26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 9 Aralık 2016 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ THY’den komisyona skandal ‘liste’ yanıtı Darbe Komisyonu’nun Gülen’in 1999’da ABD’ye giderken kendisi dışında uçakta kimlerin olduğu konusundaki sorusuna THY’den gelen yanıtta ‘Yolcu listesi bulunamadı’ denildi BİNALİ YILDIRIM: 15 Temmuz’un kahramanı basındır Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye Bilişim Derneği’nce (TBD) düzenlenen 33. Ulusal Bilişim Kurultayı’nda darbe girişiminin engellenmesinde medya ve iletişimin önemini vurguladı. Yıldırım “Bilişimin gücünü 15 Temmuz gecesi gördük. 11 saatte 600 telefon görüşmesi yaptım. Bana göre bu işin gizli kahramanları medya mensupları, basındır. Bilişimin bu darbenin bastırılmasındaki gücünü, hakkını teslim etmemiz lazım. Bugün, siber güvenlik meselesi, milli güvenliğe dönüşmüştür” diye konuştu. l ANKARA ‘Siyasi patron nerede?’ CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili, “Bu işin siyasi patronu nerede? Senin içinde mi yoksa beyin? Onun için mi korkuyorsun? ” dedi. Düzce’de temaslarda bulunan Koç, “Bir komisyon araştırıyor. Ne oldu bitti bilmek zorundayız. Bu işin arkasında ne var? Bu yolun taşları nasıl döşendi? Bunları sormayacak mıyız? Bu işin başındaki beyini bulsana. Çok mu yakın sana beyin? Bunun için mi bas bas bağırıyorsun” diye konuştu. l DÜZCE/ DHA ‘Kozanlı Ömer’ operasyonu FETÖ’nün emniyet imamı olduğu belirtilen ‘Kozanlı Ömer’ kod adlı Osman Hilmi Özdil’in de aralarında olduğu 58 kişinin yakalanması için 16 ilde İstanbul merkezli operasyon başlatıldı. Arananlar arasında çok sayıda meslek grubundan kişiler olduğu öğrenildi TBMM Darbe Komisyonu’nun 21 Mart 1999 ta yanıtı verildi. TBMM Darbe Komisyonu’nun darbe rihinde Fethullah Gülen girişimi ve FETÖ yapı ABD’ye giderken yanın lanması konusunda çe da kimler olduğu yönün MAHMUT şitli kurum ve kuruluş deki resmi yazıyla yö LICALI lardan talep ettiği bil nelttiği soruya Türk Ha gilere yönelik yanıt va Yolları’ndan (THY) ga lar komisyona gelme rip bir yanıt verildi. THY’nin ye başladı. Gülen’in 1999 yılın yanıtında 21 Mart ve 22 Mart da Türkiye’den ABD’ye giderken 1999 tarihlerine ilişkin yapılan yanında kimlerin yer aldığının incelemede Gülen’in seyahat et belirlenmesi amacıyla komis tiği bilgisinin olduğu belirtilir yon THY’ye resmi yazıyla baş ken; Gülen’in dışında uçakta vurmuştu. Komisyon; 21 Mart kimlerin olduğu konusunda ise 1999 tarihinde Gülen’in ABD’ye “Yolcu listesine ulaşılamıyor” giderken yanında kimlerin ol duğunun belirlenmesi amacıyla THY’den uçaktaki yolcuların listesini talep etmişti. ‘Ulaşılamadı!’ THY’den gelen yanıtta 21 22 Mart 1999 tarihli uçuşların incelendiği ve Gülen’in ABD’ye seyahat ettiği bilgisinin olduğu belirtildi. Ancak yanıtta Gülen’in dışında uçakta kimlerin yer aldığına ilişkin bir bilgiye yer verilmeyerek, “Yolcu listelerine ulaşılamıyor” denildi. Komisyon Başkanı Reşat Petek’in komisyon üyelerine THY’nin yanıtını iletmesi üzerine komisyon üyele ri THY’ye tepki gösterdi. MHP’li üye Mehmet Erdoğan, “Nasıl yolcu listesi olmaz? Bunun gerekçesi neymiş?” dedi. Petek’in THY’den bu konuda herhangi bir gerekçe sunulmadığını belirtmesi üzerine de Erdoğan, komisyonun bu konuda Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne başvurması gerektiğini ifade etti. AKP’li üye Emine Nur Günay da Gülen’in ABD’ye giderken uçakta kimlerin olduğu bilgisinin çok önemli olduğunu belirterek, “Neden yolcu listesine ulaşamadığı irdelenmeli” diye konuştu. l ANKARA ‘Gülen Arınç’ı çok sever’ TBMM Darbe Araştırma Komisyonu’na bilgi veren FETÖ’nün eski imamlarından Polat, Gülen’in Büyükanıt’ı hiç sevmediğini söyledi Darbe Komisyonu’nun dünkü toplantısında FETÖ’nün eski imamlarından Hasan Polat’ı dinledi. Polat’ın komisyonda yaptığı açıklamalar özetle şöyle: Adil Öksüz gibi yetişen biriyim: Adil Öksüz veya Kozanlı Ömer nasıl adamdı ve nasıl yetiştiler sorusunun cevabını bulabilirsiniz bugün, çünkü aynı onlar gibi yetişmiş adam şu anda karşınızda duruyor. Aynı eğitimden geçmiş, beraber çalışmış biriyim. Erzurum’da 1979’da Gülen’in yeğeni Kemal Gülen ile birlikte okuduk. Cemaatte her ev abisi küçük bir Fethullah Gülen’dir, kendini öyle görür. Yedi sülalem cemaatten dolayı içeride. Gülen haindir demeyen hiçbir örgüt mensubu çözülmez. n Büyükanıt hiç sevilmez: Askerler atıldıktan sonra Gülen, ‘Ben bugün çıldırmazsam hiçbir zaman çıldırmam’ demişti. Yaşar Büyükanıt cemaatte hiç sevilmez, öğrencileri atma dönemi olduğu için. Aynı şey olmasın diye hücre sistemine geçiliyor. Üç öğrenciden başka birbirlerini tanımayacak şekilde bir yapıya geçiliyor. Genç yaşta küçük bir Fethullah Gülen olmuşsunuz. 1989’da ilk soru çalınmasıyla karşılaştım FEM Dershanesi’nde. n Binali Bey’in oğlu da vardı: 1994’te Kıbrıs’a STV temsilcisi olarak gittim. Ülke imamı sıfatıyla Kıbrıs’taydım. ‘Mini etekli hanımlar da olacak ortamlarda da bulunacaksın, Hasan Polat Darbe Komisyonu’na bilgi verdi. o insanlara da konuşabileceksin’ denildi. Kıbrıs zenginlerin çocuklarının üniversite okuduğu bir yerdi. Binali beyin oğlu da oradaydı. Çok önde olan insanların çocuklarıyla tanışma fırsatı buldum. n Redhack’e cemaat verdi: Redhack grubuna Wikileaks belgelerindeki bu bilgileri verenlerin de cemaat olduğunu düşünüyorum. Askeriyede 1050 albay var. Buradaki yapılanmanın yüzde 60’ın altında olmadığı kanaatindeyim. Emniyet’teki yapılanmaların da uyuyan hücreye dönüştüğünü söylüyorum. n Gülen’in en sevdiği Arınç’tı: (En sevdiği isimler kimlerdi) En sevdiği isim Bülent Arınç mesela, Bülent bey suçlu durumuna mı düşecek. Tansu Çiller hakkında arka planda olumsuz konuşur ama görüştüğü zaman bir sürü iltifat eder. Cemaat İsmail Hakkı Karadayı ile ilgili ciddi çalışma yaptı. Ama bu Karadayı’yı sevdiğinden değil faydalı gördüğü için. OSMAN AK: ONLAR DA BİZE OPERASYON YAPTI Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu, Adana İl Emniyet Müdürü Osman Ak’ı dinledi. Ciddi olarak yapılan ilk çalışmanın 1992 yılında olduğunu belirten Ak, müfettişlerin baskılara maruz kaldığını, o zaman yürütülen soruşturmanın gizlendiğini ifade etti. “1998’lerde Akın Birdal’a suikast fiilini çözdüğümüzde o operasyon devam ederken, orada gözaltına aldığımız bir şahsın ifadesinde cemaatin para aklama ile ilgili beyanı olmuştu” diye konuşan Ak, örgütle ilgili tespitlere başladıklarında, örgütün de kendi haklarında operasyonlar düzenlediğini, FETÖ operasyonlarında bir doları ilk kez kendilerinin bulduğunu söyledi. Aynes’te 17 gözaltı Denizli’de FETÖ soruşturması kapsamında Aynes Gıda firmasına operasyon düzenledi. Aralarında Yönetim Kurulu üyeleri Nevzat Serin, Mehmet Ali Özkan ile Ayhan Batur’un da bulunduğu 17 kişi gözaltına alındı. Aynes’in ek tesis açılışına Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da katılmıştı. Yurtlara eş zamanlı baskın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Gülen Cemaati’nin öğrenci yurtlarına yönelik soruşturması kapsamında, Ankara merkezli 20 ilde operasyon düzenlendi. Hakkında yakalama kararı bulunan 136 kişiden 35’i dün sabah saatlerinde gözaltına alındı. Yeniçağ Gazetesi’ne saldırı Yeniçağ Gazetesi’nin İstanbul Yenibosna’da bulunan merkez binasına bir grup tarafından saldırı gerçekleştirildi. Saldırganların silahlı olduğu, kar maskesi taktıkları ve kaldırım taşlarıyla gazeteye saldırdıkları belirtildi. Yeniçağ Gazetesi’nin Yenibosna’da bulunan merkez binasına dün akşam saatlerinde gelen 30 kişilik bir grup gazete binasına saldırdı. Bi nanın camları kırılırken, geniş çaplı maddi hasar meydana geldi. Saldırıda yaralanan olmazken, polis gazete etrafında güvenlik önlemi aldı. Gazetenin internet sitesinde saldırıyla ilgili yer alan haberde, saldırganların kar maskeleri taktıkları, silahlı oldukları ve kaldırım taşlarıyla binaya saldırdıkları belirtildi. Haberde silah sesleri duyulduğu da aktarıldı. l Haber Merkezi PAYLAN’DAN KURTULMUŞ’A ‘Pis Hıristiyan, Yahudi’ sözü için soru önergesi HDP milletvekili Garo Paylan, İstanbul Müftülüğü’nün internet sitesindeki ‘pis bir Yahudi ve Hristiyan mahallesiydi...’ ifadelerine ilişkin, TBMM’ye, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Paylan, sosyal medyada bu ifadelerin eleştirildiğini anımsatarak, “Müftülük, ifadeyi düzeltmek yerine, arşiv niteliğinde açık tutulan eski web sayfasına erişimi engellemiş ve onun yerine Müftülüğün yeni web sitesinin duyurusunu yerleştirmiştir” dedi. Paylan, Kurtulmuş’a, “Bunu yazan, yayınlayan kişilerle ilgili soruşturma açılmış mıdır? Valilik, İl Müftülüğü ve Diyanet İşleri Başkanlığı bir açıklama yapacak ve özür dileyecek midir? Diyanet İşleri Başkanlığı’nın tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” diye sordu. haber 5 Halep ve ruble ile ticaret Olan Suriyelilere oldu, ülke perişan, halkı perişan, şehirler harabe, Halep harabe. Her şey ABD’nin Suriye’de rejim değişikliği siyaseti ile başladı. “Barışcıl gösterilere rejim ateş açarak cevap verdi” bahanesi ile ülkeye radikal İslamcı gruplar ve silah sevkıyatı yapıldı. Göstermelik muhalifler toplantıları düzenlendi, kimlerden oluştuğu meşkuk “Özgür Suriye Ordusu” kuruldu. Bu arada silahsız mücadele etme yanlısı gerçekten ılımlı muhaliflere kimse kulak asmadı, ellerinden tutmadı, dahası yok sayıldılar. Bu işe en hevesle girişenler bölgedeki İran karşıtı, Batı yanlısı rejimler, Suudi Arabistan, Katar ve diğer Körfez emirlikleri idi. Ve de Türkiye, Türkiye’deki iktidar! Gerçi, söz konusu Türkiye’nin izlediği siyaset olunca, gün geçti, devran döndü, içerde, dışarda herkes, AK Parti iktidarının Suriye politikasına muhalefete başladı. Ama, durun bir dakika! Çok değil, her şey sadece beş buçuk sene önce başladı ve şimdi muhalefet edenler, o zamanlar, “Türkiye kararlı davranmıyor”, “tepki vermekte geç kaldı” diye iktidarı eleştiriyorlardı. Zaman içinde, daha da bilendiler, liberal, demokrat arkadaşlarımız neredeyse Özgür Suriye Ordusu’na asker yazılacaktı. “Durun, ne yapıyorsunuz” diyene, “beşinci kol” muamelesi yapılıyordu. Doğu Konferansı ile Suriye’ye bizimle gelen birisi, “Bizi Esad’ın kucağına attılar” diye gazozuna ilaç atılmış genç kız rolü yapıyordu. Sanki herkes birdenbire Suriye’deki rejimin ne kadar müstebit olduğunu fark etmiş, mücadeleye gönüllü yazılacak hale gelmişti. İktidar ise ilk tereddütten sonra hızla işin içine daldı. Tüm Suriye muhalefeti, toplantıları Türkiye’de yapılıyor, Özgür Suriye Ordusu Türkiye’de kuruluyordu. Liberal, demokrat müdahaleciler, ABD’nin siyaset değiştirdiğini fark edince, direksiyon çevirdi, iktidar ise rejim değişikliğinde ısrarcı oldu, aradaki fark buydu. Suriye’de, dost ve müttefik bir Müslüman Kardeşler iktidarı için kollar sıvandı. Sonra Kuzey Suriye’de Kürtler otonomi ilan edince işler daha da kızıştı, Bayırbucak Türkmenleri gibi “hassas mevzular” üzerinden, Türkiye Suriye sahasına daha da derinden müdahale çabasına girişti. Yine gün geçti, devran döndü, Türkiye’de muhaliflerin örgütlenmesine ön veren, Türkiye üzerinden Suriye’ye “cihatçı” sevk eden ABD başta, Batılılar Türkiye’yi suçlamaya, “cihatçı otoyolu” demeye başladılar. Batılılar, Ortadoğu’da Batı karşıtı kampın merkezi Suriye rejimini yıkmak, Suudi Arabistan ve müttefikleri İran hattını çökertmek, Türkiye bölgede Sünni yükselişin hamisi olmak, sonra da Kürtler alan kazanıyor endişesi ile Suriye’de ateşe körükle gitti. Ülke yıkıldı, halkı perişan oldu, olan onlara oldu. Sonuçta, bir türlü kimsenin hesabı tutmadı, dikkatler IŞİD denilen bir muammaya çevrildi ve Rusya’nın devreye girmesi böyle bir ortamda gerçekleşti. Batılıların, zamanında “ılımlı muhalefet” diye yutturduğu silahlı, radikal İslamcı gruplara sonradan savaş açması zora girince, bu işi Suriye rejimi yanında Rusların yapmasına kimse ses çıkarmadı, bu arada ülke daha da kanlı bir sürece girdi. Şimdilerde Halep “muhalifler”den geri alınıyor, olan yine sivillere, gariban Suriye halkına oluyor. Düne kadar neredeyse Halep’e sefer düzenleyecek Türkiye’nin iktidar çevresinden bir iki ağıt dışında ses yok. Zira, malum dünya hali, Türkiye şu sıralar Rusya ile arasını düzeltmek çabasında. Ruble ile alışveriş yapılacak, ekonomi nefes alacak sevinci, Halep’e yakılan ağıtları çoktan geride bırakmış vaziyette. Boşuna paranın dini, imanı olmaz dememişler, ama insan dün söylediklerinden hiç mi sıkılmaz? Bölgesel güç hevesi ile komşu ülkenin yıkımında oynadığı rolden hiç mi vicdan azabı çekmez? Gerçi, çok övündükleri Osmanlı dedeleri de kendi valisi Mehmed Ali Paşa’nın güçleri Kütahya’ya dayanınca çareyi Ruslar ile anlaşmakta bulmuştu, o zamanki Avrupa güçler dengesi içinde Rusya’nın ağırlığı artacak korkusu ile duruma müdahale eden de başta İngilizler oldu. Yok, Türkiye müdahale etsin, Halep’i kurtarsın demiyorum, hiçbir zaman Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesinden yana olmadım. Şimdi, zaten istese de yapacağı bir şey yok. Yok ama, tüm bu olanlardan sonra, hiçbir şey olmamış gibi ruble ile ticaret, Batı karşısında koz olarak Rusya’ya yanaşmak adına Suriye’yi unutmak, yasak savar gibi üç beş ağıt yakmak nasıl bir iştir? Nasıl insanlarsınız siz? Kozmik Oda savcısı tutuklandı Kamuoyunda “Kozmik Oda” olarak bilinen soruşturmayı yürüten ve ‘FETÖ’ soruşturması kapsamında gözaltına alınan eski Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili, “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” ve “silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçlarından nöbetçi Ankara 3. Sulh Ceza Hâkimliği’nce tutuklandı. 2 darbeci askerin daha iadesine ret Yunan mahkemesi 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Yunanistan’a kaçan darbeci askerlerden ikisinin iade talebini reddetti. Bu kararla birlikte Yunanistan, bu ülkeye kaçan 8 darbeci askerden 5’ini iade etmeyecek. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear