25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çarşamba 17 Haziran 2015 TASARIM: ZARİFE SELÇUK Sığınmacıya tazminat MUSTAFA ÇAKIR haber 7 Anayasa Mahkemesi, Cezayirli bir sığınmacıya, haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle tazminat ödenmesine hükmetti. Başka sığınmacılara da tazminat kapısını açan karar emsal olabilecek nayasa Mahkemesi, kaçak yollardan Türkiye’ye giren sığınmacılarla ilgili önemli bir karar verdi. Mahkemeye başvuran bir sığınmacıya, haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle tazminat ödenmesine hükmetti. Başka sığınmacılara da tazminat kapısını açan kararın emsal oluşturabileceğine dikkat çekildi. Anayasa Mahkemesi’nin kararına uzanan süreç şöyle gelişti: Cezayir vatandaşı olan Rıda Boudraa, Arap Baharı sırasında Cezayir’de siyasi nitelikteki Reshad Hareketi’ne katıldı. Bir protesto eylemine liderlik ettiği gerekçesiyle gözaltına alındı. Boudraa gözaltında işkence nedeniyle ayağının kırıldığını da ifade etti. Daha sonra serbest bırakılan Boudraa, önce Suriye’ye gitti. Ardından da Cil Bir Gül hikâyesi ehlikeli sularda yüzen bir gemiye benziyor ülkemiz. Kaptan gemiyi kayalara çarpa çarpa hak bildiği rotasını tutturmaya çabalıyor. Birinci kaptanla ikinci kaptan arasında uyumsuzluktan söz edenler, kamarasına kapatılmış eski kaptanın “isyan çıkarsa göreve hazırım” sinyali çaktığını söyleyenler var. Şimdi durum şöyledir: Kaptanın yetkisi elinden alındı. AKP’yi iktidardan indirme, hiç değilse sıkı bir ders verme eğiliminde olanların desteğiyle HDP barajı geçti. Çok iyi oldu. CHP gücünü korudu, MHP güç kazandı. Maç şimdilik bir bir devam ediyor. HHH Herkes safını seçme çabasında. Solcuların Gezi mevzilerine çekildikleri, fabrikalardan gelen seslere kulak verdikleri görülüyor. Liberaller “Türkiye partisi” olmayı Özal’dan miras “her türden eğilimi içinde barındırmak” olarak anlayan HDP’yi bir çıkış yolu gibi görüyorlar. CHP’nin de bu yönde çabaları vardı ama belki hâlâ Kemalizm izleri gördükleri için pek kesmedi onları. HDP’nin Gezi’nin köpüğünü pek güzel içselleştirmiş hali, çok renkliliği, çok ideolojili yapısını daha çok sevdiler. HHH AKP’yi de bu nedenle seviyorlardı. Erdoğan partisinin ideolojisi, gizli gündemi onları ilgilendirmiyordu; hızla akan uluslararası sularda vücut bulmuş üniformalı üniformasız derin devletin tersten katkısıyla meşruiyet kazandığını varsaydılar, pek mutluydular. AKP’nin özellikle laiklik konusundaki kararlı saldırısına itiraz edenlerle alay etmek, Cemaat desteğiyle içeri tıkılanlara burun kıvırmak, “böyle zamanlarda suçlu suçsuz ayrımı yapılmaz” demek modaydı. Sonra günü geldi; iktidar hem Cemaat’le hem de liberal yandaşlarıyla ittifakını bir çırpıda bozuverdi. Çok kızdılar, öyle kızdılar ki, başından beri AKP hakkında sağlam fikirlere sahip olan solcuları bile geçtiler; muhalefet bayrağını neredeyse solcuların elinden alacaklardı! HHH Ama aşkları derindir. Tarihin içinden çarpık çurpuk çıkartılan MevlanaŞems aşkı gibi bir karasevdayla mustarip olduklarından ne yapacaklarını bilemediler. Kim kurtaracak onları? AKP’nin irili ufaklı liderlerinin savunulacak yanı kalmamıştı, HDP iyiydi hoştu ama iktidar olmaktan uzaktı; CHP umut vermiyor, Clark çekmiyordu; sol ise “aman aman uzak dursun”du. İşte bu nedenle Ahmet Sever’e teşekkür borçluyuz. Nihayet işte döne döne başı dönmüş liberallerin sevebileceği, hep umutla bekledikleri Şems geri döndü. Eski Cumhurbaşkanı Gül’ün “masum, mazlum, haklı, itidal simgesi” portresi büyük sevinç yarattı liberallerde. HHH Hasan Cemal’in, Ahmet Sever’in kitabı ile ilgili yazdıklarını okuyunca bunlar geçti aklımdan. Sever’in kitabı, anılarla tarih yazılmayacağını bilenlere öznelliğin baskın karakterinin hep ağır basacağını, belirleyiciliğini kanıtlıyor. Ahmet Sever yalanı olmayan bir kişidir. Ama bu yanılmadığı, algıların öznelliğin rüzgârından etkilenmediğini göstermiyor. Her neyse; iyi oldu bu kitap. Liberaller AKP’lerine yeniden kavuşma heyecanıyla, “ne kadar haklıymışız, ah keşke Gül dümene geçseymiş” demenin tatlı hayaliyle yaşayabilecekler bir süre. HHH Bu arada GülErdoğan çelişkisinden stratejik sonuçlar bekleyenler, GülErdoğan çelişkisinin memleket lehine sonuçlar doğurabileceğini düşünenler de olacak. Kuşkusuz her çelişkiden öyle ya da böyle, olumlu ya da olumsuz sonuçlar çıkabilir. Beni ise, liberalleri de o ortaklıktan ayırmadan söyleyeyim, ideolojik birliktelikler daha fazla ilgilendiriyor. Üsluba fazla takılmıyor, takıyyenin Erdoğan sayesinde daha çabuk ortaya çıktığını, liberallerimizin foyasının daha çabuk döküldüğünü düşünüyorum. Yanılıyor muyum? A Şikâyet üzerine... vegözü Sınır Kapısı’ndan pasaportsuz olarak Türkiye’ye giriş yaptı. Boudraa, daha önce yasal yollarla giriş yapan eşi ve çocuklarının yaşadığı Yalova’ya gitti. Yalova’da kaçak olarak yaşamını sürdürürken, komşusunun gürültü yaptıkları şikâyeti üzerine yapılan kontrol sırasında pasaportu bulunmadığı gerekçesiyle gözaltına alındı. Sığınma talebinde bulundu. Ancak İçişleri Bakanlığı reddetti. Boudraa, sınır dışı edilmesi halinde Cezayir’de idam edilme olasılığı bulunduğunu belirtti. Bu sırada Boudraa’nın avukatı da BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne iltica başvurusunda bulundu. Boudraa bu başvuruyla birlikte yeniden sığınma talebinde bulundu. Ancak Boudraa’nın talebi yine reddedildi. Bunun üzerine Boudraa, pasaportu bulunmadığı gerekçesiyle sınır dışı edilmesine ilişkin işlem nedeniyle iade edileceği ülkesinde idam edilme riski bulunduğu, sınır dışı edilmek üzere 68 gün boyun ca Yalova Yabancılar Şube Müdürlüğü nezarethanesinde tutularak özgürlüğünden yoksun bırakıldığı iddialarıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Boudraa, zorla sınır dışı edilmesinin Cenevre Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu ayrıca Yalova’da bulunan ailesiyle birliğinin de bozulacağına işaret etti. Anayasa Mahkemesi ilk olarak sınır dışı kararını durdurdu. Anayasanın ihlal edildiğine işaret eden Mahkeme, Boudraa’nın mahkumiyet kararı olmamasına karşın özgürlüğünden yoksun bırakıldığına da dikkat çekti. Boudraa ayrıca özgürlük ve güvenlik haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle 30 bin lira manevi tazminat da talep etti. Mahkeme ise 5 bin lira tazminat ödenmesine karar verdi. Anayasa Mahkemesi’nin kararı ile sığınmacılara tazminat ödenmesinin de yolu açılmış oldu. l ANKARA ‘Cenevre’ye aykırı’ ‘Hurafe’ davası yenilenecek Anayasa Mahkemesi, “demeç yasağı” bulunan memurlarla ilgili önemli bir karara imza attı. Mahkeme, Ankara’daki bir lisede kurşun döktürülmesini, Cumhuriyet’in de aralarında bulunduğu gazetelere verdiği demeçte, “bilim yerine hurafe yaklaşımlarla çözüm arama” diyerek eleştiren Eğitim Sen şube başkanı Tuğrul Culfa’ya tazminat cezası verilmesini ifade özgürlüğüne müdahale olarak değerlendirdi. Mahkeme, yargılamanın yenilenmesini istedi. Culfa’dan şikâyetçi olan okul müdürü Hacı Ali Okur’un ise önce Kırıkkale İl Milli Eğitim Müdürü olarak atandığı, sonra da Ortaöğretim Genel Müdürlüğü İzleme ve Değerlendirme Daire Başkanı olduğu öğrenildi. T Madenci eşinin feryadı K Ermenek’te gerginlik araman Ermenek’te geçen 28 Ekim’de 18 madencinin yaşamını yitirdiği maden faciasının 2. duruşmasında ölen madenci Osman Çoksöyler’in eşi Şadiye Çoksöyler, kucağındaki 11 aylık kızı Kübra’yı sanıklara gösterip “Bakın katiller bir bakın. Bu çocuğu babasız bıraktınız” diyerek tepki gösterdi. Sanıklar ise birbirini suçladı. Sanıklara tepki gösteren madenci yakınları salona alınmadı. Ermenek Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada 3’ü tutuklu 14 sanığın yargılanmasına devam edildi. Sanıklardan ilk olarak Ermenek Cenne Linyit Kömürü İşletmesi Müdürü ve hissedarı Abdullah Özbey’in ifadesi alındı. Has Şekerler Madencilik Şirketi sahibi Saffet Uyar ise ailelere başsağlığı diledi. Bunun üzerine bir madenci eşi Uyar’a çantasını fırlattı. Bir madenci eşi de, “Bizim kocalarımızı, aç susuz ölÇoksöyler 11 ay dürdün, katil. Bir de lık kızıyla geldi. utanmadan başsağlığı mi diliyorsun?” dedi. Bu sırada madenci eşleri fenalaştı. Dinlenen Şadiye Çoksöyler, “Sondaj makinalarını alacağız deselerdi, parmağımdaki yüzüğü çıkarır verirdim. Birkaç ocağı açacaklarına, bu ocağa bakım yapsalardı. Ocaklar kapalıyken Yavuz Özsoy (teknik nezaretçi) ‘işe başlamazsanız tazminatınız ölecek’ diye eşlerimizi tehdit etti” dedi. Faciada iki oğlunu kaybeden Saadet Haznadar ise “Hâkim bey, senin de evladın vardır, cezasız bırakma bunları. Eğer sen de cezalandırmazsan size de hakkımı helal etmem. Sondaj makinası olsaydı iki evladım da kurtulurdu” diyerek ağladı. Ailelerin isyanı duruşma boyunca sürdü. Mahkemede “oyunlar döndüğünü” düşünen madenci yakınlarından fenalaşanlar oldu. Avukatlar, “adaletin geciktirilmek istendiğini” kaydeden aileleri zor sakinleştirdi. (Fotoğraf: OĞUZ YILDIZ) Soma’da avukat aranıyor HAKAN DİRİK Soma davasında şirket patronu ve yöneticileriyle maden işçilerini ve mühendisleri aynı avukatların savunmasından kaynaklanan çatışma nedeniyle bir arpa boyu yol alınamadı 01 madencinin yaşamını yitirdiği iş cinayetine ilişkin Soma yargılamasına madeni işleten şirketin “işçi sanıklara” tuttuğu avukatlar nedeniyle yaşanan “menfaat çatışması” damgasını vuruyor. Şirket patronu ve yöneticileriyle maden işçileri ve mühendislerin aynı avukatlar tarafından savunulmasından kaynaklanan çatışma nedeniyle dava, 18 Ağustos’a ertelendi. 8’i tutuklu 45 sanığın yargılandığı davanın önceki günkü duruşmasında, mahkeme, aralarında ast üst ilişkisi bulunan kişilerin aynı avukatlar tarafından savunulamayacağına hükmederek, sanıklardan avukatlarını seç Yüzüğümü çıkarır verirdim 3 melerini istemişti. Mahkemenin verdiği 1 günlük süreyi yetersiz bulduğunu açıklayan bu konumdaki 19 sanık, dünkü duruşmada, bu istemi yerine getirmek için ek süre istedi. Tüm sanıklar “diyeceğim başka bir şey yoktur” derken, patronun oğlu, şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, kendisine yöneltilen suçlamaların “teknik” olduğunu söyledi. Hangi “kuvvetli suç şüphesi” nedeniyle tutuklu kaldığını “anlayamadığını” dile getiren Gürkan, suçlamalarla kendisine yüklenen suç arasındaki illiyet bağının kendisine anlatılmasını istedi. Can Gürkan’ın avukatı Kadir Tekin de bu savunmanın ardından müvekkilinin yalnızca “yönetim kurulu başkanı” olduğu için tutuklu bırakıl dığını, bunun da “vicdanını sızlattığını” söyleyince duruşmayı izleyen madenci aileleri galeyana geldi. Avukat Tekin’in Gürkan’a tahliye talep etmesinin ardından ailelerden “O zaman bizi tutuklayın. Demek ki çocuklarımızı biz öldürmüşüz. Bile bile yakmışız çocuklarımızı” sesleri yükseldi. ÇHD Başkanı Selçuk Kozağaçlı ile Can Atalay ailelerle toplantı yaparak, “Tüm sanıkların avukatlarını şirket tutmuştu. Avukat parasını şirketin ödediği mühendisler, işçiler şirket aleyhine konuşamıyordu. Bu yüzden herkes şirketin istediği gibi konuşuyordu. Mahkeme ‘Ben bu rezilliğe ortak olmam’ dedi. Dava daha başlamadı bile. Bu hesap sorulmadan işin peşini bırakmayacağız” dedi. l AKHİSAR ükümete yakın isimler tarafından bombaya benzetilen Ahmet Sever’in “Abdullah Gül ile 12 Yıl” isimli kitabına ve Abdullah Gül’e karşı tepkiler devam ediyor. Ethem Sancak’ın sahibi olduğu Star, Akşam ve Güneş açık açık Abdullah Gül’e cephe aldı. Akşam gazetesine yaptığı açıklamada Abdullah Gül’e karşı sert söylemlerde bulunan AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk, “Yerini belli et” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski basın danışmanı ve Hürriyet yazarı Akif Beki de Gül’ü hedef aldığı kinayeli yazısında kitabın gerçekçiliğini sorgulayarak “Gül en birinci reformcu, en süper vizyoner, en şampiyon özgürlükçü, en faziletli demokrat, hep en en en. Erdoğan ise hep onun yancısı. Akif Beki: Kitap Gül’ün Ahmet Sever: Tarihçilere kuyruk acılarının toplamı bir not bırakmak istedim H Ne biliyorsak tersi yani” ifadelerini kullandı. Güneş gazetesi ise kitabı yine Aydın Doğan’a bağlayıp Erdoğan’a karşı Abdullah Gül’ün parlatılmak istendiğini iddia etti. Güneş gazetesi, kitabın yazarı Ahmet Sever’in paralel yapı ile ilişkili olduğunu da iddia etti. Akif Beki de dün yayımlanan yazısında, kitapta Abdullah Gül’ün ‘kıymeti yokluğunda anlaşılmış bahtsız bir siyasetçi’ olarak tasvir edildiğini belirterek, “Ahmet Sever de yenmiş hakkını Gül’e iade görevine soyunuyor. Kitap için, Gül’ün kuyruk acılarının toplamı da diyebilirsiniz yani” dedi. Beki, Gül ile beraber, bazı gazetecilerin başbakanlık akreditasyonlarını iptal ettiği için ‘ters düştükleri’ Sever’i de eleştirdi. l HABER MERKEZİ Ahmet Sever, gazeteci Yavuz Oğhan’ın sorularını yanıtladı. “12 yıl hasbel kader birinci elden tarihi olaylara tanıklık ettim. Tarihçilere bir not olarak bırakılması için bu kitap yazıldı. Fikir tamamen bana ait. Abdullah Bey’in telkini asla olmadı. Buradaki amaç asla AKP’ye, Tayyip Erdoğan’a zarar vermek değil. 4 Şamil Tayyar ‘Ahmet Sever Ak Parti’nin içine bomba attı’ dedi. Benim bombalarla işim olmaz. Objektif olaönündeki 3 çıkışı... Twitter yasağını çıkıp açıkça delmesi, Anayasa Mahkemesi’ne Tayyip Erdoğan’ın “Saygı duymuyorum” demesine karşılık “Onlarla gurur duyuyorum”, gazete patronuna “Direneceksin kardeşim” çıkışları ortada. 4 ‘AK Parti kurulduğu dönemden farklı bir noktaya geldi...’ Ülke o kadar kutuplaştı ki bu durumda sağlıklı bir şey çıkmıyor. Şunu kabul etmek lazım, kurduğu dönemdeki AKP başka bir duruma geldi. Ahmet Sever rak bir kitap yazdım. 4 Kitabın ilk Hürriyet’te yayımlanması... Ben zaten yıllarca Doğan Grubu’nda çalıştım. Altında bir şey aramak bana da ters geliyor. 4 Gül’ün kamuoyu vrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Ergenekon davasında yargılanan emekli subay Levent Bektaş’ın 2010 yılında yaptığı başvuruyu dün karara bağladı. AİHM, Bektaş’ın avukatlarının, tutuklanma Levent Bektaş sonrası savcının mütalaasına ulaşamaması yüzünden yaptığı şikâyet ile ilgili olarak, “Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5. maddesinin, 4 fıkrasını ihlal ettiğine” hükmetti. Verilen insan hakları ihlali kararını yeterli gören AİHM, maddi tazminata gerek duymadı. Öte yandan, Hatip Dicle ve Selim Sadak’ın mahkumiyetleri nedeniyle 2007 yılındaki genel seçimlerde bağımsız aday olamamalarıyla ilgili yaptıkları başvuruyu da görüşen AİHM, Türkiye’yi haksız buldu. Türkiye, Dicle ve Sadak’a kişi başına altışar bin Avro maddi tazminat, mahkeme masrafı olarak da 715 Avro ödeyecek. AİHM, Levent Bektaş’ı haklı buldu A Dicle ve Sadak’a tazminat C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear