26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 3 Mayıs 2016 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ZARİFE SELÇUK Şemdinli’de 2 şehit haber 7 Hapuşt Tepe Üs bölgesinde akşam saatlerinde PKK’lilerle çatışma çıktı Hakkâri’nin Şemdinli İlçesi Ortaklar Köyü’ndeki Ortaklar Karakolu’na bağlı Hapuşt Tepe üs bölgesine saldıran PKK’lilerle çıkan çatışmada 2 asker şehit oldu. Bir grup PKK’li dün akşam saatlerinde Şemdinli İlçesi Ortaklar Karakolu Hapuşt Tepe üs bölgesine uzun namlulu silahlarla saldırı düzenledi. Saldırıya üs bölgesinde bulunan güvenlik güçleri anında karşılık verdi. Yaklaşık 30 dakika süren çatışmada 2 asker şehit oldu. PKK’lilerin dağlık alana kaçması üzerine bölgeye helikopterle özel birlikler sevk edilerek geniş çaplı operasyon başlatıldı. PKK sorumlusu öldürüldü Öte yandan, bir ihbarı değerlendiren Van Emniyet Müdürlüğü ekipleri, önceki gece özel harekât polislerinin desteğiyle İpekyolu ilçesi Hacıbekir Mahallesi’nde bir eve operasyon yaptı. Yapılan operasyonda çıkan çatışmada 1 PKK’li öldürüldü, evde bulunan 5 kişi gözaltına alındı. Öldürülen PKK’linin örgütün “Kelereş Kampı” sorumlusu olan ve bir süre önce örgütün Van bölge sorumluluğuna getirilen “Ciğer” kod adlı Mahmut Çar olduğu belirlendi. l HAKKÂRİ, VAN / DHA Diyarbakır DİCLE’DE Jandarma Komutanlığı önünde bombalı araç PATLADI: 1 ŞEHİT 2 ton bombayla saldırdılar Diyarbakır’ın Dicle ilçesinde önceki gece saat 21.40 sıralarında ilçe Jandarma Komutanlığı nizamiyesi önünde PKK’liler tarafından bomba yüklü araç patlatıldı. Saldırıda 35 yaşındaki Jandarma Özel Harekât Uzman Çavuş Hacı Osman Ayyıldız şehit oldu, aralarında üst düzey bir askeri yetkilinin de bulunduğu 20 asker ve 3 asker yakını yaralandı. Patlamanın şiddetiyle çevredeki bazı evler ve işyerlerinde hasar oluştu. İlçe genelinde elektrikler kesildi, bölgeye çok sayıda polis ve am bulans gönderildi. Patlama, 15 kilometre uzaklıktaki Eğil ilçesinde de duyuldu. Dicle ilçesinde Jandarma Tabur Komutanlığı’na PKK’li teröristler tarafından düzenlenen bombalı saldırının ardından DicleHani karayolunda saldırıya uğrayan polis aracında Hani İlçe Emniyet Amiri ve 2 polisin yanı sıra bir de kadın hakimin yaralandığı belirlendi. Saldırıda yaklaşık 2 ton patlayıcı kullanıldığı düşünülürken, patlama Tabur Ko mutanlığı binasına yaklaşık 3 kilometre mesafedeki ilçe merkezini de etkiledi. Merkezdeki çok sayıda ev, işyeri ve araç zarar gördü. Bomba yüklü araçla yapılan saldırının ardından bina, branda ile kapatılıp, üzerine Türk bayrağı asıldı. Yayın yasağı Saldırının ardından Dicle Sulh Ceza Hâkimliği’ne yapılan başvuru sonucu yayın yasağı getirildi. l DİYARBAKIR ÜPSKTKLENDİ Paralele 2.5 yılda 3 bin 146 gözaltı 1725 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarından sonra iktidarın ‘terör örgütü’ ilan ettiği Gülen Cemaati’ne yönelik operasyonlarda bugüne kadar 3 bin 146 kişi gözaltına alındı, 629 kişi tutuklandı. 2014 ve 2015’te, 750’si polis, 80’i asker olmak üzere 1800 kişi gözaltına alınmıştı. 2016 Ocak ayından bu yanaysa 1346 kişi gözaltına alındı. Böylece, toplamda 2014’ten itibaren 3 bin 146 kişi gözaltına alınmış, 629 kişi de tutuklanmış oldu. ACI YAĞMURU Diyarbakır, Nusaybin ve Gaziantep şehitleri dün düzenlenen törenlerle son yolculuklarına uğurlandı GYuaszuiafnEtreinp SGearzdiaanl tŞeapkir SNiunsaanyObirnuç CHP’nin Cizre Raporu açıklandı CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok başkanlığındaki heyetin, sokağa çıkma yasağının ardından Cizre’de Cudi, Sur, Nur ve Yafes mahallelerinde yaptığı incelemeler raporlaştırıldı. Raporda, “Terörle mücadele gerekçesiyle insan hakları ihlallerinde bulunan, hukuk dışına çıkan güvenlik görevlileri varsa gerekli idari ve hukuki soruşturmalar derhal açılmalı, gerekli işlemler yapılmalıdır” denildi. HES çalışanlarına ateş: 1 yaralı Gümüşhane’nin Kürtün ilçesinde yapımı devam eden HES inşaatına PKK’liler tarafından ateş açılması sonucu görevli Adil Bülbül göğsünden ağır yaralandı. Bülbül, Giresun İlhan Özdemir Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Otogarda bombacı paniği İstanbul’dan Şanlıurfa’ya giden otobüse binen ve jandarma tarafından takibe alınan bir kişi, Kocaeli Otobüs Terminali’nde gözaltına alındı. İsmi açıklanmayan kişinin IŞİD’e katılma ihtimalinin olduğu ve jandarma tarafından gözaltına alındığı bildirildi. l DHA 1 Mayıs gözaltılarında 43 kişi serbest 1Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamaları sırasında gözaltına alınanlardan adliyeye sevk edilen 43 kişinin tamamı serbest bırakıldı. “Gösteri ve Yürüyüş Kanunu’na muhalefet”, “Terör örgütü propagandası yapmak” suçlarından savcılıkça sorgulananlar arasından tutuklanması talebiyle mahkemeye çıkan 1 kişi hakkındaysa adli kontrol tedbiri kararı verildi. l DHA Gaziantep’te şehit olan Yusuf Erin’in eşi Rabia ile oğlu 6 yaşındaki Hüseyin Cevher Erin Nusaybin’de şehit olan Sinan Oruç’un annesi Nazife Oruç, “Bi (ortada). Şehit polis memuru Serdal Şakir’in oğlu 13 yaşındaki Baran Şakir (solda). ricik yavrum, beni bırakıp nerelere gittin” diyerek ağıt yaktı. n Diyarbakır’ın Dicle ilçesinde Jandarma Komando Tabur Komutanlığı’na PKK’liler tarafından bombalı araçla düzenlenen saldırıda şehit olan Jandarma Özel Harekât Uzman Çavuş Hacı Osman Ayyıldız’ın cenazesi Konya’da toprağa verildi. Aynı olayda yaralanan şehit eşi Nurçin Ayyıldız ve kolundan yaralanan kızı Ecrin Ayyıldız tören sırasında ayakta zor durdu. n Gaziantep’te Emniyet Müdürlüğü’ne bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda şehit olan polisler Serdal Şakir Gaziantep’te, Yusuf Erin Hatay’da toprağa verildi. n Mardin’in Nusaybin ilçesinde şehit olan 3 askerden 25 yaşındaki Jandarma Uzman Çavuş Serdar Yıldırım için memleketi Adana’da tören düzenlendi. Nusaybin şehidi Serdar Yıldırım’ın 2 yıllık eşi Yasemin Yıldırım’ın, “O değildir. O benim canımdı. Can neredesin?” feryatları cenazeye katılanların gözyaşlarına boğulmasına neden oldu. n Mardin’in Nusaybin ilçesindeki operasyonlar sırasında PKK’lilerin roketatarlı saldırısında şehit olan 3 askerden 35 yaşındaki Jandarma Uzman Çavuş Hakan Duyğal için Kahramanmaraş’ta tören düzenlendi. Eşi Sibel Duyğal, “Gözün arkada kalmasın. Çocuklarımın başındayım” diyerek eşiyle vedalaştı. n Nusaybin’de şehit olan 28 yaşındaki Jandarma Uzman Çavuş Sinan Oruç için Bartın’da düzenlenen törene yaklaşık 10 bin kişi katıldı. nŞırnak’ta şehit olan 25 yaşındaki Uzman Çavuş Burak Saraçlı için Zonguldak’ta dü HDi.yOarsbmaaknır Ayyıldız Diyarbakır’ın Dicle ilçesinde şehit olan Hacı Osman Ayyıldız’ın eşi Nurçin Ayyıldız, “Allahım bu nasıl bir şey. Ne olur götürmeyin beni. Ben iyiyim. Kocamı istiyorum ben” diye ağladı. Nurçin Ayyıldız ve kızı, eşinin şehit olduğu saldırıda yaralanmıştı. zenlenen törene yaklaşık 5 bin kişi katıldı. Saraçlı’nın annesi Fatma Saraçlı, “Kıymetlim benim, bizi bırakıp nereye gidiyorsun? Senin düğününü yapacaktık. Böyle mi olacaktı?” diyerek ağladı. nNusaybin’de şehit olan Hakan Duyğal için Kahramanmaraş’ta tören düzenlendi. Şehidin annesi oğlunun tabutunu görünce gözyaşlarına boğuldu, tabuta sarıldı. CBBAOANBMLABISAI:NIN Kızım kendine yazık etti Bursa’da, 27 Nisan’da, 23 kişinin yaralandığı saldırıyı canlı bomba Eser Çali’nin yaptığı kesinleşti. Saldırıyı üstlenen TAK’ın ardından İçişleri Bakanı Efkan Ala da canlı bombanın PKK üyesi 1992 doğumlu Eser Çali olduğunu duyurdu. Ala, Gaziantep saldırısını gerçekleştiren teröristin ise IŞİD ile bağlantılı olduğunu belirtti. Çali’nin Iğdır’da çiftçilik yapan babası Salih Çali, kızının Ankara’da üniversite okurken örgüte katıldığını, kızıyla en son 4 yıl önce telefonla konuştuğunu belirterek, “Kızım kendi halinde, SALİH ÇALİ ESER ÇALİ kimseye zararı dokunmayan biriydi. Kı zımın canlı bomba olacağı aklımın ucun dan bile geçmezdi. Kendine yazık etti. Devlet cenazesini verirse alırım. Sonuçta evladım, benim bir parçam” dedi. Sürekli uyuyordu Üzerinde “Sultan Yıldız” adına kimlik olan canlı bomba Eser Çali’nin Bursa’ya 24 Nisan’da geldiği, gün boyunca uyuduğu, olay yerinde ise iki gün keşif yaptığı ortaya çıktı. Olayla ilgili gözaltına alınıp serbest bırakılan M.O.T. Eser Çali’yi evlerinde ilk kez gördüğünü belirterek, “Sürekli uyuyordu. Yol yorgunluğundan sanıyordum. Kendisi ile bir kez selamlaştım. O kadar” diye konuştu. l IĞDIR/ DHA Özgürlükçü laiklik TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın yeni anayasada laiklik ilkesinin yer almaması ve içinde Allah lafzının yer aldığı dindar bir anayasa yapılması önerileri, bu kişinin on yıllardır savunduğu görüşler. Sadece onun değil, Milli Görüş hareketinin birçok üyesinin, yöneticisinin de geçmişte defalarca dile getirdiği, milliyetçimukaddesatçı siyasal geleneğin başat temalarından biri bu. Necip Fazıl’ı fikri önder kabul edenler için bu doğal bir talep. Beklenmedik olan, bu sözlerin Tayyip Erdoğan tarafından eleştirilmesiydi. Kahraman’ın şahsi görüşü olduğunu ilan etmekle yetinmeyip sözlerini geri aldırdı. Kahraman, bir aşındırma denemesi yapmakla şimdilik kaldı. Başbakan bunu fırsat bilip, partisinin otoriter laiklik yerine özgürlükçü laikliği savunduğunu iddia etti. Bu özgürlükçü laiklik lafına mim koyalım. Laiklik ilkesi anayasaya 1937 yılında girdi ama laik devlet anlayışı 1928’de devletin dininin İslam olduğu hükmünün ve şeriat hükümlerinin TBMM tarafından yürütüleceğini belirten cümlenin anayasadan kaldırılmasıyla başladı. Bundan önce, 1924’te halifelikle birlikte şeriye ve evkaf nezaretleri lağvedilmiş, 1926’da Medeni Kanun kabul edilmişti. Devletin din işlerinden elini eteğini çekmesi veya her türlü inanca eşit mesafede olması değil, tam tersine dini yaşamın esas düzenleyicisi olmasına dayalı bir “yerli ve milli” laiklik uygulaması 1924’ten itibaren başladı. Sünni İslam, devletin yarı resmi dini oldu ve öyle kaldı. Önce İslamı devlet denetimi altına almak amacıyla başlatılan bu otoriter laiklik uygulaması, iktidara Sünni dindar kesimin temsilcilerinin seçimle gelmeleriyle birlikte, toplumu dindarlaştırma amacı taşıyanların devlet olanaklarına sahip olmasını sağladı. Otoriter laiklik uygulamaları dini inançlarını kendi uygun gördüğü biçimde yaşamak isteyen dindar kesimin özgürlüklerini kısıtlarken, “dindar laiklik” olarak tanımlanabilecek muhafazakâr politikalar ise, toplumun yüzde 99’unun Müslüman olduğu gerekçesiyle kamu alanını Müslümanlaştırmak, toplumu dindar kılmak amacıyla tasarruflarda bulundular. Sonuçta otoriter veya dindar laiklik ki bir o kadar otoriterdir uygulamaları hiçbir zaman genel olarak özgürlükçü olmadı. Ne de demokrasinin asli payandası oldu. Bir kesimin hakları ve özgürlüğü korunurken, bu diğer kesime uygulanan yasak ve dayatmalar anlamına geldi. Bugün de giderek artan biçimde iktidar aynı yolda ilerliyor. Davutoğlu’nun özgürlükçü laikliği örneğin Alevilerin, ne gerekçeyle olursa olsun, cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi talebine olumlu yanıt vermeyi içermiyor. Bu konudaki son AİHM kararını “yok hükmünde” kabul etmek herhalde özgürlükçü laiklik uygulaması değil. Askeri cuntanın dayattığı, sekiz yıl boyunca zorunlu din dersi uygulaması da. Seçmeli ders kılıfı altında Siyer, Kuran vb. derslerin kamu okullarında okutulması ve başka ders seçme olanakları daraltılarak, yer yer zorunlu seçimlik derse dönüştürülmeleri mi özgürlükçü laikliğin göstergesi? Diyanet’in ahlaklı toplum yaratma amacıyla görevlendirilmesi mi?.. Laik devletin başı olması gereken Cumhurbaşkanı’nın, imam ve hatip yetiştirme görünümlü meslek okullarında okuyanları, “sadece bu milletin değil tüm ümmetin umudu” olarak tanımlamasını özgürlükçü laiklik savunucusu Başbakan nasıl değerlendiriyor, bilmiyoruz! Dindar nesil yetiştirmek, imam hatiplerde okuyan öğrenci sayısını hızla artırmak politikasını yöneten, yönlendiren, milleti ümmet olarak algılayan ve tanımlayan bir devlet başkanı bu özgürlükçü laikliğin neresine giriyor? Kamu personelinde en hızlı artışın polis ve imam hatip kadroları olması mı özgürlükçü laiklik göstergesi? Yoksa işe alırken kimin Sünni, kimin Alevi, kimin Hıristiyan veya dinsiz olduğunun tespit edilmesi mi? AKP yöneticileri, İsmail Kahraman’ı gerçek bir laikliği savunmak için susturmadı. Otoriter laiklikten devralınan yasa, kurum ve uygulamaların bugün dindar iktidar için olabilecek en uygun zemini oluşturduğunu bildikleri için hemen davrandılar. Özgürlükçü laikliği gerçekten tartışmaya var mısınız?.. gy‘Aaümynıdbneuylmaansinasdtğaeı’nMöenccleis CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, gazetemizin gündeme getirdiği ve Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz’in bombalı saldırılar sonrasında “ambulanstan önce yayın yasağı alınmasını” isteyen genelgesini TBMM gündemine taşıdı. Yarkadaş, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın yanıtlaması istemiyle verdiği önergede, “Bu kararın alınmasının gerekçesi nedir? Ambulanstan önce yayın yasağı getirilmesinin gerekçesi nedir? Yayın yasağı ve gazetecilerin olay yerine yaklaştırılmamasının gerekçesi nedir? Bu yasaklama halkın bilgi edinme ve haber alma özgürlüğüne getirilmiş bir kısıtlama değil midir?” diye sordu C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear