28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 6 Mayıs 2016 10 Piri: Vize kriterlerini Ankara tamamlayamaz ABKomisyonu’nun Türkiye’ye vize muafiyeti tavsiye ettiği rapora ilk itiraz, Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Kati Piri’den geldi. Geçen ay Türkiye’nin basın özgürlüğü ve Kürt sorununu odağa aldığı ‘en sert’ ilerleme raporunu yayımlayan Piri, Hollanda televizyonunda katıldığı programda, Türkiye vatandaşlarına haziran sonunda vize serbestisi verilmesinin düşük bir ihtimal olduğunu söyledi. Türkiye’nin kalan 5 kriteri 1 Temmuz’a kadar yerine getiremeyeceğini savunan Piri, Türkiye’nin terörle mücadele yasalarının demokratikleşme önünde engel olduğunu belirtti. Hollandalı gazeteci Frederike Geerdink ve Kürt gazetecinin de bu düzenlemeler uyarınca gözaltına alındığını hatırlattı. Merkel inanıyor Rapora ilk destek ise AB ve Türkiye arasındaki tartışmalı sığınmacı anlaşmasının mimarı Almanya Başbakanı Angela Merkel’den geldi. Merkel, “Tarafların vize serbestisi konusunda üzerlerine düşeni yerine getireceğine inanıyorum” dedi. Ancak Almanya’da hem Merkel’in partisi, hem de kamuoyundan rapora tepkiler yükseliyor. Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) içişleri uzmanı Wolfgang Bosbach, vize muafiyetini sorunlu bulduğunu belirterek özellikle sıkıntıların yaşandığı Kürt bölgesi nedeniyle düzensiz gö çün artabileceğini savundu. Alman birinci kanalı ARD tarafından yapılan bir kamuoyu araştırmasına göre, Türkiye vatandaşlarına vize muafiyeti tanınmasına karşı çıkan Almanların oranı yüzde 62’yi buldu. Berlusconi golü Türkiye’ye vize serbestisi, İtalya Temsilciler Meclisi’nde de damga vurdu. Aşırı sağcı bir milletvekilinin “80 milyon Müslüman Türk Avrupa’yı işgal etmeye hazır” çıkışından sonra, eski Savunma Bakanı Ignazio La Russa da hükümetin sığınmacı politikasını sert dille eleştirdi. Bunun üzerine Başbakan Matteo Renzi, “Türkiye, bir çeşit Osmanlı işgaline hazır bir ülkeymiş gibi lanse edildi. La Russa’nın da bir dönem hükümetinde rol aldığı Berlusconi, o tehlikeli ve çalkantılı denilen ülkenin başbakanı Erdoğan’ın oğlunun nikâh şahidi olmuştu” yanıtını verdi. On yıllarca olmaz Britanya’nın Avam Kamarası’nda da Türkiye gündemdeydi. Britanya’nın AB’den ayrılmasını isteyen vekillerin “AB’de kalmak tehlikeli. 80 milyonluk nüfusa sahip Türkiye birliğe katılmak üzere” argümanlarına Başbakan David Cameron şu yanıtı verdi: “Sizlere karşı açık olacağım. Türkiye’nin AB’ye katılımının kısa vadede gerçekleşeceğini düşünmüyorum. Ankara, AB’ye onlarca yıl uzakta.” Alo İsveç, sizde hak ihlalleri var mı? Öykü Tüccar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önceki gün muhtarlarla yaptığı toplantıda “İsveç’te, bakanlık makamına gelen bir Müslümana yapılanı gördünüz. Hani sizde hak, özgürlük vardı, niye yaptınız?” dedi. Erdoğan Türkiye kökenli eski Şehircilik ve Konut Bakanı Mehmet Kaplan’ın İsrail’i Nazilere benzetmesinin ardından istifa etmek zorunda kalmasını hatırlatıyordu. Erdoğan sözlerine “Ben batı ülkelerinde daha sıkça karşılaşmaya başladığımız bu hak ihlallerinden endişeliyim” diye devam etti. Oysa insan hakları kuruluşu Freendom House’un yıllık raporuna göre Türkiye “kısmen özgür” iken İsveç en yüksek dereceyle “özgür” ülkeler arasında yer alıyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün basın özgürlüğü raporunda ise Türkiye 151’inci sıradayken İsveç 8’inci sırada... Hal böyle olunca Erdoğan’ın sözlerinin İsveç’te nasıl yankıla DİHA’ya TİB’den 37. kez yasak geldi Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB), dün akşam Dicle Haber Ajansı’nın (DİHA) internet sitesine erişim engeli getirdi. Ajans 24 Temmuz’dan bu yana 37. kez engellenmiş oldu. Gaziantep’te 1 Mayıs’taki bombalı saldırı yerine ilk giden ve gözaltına alınan DİHA muhabiri Mehmet Hakkı Yılmaz, “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı. DİHA’nın tutuklu bulunan muhabirlerinin sayısı 10’a yükseldi. Mardin Savur’daki operasyonlarda DİHA muhabiri Turay, Savur Belediye Eş Başkan Yardımcısı Osman Ok ve DBP’li 3 üye gözaltına alındı. Mardin Dargeçit Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler biriminde çalışan, aynı zamanda DİHA muhabiri Murat Verim hakkında “Özyönetimle özgür kimliğe” başlığı nedeniyle dava açıldı. Mahkeme, Verim için “Örgüt üyesi olmamakla, örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla 6 yıl hapis verdi. l DİYARBAKIR nacağını merak ettik. Bunun için İsveç hükümeti nin nisan ayında hayata geçirdiği “Alo İsveç” servisinden faydalandık. Bu uygulamada +46 771 793 336 telefon numarasını arayanlar rastgele seçilen bir İsveçli ile konuşabiliyor. Telefonumuzu ilk açanlardan Marcus, Erdoğan’ın sözleri ile ilgili “Herkes istediği gibi düşünebilir ve bunu dile getirebilir ama bu açıklamaya üzüldüm” dedi. Anne ise “Sizin ülkenizde de insan hakları sorunları var” dedikten sonra “Tabii ki bizim de İsveç olarak geliştirmemiz gereken noktalar var. Ama şu an dünyada hiçbir ülke bu konuda tamamen mükemmel olduğunu söyleyemez” yorumunu yaptı. Elias ise Erdoğan gibi kendisinin de İsveç’teki insan hakları konusunda endişeli olduğunu belirtti. Ülkede “İşveçli gibi görünmeyenlere” karşı giderek büyüyen bir ırkçılık olduğunu söyleyen genç “Ne yazık ki ülkedeki ırkçı parti olması gerekenden çok daha etkili” dedi. Kayyım Zaman ve Cihan’ı kapatıyor Yönetimlerine el konulan Zaman Gazetesi, Zaman.com.tr, Cihan Haber Ajansı, Cihan Medya Dağıtım, Küre.tv’nin de aralarında bulunduğu Feza Yayın Grubu’nun bütün medya şirketleri hakkında kapatma kararı alındı. Yönetime atanan kayyım, kapatma kararının 15 Mayıs’ta hayata geçeceğini açıkladı. Feza Gazetecilik A.Ş.’ye Sezai Şengönül, avukat Tahsin Kaplan ve avukat Metin İlhan kayyım olarak atanmıştı. Kayyım heyeti, yönetimlerine el konulan ZFeza Yayın Grubu’nun bütün medya şirketlerini kapatma kararı aldı. Söz konusu mecraların 15 Mayıs itibarıyla yayın hayatlarına son verileceği açıklandı. Daha önce de aynı yöntemle el konularak kayyım atanan İpek Grubu’na ait bütün gazete ve televizyonların kapatılmasına karar verilmişti. l İSTANBUL/Cumhuriyet haber EDİTÖR: CAN DOKER CAN DÜNDAR VE ERDEM GÜL SON KEZ HÂKİM KARŞISINA ÇIKIYOR Gazetecilik için bugün karar günü 92 gün tutuklu kalan ve toplam 35.5 yıl hapis cezası istenen Dündar ve Gül’ün avukatları esas hakkındaki mütalaaya yönelik son savunmaları yapacak Adana’da Ocak 2014’te mühimmat yüklü MİT TIR’larının durdurulması ile ilgili haberleri nedeniyle 92 gün tutuklu kalan gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcimiz Erdem Gül bugün son kez hâkim karşısına çıkıyor. 25 Mart’ta başlayan yargılamada mahkemenin karar vermesi bekleniyor. Dündar ve Gül hakkında MİT TIR’larındaki silahların görüntüleri ve mühimmata ilişkin kriminal raporunu haberleştirdikleri gerekçesiyle Mayıs ve Haziran 2015’te soruşturma başlatılmıştı. Soruşturmanın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Dündar için sarfettiği “Bedelini ağır ödeyecek, öyle bırakmam onu” sözleri tepki çekmişti. Soruşturma başlatılmasının ardından 27 Kasım 2015 günü ifadeye çağrılan Dündar ve Gül İstanbul 7. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından tutuklanmıştı. Tutukluluğun 92. gününde ise Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararıyla tahliye edilmişlerdi. Erdoğan bu kararın ardından da yine tepki çekecek “Karara uymuyorum, saygı da duymuyorum” ifadelerini kullanmıştı. Ceza mütalaada indi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlardan Sorumlu Başsavcı Vekili İrfan Fidan tarafından hazırlanan iddianamede, Dündar ve Gül için, “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme”, “devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla Can erok Can Dündar ve Erdem Gül İstanbul 7. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından tutuklanmıştı. Tutukluluğun 92. gününde ise Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararıyla tahliye edilmişlerdi. açıklama”, “darbeye teşebbüs” ve “silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek isteyerek yardım etme” suçlarından ayrı ayrı bir kez ağırlaştırılmış müebbet, bir kez müebbet ve 30 yıla kadar hapis cezası istemişti. 25 Mart’ta başlayan yargılamaya 40 saat kala mahkemeye atanan duruşma savcısı Evliya Çalışkan, ilk duruşmada yargılamanın gizli yapılmasını talep etmiş, mahkeme de bu talebi kabul etmişti. Davayı kamuoyundan kaçırma girişimi olarak değerlendirilen kararın ardından savcı Çalışkan, davaya ilişkin esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Savcı Çalışkan mütalaasında, Dündar hakkında “devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgileri, temin edip açıklama ve bu suça iştirak” suçlamasıyla 25.5 yıla kadar, Gül hakkında da “devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgileri açıklama” suçundan 10 yıla kadar hapis cezası talep etti. Savcı Çalışkan, Dündar ve Gül’e yöneltilen “silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme ve darbeye teşebbüs” suçlamalarının da yargılamadan ayrılmasını istedi. Davanın bugünkü duruşmasında Dündar ve Gül’ün avukatları tarafından esas hakkındaki mütalaaya yönelik savunma yapılacak. Dündar ve Gül’ün son sözlerinin sorulacağı duruşmada İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin davayı karara bağlaması bekleniyor. l İSTANBUL/Cumhuriyet Vali Şahin’den izin yok: Gezi’de teşhis yapılamaz Vali Şahin, polis şiddetine soruşturma izni vermedi. Kararın benzer şikâyetleri etkileyebilecek nitelikte olduğunu söyleyen mağdur avukatları itiraz edecek HİLAL KÖSE İstanbul Valisi Vasip Şahin, Gezi Parkı’nda yaralılara yardım ederken ayağından gaz fişeğiyle vurulan Aydın Aydoğan ve plastik mermi atışı sonucu sağ gözünü kaybeden Erdal Sarıkaya’nın şikâyeti üzerine isimleri belirlenen 16 polis memuru hakkında soruştuma izni vermedi. 16 polisin ismi verildi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu, 20 Ekim 2015’te İstanbul Valiliği’ne yazı yazarak, Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nde görevli 16 polisin ismini vermişti. Listede, gaz tüfeğini kullanan ancak ismi tespit edilemeyen memur da vardı. Savcılık, polis ler hakkında “zor kullanma yetkisini aştıkları” gerekçesiyle soruşturma izni istemişti. Aydoğan ve Sarıkaya’nın suç duyuruları ise aynı dosyada birleştirilmişti. Valiliğin incelemesi 22 Şubat 2016’da sonuçlandı. ‘Yasal sınırlar içinde’ Vali Şahin’in imzasının olduğu kararda, Taksim Meydanı’nın, Gezi Parkı eylemleri sırasında olayların en yoğun yaşandığı yerlerden biri olduğu belirtildi. Gaz fişeği kullanan polislerin 2559 sayılı PVSK’nin 16. maddesi hükmü gereğince görevlerini yerine getirdikleri ifade edildi. Şartların oluşması üzerine, görevli personelin, kanunların verdiği yetkiyi kullanarak ‘kanunsuz eylem ve yürüyüş’ yapan gruba yasal sınırlar içeri sinde müdahalede bulundukları, eylemleri önlemek amacıyla herhangi bir kasıt olmaksızın eylemcilere gaz fişeği attıkları savunuldu. Atılan gaz fişeğinin, bahse konu yerde şahısların yaralanmasına sebebiyet verme ihtimalinin olduğu belirtilerek, “Şikâyetçi şahısların, görevli polis memurlarının attığı gaz fişeği neticesinde yaralandığını delillendirebilecek somut, teşhise uygun isim, şahıs, şahit veya delil ortaya koyma imkânının olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle adı geçen görevlilerin kusurulu olduklarının tespit edilemediği anlaşılmıştır” denildi. Vali Şahin, 4483 sayılı memurların yargılanmasına dair yasaya göre 16 polis memuru hakkında soruşturma izni vermedi. l İSTANBUL Basın özgürlüğüne saygı Fransa’dan bir uyarı daha EVRİM ALTUĞ Fransa’nın Ankara Büyükelçisi Charles Fries, Arkas Sanat Merkezi’nde tarihi haritalar üzerine açılan “Üç Deniz’in Arasında” sergisinin açılışında sorularımızı yanıtladı. Gelecekteki AB haritası üzerine fikriniz nedir? Fries Avrupa’nın baş etmesi gereken birçok konu var. Bunların başın da ekonomik kriz geliyor. Charles Fries İkincisi kimlik meselesi. Türkiye’den beklediğimiz kendi içinde reformlarını hayata ge çirmesi. En önemli şey Türkiye’yi de ğerler ailesine dahil edebilmek. Bu değerlerin belki de en başında ifade özgürlüğü geliyor değil mi? Fries İfade özgürlüğü dahil, ülkeniz de olup bitenleri büyük bir dikkatle takip ediyoruz. AB zirvesinde liderler Türk otoritelerini bilgilendirmişlerdi. Dündar ve Gül’ün karar duruşması arefesindeyiz. Mesajınız nedir? Fries Biz her zaman için şunu söyle dik: Basın özgürlüğüne saygı gösterin. Ve bugüne kadar bununla ilgili pek çok şey söyledik. Artık daha fazla söylenecek bir şey de yok. l İZMİR Birleşik Haziran stadyumda buluşuyor Birleşik Haziran Hareketi ‘birlikte başarabiliriz’ sloganıyla pazar günü saat 15.00’te (8 Mayıs) Kartal Stadyumu’nda büyük bir buluşma gerçekleştecek. Buluşmada ‘omuz omuza verelim, bir araya gelelim. Geleceğimizi karartmak isteyenlere inat çocuklarımızla, dostlarımızla birlikte, 8 Mayıs’ta Kartal’da, Gezi’yi unutma diyelim, umuda şarkılar söyleyelim’ çağrısıyla iktidarın gerici politikalarına karşı güçlü bir ses ‘Birlikte başarabiliriz’ sloganıyla düzenlenen Kartal Stadyumu’ndaki buluşmaya Kardeş Türküler, Feridun Düzağaç, Nejat Yavaşoğulları ve Erdal Güney de destek veriyor çıkarılması hedefleniyor. Çağrıda, “Toplumsal yaşamı dönüştürmek isteyenlere, laikliği anayasadan kaldıralım diyenlere, çocuk tecavüzcülerine siper olanlara, barışa tahammülü olmayanlara, kısaca iyiye güzel umuda düşman olanlara karşı yan yana gelmekten başka çaremiz yok. Çünkü biliyoruz ki direnince çok güzel oluyoruz” denildi. Etkinliğe Feridun Düzağaç, Kardeş Türküler, İlkay Akkaya, Marsis & Cahit Berkay, Nejat Yavaşoğulları ve Erdal Güney ses verecek. Kartal’daki büyük buluşmaya İstanbul’un birçok noktasından ücretsiz otobüsler kaldırılacak. Otobüsler, bilet satış noktaları ve etkinlik hakkındaki diğer bilgiler www.birlesikhaziranhareketi.org adresinden edinilebilir. l İSTANBUL/Cumhuriyet C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear