26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 11 Şubat 2016 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ haber 3 Trabzon 17/7 Kars 2/17 Bursa 150 /11 0 Adana 160 /2 0 Artvin 80 /30 Çanakkale 150/11 0 Balıkesir 160 /9 0 Sivas 40 /80 Erzurum 30 /150 Eskişehir 70 /00 Aydın 15 0/9 0 Gaziantep 12 0/00 Konya 110 /00 Atina 160 /10 0 Berlin 70 /20 Girne 170 /9 0 Londra 90/1 0 Moskova 10 /20 Paris 80/20 Madrid 15/90 Amsterdam 8 0/1 0 Roma 150 /6 0 New York 30 /4 0 Tokyo 100 /3 0 Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İstanbul 11/9 Aile hekiminin sağlık raporu bedava ağlık Bakanlığı, ehliyet için sağlık raporunda aile hekimlerinin ücret almayacağını, her adaya da zekâ testi yapılmayacağını açıkladı. Bakanlık açıklamasında şöyle dedi: “Sürücü adayının herhangi bir sağlık problemi yoksa sağlık raporu aile hekimi tarafından düzenlenir. Sağlık problemi tespit edilirse, sağ Ankara 8/2 S İzmir 16/12 Antalya 16/8 Mersin 16/9 Diyarbakır 13/1 lık kuruluşlarına sevk edilir. Şu ücret tarifesi uygulanır. Tek hekim sağlık raporu: (5 uzman hekim kurul) devlet hastaneleri 50 TL, üniversite hastaneleri ve eğitim araştırma hastaneleri 75 TL; sağlık kurulu raporu devlet hastanelerinde ise 200 TL; üniversite hastaneleri ve eğitim araştırma hastaneleri 300 TL.” İkisi Suriyeli üç bebek sessiz sedasız aramızdan ayrıldı #bebeklerölmesin Yeni otoriter rejimler eni otoriter rejimlerin siyasi propagandası şekil değiştiriyor. Öyle İkinci Dünya Savaşı filmlerinden hatırlanan kaba bir propaganda söz konusu değil. Kuzey Kore gibi karikatüral örnekler dışında çok daha karışık bir yöntem söz konusu. Bir defa klasik diktatörlüklerden uzaklaşılıyor. Artık görünürde seçimlerin yapıldığı, şekli olarak demokrasi olan rejimlerin içinde otoriterleşmek revaçta. İlliberal demokrasi denilen bu yeni tarz otoriterliğin bayrak ülkelerinden biri ise Türkiye. Diğerleri de malum. Rusya, Ekvador, Macaristan vs. Soğuk Savaş’tan sonra uzun bir süre, seçimler ve serbest piyasa ekonomisinin mutlak bir zafere ulaşacağı ve zamanla bütün dünyanın demokratik rejimlerle yönetileceği umulmuştu. Tarihin sonunun geldiği ileri sürülmüştü. Tarih, alışkanlığı olduğu üzere hem sonunun gelmediğini ispat etti hem de belli ki yeni bir döneme girildiğinin de işaretlerini veriyor. Şekil olarak demokrasiye benzeyen ancak içerik olarak demokrasiden bir hayli uzak bu yeni rejim tarzının medya kontrolüne bakışı da klasik diktatörlükler gibi değil. Eskiden iş kolaydı. Devlet medyası tek yönlü ve çiğ bir propaganda yapar geri kalan her şeyi de yasaklardı. Bugün ise bunu aşan yeni bir yol seçildi. Sadece devlet televizyonları ve gazeteleriyle yetinilmiyor. İktidara yakın sayısız kanal ve gazete devlet eliyle değil devlete yakın sermaye eliyle yayılıyor. Böylece çok sesli müzikten ziyade çok sesli sanat müziği gibi bir ortamla karşılaşıyoruz. Sazların sayısı çok ama hepsi aynı notayı basıyor. Interneti ve sosyal medyayı Kuzey Kore gibi tamamen yasaklamak ve interneti sadece ülke sınırları içinde geçerli bir intranete indirmek elbette mümkün. Ama sadece teorik olarak. Yeni otoriterler interneti kısmen yasaklıyor ancak asıl tehlike sosyal medyayı manipüle etmeyi öğrenmeleri oldu. Putin’in meşhur trol orduları, Çin’in tweet başına 50 cent aldığı için “50 cent” adı verilen trol ekibi ve bizde özellikle Gezi’den sonra sahaya sürülen artık bazı iktidar mensuplarının bile yaka silktiği Ak troller. Hepsi sosyal medya üzerinde hâkimiyet kurmaya ve kamuoyunun sağlıklı bir şekilde bilgilenmesini engellemeye yarıyor. İktidara yakın medyanın defalarca yalanlanan, absürdlük sınırlarını doludizgin aşan deli saçması haberlerinin sebebi de bu. Dert sadece bir kişinin ya da partinin propagandasını yapmak değil. Asıl dert, televizyon, gazete ya da internetin artık haber alınabilen bir yer olmasını engellemek. Karman çorman bir informasyon ortamı yaratıp kitleleri hakikat ile yalanın, ciddiyet ile şovun birbirine karıştığı bir bombardımana maruz bırakmak. Söylem tutarlılığına da gerek yok, haberciliğin temel kurallarına uymaya da. Bir kakafoni yaratarak kitleleri uyuşturup hareketsiz kılmak ana amaç. Bu yaratılan ortamı reddeden, çıkartılan her telden kuru gürültüyü susturabilen haberlere, bunları yapanlara karşı bu denli sert tedbirlerin sebebi de bu. İlliberal demokrasi için gerekli medya ortamını yıkma tehlikesi. Can Dündar ve Erdem Gül hakkındaki iddianamenin tuhaflığına şaşırmamak gerek. O da bu yaratılan ortamın ruhundan besleniyor. İktidar bloku kendi içinde çatlar, halk itildiği pasiflikten sıyrılır ve muhalefet iktidarın “itibarsızlaştırma” tuzaklarına düşmezse o ruh da, onun kurduğu düzen de çok hızlı yıkılır. Bunu da en iyi otoriter iktidarın sahipleri biliyor. Bu kadar dava boşuna mı? Y MİRAY YANGINDA ÖLDÜ KUDÜS BAKIMSIZLIKTAN GARAM’DA ISIRIKLAR ÇIKTI stanbul Beyoğlu’nda hurda kâğıt toplayan ailenin yaşadığı evde, sabah saatlerinde çıkan yangında, 15 aylık Milay Taşyurt hayatını kaybetti. Dumandan etkilenen baba Hasan Taşyurt’un da aralarında bulunduğu üç kişi hastaneye kaldırıldı. İ uriye’nin Halep şehrinde iç savaştan 40 gün önce kaçarak Türkiye’ye giren 24 yaşındaki Neddeh Haddad’ın Gaziantep’te dünyaya getirdiği 26 günlük kız bebeği Kudüs, ölü bulundu. Bebeğin bakımsızlıktan ölmüş olabileceği ileri sürüldü. S dana otogarında 3 gün önce açlıktan öldüğü belirtilen 1.5 yaşındaki Garam bebeğin, öldü denildikten 19 saat önce hayatını kaybettiği belirlendi. Bebeğin kollarında da ısırık izlerine rastlandı. l İSTANBUL/Cumhuriyet A İ Kuyumcu aracında 13 külçe alüminyum stanbul, polisiye filmleri aratmayan bir operasyona sahne oldu. n İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne telefon açan bir kişi, Türkiye’ye kaçak yollarla sokulan yüklü miktarda saf alüminyumun İran’a gönderileceğini ihbar etti. n Harekete geçen polis ekipleri plakası bildirilen aracın Kapalıçarşı’da kuyumculuk yapan ve kuyumcu dükkânı zincirleri bulunan E.A.’ya ait olduğunu belirledi. n Kuyumcuyu teknik ve fiziki takibe alan ekipler, 11 Ocak’ta operasyon düzenleyerek aracı Haseki eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde durdurdu. Somalı işçi: Keşke BEN DE ÖLSEYDİM Facianın ardından TV’ye çıkıp ihmalleri anlatan Nihat Çelik dokuz köyden kovulmuş, şimdi işsizlik ve dağ gibi borçla uğraşıyor YUSUF ÖZKAN Katliamda yakınlarını yitirenler Kürtçe ağıtlar yaktı, gözyaşı döktü. NECATİ SAVAŞ Füze için kullanılıyor n Aracı kullanan kuyumcu E.A. gözaltına alınırken, aracın bagajında şifreli bir çanta içerisinde her biri 2 kilogram ağırlığında 13 adet alüminyum külçe bulundu. n Kuyumcu E.A., külçe alüminyumları aldığı şahıs ve adresi saklarken ifadesinde “Zenginleştirilmiş alüminyumları soyadını bilmediğim ‘Yunus’ adlı bir arkadaş bıraktı. Elimde, nereden getirildiğini gösteren bir belge ve fatura bulunmuyor” dedi. n İran’a götürüldüğü iddia edilen 46 milyon lira değerindeki alüminyum külçelere el konuldu. n Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Nükleer Araştırma Merkezi’ne gönderilen külçelerin yüzde 97 oranında saf alüminyum olduğu tespit edildi. n Uzmanlar, füze başlığı imalatında kullanılan alüminyumların piyasa değerinin 46 milyon lira olduğunu bildirdi. Olayla ilgili başlatılan kapsamlı soruşturma sürüyor. l İSTANBUL/ Cumhuriyet I AVRUPAL ILAR SENDİKAC ANKARA DA KATLİAMIN İŞİYİ ÖLEN 101 K ANDI nkara’da 10 Ekim’de düzenlenen Emek, Barış, Demokrasi mitingi öncesinde Ankara Garı önünde düzenlenen canlı bombalı saldırıda katledilen 101 kişi anıldı. Ankara Garı önünde toplanan katılımcılar, katliamın gerçekleştiği saat olan 10.04’te saygı duruşunda bulundu. Anma etkinliğine, Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Genel Sekreter Vekili Jaap Wienen ile Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) Genel Sekreteri Luca Visenti’nin de aralarında bulunduğu, A Ölenleri de, biber gazı sıkanları da unutmayacağız Fransa, Belçika, Hollanda, İspanya ve İtalya’dan çok sayıda sendikacı da katıldı. ITUC Genel Sekreter Vekili Wienen yaptığı konuşmada, saldırının ardından yaralıların sağlık hizmetine ulaşmasını engelleyen ve onlara biber gazı sıkan yetkililerin unutulmayacağını belirterek “Kalbimiz bu barbarca saldırıda hayatını kaybedenlerin ve yaralananların aileleri ve yakınlarıyla birlikte atıyor” dedi. Katliam İstanbul ve İzmir’de de protesto edildi. İzmir Garı önünde toplanan guruba müdahale eden polis 16 kişiyi gözaltına aldı. ihat Çelik, Soma’da 301 canın yaşamını yitirdiği Eynez ocağında 8 yıldır baca ustası olarak çalışırken şimdi binlerce arkadaşıyla birlikte işsiz kalanlardan... Ancak onun öyküsünü farklı kılan, kazanın ardından CNN Türk televizyonunda canlı yayınlara çıkıp sıcağı sıcağına çalıştığı şirketin ve ocağın eksikliklerini dile getirmesi. O günden bu yana kapıların yüzüne kapandığını, borçlarının biriktiğini ve mevsimlik işlerle ailesini geçindirmeye çalıştığını söylüyor. Doğruları söylemekten pişman olmadığını yinelerken çaresizliğini ise şöyle anlatıyor: “Çok daraldığımda keşke ben de kazada ölseydim diye düşünüyorum. Çünkü ölenlerin ailelerine yüklü paralar kaldı. Eşim ise, ‘öyle düşünme sen çocuklarının başındasın. Yüzlerce çocuk sabahları babasız uyanıyor’ diyor... Ama iş dönüp dolaşıp hayatın gerçeklerine geliyor. İşsizlik, yokluk, parasızlık... Şimdilerde bazen, ‘Canlı yayına çıktım ama iyi mi yaptım kötü mü?’ diye düşündüğüm çok oluyor. (Gülümsüyor). Ama doğruları söylediğim için Allah huzurunda vicdanım rahat... Başkasının gönderdiği parayla çocuklarımı okutmak, kaymakamlığın gönderdiği ayakkabıyı onlara giydirmek istemiyorum. Borcumu ödeyeyim, çalışıp, okutayım...” Nihat Çelik günübirlik l SOMA işlerde çalışıyor. N Kaçak ocakta patlama: 2 ölü onguldak’ın Kilimli ilçesine bağlı Gelik beldesinde faaliyet gösteren maden ocağında patlama oldu. Maden işçileri Hasan Ay ve Salim Kalkan hayatını kaybetti. 20 Kasım 2015’teki patlamada 1 işçinin öldüğü madenin 27 Kasım’da mühürlendiği ancak çalışmaya devam ettiği ortaya çıktı. Z YANGINDA 3. KATTAN ATLAYAN ÇoCUK ÖLDÜ atih’te çıkan yangında apartmanın 3. katından atlayan çocuk, hayatını kaybetti. Cibali Mahallesi Hisaraltı Caddesi üzerindeki 4 katlı ahşap binada dün 18.00 sıralarında yangın çıktı. 2. katta benzin ile soba tutuşturulmak istenirken çıktığı iddia edilen yangın, üst katlara sıçradı. 3. kattan atlayan Yasemin Kocabay (13), kaldırıldığı hastanede öldü. İkinci katta bulunan yaşlı bir kadın da mahalle sakinleri tarafından yaralı olarak kurtarıldı. l İSTANBUL Şüphelilerden biri tanıdık stanbul Harbiye’de Hagop Yakup Demirci’yi domuz bağı ile bağlayarak ölümüne neden olan, eşi Şeta Demirci’yi de yaralayan 5’i kadın 8 şüpheli, yakalandıkları Trabzon’dan İstanbul’a getirilerek sorguya alındı. Ermenistan uyruklu şüpheliler Artur A., Aram E., Serge B., Marianna E., Lida B., Nargiz B., Armine M., Cristina M. suçlarını itiraf F İ etti. Şüphelilerin üzerinden Hagop Yakup Demirci’den gasp ettikleri kol saati ile 20 bin dolar çıktığı öğrenildi. Şüpheliler arasında bulunan bir kişinin çiftin yanında çalıştığı öğrenildi. Şişli’de meydana gelen olayda, eve giremeyen hizmetçinn ihbarı üzerine harekete geçen polis, domuz bağı ile bağlanmış Hagop ve Şeta Demirci çiftine ulaşmıştı. l DHA BAKANLIK, SEZARYENE YAPTIRIMDA KARARLI ağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı sunumda, doğumların yarıya yakınının sezaryen ile yapıldığını, yaptırım getireceklerini açıkladı. Müezzinoğlu, “Sezaryen ile doğum, sonraki doğumlarda da sezaryen ihtiyacını artırıyor. İlk sezaryenin kadın sağlığını riske sokacak şekilde gereksiz yere yapılmasını önleme kararlılığındayız. Sağlık Bakanlığı ve SGK yeni yaptırımları gündeme getirme çalışmalarını başlattık” dedi. Eyüp’te çifte cinayet yüp’te biri kadın iki kişinin başlarından tabancayla vurularak öldürülmüş cesetleri bulundu. Cesetlerin üzerinden herhangi bir kimlik çıkmadı. Polisin araştırmasında öldürülenlerin Uğur Can Taşdemir (19) ile arkadaşı olduğu tahmin edilen Yağmur Güneş (27) olduğu belirlendi. Cenazeler otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Taşdemir’in gasp S E ve yağma suçlarından poliste kaydı bulundu. Uğur Can Taşdemir ile Yağmur Güneş’in arkadaş oldukları üzerinde duran polis soruşturmayı derinleştirdi. Eyüp’te benzer bir olay 5 gün önce meydana gelmişti. Hakan Akmut ve Emre Tanrıverdi isimli kişiler silahla vurularak öldürülmüş ve içinde bulundukları arabadan dışarıya atılmıştı. l İSTANBUL C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear