26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 18 Aralık 2016 6 ‘Kanı halk durdurur’ haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN CHP PM’de konuşan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’de akan kanın durmasının yolunun ‘Başkanlığa dur demekten’ geçtiğini söyledi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2 yıldan beri Türkiye’nin fiili başkanlıkla yönetildiğini be lirterek, bu nedenle Türkiye’nin terö re teslim olduğunu söyle di. Kılıçdaroğlu, “Bu halk Atatürk’ün kendine isteme diği makamı, kimseye ver mez. Halk başkanlık haya İKLİM ÖNGEL line ‘dur’ derse, kan ve gözyaşı durur” dedi. Kılıçdaroğlu, “‘Komisyonda tari hi bir mücadele vereceğiz. Kapalı oyla ma yapılmasını sağlayacağız” ifadeleri ni kullandı. CHP PM ve kapalı grup, Kılıçdaroğ lu başkanlığında Genel Merkez’de bası na kapalı olarak toplandı. Toplantıda, ar tan terör saldırıları ve anayasa değişik liği teklifi masaya yatırıldı. Toplantı, şe hitler nedeniyle saygı duruşuyla başla dı. Doğum gününü kutlamak isteyenlere izin vermeyen Kılıçdaroğlu’nun “Bugün, yaşadığım en kötü doğum günü. Bu ka dar acı varken insan nefes almaya utanı yor” dediği öğrenildi. Konuşmasında hükümetin ülkeyi yö netemediğini, gencecik çocukların kur ban edildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “İk tidar bunu nasıl göremez. O kadar olay yaşandı, bugüne kadar hiç kimse so rumluluk almadı” dedi. Başbakan Binali Yıldırım’ın birlikten beraberlikten söz et tiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Ama CHP’yi terörle bir göstermeye çalışan milletve killerine, yöneticilerine bir şey demiyor. Başbakan’ın bu konudaki düşüncelerini merak ediyorum” dedi. ‘1 Kasım’a böyle geldik’ Terör saldırılarının Başkanlık propagandası için kullanılmasının ahlaksızlık olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Ço CHP PM öncesi Kayseri’de meydana gelen saldırıda şehit olanlar için saygı duruşu yapıldı. ‘Başkanlığı iki kişi istiyor biri Erdoğan diğeri Öcalan’ Kılıçdaroğlu’nun yaklaşık 7 saat süren toplantının kapanışında eleştiriler ve öneriler üzerine yaptığı konuşmada, “Bu teklifi komisyon aşamasından başlayarak Türkiye’ye anlatacağız. Komisyon safhasında bilgi ve birikimimizle bu teklife karşı çıkacağız. Bu bir anayasa değişikliği değil, açık bir rejim değişikliğidir. Bu teklifte olan yetkileri kime verseniz diktatör oluyor. Bazı arkadaşlarımız söyledi, katılıyorum. Ben bile bu yetkilere sahip olacak olsam, karşı çıkmalıyız. Bıkmadan usanmadan gerçekleri anlatacağız” dediği belirtildi. Kılıçdaroğlu“nun, konuşmasında “Başkanlık sistemini Türkiye’de iki kişi istiyor, biri Erdoğan, diğeri Öcalan” ifadesini kullandığı belirtildi. cukların kanı üzerinden başkanlık proragandası yapmak ahlaksızlıktır, vicdansızlıktır” dedi. Terör saldırılarının artacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, “7 Haziran’dan 1 Kasım’a böyle geldik. Her saldırıdan sonra başkanlık vurgusu yapılması bunu gösteriyor” diye konuştu. Anayasa Komisyonu’na ilişkin “Komisyonda tarihi bir mücadele vereceğiz” diyen Kılıçdaroğlu, kapalı oylama yapılmasının sağlanacağını kaydetti. Komisyonda Genel Kurul’da bunun bir rejim değişikliği olduğunu anlatacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, ‘’Halkın başkanlığa karşı olduğu anlaşıldı. Bu nedenle Cumhurbaşkanlığı diyorlar. Referanduma gidilirse, kabul edilmemesi için mücadele edeceğiz. MHP tabanı bunu istemiyor. AKP tabanında da karşı çıkan bir seçmen kitlesi var. Her türlü manipülasyonu, medyayı kullanmalarına rağmen anketlerde başkanlığın geçmeyeceği görülüyor’’ dedi. En büyük görevin CHP’ye düştüğünü ancak tüm partilerin, STK’lerin, aydınların, vatanseverlerin ortak mücadele etmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, ‘’Bu yalnızca CHP’nin meselesi değil. Cumhuriyetin tüm olanaklarından fay dalanan herkesin mücadele etmesi gerek. Bu ne bir vekil, ne bir belediye başkanları ne de bir parti seçimi. O nedenle Türkiye’yi birleştirip diktaya karşı durmalıyız. Bu nedenle tüm vatanseverler birleşmeli’’ diye konuştu. ‘En büyük yolsuzluk’ Bugünün (dün) 17 Aralık olduğunu belirterek, “Ülke tarihinin en büyük yolsuzluk günü” diyen Kılıçdaroğlu, devletin bu denli çivisinin çıktığı başka bir dönem yaşanmadığını kaydetti. Kılıçdaroğlu, “Bunu iki çıkar ortağının birbiriyle çakışmasından öğrendik” ifadelerini kullandı. Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan da Meclis’e gönderilen anayasa teklifine ilişkin sunum yaptı. Tezcan’ın sunumda, teklifin “Meclis’i tabuta koyma” anlamına geldiğini belirttiği, demokrasiyi yok etmek için tek adam yaratma projesi olduğunu söylediği ve “Bu yetkiler krallarda da padişahlarda da yok” dediği öğrenildi. Muharrem İnce’nin ise konuşmasında 1 Mart tezkeresini anımsattığı ve ‘’Doğru olanı yaptık. Bir felaketi önledik. Bugün yine tarihi bir sorumluluğumuz var. Hepimize görev düşüyor. Önce bize oy veren 12 milyonu ayağa kaldırıp, hep birlikte mücadele etmeliyiz, ortak aklı kullanmalıyız. Geçmişte hatalar yaptık, bunların telafisi vardı ama bu süreçte yapacağımız bir hatanın telafisi yok’’ ifadalerini kullandığı belirtildi. Komisyona kalabalık grup CHP grubu, salı günü Anayasa Komisyonu’na gelecek teklifte, komisyon aşamasına olabildiğince kalabalık katılacak ancak fiziksel bir kavga ya da sözlü bir tartışmanın tarafı olmadan, başkanlık karşıtı propagandasını yapma kararı da aldı. l ANKARA ‘Riskler var, uyarıyoruz’ Feyzioğlu, başkanlık sistemine ilişkin, ‘Kişiye özel sistem oluşturulmaz’ dedi Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, “Bazılarını daha rahat ettirmek için adına ‘Başkanlık’ değil ‘Cumhurbaşkanlığı’ da denmiş olabilir. Ama bu bir başkanlık sistemi. Kişiye göre sistem oluşturulmaz. Kim gelirse gelsin demokratik olması lazım. Risk vardır, uyarmak bizim görevimizdir” dedi. Bartın Barosu’nun 25. kuruluş yılı etkinliğine katılan Feyzioğlu, basın mensuplarına açıklama yaptı. Feyzioğlu, “Bazılarını belki daha rahat ettirmek için adına ‘Başkanlık’ değil ‘Cumhurbaşkanlığı’ da denmiş olabilir. Ama bu bir başkanlık sistemi.” dedi. Feyzioğlu, anayasa değişiklik teklifinin geçmesi durumunda Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun 7 üyesini iktidar partisi genel başkanı, yani Cumhurbaşkanı’nın doğrudan, 5 üyesini de Meclis’te oylama sonucu atayacağını, Anayasa Mahkemesi’nde de 15 üye nin 10’unu atayacağını söyledi. Feyzioğlu, “Bugün bu yetkiyi vermek istemediğiniz bir kişiye yarın verebileceğiniz bu sistem için düşünerek karar vermek lazım. Yani kişiye göre sistem oluşturulmaz. Kim gelirse gelsin demokratik olması lazım. Risk vardır, uyarmak bizim görevimizdir. Hiçbir siyasi gözlüğü takmaksızın kuvvetlerin ayrılığının sağlanıp sağlanmadığı noktasında tüm toplumu aydınlatacağız” diye konuştu. Gazeteci Hüsnü Mahalli’nin tutuklanmasını da değerlendiren Feyzioğlu, “Mahalli’nin yaptığı uyarılar dikkate alınsaydı eğer, Türkiye’ye Ortadoğu’nun terörü bu ölçüde sıçramamış olurdu. Ortada karartılacak bir delil yoktur, hakaret suçlamasıdır. Kaçma tehlikesine karşı hiçbir somut sebep ortaya konmamıştır. Tutuklama, gazetecilik faaliyetine yönelik gibi gözükmektedir” dedi. l DHA Feyzioğlu, Bartın Barosu’nun 25. kuruluş yıldönümü etkinliğine katıldı. sırraGküaldeenm’inHBUALSBUTEANLGNAEMEDAEDI kayıtları basıyor! MAHMUT LICALI Fethullah Gülen’in ABD’ye gitmesine gerekçe gösterilen sağlık sorununa ilişkin hasta kaydı; tedavi olduğu Hacettepe Üniversitesi’nin arşivlerinden çıkmadı. TBMM Darbe Araştırma Komisyonu’nun talebi üzerine yapılan incelemede Gülen’in ne fiziki hasta kaydı ne de sağlık raporu bulundu. Türk Hava Yolları’nda (THY) da Gülen ABD’ye giderken uçaktaki yolcu listesine ulaşılamaması akıllara Gülen’le ilgili eski belgelerin yok edildiği şüphesine neden oldu. TBMM Darbe Araştırma Komisyonu, Fethullah Gülen’in 1999 yılında ABD’ye gitmesini kapsamlı bir şekilde mercek altına almıştı. Komisyon; ABD’ye gitmeden önce Gülen’in tedavi gördüğü Hacettepe Üniversitesi’ne resmi yazıyla başvurarak Gülen’in yurtdışında tedavi gerektiren rahatsızlığının ne olduğunu ve Türkiye’de tedavisinin mümkün olup olmadığını; tedavinin ABD dışında başka bir ülkede yapılıp ya pılamayacağını; Gülen hakkındaki sağlık durumu raporunun hangi tarihte verildiğini sordu. Var ama yeni tarihli Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü’nün verdiği yanıtta; Gülen’e ait kaydın, hastane bilgi sisteminde 19981999 tarihinde açılmış bulunan bir hasta kaydında bulunduğunu bildirdi. Yanıtta; söz konusu “75yE 901458” numaralı kayıt incelendiğinde Gülen’in hastanenin daha sonra bir tarihte elektronik kayıt sistemine geçmesi nedeniyle kaydın başvuru tarihinden sonraki bir tarihte aktarılmış bir kayıt olduğu değerlendirmesi yapıldı. Yanıtta, Gülen’in fiziki hasta kayıt dosyasına ise tüm arşivilerde yapılan araştırmalara karşın ulaşılamadığı belirtilerek, “Yetkili kurum ve kuruluşlardan mevzuata ve usulüne uygun olarak talep edilmesi durumunda hasta kayıt dosyası gönderilebilmektedir. Ancak bu tür durumlarda mutat bir uygulama olarak tutulan, isteyen kurum ve istenme ne denine ilişkin kayda da söz konusu hastanın dosyasına da olması gerektiği yerde rastlanılmamıştır” değerlendirilmesi yapıldı. Buna göre Gülen’e ait hasta kayıt dosyası bulunmadığı gibi; bu dosyanın yetkili bir kuruma gönderildiğine ilişkin bir bilgi de yer almıyor. Sağlık raporu da yok Rektörlüğün yanıtında Gülen hakkında Hacettepe Üniversitesi tarafından düzenlenmiş olduğu belirtilen sağlık raporunun da aslı ya da suretine hastane kayıtlarında rastlanılmadığı belirtildi. Rektörlüğün komisyona ilettiği yanıtta, söz konusu yıllarda yürürlükteki mevzuat uyarınca yurtdışına yapılacak resmi sevklerde üniversite hastanelerinde düzenlenmiş raporların yeterli olmadığı ve devlet eğitim hastanesinin heyet raporuna ihtiyaç duyulduğu da anımsatıldı. Yanıtta Gülen’e ilişkin kaydın Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bulunabileceği belirtildi. ANKARA YAS ve PROTESTO Kayseri’deki toplu katliama karşı... Dolmabahçe’de toplu katliama karşı... Hüsnü Mahalli’nin tutuklanmasına karşı... Cumhuriyetçilerin gazetecilerin içeride tutulmalarına karşı... Tüm alçak cinayetlere karşı... İnsanları öldürerek, baskı altına alarak amaca ulaşılabileceği kör inancına karşı... HHH Huzur, demokrasi, hukuk, adalet, bağımsız yargı, özgürlük için... Yrd. Doç. Dr. Altıparmak: Akademisyenler soruşturulamaz Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak, Cumhuriyet’in kamuoyuna duyurduğu Bölge İdare Mahkemesi kararıyla barış için akademisyenler hakkında soruşturmayı yürütecek hukuki bir dayanak olmadığının ortaya çıktığını söyledi. Altıparmak, karara göre 2 Aralık 2016 tarihinde YÖK Kanunu’nda değişiklik yapılmasına kadar işlendiği iddia edilen disiplin suçları ve yürütülen soruşturmaların dayanaksız kaldığını ifade etti. Altıparmak, yaptığı açıklamada, avukat Oya Aydın’ın bir akamedisyenle ilgili Ankara 4. Bölge İdare Mahkemesi’nde kazandığı davanın bu görüşü teyit ettiğini ifade ederek şunları söyledi: “Geçen şubat ayında Barış İçin Akademisyenler metnine imza atan akademisyenler hakkında soruşturma açıldığında, Prof. Yaman Akdeniz ile birlikte, bunun hukuken mümkün olmadığını, çünkü Anayasa Mahkemesi’nin YÖK Yasası’nın 53. maddesini iptal etmesi sonrasında bu soruşturmaların hukuki dayanağının kalmadığını ayrıntılı bir şekilde açıklayan bir görüşü paylaşmıştık. O tarihten bu tarihe, görüşümüz dikkate alınmadı ve onlarca yeni soruşturma açıldı. Ankara 4. Bölge İdare Mahkemesi’nin E. 2016/219, K. 2016/247 sayılı kararı, tarafımızca dile getirilen ve fakat üniversite hukuk müşavirliği tarafından dikkate alınmayan görüşün doğruluğunu teyit ediyor. Kararda görebileceğiniz gibi Bölge İdare Mahkemesi, YÖK Yasası’nın AYM kararı uyarınca yürürlükten kalktığını, yasal boşluk olduğu dönemde de soruşturma yürütülemeyeceğini belirtiyor. Bu karara karşı Danıştay’a başvurma imkânı da yok. Ankara Üniversitesi veya herhangi bir üniversite yasal dayanak olmaksızın disiplin soruşturması açamaz. 2 Aralık 2016 tarihinde yeni 53. madde yürürlüğe girmeden işlenen disiplin suçları ve yürütülen soruşturmalar bu karar ışığında dayanaksız kalmıştır. Bu nedenle, Ankara Üniversitesi anılan dönemde başlattığı tüm soruşturmaları kapatma yükümlülüğü altındadır.” BAŞSAĞLIĞI DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Film Tasarımı Bölümü başkanı ve öğretim üyesi, yazar, çevirmen, araştırmacı Prof. Dr. ERTAN YILMAZ’ı 17 Aralık 2016 günü kaybettik. Öğrettiklerini, eserlerini, ilkeli duruşunu ve yumuşacık bakışını hiç unutmayacağız; mirasını yarına taşıyacağız hocam. Ailesine, öğrencilerine, dostlarına başsağlığı diliyoruz. Hepimizin başı sağolsun. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Film Tasarımı Bölümü C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear