26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 8 Ocak 2016 eğitim EDİTÖR: FİGEN ATALAY TASARIM: SERPİL ÜNAY 14 Modanın e‘Fendi’si İstanbul’daydı ÜNLÜ MODACI E TÜRKİYE’D ünyaca ünlü İtalyan giyim markası Fendi’yi ailesinden devraldıktan sonra uluslararası üne kavuşturan 82 yaşındaki modacı Anna Fendi, İstanbul’da moda takipçileDENİZ ri ve gençlerle ÜLKÜTEKİN buluştu. Bahçeşehir Üniversitesi bünyesinde kurulan Markalama Merkezi’nin tanıtım toplantısında bir sunum yapan Anna Fendi, konuşmasına “Ben 80 yaşında genç bir girişimciyim” diyerek başladı. Fendi markasının küçük bir atölyede başlayan ve za Dünyaca ünlü modacı Anna Fendi, Osmanlı ‘tebaa’sı çıktı! ‘Nef’i’ ile ‘Tahir Efendi’ eçen hafta, “1 Ocak” günkü yazıda “16. yy”ın “kalem erbabı”ndan ünlü şair Nef’i ile, dönemin “siyaset erbabı”nın başı Bayrampaşalı “Tahir Efendi”den bir kez daha söz edecektim; ne var ki “PKK”nın yan örgütlerinden “DTK”nın açıklamaları gündeme gelince, “Nef’i”lerle “Tahir”ler bu cuma yazısına kaldı. Yerginin (hiciv) doruklarında dolaşan “Nef’i”nin, hiç de dürüst, adil olmayan yönetimi dolaysiyle ulu (!) Sadrazam Tahir Efendi’yi diline dolayıp eleştirmesi, “aile boyu” yolsuzlukları halk arasında da konuşulan Bayrampaşalı’yı çileden çıkarır. Silivri’dekiler gibi Yedikule zindanlarından henüz pek söz edilmediğinden olacak, Sadrazam kısa yoldan gidip, “Nef’i”nin başını kestirerek Boğaz’ın buz gibi sularına bıraktırıverir. (27 Ocak 1572) Bu olay, devlet yönetimindeki “Tahir Efendi”ler ile onları eleştirecek kalemlerin günümüze dek sürecek savaşımının tarihi günü gününe bilinen ilklerinden biri olarak kabul görür. Nef’i: “Bize kelb demiş Tahir Efendi” diye başladı mı ardından: “Sattınız iki soysuz bir olup hanlığı / (...) / Hiç hanlık satılır mı hey edepsiz hain / Böyle kalır mı soysuzlar elinde devlet” dizeleri gelir ki, Sadrazam da, Şair’in “güruhu mekruh” dediği “yandaş” kalemşorlarını “Nef’i”ye karşı devreye sokar; ne ki “Nef’i”nin bu yandaşlara karşı yanıtı gecikmez: “Sen kadar düşmanı devlet mi olur a hınzırlar”... Dört yüz yılı aşkın bir süre önce, bir “Bayrampaşalı”nın sadrazamlığında, iyice iki cepheye ayrılan “kalem erbabı”nın, günümüzün “basın” bağlamında olanbiteni anımsattığını; ya da tersinin, bugün bu alanda yaşananların dahası “Kasımpaşalı”sıyla birlikte “16. yy”ı anımsattığını vurgulamak sanırım yersiz olmaz... Ne var ki, artık “Tahir Efendi”ler bolca türedikleri gibi, türlendiler de; yalnızca yönetimin başında değil, yürütmenin birimlerinde de yer alıyorlar; son dönemlerde çoğunlukla “devletin malı deniz yemeyen keriz” anlayışıyla... Ayrıca artık devletin dışındaki kuruluşların, kurumların da başındalar, içindeler; bunların kimilerinde kurumun “içerik” yapısını değiştirme, temel görev. Bu bağlamda özellikle “1923 Devrimi”nin ürünü olan, Atatürk’ün özen gösterdiği kurumların tepelerine tırmandılar, kilit noktalarında görev aldılar. İlkin, Atatürk’ün “ikiz çocukları” olarak gördüğü tüm uygar çağdaş ülkelerde de olduğu gibi kendi dilimizin, kendi tarihimizin bilincine varmayı hedefleyen “Türk Dil Kurumu”nun (TDK) ve “Türk Tarih Kurumu”nun (TTK), kuruluş amaçlarını, yürüdükleri doğrultuyu “yok” ederek günümüz söylemine göre “YTDK” ve “YTTK”larını oluşturdular; bilmem ki anımsıyor muyuz değerli dostlar? Yoksa yalnızca “dinozorlar” mı anımsıyor, ne dersiniz? Bu “dinozor” söylemine değinince; günümüzde sık sık “dinozor yarenliği”ne dalanların, dinozorlarla birlikte şimdi olduğu gibi“çaylaklar”ın da yaşadığından, varlığından nedense söz etmediklerini unutmamalı; sanırım “pterodaktil” denilen bu koca gövdeli “çaylaklar”, o küçücük beyinleriyle, dinozorlara saldırmaya kalkıştıklarında hep yerlere serilirlermiş... Konumuza, günümüzün “Tahir”lerine dönersek, “Devrim”in kurumlarından, Atatürk’ün özenle kurduğu siyasi partiye, “CHP”ye de bakmak gerekir; partinin artık “130 yıl” önceki “ECHP” olmadığı, “YCHP”nin oluştuğu söylemleri günlerce savruldu durdu ve birdenbire bu “YCHP” söyleyişleri kesildi; öyle ki şimdilerde “Kurucu İrade”den söz edilmeye başlandı; insan ister istemez “çaylaklar yine dinozorlara mı çarptı?” diye sormaktan kendini alamıyor... Ama yine de “CHP”nin önünde “kurultay” olayı var; sonuç bilinse de parti “küçülecek” yorumları yapılıyormuş. (4.1.2016 Gazeteler) Bu “küçülecek” değerlendirmesini okuduğumda, “Cumhuriyet”in İzmir Temsilcisi “Serdar Kızık”ın köşesi “Mavi Sürgün”deki, “1 Ocak” tarihli “son” yazısını anımsadım; “İzmir Bürosu” kapanıyordu, bilinen nedenlerle... Anımsanacağı gibi “Cumhuriyet Gazetesi” de, tıpkı “TDK”, “TTK”, “CHP” gibi “1923 Devrimi”nin ürünlerindendir; Atatürk’ün adını verdiği gazetemiz de bir süre önce “YCumhuriyet” diye adlandırılmaya kalkışılmıştı; sanırım “YCHP” adlandırmasındaki “aynı” nedenlerle... Bu adlandırma da sessizce ortadan çekilmek zorunda kaldığına göre, Serdar Kızık’ın söylediği gibi, Atatürk’ün “Cumhuriyet Gazetesi” yaşayacaktır!.. Süreklilik hangi türden olursa olsun “Tahir Efendiler”de değildir, “Nef’i”lerdedir... Bilmem katılır mısınız? Cuma ve cumartesi günkü eylemlere de... G D man için bir dünya markasına evrilen hikâyesini anlatan Fendi, ardından gazetecilerle bir araya geldi. Fendi buluşmada, aile kökenlerinin Osmanlı Devleti’ne dayandığını söyledi. Ünlü modacı kökenleri hakkında şu detayları verdi. “Anneannem Almandı, onun annesi de Napoliliydi. İtalya’da bizden başka Fendi soyadı taşıyan kimse yok. Bir gezi için Avusturya’ya gittiğimde, bana bir fotoğraf gösterdiler. Fotoğraftaki kişinin üstünde Fendi yazıyordu ve kıyafetleri de Osmanlı motifliydi. Fendi sözcüğünü de Türkçeye Efendi olarak çevi Osmanlıyız rebilirsiniz. Tüm bu detaylardan bir çıkarım yaparak ve Levanten kökenlerimizi de göz önüne alarak geçmişimizin Osmanlı’ya dayandığını düşünüyoruz. Böyle olmasından da gurur duyuyoruz.” Şu sıralarda Fendi markasındaki görevlerini kızına devretmiş olsa da halen çalışmaya devam eden Anna Fendi, artık özel ilgisi olan dekorasyona daha fazla zaman ayırdığını ve bunun için aileye ait olan bir villayı elden geçirerek otel haline getirdiğini söyledi. Anna Fendi, modanın çok kültürlü bir alan olduğunu belirterek, “Neden olmasın? Fendi de tesettür tasarımları yapabilir. Önemli olan çokkültürlü olması” dedi. Dünyaca ünlü moda markaları arasında hızla yayılan tesettür modasına da değinen Tesettür tasarımı Tanıtım toplantısında konuşan Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, “Katma değeri yüksek ekonomiye geçişin temel göstergelerinden biri markalaşmadır. Üniversite olarak yenilikçi ve girişimci projeler üretmeyi ve iş dünyası ile yakın ilişki içerisinde olmayı çok önemsiyoruz” dedi. Markalaşma önemli Anna Fendi Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ‘Sahte diplomalı öğretmen var’ illi Eğitim Bakanı Nabi Avcı, “Geçen atama döneminde sahte diplomalarla öğretmen olan 5060 kişi tespit ettik. Şimdi tüm öğretmen alımlarını araştırıyoruz. Bunun bir çete işi olduğunu düşünüyoruz. Para karşılığı ve bazı terör örgütlerinin bağlantı ihtimali üzerinde duruyoruz. Daha çok talep olan alanlara yönelik bir tezgâh kurulmuş. Sayı şu an çok büyük değil, 5060 tane sahte öğretmen var. Bu çete şubat atamaları içerisinde bazı öğretmenlere musallat olabilir. Öğretmen adaylarımız lütfen buna teşebbüs etmesinler” dedi. Bir televizyon kanalında konuşan Bakan Avcı, Güneydoğu’da yaşanan olaylardan etkilenen öğrenci ve öğretNabi Avcı M menlere psikolojik destek verilmeye başlandığını söyledi. Şırnak’ta toplam 7 bin 623, Cizre’de 2 bin 61 ve Silopi’de 1790 öğretmeni çektiklerini belirten Avcı, şöyle devam etti: “Silopi ve Cizre’de 80 bin öğrenci eğitimden mahrum. Sur’da ise 11 bin öğrencimizi eğitim için çevreye dağıttık. En kısa zamanda bir sükunet sağlanacak.” Avcı, telafi eğitiminin yarıyıl tatilinde verileceğini söyledi. Yarıyıl tatilinde çocuklara ödev verilmemesini önerdiklerini hatırlatan Avcı, şunları söyledi: “Bazıları bu öneriyi eleştiriyor. Çocuklar verilen ödevler nedeniyle strese giriyor. Tatil çocuk ve ailelere zehir oluyor. Çünkü ödev sadece öğrencilere değil, öğretmenlere de veriliyor. Biz istiyoruz ki çocuklar çocukluklarını yaşasınlar. Şimdi uyduruk bazı eğitim koçları, anne ve babalara herkesin bildiği şeyleri söyleyerek akıl dağıtıyor.” 8 OCAK 2016 SAYI: 32965 Kontenjan yerine ithal hekim mi? Yabancı hekim çalıştırılması gündemdeyken, kontenjanları dondurma kararı tartışma yarattı... amuda dahi “ithal hekim” tartışmaları sürerken, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun “2013’ten sonra bu kadar tıp fakültesi mezununu ne yapacağız” diyerek, 12 bine ulaşan kontenjanları donduracaklarını açıklaması tartışma İKLİM ÖNGEL yarattı. Türk Tabipleri Birliği (TTB) ikinci başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, “Türkiye’de hiçbir ölçüt getirmeden, hiçbir nitelik tanımlamadan yabancı uyruklu doktor çalıştırılmasının, altyapısı olmadan tıp fakülteleri açılması ve eğitim imkânlarına bakılmadan öğrenci kontenjanlarının artırılmasıyla benzer amaçlar taşıdığını söyleyebiliriz” dedi. Türkiye’de doktor açığı olduğu gerekçesiyle ithal he K Ödev stres yapıyor kim tartışması yaşanırken, kamuda yabancı hekimin ilk adımları aile hekimliği sisteminde yabancı doktarların devreye sokulması da tepki çekerken, tıp fakültelerindeki kontenjanların 12 bin seviyesinde devam etmesi durumunda 2023’te hekim fazlası olacağını söylemesi ve “tıp fakültelerinin kontenjanlarını donduruyoruz. Yavaş yavaş da aşağı çekmeye başlayacağız ki çok öğrenci alarak yarın çok mezun vermek ve sonra da ‘çok mezunu ne yapacağız’ demek gibi bir fotoğrafla karşılaşmayalım” sözleri dikkat çekti. deki oranlarla karşılaştırarak belirleyemeyiz. Bu tür karşılaştırmalar yanıltıcı sonuçlar verir. Basitçe çarpıp bölerek bir ülkedeki hekim ihtiyacı saptanamaz” dedi. Tükel, Türkiye’de sağlık çalışanı ihtiyacının belirlemek için çalışma standardlarının tanımlanması, insan gücü hesaplamalarının yapılması, nüfus verileri üzerinden hekim yoğunluğu ve dağılımının belirlenmesi gerektiğini kaydetti. Tıp fakültelerinin eğitim kalitesini yükseltmeden, mezun hekim sayısının artırılmasının, “sağlık sektöründe ucuz insan gücü” anlamına geldiğini söyleyen Tükel, bunun da “sağlık çalışanlarının özlük haklarının elinden alınması, daha fazla çalıştırılıp daha az kazanmaları demek” olduğunu kaydetti. l ANKARA behicak@yahoo.com.tr Kaliteli eğitim Çarpıp bölmeyle olmaz TTB Merkez Konsey İkinci Başkanı Tükel, hekim sayısı nüfusa oranlanarak, “sayı düşük” sonucuna varıldığını belirterek, “hekim sayısının nüfusa oranı üzerinden, bu oranı diğer ülkeler KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç Akın Atalay İcra Kurulu Başkanı Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven Haber Koordinatörleri Murat Sabuncu Ayşe Yıldırım Başlangıç Yazıişleri Müdürleri Bülent Özdoğan Baydu Can Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu l Haber l Ekonomi: Reklam Tanıtım ve Halkla İlişkiler Genel Koordinatörü Ayşe Cemal Reklam Genel Müdürü Özlem Ayden Şalt Reklam Genel Müd. Yrd. Nazende Körükçü Reklam Grup Koordinatörleri Hakan Çankaya Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Dış Haberler: Pınar Ersoy Olcay Büyüktaş l Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Ahmet Rasim İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık Halit Ziya Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Bulvarı 1352 S. 2/3 İzmir Tel: (0232) 441 12 20 Tel: (0312) 442 30 50 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Can Dündar, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. Mali İşler Müdürü: Bülent Yener l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. YÖK’ten MEB’E öneri: Meslek liselerine ek puan ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com.tr İstanbul Ankara İzmir İmsak 05.49 05.32 05.53 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07.22 12.18 14.38 07.03 12.02 14.26 07.22 12.25 14.52 Akşam 17.01 16.49 17.15 Yatsı 18.27 18.13 18.37 Yüksek Öğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından mezun olan öğrencilere artı puan verilmesi konusunda bir öneri hazırladıklarını ve MEB’e ilettiklerini belirterek, “Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Sayın Nabi Avcı bu konuya hassasiyetle yaklaşacaklarını ifade ettiler. ‘Yönlendirme’ amaçlı değişikliğin gerçekleşmesinin Yükseköğretime katkı sağlayacağını düşünüyoruz” dedi. Prof. Dr. Saraç, bu konuda sosyal medya hesaplarından şu açıklamayı yaptı: “Bilindiği üzere mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından mezun olan öğrencilere artı (ek) puan uygulaması bu seneden (2016) itibaren yeni mezunlar için 30 Mart 2012 tarihli ve 6287 sayılı kanun değişikliği ile kalkmış bulunuyor.” C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear