24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çarşamba 4 Mayıs 2016 10 haber EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Kimliklerdeki din hanesi ‘çip’te kaldı! Bu da mı gol değil? Başlık futbol yazısını çağrıştırıyor ama Hrant Dink cinayetinden söz edilecek… Nasıl yani? Ortalık toz dumanken, dokunulmazlık saldırısı ile HDP’liler Meclis dışına, Kürt siyasal hareketi siyaset dışına itilirken; Pelikan Dosyası mükemmel bir siyasal gerilim filmi olmaktan çıkıp AKP’nin bağırsaklarının dışarı akmaya başladığı bir başka siyasal gerilime dönüşürken Aydın Engin efendi yine yaza yaza bitiremediği Hrant Dink cinayetinden mi söz edecek? Cevap: Evet. Yaza yaza bitiremediğim, ama daha önemlisi Türkiye Cumhuriyeti yargı erkinin bir türlü sonuçlandıramadığı; işsiz, aşsız, hünersiz, geleceksiz üç beş tetikçiye razı olmamız beklenen Hrant Dink cinayetinden söz edeceğim… Buyrun. HHH Yakından takip ettiyseniz hatırlayacaksınız, Hrant Dink davası tam küllendi, dosya kapandı kapanacakken; katiller Ogün Samast, Yasin Hayal gibi Trabzon’un Pelitli varoşundan, “milliyetçi hisleri kabarmış” üç beş cahil delikanlıdan ibarettir denmişken… … denmişken yargıda bir şeyler kıpırdadı. Yıllar boyu devletin gözünün bebeği gibi koruyup kolladığı, yargıç karşısına çıkarmamak için bin dereden su getirdiği üst düzey güvenlik görevlilerinden bazılarının (Dikkat: Bazılarının) yargılanmaları için devletin tepelerinden icazet çıktı. Hayır, Hrant Dink davasını gerçekten aydınlatmak, tetikçilerin gerisindeki katilleri, en azından Hrant’ın ölümüne giden yolun kanlı taşlarını adım adım ve özenle döşeyenleri cezalandırmak için değil. Bu kez de Dink cinayeti üstünden Cemaatçi polis şeflerini hem tasfiye etmek, hem cezalandırmak için. Cinayet işlendiği günlerde o polis şefleri ile can ciğer kuzu sarması olanlar, cinayetin ertesinde bile o polis şeflerinin suça katkıları, en azından göz yumuşları bilindiği halde ısrarla, inatla onları koruyup kollayanlar, Cemaatle papaz olunca Dink davasının bir yüzünü aydınlatmayı yeğlediler. Ama bu “çok yüzlü” cinayetin sadece bir yüzünü: Cemaatçi polis şeflerinden oluşan yüzünü… Ancak Dink davası öyle bir tarafı örtülüp, sadece istenen tarafı gün ışığına çıkarılabilecek bir dava değil. Bu mümkün değil. Nitekim soruşturmanın önündeki “devlet katından gelen” engeller kalkınca görevini ciddiye alan bir savcı yeni ve çok ciddi bulgulara ulaşıverdi. Bir özet aktaracağıım: “Cep telefonu kayıtlarında Samast’ın yakınında dolaştıkları tespit edilen o dönem Jandarma İstihbarat’ta görevli 1 yüzbaşı ile 5 astsubayın kamera görüntülerine ulaşıldı. 6 jandarma istihbaratçının ilk olarak cinayetten bir gün önce Şişli’ye gittikleri belirlendi. Görüntülerde Hrant Dink’in öldürdüğü 19 Ocak 2007 günü saat 15.00 öncesinde 6 jandarma istihbaratçısının bölgeye gelip katil Ogün Samast’ı adım adım izlemeye başladıkları ortaya çıktı. Kamera görüntülerine göre olay yeri olan Halaskargazi Caddesi ve Şafak Sokak’ta dolaşmaya başlayan jandarma istihbaratçılar Samast’ın bölgeye gelmesiyle onu yakın takibe alıyor. Cinayet anına kadar çapraz şekilde ayrılarak takibi sürdüren jandarma istihbaratçılar cinayet sonrası da Samast’ı bir süre takibe devam ettiler…” Hatırlıyor musunuz, o dönemin Trabzon Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Öz’ün yargılanmasına uzun süre izin verilmedi. Sonra da yargıç karşısına çıkarıldı ama “ana dava” ile birleştirilmesi engellendi; görevi ihmal gibi sudan bir suçlama ile yargılandı… Bu son bulgulara bakarak Dink davasını örtbas etmek için çabalayan, olmadı sulandıranlara, “düşman” olmuş sanıkları yargılatıp, “dost” sanıkları kollayanlara sormak hakkımız değil mi: Bu da mı gol değil? Demirtaş: Rojava’yı ABD kabul etmeli HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Suriye’de istikrarın sağlanması için ABD’li yetkililerin “Rojava gerçeğini” kabul etmesi gerektiğini söyledi. ABD başkentine geçen hafta yaptığı ziyarette ülkenin saygın gazetelerinden Washington Post’a konuşan Demirtaş, IŞİD’le mücadelede ön safta yer aldıkları halde Cenevre sürecinden dışlanan Suriyeli Kürtlerin kurduğu çoğulcu ve laik demokrasiye dikkat çekti. “Rojava bir istikrarsızlık bataklığının içindeki vahadır. Onu başlangıç noktası olarak almanız halinde, Suriye’de çözüm ve istikrara ulaşırsınız” dedi. HDP lideri, Türkiye’deki gidişatla ilgili olarak da şunları söyledi: “Kürtler bir gerçekliktir ve Ortadoğu’daki tüm ülkelerde, Irak’ta, Türkiye’de, Suriye’de, demokrasi mücadelesinin ön cephesinde yer alıyorlar. Türk İslam ideolojisine sahip olan Erdoğan ve Kürtler arasında temel bir ideolojik çatışma var. Erdoğan Müslüman Kürtleri egemenliği altına almak istiyor. Ama Kürtler bunu kabul etmez. Türkiye adım adım istikrarsızlığa kayıyor ve bunu durdurmak için yeterince çaba gösterilmiyor.” Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kimlik belgesinden din hanesinin tamamen kal dırılması yönündeki ka YUSUF rarı yine uygulanmadı. ÖZKAN Kırıkkale’de dağıtımına önceki ay başlanan yeni kartlarda bu bölüm, iste ğe bağlı olarak çip içine yerleştiriliyor. HDP İstanbul Milletvekili Garo Pay lan, dağıtım başlamadan önce konuyu İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya sorduğu nu, kendisine din hanesinin çiplerin içinde, isteğe bağlı olarak yer alaca ğı bilgisinin verildiğini söyledi. Uygu lamaya Kırıkkale’de başlandığını öğ rendiklerini bildiren Paylan, AKP’nin AİHM kararının arkasına dolandığını, eski yasal düzenlemelere göre işlem yürütmeye devam ettiğini vurguladı. AİHM’den din hanesinin kaldırılması kararını çıkartan Alevi kökenli yurttaş Sinan Işık da, “Bu düzenlemeyle AİHM kararını boşa çıkarmaya çalışıyorlar. Görünürden alıp görünmeze koymakla, bu hane kalkmış olmuyor. Oysa AİHM kararı çok net, ‘hane olmamalı’ diyor. AKP ise giz li fişlemeyi sürdürüyor. Bunu da özgürlük getirmiş gibi yansıtıyorlar. İsteyen yazdırır, isteyen yazdır maz ama o hane orada duracak. Kartları İzmir’den dağıtmaya başlasalardı gider itirazımı yapar, AİHM’ye de ‘Türkiye Cumhuriyeti sizi kandırmış’ derdim” yorumunu yaptı. Sözler tutulmadı Işık’ın başvurusu üzerine AİHM, 2 Şubat 2010 tarihinde verdiği ka rarda, kimlik kartlarında “din hanesi” bulunmasının insan haklarına ve vicdan özgürlüğüne aykırı olduğunu vurgulamıştı. AKP’nin bu konuda herhangi bir adım atmaması nedeniyle Işık, bu kez 3 Mayıs 2013’te Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuru hakkını kullandı. Ancak AYM, 6 Kasım 2014’te verdiği kararla, başvuruyu konu yetersizliği nedeniyle reddetti. Süreç içinde de İçişleri Bakanlığı’na bağlı Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, Avrupa Konseyi’nin AİHM kararının gereğinin yerine getirilip getirilmediğini sorması üzerine, “Çipli kimlik uygulaması başlattık. Yenilerinde kesinlikle olmayacak” yanıtı verdi. l İZMİR KÜLTÜR BAKANLIĞI IŞİD KİTABI BASAN YAYINEVİNİN KİTAPLARINI DAĞITIYOR IŞID destekçisine devletten yardım Kilis’e yine roketPatlama sonrası bölgeye gelen ekip yaralı kadını hastaneye kaldırdı. yağdı, 1 kişi yaralı IŞİD tarafından dün sabah Kilis’e atılan 2 Katyuşa roketinden biri kent merkezindeki bir eve düştü. Akşam saatlerinde de askeri bölgeye 4 roket atıldı. Gündüz atılan roket nedeniyle sokakta bulunan 71 yaşındaki Senem Seyrekoğlu yaralanırken şarapnel parçalarının isabet ettiği boş tek katlı evde yangın çıktı. Her gün roketlerin düştüğü Kilis’te paniğe kapılan mahalleli sinir krizi geçirdi. Ocak ayından bu yana Suriye tarafından atılan 60’a yakın roket mermisinin isabet ettiği Kilis’te, 8’i Suriyeli 20 kişi ölürken yaralananların sayısı 70’e ulaşmış oldu. Sınır birlikleri tarafından yapılan atışlarla 2 Katyuşa mevzisi imha edilirken 6 IŞİD militanı da öldürüldü. İtfaiye yangını söndürürken patlamanın etkisiyle mahallede paniğe kapılarak sinir krizi geçirenlere ambulansta müdahale edildi. Hastane de tedaviye alınan Seyrekoğlu’nun genel sağlık durumunun da iyi olduğu bildirildi. Askeri bölgeye 4 roket Askeri kaynaklardan edinilen bilgiye göre, akşam saat 18.40 sularında Kilis’teki Öncü Sınır Karakolu sorumluluk bölgesine 4 roket atıldı. Terör örgütü IŞİD bölgesinden atılan roketler karakol binası dışında boş araziye düştü. Çok namlulu roketatar ve fırtına obüsleriyle karşılık verildi. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Suriye’deki IŞİD hedeflerinin vurulduğunu, 13 teröristin öldürüldüğünü duyurdu. Yapılan açıklamada, “Kilis’teki Öncü Hudut Karakolu bölgesine 4 roket atıldı. DEAŞ’a ait doçka taşıyan 4 araç ile 3 top mevzisi imha edildi. Suriye’deki DEAŞ mevzileri vuruldu, 13 DEAŞ üyesi öldürüldü” ifadelerini yer verildi. l DHA Rokete karşı broşürlü önlem AFAD’ın “roket mermisi düşmelerine karşı bilinçlenin” başlığıyla yayımladığı broşürde, vatandaşlara, roket sesi duyduklarında yapmaları gerekenler şöyle anlatılıyor; Sakin olun! Roket mermisinin düşeceğini önceden fark ettiğinizde çukur bir yere saklanın. Patlama sonrasında oluşabilecek toz ve dumandan etkilenmemek için ağzınızı bir mendil ya da bez parçasıyla kapatın. Bağırmayın! Muhalifler karşı saldırıya geçti SERTAÇ EŞ Sınır kenti Kilis’e yönelik roket saldırılarıyla gündeme gelen IŞİD’e yönelik Türkiye ve ABD’nin desteğindeki gruplar yeni bir saldırı başlattı. Muhaliflerin hedefinin Çobanbey olduğu, birkaç köyü IŞİD’den geri alarak ilerleme kaydettikleri de öğrenildi. TürkiyeSuriye sınırının IŞİD kontrolündeki bölgenin bu örgütten arındırılması yönünde ABD ve diğer koalisyon ile yapılan işbirliğinde yeni bir aşamaya gelindi. IŞİD’in püs kürtülmesi için karadan harekât yapan Türkmen Sultan Murad Tugayı ve Fetih Ordusu gibi gruplar yeni bir saldırı başlattı. Bu muhalif gruplara Türkiye karadan, koalisyon unsurları ise havadan destek veriyor. Bu kapsamda muhaliflerin daha önce ele geçirip tekrar IŞİD’e kaptırdıkları Çobanbey’i geri almayı planladıkları bu amaç doğrultusunda kasabanın çevresindeki birkaç köyü geri aldıkları öğrenildi. Ancak bölgedeki çatışmalarda ılımlı muhaliflerin ciddi kayıplar verdiği, toparlanmaları ve başarılı olmaları için daha ciddi destek gerektiğine dikkat çekiliyor. Yoğun topçu atışı Türkiye’nin IŞİD’e karşı operasyon yapan gruplara destek vermesinin ardından örgüt sınır kenti Kilis’e roketlerle saldırmaya başlamıştı. Türkiye, bölgenin IŞİD tehdidinden kurtarılması amacıyla muhaliflere karadan yoğun topçu ve roket atışyla destek veriyor. Türk topçusunun hedefinde ise Çobanbey bölgesi bulunuyor. Sınra konuşlu Fırtına ve Sakarya roketleri son iki günde sınırdan Suriye tarafını bombalıyor. l ANKARA Kültür ve Turizm Bakanlı ğı tarafından halk kütüp hanelerine dağıtılan ki taplar arasında, ‘Kadınla ra yönelik otuz şer’î yasak’, ‘Kur’ân ve sünnet’in ışığın da cihâd eğitimi’ de var Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, IŞİD’in pro paganda kitabı olan “Esad’ın suç rejimi ne karşı ideal mücadele dersleri” adlı kitapçığı basan İstanbul’daki İKLİM ÖNGEL Guraba Yayınevi’nden birçok kitap aldı ğı ve Türkiye’deki halk kütüphanelerine dağıttığı ortaya çıktı. IŞİD militanlarının Şeddadi’de savun dukları bir hastanede geride bıraktık ları eşyalar arasında “Esad’ın suç re jimine karşı ideal mücadele dersle ri” adlı bir kitap bulunduğu, bu kitabın İstanbul’da bulunan bir yayınevinde ba sıldığı kamuoyuna duyrulmuştu. Arap ça kitabın kün yesinde Türkçe olarak; Gura Guraba’yı ba Yayınları, telefon numarası, kim kurdu? adres, eposta ve facebook hesabı da görülüyordu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayınlar Genel Müdürlüğü’ne ait, kütüphanelere alınan kitapların yer aldığı resmi internet sitesinde yayıncının IŞİD militanlarından geriye kalan eşyalar arasında bu 1958 Kerkük doğumlu olan Abdullah Yolcu, 1992’de ise Guraba Yayınevi’ni kurdu. Yolcu’nun sosyal medyada “Şeyh Abdullah Yolcu” adıyla hesabı, hesapta ise İslami konuşmalarının yer aldığı videolar yayınlanıyor. Yolcu kendisiyle ilgili daha önce IŞİD’le bağlantılı olduğu yönündeki haberleri ise yalanlamıştı. lunan kitabın ba sıldığı İstanbul’daki Guraba’nın bastı ğı birçok kitabın halk kütüphanelerin de bulunduğu anlaşılıyor. Bu durumun IŞİD kitabını basan yayınevine ciddi maddi destek olduğu düşünülüyor. Yılbaşı kutlaması da var Bakanlık, 20012014 arası söz konusu yayınevinde basılan, kadınlara yönelik şerri yasaklar, namazı terk edenin durumu, mümin hanımlara özel uyarılar gibi isimleri bulunan çeviri ve kitapların bazıları şöyle: “İsim ve sıfat tevhidinde Ehli Sünnet’in muhaliflere cevabı, Şüpheleri yok eden tevhid gerçeği (2001), Namaz ve onu terk edenin durumu (2004), Müslüman gençliğe öğütler, Sevgili ile bir gün, Gözlerinle görüyormuşçasına Muhammed Aziz b. Abdillah elKarni, Davetçinin el kitabı (2007), Peygamberimiz’in kişisel ve ahlaki özellikleri (2008), 40 Oturumda sevgili Peygamberimiz, Mü’min hanımlara özel uyarılar (2009), Dünyanın en mutlu kadını Aiz el Karni, Kadınlara yönelik otuz şer’î yasak (2010), En güzel örnek Resulullah, En güzel örnek Rasulullah Safiyyu’rrahmân Mübârekfuri, Sabahakşam zikirleri (2011), Önce tevhid Nasır elUmer, Şeytanın tuzakları ve korunma yolları, Yılbaşı kutlaması ve kâfirlere benzemek, Tevessül çeşitleri ve hükümleri, Kur’ân ve sünnet’in ışığında cihâd eğitimi (2012)” l ANKARA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear