziye yayımlayan Türkiye’ye kat ların yanlış örneklerle, farklı bir tarih ya kı değil köstek oldu.” zımı ile yetiştirilmesinden kaynaklanıyor Sezar’ın hakkını Sezar’a teslim etmek bunlar. Ülkenin Cumhurbaşkanı’nın başı lazım. Türkiye Cumhuriyeti’nin bu mesa nı çektiği bir organize kampanyanın he jı, tek başına çok anlamlı ve takdir edil defi olmak yeni bir durum. Asıl ürkütücü mesi gereken bir gelişmeydi. Lakin mesa olan ise, biz burada yaşayan göçmen kö jın içeriğine baktığımızda sanki yaşanan kenli vatandaşları aşırı sağın ve milliyetçi ların faili bilinmiyormuş, Ermeniler doğal liğin yükselişinden nasıl koruruz derdin bir felaketin sonucunda hayatlarını yitir deyken, Türkiyeliler arasında da aynı refe mişler ve üçüncü bir taraf ranslardan beslenen bir bunların sorumlusuymuş gibi algılanıyor. O güne kadarki resmi devlet te Hamama giren terler misali, sonuç kesimin varlığı. n Korumalı hayatın tercümesi? zinden ayrılması itibarıyla çok önemli ama aynı devletin yetkilileri topraklarındaki Ermenileri larına katlanamayacaksam niye yapıyorum ki bu işi. Gündelik Hoş değil tabii, fırına ya da çocuklarınızla dondurma almaya giderken sürekli yanınızda birile geri göndermekten tutun da, Ermeni kelimesini kendisine hakaret saymaya kadar türlü türlü işler hayatıma devam ediyorum. Tek farkı, gittiğim yerlere şimdi daha ka rinin dolaşması ve sizi korumak zorunda olması. Mekânlarda yer bulma derdi de cabası. Siya yapmakta. Halen Ermeni labalık gidiyorum. setçi olarak ilk defa ya lerin mal varlıkları iade şadığım şeyler değil bun edilmemiş durumda. Ki lar. Hamama giren terler liseleri kamulaştırılmakta. Ermeniler eşit misali, sonuçlarına katlanamayacaksam yurttaş olarak görülmedikleri gibi, günde niye yapıyorum ki bu işi. Gündelik haya lik hayatta ac¸ık ve u¨stu¨ kapalı ayrımcılık tıma eskisi gibi devam ediyorum. Tek far lara ve nefret ic¸erikli ifadelere maruz kalı kı, gittiğim yerlere şimdi daha kalabalık “yüzleşelim artık” diyen dirmeyelim” denerek “Ermenilerin acıları öncelik değil, elbet yorlar. Köstek olanları dışarıda değil, içe gidiyorum. İşin ilginci hayatımda iki kez lerin sayısı artmış, bu tabu etrafındaki buz geri çekmenizin istendiği doğru mu? te siyasi bir karar alındı” şiarıyla bakan ride aramak bunun reçetesi. koruma verildi. İkisi de ekseriyetle Tür dağı çözülmeye başlamıştı. Konferanslar Doğru ise bunu kim istedi? lara kendinizi nasıl anlatırsınız? n Tahterevallinin diğer ucundakileri kiyeliler yüzünden. İlki, ilk kez milletve düzenleniyor ve o boğucu suskunluk yeri Erdoğan’ın öfkesinin de payı var elbet Dün tesadüfen doktor randevum vardı. de soralım: 1) Cumhurbaşkanı Erdoğan: kili seçildiğim 94 sonrasına rastlar. O za ni sorulara bırakıyordu. “Biz birbirimizin te ama daha çok, eğer açık açık reddet Kan testi yaptılar. Sonucu öğrenmemekte “Güya Türk... Ne Türk’ü be? Bunların man PKK’dan tutun da aşırı Türk milliyet doktoruyuz, çözersek biz çözeriz” diyen miş olsalardı, kendi tabanlarına bunu an dirensem de maalesef elime kâğıdı tutuş kanlarının laboratuvar testinden geç çilerine ve kambersiz düğün olmaz misa kardeşim Hrant’ın izinde giderek, süreci latamayıp, kendi değerlerine aykırı düşe turdular. Baktım, A pozitif, dünya vatan mesi lazım(...) Terör örgütünün uzantı li Alman aşırı sağcılarına kadar çok daha sabote etmeyelim, madem böyle bir irade cekleri korkusu ağır bastı. Varsa da böy daşı çıkmışım. Alman tonların ağırlık bas ları...” 2) Adalet Bakanı Bekir Bozdağ: geniş bir yelpazeden korunmuşken, şimdi var biz de destekleyelim, kararıydı bu yazı le bir talep, şaşırtmazdı beni. Ama böyle tığı ama Çerkezliğin, Kürtlüğün, Rumlu “Bu tür sütü bozuklar, kanı bozuklar ise Türkiye Cumhurbaşkanı’nın doğrudan nın özeti. O güzel insan, güpegündüz kendi si bir talep ne partime ne de şahsen bana ğun ve özellikle Ermeniliğin de eksik kal Türk milletini temsil edemezler.” hedef göstererek başlattığı bir linç kam gazetesi önünde vuruldu. Ne cinayeti tam geldi. Gelseydi, verilecek cevabımız hazır madığı. Acı olan şudur ki, 21. yüzyılda Ben bu bu tahterevalliye hiç binmesem panyasından korunuyorum. Sizce de abes olarak aydınlatılabildi ne de uğruna haya dı zaten. Erdoğan ile kendi iktidar ortakla hâlâ bir cumhurbaşkanının siyaseten her ya da karşıma benim çocuklardan birini değil mi Türkiye dışında siyaset yapan bir tını verdiği bir arada yaşam umutları ha rından daha fazla görüşen Sayın Merkel’e türlü eleştiri hakkına sahipken, koskoca alsam daha iyi olacak galiba. Belki orada, Alman siyasetçi için? yata geçebildi. Gelinen noktada eskisinden daha agresif bir soykırım inkârı ve akıllara kazınan, ülkenin Cumhurbaşkanı’nın “Affedersin çok daha çirkin şeylerle bana Ermeni diyen oldu” sözleri var. Zerre kadar AKP’li Külünk’ün soykırım önerisine destek iyi niyet görseydim, farklı bir süreci en ön ce ben desteklerdim. n Prof. İlber Ortaylı’dan alıntılıyo da çokkültürlülük temelinde, eşit hak n Angela Merkel’in “Türkiye tarafın n 11 sene öncesine işaret etmekte ruz: “Oraya Türk asıllı milletvekille lara sahip eşit yurttaşlar olarak yaşı ca yapılan suçlamalar ve açıklamalar de fayda var. Almanya’da 2005 yılın ri girdi diye bir uzlaşı götürmüyoruz. yor. Ne Almanya’nın özel lütfuna ne de akıl almaz” çıkışı, MerkelErdoğan di da hazırlanan “1915 önergesi” Federal Onlar havaya çalıyorlar. O arkadaşlar, Ankara’nın gölgesine ihtiyaçları var. yaloglarının toplam çizgisindeki “sko Meclis’in önüne geldiğinde “soykırım” o havaya intibak ederek yani yamana n AK Parti’li Metin Külünk, “Alman ru” değiştirir mi sizce? ifadesine sadece gerekçe bölümünde rak geçiniyorlar. Bu entegrasyon değil ya, Namibya’da soykırım yaptı” iddia O puan toplamı hiçbir zaman kümeye yer verilmişti. Neden? dir, bir yamanmadır.” “Yamanmadır” sıyla yasa teklifi hazırladığını, Herero çıkaracak kadar olmadı. Yıllarca ısrar ve Dönemin koşulları itibarıyla. Ne mü yaklaşımının sizdeki yeri nedir? ve Nama’lara yapılanların ‘soykırım’ uyarılarımıza rağmen nitelikli bir Türki neccimiz ne de asıl niyetlerin ne olduğu Göçün üzerinden onca sene geçti, olarak tanınmasını önereceğini açık ye politikası geliştirmeyen ve Türkiye’yi nu okuma kabiliyetine sahibiz. O zaman zor da geçse bu süreç Türkiye köken ladı. AK Parti’den gelen bu öneri hak AB üyeliği sürecinde yalnız bırakan sayın lar gündemde, şimdi sazı eline aldığında liler için eskiden gurbet olan Almanya kında ne düşünürsünüz? Merkel’in sonradan gelişen Erdoğan sev bütün musibetleri Ermenilere bağlayan şimdi memleket oldu. Buradakiler ka Metni yollarsa seve seve görüşlerimizi gisini anlamış değilim. Sonradan kurulan Erdoğan’ın Nisan 2005’te dönemin Erme bullendi çoktan da, tebaa anlayışını sa beyan ederiz. Nitekim biz de Alman Fe bu çıkar ortaklığının gidişatını kestireme nistan Devlet Başkanı Koçaryan’a ortak vunan Türkiye’den bir kesim hâlâ sin deral Meclisi olarak bunun da soykırım diğim gibi. TürkiyeAlmanya ilişkileri çok bir komisyon kurma çağrısını içeren dev dirememiş anlaşılan kopuşu. Konu olduğunu ve bununla yüzleşilmesi ge badireler atlattı. Eminim Erdoğan’ın öngö let mühürlü mektubu vardı. Bütün parla ya girizgâh olsun diye söylüyorum: rektiğini düşünüyoruz. Olur da faydamız rülemez ve giderek otoriterleşen tavrına menterler yaşananların soykırım olduğu Almanya’da yaşayan Türkiyeliler, bura dokunur. rağmen bunu da atlatır. hususunda hemfikirdik. “Tamamdır artık C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear