22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 23 Temmuz 2015 barışa bomba EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 13 Çocuklara kıymayın! SURUÇ T E İY R U H CUM RININ KURBANLA İNDE R CENAZELE 20 yaşındaki Hatice Ezgi Sadet ve yakın arkadaşı Polen Ünlü, Suruç’ta aynı kaderi paylaştılar ve yan yana toprağa verildiler. GAZ YLE ÜLÜ AN S P KA SIND I A KAF ALAND YAR Suruç katliamını protesto eden gruba müdahale eden polis, attığı gaz kapsülüyle 7 yaşındaki M.G.D’yi kafasından vurdu. Çocuğun annesi Yeter K. “Polis bizi hedef aldı. Bu ülke çocuklarımıza kıymasın artık” diye isyan etti Yine ayrılmadılar Suruç’ta can verdi iki yoldaş; Ezgi ve Polen... Biri cemevinden, diğeri camiden törenlerle uğurlandı. Yan yana gömüldü Ezgi ve Polen, çünkü hiç ayrılmazlardı... mraniye Ihlamuryolu’ndaki cemevinin bahçesi genç insan dolu. Kendi yaşıtlarından birininki olmasını bırakın, hayatında daha önce cenaze görmemiş olan var aralarında. Suruç’taki intihar saldırısında hayatını kaybedenlerden biri olan Sivaslı Hatice Ezgi Sadet, 20 yaşındaydı. Üyesi olduğu Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’ndan arkadaşları buraPINAR da, hatta bir kısÖĞÜNÇ mı girişlerde herkesi arama işini de üstlenmiş. Sanat tarihi okuduğu okulundan arkadaşları var, Beşiktaş tribünlerinden ahbap oldukları formalarla, kaşkollarla... Sosyalistler, muhtelif hak örgütünden temsilciler, partililer, işyerlerini kapatan mahalleli orada, hayatında Ezgi’yi tanımayıp, o gülümseyen fotoğraflarını gördükten son Ü ra cenazeye gelmeye karar veren tek başına kadınlar da. Okuldan arkadaşı, SGDF’den yoldaşı Ezgi’yi anlatıyor Emre Demirel. Benim sesim sorarken daha titrek, hayran kalınası bir metanetle konuşuyor o. Bir yandan edebiyat okuyup yazları garsonluk yaptığı kafeden, bayram nedeniyle izin alamadığı için onlarla değilmiş Emre. “Keşke gitseymişim, ne olursa olsun, onları yalnız bırakmasaymışım” diyor, “Mirasları bizdedir, kanları yerde kalmayacak.” Her sene Ege’nin ya da Akdeniz’in bir kasabasında düzenlenen yarı tatil, yarı politik faaliyet olan kamplarının bu yıl Kobane’de yapılmasına kışın karar verilmiş. Umudu aşılıyordu Bu acı hadiseye komplolarla yaklaşanlar, Kobane’ye oyuncak götürüyor olmalarına inanamıyor. Bu genç insanların yaz ortasında savaştan yıkılan bir ken ti elleri, güçleri yettiğince onarmaya gitmeleri, bir politik dayanışma olarak bunu tercih etmeleri çok konuşulmuyor ama. Kim yapar bunu, kim ister, düşünülmüyor. Ezgi’nin üniversiteden arkadaşı Elif, politik biri olmadığını, insanlık noktasında buluştuklarını söylüyor yakın arkadaşıyla. O hep bu ülkeden gitmek isteyip her şeye isyan ederken, ona mücadeleden, umuttan söz eden Ezgi’ymiş. Kobane kampanyalarını duyunca, endişelenip “Gitme” demiş, “gitmeden de destek verebilirsin.” Elif böyle çıkıştığında Ezgi fiziken oradan bulunmanın anlamını anlatmış ona. “Ama çok daha güzel cümlelerle konuşurdu o, ben şimdi tam onun gibi güzel anlatamıyorum size” diyor yaşlı gözleriyle yine de gülümseyerek. Bir de Polen Ünlü var, aynı yerde hayata veda edenlerden... 2012’de “Sevdiklerimin, devletin uygulamakta olduğu kirli savaşın bir parçası olmasını istemiyorum. Savaş sadece erkekleri değil kadınları da katletmektedir” diyerek vicdani reddini açıklayan sosyalist genç bir kadın. Ezgi’nin ablasıyla Polen’in abisinin tanışıklığı erken buluşturmuş onları, “yoldaşlığın” ötesinde de sıkı dostlar, evleri yakın, aileler tanış. Birlikte Beşiktaş’ta HDP için seçim çalışması da yürüttüler, barajı da birlikte geçtiler. Şimdi o kutlama fotoğraflarına herkes içi yanarak bakıyor ya... Ezgi Ümraniye Cemevi’nden, Polen birkaç kilometre ötedeki Ensar Camii’nden törenlerle uğurlandı dün. Havada katılaşmış öfke gördünüz mü hiç? Genç kadınların sırtında taşınıp yakaları fotoğraflı, gözleri yaşlı, sloganları öfkeli binlerce kişinin mahalleler arasında eşlik ettiği tabutları aynı adreste buluştu. Ailelerin isteğiyle Ihlamurkuyu Mezarlığı’nda yan yana gömüldü Ezgi ve Polen. Hiç ayrılmazlarmış çünkü... Toprağa umutlar gömüldü irlikte savunduk, birlikte inşa edeceğiz” diyerek yola çıkmışlardı geçen pazar günü. Aralarına sızan IŞİD bağlantılı olduğu öne sürülen canlı bomba patladı. Patlayan bomba ile konuşma bitti, yaşamlar söndü. Kimi Sinoplu kimi Hakkârili kimi Diyarbakırlıydı. Ama hepsinin mücadelesi birdi ve kaldırılan sistemin cenazesi, toprağa gömülen ise gencecik umut dolu hayatlar oldu. İşte Türkiye’nin utanç cenazeleri... Yakınlarına “Demokrat bir avukat olmak istiyorum” diyen 20 yaşındaki Fikriye Ece Dinç dün Üsküdar’daki Şakirin Camisi’nden sonsuzluğa uğurlandı. Ece’nin annesinin gözyaşları cenaze töreni boyunca durmadı. Ece, arkadaşlarının akın ettiği cenaze töreni sonrası Karacaahmet Mezarlığı’na defnedildi. Patlamada yaşamını yitiren CHP Maltepe Belediye Meclis Üyesi Yasemin Boyraz’ın annesi 59 yaşındaki Bahar Nazegül Boyraz için Gülsuyu’ndaki Maltepe Cemevi’nde tören düzenlendi. Cemevinin duvarına “Barışa, özgürlüğe, kardeşliğe kurşun sıkanlara inat yaşasın halkların kardeşliği” yazısı asıldı. Cenaze törenine gelenler, cemevi bahçesine girerken, cemevi görevlileri ve mahallede Çağdaş Aydın Nazegül Boyraz stanbul Küçükçekmece’de Suruç’ta düzenlenen saldırıyı protesto eden gruba müdahale eden polisin attığı gaz kapsülü, annesinin elini tutarak evine ulaşmaya çalışan 7 yaşındaki M. G. D’nin kafasına isabet etti. Minik Mustafa’nın durumu iyi ve müşade altında. Annesi Yeter K. isyan ediyor, “Polis bizi hedef aldı. Çocuğum iyi olsun, şikâyetçi olacağım. Bu ülke kıymasın artık çocuklarımıza.” Taksim Gezi Parkı eylemleri sırasında Okmeydanı’nda DAMLA YUR 16 Haziran 2013 tarihinde 15 yaşındaki Berkin Elvan polisin attığı gaz kapsülünün kafasına isabet etmesiyle ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılmıştı. 269 gün yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Elvan 11 Mart 2014 tarihinde yaşamını yitirmişti. Berkin’in ölümü tüm Türkiye’yi yasa boğdu. Acısı hâlâ yüreklerde kanayan bir yara iken önceki gün benzer bir olay Küçükçekmece’de yaşandı. Adı M. G. D. 7 yaşında. Arif Nihat Asya Ortaokulu’nda 1. sınıfı yeni bitirdi, önümüzdeki dönem 2. sınıfa başlayacak. Geçen salı günü annesi Yeter K. ile hastaneden çıkan amcasını iki alt sokaklarındaki evine ziyarete gitmişti. 1 saat oturduktan sonra da evlerine dönüyorlardı. Kanarya Mahallesi’nde Suruç’ta katledilen 32 gencin anısına eylem yapılıyor, polis de eyleme müdahale ediyordu. Barikatlar, TOMA’dan sıkılan tazyikli su ve biber gazlarının havada uçuştuğu alanda M.G.D annesinin elinden tutmuş koşarak evlerine ulaşmaya çalışıyorlardı. Tam apartmanlarının önüne geldiler ki polisin attığı gaz fişeği önce minik Mustafa’nın ayağına ardından da sekerek kafasına geldi. Mustafa bayılarak kanlar içinde yere düştü. Anne Yeter K. ise çocuğunu kucağına alarak apartmanın içine soktu. Ambulans, polis arandı, ancak kimse gelmedi. Sokakta müdahale hâlâ devam ediyordu minik M.G.D’yi dakika İ larca apartmandan çıkaramadılar. Ardından M.G.D’yi dayısı 5 arkadaşı ile birlikte kucaklarında gaz fişekleri havalarda uçuşurken bir taksiye bindiler. Minik M.G.D önce Rumeli Hastanesi’nde ardından da Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Bacağı ve kafasından yaralı olan M.G.D dün uyandı ve yoğun bakımdan Cerrahi Servisi’ne çıkarıldı. Şu an sağlık durumu iyi ancak eğer kafatasında tekrar kanama olursa minik Mustafa ameliyata alınacak. ‘Keşke bana gelseydi’ Anne Yeter K. minik M.G.D’nin yanından bir an olsun ayrılmıyor. “Keşke bana gelseydi o fişek” diyerek gözyaşlarını tutamıyor. Polislerin 20 metreden gözlerinin içine baka baka fişeği attıklarını belirten anne o anları ve minik M.G.D’nin durumunu şöyle anlattı: “10 yıldır o mahalledeyim. Mahallede hep eylem olur. Hep polis müdahalesi olur. Ancak biz ya evden çıkmaz ya da kenardan evimize ulaşırdık. Ama dün polisler resmen bizi hedef aldılar. Suruç için vur emri çıkmış. Bu ne demek, çocuklara vur emri mi verilir? 7 yaşındaki çocuğu hedef almak nedir? Hastaneye geldikten sonra da her gün polis merkezinden biri arayıp M’nin durumunu soruyor. Ziyaret etmek istiyor, hastaneye geliyorlar. Vurduğunuz çocuğu ziyarete mi geliyorsunuz, utanmadan diyorum. Şikâyetçi olmayalım diye yapıyorlar. Çocuğum iyi olsun şuradan çıkalım. Şikâyetçi olacağım. Berkin Elvan’ın ölümü dün gibi aklımda. O aile için nasıl üzülmüştük. Bu ülke hiç ders çıkarmıyor olaylardan, kıymasın çocuklarımıza. Suruç’ta da gençlere kıydılar. O aileler de perişan. Bu ne biçim ülke ne biçim hayat yaşatıyorlar bize? Şimdi Mustafa’nın kafatası kemiğinde kırık var ve beyne baskı yapıyormuş. Çok küçük olduğu için ameliyat etmiyorlar. Kanama yaparsa alacaklar ama. Eğer kanama olmazsa çıkacağız kafatası ezilmiş halde kalacak. Ve 56 yıl sonra da aniden ameliyat olması gerekebilirmiş.” Fikriye Ece Dinç Kanlar içinde kaldı “B Gizlice gömüldüler Üniversite öğrencisi 23 yaşındaki Büşra Mete’nin de cenazesi önceki gün İstanbul’a getirilmişti. Mete için dün Maltepe Esenkent Camisi’nde tören düzenlenmesi bekleniyordu. Ancak dün sabah saatlerinde Mete’nin cenazesinin de önceki gün gece geç saatlerde Pendik Şeyhli Mezarlığı’nda toprağa verildiği öğrenildi. Hrant an masından, Yeşil yol eylemine kadar her yere bordo mavi bayrağı ile giden Koray Çapoğlu’nun da cenazesi önceki gece Trabzon’dan alınarak sivil plakalı bir araçla Of ilçesine getirildi. Cenaze, “marjinal grupların katılımı olabileceği ve olay yaşanabileceği” iddiasıyla sabah saat 07.20 sıralarında aile kabristanında toprağa verildi. ‘Barışa kurşun’ ki yurttaşlar tarafından tek tek arandı ve çantalar dedektörlerle kontrol edildi. Öte yandan İsmet Şeker ve Cemil Yıldız’ın cenazesi de HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın katıldığı kalabalık grupla, Gazi Cemevi’nde düzenlenen törenle toprağa verildi. Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Yunus Emre Şen önceki gün akşam saatlerinde ailesine teslim edildi. Şen’in cenazesi Van’ın İpekyolu İlçesi’ndeki Karşıya Mezarlığında dün defnedildi. Törene yaklaşık 5 bin kişinin katıldı. Çağdaş Aydın’ın cenazesi dün sabah saatlerinde memleketi Tunceli’ye getirildi. Törene patlamada yaralanan ve tedavisi devam eden baba Aydın da katıldı. Nazlı Akyürek ile Vey Yaralı baba cenazede sel Özdemir’in cenazeleri de Diyarbakır’da önceki gün son Yolculuğuna uğurlandı. Cenazeler Diyarbakır’da 20 bin kişinin katıldığı törenle toprağa verildi. HDP Bursa milletvekili adayı Metin Kılıç’ın patlamada yaşamını yitiren HDP Parti Meclisi üyesi olan eşi Ferdane Kılıç ile oğlu Nartan Kılıç’ın cenazeleri önceki gün Bursa’ya getirildi. Ferdane Kılıç’ın cenazesi ile oğlunun cenazesi Nilüfer ilçesi Şeyh Edebali Camii’nde kılınan namazın ardından Hamitler Mezarlığı’nda toprağa verildi. Samsun’dan Suruç’a giden ve hayatını kaybeden SGDF üyesi Ali Can Vural’ın da cenazesi memleketi Ordu’da Kumbaşı beldesinde son yolculuğuna uğurlandı. Polis, cenaze törenine katılan kitleye GBT kontrolü yapmaya çalıştı. Adana’daki Kobani eylemi sıra sında polisin ağzına parmaklarına soktuğu fotoğrafı ile hafızalara kazınıp, patlamada yaşamını yitiren Cebrail Günebakan da Elazığ’da defnedildi. Halk alkışlarla cenazeyi selamladı. Suruç’tan alınarak konvoy eşliğinde memleketi Cizre’ye getirilen Uğur Özkan’ı karşılamak için onbinlerce kişi İdil Caddesi’nde toplandı. Cenaze konvoyu “Uğur yoldaş ölümsüzdür” sloganlarıyla karşılandı. Öğretmen Süleyman Aksu’nun cenazesi, memleketi Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde defnedildi. Cemil Yıldız, İsmet Şeker ve Duygu Tuna için dün Gazi Mahallesi’ndeki Cemevi’nde tören düzenlendi. Cenaze töreni öncesinde aralarında HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, milletvekilleri Pervin Buldan, Sezai Temelli, Ertuğrul Kürkçü ve Ali Kenanoğlu ile eski vekil Sabahat Tuncel ve ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş, Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm ve babası Sami Elvan ile çeşitli siyasi parti ve demokratik kitle örgütlerinin temsilicilerinden oluşan kalabalık bir grup eski karakol binası önünde toplandı. Kortej eşliğinde omuzlarda taşınan cenazeler Gazi Mezarlığı’nda toprağa verildi. Duygu Tuna’nın tabutunu kadınlar taşıdı. Cemevinde tören ÇAĞLA SEVEN uruç’taki terör saldırısında yaralanan Dr. Çağla Seven, Gökçe Çetin, Vatan Budak ve Caner Delisu tedavi için İstanbul’a; Ertuğrul Ekelik ise Ankara’ya sevk edildi. Yaralılardan Seven ve Ekelik’in durumunun ağır olduğu, tedavilerinin yoğun bakımda sürdüğü belirtildi. Dr. Seven ve Gökçe, patlamanın ardından yerde yatarken ve el ele tutunurken fotoğraflanmış ve katliamın simgeleri haline gelmişti. l İSTANBUL/Cumhuriyet Yaralılar İstanbul ve Ankara’ya sevk edildi S uruç katliamında hayatını kaybedenler için düzenlenen cenazeler öncesi İstanbul Valiliği, iç güvenliği vurgulayan bir açıklama yaptı. Valilik; yaptığı yazılı açıklamada, “Yasaların suç saydığı hareket ve davranışlarda bulunanlara karşı gerekli yasal işlem, tedbir ve müeyyidelerin uygulanacağından kimsenin tereddütü olmamalıdır. Törenlere katılacak tüm siyasi parti, kurum ve kuruluş temsilcileri ile vatandaşlarımızdan, cenazelerin saygınlığına uygun şekilde davranmalarını ve provokatif davranışlara itibar etmemelerini bekliyoruz” ifadelerine yer verdi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Valilikten tehdit gibi cenaze açıklaması S HABERLER: SİBEL BAHÇETEPE, ALİ AÇAR, CANAN COŞKUN, KAYHAN AYHAN, YUSUF ZİYA CANSEVER, AHMET ŞEFİK, LEVENT GENCELLİ...FOTOĞRAFLAR: VEDAT ARIK, CAN EROK C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear