23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 4 Ağustos 2015 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ RİVA’DAKİ DENİZE SIFIR ARAZİ Beykoz’daki denize sıfır yer spor tesisi alanı ilan edildi. İstanbul’daki arazi için Isparta Üniversitesi’ne görüş soruldu. Gelen cevap: Türk futbolunu geliştirir eykoz Riva’da Türkiye Futbol Federasyonu’na ait Hasan DoHAZAL ğan Milli TaOCAK kımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri yanında yer alan denize sıfır alan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından “spor tesisleri alanı” ilan edildi. İstanbul’daki talep için sadece Isparta’daki Süleyman Demirel Üniversitesi öğretim elemanlarından görüş alındı. Öğretim elemanları görüş yazısında “Türk futbolunun uluslararası areneda rekabetçi olabilmesi için federasyonun ihtiyaç duyduğu bu tesislerin tarımsal faaliyetlere zarar vermeyecek Böyle soruya böyle cevap şekilde kullanılmasını” uygun gördü. İstanbul Kuzey Kesimi Karadeniz Doğal Sit Alanı ve 2. Derece doğal sit alanları içinde kalıyor. Türkiye Futbol Federasyonu, Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri kapsamında İstanbul Kuzey Kesimi Karadeniz Doğal Sit Alanı içinde kalan Beykoz Riva köyündeki 49 bin 125 metrekarelik alanda Türkiye Futbol Federasyon Başkanlığı Hizmet Binası yapılmasını talep etti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan ve askıya çıkan planda da talebe uygun olarak söz konusu alan “spor tesis alanı” ilan edildi. Yeni planda, maliye hazinesi adına kayıtlı araziye hizmet binası ile spor, kamp, konaklama, eğitim amaçlı tesisler yapılması amaçlandığı belirtildi. Riva deresinin yanında yer alan denize sıfır arazi için sadece Isparta’daki Süleyman Demirel Üniversitesi tarafından hazırlanan uzman raporlarının yeni plan eklerinde yer alması dikkat çekti. Süleyman Demirel Üniversitesi Mimarlık Bölümü Öğretim Elemanı Dr. İlker Erkan tarafından hazırlanan raporda söz konusu projenin “Hem Türk futboluna sunulan hizmet kalitesini, hem de Beykoz’un marka değerini yükseltecek nitelikte bir proje olacağı” ifade edildi. “Bu doğrultuda Türk futbolunun uluslararası arenada re haber 11 AKP ateşle oynuyor! on günlerde sık sık 1990’lı yılların başını anımsıyoruz. 1991 genel seçimlerine giderken SHP lideri Erdal İnönü Meclis’te Güneydoğu’nun da temsil edilmesi gerektiğini düşünerek o dönemin HEP’i ile diyalog kurmuş ve onların temsilcilerini Güneydoğu illerinden listeye almıştı. SHP, attığı bu adımın bedelini Rize’den Zonguldak’a Karadeniz’in hiçbir ilinden milletvekili çıkaramayarak ödemişti. İnönü, yine de doğru bir karar verdiğini, Türkiye’nin iç barışı için parlamentoda bütün illerin hakkaniyetle temsil edilmesi gerektiğini söylemişti. Ancak o milletvekilleri daha yemin töreninde Meclis kurallarının dışına çıkmış ve o gerilim uzun yıllar sürecek sonuçlar doğurmuştu. Bugün anlaşılıyor ki HDP’liler o süreçten ders çıkarmışlar, siyaseti zeminin kuralları çerçevesinde kullanmak için birikim edinmişler. O süreci bugünkü AKP’nin öncüleri de yaşadı ama görülüyor ki onlar ne ders çıkarmışlar ne de kendilerinden başka bir şeyi düşünme eğilimindeler. Tarih ancak yaşanılanlardan ders çıkarırsanız tekerrür etmez. HHH Geçen cuma günü Halk TV’de Fatih Ertürk, Saygı Öztürk ve Hüseyin Özay ile birlikte katıldığımız “Türkiye Nereye” programında Saygı ilginç bir belge gösterdi. Adalet Bakanlığı’nın 28 Temmuz’da bütün illerin cumhuriyet savcılarına gönderdiği genelgeye göre IŞİD, PKK, TKPML, DHKPC ve diğer terör örgütleriyle sürekli ve düzenli bir mücadele başlamış. Bir devlet elbette hukuk dışına çıkan hiçbir kişiyi ya da grubu kabul edemez. Hele bu terör örgütü olursa... Elbette mücadele etmelidir, toplumun huzurunu ve güvenliğini birinci sorun olarak görmelidir. Ancak bu belgede, her ilin cumhuriyet savısının her sabah 09.30 sıralarında Ankara’yı arayıp, terör örgütleriyle mücadele konusunda bilgi vermesi isteniyor. Devleti biraz bilen herkes, Ankara’dan gelen böyle bir yazının anlamını da bilecektir. Yani Ankara diyor ki, her il her gün ele geçirdiği teröristlerin listesini verecek. Veren il çok çalışıyor demektir. Vermeyen il ise tembeldir, terörle mücadele edemiyordur! HHH Başta vurguladığımız gibi terörle mücadele bir toplum için kutsal sayılabilecek bir değerdedir. Ama siz terörle mücadelenin içine siyasi rantı katarsanız, bu kutsallığın tam karşıtını anımsatacak ahlak dışı bir durum söz konusu olur. Her ilden mutlaka her sabah yakalanan terörist listesi istemek, akla ister istemez Aziz Nesin’in Fil Hamdi öyküsünü getiriyor. Öyküde, Ankara, Fil Hamdi lakaplı birinin yakalanmasını istiyor. Eşkalini verip her ili ayağa kaldırıyor. Fil Hamdi, şişmanca, kel kafalı, dolgu dişleri olan bir kişi. Bir il şişmanları topluyor, öteki il de kelleri... Her il birbiriyle yarışıyor. Sonunda Ankara yeterince Fil Hamdi’nin yakalandığını, cezaevlerinin dolduğunu söyleyip, artık yeni Fil Hamdi yakalamayın, talimatı veriyor. Adalet Bakanlığı’nın genelgesi, illeri birbirleriyle yarıştırarak Fil Hamdi’yi aratmayacak bir kampanyanın önünü açıyor. Türkiye’nin terörle mücadele birikimi, bu işin salt güvenlik önlemleriyle olamayacağının da tarihidir. Ne var ki AKP hükümeti tek başına iktidarı kaybetmenin acısıyla terör acısının nelere mal olabileceğini unutmuş görünüyor. Şehit haberleri, cenazeleri içimizi paralarken AKP’nin yanlışlarını vurgulamanın da önemli bir sorumluluk olduğunu düşünüyoruz. 2002’de terörün büyük ölçüde bittiği bir ortamda iktidara gelen AKP, uzatmaları oynarken, ateşle oynuyor! S B Futbolun gelişmesi için kabetçi olabilmesi, Türk futbolunu yöneten mekanizmanın tümünün bir arada prestijli ve modern tesislerde hizmet vermesi ve ülke futbolunun geliştirilerek uluslararası başarıların artırılabilmesine katkı sağlayacak Federasyonun ihtiyaç duyduğu tesislerin inşasının temini amacıyla” planların hazırlanacağı belirtildi. Alanın İstanbul Kuzey Kesimi Karadeniz Kuşağı Doğal Sit Alanı II. Derece doğal sit alanları içerisinde kaldığının da altı çizilerek parselin bulunduğu bölge aynı zamanda 2. derece kara askeri yasak bölge dahilinde kaldığı ifade edildi. Raporda tüm bu koşullar göz önüne alınarak çevre tarım arazileri ve tarımsal faaliyetlere zarar vermeyecek tedbirlerin alınması şartıyla, tarım dışı amaçla kullanılması uygun görüldü. Diğer raporlarda da benzer ifadelere yer verildi. Plana tepki gösteren CHP’li Meclis üyesi Hüseyin Sağ da “İstanbul’daki üniversiteler bitmiş ki Isparta’dan görüş alınmış herhalde. Önceden uygun görüş için konuşulmuş, anlaşılmış. Garantisi alınmış. Kendi tespitleri ile rapor çelişiyor. Sanki bir bilim adamı gibi değil de ticari açıdan değerlendirmişler. Hepsinin ortak görüşü Beykoz’a marka değeri katacak. Siz tüccar mısınız, işadamı mı, öğretim görevlisi mi?” diye konuştu. l İSTANBUL Önceden garantilenmiş Roboski’yi en iyi onun anlaması gerekirdi Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in babası Hasan Şimşek’in eski bir kaçakçı olduğu ortaya çıktı SELİN GÖRGÜNER Siyasetçiler, aktivistler, arkeologlar ve mimarlar Yassıada’da yaşanan tahribatı yerinde gözlemledi Yassıada’da tarihin üstünde dozerler çalışıyor. (Fotoğraflar: CAN EROK) aliye Bakanı Mehmet Şimşek’in 1991’de vefat eden babası Hasan Şimşek’in eski bir kaçakçı olduğu ortaya çıktı. Gazeteci Arif Aslan’ın kitabı “Yüz Yüze Batman Tarihi”nde, Şimşek’in babası ile Gercüş Kamışlı arasında kaçakçılık yaptığını anlatan Mehmet Ali Çavuş, “Bakan Şimşek’in babası ile Suriye’ye gidip kaçakçılık yapardık. Şimşek’in babası Hasane Temo (Hasan Şimşek) Suriye’de kaçakçılara yol gösterir, bize rehberlik yapardı” dedi. Bakan Şimşek, 28 Aralık 2011’de Roboski’de kaçaktan dönen 19’u çocuk 34 kişinin bombalanarak öldürüldüğü katliamın ardından hiç konuşmadı. M Hasan Şimşek çılıktan başka yapacak iş mi var. Bakan Mehmet Şimşek’in babası Hasane Temo, Suriye’de kaçakçılara yol gösterir, bize rehberlik yapardı. Onlar da bizim gibi fakirdi. Gercüş’te ailelerin yüzde 90’ının kökeni Kamışlı’ya (Suriye) dayanır.” ADA CAN ÇEKİŞİYOR Binden fazla ağacı kesmişler HAZAL OCAK Mehmet Ali Çavuş’un anlatımlara kitapta şu şekilde yer aldı: “İşe girmeden önce kaçakçılık yapıyordum. Şimdiki Bakan Mehmet Şimşek’in babasıyla Suriye sınırına giderek kaçakçılık yapardık. Kamışlı cezaevinde 1 ay kaldım. 55 lira kefelatle serbest bırakıldık. Suriye’den getirdiğimiz radyodan Erivan radyolarında ArapçaKürtçe şarkılar çalardı. O dönemde kaçak Bize rehberlik yapardı Gazeteci Arif Arslan, bakan Şimşek’in 24 yıl önce yaşamını yitiren babası Hasan Şimşek’in eski bir kaçakçı olduğunun Batman ve Gürcüş’te herkes tarafından bilindiğini belirterek “Bunu bu bölgede herkes biliyor. Birçok eski kaçakçı hâlâ Hasan Şimşek ile birlikte kaçakçılık yaptığını anlatır. Kitabı bastıktan sonra Bakan Mehmet Şimşek’e de götürdüm. Kendisine babasının hikâyesinin de kitapta yer aldığını anlattım. Gülümseyerek teşekkür etti. Kitabı mutlaka okuyacağını söyledi” dedi. Gülümseyerek teşekkür etti . Derece Doğal ve Tarihi Sit, III. Derece Arkeolojik Sit alanı olarak belirlenen Yassıada’da otel ve kongre merkezi uğruna yapılan tarih katliamı sürüyor. Siyasetçiler, aktivistler, arkeologlar ve mimarlar Yassıada’da yaşanan tahribatı yerinde gözlemledi. Heyet Yassıada’da bir tarihin katledildiğinin altını çizerek inşaat çalışmalarının durdurulmasını iste birçok tarihi eserin yok edildiğine dikkat çekti, binden fazla ağacın di. Heyette yer alan ve Yassıada da kesildiğini söyledi. üzerine 1999 yılında çalışma yaCHP İBB Meclis üyeleri, Adapan arkeolog Erendiz Özbayoğlu lar Savunması aktivistleri, CHP’li ve HDP’li milletvekillerinden oluşan heyet yerinde inceleme yapmak üzerine Yassıada’ya gitti. İnşaatı sürdüren Mesa çalışanları tarafından tepkiyle karşılanan heyet verilen ruhsatları ve projeyi inceledi. Mesa Proje Müdürü Selim Rıdvan Güngör yapılan tüm işlemlerin yasal olduğunu savundu. Heyet’le birlikte adada inceleme yapan Arkeolog Özbayoğlu da gördüğü tahribata şaşırarak şöyle konuştu: “Nasıl yaptılar bunu? Adanın şu anki durumu tamamen yok edilmiş. Yıkılmış. Hangi tarihi binaların yok edildiği incelendiğin 1 de görülebilir. Yeraltı hücreleri vardı onlar yok edilmiş. Çok tuhaf bir durum nasıl cesaret edip böyle yapıyorlar. Anlamadım. Ortaçağa ait hücreler vardı. Üstlerinde sadece hava alan çubuklar vardı. 2 yıl öncesine kadar vardı. Ağaçlar yok edilmiş. Bin 500 ağaç kesilmiş. Buralar tarihi yerler buralar iskâna açılmamalı.” CHP’li Adalar ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Avedis Kevork Hilkat ise “Bu kalıntılar insanlığın ve dünya medeniyetinin ortak mirasıdır. Hayatım burada geçti. Dinamitlerle çalışıyorlar. Geçtiğimiz cumartesi akşamı dinamit patlatıldığını duyduk. Bu adadaki balıklar da olumsuz etkilenecek. Yassıada can çekişmektedir” dedi. Balıklara da zarar Eserleri yok etmişler Yassıada’da tahrip edilen ve yıkılan birçok eserin üzerinde “korunacak tarihi alan” yazısının yer alması ve adada birçok ağır iş makinesiyle çalışılması dikkat çekti. ardin’in Nusaybin ilçesinde Çağ Çağ, Şahin ve Şirin sokak kesişiminde önceki akşam yola barikat kurmak isteyen gruba polis müdahale etti. Polisin bölgeye geldiğini gören esnaf da işyerlerini kapattı. İşlerini kapatmak isteyen esnaf Serdal Büyükkaya (31) polisin attığı gaz fişeği ile başından yaralandı. Esnaf arkadaşları ve akrabaları tarafından Nusaybin Devlet Hastanesine kaldırıldı. Büyükkaya tedavi altına alındı. Büyükkaya’nın akrabaları, polisin rastgele biber gazı attığını ve daha önce de bu şekilde birçok kişinin yaralandığını belirterek yaşananlara tepki gösterdi. Polisin attığı gaz fişeği yaraladı M C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear