26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 10 Mayıs 2016 EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: İLKNUR FİLİZ haber 11 Anneler Gününde şehit oğlu geldi Mardin’in Nusaybin ilçesinde şehit olan 3 askerden Uzman Çavuş Mehmet Kılınç için Malatya’nın Yeşilyurt ilçesine bağlı Gözene Mahallesi’nde tören düzenlendi. Şehidin 6 aylık hamile eşi Ceyda Kılınç eşinin tabutuna sarılarak gözyaşı döktü. Şehidin annesi Nazife Kılınç, “Dik duracağım Mehmet’im. Anan öle Mehmet’im” diye ağıtlar yaktı. Nusaybin’de şehit olan 23 yaşındaki Uzman Çavuş Ferhat Aktaş için ilk tören Adana’nın Kozan ilçesine bağlı Türkeli Mahallesi’nde düzenlendi. Acılı anne Elif Aktaş, “En son önceki gün beni aradı, Anneler Günü’mü kutladı. Şimdi de Anneler Günü hediyesi olarak kendi geldi. Vatan sağolsun” dedi. Şehit Jandarma Uzman Çavuş Cengiz Poyraz için dün Mardin’de uğurlama töreni düzenlendi. Törenin ardından şehidin cenazesi memleketi Bursa’ya uğurlandı. Şehit Poyraz, ikindi namazı sonrası gözyaşlarıyla toprağa verildi. Mehmet Kılınç Sırnaklının dramı57 GÜNDÜR OPERASYON DEVAM EDİYOR, HALK ÇADIRLARDA YAŞIYOR Sokağa çıkma yasağının sürdüğü kentte halk yaşam mücadelesi veriyor. Şırnaklılar elektriksiz ve susuz çadırda yaşıyor, çocuklar yılan ve akrep öldürüyor Çocukları şehit babalarını asker selamıyla uğurladı. Kanas ile vurulan asker şehit oldu Mardin’in Nusaybin ilçesi Yenişehir Mahallesi’nde dün sabah güvenlik güçleri ile PKK’liler arasında çıkan çatışmada keskin nişancı silahı Kanas ile boynundan vurularak ağır yaralanan Uzman Çavuş Engin Şahin (36) hastanede tüm müdahalelere karşın kurtarılamayarak şehit ol Engin Şahin du. İlçede 58. gününe giren operasyonlarda şehit olan güvenlik görevlilerinin sayısı 59’a yükseldi. Şehit Şahin için kışlada düzenlenen törende 3 çocuğuyla birlikte bulunan eşi Rabia Engin, gözyaşı döktü. Törende çocukları babalarını asker selamı vererek son yolcuğuna uğurladı. Şehit Engin bugün memleketi Edirne’de toprağa verilecek. Bordo bereli yüzbaşı şehit Hatay’ın Dörtyol ilçesinde Amanos Dağları’nda yürütülen arazi arama tarama faaliyeti sırasında kayalıklardan düşen Rıza Fırat bordo bereli Jandarma Yüzbaşı Rıza Fırat (31), ağır yaralandı. Fırat, hastanede tüm müdaha lelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Şe hidin cenazesi Adıyaman’da toprağa verildi. HDP’li Baydemir: Komşu olalım YKAÜDZDIREH6A0N’I: YKIEKNILTDİNI Telefonun ucunda HDP Şırnak Milletvekili Leyla Birlik var, daha iki gün önce evi basılmış. Kentte ayrılmak isteyen ya da hastalık gibi zorunlu nedenlerle ayrılmak zorunda olanlara da artık izin verilmediğine işaret ediyor. Birlik, “Şırnak’ı yerle bir ediyorlar, biz karşımızda soru soracak kimseyi bulamıyoruz. Ama bu böyle gitmeyecek, bu zulmü yapanlar, yaptıranlar hesabını er ya da geç verecek” diyor. Şırnak Belediye Eşbaşkanı DBP’li Serhat Kadırhan da, kentte çok büyük bir yıkım yaşandığını belirterek “Edindiğimiz bilgilere göre, kentin yüzde 60 kadarı tamamen yıkılmış. ‘Bugün operasyon bitti’ deseler, kente geri gelecek insanlardan 40 ya da 50 bin kadarı evsiz kalacak” diye konuştu. dÇioncluekyelraerktboüpyüseysolerri Mevlan Katar ise 28 yaşında ve 2 çocuk babası. Katar, her gün, her an Şırnak’a atılan top sesini dinliyor ve çalıştığı binanın akıbetini merak ediyor. “Son aldığımız habere göre, Obüs topu değmiş binaya, demek ki gidince kapıcılık yapacak bir ev kalmayacak geriye. Bina yoksa ev de yok iş de yok” diyor. Abdullah Katar, 31 yaşında, 3 çocuk babası. O diğerlerinden daha öfkeli. 1990’larda Şırnak halkının çok zulüm gördüğünü vurgulayarak “Çiller o zaman demişti ki ‘Kürtler eğer iki taşı üst üste koysa yıkarım’. O başaramadı ama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bunu başardı. Şırnak’ı Şırnaklıların başına yıktı. İnşaat işçisiyim. Şırnak’ta bu kadar yıkım var ama ben batıya, gurbete gidip iş bulmak zorundayım. Buralarda çalışamam” diye konuşuyor. Çocuklar da çadır hayatına adapte olmuşlar. En tehlikeli oyunları ise akrep ve yılan öldürme oyunu. Yetişkinler 150 kadar akrep ve 3 yılan öldürdüklerini anlatıyor. “Havalar ısınınca akrep de yılan da çoğalacak” diye endişelerini dile getiriyorlar. Şırnak’ta 14 Mart’ta ilan edilen sokağa çıkma yasağı ve başlatılan ope Hüsnüye Bartan, “Ben sac üstünde ekmeği gençken yapıyordum. O zaman gelinlere yaptı mı bilmiyorum” diyor. Annesi, babası ve kardeşleriyle kalıyorlar çadırlarda. Şimdilik havalar biraz daha ısın rasyonlar 57. gününü geri rırlardı. Tam rahata erecektim, dığı için artık üşümüyorlar ama anne de bıraktı. Şırnak halkı, kent Şırnak’ta yasak oldu. Şimdi yine si ağır hastalanmış, hâlâ da ilaç aldı çıkışından, Kumçatı beldesine ve Kasrik Boğazı’na kadar MAHMUT ORAL ateşin başındayım. Her gün 30 ya ğını söylüyor. “Çadırı ilk kurduğumuz da 40 ekmek yapıyorum. Ne ya günlerde çok soğuktu geceleri ayaz kurdukları çadırlar ve bara palım mecburuz. Siz de gidin ar vardı, neyse ki yaz geldi” diyor. kalarda yaşam mücadelesi veriyor. Bü tık erkeklerimiz yok” diyor. yük çoğunluğunda elektrik ve suyun Yarım saatlik yürüyü olmadığı çadır ve barakalarda, kadın şün ardından bir başka ça lar yaktıkları ateşlerle yemek yaparak dır öbeğindeyiz. 40 kadar çocukların karnını doyurmaya çalışı çadır kurulmuş, hepsi ya yor. Soğuk nedeniyle birçok kişi has kın akraba. Çadırlardan ki talanırken çocuklar etraftaki akrep ve mi sadece kadınlar için, ki yılanları öldürüyor. mi ailece uyumak, kimi er Resmi olarak 63 bin, tahminlere gö keklerin sohbet yeri, ki re 75 bin kişinin yaşadığı kentte soka mi tuvalet kimi de banyo ğa çıkma yasağı öncesi büyük bir göç amaçlı kullanıyor. Çadır yaşanmış. Kent merkezinde 4 ya da 5 larda Şırnak’a su sağlayan bin kişinin kaldığı düşünülürken göç motorun bulunduğu bölge etmek zorunda kalan binlerce aile, Şır den, belediyeden izin alına nak çevresinde kurdukları çadır ve barakalarda yaşama tutunmaya çalışıyor. Kasrik Boğazı’nı geçtikten sonra, birer rak elektrik çekilmiş. Bazı çadırların önünde uydu antenleri var. Anlaşıldığı gi Kente giriş çıkış yasak! ikişer öbekler halinde çadırları görüyoruz. Kumçatı beldesinden sonra ise kömür ocaklarının bulunduğu bölgede çok sayıda çadır var. Siirt yol ayrımında güvenlik güçleri kente giriş ve çıkışları kapatmış. Bunun üzerine yakınlardaki çadırlara yöneliyoruz. ‘Bizden uzak durun’ Çadırların önünde birçok küçük baş hayvan var. Biraz sonra bir kadın, çadırın kenarını aralayıp “Erkeklerimiz yok, git buradan” diye çıkışıyor. Bir bi bu çanaklar, Avrupa’dan Kürtçe yayın yapan kanallar için orada. Bağdaş kurup onları dinlemeye koyuluyoruz. Şırnak’taki yasak nedeniyle çocuklar aylardır okula gidemiyor. En yakın okul Kumçatı’da, oraya her gün gidip gelmek de bir dert onlar için. Zaman zaman jandarma Geceleri çok soğuk çadırlara gelip kimlik kontrolü yapıyormuş. “Yar Ali Katar, 26 yaşında ve yeni evlenmiş. Şırnak’ta beyaz eşya servisi işi yaptığını söylüyor. Ama iki ay kadar süren yasak nedeniyle elindeki birikimi dım yaptılar mı?” diye soracak oluyorum, hallerinden belli yardım almadıkları. Hastalar büyük sorun oluyormuş. “Biri hastalansa, 155’i aramak ve ardından ambulansın Şırnak çıkışına gelmesini beklemek gerekiyor” diyorlar. Çünkü kendilerinin girişi, Şırnaklıların da çıkışı yasak bu kentte. Bu yüzden çadırında umarsızca uzanan bu yaşlı adamı doktora götür de bitmiş, “Birkaç gün müyorlar. Çadır aralarında çocukların sesleri, ku kadın görüyoruz, ateş üstündeki sac lük param daha var ama cağında bebekleriyle kadınlar... Uzaktan Şırnak’a da ekmek pişiriyor. ondan sonra ne yapacağı yağdırılan top sesi eşliğinde ayrılıyoruz buradan. MARAŞ’TA YAPILMASI PLANLANAN SIĞINMACI KAMPINA KARŞI HALKIN DİRENİŞİ SÜRÜYOR ‘Kendi köyümüzde sığınmacı olduk’ SERMET ÇUHADAR Kahramanmaraş Dulkadiroğlu’nda Alevi köylerinin bulunduğu bölgeye köylülerden habersiz Suriyeli sığınmacılar için konteynır kent yapılması kararı köylüleri endişelendirdi. Meranın kendilerinden habersiz önce TOKİ’ye, ardından konteynır kent için inşaatın AKP’ye yakın Kalyon inşaata devredildiğini öğrenen köylüler 7 haftadır bölgede eylem yapıyor. Valiliğin bölgede tüm eylemleri 1 ay süreyle yasaklamasının ardından geçen cumartesi günü yapılan müdahalede 18 kişi gözaltına alınırken Sivricehöyük köyü cemevi önündeki çadırlar ve afişler de söküldü. Köylüler, Suriyeli sığınmacılara konteynır kent yapılmasına karşı olmadıklarını ancak kamplara IŞİD ve El Nusra militanlarının sızmasından endişe duyduklarını, bölgede mezhepsel sorunlar yaşanmasından kaygılandıklarını anlatıyor. 24 Alevi köyünün 6 bin nüfusu olduğunu belirten köylüler, 27 bin kişilik konteynır kentin Alevi köylerinin bulunduğu bölgeye yapılmasının kendilerini endişelendirdiğini vurguluyor. Bölgenin Alevi dedesi olan Mahsun dede, cemevi bahçesindeki çadırları nın valilik kararıyla sökülmesini eleştirerek “Bizler kendi köyümüzde sığınmacı olduk” dedi. Mahsun dede, yöre halkının yalnızca yaşam alanlarına dokunulmaması için eylem başlattıklarını söyleyerek, “Biz demokratik yollarla mücadelemizi sürdürürken güvenlik güçleri aşırı müdahalede bulunmaktadır. Nerdeyse cemevinin içine de müdahale edeceklerdi. Anlayamıyoruz. ‘Valilik emri valilik emri’ diyorlar, nedir bu emirler? Bize yaşam hakkı tanınmıyor. Platform yöneticileri, zaten hukuksal süreci başlattılar, şimdi toplanarak son durumu değerlendirece ğiz” diye konuştu. Köy muhtarı: ‘Mücadeleyi sürdürmekte kararlıyız’ Konuşmak da yasak Sivricehöyük Köyü Muhtarı Mehmet Cemaloğlu da valiliğin 6 aydır kendilerini tanımadığını, son yasak kararıyla da bunun tescillendiğini söyledi. Cemaloğlu, “Bizim evimizin önünde bile oturmamızı istemiyorlar. Her türlü konuşma, toplantı, yürüyüş yasak. Bizim tek istediğimiz, köyümüze dokunulmaması, bunun için de her türlü yasal mücadeleyi sürdürmekte kararlıyız” dedi. l KAHRAMANMARAŞ HDP milletvekili Osman Baydemir Diyarbakır’da, İnsan Hakları Derneği (İHD) Şubesi’nin olağan genel kurulunda Kürtçe bir konuşma yaptı. Baydemir, “Biz Ankara’daki parlamentonun Kürtlerin, Türklerin, Arapların ve ne kadar halk varsa hepsinin parlamentosu olmasını isterdik. Ancak, o kapı Kürtlere kapandı. Şimdi durum komşuluğa doğru gidiyor. İnsan bir evde birlikte yaşayamıyorsa insanlar bana göre komşu olsa daha iyidir” dedi. Kalkavan: Ayrı meclis anlamsız PKK yöneticisi Duran Kalkan, HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş’ın ‘başka bir parlamento kurma’ önerisine “anlamsız” dedi. ANF’ye konuşan Kalkan, Kürtlerin iradesinin TBMM’de temsil edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Kalkan HDP’ye “Mevziiyi bırakmamalılar” dedi. ‘Ağır tahrik altında öldürmekten’ işlem Çelik hakkında takipsizlik kararı Türk hava sahasını ihlal ettiği için düşürülen Rus savaş uçağının Suriye topraklarına paraşütle atlayan pilotunu vurduğu iddia edilen Alparslan Çelik hakkında Rus pilotun öldürülmesi suçla masından takipsizlik kararı verildi. Çelik hakkın da, savcılığın ‘ağır tahrik altında adam öldürme suçundan’ işlem yaptığı ortaya çıktı. Takipsizlik kararının 5 sayfalık gerekçe bölümünde, Rus pilotun vücuduna 4 ateşli silah mermisinin isabet ettiği ayrıca kafatasında kırıklar olduğu iç organlarının olaydan dolayı zarar gördüğü yer aldı. Savcılık kararında, Rus pilotun Alparslan Çelik vücudunda mermi çekirdekleri çıkmış olsa da, fırlatma koltuğuyla uçaktan ayrıldığı sırada başını üstündeki cama çarpmasından dolayı kafatasında kırıkların oluşmuş olabileceği kanaatini ifade etti. Çelik’e ait Yuotube’de çıkan görüntüleri inceleyen savcının Çelik’in ateş edilmemesi uyarısında bulunduğuna kanaat getirdi. Çelik, İzmir’de 3 Nisan’da “harp silahı bulundurmak”tan tutuk lanmıştı. Diğer suçlamalarla ilgili soruşturma devam eden Çelik’in tutukluluğu devam ediyor. Bir DİHA muhabiri daha tutuklandı Mardin Savur’da 5 Mayıs’ta gözaltına alınan Savur Belediye Eşbaşkan Yardımcısı Osman Ok ile DBP üyeleri Mehmet Sait Tuncer, Şakir Turan ve Yusuf Arat ve DİHA muhabiri Abdulkadir Turay “örgüte yardım ve yataklık” iddiasıyla tutuklandı. Böylece DİHA’nın tutuklu muhabir sayısı 11’e yükseldi. Gaziantep Nizip’te Kobane’de öldürülen YPG ve PKK’lilerin fotoğraflarını asarak örgüt propagandası yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınan üniversite öğrencilerinden 48’i serbest bırakılırken, 6 öğrenci ise adliyeye sevk edildi. Niğde’de IŞİD’e ait silah bulundu Niğde’nin Ulukışla ilçesine bağılı Gedelli köyü kırsalında vatandaşlar bir telsiz ve bir tabanca buldu. İncelemelerde telsiz ve silahın 20 Mart 2014’te IŞİD’in Türkiye’de düzenlediği ilk kanlı eylemde kullanıldığı saptandı. 2 yıl önce 1 polis ve 1 askerin şehit olduğu, bir kamyon sürücüsünün hayatını kaybettiği saldırıyı gerçekleştiren 3 IŞİD’liden ikisi yakalanmış, 1’i ise firar etmişti. Bulunan tabancanın firar eden IŞİD üyesinin düşürmüş olabileceği üzerinde duruluyor. l DHA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear