25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 27 Haziran 2015 haber EDİTÖR: CANER ÖZTÜRK TASARIM: SERPİL ÜNAY 4 Davutoğlu memnun Kılıçdaroğlu’nun Cumhuriyet’e yaptığı ‘Rövanşist olmayacağız’ açıklamasını olumlu bulduğunu söyledi aşbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gazetemize yaptığı “Rövanşist olmayacağız” açıklamasını son derece olumlu bulduğunu söyledi. Davutoğlu, dün MYK sonrasında düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarının sorulması üzerine Davutoğlu, şu ana kadar yapılan resmi hiçbir temasın olmadığını, karşılıklı fikirlerin beyan edildiğini söyledi. Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını olumlu bulduğunu kaydeden Kaçak yaşam ıza Sarraf’a TİM tarafından ihracat ödülünün verilmesinin tepkileri sürüyor. Bu arada, Türkiye İhracatçılar Meclisi yönetiminin Rıza Sarraf’ı gelmemesi konusunda uyardığının doğru olmadığı, tam tersine bir mektupla şahsen davet edildiği dün Hürriyet’in haberinde açıklandı. Ancak en ilgi çekeni kuşkusuz Sözcü’de yayımlanan şu haberdi: “Rıza’ya ödül veren TİM’in binası kaçak” Haberde öğreniyoruz ki, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin Çobançeşme’deki binası ruhsatsız olduğu gibi, yapının, üzerinde bulunduğu 200 dönümlük arazinin 140 dönümü de Evkur’a verilmiş durumda. Gazeteyi okuyunca şu ünlü benzetmeyi düşündüm: “Köpeğin adamı ısırması haber değildir, ama adamın köpeği ısırması haberdir.” Cumhurbaşkanı’nın kaçak Saray’da oturduğu bir ülkede TİM’in binasının kaçak olması değil, olmaması daha çok haber niteliği taşırdı. Öyle ya, kaçak yaşanan hayatların ülkesi Türkiye’de kaçak haber olmaktan çıkmıştır. Gerçi kimileri kaçak yaşama savına itiraz edeceklerdir: Ne kaçak yaşaması abicim bedava yaşıyoruz! Bedava! Doğrusu, her gün ortalama bir kadının cinayete kurban gittiği, trafikte “bişşiy olmaz abicim” diye, sebepsonuç ilişkisinin hiçe sayılıp insanların sinek gibi öldüğü, polisin şiddet içermeyen gösterilerde bile hedef gözeterek insanlara ateş açtığı bir ülkede bedava yaşadığımız da söylenebilir. HHH Ama dilerse, sevincini ateş ederek ifade eden maganda, isterse kadını mal olarak gören yaratık, isterse trafikte sebepsonuç ilişkisini kafası almayan keriz kurbanı olsunlar, hayatları sudan ucuza giden insanlarımız bedavaya ölüyorlar ama yaşarken de kaçak yaşıyorlar. Gerçekten ne olursak, kim olursak olalım, yaşamımızda bir kaçağımız vardır, ya binamız kaçaktır, ya işyerimiz kaçak, ya elektriğimiz kaçaktır, ya vergimiz kaçak. Bu kaçak yaşam sadece keyfimizden olmuyor, işleyen, denetlenebilir, yasal bir yaşam oluşturamadığımızdan, yurttaş da ne yapsın? Kaçak yaşam yoluna sapıyor. Yalnız yurttaş değil devlet de, kaçağın sularına yelken açıp oralarda seyrediyor. Temeli avanta ve talana dayanan ekonominin doğal sonucudur durum. Ve böyle olunca da kaçak normal oluyor, normal de kaçak muamelesi görüyor. Kaçak ana kural olunca, yaptırımı da kalmıyor, tepki de görmüyor. Tepki bir yana doğal karşılanıyor. Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adayı olarak siyasi tırmanışını başlattığında, kaçak inşaatı ortaya çıkınca, şansını kaybettiğini düşünmüştüm. Oysa kaçak kural olduğunda, kaçak inşaatın kendi de kral olacaktı. HHH Siyasi tırmanışını kaçak inşaat üzerine bina etmiş olanların devri iktidarlarında kaçak kavramı da daha ileri doğru aşıldı. Kaçak döneminde vatandaş “idare et abi” diye durumu geçiştirmeye çalışır, devlet de kaçağa ya göz yumarak ya da kendisi de yaparak katılır, çarklar döner, giderdi. Ama zamanla kaçağa başvuranın alttan alması geride kaldı. Artık gücü elinde tutan veya gücü elinde tutandan icazet alan için “sıkıysa engellesinler, sıkıysa, gelip yıksınlar da göreyim!” yöntemi egemen oldu. Tayyip Bey kaçak Saray’ının inşaatının durdurulması hakkındaki yargı kararıyla ilgili olarak şunları söylemişti: Sıkıyorsa gelip yıksınlar, inşaat devam edecek ve ben de içinde oturacağım. Öyle de oldu. Bu olay, kaçak yaşam döneminin “metazori” dönemine evrilmesinin ilk adımıdır. Nitekim daha sonra da İstanbul’un üçüncü köprüsü ile ilgili yargı kararları da, “bizi etkilemez” diyerek tanınmamıştır. Metazori yönteminin böylesine egemen olduğu dönemde TİM’in kaçak binasının lafı mı olur? R B Davutoğlu, şu açıklamayı yaptı: “Yani seçimin ilk günlerinde söz konusu olan ‘yüzde 60’lık blok’, kutuplaşma ifadesi içeren yaklaşımlardan sonra görüşmelerin yaklaştığı bir dönemde her türlü görüşe açık olduğunu, rövanşizme hiç itibar etmeyeceğini vurgulaması önemlidir. Bizim için de Cumhurbaşkanlığı makamına gösterilmesi gereken saygı sadece Sayın Cumhurbaşkanımızın, partimizin genel başkanı ve başbakanlığı ve kurucu liderliği anlamında taşıdığı önem dolayısıyla değil, Türkiye Cumhuriyeti devletinin en üst makamı olması hasebiy Kılıçdaroğlu’nun gazetemize açıklamaları gündem yarattı. tumun takınılmayacağı gibi bir yaklaşım doğrudur. Olumlu değerlendiriyorum. Ümit ederim bu anlayışla ziyaretlerimiz gerçekleştiğinde olumlu adımlar atılır, yine ümit ederim ki Sayın Bahçeli de MHP de ve HDP içinde de değerlendirmeler benzer bir yaklaşımla ele alınır ve Türkiye’de olumlu bir atmosfer söz konusu olur.” Davutoğlu, Kobani’de olan olaylar dolayısıyla Türkiye içinde kargaşa çıkarmaya yönelik tahrikkâr tutumların da bir an önce durması gerektiğini le de mutlaka bu tartışmaların dışında tutulması gerektiğini düşündük ve o makamın onurunu korumak hepimizin vazifesi. Bu açıdan ve diğer konularda rövanşizm benzeri bir tu Kobani’deki olaylar söyledi. Kobani vesile edilerek 67 Ekim benzeri olayların bu sefer ramazanda yaşatılmasına dönük birilerinin hesabına karşı bütün siyasi partilerin ortak tavır sergilemelerinin büyük önem taşıdığını anlatan Davutoğlu, “Prensipte bu açıklamaları olumlu bulduğumu tekrar ifade etmek isterim” dedi. Bakanlık sayısının artırılmasıyla ilgili soruya da Davutoğlu, koalisyon ihtiyacı çıkmasaydı da bazı bakanlıkların yeniden yapılandırılması konusunda bazı öngörüşmeleri olduğunu söyledi. lANKARACumhuriyet AKP adayı koalisyonun işareti mi? AKP, TBMM başkanı adayı olarak İsmet Yılmaz’ı gösterdi. Yılmaz’ın Erdoğan tarafından istendiği belirtiliyor. Bu tercihin Baykal’ın konumunu güçlendirdiği, AKPCHP koalisyonunun işareti olduğu yorumları yapılıyor EMİNE KAPLAN CHP’nin Meclis başkanı adayı ve geçici TBMM Başkanı Deniz Baykal dört gün sonra yapılacak seçim öncesi MHP lideri Bahçeli, Başbakan Davutoğlu ve HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş’la görüştü. Baykal, seçimde birleşimi yönetip yönetemeyeceği konusunda hukuki inceleme başlattığını açıkladı. TBMM yöneticilerine göre Baykal birleşimi yönetebilir ama oy kullanamaz. Baykal’dan destek turu CHP’de ‘HDP’ye oy verdi’ tartışması CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Özçelik’in açıklaması parti içinde gerilim yarattı. Özçelik, ‘Sözlerim yanlış yansıtıldı’ dedi. HP’nin geçen pazartesi günü yapılan grup toplantısında, “HDP’ye destek” tartışması yaşandığı ortaya ortaya çıktı. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında, yeni Meclis grubunun ilk toplantısında Genel Başkan Yardımcısı Murat Özçelik’in, “HDPnin barajı geçmesi için bizden oy gitmesine sessiz kaldık, HDP yüzde 10’un üzerine çıktı, AKP’nin oyları indi” sözlerine, aralarında İzmir Milletvekili Musa Çam’ın da bulunduğu bazı milletvekilleri, “Ne demek istiyorsunuz, nasıl destek verirsiniz” diye itiraz edince, gerilim yaşandığı öğrenildi. Özçelik’in konuşması, dün C Murat Özçelik bazı internet sitelerine, “Ben ve çevremdekiler de HDP’ye oy verdik” şeklinde yansıyınca CHP kulisleri karıştı. Ancak görüştüğümüz bazı CHP milletvekilleri, ifadenin kamuoyuna yanlış yansıdı ğını dile getirdiler. Cumhuriyet’e konuşan CHP Genel Başkan Yardmcısı Özçelik ise şunları söyledi: “Benim ifademden, benim ailemin ya da çevremdekilerin HDP’ye oy verdiği gibi bir anlam çıkartıp bunu söyleyebilmek kötü niyetten başka birşey olamaz. Ben CHP Genel Başkan yardımcısı olarak partimden böyle kötü niyetli bir anlayışın çıkabileceğine de ihtimal vermek istemiyorum. Bir Genel Başkan Yardımcısının başka bir partiye oy verdiğini iddia etmek ne demek. Bunu ortaya atanların CHP’li olabileceklerine ihtimal veremiyorum.” l ANKARA / Cumhuriyet KP’nin TBMM başkanı adayı olarak açıkladığı Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın istediği belirtiliyor. AKP’nin Yılmaz’ı aday göstermesinin CHP’li aday Deniz Baykal’ın konumunu güçlendirdiği yorumları yapılırken Baykal’ın seçilmesi durumunda bunun AKPCHP koalisyonunun da işareti olacağına dikkat çekiliyor. Başbakan Davutoğlu, dün partisinin TBMM başkanı adayının Yılmaz olduğunu açıkladı. MYK toplantısı sonrasında açıklama yapan Davutoğlu, partisinde yaptığı istişareler sonucunda Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın çok açık şekilde öne çıktığını belirtti. Davutoğlu, MYK’de yaptıkları değerlendirme sonucunda Yılmaz’ı önermeyi kararlaştırdıklarını kaydetti. CHP’nin aday olarak Baykal’ı göstermesinin koalisyonun ilk işareti olarak yorumlandığına yönelik görüşünün sorulması üzerine Davutoğlu, “Sayın Baykal çok tecrübeli bir siyasetçidir ve geçici Meclis Başkanımız olarak da şu anda hepimizin kendisine saygıyla yaklaşmamızı izah eder. Ancak Sayın Baykal CHP’nin adayıdır. Dolayısıyla koalisyon görüşmeleri başlamadan sanki Meclis başkanlığı konusu, koalisyon görüşmelerindeki pazarlıkların bir parçası gibi telakki edilmesini kesinlikle doğru bulmam” dedi. Partisinin A AKP’nin adayı İsmet Yılmaz CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etti. 258 milletvekilinin Yılmaz’ın arkasında olacağından emin olduğunu kaydeden Davutoğlu, ilk turlarda dahi hemen bir sonuç alabilecekleri ümidini taşıdığını söyledi. AKP’de başkan adayının son ana kadar Avcı yönünde olduğu belirtilirken Erdoğan’ın Yılmaz’dan yana tavır koyması üzerine Yılmaz’ın adaylığında karar kılındığı belirtiliyor. Davutoğlu’yla istişare toplantılarına katılan bir milletvekili, “Genelde vekillerin tercihi Nabi Avcı’ydı. Ne olduysa Yılmaz öne çıktı. Arkadaşlarıma sorduğum zaman ‘Bize Yılmaz’ın ismini yazmamız söylendi’ dediler” ifadesini kullandı. Meclis kulislerinde AKP’nin Yılmaz’ı aday göstermesinin seçimde Baykal’ı güçlü bir konuma getirdiği yorumları yapılıyor. Son turda AKP’nin muhalefetin adayını desteklese bile sorun yapmayacağı için Yılmaz’ı tercih ettiği ileri sürülüyor. ANKARA HDP gelen ziyarete göre tura çıkacak HDP’nin TBMM başkan adayı Dengir Mir Mehmet Fırat, tüm siyasi parti gruplarını ziyaret etmeyi planlarken ziyaret trafiğinin karşılıklı olmasına dikkat edileceği belirtiliyor. Bu kapsamda Fırat ilk olarak Deniz Baykal’ın ziyareti üzerine CHP’yi ziyaret edecek. HDP’li İdris Baluken seçiminin koalisyonla ilgili fikir verebileceğini belirtti. MAHMUT LICALI Dursun Çiçek’e kızından itiraz CHP İstanbul milletvekili Dursun Çiçek, “Bir sonraki seçimlerde devletin tüm imkânlarını kullanan bir AKP iktidarı yerine CHPAKP iktidarında yapılan bir seçimin Türkiye için daha adil olacağını” söyledi. Twitter’dan açıklama yapan Dursun Çiçek’in avukat kızı İrem Çiçek ise “AKP ile koalisyon yapan parti koltuk değnekliğinden öteye geçmez. Büyük hata olur” dedi. C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear