Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Pazartesi 9 Mayıs 2016 14 KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr yorum O ne yaparsa demokrasisi! Çok değil altı ay önce yapılan genel seçimle işbaşına gelen Başbakan, ülkenin çok ağır sorunlarıyla hiçbir ilişkisi olmayan bir biçimde görevini bırakıyor. Böylece Cumhurbaşkanı ne yaparsa doğrudur dönemi daha ileri bir aşamasına taşınıyor. ‘Kayıkçı kavgası’ Başbakan’ın gönderilme nedenleri ne kadar da sığ ve sudan. AKP içi gelişmeleri iyi bildiği söylenen bir köşe yazarı olaydan bir gün önce şöyle yazdı: Cumhurbaşkanıbaşbakan ilişkisinde dört kırılma noktası: 1. 7 Haziran seçimleri öncesinde milletvekilleri listesinin hazırlanması., 2. 12 Eylül Kongresi öncesi MKYK listesine müdahale, 3. Bakanlar Kurulu listesinde yaşanan gerilim ve 4. MKYK’de yetki devri (A. Selvi, Hürriyet, 4 Mayıs). Bu kırılma noktalarının tamamı AKP içi konulardır; bunlar ülkenin ağır sorunlarına çözüm bulunmasına ilişkin herhangi bir görüş ayrılığından kaynaklanmıyor! Sayılan noktalar Osmanlı’da bir sadrazamın boğdurulmasının gerekçesi olur muydu? Son örneklerinden Sadrazam Mithat Paşa, anayasal demokrasiyi savunduğu için boğduruldu. Osmanlı’ya öykünüyorlar ama bunlar Osmanlı’dan bile geri! Yalnız, Davutoğlu’nun Cumhuriyete bir can borcu var; eğer Osmanlı olsaydı Davutoğlu çoktan boğdurulmuştu! Başbakan’ın gönderilmesinin dilimizde olağanüstü doğru ve yerinde bir tanımı var: kayıkçı kavgası. AKP’nin tepesinde yaşanan tam bir kayıkçı kavgasıdır. Meğer kayıkçı kavgası deyiminin bir adı da “çift taraflı takıyye” imiş! Oysa gemi su alıyor! Onlar kayıkçı kavgası yaparken ülke gemisi batarcasına su alıyor! İşte son iki örnek. Birincisi: Ülkenin güneydoğusu tam anlamıyla savaş alanına dönmüş bulunuyor. Kırsal kesim bir yana, kentler de PKK terörü ile yerle bir oluyor; her gün şehit ve yaralı sayısı artıyor. Kilis IŞİD roketleriyle ayrı bir acılı yıkım yerine dönüşüyor. Bu sırada başbakan görevinden alınıyor; ancak görevden alma nedeni, yaşanan bu başarısızlık değildir. Başbakan’ın gönderilmesinin Suriye başta olmak üzere dış politikadaki büyük başarısızlıklarıyla da hiçbir ilgisi kurulmuyor; dönemindeki canlı bomba eylemlerinden ve onca can kaybından da hiçbir sorumluluğu görülmüyor. İkincisi: Meclis, korkunç kavgalarla tıkandı; çalışamıyor. Bu, son olarak Anayasa Komisyonu’nda, üstelik iki kez yaşandı. Sonuçta HDP milletvekilleri oturumu terk etti; AKP+CHP+MHP üçlüsü, anayasaya aykırı olduğunu bile bile milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili tasarıyı oybirliği ile onayladı. Olaya nesnel olarak bakılırsa görülür ki Meclis diğer partiler HDP olarak ikiye bölünmüş bulunuyor. Yargıdan sonra yasama organının da çalışamaz kılınmasında AKP’nin görevi bırakan iki numarasının hiç mi sorumluğu yok? Alkışlar; ayrıca barış isteyen öğretim üyelerinin ya da haber yapan gazetecilerin haklarını düşünce özgürlüğü kapsamında koruyamayan; bunlara dokunulamaz, bunlar yargılanamaz demeyen ve gereğini yapmayan; yalnız usulca, tutuksuz yargılansınlar dileğinde bulunabilen bir başbakan görevini “zarif, akıllıca ve erdemli” gibi övgülerle bırakıyor! Başbakan’ın yerine kimin geleceği üzerine “fal” açılıyor; kamuoyu kayıkçı kavgalarıyla oyalanıyor; ve insanlar ölüyor; düşünce özgürlüğü yok oluyor; devlet kadroları AKP yandaşlarıyla dolduruluyor; kamu ihaleleri yoluyla iktidara bağımlı yeni zenginler yaratılıyor; Cumhuriyetin kazanımlarının kökü kazınıyor. Muhalefetsiz Türkiye’de “o” (Cumhurbaşkanı, başkan, reis, kaptan…) ne yaparsa yapsın demokrasisi (!) hızla güçleniyor. HHH Can Dündar’a iki, Erdem Gül’e de bir kez daha geçmiş olsun diyorum. 9 MAYIS 2016 SAYI: 33087 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven Yayın Koordinatörü Murat Sabuncu Yazıişleri Müdürleri Bülent Özdoğan Baydu Can Reklam ve Pazarlama Direktörü Ayşe Cemal Reklam Grup Koordinatörleri Deniz Tufan Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Haber Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Dış Haberler: Pınar Ersoy l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Can Dündar, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. lMuhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04.01 03.51 04.21 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 05.45 13.08 16.59 05.32 12.52 16.42 05.59 13.15 17.03 Akşam 20.17 19.59 20.18 Yatsı 21.53 21.32 21.48 ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com.tr Çizerimiz yıllık izninin bir bölümünü kullandığından ÇİZGİLİK’ine bir süre ara vermiştir. taşınmama sı daha doğ ru bir tutum olurdu. Haberle re başlık se çilmesi, gaze tedeki yerinin Manşetler de YanılırNisan tarihli Cumhuriyet’in sürmanşe28tinde yer alan “Bursa’da kadın bombacı cami avlusunun girişinde düğmeye bastı: TEKBİRLE PATLATTI” başlığının ömrü çok uzun olmadı. Çünkü kısa bir süre sonra “canlı bomba”nın PKK bağlantılı TAK üyesi olduğu ortaya çıktı. TAK yaptığı açıklamayla patlamayı üstlendi, Okurlardan gelen çok sayıda iletide “böyle vahim bir hatanın sürmanşete nasıl taşındığı, konuyla ilgili bilgiler henüz keşinleşmemişken nasıl böyle iddialı bir başlığın gazetede hem de sürmanşetten yer aldığı” soruluyordu. Haberin 10. sayfadaki ayrıntısında kötü bir Türkçeyle, “Bazı görgü tanıkları saldırganın ‘Allahü ekber’ diye tekbir getirerek eylemi gerçekleştirdiği iddia edilirken saldırının fa saptanması Yazıişleri’nin sorumluluğundadır. Muhabirler haberleri için başlık, spot, fotoğraf önerebilirler, ama karar Yazıişleri’ne, sayfa editörlerine, birinci sayfa söz konusu ise kesinlikle Yazıişleri’ne aittir. Ben de konuyu Yazıişleri yetkililerine sordum. Verdikleri yanıtı kısaltmadan aktarıyorum: “Bursa’da bir patlama olduğunu öğrendiğimizde yurt haberleri servisimiz hemen Bursa muhabiri Levent Gencelli ve bölgedeki gazeteciler ile, haber kaynaklarıyla irtibata geçti. O sırada tüm ajanslardan haberi takip etmeye başladık. DHA’dan ‘Bursa Ulucami yakınında kendini patlatan kadın canlı bombanın, terör örgütü IŞİD militanı olma ihtimalinin değerlendirildiği bildirildi’ haberi geldi. Kaynaklar, görgü tanıklarının ‘tekbir getirerek kendini patlattı’ yönündeki ilinin IŞİD üyesi olduğu düşünülü bilgilerini yoğun şekilde paylaşın yor” diye yazılmıştı. Kötü Türkçe bir ca haberin başlığını buradan gör yana, en azından bir “iddiadan” söz dük. Ertesi gün Emniyet’in ‘PKK ediliyordu. Ama haberin tümünün bir bağlantısı araştırılıyor’ haberi de “iddia” üzerine kurulmuş olması, id sayfalarda yer aldı. Olaydan birkaç dianın başka olgularla desteklenme gün sonra TAK olayı üstlendiğinde mesi de haberi daha baştan zayılatı haberi aynen verdik.” yordu. “İddialar” kimliği belirsiz gör Görüldüğü gibi yanıtta kaynağın bir gü tanıklarına dayansa da, kuşkuların haber ajansı olduğu belirtiliyor, ajan ağır basması, en azından manşete sın haberinde “Bursa Ulucami yakı nında kendini patlatan kadın canlı bombanın, terör örgütü IŞİD militanı olma ihtimalinin değerlendirildiği bildirildi” denildiği aktarılıyor. IŞİD militanı olma “ihtimali” görgü tanıklarınca paylaşılınca haberin başlığının buradan görülmesine karar verildiği vurgulanıyor. Açıktır ki bu karar yerinde olmamıştır. Haberde yer alan ihtiyatlı “iddia ediliyor”, “failin IŞİD üyesi olduğu düşünülüyor” cümleleri dikkate alınmamış, ajansın “IŞİD militanı olma ihtimali değerlendiriliyor” cümlesine de itibar edilmemiş, iddia kesinlik taşıyan ifadelerle sürmanşete taşınmıştır. Cumhuriyet’in haberlerde, özellikle de bu türden haberlerde kılı kırk yardığını biliyoruz. Ama ne yazık ki bu haber o çizginin dışına düşüyor. Yazıişleri’nin yanıtı haberde yer alan “iddia ediliyor”, “düşünülüyor” ihtiyatlı dilinin neden dikkate alınmadığını açıklamaya yetmiyor. Bundan sonrası için ders çıkarmak gerekirse, öncelikle; kesin bilgi ve bulgulara dayanmayan haberlerde “iddia edildi”, “öne sürüldü” kalıplarından vazgeçmemenin daha doğru bir tutum olacağıdır. İkinci ve belki daha önemlisi, kesinlik taşımayan haberlerin manşete, sürmanşete taşınmamasının daha doğru olacağıdır. Sürmanşetlerden söz etmişken, bu haberden bağımsız olarak, Cumhuriyet gazetesinin, magazini “sürmanşetleştiren” gazetelerin peşine takılmamasını, sürmanşete sık sık başvurmayı seçmemesini, terimin “manşetten daha önemli haber” anlamını göz ardı etmemesini de bir kere daha dileyelim. T.C. SİVAS 2. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2015/125 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN ÖZELLİKLERİ: Sivas ili, Merkez ilçesi, Çarşıbaşı Mahallesi, 222 ada, 95 parsel, no:1 Eskicizade Apartmanı, 3. normal katta bulunan 6 bağımsız bölüm No’lu meskendir. Tapu kaydına göre ana taşınmaz tapuda arsa olarak, satış konusu 6 No’lu bağımsız bölüm ise dubleks mesken olarak kayıtlıdır. Satış konusu meskeninde üzerinde bulunduğu parsel 328,22 m2 alana sahip olup satışa konu mesken 3. normal katta bulunan 6 bağımsız bölüm No’lu meskendir. Mesken 85/550 arsa payına sahiptir. Parsel üzerinde kat irtifakı tesis edilmiştir. Satış konusu taşınmaz parsel üzerinde bir bodrum, bir zemin, üç normal katlı bir bloktan oluşan Eskicizade Apartmanı bulunmakta olup satışa konu 6 No’lu bağımsız bölüm 3. normal katta bulunmaktadır. Satış konusu 6 bağımsız bölüm No’lu dubleks meskenin alt katında 3 oda, 1 salon, 1 mutfak, 1 hol, 1 antre, 1 wc, 1 banyo, 2 balkon, teras katında 1 oda, 1 banyo, 1 hol, 1 terastan oluşmaktadır. Yaklaşık 180,00 m2 brüt alanı bulunmaktadır. Meskenin ısıtması kombili kalorifer olup, mutfakta doğalgaz kullanılmaktadır. Pencere doğramaları PVC ısıcamlı, daire giriş kapısı çelik doğramadır. Meskenin 1 No’lu kömürlük eklentisi vardır. Meskende keşif günü itibari ile tadilat yapılmakta olup seramik ve laminant kaplamaları, oda kapıları, duvar boyaları, alt kat mutfak tezgâh ve dolapları ve alt kat holde vestiyer bulunmamaktadır. Mesken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapı gruplarından IIIB yapı grubuna girmektedir. Satış konusu mesken yaklaşık 8 yaşındadır. Satış konusu meskenin üzerinde bulunduğu Çarşıbaşı Mahallesi, 222 ada, 95 parsel bitişik nizam 4 kat imarlıdır. Satış konusu Çarşıbaşı Mahallesi, 222 ada, 95 No’lu parsel üzerindeki Eskicizade Apartmanı’nın B blok 3. normal katındaki 6 BAĞIMSIZ BÖLÜM NO’LU MESKENİN bedeli; imar durumu, çevre yapılaşma durumu, emsal taşınmazların satış bedelleri dikkate alınarak keşif tarihi itibari ile tespit edilmiş söz konusu arsa bedellerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapı gruplarından IIIB yapı grubuna ait birim fiyat esas alınarak yapı maliyeti hesaplanmış ve çıkan toplam bedel dava konusu meskenin piyasa koşullarındaki bedeli ile mukayese edilmiş ve her iki sonucun birbirini teyit ettiği tespit edilmiştir. 6 BAĞIMSIZ BÖLÜM NO’LU MESKENİN bedeli keşif tarihi itibari ile 230.000,00 TL’dır (İki yüz otuz bin lira). Borçlu Deniz AYDOĞDU hissesi tam olup borçlu hisse bedeli 230.000,00 TL’dir. (İki yüz otuz bin lira)’dır. Konumu: Parsel belediye hizmetlerinden (elektrik, su, ulaşım, yol) tam olarak yararlanmaktadır. Şehrin merkezi noktasındadır. Mehmet Çarşıbaşı Mahallesi 126. Sokak üzerindedir. 100 mt güneydoğusunda Namık Kemal İlköğretim Okulu, 40 mt kuzeydoğusunda Vişneli Cami, 125 mt güneybatısında Kangal Ağası Konağı, Sivas Anadolu İmam Hatip Lisesi, 200 mt güneyinde perakende sebze hali, 200 mt güneybatısında Mavi Çarşı, 200 mt kuzeybatısında Mehmet Ali Bey Hamamı, 270 mt kuzeydoğusunda Sivas Belediyesi Hanımlar Kültür Merkezi, 480 mt güneybatısında Sivas Kent Meydanı, Sivas Valiliği, Sivas Belediyesi bulunmaktadır. Şehrin çarşıticaret merkezine, araçla 5 dakika mesafededir. ADRESİ: Satış konusu Sivas ili, Merkez ilçesi, Çarşıbaşı Mahallesi, 222 ada, 95 parselde bulunan, no:1 Eskicizade Apartmanı, 3. normal kat 6 bağımsız bölüm no’lu meskenin, Yüzölçümü: 180 m2 ARSA PAYI: 85/550 İMAR DURUMU: Dosyasında mevcuttur. KIYMETİ: 230.000,00 TL KDV ORANI: %18 KAYDINDAKİ ŞERHLER: Dosyasında mevcuttur. 1. Satış Günü: 13/06/2016 günü 10:3010:40 arası 2. Satış Günü: 11/07/2016 günü 10:3010:40 arası SATIŞ YERİ: SİVAS ADALET SARAYI 2. KAT 229 NO’LU MEZAT SALONU SATIŞ ŞARTLARI: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2015/125 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 7 Yeteri kadar satış ilanının hazırlanarak ilgililere gönderilmesine, ilgililere gönderilen satış ilanının iade olması halinde İ.İ.K. 127. maddesi gereğince gazete ve elektronik ortamda yapılan satış ilanı tebligat yerine geçer. 04/05/2016 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 327983) ‘Tarih’ kavramı, vatan hainliği ve Can Dündar suikastı… “T arih” kavramı ile bir sorunumuz var. Aslında sadece tarih kavramı ile değil, hemen bütün kavramlar ile onları anlama ve kullanma biçimimiz bağlamında sorunumuz var genel bilgi düzeyi yüzyıllar boyunca bir biat kültürünün parmaklıkları dışına çıkamamış bütün toplumlar gibi. Öte yandan, “tarih” kavramı ile sorununuz varsa eğer, örneğin “tarih” ve “geçmiş” kavramlarını bugün bizim hâlâ yaptığımız gibi birbirinin eşanlamlısı olarak kullanıyorsanız, o zaman bu sorunun çözümlenemeden kalması çok trajik sonuçlara yol açabilir ve bu sonuçlar, bir gazeteciye sırf gazeteci olduğu için sıkılan kurşunların kalıbında da somutlaşabilir. ‘Geçmiş’ ile ‘tarih’in farkı… “Geçmiş”, zamanın şimdi’den geriye uzanan tüm yolunu kapsayan bir sözcük ya da kavramdır. Ve bu yapısıyla, irademizden bağımsızdır. Örneğin ben bu yazıyı yazmak üzere yarım saat önce bilgisayarın başına oturmuşsam, bu yarım saat artık geçmiş’in malıdır. Benim “geçmemiş” ya da “olmamış” sayabileceğim bir olgu değildir. Sonuç: “Geçmiş”, biz istesek de istemesek de sürekli dolan bir yamalı bohça gibidir. Bu bohçaya hangi “olmuşların” gireceğini saptamak, bizim kararımıza bırakılmamıştır. Yani “geçmiş”, şimdiden önceye ait olanların tümüdür. Ve en önemlisi: Olan’ları yadsımak, onları “olmamış” kılmaz! Buna karşılık “tarih”, ancak biz istersek gerçekleşen bir zamansal düzenlemedir. Çünkü tarih kendiliğinden değil, ancak bizim olmuşlar bohçasından iradi olarak seçtiğimiz olaylar/olgular arasında bir nedensonuç ilişkisi kurmamızla gerçekleşir. Elbette bu ilişki kurma eylemi, onu kuranların birikimi veya amaçları doğrultusunda, doğru ya da yanlış olabilir. Bu nedenle, doğru ya da yanlış/ yapay tarihlerin varlığından söz edebiliyoruz. Buna karşılık “olmuş” bir olayın doğruluğu ya da yanlışlığı, onun “olmuşluğundan” değil, ancak ona bağlanan yorumlardan kaynaklanabilir. Yoksa “olay”ın kendisi, zaten “olmuştur”, o kadar! Diktatörler ve ‘kendine göre tarih’ tutkusu… İnsanlık tarihi boyunca diktatörler, genellikle bu gerçeğin bilincinde olmuşlardır. Bundan ötürü de tek kişilik iktidarlarını yasal ve haklı kılmak amacıyla, toplumlarının kendilerine kadar uzanan tarihlerini kendi varlılarını kaçınılmaz kılan nedensonuç ilişkilerinin kalıbında yeniden düzenlemeye kalkışmışlardır. Dikkat edilsin: Bu bağlamda gerçekleştirilen eylem, olmuşların “olmuşluklarını” yadsımak değildir, fakat kendi iktidarlarını sonunda tarihsel bir zorunluluk gibi gösteren tarih perspektiflerine yerleştirme çabasıdır. Ülkemizde yılardır olup bitenler de aslında böyle bir anlayışın ürünüdür. Bu anlayışa göre laik Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu bir olgudur, ama toplumumuz bağlamında yanlıştır. O halde “olması gereken”, neredeyse yedi yüz yıllık bir biat toplumunun temsilcisi olan “Osmanlı modeli”ne geri dönmektir. Bu yolda çaba harcayan herkes için, “Türkiye seninle gurur duyar!”. Modelin dışında kalan çağdaş ve aydınlanmadan yana kafalara layık görülen ise, tıpkı Can Dündar olayındaki gibi, “vatan haini!” nitelendirmesi ve hatta icabında sıkılacak birkaç kurşundur! T.C. ERZİNCAN SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Esas No: 2016/2 Tereke Mahkememizde görülmekte olan tereke (tespit istemli) davası nedeniyle; Mirasçılardan UĞUR TEMİZLEMEK’in mernis adresinin tespit edilememesi ve bilinen adreslerine yapılan tebligatların iade dönmesi nedeniyle tüm araştırmalara rağmen adresi tespit edilemediğinden ve kendisine müteveffa Hüseyin Temizlemek’in terekesi hakkında mahkememizce verilen kararın ilan yolu ile tebliğine karar verildiğinden, dava konusu tereke hakkında özetle “Müteveffa Erzincan ili, Merkez ilçesi, Erdene Mahallesi/Köyü, cilt no: 98, hane no: 10’de nüfusa kayıtlı Haydar ve Esma’dan olma, 10/05/1928 Erzincan doğumlu, 36271332434 T.C. kimlik numaralı müteveffa HÜSEYİN TEMİZLEMEK’in terekesi mirasçısı olan yeğeni 39205235436 T.C. kimlik no’lu GÜLENDER ÇAY’a tüm mirasçılara payları oranında eşit miktarda bölüştürmek üzere teslim edilmekle; mirasçının miras sebebiyle istihkak davası açma hakkı saklı kalmak üzere TEREKEDEN EL ÇEKİLMESİNE,” hükmünün mirasçı UĞUR TEMİZLEMEK’e tebliğ mahiyetinde olup tebliğ tarihinden itibaren 8 günlük yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar ilanen tebliğ olunur. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 323199) İYİ KALPLER ARANIYOR NEDEN SİZ OLMAYASINIZ? İnsanlık düşmanı ilan edilen kalp damar hastalıklarına karşı farkındalık yaratma çalışmalarını aralıksız sürdüren. “İyi Kalpli Ol”un diyor... TÜRK KALP VAKFI www.tkv.org.tr turkkalpvakfi turkkalpvakfi iyikalpliol C MY B