26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 4 Aralık 2016 TASARIM: SERPİL ÜNAY Tükenme tükensinler! Geçen hafta pazar yazımda sizlere gazetemize verilen “Alternatif Nobel” ödülün den, ödülü gazetemiz adı na alan Zeynep Oral ve be nim Stockholm’deki halleri Vatandaş sarma mizden söz etmiştim. Şimdi sigaraya geç... biraz daha açalım, önce dö nüş hikâyemizle başlayalım. Uçak dolu ama ben rastladığım 78 kuşağından devrimci bir arkadaşın yanında hemen mevzi alıyorum. Az sonra oturdu ğum yerin sahibi geliyor, şimdi ne olacak? Ama o da ne, erkek hostesimiz yüzünde geniş bir gülüm seme “Cumhuriyet gazetesinden alınmayan birkaç kişiden biri Işıl Hanım, onun rahatını bozmak bize yakışmaz” diyerek, nazik bir biçimde yerin sahibini başka yere oturtuyor. Şöhretim gözlerimi yaşarttı ama biliyorum ki, bu ilgi ve şefkat gazetemize! Artık kürkçü dükkânındayım, açıkça söylemek gerekirse, Batılıların, milletvekili, sokaktaki insan, yazar, hangi meslekten olursa olsun, ülkemizi an lamaları mümkün değil. Tıpkı benim gitmeden okuduğum Latin Amerika romanlarında yazarla rın fantezi yaptıklarını sanmam gibi. Gidince aklım başıma geldi, benim fantezi sandığım her şey ger çekti. Şimdi ben bir Batılıya, “Avrupa bize madik attı” sözünü nasıl anlatırım. Türkçesi g.te parmak atmak, bunun AB için söylendiğini ve söyleyenin de ülkemizin Başbakanı olduğunu gel de anlat! Nasıl anlatırsın, bir kız yurdunda kızlar kaçma sın diye yangın merdiveninin kapılarının kilitli oldu ğunu, çevrenin ve çatının acayip yanıcı bir mad deden yapıldığını nasıl anlatırsın ve 11 kız çocu ğunun yanarak öldüğünü nasıl anlatırsın! Hop der ler ve ardından sorarlar “hükümet istifa etti mi” di ye. Bunları yazarken bile mahcubiyetten yüzüm kızardı. Peki ya, hükümetten bir bakanın Ömer Çelik’in kızlarını yitiren annenin feryadına tama men yabancılaşarak, “Loş ışıkta, romantik ortamı seviyorsun” dediğini nasıl anlatacaksın? Tek bir soruları olabilir, “Bakan acıdan delirmiş mi?” Sonra dünyadaki bir ilkin bizim ülkemizde ha yata geçtiğinden söz etmem gerekir. Onlara ta ne tane anlatmalıyım. Sağlık Bakanlığı’nın ona yıyla ülkemizde “büyü bozma ve cin çıkarma has tanesi” hizmet vermektedir. Bu dünyada bir ilktir. Bilin! Bu cin hastanesi ünlü korku romanların ya zarı Stephen King’in bile aklına gelmemiştir. Ha di ona bir kopya verelim. Belki kazandığı paradan bizi de görür. Şu Batılılar gerçekten saflar. Takmışlar kafayı, FETÖ davasından iki kere müebbet hapisle yar gılanan bir savcı nasıl olur, başka bir dava için id dianame hazırlar ve bu işleme nasıl konur. Şimdi orada duracaksın, dedim ya, siz bunu bir fantezi olarak görüp üstünde çok durmayın, biz de şöyle deriz: Olur böyle şeyler ve Türk polisi yakalar! Gelir gelmez benim bile aklımın almadığı şeyler olmaya başladı. Cumhurbaşkanı insanları ellerin deki dolarları bozdurup altın almaya teşvik ediyor. O teşvik ediyor ama inadına vatandaş ha babam dolar alıyor. Şimdi elinde dolar olan, çok iyi bildi ğimiz zevat acayip para üstüne para yığdı. Sanki bilhassa yapıyorlar, dolar aleyhine konuşup milleti dolara yönlendiriyorlar. Gelsin paralar. Bir dangalak da bir tartışma programında Mer kez Bankası’nı radikal bir devrim yapmaya çağırı yor. Radikal devrim şöyle olacak: Merkez Banka sı elindeki döviz rezervinin büyük bölümünü piya saya sürecek! O zaman dolar düşermiş. Hadi bu dangalağın sözünü dinleyip Merkez Bankası dö vizleri piyasaya sürsün! Anın da eritilir. Yahu her kesi salak yerine koyuyorlar, bunu da Batılılara anlatamazsınız. Ülkenin böylesine sessiz kalmasını ise hiç anla mıyorlar. Sonunda ben bir yol buldum, “Bizim su şebekesine antidepresan atılıyor, bu yüzden söyle sessiz ve sakiniz” dedim. İnandılar vallahi! Bu ara da millete sarma sigara içmeyi ve herkesin ken di içkisini kendinin yapmasını öneriyorum. Slogan bile buldum: Tükenme tükensinler! 4 Aralık 2016 SAYI: 33296 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Direktörü Ayşe Cemal Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06.33 06.16 06.36 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 08.05 13.01 15.22 07.47 12.46 15.10 08.05 13.08 15.36 Akşam 17.45 17.33 17.59 Yatsı 19.11 18.57 19.21 Güzel bir kadın duruyor karşımda. İnce, zarif ve gözlerine bakınca, irade gücünü anladığınız bir hanımefendi. Adı, aile tarihinin uzunluğunda. Aynı yaşta olmalıyız, aşağı yukarı. Ama ben bir gazeteciyim, o bir medya grubunun CEO’su. Güney Fransa’ya hâkim La Depeche du Midi (Güney Postası) grubu olup sermayesinin yüzde 67’si ve yönetimi Baylet ailesinindir. Radikal, demokratMerkezi Toulouse’dan yönetilen Güney Postası; 770 maaşlı çalışanı, 250 gazetecisi ve 1500 yerel muhabiriyle günde 17 yerel baskı yapıyor ve ayda 10.5 milyon okura ve gazeteci! ulaşıyor. Cumhuriyet gazetesini anlatıyorum, Marie laiklik anlatılıyor, hem de tarihteki kahramanları France MarchandBaylet’ye. tanıtılıyor. O kahramanlardan biri, tam da 1905 “Aynı değerleri paylaşıyoruz” diyor. “La Laiklik Yasası’nın babası ve ülkedeki laik eğitimin Depeche du Midi, Fransız cumhuriyetini ve laikliği kurucu bakanı Jean Jaures, gazeteciliğe burada savunmak için kuruldu. İlk sayısı, 2 Ekim 1870’te başlamış... basıldı. Cumhuriyet adı, bize hiç yabancı değil. La Depeche du Midi’nin başlık altı sloganı, Grubumuzun, Cumhuriyet başlıklı bir gazetesi de “demokrasi gazetesi.” var. Hiçbir hak, yasada yazıyor Sahipleri ve yazarlarıyla diye garanti altında değildir. komünizm karşıtı, demokrat, Gardımızı hiç indirmedik. ama radikal sosyalist bir Savaşarak kazandığımız değerleri demokrasiden yana çizgisini korumak için her gün mücadele hiç inkâr etmemiş! etmek ve yeni kuşaklara bu Gazetenin 1909’dan öteye değerlerin toplumsal birliğin yöneticisi ve 1932’den sonra çimentosu olduğunu öğretmek sahibi Maurice Sarraut, zorundayız. Bakın!..” M. MarchandBaylet Alman işgali sırasında faşist hhh Fransız milisler tarafından Şık bir kitapçık uzatıyor. La Depeche du öldürülmüş; savaş sırasında mal varlığı işbirlikçi Midi’nin “resimli sözlük koleksiyonu”ndan çıktığı bir gazeteye peşkeş çekilmiş, ama 1947’de anlaşılan kitapçığın üstünde “Laiklik mi dediniz” Sarraut’nun yeğeni Jean Baylet tarafından geri yazıyor. İçinde çocukların da büyükler kadar kolay alınıp Depeche du Midi adıyla yeniden radikal sol anlayabileceği bir dilde, çekici görsellerle hem rayına oturtulmuş. Müjde, dün sabah cep telefonuma geldi: “Suudi Arabistan hükümeti ikinci kez umreye gidenlerden talep ettiği 540 (beşyüz kırk) Amerikan Doları uygulamasını kaldırmıştır. Tüm İslam âlemine hayırlı olsun. (İrtibat Tel:xxxx..350 5034)” HHH Hacı başı, 540 dolarlık haracı kurtardık. Ama ya uçak, konaklama, yeme içme ve öteki masraflar? Hem de “Külliyen Dolar Seferberliği” yaşadığımız bu dar günlerde! Ama din uğruna feda olsun dünyanın “Güvenimiz Tanrı’yadır” yazılı parası! Üstelik Diyanet İşleri Başkanlığımız da konuya el atmış. Resmi sitesinde umre kampanyasını başlatmış: Kişi başı sadece 1950 dolar... (7 bin TL dün akşamki kur.) HHH “Dolarları yastık altından çıkarın! Altın ve TL’ye çevirin!” Emir yüksek yerden. İnşallah bir emir daha verir: Milyarı bulan kredi kartı ve banka borçlarını da sildirir. Hem umre için gitmeyin de demedi. Malum, “İtibardan tasarruf olmuyor!” Gerçi umre ibadetmibadet değil. Daha da önemlisi bir “itibar kazanma etkinliği”. Önce itibar, yoksa olur dünya sana dar! Doğru, Kurban Bayramı döneminde bir kez hac farz. Ama umre de boşa icat edilmiş değil. Kara kışın ruhları bile donduran soğuğundan kurtulup Arabistan’ın sıcak güneşinde hazır yılbaşı da geliyorken birkaç hafta tatil. Üstelik, Suudi dostlarımız bir de jest yapmışlar. Münafıklar belki “Bunca vebali, günahı bir değil, bin umre bile silemez!” falan diyeceklerdir. Ama bir ilahi gerçek daha var: Hidayet umreden inayet Allah’tan! HHH Umre, hac mevsimi dışında yapılan Mekke ve Medine ziyareti anlamına geliyor. Yapan “yarı hacı” sayılıyor. Bizim iktidar ricali, çoluk çocuk mükerreren umre yapıyor. Bu durumda, bu “yarımlar” sayesinde kaç kez tam hacılık çıktığının hesabını inşallah Külliye danışmanları sıkı tutuyorlardır. HHH İslamın özü, hesap tutmaktır. Müslümanlığı öteki tüm dinlerden ayıran (ve ben Umre müjdesi vetanahmet@gmail.com www.ahmettan.com amâl defteri denize göre de üstün kılan) bu özel hesap konusudur. Kişinin yaşamı boyunca bu hesabı sağ – solundaki melekler, Kiramen Kâtipleri tutuyor ve Amâl Defteri’ne yazıyor. İnananlar için bu böyle. İnanmayana bir şey yok elbet. Ancak teknoloji ışık hızı ile yarışıyor. Artık hesapları açmak için Mahşer’i beklemeye bile gerek yok. Bu işi anbean günbegün “Google” tutuyor. Özellikle de, “Mühim Siyasi Zevat”ın ağzından çıkanlar, tek tek kayda geçiriliyor. Yeri ve saati ile birlikte. Ağızdan çıkan her laf, öteki dünyayı beklemeden daha anında başa bela olabiliyor. Mühim zevat, bu yüzden semazenlik yapmak zorunda kalıyor. Kış günü. Dünya âlemin gözünde pörsümüş zerzevata dönüyor. Geçelim. HHH İslamın özü hesap dedik... Ama şükür ki, “Men dakka dukka” ve “Kısasa kısas” zihniyeti aşılıyor. Çünkü dinler de insaniyet ve medeniyet gibi yerinde saymıyor. Değişiyor dönüşüyor. Ve şükür ki, artık hırsızın elini kolunu kesmekten vazgeçiliyor. Çünkü laiklik bir türlü aşılabilmiş ve şeriata hâlâ tam ulaşılmış değil. Yoksa, bizim siyasi kulisler elsiz, kolsuzlarla dolacaktı. Hele de “Ona dokunmak ibadettir” diyen meczuplar çok şanslı. “Şirk koşma” cezasından dillerinin köpeklere verilmesinden kurtuluyorlar. HHH İslamda, “kul hakkı” affı mümkün olmayan tek günah! Çünkü esirgeyen bağışlayan her günahı affedebilen Yüce Tanrı, “kul hakkı”nı bağışlamayı kendi görev ve yetki alanının dışında tutuyor: “Git kimin, kimlerin hakkını yediysen, onlarla hesaplaş!” HHH Kul hakkı kıldan ince kılıçtan keskince bir konu. İşi ahrete, mahşere bırakmak olmaz. Çünkü hakhukuk ne yazık birçok ülkede muktedir siyasilerin elinde veya etkisinde. Muktedirin sicilini arada bir açıp bakmak gerek. Dedik ya, bunun için mahşeri beklemeye gerek yok. Bir tık yetiyor: Adını soyadını yazıyorsunuz ekrana; yanına da “kul hakkı” sözcüğünü... İki saniye içinde önünüze dökülüyor. Tam 160 bin kez, o isim ile bu kavram bir araya gelmiş. Tek tek ve tüm haberleri inceliyorsunuz. Muktedirin ağzından “kul hakkı” kavramının bir kez olsun çıkmadığını görüyorsunuz. “Kul hakkı”ndan tek söz eden nedense ve sadece, muktedir olmayan muhalif lider. yorum 13 Baylet ailesinin medyadan başka alanda finans yatırımı yok... Ama bireyleri hem gazetecilik yaparlar, hem de aktif politika. hhh La Depeche du Midi’nin bugünkü imtiyaz sahibi Jean Michel Baylet, Radikal Sol Parti PRG’nin de başkanı. Halen iktidardaki sosyalist hükümete bakan olarak girince, yasa gereği gazetedeki CEO makamını eski eşi MarieFrance MarchandBaylet’ye bırakmış. Çiftin iki oğlu, medya grubunun yöneticileri arasında. Zaten karşısında oturduğum ve kısaca başkan diye anılan soylu hanımın da halen aynı hükümette Dışişleri Bakanı Laurent Fabius’un hayat arkadaşı olduğunu söylersem, tablo tamamlanır. Tablo deyince, La Depeche du Midi’nin duvarlarını süsleyen ve neredeyse yüzyıldır bir basın imparatorluğuna hükmeden Baylet ailesinin tablolarından, binanın olağanüstü şıklığından etkilendiğimi söylemeliyim. Cinnet yurdumun eninde sonunda kepaze olan, çünkü erdemsiz muhteris medya patronlarına haykırıyorum içimden, sessizce: Kalıcılığın ölçüsü görgü ve ilkedir, sizde ikisi de yok, işte bu yüzden hepiniz gidicisiniz! Peki, ben burada, MarchandBaylet Hanım’ın karşısında ne arıyorum? Fransız gazeteci dostum Pierre Challier, Cumhuriyet’in başına gelenleri uzun süredir izliyor ve haberleştiriyor. Geçen hafta, “Başkan seninle tanışmak istiyor, Toulouse’a gelir misin” dedi. Siz olsanız gitmez misiniz? Uçarak gittim, elbette. Sıcacık karşılandım. Dostça sarmalandım. Basın özgürlüğü savunmasında, gazetemiz Cumhuriyet’e verilen değer ve desteği gördüm. Çok duygulandım. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI behicak@yahoo.com.tr kamilmasaraci@gmail.com.tr HDP’li vekillere tweet atan öğrenciler yurttan uzaklaştırıldı Sakarya’nın Serdivan ilçesinde, Kredi Yurtlar Kurumu’na bağlı Sakarya Kız Yurdu’nda önceki gece öğrencilerin doğalgaz kokusu hissetmeleri üzerine panik yaşanmış, yurt boşaltılırken, Adapazarı Gaz Dağıtım A.Ş. (AGDAŞ) ekipleri kaçak olmadığını açıklamıştı. Yurtta kalan 15 öğrenci, sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlar nedeniyle yurttan geçici olarak uzaklaştırıldı. Uzaklaştırılan öğrencilerin paylaşımlarıyla konuyu öğrenen HDP milletvekillerinin durumu Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’ye sorduğunu belirten Kredi Yurtlar Kurumu İl Müdürü Arif Özsoy, “Saat 05.00’e kadar oradaydık. Gaz işini bıraktılar başka işlere girdiler. Bu sıkıntılı çocuklar ‘Bizi ancak HDP kurtarır’ şeklinde tweet atan öğrenciler. ‘Fenomen olduk, yaşasın. Kısmetimiz açıldı’ diye yazılar paylaştılar. Biz masum hiç kimseyi atmayacağız. Bu tür öğrencilerin tespitini yaptık. Gaz iddiasından dolayı panik yapan öğrencilere saygımız var. Çocuk inşaatı sorguluyor. ‘Duvarda ıslaklık var. İnşaata güvenmiyorum’ diyor. Gece bakana bilgi verdim. HDP milletvekili bakana soruyor. ‘Bu öğrenciler benden yardım istiyor’ diyor. Bu iş HDP’li vekillere mi kalmış, devletin işi? Geçici olarak, 1 aylığına uzaklaştırılan öğrencilerin birçoğu sosyal medyadan HDP propagandası yapan öğrenciler” dedi. l DHA SAYISAL LOTO 24, 26, 36, 43, 44 ve 46 6 BİLEN: 883 bin 278’er lira (2 kişi) 5 BİLEN: 6 bin 824’er lira, 4 BİLEN: 85’er lira, 3 BİLEN: 2’şer lira ikramiye kazandı. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear