28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
PYD’ye düğümlendi uriye’yi geçiş hükümeti ve seçimlere götürmesi amaçlanan siyasi çözüm görüşmelerinin 25 Ocak’ta Cenevre’de başlayıp başlayamayacağı tartışılıyor. Rusya, görüşmelere PYD’nin de katılmasını istiyor. PYD’nin silahlı kolu YPG’yi ve YPG liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri’ni IŞİD’e karşı destekleyen ABD, diğer yandan Suud ve Ankara’nın aksi talepleriyle karşı karşıya. Başbakan Ahmet Davutoğlu, Cenevre’ye PYD’nin katılamayacağını söyledi. Dün ABD ve Rusya Dışişleri Bakanları John Kerry ve Sergey Lavrov, Zürih’te buluşup Cenevre3’ün akıbetini görüştü. Lavrov görüşmelerin bir kaç gün içinde başlayacağından emin olduğunu belirtti. Davutoğlu, önceki güntü Londra ziyaretinde gazete temsilcileriyle bir araya geldi. Dün gazeteler, Davutoğlu’nun PYD’nin katılımına karşı çıkışının, Cenevre’de tüm tarafların katılımıyla başlaması hedeflenen Suriye görüşmelerinin önünde “engel” oluşturduğunu yazdı. Independent “Türk Başbakan Kürtleri Suriye görüşmelerinin dışında tutmak istiyor. Davutoğlu YPG’nin PKK’yle bağları olduğunu ve Türkiye’ye doğrudan tehdit oluşturduğunu söyledi” dedi. Guardian, 12 DUNYA Davutoğlu’nun “Suriye barış görüşmelerinde Türkiye’den daha fazla söyleyecek sözü olan ülke yok. PYD gerçek bir muhalif değil, rejimin suç ortağı” sözlerini aktardı. Times, “Türk Başbakan’ın Kürtleri veto etmesiyle Suriye barış görüşmeleri tehlikede” başlığı attı. IŞİD: Cihatçı John öldürüldü IŞİD, Dabiq dergisinde, örgütün elindeki yabancı rehineleri kafalarını keserek öldürürken görüldüğü videolarla tanınan ‘Cihatçı John’ lakaplı üyelerinin öldüğünü doğruladı. Pentagon 13 Kasım 2015’te Rakka’da Cihatçı John’u vurduğunu söylemişti. dishab@cumhuriyet.com.tr TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN En eski manastır yok edildi IŞİD’in Irak’taki en eski Hıristiyan manastırı olan 1400 yıllık Dair Mar Elia’yı yerle bir ettiği iddiaları uydu görüntüleriyle doğrulandı. ABD işgalinde bile hasar görmeyen Musul’daki Hz. İlyas manastırı IŞİD’in Haziran 2014’te kenti alması sonrası yerle yeksan edilmişti. Perşembe 21 Ocak 2016 nilgun@cumhuriyet.com.tr nilgun@ Davutoğlu, 25 Ocak’ta Cenevre’de başlaması planlanan Suriye barış görüşmelerine PYD’nin katılmasına itiraz etti. Rusya PYD için devrede İran’da umutlar S İsrail’den ‘bağımsız Kürdistan’ çağrısı srail’den birbiri ardına çarpıcı açıklamalar geldi. Savunma Bakanı Moşe Yaalon en büyük düşmanlarının İran olduğunu söylerken şöyle konuştu: “İran ve IŞİD’in ikisinden biriyle çalışmam konusunda tercihte bulunmam istense, IŞİD’i tercih ederim.” Ardından ırkçı açıklamalarıyla tanınan Adalet Bakanı Ayelet Şaked, “bağımsız Kürdistan devletinin” zamanının geldiğini söyledi. İran ile Türkiye arasında Kürt devleti çağrısında bulunan kadın bakan “Tüm gücümüzle kurulacak Kürt devletinin arkasındayız” çıkışını yaptı. Radikal gruplara karşı İsrail ve Kürtlerin çıkarlarının ortak olduğunu söylerken “Asil ve barışçı Kürtler insan haklarını koruyor, kadına değer veriyor. 20 milyon Kürt Dün Zürih’te Kerry (sağda) ile buluşan Lavrov, Cenevre3 görüşmele IŞİD’i yenmede en cidrinin planlandığı gibi 25 Ocak’ta başlaması gerektiğini söyledi. di taraf” dedi. yeşerirken İ Geçen ay Suudi Arabistan’da İslamcı gruplardan muhalefetin müzakere heyetinin oluşturulduğu toplantıdan PYD ile müttefikleri dışlanmıştı. Rusya ise Suriye Demokratik Konseyi’ni masada görmek istiyor. Nitekim SDK bileşenlerinden PYD lideri Salih Müslim ile saygın muhalifler Heysam Menna, Samir Aitat 14 Ocak’ta Rusya’da Dışişleri Bakan Yardımcısı Gennadly Gatilov’la görüştü. Bunun üzerine Suud’un kurdurduğu Yüksek Müzakere Konseyi Koordinatörü Riyad Hicab, Rusya’yı da suçlayarak, kendileriyle hükümet dışında üçüncü bir tarafın çağrılması halinde Cenevre’ye katılmayacaklarını söyledi. Rusya’ya nispet için Suud’un kurdurduğu muhalif heyetin baş müzakerecisi olarak da İslam Ordusu’nun Suriye hükümetince öldürülmüş lideri Zahran Alluş’un akrabası olan Muhammed Alluş atandı. İslam Ordusu’ndan baş müzakereci attareh Farman Farmanian’ın “İran’ın Kızı” adlı kitabından daha önce de bahsetmiştim. Farmanian, İran’da Humeyni devrimini yaşama geçiren baş dinamiğin mahalle baskısı olduğunu söyler. “İran’ın en büyük partisi ‘Rüzgâr Partisi’dir” sözleriyle bunu ifade eden yazar, “İranlıların tümü bu partiye üyedir. Rüzgâr Partisi nereden eserse oraya savrulurlar” der. İran’ın “İslam Cumhuriyeti”ne dönüşümüne devrimin ilk yıllarında tanıklık eden Farmanian; “toplumun İslami yaşam tarzına” evşirilmesinde devrim muhafızlarının doğrudan müdahalesinden çok bu “mahalle baskısı”nın yani “Rüzgâr Partisi”nin etkili olduğunu belirtir. Kitapta bu bağlamda en unutulmaz bölümlerden biri, “Cuma”nın süratle nasıl bu “Rüzgâr Partisi” sayesinde yaygınlaştığıdır... Çevre baskısının “devrim polisinin gözetimine” hacet bırakmadığını anlatan Farmanian, işyerlerinde milletin birbirinin çetelesini tuttuğu o yılların “yeni İran”ında ofislerin “Cuma”ları birden bomboş kaldığını anlatır. Yeni yıla şimdi büyük “Cuma hamlesiyle” girerken, “Rüzgâr Partisi”nin bizde de yaratacağı bu “Cuma etkisini” düşünmeden edemiyorum... S Türkiye’de umut sönüyor Pakistan’da bu kez üniversiteye saldırı P akistan Talibanı’nın Aralık 2014’te Peşaver’de askeri okul basıp 150 öğrenciyi katletmesi sonrası bu kez Çarseda kentinin Baça Han Üniversitesi hedef alındı. Sabah sisinden faydalanıp alçak duvarlardan atlayarak binalara giren saldırganlar, tekbir getirerek ateş açtı. Patlamalar da meydana geldi. En az 18 öğrenci ve 2 öğretmeni katleden 4 saldırgan, 3 saat süren çatışmalarda öldürüldü. Bebeğiyle hastaneye kaldırılan Gül gerekli tedaviyi alamadı. Burnu kesilen kadın Türkiye’ye getirilecek fganistan’da çocuk yaşta evlendirildiği dayakçı kocası tarafından burnu kesilen 20 yaşındaki Reza Gül, kesik burnunu hastaneye götürdü ama yetersiz koşullar nedeniyle ameliyat olamadı. Feryab valisi Türkiye’nin Kâbil Büyükelçiliği’ne ulaşarak genç kadının Türkiye’de tedavi edilmesine yardımcı olma sözü aldı. Gül’ün seyahat edebilmesi için kimlik ve pasaport çıkarılmasına çalışılıyor. Adını Hindistan’ın özgürlük lideri Mahatma Gandi’nin dostu olup HindistanPakistan ayrılmasına karşı çıkmış laik aktivist Abdül Gaffar Han’dan alan üniversiteye saldırı, Han’ın 28. ölüm yıldönümünde düzenlendi. Kadınerkek karışık üniversitedeki saldırıyı ordu püskürttü. Üniversitenin 3 bin öğrencisinin 400’ünün kadın olması yüzünden de hedef seçildiği sanılıyor. Laiklerin okulu A Nereden nereye? “İslam Devrimi”nin ilk yıllarındaki hızlı çekiminden giderek çıkan İran’da, camiler artık cumaları boş. Laik Türkiye ise İran’ın 35 küsur yıl önce yaşadığı deneyimlerden geçiyor. Tersine dünya... Tersine dinamikler sadece süreçte İran’ın “dünyevileşmesi”, Türkiye’nin “İslamcılaşması”ndan ibaret değil... İran’la nükleer anlaşma sonrası dönemde, ekonomi ve dış politikada da zıt trendler söz konusu. Dış yatırımcılar Tahran’a koşarken Ankara’dan kaçıyorlar... İran turizme kapılarını aralarken turizmde Türkiye geriliyor. En önemlisi... Gençler İran’da gözlerini umuda açarken Türkiye’de gençlerin umutları soluyor. 1 Kasım’ı anımsayın. Sosyal medya “Çekip gideceğim!” diyen gençlerin yorumlarıyla doluydu. İran’da işte şu anda tam aksi yönde bir atmosfer var. Kapağı eskiden İran’dan dışarı atmaktan başka şey düşünmeyen gençler, yaptırımların kalkmasından dolayı şimdi “geleceğe ümitle baktıklarını” ve artık “ülkelerinde kalmak istediklerini” söylüyorlar. Sürgündeki İranlılar da yeni ruh halinin etkisiyle bir an evvel Tahran’a dönmek istediklerini anlatıyorlar. Yaşamları kaydıran Humeyni devrimini anlattığı “Persepolis” isimli çizgi romanı ile “rejim düşmanları”nın arasına giren ve Paris’te yaşayan Marjane Satrapi örneğin şu anda en büyük düşünün “İran’a dönmek olduğunu” söylüyor. Yaptırımların sonunun “orta sınıfın elini güçlendireceğini” iddia eden yazar; bunun özgürlüklerin de güçlenmesi anlamına geleceğini, zira “demokratik özgürlükleri yalnız orta sınıfın koruyabileceğini” belirtiyor. İran’ın nükleer programını denetim altında tutmak için uygulanan yaptırımların sonunun, tüm bu parlak beklentileri karşılayıp karşılamayacağını göreceğiz... Batı ve İran arasındaki “detant” çok bilinmeyenli ve çok yeni. Şubatta İran’da uzmanlar meclisi ve milletvekili seçimleri var. Yumuşamanın kalıcılığı, muhafazakârlar ve reformcular arasında hesaplaşmaya dönüşen bu seçimlere bağlı. ABD’de de Obama’nın yerini kimin alacağı bu yumuşama ikliminin sürdürülebilirliği açısından önem taşıyor. İran yolun başında. Ama Tahran’da Şah’ın alaşağı edilmesinden bu yana hiç görülmeyen bir “açılım” ve umut anı yaşanıyor. Dünya liderleri İran’ı ziyaret etmek için kapıda. Yarın Tahran’da Çin devlet başkanı Xi Jinping karşılanacak. Ruhani de ardından Avrupa turuna çıkıyor. Türkiye ise benim yaşam dönemimde görmediğim bir “kapanış” ve umutsuzluk döngüsünün içinde. “Değerli yalnızlık”ta her gün yeni bir katmana ve yeni bir “savruluşa” uyanıyoruz. dığını öğrendi. Kavga çıkınca Gül’ün çakıyla burnunu kesen koca, öldürecekken, köylülerin müdahalesi üzerine kaçtı. Gül’ün fotoğrafları internette yayılınca kadın örgütleri isyan etti. Taliban da saldırıyı “İslam dışı” diye niteledi. Sözcü “Kocayı arıyoruz ve niçin böyle birşey yaptığını öğrenmek istiyoruz” ifadesini kullandı. İran açılıyor biz kapanıyoruz IŞİD, Paris’e saldıran militanlarını ‘tanıttı’ IŞİD’in online dergisi Dabiq, kasımdaki Paris saldırısını gerçekleştiren hücreyi tanıttı. Buna göre, saldırganlardan 4’ü Fransa, 3’ü Belçika, 2’si Irak vatandaşı. 9 saldırganın fotoğraflarıyla kişisel bilgilerine yer verilirken, saldırının beyni olup Belçika’da öldürülen Abdülhamid Abaaoud öne çıktı. Iraklıların kimliği Ukaşa El Iraki ve Ali El Iraki olarak sunulurken, saldırganların üzerinden çıkan Suriye pasaportlarının sahteliği yeniden gündeme geldi. Lakabı “koruyucu” olan 32 yaşındaki iki çocuk babası kimya hocası Seyit Hamit Hüseyin, öğrencilerini kurtarmak için kendini feda etti. Silah sesleri üzerine öğrencilerine panik yapmamalarını söyleyen Hüseyin, sınıftan çıkıp militanlara ateş açarak öğrencilerine kaçmak için zaman kazandırdı. Ve bu uğurda can verdi. Pakistan Talibanı’nın bir komutanı saldırıyı üstlendi. Ama Taliban sözcüsü BBC’ye “İslam’a aykırı bu saldırıyı güçlü şekilde kınıyor ve kendimizi tamamen ayırıyoruz” dedi. Kahraman hoca Bir yaşındaki kızıyla hastane yatağındaki Gül, 15’indeyken kendisinden 5 yaş büyük Muhammed Han’la evlendirildi. Koca dayağından bezip baba evine döndü. Ama Taliban militanları Han’ı getirip Kuran’a el bastırtarak karısını bir daha dövmeyeceği sözü verdirdi. Eve dönen genç kadın, bu kez kocasının amcasının 6 yaşındaki kızıyla nişanlan Taliban: Kocayı arıyoruz Afgan TV ekibine bombalı saldırı: 7 ölü Afganistan’ın popüler TV kanalı TOLO’nun ekibini taşıyan minibüse bombalı araçla saldırı düzenlendi. Rus elçiliği yakınındaki intihar saldırısında ekran gerisinden 7 çalışan minibüste yanarak can verdi. 2001’den beri ilk kez büyük bir medya kuruluşu hedef oldu. Taliban ekimde TOLO ve 1TV kanallarını “meşru askeri hedef” ilan etmişti. İran ‘şarap’ kelimesini sansürledi aptırımlardan kurtulan İran, ekonomisini dünyaya açarken kültürünü muhafaza çabalarına bir tuhaf sansür ekledi. Kültür ve İslami Rehberlik Bakanlığı, ülkede yayınlanan kitaplarda şarap kelimesi, yabancı hayvan isimleri ve belirli yabancı başkanların adlarının kul Y lanılmasını yasakladı. Yayıncılık birimi şefi Muhammed Selgi, kitapları satır satır okuyup “Batı’nın kültürel taarruzuna” karşı koyacak editoryal değişiklikler yaptıklarını, peygamberlere yönelik hakaretleri sansürlediklerini belirtti. “Yeni kısıtlamalar gereği şarap gibi keli meler, yabancı hayvan adları ve belirli devlet başkanlarının adları yasaklandı” diyen Selgi, mastürbasyonu bir tedavi biçimi olarak değerlendiren psikolojik kitapları da kaldıracaklarını belirtti. İran 1979 İslam Devrimi’ne dek Ortadoğu’nun önde gelen şarap üreticilerindendi. aha önce de Suriye’deki YPG güçlerini IŞİD’den aldığı köyleri yıkmakla suçlayan Uluslararası Af Örgütü, bu kez Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne (IKBY) bağlı peşmerge güçleri ile milis grupların bölgedeki Arapları uzaklaştırmak için binlerce evi planlı şekilde ‘Arapları evinden süren peşmerge savaş suçu işliyor’ D yıktıklarını ileri sürdü. “Kürtler, IŞİD’i desteklediklerini düşündüğü Arapları cezalandırma ve ülkedeki tartışmalı topraklarda kontrolü ele geçirme amacında olabilir” diyen raporda, peşmergenin IŞİD’den geri aldığı bölgelerde Araplara karşı “savaş suçu” işlemiş olabileceğini belirtti. Suudi bakan Nemr’i Bin Ladin’le kıyasladı NN’e mülakat veren Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el Cubeyr, İran’la ilişkilerin kesilmesine yol açan Şii din âlimi Nemr el Nemr’in idamını savundu. “Kaide lideri Usame bin Ladin ne kadar din adamıysa Nemr de o kadar din adamıydı” iddiasında bulunan Cubeyr, idam cezaları konusunda ABD’ye benzediklerini söyledi. C C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear