Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Salı 10 Mayıs 2016 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ZARİFE SELÇUK ÖzAgecanr Aptalı oynama lüksümüz kalmadı ki l Parlamento’suz ve parti’siz bir düzene götürülüyoruz. l AKP’nin ne olacağına bir kişi karar veriyor. l HDP Meclis’ten dışlanıyor. l MHP’nin kongresi “engellendiği için”, baraj altı kalmaya itilmek isteniyor. l CHP gerekli atılımları yapamıyor, “statükocu” konumuna sokuluyor. Sistem kilitlenmiş durumda, “ülke sanki kendini yok etmeye programlanmış bir bilgisayar” gibi. Bu konuma gelmemizde etkili olan faktörler şunlardır; 1) AKP’nin tek adama bağlanmış olması. 2) MHP’nin başında tek adam olarak Bahçeli’nin “oturtulması”. 3) PKKHDP ortaklığı. 4) CHP’nin gerekli atılımları yapamaması. Nereye götürür? Bu tablo ülkeyi karanlığın ve bölünmenin içine götürür; l HDP, “PKK ile ortaklığından vazgeçemez ve Meclis dışına itilirse”, Demirtaş’ın tehdit yollu söylediği gibi, “kendi meclisini kurma girişimleri başlar”. Bu girişimleri kabule hazır küresel güçler kapıda hazır bekliyorlar. Ergenekon ve Balyoz kumpasları zaten bunun için yapılmadı mı? l Ülke zaten iç çatışmaların ve dış saldırıların içinde; bu süreç hem derinleşir hem yaygınlaşır. l AKP ve ülkenin bir kişinin denetimine girmesi için legal(!) olarak da ortam hazırlanıyor. l Lozan’a, Cumhuriyet devrimlerine ve Atatürk’e baştan beri zaten karşı olan iç ve dış güçler amaçlarına ulaşmış olurlar Meclis’in başına “getirilenlerin” nasıl ve neden geldiğinin yanıtı da verilmiş olur. 2002 Kasım seçimlerine yol açanlar ile bugün Meclis Başkanı’nı seçtirenler aynı kişiler değil mi? Bahçeli değil mi? Tablo nasıl değişir? Bu çok karanlık gidişi ve bölünmeyi ancak “güçlü hale getirilmiş bir CHP” ile Meral Akşener’in başına geçtiği bir MHP kurtarabilir. Zaten bu nedenle her iki gelişmenin de önü kesilmek isteniyor. Bütün mesele iç dinamikler bu yönde bir gidişe doğru yönlendirebilecekler mi? Bu toplumsal beceriyi gösterip “Körfezleşmek”ten kurtulup Avrupalı değerlere doğru yönelebilecek miyiz? Bugün yaşadığımız kaos ortamından ve kutuplaşmadan yararlananlar kimler; 1) Türkiye’yi bir iç çatışmaya sürükleyip bölmek ve “Suriyeleştirmek” isteyenler. 2) Demokrasiden tamamen uzaklaşıp tek adamlı ve dinci bir rejim kurarak Cumhuriyet’i tersyüz etmeye çalışanlar. Davutoğlu’nun gönderilişi ile zaten fiilen yürüyen “tek adamlı sistem” şimdi hukuki olarak da “meşrulaştırılmaya” çalışılacak. Böyle bir sonuç Türkiye’yi yarın, kesin olarak “Suriyeleşmeye” götürür. Akılları hâlâ başlarında kalanlar bu gerçeği görmek ve gereğini yapmak zorundalar. Erdoğan’ın vize konusunda Brüksel’in, demokratikleşme taleplerine karşı rest çekmesi, “kendisinin Avrupa yerine her anlamda ‘Körfezleşme’yi tercih ettiğinin itirafıdır.” “Siz kendi yolunuzda gidin, biz ‘Körfezleşme’ yolundayız” demiştir. Ve Erdoğan’ın Avrupa’ya rest çektiği gün, Can Dündar üzerinden Türk medyasına kurşun sıkıldı. Nasıl da her şey birbirini tamamlayarak ilerliyor... ON NUMARA 01, 09, 12, 13, 14, 21, 22, 31, 36, 39, 43, 46, 55, 62, 68, 70, 72, 73, 75, 78, 79 ve 80 10 BİLEN: 137 bin 111’er TL (2 kişi) 9 BİLEN: 2 bin 151’er TL 8 BİLEN: 123.65’er TL 7 BİLEN: 24.15’er TL 6 BİLEN: 4.15’er TL HİÇBİR NUMARAYI DOĞRU TAHMİN EDEMEYEN: 2.95’er TL 10 MAYIS 2016 SAYI: 33088 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven Yayın Koordinatörü Murat Sabuncu Yazıişleri Müdürleri Bülent Özdoğan Baydu Can Reklam ve Pazarlama Direktörü Ayşe Cemal Reklam Grup Koordinatörleri Deniz Tufan Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Haber Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Dış Haberler: Pınar Ersoy l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Can Dündar, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. lMuhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 03.59 03.49 04.19 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 05.44 13.08 17.00 05.31 12.52 16.42 05.58 13.15 17.03 Akşam 20.18 20.00 20.19 Yatsı 21.454 21.34 21.50 yorum 13 Kavgam! Veziri azam Ahmet Davutoğlu, TBMM’de 1725 Aralık olaylarına adı karışan 4 bakanın Yüce Divan’a gönderilme oylamasına kİnKagtaıillmtveaşreya’ıypkebgiritktio. nSuoşnmraasıgnedraekDçaevsoiysl’ea ve Nev York’a uçtuğunda, Beyaz Saray sözcüsü “Türk Başbakanı’nın burada olduğuna ilişkin bilgimiz yok!” demişti. Davutoğlu’ndan ve ondan önce “şutlanan” Veziri azam Muavini Bülent Arınç’tan ricam var. Lütfen anılarınızı yazınız, hatta 1725 Aralık olaylarının perde arkasını da ayrı bir ciltte Türk kamuoyuna sununuz! HHH Sultan, 22 Mayıs’ta AKP Genel Kurulu’ndan önce yeni “veziri azamı” paraşütle indirecek. Sonrasında AKP Genel Kurulu “Emredersiniz Sultanım!” yanıtıyla “emir yüksek yerden” diyerek bu kişiyi, bir başka aday olmadan kabul edecek. İşte buna “Yeni Türkiye demokrasisi” deniliyor! Artık hükümet, ayda bir “külliye” denilen Ak Saray’da toplanacakmış. Demek ki “sultanlık” artık “fiilen” başlıyor! HHH Aydınlık gazetesi, 21 Ocak 2014’te Suriye’ye silah taşıyan MİT TIR’larını Türk ve dünya kamuoyuna duyurdu. Haberi yayımlayanlar hakkında “casusluk” suçlaması ile dava açılmadı! Özgen Acar Cumhuriyet gazetesi ise 16 ay sonra, 29 Mayıs 2015’te aynı haberi “İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar” başlığı ile yeniledi. “Sen misin Sultan’ı suçlayan! Gel bakalım Can Efendi, gel bakalım Erdem Efendi... Sizler, koskoca Sultan’a yalancı mı demek istiyorsunuz? Tıkın bunları içeri!” Yerel mahkeme de “emir büyük yerden” diyerek ikisini de Silivri’ye tıktı... Varsayalım ki Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad, Türkiye’deki PKK teröristlerine TIR’larla silah gönderdi! Bu, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ne göre uluslararası suç değil mi? MİT TIR’larla Suriye’ye silah göndermek mi asıl suç, yoksa bu olayı haberleştirmek mi? Yargılanmaları sürerken Can Dündar’a silahlı saldırı sorunun tuzu biberi oldu. Hadi biz karşıtız! Dünya Kavşak basını neden “Sultan’a” tepki gösteriyorlar! ABD ve AB sözcüleri de tepkilerini açıkladılar. Sultan, bir aynaya baksa iyi olur! HHH Sultan, Türkiye’deki karşıtlarını yargılatıyor, hapse attırıyor. Artık bununla da yetinmeyeceğini Malatya’da şöyle anlattı: “Dünyaya meydan okurken ülkemizin tamamının arkamda olduğunu biliyorum.” En azından ben arkasında değilim! HHH Adolf Hitler, 1923’te cezaevinde iken 1. ve çıkınca “MeinKampf (Kavgam)” adlı kitabın 2. cildini tamamladı. Hitler, kapitalizm ve komünizm karşıtı kitabında en çok “parlamenter demokrasiyi” eleştirdi, “Büyük Almanya” hedefini açıkladı. Almanca “Sieg Heil (yaşasın zafer)” sözcük leri Hitler’e selam olarak “Heil Hitler” olarak yaygınlaştı. Kitap bazı Avrupa ülkelerinde yasaklandı. Kitabın yayın haklarına sahip olan Bavyera hükümetinin, Türk mahkemelerinde açtığı dava sonunda, kitabın yayımlanması ve satılması Türkiye’de yasaklandı. Bavyera’nın sahipliği 31 Aralık 2015’te bitti. Münih Çağdaş Tarih Enstitüsü, “Kavgam: Eleştirel Baskı” adıyla 8 Ocak 2016 tarihinde satışa sunuldu. Kitap yeniden Türkçeye kazandırılmalıdır ki günümüz kuşağı o günün Almanya’sı ile bugünün Türkiye’sini kıyaslayabilsin... Bir özür! 1998’den bu yana her yıl mayıs ayının ikinci yarısında Müzeler Haftası ile Uluslararası Arkeoloji Çalıştayı’na denk düşecek biçimde, Anadolu uygarlıklarıyla bağlantılı, 200’den fazla arkeoloji ve sanat tarihi içerikli kitabın tanıtımını yapıyordum. Kitap ekimizin sayfa sayısının azalması nedeniyle artık yayımlanamayacağı bildirildi. Ancak hazirandan itibaren, ayda bir kez, bir sayfa yayımlayabileceğim. Oysa Yunus Nadi şiir ödülü’nü kazanan Erdal Alova, son kitap ekimizde “Anadolu uygarlıklarıyla ilgili yabancı kaynaklar çok daha fazla” sözleri ile yakınıyordu. Tanıtım için kitap gönderen tüm yazarlardan, yayınevlerinden, kurumlardan ve okurlarımdan özür diliyorum... Sanık mahkemede taş attı Gedik ailesine dönerek ‘Birbirimizi de yeriz, sizi de yeriz’ diye tehdit etti Maltepe Gülsuyu Mahallesi’nde Eylül 2013’te uyuşturucu çetelerine karşı düzenlenen yürüyüşe saldırarak Hasan Ferit Gedik’in ölümüne neden olan sanıkların yargılandığı davada tutuklu sanıklardan biri diğer tutuklu sanıklara taş attı, küfretti. Tutuklu sanığın avucunda saklayarak duruşma salonuna soktuğu taşı ne şekilde temin ettiği öğrenilemedi. Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kapalı oturumla gerçekleşen duruşmaya 6’sı tutuklu 10 sanık ile Hasan Ferit Gedik’in annesi Nuray Meray, dedesi Mustafa Meray ve tarafların avukatları katıldı. Duruşma öncesi adliye ler sarf ettiği ve bunun binasında ve çevresin üzerine sanık Turhan’ın de yoğun güvenlik ön güvenlik güçlerince du lemi alındı. Davaya des ruşma salonunun dışı tek vermek için Berkin na çıkarıldığı tutanağa Elvan’ın annesi Gülsüm geçirildi. Bu sırada sa ve babası Sami Elvan da nık Şahin Eren’in müş adliyeye geldi. Duruş tekilerin olduğu tara ma başladığı sırada ba fa dönerek, “Birbirimizi zı tutuklu sanıklar ile de yeriz, sizi de yeriz” yine tutuklu sanıklar şeklinde sözler söyledi dan Mesut Turhan ara ği belirtilerek bu durum sında tartışma çıktı. Tu Hasan Ferit Gedik, da kayıt altına alındı. tuklu sanıklardan Şahin Gülsuyu’nda öldürüldü. Duruşmada söz alan Ge Eren’in avucunda sakla dik ailesi avukatların dığı taş ve benzeri eşyaları sanıklar dan Günay Dağ, 2 yıldır yargılama dan Mesut Turhan’a fırlattığı, sanık nın yürütülmeye çalışıldığını belir ların karşılıklı birbirine küfürlü söz terek, “25 celse geçti. Yargılamaya ilişkin ciddi endişelerimiz var. Kamuoyunun dikkatle takip ettiği bir yargılama ve herkes buradan çıkacak sonucu bekliyor. Ortada bir suç örgütü var, sıradan bir örgüt değil. Sanıklar için ağır cezalar bekliyoruz. Mahkemenin seyri bizim beklediğimiz yönde bir karar çıkmayacağı yönde bir endişe yaratıyor. Bizim sizden bir adalet beklentimiz olmayacak” dedi. Diğer tutuklu sanıkların mağdur oldukları gerekçesiyle tahliyelerini talep ettiği duruşma, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilerek eksikliklerin giderilmesi için 13 Temmuz tarihine erteledi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Şevket Demirel Süleyman Demirel SİYASET YAŞAMINDA DA YER ALDI Isparta İslamköy’de 1926 yılında dünyaya gelen Şevket Demirel, 19581959 yıllarında Demokrat Parti Isparta İl Başkan Yardımcısı ve İl Başkanı, 19611980 yılları arasında Adalet Partisi Isparta İl Başkanı göreviyle siyaset hayatında da yer aldı. Demirel’in, 4 çocuğu var. Çocuklarından Yahya Murat Demirel’in sahibi olduğu Egebank’a el konuldu. Bankayı hortumlamak suçundan yargılanan Murat Demirel, 17.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. ŞEVKET DEMİREL YAŞAMINI YİTİRDİ DemirelsonukanrcduesşulyedriunCtyIsöeaprrneıananrztiea’da 9.Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in kardeşi işadamı Şevket Demirel (90), tedavi gördüğü İstanbul’daki Amerikan Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Isparta’da çimento üretimi yapan Göltaş AŞ, orman ürünleri üretimi yapan Orma AŞ ve TED Koleji Yönetim Kurulu Başkanı Şevket Demirel, geçen hafta evinde rahatsızlandı. Yaşlılığa bağlı hastalıklardan dolayı İstanbul Amerikan Hastanesi’nde tedaviye alınan Şevket Demirel, dün sabah saat 03.39’da yaşamını yitirdi. Demirel’in cenazesi, yarın saat 10.30’da İstanbul’dan Isparta Süleyman Demirel Havalimanı’na götürülecek. Şevket Demirel’in yönetim kurulu başkanı olduğu Göltaş AŞ ve Orma AŞ’de tören düzenlendikten sonra cenaze, memleketi İslamköy’e götürülecek. Şevket Demirel’in cenazesi yarın öğle vakti Süleyman Demirel Külliyesi bahçesindeki Şehriban Hatun Camii’nde düzenlenecek törenin ardından aile kabristanında toprağa verilecek. Arka arkaya ölümler Ağabeyi Süleyman Demirel 17 Haziran 2015’te yaşamını yitirmişti. 12 Ekim 2014’te Demirel’in ablası Afife Ünlü, 18 Aralık 2014’te kardeşi Hacı Ali Demirel yaşamını yitirmişti. l Haber Merkezi Ali Yasak da ÖVür VE ARSLAN’IN ‘Susurluk fotoğrafları’ tartışmasına karıştı Övür, Çatlı’yla tanışırdı BirGün yazarı Ayşenur Arslan’la ile Sabah yazarı Mahmut Övür arasındaki Susurluk fotoğrafları tartışmasıyla ilgili, ünlü Susurluk fotoğraflarının çekildiği düğünün sahibi olduğu iddia edilen suç örgütü lideri Ali Yasak da (Drej Ali) açıklama yaptı. Ayşenur Arslan’ı telefonla arayan Ali Yasak, 1997’de yayımlanan görüntülerin çekildiği düğünün kendisinin değil, Fatih Volkan’ın olduğunu söyledi, şu bilgileri verdi: “Mahmut benim arkadaşımdı. Abdullah Çatlı da benim arkadaşımdı. Mahmut, Abdullah Çatlı’yla tanışırdı. Fotoğrafların çekildiği düğünde, Abdullah Çatlı ile birlikte Meral Akşener de davetliydi ama aralarında 100 metre vardı.” “Susurluk kazasından sonra Mahmut Övür bana geldi. ‘Bana Çatlı’nın canlı görüntüsü lazım’ dedi. Fatih Volkan’ı aradım. ‘Düğünden Çatlı’nın görüntüsünü alacağız’ dedim. Gönderdi ama verirken ‘Başka misafirler de var, sıkıntı olmasın’ demiş. Kardeşime ‘buradan sadece Çatlı’yı kaydedip verin’ dedim. Ama nedense bir türlü becerememişler. Övür de, ‘Bana güvenmi Övür Arslan yor musunuz, verin, ben sadece orayı kullanırım’ demiş. Alıyor, hepsini kullanıyor. Düşünün.. Benim ne hale düştüğümü düşünün. Biz Mahmut’a güvendik. Ama o bunu yaptı. Bir de dostum olacak! Ben rezil oldum. Film orada koptu işte! Atv’ye gelip ben de onu rezil etmek istedim.” ‘Kıblesi belli değilmiş’ “Övür o zaman sosyalistti. Ama belli ki kıblesi belli değilmiş. Gelip bizle arkadaşlık ederdi. Oturup sohbet ederdik, yemek yerdik.. Aramızda akçeli bir iş olmadı. Olmaz da.. Kesinlikle..” Ali Yasak, “Övür’ü siz mi vurdurdunuz” sorusuna ise, “Ben o sırada yurtdışındaydım. Zaten yargılandım ve beraat ettim. Şimdi sizi arayışım da şundan: Anlatma ihtiyacı duydum.. Çünkü o zaman rezil oldum. Yaptığı gazetecilik değildi” yanıtı verdi. l Haber Merkezi Cemaat Operasyonu: 7 tutuklama, 39 gözaltı Adana Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube ekipleri “Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması”na (FETÖ/PDY) yönelik Adana kent merkezinde, Ceyhan ilçesindeki ve Mersin’deki okul ile dershaneler ile ilgili operasyon başlattı. Dün sabah 200 polis ile 25 farklı adrese baskın yapıldı. Polisler, örgütün dershane, yurt ve özel okulunun da aralarında bulunduğu adreslerde arama yaptı. Kurumlara kayyım atandığı bildirildi. Operasyonda 17 kişi de gözaltına alındı. Amasya merkezli Kayseri, Konya, Ankara ve Samsun’da düzenlenen operasyonunda ise 22 kişi gözaltına alındı. Kırıkkale merkezli Ankara ve Konya’da yapılan operasyonlarda da 7 kişi tutuklandı.10 kişi ise aranıyor. l Yurt Haberler ‘Diktatörlük var’ dedi madalyayı iade etti Türkiye üzerine çalışmalarıyla bilinen Hollandalı tarihçi Erik Jan Zürcher, 2005 yılında dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’den aldığı ‘Yüksek Şeref Madalyası’nı Türkiye’deki ‘diktatoryal yönetim’i ge rekçe göstererek iade etti. Hollanda’nın önde gelen gazetelerinden NRC’nin internet sitesinde bir makale kaleme alarak iade gerekçelerini açıklayan Zürcher, “Siyaset, ZÜRCHER yargı, medya, üniversiteler ve yurttaşlar her ne kadar Avrupa’da yaşıyor olsalar da fiili bir diktatörün oyuncağı, etrafındaki zümreler haline geldi. Temel özgürlüklerin ve yasaların gerçekte var olmadığı bir noktada, böyle bir ülke artık Avrupalı değildir” diye yazdı. C MY B