22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 27 Temmuz 2015 12 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Şiddet eken ölüm biçer apishaneciler iyi bilir, bıçak yarası henüz sıcakken çok acıtmaz. Ama yara soğuyunca katlanılmaz bir acıyla kıvranılır. Suruç patladı. Ardından İncirlik’i ABD’ye açmak, IŞİD karşıtı koalisyonda aktif yer almanın bedeli olarak ABD’nin yurtdışında Kandil’in bombalanmasına, yurtiçinde dev bir gözaltı ve tutuklama dalgası başlatılmasına göz yumması gibi bir ödün koparıldı. Başbakan yeni açıkladı: Bu operasyonlar uzun erimli. Yani savaş jetlerinin iki üç “sorti” yapıp Kandil göklerinden bombalar salması, polis ekiplerinin birkaç gün daha sabahın kör şafağında evlerin kapılarını tekmelerle kırıp gözaltı saldırısı ile bitmeyecek. Kandil de açıkladı zaten. Ateşkesin bir anlamı kalmadığını vurguladı. Bütün bunların çıplak ve örtülemez bir anlamı var: Savaş... Henüz yara sıcak. O yüzden TV’ler olağan yayınlarına devam ediyorlar. Plajlar, neşe içinde yüzen, suda oynayan kadınlı, erkekli, çocuklu yurttaşlarla dolu. Tatil beldelerinde “Ya hey” havası hız kesmeden sürmekte... Öyle ya Kandil çok uzakta. Gözaltı dalgası varoş denen, yani yine “uzak” semtlerde tırmanmakta. Yani yara henüz sıcak... Ama soğuyacak. Er geç soğuyacak. Ölümün soğuk esintisi herkesçe, her yerde duyulur olacak. HHH Bunun sorumluları olmalı. Kuşku yok: Baş sorumlu 7 Haziran seçiminin sonucunu sindiremeyen, umudunu tekrar seçime bağlayan Beştepe sarayında oturan zattır. O zat, tekrar seçimin aynı sonucu vereceğini görecek kadar cin, bu tabloyu değiştirmek için her şeyi (Ama her şeyi) duraksamaksızın göze alabilecek olan gözü kara biri. 7 Haziran’da bırakın ona başkanlık yolunu açmayı, partisinin tek başına iktidarına bile engel olan oy dağılımında belirleyici olan seçmen kitlesinin daha önce AKP’ye oy vermişken bu seçimde HDP’ye yönelen Kürt oyları ile “Bölücülerle çözüm masasına oturdu” diye MHP’ye kayan milliyetçimuhafazakâr Türk oyları olduğunu isabetle teşhis etti. Bu oyları yeniden AKP’ye yönlendirmek için ne yapmak gerektiğini de yine kendi dar ve bencil görüşü ile cevapladı: Savaş... Kürt siyasal hareketinin silahlı kanadı PKK’ye karşı dört yıllık ateşkesi “barışkes”e dönüştürecek bir savaş... Hesap savaş suçu olarak nitelenebilecek kadar kanlı ama kısmen (evet: Kısmen) de doğru bir hesap. Bir: Çözüm masasını devirip 90’lı yıllarda asker dar kafalılığı ile çare olarak görülen askeri çözüme dönüş MHP’ye kayan milliyetçimuhafazakâr oyları bal gibi yeniden AKP’ye döndürebilir. Zaten MHP’nin koalisyon olanağını reddedip daha bir dört yıl “Devletin başına Devlet geçecek” teranesi ile oyalanmalarını istemesine epey öfkelenen MHP seçmenlerin bir kesimi AKP’ye yönelebilir. İki: Daha önce HDP’ye oy vermeyen, ama 7 Haziran’da da kitlesel olarak HDP’yi seçip Güneydoğu’da AKP’ye sıfır çektiren Kürt oylarını yeniden kazanmak. Bu ise HDP’yi ve onun bir bileşeni olduğu Kürt siyasal hareketini 90’lı yıllardaki zulmün, Kürt olmayı “makul şüpheli” kabul eden zehirli zihniyetin yeniden tırmanmasına yol açan bela kaynakları olarak göstermekle mümkün. Hesabın ikinci ayağı ne kadar doğru? Bu sorunun cevabını Kürt siyasal hareketi verecek. Ya AKP’nin ve onun en tepesinin kanlı hesaplarınız boşa çıkaracak, onu barışı yok eden, savaş başlatan bir kara güç olarak kitlelerin gözüne sokacak bir siyasal ustalık gösterecek ya da AKP’nin oyununun bir parçası olacak. Bu saldırıyı boşa çıkarabilecek en etkili kişi Öcalan. O yüzden ona karşı acımasız bir tecrit uygulanmakta. Tecrit kalkar, Öcalan konuşur ve “barış patlarsa” korkusu AKP tepelerini daha da acımasız kılıyor. Bu koşullarda bütün yük HDP’nin sırtında. HDP’nin 80 milletvekillik bir parlamento gücünün, Kandil’in Keleşlerinden daha etkili ve daha caydırıcı olduğunu kanıtlaması, bunu sürekli başarması gerekiyor. Bunu yapabilecek akla, zekâya, kadrolara ve yeterli siyasal deneyime sahipler. HDP’yi bu zor sınavda yalnız bırakmamak da sanırım bizlere düşen öncelikli yurttaşlık ödevi... H Muhammet Fatih Sivri azi Mahallesi 1411 Sokak’ta yapılan gösterilere müdahale eden çevik kuvvet ekipleri, bir binaya giren göstericileri gözaltına almak için içeri girdi. Bu sırada içireden bir kişi polise silahlı saldırı düzenledi. Göğsüne 3 kurşun isabet eden Çevik Kuvvet Şu Gazi’de çatışma: 1 polis şehit G be Müdürlüğü’nde görevli Muhammet Fatih Sivri ağır yaralandı. Saldırının ardından şüpheliler olay yerinden kaçarak uzaklaştı. Meslektaşlarının yardımıyla çatışma ortamından güçlükle çıkarılan Sivri, ambulansla Taksim İlk Yardım Hastanesi’ne kaldırıldı. Sivri, hastanede yaşamını yitirdi. Olay yerinden kaçan saldırgan polisin yaptığı operasyon sonrasında yakalandı. Polis memurunun yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan olayların ardından harekete geçen çevik kuvvet ekipleri, Özel Harekat ve Özel harekat girdi sivil ekiplerin de desteğiyle bölgeyi havadan ve karadan adeta abluka altına aldı. Cemevi ile ara sokaklara TOMA ve zırhlı araçlarla giren polis, göstericilere biber gazı ve plastik mermiyle müdahale etti. Müdahalenin hemen ardından çok sayıda gösterici de gözaltına alındı. l İSTANBUL ‘Cemevinin bahçesi İ sanki Lübnan’dı’ stanbul’da düzenlenen terör operasyonu kapsamında Bağcılar’daki bir evde polisler tarafından vurularak öldürülen Günay Özarslan’ın cenazesi 3. günde de güvenlik gerekçesiyle toprağa verilemedi. IŞİD, DHKPC ve PKK’ye yönelik cuma günü sabaha doğru gerçekleştirilen ALİ terör operasyoAÇAR nu kapsamında Bağcılar’daki bir evde canlı bomba olduğu iddiasıyla vurularak öldürdülen Günay Özarslan’ın cenazesi için dün aile ile birlikte, Halk Cepheliler’inde bulunduğu kalabalık bir grup cemevi önünde toplandı. Polisin cenazeyi kaçıracağı iddiasıyla cemevinin bulunduğu caddeyi ve sokakları barikatlarla kapatan grup, ateş yakarak çeşitli sloganlar attı. Bunun üzerine polis gruba biber gazı, basınçlı su ve boyalı mermilerle müdahale ederken göstericiler de polise taş, havai fişek ve molotof koktyeli ile karşılık verdi. Polisin cemevi bahçesine kasıtlı gaz attığı görüldü. Polisin cemevi bahçesine kadar attığı biber gazından HDP İstanbul milletvekilleri Turgut Öker ve Ali Kenanoğlu da etkilenirken, 2’si gazeteci olmak olmak üzere çok sayıda kişi yaralandı. Gün boyu süren müdahalenin ardından aralarında Özel Tim polislerininde bulunduğu güvenlik güçleri cemevi bahçesine girdi. Bunun üzerine bir grup morgun içine girerek barikat kurup polislerin dışarı çıkmasını aksi halde kendilerini yakacaklarını söyledi. Polis geri çekildi. CHP, Veli Ağbaba başkanlığında kriz masası oluşturdu. Ağbaba hem İstanbul Valiliği hem de cemevi başkanıyla görüşmeleri sürdürdüklerini söyledi. Cemevinin bahçesi atılan yoğun biber gazı yüzünden nefes alınamaz hale geldi. Bağcılar’da öldürülen Günay Özarslan 3. günde de toprağa verilemedi Fotoğraflar: CAN EROK Düşmana saldırır gibi P emevi önünde polislerle göstericiler arasında çatışmalar sürerken, kızı Günay Özarslan’ın fotoğrafını elinden düşürmeyen anne Makbule Özarslan da cemevi bahçesinde konuştu. Anne Özarslan, “Benim kızımı katledip öldürdüler. Benim kızımın vücudundan 15 kurşun çıktı. Sebebi nedir 3 gündür benim cenazemi bana vermiyorlar. Kendi gelenek ve göreneklerime göre kızımı kaldırmak istiyorum ben. Benim kızımı uykuda öldürdüler. Kızımın suçu neydi. Benim kızımın tek suçu devrimci olmasıydı. 3 gündür bu insanları ni ‘ICŞİD bahane’ ye burada perişan ediyorlar. Kızımı terörist diye öldürdüler, terörist diye de kaldırırım. Onlara ne. Benim cenazeme ne karışıyorlar. Çocuğumun suçu neydi de 15 kurşunla öldürdüler. Benim çocuğumu uykuda öldürdü bu katil devlet” dedi. Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Baki Düzgün de “IŞİD’e operasyon yapıyoruz diye bu ülkede şu anda devrimcilere, demokratlara, Alevilere operasyon yapılıyor. Kamuoyunun da bunu görmesi gerekiyor. Bu cenazenin sahipleri, kendi adabına uygun, kendi değerlerine uygun cenazeyi kaldırmalıdırlar” dedi. olisin attığı biber gazı kapsülünün ayağına isabet etmesi sonucu eski Dicle Habar Ajansı muhabiri Cüneyt Özyavuz ile atılan gaz kapsülünden kaçarken düşen Hürriyet gazetesi muhabiri Aziz Özen yaralandı. Çok sayıda kişi de atılan biber gazı kapsülü ve boyalı mermiden hafif şekilde yaralandı. Gazeteciler yaralandı P olisin cemevi avlusuna attığı biber gazı nedeniyle cenaze sahipleri ve HDP milletvekilleri Turgut Öker, Ali Kenanoğlu, Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Baki Düzgün ile kurs için cemevine gelen çok sayıda öğrenci etkilendi. Milletvekilleri güçlükle cemevinden çıkarak atılan gazın durdurulması için polislerle görüşmek üzere karakola gitti. Görüşmenin ardından Cumhuriyet’e konuşan Turgut Öker, cumartesi akşam cemevine gittiklerini ve bugün (dün) için Emniyet yetkilileri ile sorunun çözümü için sözleştiklerini belirterek, “Saat 12.00 için randevulaştık. Ancak randevuya 10 dakika kala cemevinin bahçesi sanki Lübnan’da bir çatışma ortamı gibi idi. Polis, cemevinin içinde bir düşman karargâhı varmış gibi saldırıyordu. Karakola giderek cemevine yoğun gaz atışı olduğunu söylememize karşı ‘Öyle bir şey yok’ dediler. Geri geldiğimizde sanki bir cenaze değil, başka cenazelerde çıksın istiyorlar gibi bir hava hissettik. Polisin başka bir planı mı var bilmiyoruz. Ama bir inanç merkezine bu şekilde saldırının arkasında başka hesaplar varsa yanılırlar” dedi. Emniyet yalanladı İstanbul Emniyet Müdürlüğü ise yaptığı yazılı açıklama ile cemevi ve cenazeye yönelik müdahale iddialarını yalanladı. Vücudunda 15 mermi var Binlerce kişi meydanda toplanırken Barış Blok’u gönüllüleri üst ve çanta araması yaparak kendi güvenliğini sağladı. ‘Barış için omuz omuza’ İstanbul’da binler bir araya gelerek ‘Size savaş yaptırtmayacağız’ dediler DAMLA YUR Bombacı elini kolunu sallayarak girmiş Suruç’taki intihar saldırısını gerçekleştiren Şeyh Abdurrahman Alagöz’ün, Amara Kültür Merkezi’ne girdiği anlar, MOBESE kameralarına yansıdı. Üzerindeki patlayıcıları gizlemek için beyaz bol gömlek giyen Alagöz’ün rahat tavırlarıyla yürüyerek Amara Kültür Merkezi’ne girdiği ortaya çıktı. l ŞANLIURFA\DHA stanbul’da binler barış için bir araya gelerek, 107 siyasi ve sivil toplum kuruluşu imzacısı olduğu metinle “Barışa sahip çıkacak size savaş yaptırtmayacağız” mesajı verdi. Blokun Tepebaşı TRT binası önünde toplanıp Aksaray’a yürüyüşüne İstanbul Valiliği izin vermeyince dün Aksaray’da kitlesel basın açıklaması yapma kararı alındı. Dün binler 16.00’da Aksaray Meydanı’nda toplanırken 3 toma ve onlarca çevik kuvvet polisi de hazır bulundu. Suruç’ta katledilen İ 31 gencin fotoğrafının yer aldığı pankart önünde basın açıklaması yapıldı. Tunus, Libya, Fas, Mısır, Filistin, Lübnan’dan da siyasi ve STK temsilcileri Blok’un çağrısına destek verdi. 12 emek ve meslek örgütü, 7 kadın hareketi kollektif ve platformu, 12 siyasi parti ve 18 CHP milletvekili, 12 siyasi kurum ve kuruluş, 46 örgüt ve platformun imzacısı olduğu metinde “AKP, çözüm ve barış sürecini, çatışmasızlığı sona erdiren adım atıyor. Erdoğan kendi kişisel ikbali uğruna ülkenin geleceğini karartacak bir rotaya girdi” denildi. l İSTANBUL Alanda sadece çeşitli dillerde ‘barış’ yazan dövizler yer aldı. ünay Özarslan’ın avukatı Ebru Timtik müvekkilinin vücudunda 15 mermi olduğunu ve açık bir “infaz” yapıldığını söyledi. Özarslan’ın kaldığı evin sahibi Gül Canpolat’ın polislere “Öldürmeyin ben onu ikna ederim” dediğini anlatan Timtik, “Polislerin önüne geçip yalvarmış. Ancak polisler odaya girip kurşun yağdırmış” dedi. Annenin de olayı kendisine anlattığını kaydeden Timtik, “Polisler evin kapısına geldiklerinde Günay salondaymış. Polisler silahlarla odaya girme hazırlığı yapmış. Anne de ‘Ben onu teslim olması için ikna ederim” demiş. Ancak polisler odanın kapısını açarak Günay’ı infaz etmişler” diye konuştu. Avukat Günay Dağ ise polislerin eve Yılmaz Viraner’i yakalamak için gittiklerini öne sürdü. l İSTANBUL G C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear