20 Mayıs 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 7 Eylül 2015 KÜLTÜR Turhan Selçuk’un ‘İnsan Hakları’ sergisi açıldı Çanakkale’nin Ayvalık ilçesine bağlı Küçükkuyu’da bu yıl 10’uncusu yapılan Küçükkuyu Festivali kapsamında Turhan Selçuk’un “İnsan Hakları” konulu sergisinin açılışı Küçükkuyu Karikatürlü Ev’de yapıldı. Yoğun katılımın olduğu açılışa Küçükkuyu Belediye Başkanı Cengiz Balkan ve CHP milletvekili Muharrem Erkek de katıldı. Açılışta Karikatürlü Ev’in kurucusu, gazetemiz çizeri Kamil Masaracı’ya bir plaket sunuldu. EDITÖR: MEHMET KESKİN TASARIM: ÇAĞLA SEVİNDİK Adaleti sinemada tartışmak iddi konuları kendini ciddiye almadan irdelemek, belki de en doğru yaklaşımdır. Çok boyutlu gerçekleri mizahi göndermelerle süslü hafif bir sinema diliyle işlemek, o karmaşık gerçekleri basite indirgemeden, bütünüyle daha iyi kavramamızı sağlayabilir. İçtenci Fransız sinemasının özgün adlarından Christian Vincent (1955), Altın Aslan adayı “L’Hermine” ile, bu türün keyif verici soluğunun ne kadar doğurgan olabildiğini de gösteriyor. Fabrice Luchini’nin mükemmel yorumuyla daha da zengin bir kimliğe bürünen katı ve aksi Ağır Ceza Mahkemesi başkanı hâkimin iş ve özel yaşamına birkaç gün boyunca eşlik ediyoruz. Gülümseyerek, yer yer kahkahalar atarak, düşüncelere 21 C dalarak, heyecanlanarak izlediğimiz “L’Hermine’, sevginin yaşamda ne denli önemli bir denge unsuru olduğundan tutun da, insanları yargılamanın zorluğuna ve adalet kavramının farklı boyutlarına dek birçok konuyu iç içe, sarmaş dolaş işliyor... Evet, yargılamak çok ciddi bir iştir. Adalet uzun bir süreç gerektirir. Kendi dar pencerelerimizin camını bile açmadan, olaylara şöyle bir göz atıp insanları hemen suçlamaya kalkmak, bir çırpıda yargılamak ve cezalandırmak dürtüsüyle hiç bağdaşmaz adalet. Filmin aksi yargıç karakterinin vurguladığı gibi, “adaletin temel hedefi mutlaka gerçekleri ortaya çıkarmak değil, kimsenin kanunların üzerinde olamayacağını göstermektir”... Halk jürileri uygulaması, bir yanıyla, bu basık ve dar pencereler gerisinde duranlara yargılama hakkı ta ‘L’Hermine’ nımanın getirdiği riskleri taşırken, bu görevi mecburen yüklenen o sıradan vatandaşların, bilinçli ve bağımsız yargıçların yol göstericiliğinde, belki de ilk kez başlarını küçük pencerelerinden dışarı uzatıp bakmalarına da olanak sağlamaktadır. Hukuk devleti ve adalet... Ne mutlu bu tür ince konuları sinema da tartışan ülkelerin insanlarına diye düşünüyorum. Yargının bağımsız olmadığı, hukuk devletinin yaşama geçirilemediği ülkelerin vatandaşları böyle bir lükse sahip değiller. Örneğin, Arjantin’de, 1980’lerde yaşanan uzun diktatörlük döneminde, iktidara yakın çevrelerce işlenen adam kaçırma ve cinayet gibi adi suçlara bile nasıl göz yu mulduğunu anlatan Pablo Trapero, Altın Aslan adayı “El Clan” (Çete) ile, korkunç ve kirli bir gerçek olayı tarihi ayrıntılarıyla gözünü kırpmadan perdeye taşıyor... “Ufuklar” bölümünde yarışan Danimarkalı genç yönetmen Tobias Lindholm Krigen de gözünü kırpmadan, daha sıcak gerçeklere çeviriyor kamerasını; savaş suçları konusuna eğiliyor. Afganistan’da görevli Danimarkalı bir asker, yaralı silah arkadaşını kurtarabilmek için, izlemesi gerekli yol ve yöntemleri devre dışı bırakarak hedef gösterdiği noktaya açılan ateş sonucu sivillerin de öldürülmesi nedeniyle hemen ülkesine geri çekilip, dört yıl hapis istemiyle yargılanır. Hem savaş gerçeğine hem de yargılama sürecine odaklanan yönetmen, “Savaş suçunun hafifletici nedenleri olabilir mi” sorusunu gündeme getiriyor. Her izleyici, vicdanını sorgulayıp verecektir bu zor sorunun zor yanıtını... ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI TÜREL: ‘Altın Portakal’, Antalya markasını zayıflatıyor 20 zirvesi ve seçim takmediğini söyledi. vimi gerekçe gösterileFilm festivallerinin en saygırek bu yıl 29 Kasım6 Aralık tanından en az bilinenine kadar rihlerine ertelenen Antalya Altüm dünyada yapıldığı şehtın Portakal Film Festivali’nin rin adı ile anıldığının altını çiadından “Altın Portakal” ibazen Türel, “Çünkü festivaller resinin kaldırılmasıyla ilgili şehirleri içindir, şehri ile büAntalya Büyükşehir Belediyetünleşir ve anılır. Yarışma ve si Başkanı Menderes Türel’den ödüller ise çok saygın olduğu açıklama geldi. için gücünü, etkinliğini yükUluslararası Film Yapımcıları seltmek adına sahip olmak Birliği Federasyonu (FIAPF) taiçin uğraşılması gerekendir” rafından akredite edilen 43 fesdiye konuştu. MENDERES TÜREL tival arasında adında ödülü de Antalya markasının bu nokolan tek festivalin Antalya oltada da her şeyden önemduğunu belirten Türel, “Bu durum uluslali olduğunu belirten Türel, “Altın Portararası camiada şaşkınlık ve soru işareti ya kal da ilelebet Uluslararası Antalya Film ratıyor, festival ve ödül saygınlığına zarar Festivali’nin ödülü olarak kalacak. Altın veriyor, Antalya markasını zayıflatıyor” de Portakal ödülü verilmeye devam edilecek. di. Türel, dünyanın hiçbir yerinde film fes Ancak kimse kusura bakmasın Antalya bitivallerinin adının, verdikleri ödülü içerzim için önce gelir” dedi. l DHA DEN ’ L Ü L EY ! EN İTİBAR 7 G İlhan İrem’den dünyanın gidişatına tepki: CEREN ÇIPLAK Artık yeter! İlhan İrem “Kendi koltuklarını tutmak için bu ülkeyi karartanları kâinat affetmez. Barış, özgürlük ve bu ülkede artık gerçek demokrasi istiyoruz. Çocukların ölmediği, öldürülmediği dünya istiyorum. Tüm bunlara ‘artık yeter’ diyelim” deyince müzik eşliğinde ve tempolu bir şekilde yaklaşık 6 bin 500 seyirci tek bir ağızdan “Artık yeter” diye tepki gösterdi. İlhan İrem’in önceki gece Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’ndeki konserinde 6500 seyirci tek bir ağızdan “Artık yeter” diye tepki gösterdi. lhan İrem, önceki gece Turkcell Yıldızlı Geceler konser dizisi kapsamında hayranlarının tıklım tıklım doldurduğu Açıkhava Sahnesi’nde sevilen şarkılarını seslendirdi. İrem, sahnede seyircilerle şarkı aralarında sohbet ederken, “Dışarıyı tükettiler artık bu buluşmalarımız altın değerinde” diyerek gecenin bir konser değil arınma, buluşma olduğunu söyledi. İrem, ülkede ve dünyada yaşananlar için de seyircisiyle birlikte “Yeter artık!” dedi. İrem, İ BURADA LAF ÇOK PAZARTESİ’DEN PERŞEMBE’YE 00:00’DA Herkesin merakla beklediği program başlıyor. tv.cnnturk.com/buradalafcok twitter.com/CNNTURKProgram twitter.com/buradalafcok twitter.com/mesutyar Mesut Yar ile Azerbaycanlı ressam ve karikatürist Gündüz Agayev, Erdoğan’ı adalet tanrıçası Themis’i tokatlarken çizdi. aha önce ülkelerdeki polis profili ve polis şiddetini resmeden Azerbaycanlı ressam ve karikatürist Gündüz Agayev, yeni çizimlerinde ülkeleri ve adalet anlayışlarını eleştiriyor. Agayev’in yeni serisinin ana figürü, Yunan mitolojisindeki adalet ve düzen tanrıçası Themis. Bir elinde kılıç, bir elinde terazi tutması, kadın ve bakire, ayrıca gözlerinin bağlı olmasıyla adaletin tarafsızlığı, bağımsızlığı ve dengeli dağıtılması ile cezaların caydırıcı olması gerektiğine vurgu yapan heykele çizimlerde gösterilen muamele, ülkelerdeki adalet anlayışını simgeliyor. Agayev’in pek çok ülkeyi konu ettiği çizimlerde; ABD’de Themis’in elindeki kılıç ve terazi bir savaş uçağının kanatlarında asılı duruyor. Agayev’in Türkiye çiziminde ise, Erdoğan’ı Themis’i tokatlarken görüyoruz. Ne çektin be Themis D • Havuz, çocuk havuzubahçesi • Açıkkapalı restaurant, bar • Odalarda: Klima, TV, fön, balkon • Sabah, öğle, akşam açık büfe, ikramlar • Alkolsüz içeceklerimiz LİMİTSİZDİR. • Plaj servisi, AİLE OTELİNİZ, WiFi 12 ADALAR, KELEBEKLER VADİSİ, DALYAN, TAM PANSİYO GÖCEK, JEEP ile SAKLIKENT N PLUS TURLARINA KATILMA İMKANI *59 TL 01.0914.09 tarihleri arasında (5 gece konaklamalarda geçerlidir) *49 TL C M Y B 15.0923.09 tarihleri arasında Tel: 0252.616 76 11 12 • www.starotel.com.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear