22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 29 Kasım 2015 EDİTÖR: SERKAN OZAN Bir giderler bin gelirler Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanması ve Tahir Elçi’nin öldürülmesi, hükümet programı üzerinde TBMM’de yapılan görüşmelere damga vurdu BMM Genel Kurulu hükümet programını görüşmek üzere toplandı. Liderlerden sadece MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin katıldığı Genel Kurul’a, HDP’li milletvekilleri dün öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin fotoğraflarıyla katıldı. Görüşmeler sırasında söz alan CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı ise Genel Kurul kürsüsünden gazetemiz Cumhuriyet’in dünkü manşeti ile Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanması için sebep gösterilen haberinin bulunduğu manşetli gazetemizi gösterdi. Atıcı, “İşte saygın bir gazete... Sizin teröristlere gönderdiğiniz silahları tek tek göstererek açıklayan gazetecileri siz hapse attırdınız. Resimleri ve belgeleriyle çekmişler. IŞİD bayrağı dalgalanan yere silah ticaretini belgeleyen haberler yayımlandı. Bu yiğit bir giderler bin gelirler. Bizleri, öldürerek bitireceğinizi mi zannettiniz? Ankara’da bizi öldürerek, Diyarbakır’da Baro Başkanı’nın öldürülmesiyle, Suruç’ta gençlerin öldürülmesiyle bizi bitireceğinizi mi zannettiniz? Bir ölüp milyonların geleceğini öğrendiğinizde şaşkınlıktan küçük dilinizi yutacaksınız” dedi. TBMM Başkanı İsmail Kahraman “sataşma” gerekçesiyle CHP’li Veli Ağbaba’ya söz verdi. Ağbaba, “Huzurlarınızda Tuğrul Türkeş’e soruyorum. Sayın Türkeş siz dediniz ki, ‘Vallahi billahi bu silahlar Türkmenlere gitmiyor.’ Diyorum ki, gelin burada yemin edin bu silahlar Türkmenlere mi gidiyordu, yoksa katil IŞİD’e mi gidiyordu” dedi. HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Tahir Elçi’nin aylardır “hedefleştirilen bir psikolojik kampanyadan sonra bir suikast timi tarafından sokak ortasında katledildiğini” söyledi. Kürsüye Cumhuriyet’in manşetiyle çıkan CHP’li Bülent Tezcan, MİT TIR’larının aranmasına ilişkin savcıların arama kararlarını okudu. Tezcan, şöyle konuştu: “ ‘Sen bunları görmezden gelme’ deme hakkına sahip misiniz? Bunu nasıl ‘casusluk’ diye anlatırsınız? Her namuslu gazeteci, böyle bir tabloyu haber yapar ve yayınlar, kaçamaz bundan.” Tezcan’ın bu sözleri üze haber 5 T CHP miletvekilleri kürsüye gazetemizin MİT TIR’ları haberlerinin bulunduğu baskılarıyla çıktı. Meclis’teki görüşmeler sırasında söz alan CHP’liler, Tuğrul Türkeş’e de büyük tepki gösterdi. rine Meclis Başkanı Kahraman, “milletvekillerinden yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili konuşmamalarını” önerdi. CHP’li Mahmut Tanal ise Kahraman’ın sözlerine, “Sayın Başkan, bunları Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a söyleyin; dosyanın savcısını aramıştı, o MİT TIR’larının IŞİD’e kayıtsız geçmesini söylemişti” dedi. HDP’li Garo Paylan, Elçi’nin “bir barış güvercini olduğunu” belirterek, iki gün önce Hrant Dink gibi “güvercin tedirginliğinden söz ettiğini” ifade etti. HDP’liler AKP’li Naci Bostancı’nın Elçi’yi anma konuşması sırasında “Katilsiniz” diye bağırdılar. AKP’li Bülent Turan ise “Can Dündar” yerine “Uğur Dündar” dedi. CHP ve HDP sıralarından “Uğur Dündar” sözüne tepkiler yükseldi. HDP’li Baluken, Turan’a, “Sırada o mu var” diye sordu. CHP’li Ağbaba da “Yapmadığınız şey mi, Türkiye’de gazeteci bırakmadınız” dedi. HDP’li Çağlar Demirel, “Basın özgürlüğünün ayaklar altına alındığı bir dönemde lütfen bize masal anlatmayınız. 2009’da Kürt siyasi hareketini tutukladınız. O zaman tutuklamasak da 1990’larda olduğu gibi katledilsin mi dediniz. Aynısı bugün Tarih Elçi’ye yapıldı” dedi. CHP’li İlhan Kesici, Dündar ve Gül’ün tutuklanmasına değinirken, “Uzun yıllar yargısız infaz diye tabir ettiğimiz sıkıntıyla karşı karşıyaydık. Ama şimdi bunlar artık bitti yerini yargılı infazlar almaya başladı. Yargı neredeyse bir infaz timi mahiyetinde çalışıyor” diye konuştu. l ANKARA / Cumhuriyet iyarbakır’da yaşananlar neyin habercisidir? Yapılmak istenen bir “kaos ortamı” yaratmak, TürkKürt çatışması çıkarmak gibi geliyor herkese... Kimilerine göre bir kışkırtma, kimilerine göre kirli bir tezgâh. Cumartesi günü öğle saatlerinde başlayan silahlı çatışmanın ortasında kalan Diyarbakır Baro Başkanı, kimler tarafından öldürüldü? Tahir Elçi’nin basın açıklamasını yaptığı sırada silahlı çatışmanın arasında kalması rastlantı mı? Görüntülere baktığımızda Tahir Elçi ve arkadaşlarına yönelik saldırıda bir keskin nişancının uzun namlulu silahla uzaktan kendisine ateş ettiği anlaşılıyor. Tam bu sırada polis memuru Ahmet Çiftaslan da şehit ediliyor... Amaç çok açık... Tetiği çeken hainler kimse, sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılmıştır... Toplumu ayrıştırıp TürkKürt çatışması çıkarmak isteyenler kim ya da kimlerse hemen ortaya çıkarılmalıdır. Çünkü bir polis, bir de özgürlük savunucusu bir avukat öldürülmüştür. Çok sayıda gazeteci ve polis yaralanmıştır... Türkiye’nin birliğini ve bütünlüğünü bozmak isteyenlere karşı düşüncelerimiz ne olursa olsun duvar örmemiz gerekir. Onun için tüm Türkiye bu olaya Tahir Elçi’yi kim öldürdü?... D seyirci kalmamalıdır... Tarihi Dört Ayaklı Minare önünde, 500 yıllık “kültür mirası”nın korunmasını, orada çatışma, operasyon olmasını istemeyen Tahir Elçi’nin öldürülmesi, önceden hazırlanmış bir senaryonun hayata geçirilmesi midir? HHH Son gelen bilgilere göre, bir sivil araçtan ateş açıldığı da yetkililer tarafından açıklandı... İnsanın içini acıtan, düşündüren bir kanlı olayın fotoğrafı var karşımızda... O fotoğrafa baktığımızda, saldırganın çok iyi silahlı kullandığı gerçeğini gördük dün. Gerçek olan, tek kurşunun Tahir Elçi’yi başından vurması... Ara sokaktan ateş ediliyor Tahir Elçi’ye... Elçi’nin görüntüsüne bakıyorum. Tahir Elçi silah seslerini duyuyor. O anda şaşkın, başını öne eğip o yöne bakıyor. Bir karmaşa yaşanıyor... Koşuşturma... İki polis memurunun sesi telaşlı: “Silah getirin silah!” Polisler de iki ateş arasında, Tahir Elçi de... Bir ses daha: “Ölü ve yaralılar var!” Siren sesleri... Yerde Elçi ve polis memuru Çiftaslan kanlar içinde... İkisi de hastaneye kaldırılıyor... Tahir Elçi... Bir barış elçisiydi o! Elçi, öldürülmeden önce yaptığı açıklamada; barış, kardeşlik istediklerini vurguladı. Dört Ayaklı Minare’nin 500 yıllık olduğunu, tarihe sahip çıkılmasını istedi... 10 dakika sonra kirli tuzağa kurban gitti... Bir polis memuru... İki çapraz ateşte şehit düştü... Diyarbakır yine kana bulandı, kan emicilere gün doğdu. Kana kan intikam ve kör duygularla TürkKürt çatışması çıkarmak isteyenler amaçlarına hiçbir zaman ulaşamayacaklar... Umudumuzu yitirmeyeceğiz, sevgimizi türkülü çiçekli dallarda çoğaltacağız. Ölenler, şehit düşenler... Hepsi bizim insanımız. HHH Uzun namlulu bir silah ve tek atış, başından isabet... Usta işi bir vuruş... Kim olursa olsun iyi eğitim almış bir keskin nişancı. Otomobilden ve ara sokaktan, nereden gelirse gelsin, Türkiye’ye sıkılmış bir kurşun... Acaba 90’lı yıllara mı dönüyoruz 25 yıl sonra? Beyaz Toros’lar falan mı demişlerdi seçimlerden önce! Suruç’u yaşamıştık, Ankara’yı... Öncesinde Gaziantep, Reyhanlı, Ceylanpınar... Derin devlet, NATO Gladyosu, şu bu... Tetiği çeken önemli değil, çektiren önemli! Kimin, kimlerin çıkarı olur bundan! Bunları konuşmak, tartışmak için henüz erken... Erken ama şunu da yazmadan geçemem: Herkes öyle uzaktan tek kurşunla o kadar kişi arasında Tahir Elçi’yi başından vurup öldüremez... Usta işi bu, usta! HHH Türkiye bir hukuk, adalet, barış, eşitlik, özgürlük isteyen, mücadele eden çok değerli bir insanını yitirdi... Suikastı kınıyor ve lanetliyorum... Not: Ey ulusalcı arkadaş; Ergenekon, Balyoz ve öteki davaların “AKPCemaat” operasyonu olduğunu kaç kez yazdım; kaç kez “Fethullahçı yapılanmanın” devlet olanaklarından yararlanarak devletemizin, TSK, Polis, Yargı, Milli Eğitim gibi kurumlarında kadrolaştığını anlattım... Kaç kez yazdım İlhan Selçuk’u, Mustafa Balbay’ı, Tuncay Özkan’ı, Erol Manisalı’yı, Soner Yalçın’ı, Ahmet Şık’ı, Nedim Şener’i, Merdan Yanardağ’ı... Sizde utanmak, sıkılmak yok mu? Onu Bozdağ’a söyle Ağbaba’dan Türkeş’e HDP’liler: Katilsiniz Baluken: Katledildi ‘Uğur Dündar’ dedi Namuslu gazeteci yazar Yargı infaz timi gibi HDP’liler Elçi’nin resimlerini taşıdı. Türkeş ‘dün dündür’ dedi! FIRAT KOZOK aşbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, “Vallahi ve billahi o silahlar Türkmenlere gitmiyordu” sözleriyle ilgili olarak “bugünün konusu değil” dedi. Türkeş’e, Meclis’teki hükümet programı görüşmelerinin en önemli tartışma konusu haline gelen sözlerini sorduk. Türkeş, “Bugün Suriye’de Türkmenler öldürülürken kimse umursamıyor. Bundan sonrasını söylersem polemik olur. Bugün Suriye’de o kadar Bayırbucak Türkmeni öldürülü B yor ve göçe zorlanıyor. Bu kimsenin umurunda değil; iki sene önceki tartışmayı mı yapacağız? Hiçbir cevap vermiyorum” ifadelerini kullandı. Başbakan Yardımcısı Türkeş, “En azından MİT TIR’larının Türkmenlere gidip gitmediği konusunda aynı şeyi mi düşünüyorsunuz?” sorumuza da “Bugünün konusu bu değil. Bugün Rusya, son üç aydır Suriye’de garip bir uygulama yapıyor ve bana göre konuşulması gereken bu” diye yanıt verdi. Türkeş, eski sözleriyle ilgili bir yalanlama yapmadı. l ANKARA Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear