28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi Tam yetkI.sI.z30Nisan2016 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ haber 5 Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “Aramızda mi lim fark yok” demesi ne karşın bir süredir Cumhur başkanı Er doğan ile birçok ko nuda yaşadı ğı sıkıntı, dün EMİNE KAPLAN kü MKYK’de su yüzüne çıktı. Ulaş tırma Bakanı Binali Yıldırım’ın da aralarında bulun duğu Erdoğan’a yakın 47 üye nin yazılı önergesiyle MKYK’de, genel başkana verilen ‘teşkilatla rı görevden alma ve atama’ yet kisi geri alındı. Erdoğan’ın, son dönemde Davutoğlu’nun emriva ki yaparak teşkilatlarda değişiklik yapmasından rahatsız olduğu öğ renildi. Parti kulislerinde, ima lı bir şekilde “Son iki MKYK toplantısı çok eğlenceli geç ti. Ama 29 Nisan’daki MKYK top lantısı çok daha eğlenceli geçecek” değerlendirmeleriyle dünkü top lantıda önemli gelişmeler yaşana cağına işaret ediliyordu. Hafta başında MKYK üyelerine toplantının sabah saat 09.30’da ya pılacağı bildirilmişti. Ancak top lantı dün saat 15.00’te başlayabil di. Davutoğlu’nun Katar’dan sa bah saatlerinde dönmesi nedeniy le yorgun olduğu ve toplantının cu ma namazından sonra başlayacağı Davutoğlu’nun ‘teşkilatları görevden alma ve atama’ yetkisi geri alındı üyelere duyuruldu. Yıldırım’ın da aralarında bulunduğu Erdoğan’a yakın 47 MKYK üyesi ise sabah saatlerinde biraraya gelerek özellikle son dönemde yapılan teşkilat atamalarını değerlendirdi. 47 üye, Cumhurbaşkanı seçilmeden önce Erdoğan’da bulunan, 12 Eylül 2015’te yapılan kongre sonrasında da genel başkan olarak Davutoğlu’na verilen ‘teşkilatları görevden alma ve atama’ yetkisinin geri alınması için önerge hazırladı, Davutoğlu da kurmaylarıyla olası gelişmeleri değerlendirdi. Gündemde yoktu Öğleden sonra başlayan ve 3 saat süren toplantıda ise kulislerde konuşulan gelişme yaşandı. Bazı üyeler, MKYK’nin gündeminde olmamasına karşın son dönemde çok sayıda il ve ilçe teşkilatının görevden alındığını belirterek, “Son dakika öğreniyoruz, kim, neden görevden alınıyor” diyerek rahatsızlıklarını dile getirdi. Daha sonra da 47 üyenin imzasıyla yetki devrine ilişkin yazılı önerge verildi. Davutoğlu’nun bunun üzerine “Önergeyi inceledim, haklı buluyorum. Yetkimi MKYK ile paylaşırım. Size güvenerek yola çıktım, ilk imzayı da ben atıyorum” diyerek önergeyi desteklediği öğrenildi. Oy birliğiyle teşkilatlarla ilgili yetki tekrar MKYK’ye alındı. Daha sonra ise Amasya’nın Suluova ilçe teşkilatının görevden alınması oy çoğunluğuyla kararlaştırıldı. ‘Boyun eğdi’ Davutoğlu’na yakın bazı üyeler, “MKYK zaman zaman bu yetkiyi devreder, zaman zaman da geri alır. 12 Eylül kongresinden sonra da teşkilat başkanlığına verilmişti bu yetki. Sorun yok, zaten ilk imzayı da genel başkanımız attı” diye değerlendirdi. Erdoğan’a yakın üyeler ise, Davutoğlu’nun tavrını “Böyle bir gelişmeyi bekliyordu, meseleyi hafifletmek için destek verdi. MKYK talep etti, boyun eğmek zorunda kaldı” diye yorumladı. Bir üye de, ilk imzayı Davutoğlu’nun atması konusunu “Genel başkanın önergede imza sı yok, karar metninde var. O da normal. Karar metninde ilk sıraya genel başkanın adı yazılır” diye açıkladı. Başbakan Davutoğlu’nun bazı teşkilatlarla ilgili olarak Erdoğan ile istişare yapmadan emrivaki yaparak teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş’ın önüne getirdiği, bunun da Saray kanadında rahatsızlık yarattığı konuşuluyor. MKYK’deki bu kararla bir süredir teşkilatlar ve delegeler üzerinde etkisini artırmak isteyen Davutoğlu’nun bundan sonra rahat hareket edemeyeceğine dikkat çekiliyor. Çelik: Kriz yok MKYK toplantısının ardından açıklama yapan Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, yetki devri kararının radikal bir tutum olarak ele alınmasının doğru olmadığını belirterek, “AK Parti’de teşkilatlar ile ilgili kararlar hiçbir zaman ertelenmez. Daha geniş bir takvimde ele alınması için öyle bir karar alındı. Bu teknik bir düzenlemedir. Bu kararın imzası ilk Başbakan’ın imzasıyla atılmıştır. Bir kriz yok yani. Genel başkanın yetkisiyle alakalı bir tasarruf değil bu” dedi. l ANKARA Fuat Avni bildi Twitter fenomeni Fuat Avni’nin doğru çıkan iddialarına bir yenisi daha eklendi. Fuat Avni 19 Nisan’da AKP MKYK toplantısı ile ilgili olarak, ‘ Davutoğlu’na darbe yapılacak’ paylaşımında bulunmuştu. Fuat Avni twitter hesabından AKP MKYK’dan 10 gün önce yaptığı paylaşımda Davutoğlu’ndan yetkinin alınacağını “Atamaları artık Binali, Berat ve Soylu’nun hükmettiği ve 50 kişiden 48’inin İsrafsaray’ın adamı olduğu MKYK yapacak” diyerek duyurmuştu. Ayrıca, Avni Davutoğlu’na darbe yapılacağını belirterek, “29 Nisan’daki MKYK’da atama durumu karara bağlanacak. 29 Nisan’da Binali’nin paralel hükümeti, Davutoğlu’na darbe yapacak” paylaşımında bulunmuştu. Çelik: 3 ana başlık olacak AKP Sözcüsü Ömer Çelik, AKP MKYK toplantısın ardından yaptığı açıklamada, Yeni anayasanın 3 ana alanda konu başlıkları içereceğini söyledi. Çelik, “Yeni anayasa konusunda, birincisi temel haklar kısmı, ikincisi kuvvetler ayrılığı ve denge denetim sistemleri, üçüncüsü yargı bağımsızlığı ve yargı tarafsızlığı gibi üç ana alanda konu başlıkları ele alınıyor. Bu ayın içerisinde anayasa taslağı ortaya çıkmış olacak” dedi. Anayasa Komisyonu’ndaki kavgayla ilgili olarak Çelik, “Sayın Adalet Bakanımızın üzerine yürünmesinden milletvekillerimizin darp edilmesine kadar bir tablo ortaya çıktı. Şiddetle kınıyoruz. Söyleyecek sözü olmayanlar, orada bir kere daha bu şiddete başvurmuş gözüküyorlar” dedi. Cemaatin üniversitelerde yapılanmaya gittiğini belirten Çelik, MHP’nin kongre sürecinin AKP’yi ilgilendirmediğini söyleyen Çelik, “İzliyoruz, hangi gruplar var, birbirlerine neler diyorlar diye. Onun dışında bizi ilgilendirmez. Muhalefet partilerinde kimin genel başkan olduğu bizi ilgilendirmez. Mahkeme kararlarıy la devam eden bir süreç var” dedi. Davutoğlu’na MKYK darbesinin işaretini SözdeYıldırım verdi barış kısa sürdü Binali Yıldırım Davutoğlu AKP’de Genel Başkan ve Başbakan si idi. Ancak bu kongrede Davutoğlu’nun ummadığı Ahmet Davutoğlu’na yö bir sarsıntı yaşadı. Kong nelik dünkü MKYK dar reye 2 gün kala, Cumhur besinin işaretini, son kongreden bu yana fiilen rakinbi olarak kabul edilen Ulaştırma, Denizci EGrüdlem başkanı Erdoğan’ın yakın çevresinden bir MKYK listesi dayatıldı. Davutoğlu buna itiraz etmek iste lik ve Haberleşme Baka di. Bu itirazına Erdoğan’a nı Binali Yıldırım verdi. Yıldırım, en yakın isimlerden Binali Yıldı Davutoğlu’nun yetkilerinin azaltıl rım cevap verdi. Kongreye 48 sa dığı MKYK’ya günler kala yaptığı at kala Yıldırım, Davutoğlu’na kar görüşmelerde “hakkım yendi” ifa şı aday olmak için delegelerden desini kullandı. Bu ifade AKP ku imza toplamaya başladı. Bunun lislerinde, Yıldırım’ın doğrudan üzerine Davutoğlu geri adım attı, Davutoğlu’nu hedefleyerek yeni Erdoğan’ın listesini kabul etti. Lis den sahneye çıkışının işareti ola te artık o andan itibaren, fiilen ra rak yorumlanıyor. kibi olan Binali Yıldırım başta ol Partide Davutoğlu’nun gücü mak üzere Erdoğan’ın belirlediği nü azaltan dünkü gelişme, 12 Ey isimlerden oluştu. lül’deki olaylı kongre ile bağlantılı olarak değerlendiriliyor. 12 Ey Önünü kesmek istedi lül kongresinde yaşanan sarsıntı Kongrede genel başkanlığının ları içinde barındırmakla birlikte, pamuk ipliğine bağlı olduğunu gö AKP’nin bundan sonraki yol hari ren Davutoğlu, Yıldırım’a karşı tasının da, olağanüstü gelişmeleri kontrollü bir tavır izlemeye çalış içinde taşıyabileceği öngörülüyor. tı. Tam bu dönemde, 1 Kasım se AKP kulislerinde doğrudan Davu çimlerinde Yıldırım yeniden mil toğluYıldırım çatışması çerçeve letvekili seçilerek Ulaştıma Ba sinde, MKYK’daki dün yaşanan kanlığı koltuğunu geri aldı. Aynı darbe 3 başlıkta analiz ediliyor: dönemde Davutoğlu, parti içindeki Barış buraya kadar ekipleri aracılığıyla Yıldırım’ın neler yapabileceğini izlemeye çalış 12 Eylül 2015 kongresi, Er tı. Davutoğlu’nda 12 Eylül Kong doğan sonrası Davutoğlu’nun resi öncesinde, Yıldırım’ın tüm ilk rüştünü ispatlama kongre Türkiye’yi il il dolaşarak AKP teş kilatlarıyla toplantılar yaptığı bilgisi de vardı. Yıldırım bu toplantılarla, kendisine karşı genel başkanlık adaylığına hazırlanmıştı. Davutoğlu, Yıldırım ve onu destekleyen çevrelerin yeni bir hareket içine girmelerini engellemek için parti teşkilatlarında “parti içinde farklı siyasi çalışmalara engel olunması” talimatları verdi. Davutoğlu bu talimatlatıyla özellikler İstanbul’da Yıldırım’ın yeniden genel başkanlık için siyasi çalışmalar yapmasına engel olmak istedi. ‘Hakkım yenildi’ Davutoğlu’nun teşkilatlara koyduğu çalışma yasağının doğrudan kendisini hedeflediğini gören Yıldırım, parti içinde bundan duyduğu rahatsızlığı dile getirmeye başladı. Yıldırım, Dünkü MKYK toplantısına sayılı günler kala parti içinde yaptığı görüşmelerde, net bir şekilde “hakkım yenildi” ifadesini kullandı. Bu ifade 7 buçuk ay öncesindeki 12 Eylül kongresinden sonra pozisyonların değişmediği, Yıldırım’ın hala Davutoğlu’nun yerini hedeflediği şeklinde yorumlandı. Bu nedenle dünkü MKYK olayının DavutoğluYıldırım kamplaşması çerçevesinde yeni süpriz sarsıntılarla devam etmesi öngörülüyor. l ANKARA ‘Yargıya güven yüzde 30’a düştü’ argıtay Başkanı İsmail Yargıtay YRüştü Cirit, “Yargıya güven yüzde 30’lara düştü” dedi. Başkanı İstanbul’da Adalet Bakanlığı, İSMAİL Türkiye Barolar Birliği (TBB), RÜŞTÜ Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından düzenlenen “Uluslararası Arabuluculuk CİRİT’TEN Sempozyumu’na katılan Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Ci İTİRAFCirit rit, geçmiş ile kıyasladıklarında yargıya olan güvenin düştüğünü belirterek, “Geçmişte yargıya güven yüzde 70 idi, şimdi yüzde 30’lara düştü. Bizde ihtiyadi olarak tahkim müesseseleri var ancak buna rağmen vatandaşlarımız yargıya geliyorlar. Yani burada tezat var gibime geliyor. Çünkü güvenme dikleri bir yapıyı orada bir seçenek var; arabuluculuk müessesesi var, ihtişadii tahkim müessesesi var. Ancak gitmiyorlar, yargı içerisine geliyorlar, yargıya güvenmektedirler” ifadelerini kullandı. Cirit arabuluculuk meselesinin güveni arttıracağına vurgu yaptı. l İSTANBUL / Cumhuriyet Amaç Atatürk’ü unutturmak... Yaşam koşulları zorlar insanı. Hayata bakışını değiştirir. Sevginin anlamı ansızın yitirilir... Çiçeklerle bezenmiş topraklar, nisan sıcaklığı, insanın yüreğinde filizlenen sevgi, aşk, sevda, mutluluk ve mutsuzluk. Zaman bir noktada durdurulabilseydi mutlu olanların tümü sonsuza dek mutlu; mutsuz olanların tümü sonsuza dek mutsuz olacaklardı. Ancak bu olanaksız! İnsanın görüşü, yaşam sürecinin ötesindeki ufukları kapsayıp bir duygu yoğunluğu içine düşüyorsa her şeyi görüyor demektir. Gecenin karanlığında gökte yıldızlar vardır ama körler bunu göremez. Tıpkı onların Türkiye’nin geleceğini görmemesi gibi... İnsan ister görsün ister görmesin, kısacık yaşamında zaten çok şeyi göremez ama her şeyi algılar... Fransız devrimini, Rus devrimini kim gördü? O devrimleri yaşayan kuşaklar mı? Eğer iki devrimi tartışmaya kalkarsak bugün çok şey söyleriz, tezler üretiriz. İlhan Selçuk bir yazısında böyle bir tarihsel süreci anlatmıştı uzun uzun... Şöyle demişti: “Yaşanan an ile süreç; doğruyla gerçek arasındaki çizgiyi içerir.” An’ı yaşarken sürecin bilincindeysen gerçekten yaşıyorsun demektir; gerçeği bilip doğruyu seçersen, tam anlamıyla insansın demektir. Bu aynı zamanda mutluluğun da tanımıdır... Atatürk, “kurtuluş” ve “kuruluş” sürecinde bu işlevi üstlenmiş, laikliğin temelini atmış, akıl ve bilimin değerini topluma anlatmaya çalışmıştır o kısacık ömründe... Bugün yaşananların temel nedeni, akla ve bilime karşı durmak, Mustafa Kemal’in aydınlanma sürecine karşı çıkmaktır. HHH Aydınlanmaya, laikliğe, çağdaşlığa karşı çıkanların egemen olduğu siyasal dönemler acılar ırmağına benzer... O acı yüreğimizi delip geçer bir anda! O yüzden herkesi düşman olarak göremeyiz; her Kürt yurttaşımızı “terörist” diyerek yaftalayamayız. Bugünlerde en çok konuşulan, tartışılan Türkiye’nin dört bir yanındaki terör olayları, alınan canlar, şehit cenazeleri... Elbette laikliği bir kenara bırakamayız... Laiklik olmadan demokrasi olmaz. Ama demokrasi olmadan laiklik olur. Biz bunları yaşadık, gördük! Birgün’de Fikri Sağlar’ın yazısıyla benim yazım demokrasinin, laiklik temelinde yükseleceğini anlatıyordu. Peki, halkın arasına nifak sokanlar kim? Mezhep ayrımcılığı yapanlar kim? Ben hayatım boyunca hep dik durdum, boyun eğmedim, kalemimi satmadım. Gerçekleri yazdım! Türkiye’de Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığı ivme kazanıyor, bağımsız yargı, bağımlı yargıya dönüşüyor... İbadet ve iman tartışmaları, evrensel hukuku silip savururken, inanç değerleri yerle bir oluyor. Yobazlık, gericilik dindar olmak değildir... Dindarlara elbet saygımız var! Dindar geçinen softalara gelince... Bunların tek amaçları çıkardır, iplikleri bir vakıf aracılığıyla yeniden ortaya döküldü. Kışkırtıcı konuşmalar, sindirme politikaları, ötekileştirme. Hepsi iç içe girmiş... HHH Fikri Sağlar’ın yazdığı gibi biz laikliğin demokrasinin temeli olduğunu yaşadıkça anlıyoruz... Biraz geç kaldık anlamada ama sonunda başardık.... Göstermelik namazlar, görkemli iftar sofraları, bol harcamalı cami açılışları... Uygulamalı din derslerinin camilerde, mezarlıkta yapılması... Bunları yazdığın zaman halkın arasına nifak sokuyorsun onlara göre. Hayatın penceresinden bakıyorum... Diktatörlüğü hayal etmek, baskı kurarak ülkeyi yönetmek, sonra da ahkâm kesmek: “Biz laikliğe ve demokrasiye âşığız!” Hani dindar ülkeye dindar anayasa yapılırdı... Ne değişti ne? Erdoğan: Tarihimiz 1919’da başlamıyor Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Unutulan Zafer: Kut’ül diği gibi düzenledik. 1. Dünya Savaşı’nın her cephesinde, baş Amâre” töreninde yaptığı konuş ta İngilizler olmak üzere, düş mada, “1919’dan başlayan tarih manlarımızın öfkeyle, dostları anlayışını reddediyorum” dedi. mızın ümitle, ama tüm dünya Lütfi Kırdar Uluslararası Kong nın şaşkınlıkla takip ettiği bir re ve Sergi Sarayı’nda düzenle mücadele ortaya koyduk. Ateş nen programda Erdoğan “Mille kes anlaşması imzalandığında timizin, medeniyetimizin binler Osmanlı Ordusu tüm cephelerde ce yıllık tarihini, neredeyse 1919 savaşmaya devam ediyordu. Ya yılından başlatan bir tarih anla ni ortada çökmüş, bitmiş, teslim yışını reddediyorum. Her kim ki olmuş bir ordu, bir devlet yok zaferleriyle ve yenilgileriyle son tu. Bizim bu dönemde başımızı 200 yılımızı, hatta son 600 yı yakan, klasik sorunumuz olan lımızı soyutlayıp eski Türk ta cephede kazanıp masada kay rihinden Cumhuriyet’e atlıyor betme işidir, yani diplomasi ek sa, biliniz ki o kişi milletimizin sikliğidir” dedi. de, devletimizin de hasmıdır. Batı medeniyetinde Türk, belli bir ‘Hepimizin zaferi’ kavmin adı değil tüm Müslü Programa katılan Başbakan manları ifade eden bir isimdir. Davutoğlu “Kut’ül Amâre’yi anla Dünyada 200 milyonun üzerin mayan, Çanakkale Savaşı’nı an de bir varlığa sahip Türkçe ko lamayan 23 Nisan’daki milli ira nuşan toplumlar denince de akla deyi, milli egemenliği de idrak önce bizim milletimiz gelir.” edemez. 23 Nisan Ulusal Ege Cumhurbaşkanı Erdoğan “Ma menlik ve Çocuk Bayramı da he alesef biz resmi tarihimizi, yıl pimizin bayramı, Kut’ül Amâre larca, tam da İngilizlerin iste de hepimizin zaferidir” dedi. Kadınlarla buluştu CHP lideri Kemal Kılıçdaroğ olmasına karşın, devletin lu İstanbul Barosu Kadın Hak kadın ve erkeğin eşit haklara ları Merkezi, KADER, İstanbul sahip olması konusunda üstü Tabip Odası Kadın Komisyonu, ne düşen görevi yerine getir Türk Kadınlar Birliği ve Kadın mediği yönünde görüş birliği Cinayetlerini Durduracağız sağlanmıştır” dedi. Toplantıya Platformu’nun da araların Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi da bulunduğu 50’ye yakın Kılıçdaroğlu ve CHP’lilerin yanı kadın örgütü temsilcisi ile bir Kılıçdaroğlu sıra DİSK Genel Sekreteri Arzu araya geldi. Ataşehir She Çerkezoğlu, KESK Eş Genel raton Grand Otel’de gerçekleşen Başkanı Şaziye Köse, Türkiye Kadın toplantıdan sonra açıklama yapan Dernekleri Federasyonu Başkanı Kılıçdaroğlu, “Anayasada açık hüküm Canan Güllü de katıldı. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear