23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 1 Ağustos 2015 EDİTÖR: SERKAN OZAN haber 7 tiyorum. Yaşamı kucaklamayı, bir ağacın dallarında olduğu gibi çoğalmayı. Suruç’taki 32 gencimize pusu kuran, onları katleden hain ellerin kırılmasını, Ceylanpınar’da hain ellerce silahla enselerinden vurulan iki polisimizin katillerinin bulunup yakalanmasını, kör terörün lanetlenmesini, barış değil savaş isteyenlere karşı demokratik tepki gösterilmesini... Sınır boylarında şehit düşen Mehmetler için de ciğerim yanıyor, Roboski’de bedenleri paramparça olan kaçakçı çocuklar için de! Rezidans asansöründe ölüme atlayan 10 işçi; o acı, o gözyaşı, unutturulmaya çalışılan 10 işçi... Kaç yıl önce oldu Ankara Ulus, İstanbul Güngören katliamı anımsıyor musunuz? Bunlar yakın tarihimizin kanlı sayfaları... Uğur Mumcu’dan Musa Anter’e; Hrant Dink’ten Mehmet Sincar, Ahmet Taner Kışlalı’ya kadar... Söyleyin kaç yıl oldu? HHH Eğri oturup doğru konuşmanın zamanıdır... Öyle kıvırmaya, gerekçeler göstermeye hiç gerek yok... AKP tek başına iktidar olamadı, HDP’nin Güneydoğu’yu neredeyse silme kazanmasını içine sindiremedi. Peki, Kandil, KCK niye yangının üzerine benzin döktü, PKK kanlı eylemlerine başladı? Kandil, Selahattin Demirtaş’a niçin ayar vermek istiyor? Bir yandan IŞİD, öte yandan PKK... Ölenler asker, sivil, polis, dağdaki genç insanlar... Hepsi ama hepsi yoksul evlerin çocukları... O subayların, astsubayların, polislerin babaları esnaf, üretici, memur... Ölen canlar bizim! Kıymayın onlara, kıymayın! Memleketimizi yangın yerine çevirenler, ateş çemberinin çevresinde ellerinde benzin bidonlarıyla dolaşanlar... Kıymayın memleketimin çocuklarına, kıymayın... ınır boylarında, ırmakların suladığı topraklarda, binlerce yıllık tarihin, kültürün boy verdiği bir coğrafyada... Bir ağacın dalında, sessizliğin çığlığa dönüştüğü alaca bir şafakta, tanyeri ağardığında... Dağların yamacında, derin vadilerde... Hani barışın, savaşın en çok konuşulduğu yıllarda... O kısacık ömürlerde! Yoksul evine, anasına, babasına, karısına, çocuklarına bakabilmek için yollara düşüp AVM inşaatlarında, rezidanslarda, gökdelenlerde iş bulup çalışırken ölenler... Hani üniversite harçlığını çıkarmak için yaz aylarında Mecidiyeköy’deki Torunlar inşaatının bilmem kaçıncı katından asansörle toprağa çakılanlardan... Esenyurt’ta kışın yine bir AVM inşaatının yanıbaşına kurulan naylon çadırlarda, sobanın tutuşturmasıyla cayır cayır yananlardan... Minibüsle çalıştıkları tekstil atölyesine giderken yağ S Ölen biziz, ölen insan... mur sularına kapılıp boğularak ölenlerden... Bir kilosunu bir liraya topladıkları üzüm bağlarına giden yollarda, Gediz Ovası’nda yaşamını yitirenlerden... Dağda, ovada yaşayanlardan... Maden işçilerinden; ölümün bir gün kapılarını çalacağını bilseler bile toprağın 400 metre altına girenlerden... Soma ve Ermenek faciasından... Yaşadımız toprakların her yerinde... Karadeniz’de, Akdeniz’de, Hakkâri’de, Suruç’ta, Ceylanpınar’da, Kaz Dağları’nda, Toroslar’da... Yoksulluğun kol gezdiği genç ölüler ülkesinde! HHH Sözüm memleketimin dört bir yanında yangın çıkarmak isteyenlere, siyasal rant sağlamak için kışkırtıcılık yapanlara... Terörün bir insanlık suçu olduğunu söylemeyenlere, derin milliyetçiliğin çukuruna barışı gömmek isteyenlere... Terörün dincisi, dinsizi olmaz! Terörden siyasal rant sağlanmaz! Terör barışa, kardeşliğe düşmandır! Onun için o gün doğumunu, tanyerinin ışımasını, kara bulutların dağılmasını is ‘CHP’yle görüşürken bize göz kırpıştırmayın’ AKP’YE MESAJ YOLLADI Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AKP’nin tek başına iktidarı için çalıştığını söyleyen Devlet Bahçeli, AKPCHP koalisyonunun ülke için ‘en hayırlısı’ olacağını belirtti HP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 7 Haziran seçimlerinin ardından hükümetteki tavır değişikliği ile Cumhurbaşkanı TaySELDA yip Erdoğan’ın “azınlık GÜNEYSU hükümetiyle hemen seçime gidilebileceği” yönündeki söylemlerini “Cumhurbaşkanı kendisi için başkanlık sistemini uygulamada yetersiz kaldı. 1725 hesaplaşma sürecine gireceği korkusu var. Ya arzuladığı şekilde kendisini güvence altına alabilecek bir koalisyon hükümeti aramakta veya seçime gitmek suretiyle tek başına iktidar olabilecek bir AKP ortaya koymaya çalışmaktadır” şeklinde değerlendirdi. Bahçeli gazetecilerin gündeme ilişkin sorularına şu yanıtları verdi: 1725 Aralık korkusu: AKP ve HDP koalisyonu çok rahat kurulabilirdi. Oslo müzakerelerinin siyasi çözümü olacek koalisyon denklemleri içinrak takdim edilebilecek bir hüde hangisi olabilir? AKP ile kümet şekli ortaya çıkarabilirCHP’dir. Bu ülke için de daha di. Çıkartamadılar. Zannediyorum Cumhurbaşkanı’nın kendi hayırlı olur. sini “başkanlık sistemi” olarak Göz kırpmayın uygulamaya koyma noktasınBizimle göz kırpıştırmalada yetersiz kaldı. Eğer bu şekilrına izin vermeyiz: AKP ve de uygulamalar devam ederse, CHP arasındaki koalisyona te1725 olaylarının gözden geçirilmesi ve hesaplaşma sürecine mel teşkil edebilecek çalışmaları yürütmek maksadıyla gireceği korkusu var. Kendisini güvence altına alabilecek bir Genel Başkan’ın bilgisi dahilinde yürütülen görüşmeleri, koalisyon hükümeti aramakta veya seçime gitmek suretiyle MHP’nin milletvekillerinin zatek başına iktidar olabilecek bir man zaman birbirleriyle karşıAKP ortaya koymaya çalışmak laşarak yaptıkları sohbetlerle eşdeğer tutmamak lazım. Böytadır. Başka türlü izahı yok. le bir görüşme koalisyon zeEn iyi denklem AKPCHP: Toplumsal bir yarılma var. Top mininde değil. Bir de MHP, zayıf karakterli bir parti değil. lumsal yarılmayı önceleye M ÖZEL’DEN VEDA ZİYARETİ Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, 30 Ağustos’ta görev süresinin dolması dolayısıyla MHP lideri Devlet Bahçeli’ye veda ziyaretinde bulundu. Bahçeli’nin TBMM’deki makamında gerçekleşen görüşme 45 dakika sürdü. Siz koalisyon yaparken bizimle göz kırpıştırmalarına rıza gösteremeyiz. Asıl niyeti saklıyorlar: Birileri AKPCHP koalisyonunu arzuluyor. Birileri de CHP ile Erdoğan’a yıllardır tekrar ettikleri eleştirileri nasıl telafi edecekleri endişesi taşımaktadır. Seçimden evvel de “Bak görüyor musunuz, biz herkesle koalisyon için diyalog kapısını açtık, kimse kabul etmedi. Onun için erken seçime gidiyoruz” sözünü kendileri için saklı tutmaya çalışıyorlar. Ama gerçek bu değil. Kuran güvence: Kuran’ı Kerim’e el basma iktidarın 12 yıllık uygulamalarına olan güveni ifade eder. Sizin söylediklerinize inanabilmemiz için, muhafazakâr Müslüman, demokrat Müslüman, demokrat muhafazakâr bir kitle için en kutsal değerin Kuran olması lazım. Buyurun basın elinizi Kuran’a. Diyoruz ki, 12 yılda size olan güven sarsıldı. Bu durum karşısında inandırıcı olmanız için muhafazakâr demokrat kimliğinizle en kutsal kabul ettiğiniz Kuran’a el basın kardeşim. Soruşturma sevindirici: (HDP eşbaşkanları hakkındaki soruşturma) Hukuk çalışmaya başlamışsa, sevindirici. Gidilecekse seçime gidilir rken seçim: Seçime giderken ister mevcut hükümet olsun, isterse seçim hükümeti uygulaması olsun, netice itibarıyla seçime gidilecek, sandığa varılacak. Bizi ilgilendiren sandığa varış yoludur. Ayrıntılı senaryolara gerek yok, gidilecekse seçime gidilir. Hükümete kadar vur çekici!: (Erken seçimde sandıktan aynı sonucun çıkması durumunda) Bir daha sandığa gidilir... Eğer koalisyon kurulamıyorsa yani... Şimdi güzel bir tablo almışsınız, evinizin uygun bir yerine asmak istiyorsunuz. Elinize bir çivi, çekiç alıyorsunuz, tabloyu asacağınız yere vuruyorsunuz. Kirişe rast geliyor, olmuyor, bir daha vuruyorsunuz. Netice itibarıyla tabloyu asabiliyor musunuz? Biz de demokratik, istikrarlı bir hükümet kuruluncaya kadar “vur çekici” diyoruz. Bu çekiç millet iradesi, kimsenin başını yarmaz, kimsenin başını ağrıtmaz. E Niyetleri gizli afamdan geçirdiğim “amma da matrak bir ülke olduk” cümlesi sese dönüşüyordu ki aklım başıma geldi, dilimi tuttum. Bunca dert içinde kasıp kavrulan bir ülke, karşılığı “gülünç” olan bir argo terimle tanımlanabilir miydi? Yargımdan caydım ama kuşkum sürdü. HHH Gelin aşağıdaki alıntıyı birlikte okuyalım. “Cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek; Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak; Türk Devleti’nin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek; Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek...” Cümle sürüyor ama sanırım bu kadarı yeter. Alıntıyı, ünlü Terörle Mücadele Yasası’nın “terörü tanımlayan” birinci maddesinden yaptım. Vazgeçtiğim matraklık yargısının dayanağı da bu bölüm zaten. Tanımda anılanları iktidar partisi yapınca “Başarılı hükümet”, “İleri demokrasi geldi”, “Dünyayı ikiye katladık”, “Terörün dibine darı ektik” gibi cümlelerle; kimilerinin elleri şakşakçılıktan yanma noktasına geliyor, kimilerinin ağızları kulaklarına varıp yüzlerden başarı mutluluğu akıyor. Yapanlar da itibarlı, saygın başbakanlar, bakanlar oluyor. Ama bir birliktelik yaparsa “terör örgütü”, kişi yaparsa “terörist” oluyor. Tamam. Olsunlar da ötekiler neden olmuyor? İşte içine yuvarlanmak durumunda bırakıldığımız “Guguk Dönemi” böyle bir (nitelemeyi siz ekleyin) durum. HHH Kimse AKP ile terör örgütlerini aynı kefeye koyduğumu sanmasın. AKP’nin TMY’de 2003’te yaptığı değişiklikle “her edimi terör sayan” torba maddesini anımsatıyorum. Başbakan, partisinin toplantısında “illegal” (yasadışı) terörden söz ettiğine göre “legal” (yasal) terör de oluyor demek ki... Unutmayalım. İki “veya” arasındaki her tanım ayrı bir suç oluşturuyor. HHH Cumhurbaşkanı Erdoğan “Mutabakat yok” dedikten sonra kimin haddine düşmüş “mutabakattı” demek. Yandaş gazeteler bile, Dolmabahçe’deki HükümetHDP buluşmasını allayıp pullayıp verdiklerine bin pişman durumda. “Çevir kazı yanmasın, padişah uyanmasın” söylemine uygun bir dönüş çabasındalar. Diyelim ki mutabakat yoktu. Yoksa niye ortak metni Sırrı Süreyya Önder okudu da Akdoğan ses çıkarmadı? Öyleyse sonuçta HDP’nin propagandasına açık bir toplantıyı naklen yayın için televizyoncular neden Başbakanlık’a çağırıldılar. Hadi hükümet heyetinde Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan görevi gereği zorunlu olarak bulundu. Peki AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal orada ne arıyordu? Katılma amacı “biz parti olarak da mutabakattan” ya da “barıştan yanayız” algısını yaratmak değilse onca zahmete katlanıp niye yollara düştü. Özel olarak çağırılan TRT’nin naklen yayınından da öğrenebilirdi... Zorlama çark, pek kolay olmayacağa benziyor. HHH Kapı komşum Emre Hoca (Kongar) anımsattı. Erdoğan, üstelik topun gerçek sahibi de değil. Ortaklaşa alınmış topu sahipleniyor. Vazgeçtiğim ‘Matrak’ Tanımı... K Erdoğan’ı ‘sorgulayan’lara iddianame Suç var ama zamanı geçti Deniz Feneri’ndeki beraat gerekçesini açıklayan mahkeme sahte belgeleri ‘görmedi’ ALİCAN ULUDAĞ Başbakanlığı döneminde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesinin kişisel bilgilerini, Emniyet Genel Müdürlüğünün “DEVA 12” programları üzerinden sorguladıkları ve elde ettikleri verileri “cemaate” aktardıkları öne sürülen 10 polis hakkındaki iddianame tamamlandı. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianemede şüphelilerin “Yalan ve iftira atılarak kara propaganda yapılması” için ortam hazırladığı belirtildi. l ANKARA / Cumhuriyet İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi, Deniz Feneri davasında beraat ve zamanaşımı kararı vererek sanıkları aklamasının gerekçesini sonunda açıkladı. Mahkeme, kararında bazı sanıkların derneğin paralarının amaç dışı kullanıldığını kabul ederken, ceza vermemesini zamanaşımı süresinin dolmasına bağladı. Mahkeme, 13 Mayıs’ta Deniz Feneri davasında verdiği kararda arasında Zahid Akman ve Zekeriya Karaman’ın bulunduğu 20 sanık hakkında zamanaşımı veya beraat kararı vermiş ti. Mahkeme, normalde 15 günde açıklaması gereken gerekçeli kararını 2.5 ay sonra açıklayabildi. Gerekçeli karar, soruşturmayı yürütürken görevden alınan üç savcının Almanya’dan birer örneğini getirdiği “sahte alındı belgelerine” mahkemenin güvenmediğini ortaya koydu. Mahkemenin bu belgelerin aslını Almanya’dan istediği ifade edilen kararda, Almanya’nın da bu belgelerin dijital ortamdaki görüntülerini gönderdiği aktarılırken, “Bu nedenle belgelerin sahteliği konusunda da bir inceleme ve kanaat sahibi olmak mümkün olmamış, dolayısıyla bu konuda da sanıkların savunmalarının aksine cezalandırılmalarına yeter ölçüde kuşkudan uzak delil elde edilememiştir” denildi. Kararda, bazı sanıkların dernek paralarını usulsüz kullandığı kabul edilerek, “Türkiye’ye gönderilen paraların bir kısmı muhtaçlara yapılan yardımlarda kullanılmış ise de bir kısmı da amaç dışı kullanılmıştır” denildi. Mahkeme, bu sanıklar için zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle ceza vermedi. Kararda, Almanya’da ve Türkiye’deki şirketlerde bulunan hard disklerdeki kayıtlar ve sanıkların yurtdışına giriş çıkış tarihleri arasındaki uyumun, para transferinin ispatı için yeterli görülmediği belirtildi. Amaç dışı Milli koalisyon kolay değil eçim hükümetinde olmayız: Hayır, biz ona mecbur değiliz. HDP’nin içinde bulunduğu bir koalisyon şeklinde olmadığımız gibi... Bu milli koalisyon kavramını getirir, milli koalisyon da öyle kolay bir kavram değildir. Seçim hükümetinde de olmak mecbur değil. Katılıp katılmama konusunda serbestsiniz. l ANKARA S aşbakan Ahmet Davutoğlu, hükümeti kurma sürecine ilişkin açıklamalarda bulunarak, “parti çıkarlarının” ertelenebileceğini söyledi. Koalisyon görüşmeleri kapsamında CHP ile heyetler arası görüşmelerin sürdüğünü belirten Davutoğlu, “MHP ile de temaslarımız devam ediyor” dedi. Davutoğlu, dün akşam “ulusa sesleniş” konuşması olarak da bilinen “Yeni Türkiye Yolunda” adlı TV programında açıklamalarda bulundu. Koalisyon görüşmeleri kapsamında, “MHP ile de temaslarımız devam ediyor” açıklamasında bulunan Davutoğlu, “Kişisel çıkarlarımız bir kenardadır, parti çıkarlarımız ertelenebilir, ertelenmeyecek yegâne şey ülkemizin geleceğiyle ilgili atılacak adımlardır. Bir taraftan hükümet kurma çalışmaları yürütüyoruz, bir taraftan da ülkemizin geleceği için başlattığımız projeleri hayata geçiriyoruz.CHP, Ana Muhalefet Partisi olarak karşılıklı mutabakat içinde ilk tur görüşmeler sonrasında heyetlerimizin bir ortak hükümet kurma zeminini sınamak, görüşmek üzere biraraya gelmesine karar verdik ve şu anda bu çalışmalar yürüyor. HDP ile de eşbaşkanlarıyla bir görüşme gerçekleştirdik” diye konuştu. l ANKARA / Cumhuriyet Davutoğlu: MHP ile temastayız B C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear