26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 29 Aralık 2016 4 Meğer neyin eşbaşkanlığıymış?? Fırat Kalkanı operasyonu sürerken iktidar medyadan rahatsız. Nitekim Türk askerlerinin IŞİD tarafından diri diri yakıldığını gösterdiği iddia edilen görüntülerin sosyal medyada yayımlanması üzerine, sorulan soruları “Bu konuda teyit edilmiş bilgi yok” diye yanıtlayan Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, basına gözdağı vermeyi de unutmamış: Medyadaki bazı arkadaşlar da ayaklarını denk alsın! İktidarın rahatsızlığı yalnızca basınla değil, Cumhurbaşkanı, koalisyon güçlerinden de şikâyetçi. Tayyip Bey daha da ileri giderek, koalisyon güçlerinin teröre destek verdiğini ileri sürüyor. El Bab’da IŞİD’i dört bir yandan kuşatmış olduğumuzu, buna karşılık koalisyon güçlerinin, başlangıçta teröre karşı birlikte mücadele sözü vermiş olmalarına karşın şimdi DEAŞ da dahil olmak üzere YPGPYD’yi desteklediklerini, bunların hepsini resimleriyle, fotoğraflarıyla, video kayıtlarıyla belgeleyecek durumda olduklarını söyleyen Tayyip Bey’i savaş alanından gelen bilgilerin IŞİD ile olanları kısmen, PYDYPG ile ilgili olanları ise tamamen doğruluyor. IŞİD’in TSK’nin etkin saldırılarıyla sıkıştırıldığı dönemde, koalisyon güçlerinin terör örgütüne yönelik hava saldırıları, insansız hava araçları uçuşları durdurulmuş, böylece IŞİD’in, bütün güçlerini TSK’ye karşı yoğunlaştırılması sağlanmıştır. HHH “Koalisyon güçleri”nden muradın, ABD olduğunu belirtmeye gerek yok sanırım. ABD, IŞİD’e dolaylı da olsa destek verdiğini inkâr ediyor. Ama PYDYPG’yi kolladığını yadsımıyor. Saygı Öztürk’ün Sözcü’deki köşesinde dün yazdığına göre, Türkiye Fırat Kalkanı Harekâtı’na başlarken İncirlik’te yapılan generaller toplantısında Amerikalı komutan, masaya Türkiye sınırının 20 kilometre güneyinden bir hat çizilmiş olan bir haritayı koyarak Türk generallerine şu uyarıyı yapmış: Bu çizilen hattın daha güneyine inilmesi doğru değil, bu durumda size İHA’larımız ve uçaklarımızla hava desteği veremeyiz. ABD bölgede PYDYPG’nin koridor oluşturmasını desteklediğini hiçbir zaman gizlemedi. Washington’ın isteği, Türkiye’nin, IŞİD’in yok edilmesinden doğacak boşluğu PYDYPG tarafından doldurulmasını seyretmesi, Rakka’da Türkiye’nin IŞİD karşısında tek başına savaşarak alanı temizlemesi, sonra da buraya PYD’nin yerleşmesine razı olmasıdır. Kürt kartı ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ve Genişletilmiş Ortadoğu Projesi (GOP) projelerinin vazgeçilmezidir. Şimdi PKK’nin uzantısı PYD örneğinde bu gerçek bir kez daha gözler önüne serilmiş. BOP’un eşbaşkanlığının gerçekte ne anlam taşıdığı da bu vesileyle bir kez daha ortaya çıkmış bulunmaktadır. Her neyse, bütün bunlar eski defterleri karıştırmak ve BOP eşbaşkanının bugün içinde debelendiğimiz bataktaki sorumluluğunu anımsatmak için değil, ama içinde bulunduğumuz ortamda, asıl ayağını denk alması gerekenin Ankara olduğunu göstermek için anlatılıyor. HHH TSK’nin Suriye’de bugünkü varlığı, sorunlu, riskli ama önemli noktalarda dikkatli davranılması kaydıyla zorunludur. Bu durumda dikkat edilmesi gereken hususların başında, ancak Ankara Tahran Moskova işbirliği neticesinde gerçekleştirilen bu operasyonun, antiEsadcı, Amerikancı, ihvancı bir politika ile başarıya ulaşamayacağının artık kavranması ve yeni Suriye ve Ortadoğu politikasının bu gerçekler ışığında oluşturulması gelmektedir. Türkiye’nin müttefiği olduğunu ileri süren ABD’nin, AB’nin de karşı olmadığı Suriye ve Ortadoğu politikası Türkiye’nin birliği ve toprak bütünlüğüyle çelişmektedir. Bu durumda, Türkiye hem IŞİD hem de PYDYPG’ye karşı harekâtını sürdürmek zorundadır. Bu operasyonun çok yüksek maliyetli ve riskli olduğunu, aynı zamanda da Ankara’nın bölgedeki yeni ittifakı sayesinde gerçekleştirildiğini unutmamak gerekir. Evet, Ankara, Suriye’de ayağını denk almak, hedeflerini doğru belirlemek, yeni durumun gereklerini yerine getirmek zorundadır. Dayakçı müdür mobbinge başladı Bursa’nın Osmangazi ilçesinde eğitim veren Ahmet Hamdi Gökbayrak Fen Lisesi’nde 10 Ekim’de arkadaşlarıyla kavga ettiği iddia edilen 16 yaşındaki Z.O.Ç, müdür Saim D. tarafından okuldaki tören sırasında tüm öğrencilerin gözü önünde kemerle dövüldü. Öğrenci velisi Murat Ç., müdürden şikâyetçi oldu. Murat Ç., müdürün açığa alınmasını istedi. Darp raporu ve öğrencilerin ifadelerine karşın müdür Saim D. hâlâ görevinin başında. Eğitim İş üyesi öğretmen Ö.Ü’nün ise okul müdürü Saim D. tarafından sistematik baskıya maruz kaldığı belirtildi. l Yurt Haberleri haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN ‘Valilikler imam hatip açamaz’ Eğitimİş, valiliklere imam hatip açma yetkisi veren yönetmeliği Danıştay’a taşıdı. Danıştay, uygulamayı hukuka aykırı buldu Eğitimİş Sendikası’nın, “Milli Eğitim Temel Kanunu’na aykırı olarak düzenlenen yönetme likte valiliklere imamhatip açma yet kisi veren yönetmelik hükmünün ve Konya Valiliği kararı ile Konya’da çok sayıda okulun imam hatibe dönüştürülme sinin iptali’’ için aç tığı dava sonucun da Danıştay kararı nı verdi. Danıştay İdari Dava Dairele FAigtaelany ri Genel Kurulu, kararında “Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Kurumlara Ait Açma, Kapatma ve Ad Ver me Yönetmeliği’nin 5. maddesi ile va liliklere tanınan yetki uyarınca, Konya Valiliği sekiz adet imam hatip ortaoku lunun açılmasına karar vermiş olup, hukuka aykırılığı saptanmış olan Yö netmelik hükmünün verdiği yetki uya rınca kurulan dava konusu Valilik işle minde de hukuka uygunluk bulunma dığı sonucuna varılmıştır’’ dedi. Sendika Genel Başkanı Mehmet Ba lık, “Bu karar emsal nitelikte bir ka rardır. Bu karar sonrasında artık ön celikle valiliklerce gelişi güzel şekilde imamhatip açılamayacak ve Milli Eği tim Bakanlığı da bu okulların açılma sına karar verirken mevcut talepleri, ihtiyaçları ve gereklilikleri dikkate al mak zorunda olacaktır. Konya’da vali lik kararlarıyla açılan imam hatip or taokullarının da hukuka aykırı şekilde açıldığı tespit edilmiştir’’ dedi. AKP’nin, iktidara geldiği günden itibaren tüm eğitim politikasını imam hatip açmak ve okulları imamhatiplere dönüştürmekten ibaret gördüğüne dikkat çeken Balık, Konya, Selçuklu’da 30 kilometre çapındaki bir alanda 8 okulun imam hatip ortaokuluna dönüştürüldüğünü ve bu bölgede sadece 2 normal ortaokul bırakıldığını anlattı. Sendika Genel Başkanı, “İmam hatip ortaokullarında normal eğitim ve 2025 kişilik sınıflarda tekli eğitim yaparlarken, bırakılan normal ortaokullarda ise ikili eğitim ve 5060 kişilik sınıflarda eğitim yapılmıştır. Tüm bu uygulamalar ise hiçbir somut ve bilimsel veri gözetilmeksizin, öğrenci ve velilerin talepleri dikkate alınmaksızın, ihtiyaç durumu gözetilmeksizin, oldu bittiye getirilerek bir valilik kararı ile gerçekleştirilmektedir. Öğrencilere ya özel okula ya da imam hatiplere gitmek dışında neredeyse başka hiçbir seçenek bırakılmamıştır. İmam hatiplerin arttırılması, tüm okulları imam hatip haline getirme çabasına yargı artık dur demiştir’’ diye konuştu. Ad değişikliğine de veto Okul adlarının sürekli değiştirildiğini, özellikle de Cumhuriyetçi kimliği ile bilinen kişilerin adının verildiği okullara yeni adlar verildiğini belirten Balık, şöyle devam etti: “Yine aynı dava içerisinde Konya Selçuklu’da bulunan İsmail Hakkı Tonguç İmam Hatip Ortaokulu’nun ismi Erdem Beyazıt İmam Hatip Ortaokulu olarak, Mustafa Necati İlkokulu’nun is mi ise Cemil Meriç İlkokulu olarak valilik kararı ile değiştirilmiştir. Tamamıyla keyfi ve hiçbir gerekçeye dayanmayan bu isim değişikliğinin hukuka aykırı olduğunu, Kurtuluş Savaşı kahramanlarından, Mustafa Kemal Atatürk’ün Milli Eğitim Bakanlığını da yapmış olan Mustafa Necati’nin ve bu ülkenin milli eğitim sisteminin her taşında imzası olan İsmail Hakkı Tonguç isminin okullardan silinemeyeceğini ifade ettik. Danıştay da bu gerekçeleri haklı görerek keyfi şekilde yapılan bu isim değişikliğinin hukuka aykırı olduğuna hükmetmiş ve yürütmenin durdurulması kararı vermiştir. Mustafa Necati ve İsmail Hakkı Tonguç tabelaları tekrar ait olduğu yere asılacaktır. MEB, yargı kararına uyarak başta dava konusu Konya’daki 8 okul olmak üzere yüksek yargının işaret ettiği şekilde hukuka aykırı olarak açılan tüm imam hatip okulları kapatmalı, isimleri elinden alınan okulların da isimleri geri verilmelidir.’’ ‘Hukuka uyarlık yok’ Danıştay kararında ‘’Yönetmeliğin, ‘Öğretim Kurumlarına Verilmeyecek Adlar’ başlıklı 13. maddesinde öngörülen koşul mevcut olmamasına rağmen yönetmeliğe aykırı şekilde kurulan, iki okula ait isim değişikliği işleminde hukuka uyarlık görülmemiştir. Açıkça hukuka aykırı olan işlemlerin uygulanmasının devamı halinde telafisi güç zararların doğacağı da kuşkusuzdur’’ denildi. Rusça eğitim veren imam hatip projesi Samsun Valisi İbrahim Şahin, Rusya ile ilişkileri ticarete dökmek için Rusça eğitim veren imam hatip lisesi kurulması projesini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ilettiğini, projenin Erdoğan’ın ilgisini çektiğini belirtti. Vali Şahin, Samsun’daki sivil toplum kuruluşları ve iş adamlarının olduğu kahvaltıda belediyeye ait bir kafede bir araya geldi. ODA TV’de yer alan habere ile Rusya ile ticaretin önemli olduğunu anlatan Şahin, bunun yolunun Rusça eğitim veren imam hatip lisesi olduğunu savundu. Vali Şahin, “Sayın Cumhurbaşkanımız Samsun’a geldiklerinde kendilerine, ‘bizim Arapça ve İngilizce temelli eğitim yapan bir proje imam hatip lisemiz var. Ayrıca Canik’te yapılan büyük bir imam hatip kampusumuz var, orası da Arapça ve İngilizce temelli eğitim yapıyor. Canik’te yapılan imam hatip lisesini de Rusça temelli eğitim yapalım’ dedim ve çok ilgisini çekmişti. İnşallah oranın yapımı bittiğinde de Rusça dilli bir okula dönüştürebilirsek hem çocuklarımız Rusça öğrenir, hem Rusya Federasyonu’ndan buraya yavrularımızı alırız ve karşılıklı iletişim kurarız” dedi. l Yurt Haberleri ‘Personel maaşı ödenemez’ Belediyelerin borçlarına karşılık gelirlerinin yüzde 50’sine el konulmasına CHP’den tepki geldi. CHP’li Torun, ‘Bu durum hükümetin reddettiği mali krizin delili’ dedi ‘Kopya çektik, taklit ettik’dknntdseüieaCnuilkmtltuinittükmiakezrmooreshscnenaauialvuhdnarictşbreaeıumtaocdddşelkaiaakalosdnkakıdnilonnğaöuadpırithsnıTayüuigia,asnsbeyyaçödieylriheyaşinpşiktlpieyeitEdrayikçmkreneiıd,lkvedlrıtoaşelkeaemğkkbtşya,laiiöianr“tkdKypsuetılükttöertır”lakttradrdeiü.tkkuKerne,eredsjünianis. Cumhurbaşkanlığı Ödülü’nü alan Şen, kabul gerekçesini açıkladı: Toplumsal barış için alıyorum Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri, Saray’da düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Sinema alanındaki ödülünü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan alan Şener Şen, “Bu ödülü toplumsal barışımıza bir katkısı olması umuduyla kabul ediyorum” dedi. Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımı ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Kültür Sanat Büyük Ödülleri’ne bu yıl edebiyat alanında Mustafa Kutlu, sosyal bilimler alanında Prof. Dr. Kemal Haşim Karpat, müzik alanında Prof. Dr. Erol Parlak, sine ma alanında Şener Şen, geleneksel sanatlar alanında Feridun Özgören ve vefa ödülüne ise Ordinaryüs Prof. Dr. Süheyl Ünver layık görüldü. Şener Şen, törende, hikâyelerin “hayatın nasıl yaşanacağı konusunda ışık tutan yol göstericiler” olduğunu belirterek, canlandırdığı karakterlerin, iyiye, doğruya ve güzele hizmet etmesi için rol aldığı hikâyeleri özenle seçmeye çalıştığını ifade etti. Bazen hiçbir şey yapmadan öylece beklediğini anlatan Şen, “Bir aktör için intihar sayılabilecek kadar uzun yıllar, beğeneceğim bir hikayede o rolü bekledim. Çok değerli, yaratıcı yol arkadaşlarım oldu. Birlikte Türk halkına mal olan hikâyeler anlattık, halkımızın kendinden bir şeyler bulacağı karakterler yarattık. İyiyi, doğruyu ve güzeli arayan toplumların her zaman barış içerisinde yaşayacağına inandım. Aynı şekilde, doğru hikâyelerin de toplumda çatışma yerine sevgi ve saygıyı hâkim kılacağını inanıyorum. 75 yaşında hâlâ bu inanış doğrultusunda yürüyorum. Bu inanç beni ayakta tutuyor. Bu ödülü toplumsal barışımıza bir katkısı olması umuduyla kabul ediyorum” diye konuştu. Erdoğan ise Şener Şen için “Şener Şen’i anlatmaya gerek var mı bilmiyorum. Zaten eserleriyle konuştu, konuşuyor ve inşallah konuşacak” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Hükümetin, belediyelerin borçlarına karşılık gelirlerinin yüzde 50’sine el koyma kararına CHP’den tepki geldi. CHP’nin yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, “Hizmetlerde yüzde 40 gerileme olacak. Belediyeler bırakın hizmet vermeyi, personel maaşını bile ödeyemez. Karar, AKP’nin reddettiği mali krizin delilidir. Mali krizin faturası belediyelere ve vatandaşlara çıkarılıyor, demektir. Kesintiye Ak Saray’ın yaptığı israftan başlayın” açıklamalarını yaptı. Belediyelerin gelirlerinin yüzde 50’sinin borçlarına karşılık kesilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu kararına İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş’tan sonra CHP de tepki gösterdi. CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, yazılı açıklama yaparak, kararı “Hükümet ekonomiyi yönetmedeki beceriksizliğinin faturasını belediyelerimize ve vatandaşlarımıza kesmektedir” ifadeleri ile değerlendirdi. 2016 kesinti oranının yüzde 7.512.00 arasında belirlendiğini ancak hükümetin 2017’de yüzde 50 kesinti yapmaya karar vermesini “keyfi” olarak nitelendiren Torun, “Bu karar kamu maliyesi açısından bir skandal, yatırım planlarını ve ihalelerini önceden yapmış belediyelerimiz açısından mali bir kriz anlamına gelmektedir. Hükümetin ekonomiyi yönetemeyip her krize soktuğunda gözünü yerel yönetimlerin gelirlerine dikmesi tam anlamıyla ülke genelinde yaşanan krizin yerel yönetimlere de yansıtılmasıdır” değerlendirmesini yaptı. Topbaş’ın da “durumun vahameti” karşısında “sessizliğini bozmak zorunda kaldığına” dikkat çeken Torun, “Kesintinin zaten önemli borç yükü altında olan belediyelerimizi ciddi bir finansman krizine itmesi kaçınılmazdır. Bu uygulamadan vazgeçilmezse, belediyelerin çok büyük bir bölümü borçlanma düzeyine göre bırakın hizmet vermeyi, personellerinin maaşını ödeyemez duruma düşecektir” dedi. Torun, kararı, “Bu karar, AKP iktidarının reddettiği ekonomik kriz ve devletin içine itildiği mali iflasın bir delilidir. Yönetim aczi nedeniyle ekonomi ve kamu sektörü bir krize girdi ve bir tasarruf yapılması gerekiyorsa, bu kesintilere, bu kararların alındığı Aksaray’ın yaptığı israftan vazgeçerek başlayınız. Kesintilerin belediyelerden yapılması ve vatandaşın hedefe konulması kabul edilebilir değildir” dedi. l ANKARA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear