24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 8 Ocak 2016 EDİTÖR: CAN DOKER haber 11 iyarbakır’ın Sur ilçesinde şehit düşen 26 yaşındaki Uzman Çavuş Nuh Özdemir’in Ordu’nun Salman Mahallesi’ndeki babasının evinin yeniden yapılması için Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından çalışmalar başlatılırken aileye de Türkiye’nin her yerinden yardım seferberliği başladı. Başbakan Ahmet Davutoğlu da kendisini telefonla arayarak evin yeniden yapılması için talimat verdi. Samsun’da 90 metrekarelik bir bodrum katı dairesinin olduğunu ancak bu evde boşanmış olan kızının 2 çocuğuyla kaldığını da söyleyen baba Özdemir, “Çok ağır kış şartlarında onlara gidip duruyoruz. Burada küçük oğlum var, sözleşmeli öğretmen köyde. Burada sokakta gezen kedinin içinde duramayacağı evler var. Kediyi eve koyduğunuzda 10 dakika duramayacak evler var. Bana yapılan yardım gibi kendi mahallemdeki mağdurlara da yardım edilsin. Belediyelerden yardım geldi, bazı yardımlar gönderdiler. İhtiyacım fazlası gönderilen yardımları burada o mağdur ailelere vereceğim” dedi. l DHA Şehit babasından ağlatan cevap D Yusuf Efe Özlem Emet Ramazan Emet ehit Jandarma Uzman Çavuş 28 yaşındaki Ramazan Emet için ilk tören önceki akşam Şırnak 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı’nda düzenlendi. Şehidin 3 yaşındaki oğlu Yusuf Efe minik ellerini açarak dua etmeye çalıştı. Şehidin cenazesi dün memleketi Afyonkarahisar Bolvadin’de toprağa verildi. Baba evine getirilerek helallik alınmasının ardından Çarşı Camii’ndeki törende eşinin tabutuna sarılan Özlem Emet, babası Rüstem, annesi Nurten Emet uzun süre gözyaşı döküp ağıtlar yaktı. Şehit Ramazan Emet’in 5 aylık kızı Hira Nur ile 3 yaşındaki oğlu Yusuf da son kez babalarının tabutunun başına getirildi. Emet’in cenazesine 20 bin kişi katılırken, cenazede izdiham yaşandı, kadınlar ezilme tehlikesi geçirdi. Törenin ardından şehidin cenazesi ilçe şehitliğinde toprağa verildi. l Yurt Haberleri Minik ellerle şehit babaya dua ETTİ Ş Biz size Hitler olamazsınız demiyoruz... uhafazakârlar için inşa ettiğiniz siteden ev almak isteyenleri şurada tutun. Meşrebi genişlerin oturduğu mahalleler burada. Müslüman olmayanlarla evlenenleri aşağıya alın. Müslüman olmayanlarla evlenmeyenleri yukarı. Alevilere şu gözle bakanlar buraya buyursun deyin. Bu gözle bakanlar şuraya geçsin. Başını kapatanlar yana gelsin. Başını kapatmayanlar geri gitsin. Kızlı erkekli diye tutturanlar ortadan bir çekilsin isteyin. Kız kıza, erkek erkeğe yaşayanlar ortalıkta gezinsin. Evlenmeden önce değil sevişen hâşâ el ele tutuşanları geriye alın. Evlenmeden önce uzaktan bakışanları ileri salın. Yılbaşı kutlayanlara şu gözle bakın. Yılbaşı kutlamayanlara bu gözle bakın. Üç çocuk doğuranları yanınıza çağırın. Hiç çocuk doğurmayanları vatan haini sayın. Mayo reklamları panolardan silinsin. Her yere eşarp reklamları dizilsin. Allah’a inananlar böyle gelsin, inanmayanlar şöyle gitsin. Parklar yıkılsın, yerine alışveriş merkezleri yapılsın. Buna karşı çıkanlar vatan haini sayılsın. Çocuğu öldürülen anneleri yuhalatın, kendinizi alkışlatın. Başkanlık isteyenleri baş tacı edin, istemeyenleri böcek gibi ezin. Tape’lerin hepsini silin, onların peşine düşenlerin kafasını ezin. Barış sürecini istediğiniz zaman başlatın, istediğiniz zaman bitirin. Meclis’te kimler ne zaman, ne şartlarla temsil edilecek ince ince ayar çekin. İktidarınız boyunca ülkeyi önce bir şuradan... Sonra buradan... Bir de ortadan iyice bölün. İkiye, üçe, dörde, beşe... Allah artık ne verdiyse. Her parçayı kendi içinde de didik didik edin. Karışmadık kafa kalmasın. Bütün meselelerin aslını siz bilin. Aleyhinize tweet atanı çoluk çocuk demeden anında enseleyin. Medyadan kocaman bir havuz yapın, içinde serbest sitil kulaç atın. Yapılmasın dediğiniz haberi yapanı doğduğuna pişman edin. Kimin nerde ne yazacağına, kimin nerde ne kadar konuşacağına siz karar verin. Askeri vesayeti bitirin. Yerine ilahi vesayeti getirin. Camileri miğfer, minareleri süngü edin. Öğle tatillerini cuma namazı saatine göre ayarlayın. Ak koyunla kara koyunu rahat ayıklayın. Laikliğin şurada az bir kökü kalmış, oraya da kibrit suyunu dökün. Sonra muhtarları yine karşınıza dikin. Onların nezdinde muhalif gazetelere atarlanıp benim tirajım yüzde 52, sen tirajın kadar konuş düdük, deyin. Ya devlet başa ya kuzgun leşe, diye diye halka gözdağı verin. Gökten zembille inmeyin ama rejimin üstüne zembil gibi düşün, altta kalanı bir güzel ezin. Sonra çıkıp sözlerimizi çarpıttılar, biz Hitler olucaz demedik ki, deyin. Ama siz bizi hiç anlamıyorsunuz! Biz zaten size Hitler olursunuz ya da olamazsınız demiyoruz. Adam olamazsınız diyoruz. M ADLİ TIP YÖNETMELİĞİ’NDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLE CENAZELERİ VALİLİK GÖMEBİLECEK Devletten cenaze ayarı! Su almaya giderken vuruldular DİHA’nın haberine göre sokağa çıkma yasağının 25 gündür sürdüğü Cizre’de evlerinde su tükendiği için komşularına su almaya giden Nidar Sümer (17) ve Halis Sümer (45) isimli kardeşler, özel harekât polislerinin zırhlı araçtan açtıkları ateşle ağır yaralandı. 112 acil servisi ambulansının “güvenlik” gerekçesiyle mahalleye giremediği için yaklaşık yarım saat vuruldukları yerde kalan Sümer kardeşler belediyeye ait ambulansla Cizre Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Ancak Sümer kardeşler burada yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Valilikten tuhaf savunma Şırnak Valiliği, Silopi ilçesinde 4 Ocak’ta öldürülen DBP Parti Meclisi üyesi Seve Demir, KJA üyesi Fatma Uyar ve Halk Meclisi üyesi Pakize Nayır ile ilgili 3 gün sonra dün akşam açıklama yaptı. Valilikten yapılan açıklamada 3 kadının güvenlik güçleri ile girdikleri çatışmada öldürüldükleri savunulurken, kadınların yanında “Kalaşnikof marka uzun namlulu silaha ait şarjör bulunduğu” iddia edildi. Öldürülen 3 kadının otopsi raporu da açıklandı. Demir’in kafatasının parçalandığı ve vücudunda 11 kurşun girişi olduğu belirlendi. Uyar’a 3 ateşli silah kurşunu ve 5 muhtemel ateşli silah mermi çekirdeği parçası isabet ettiği belirtildi. Nayır’a 5 ateşli silah kurşunu isabet ettiği ve bunların öldürücü nitelikte olduğu belirtildi. HDP’li Leyla Birlik, otopsi raporunun 3 kadının infaz edildiğini gösterdiğini söyledi. aşbakan Ahmet Davutoğlu’nun “cenaze törenlerinin terör propagandasına dönüştürülmesinin engellenmesi” için yayımladığı genelge kapsamında Adli Tıp Kurumu yönetmeliğinde yapılan değişilikle cenazelerin devlet tarafından gömülmesinin önü açıldı. Buna göre Adli Tıp Kurumları, aileALİCAN si tarafından 3 gün içinULUDAĞ de alınmayan cenazeleri belediyelerin yanı sıra valiliklere de teslim edebilecek. Başbakan Davutoğlu, geçen yıl sonunda valilik ve güvenlik güçlerine “Terörle Mücadele ve Vatandaşlarımızın Huzur ve Güvenliği” başlıklı bir genelge gönderdi. 19 maddeden oluşan genelgede, “cenaze törenlerinin, terör örgütleri ve terörle bağlantılı kesimlerce terör propagandası amacıyla kullanılmasının engellenmesi” talimatı verildi. Bu kapsamda Adalet Bakanlığı, Adlî Tıp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nde tartışma yaratacak bir değişiklik yaparak, dün yürürlüğe soktu. Morg İhtisas Dairesi’nin yetkilerini düzenleyen 10. maddesi değiştirildi. B Adli Tıp, 3 gün içinde alınmayan cenazeleri HDP’li belediyeleri devre dışı bırakarak valiliklere teslim edebilecek. Çatışmaların sürdüğü ilçelerde halkın cenazesini nasıl alacağı merak konusu. Silopi’de pazartesi akşamı öldürülen DBP Meclis Üyesi Seve Demir, Özgür Kadın Kongresi (KJA) aktivisti Fatma Uyar ve Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır’ın aileleri, Cizre’de önceki gün öldürülen 12 yaşındaki Bişeng Garan’ın cenazesinin Cizre’ye götürülmesine izin verilmemesi, Şırnak’ın merkez Dicle mahallesinde 2 kişinin cenazesinin 3 gündür kar altında bekletilmesi nedeniyle cenazelerini defnetmeme kararı aldı. Fatma Uyar’ın ağabeyi Mesut Uyar, Dicle Mahallesi’nde 3 gün önce öldürülen ve 3 gündür kar altında olan cenazeler alınmadığı sürece cenazelerini almayacaklarını söyledi. Seve Demir’in amcasının oğlu Mehmet Şakir Demir ise “Bizler buraya cenazemizi almaya geldik. Ancak bura ‘Defnetmeyeceğiz!’ daki durumu görünce cenazemizi almaya vicdanımız elvermedi. Buraya 12 yaşındaki bir kız çocuğunun (Bişeng Garan) cenazesi geldi. Onlar da istedikleri yere defnedemiyorlar çocuklarını. Ablukalar sürdüğü sürece cenazelerimizi almayacağız” diye konuştu. Pakize Nayır’ın amcası Celalettin Nayır da diğer ailelerle aynı görüşte olduklarını ve cenazeler yerdeyken kendi cenazelerini de almayacaklarını söyledi. Adalet Bakanlığı’nın Adli Tıp Kurumu yönetmeliğinde yapılan değişiklikten sonra Şırnak Devlet Hastanesi morgunda bulunan cenazelerin defin edilmesi için hastane yönetimi belediyeye yazı yazdı. Yazıda hastanenin morg kapasitesinin dolduğu belirtilerek, ailelerle gerekli iletişimin sağlanarak cenazelerinin defnedilmesi istendi. 10. maddenin (c) fıkrasındaki düzenlemeye göre, otopsi yapılan cenazeler aileye veya yakınlarına, kimsesiz ise 10 gün içinde belediyeye teslim ediliyordu. Ancak bu fıkranın sonu, ‘belediyeye veya mülki idare amirliğine tes Valiliklere cenaze yetkisi lim edilir’ şeklinde değiştirildi. Fıkradan sonra da “Kimliği tespit edilmiş olmasına rağmen ailesi veya yakınları tarafından üç gün içinde teslim alınmayan cesetler de belediyeye veya mülki idare amirliğine gömülmek üzere teslim edilir” ibaresi eklendi. Bu düzenleme, özellikle Doğu ve Güneydoğu’daki çatışmalarda ölen siviller ile PKK üyelerinin cenazelerini ilgilendiriyor. Hükümet, bu değişiklikle ce nazeleri özellikle Demokratik Bölgeler Partisi’ne (DBP) vermek yerine valilik veya kaymakamlıklara teslim edebilecek. Fakat, 3 gün gibi az bir zaman verilmesi de ailelerin cenazelerini almasını zorlaştırıyor. Çünkü bölgede günlerdir uygulanan sokağa çıkma yasakları ve çatışmalar var. Yakınını kaybeden bir kişinin, bulunduğu yerden Adli Tıp’a gitmesi sokağa çıkma yasağı nedeniyle mümkün görünmüyor. KONFERANSA KATILDI ABD’de Şimşek’ten Kürtçe şov Demirtaş İLHAN TANIR Sokakta infaz: 3 ölü l Hakkâri Yüksekova’da dün sabah işyerlerini açmak için çarşıya gelen esnaf eski cezaevi yakınlarındaki yolda hareketsiz yatan erkek cesedini fark etti. Başından vurularak öldürüldüğü tespit edilen kişinin 25 yaşlarında bir erkek olduğu belirtildi. Diyarbakır Çınar’da hipodrom yakınlarında vatandaşlar iki cesedi görünce jandarmaya haber verdi. Öldürülenlerin Diyarbakır’ın Lice ilçesinde yaşayan Galip Gezginci (50) ile Engin Şahinli (35) olduğu saptandı. l Yurt Haberleri Sen başkanlığı savun ben de özyönetimi YUSUF ZİYA CANSEVER DEMİRTAŞ’TAN DAVUTOĞLU’NA HODRİ MEYDAN: Acı üstüne acı lCİZRE: HDP’li Faysal Sarıyıldız, engelli Osman Tekin’in (50) evinde vurularak ağır yaralandığını, mahalleden çıkarılamadığı için öldüğünü söyledi. lSİLOPİ: HDP’li Ferhat Encü, 5 gündür haber alınamayan zihinsel engelli Hasan Yağmur’un (42) dün öldürülmüş olarak bulunduğunu açıkladı. lNUSAYBİN: Fırat Mahallesi’nde henüz kimlikleri bilinmeyen 1 kişinin öldüğü, 1 kişinin de yaralandığı saptandı. Nusaybin’de 3 ay önce boşaltılan Devlet Hastanesi eski binası önceki gün ateşe verildi. lDARGEÇİT: 23 Aralık’ta balkona çıkınca kurşunların hedefi olan Fatma Kılıç hastanede yaşamını yitirdi. lİSTANBUL: Gazi Mahallesi’nde maskeli grup, yolcuları ve şöförü indirdikten sonra molotofkokteyli attıkları belediye otobüsünü yaktı. DP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, dün Van’ın Beşyol meydanında miting düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çözüm sürecinin başından sonuna her ayrıntısından haberdar olduğunu hatta Dolmabahçe mutabakatındaki oturma düzenini bile bildiğini söyledi. Demirtaş, “Biz canla başla didindik. Saray’daki her şeyi tuzla buz etmiş masayı devirmiş. ‘Biz bu süreci yürütürsek HDP seçimden büyük bir başarı ile çıkacak ve biz de tek başımıza iktidar olamayacağız, neyin müzakeresini etmeye çalışıyoruz?’ demiş. Bir taraftan can hesabı var, bir tarafta da 7 Haziran seçim sandığı var. Sandık candan ağır gelmiş. Oylar candan tatlı gelmiş. Ne yazık ki masayı deviren başka bir neden yok, neden kendileridir” dedi. Diyalog için çaba gösterdiklerini ifade eden Demirtaş, “Askere de polise de gerillaya da yazık değil mi? Hepsinin acısı bizim ortak acımızsa savaşan güçlere bu işi bırakmayalım. DTK bil H dirgesi yayımladık. ‘Çatışma zemininden siyaset zeminine dönebilir miyiz?’ dedik. ‘Bu işi silahsız alanda tartışmak istiyoruz’ dedik. KCK’ye de hükümete de çağrı yaptık. Barikattaki direnişçilere de çağrı yaptık. Bir anda vatan haini bölücü ilan edildik. Parti kapatılmalı, dokunulmazlıkları kaldırılmalı sesleri yükseldi. ‘Konuşsan olmaz sussan olmaz, sokakta yürüsen olmaz, dağa çıksan olmaz. Ne yapsın Kürtler, ne yapsın?” dedi. ‘Siyasetçi susarsa..’ Davutoğlu’na canlı yayında tartışma teklifi yapan Demirtaş, “Sen başkanlığı anlat ben özerkliği anlatayım. Niye korkuyorsun, neden çekiliyorsun? O bizi tehdit ediyor. Ha bizim de hatalarımız varsa bunu karşılıklı konuşmaya da varız. Ama bu halka sizlerin özür borcunuz var” dedi. Davutoğlu’nun görüşmeyi iptal etmesini eleştiren Demirtaş, “Siyasetçiler konuşmayınca silahlar konuşuyor. Siz diyalog kanallarını kapattıkça kan akıyor kan” dedi. lVAN KP hükümetinin düşünce kuruluşu olarak ün yapan Seta’nın Washington şubesi SetaDC, 5. yıllık konferansını Washington’da düzenledi. Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “Kürtlerin geleceği” ile ilgili bir soru soran Kürt gazeteciye Kürtçe yanıt verdi. Bu cevabı alkış alan Şimşek, kendisinin de “Türkiye vatandaşı bir Kürt olduğunu” hatırlatarak anne babası Türkçe konuşamazken, kendisinin başbakan yardımcısı olduğunu anlattı. Suriye’deki durumun Türkiye’deki demokratikleşmeyi zedeleğini ifade eden Şimşek, “Sadece terörist öldürmek ya da hendekler bir çözüm değildir. İleriye doğru çözüm daha demokratik, temel hak ve özgürlüklere yer veren AB’nin parçası olan bir Türkiye’dir’’ dedi. Dinleyiciler arasında iki eski ABD büyükelçisi ve Türk Büyükelçiliği müsteşarı da vardı. ABD hükümetinden yetkililerinin toplantıya katılmaması dikkat çekti. Şimşek, Türkiye’de birçok alanda bir reform dalgasının başlayacağını söyledi. l WASHINGTON Şimşek A ‘Bu abluka hukuki değil’ l DİSK, KESK, TMMOB, TTB, ABF, TİHV, ÖHD ve İHD temsilcileri Diyarbakır ve bölge illerindeki sokağa çıkma yasakları, çatışmalar ve sivil kayıplar ile ilgili inceleme ve görüşmelerde bulunmak üzere Diyarbakır’a geldi. DTK Eş Başkanı Hatip Dicle’yi ziyaret eden STK heyetinde yer alan ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, “Ablukaya alınan kentlerin hukuki açıdan hiçbir açıklaması yoktur. Bu bir askeri operasyondur, başka bir şey değildir” dedi. İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, DTK tarafından açıklanan 14 maddelik özyönetim deklarasyonunun Türkiye’nin demokratikleşmesini derinleştirmesi için önemli bulduklarını ifade etti. l DİYARBAKIR/ Cumhuriyet Hukukçular barış istedi l Barış İçin Hukukçular inisiyatifi, sokağa çıkma yasakları ve sivil ölümlerine ilişkin İzmir’de Tepekule Kongre Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. “Yaşama ve barışa tarafız, ölümler son bulsun” yazılı pankart önünde hukukçular adına açıklama yapan Beydağ Öneri, sokağa çıkma yasağı ve özel güvenlik bölgesi adı altında uluslararası ve ulusal hukuka aykırı bir yönetim biçimi uyguladığını vurguladı. Öneri, “Sur, Cizre, Silopi ve Nusaybin halkı ile dayanışma içinde olduğumuzu, halka yaşatılan bu hukuksuzluğa sessiz kalmayacağımızı ve her türlü ulusal ve uluslararası hukuki koruma mekanizmalarını işletmek için durumun takipçisi olacağımızı belirtiriz. Ortak açıklamaya 1111 hukukçu da imzasını attı. l Yurt Haberleri C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear