23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 24 Kasım 2015 DUNYA dishab@cumhuriyet.com.tr TASARIM: İlknur filiz ARJANTIN’DE sağcı zaferi Arjantin’de merkez sağın adayı Mauricio Macri başkan seçildi. Böylece ülkede 12 yıl süren solcu Kirchner dönemi sona erdi. rjantin’de devlet başkanlığı seçimlerinin ikinci turunda muhafazakâr aday Mauricio Macri sandıktan galip çıktı. Bu zaferle birlikte ülkedeki ekonomik kriz sonrasında 2003’te yönetime gelen Nestor Kirchner ve ardından eşi Cristina Fernandez de Kirchner ile devam eden 12 yıllık Kirchnerler dönemi sona erdi. Arjantin devlet başkanlığı ilk kez ikinci tur oylamada belli olurken yüzde 95’i sayılan oyların dağılımına göre 56 yaşındaki Buenos Aires belediye başkanı Macri oyların yüzde 51.8’ini aldı. Şimdiki Devlet Başkanı Kirchner’in desteklediği solcu rakibi Daniel Scioli ise yüzde 48.2’de kaldı. Macri seçim kampanyası sırasında yatırımların artırılıp durgunluğun eşiğindeki Arjantin ekonomisini canlandırmayı vaat etmişti. Muhalefet adayının başkanlık seçimini kazanması Arjantinlilerin ekonomik durumdan ve artan suç Ülkenin en zengin isimlerinden birinin oğlu olarak iş adamı kimliğiyle öne çıkan Mauricio Macri, 19952003 arasında Boca Juniors Spor Kulübü’nün başkanlığını yürüttü. 1991 yılında polis memurlarından oluşan bir suç örgütü tarafından kaçırılan Macri, 2.5 milyon dolarlık fidye ödendikten sonra salıverildi. Siyasete atılmasında bu olayın etkili olduğunu söyleyen Macri, Cumhuriyetçi Öneri Partisini (PRO) 2003 yılında kurdu. Macri, 2007’den bu yana da Buenos Aires Belediye Başkanlığını sürdürüyor. Kimdir? Rusya’dan İran’a nükleer yardım Kremlin İran’ın ‘Arak Reaktörü’nün yeniden yapılandırılması için ülkeye teknoloji sevkıyatı yapılmasına izin verdi. Yeni kararname ile Rusya’dan İran’a uranyum zenginleştirmede kullanılabilecek malzeme sevk edilebilecek. 13 nilgun@cumhuriyet.com.tr nilgun@ ParisAntalyaBrüksel’in cihat üçgeni aris katliamı hakkında en fazla bilgiye sahip “biricik cihatçı” Türk yetkililerin elinde. “13 Kasım saldırılarının keşifçisi” Belçika vatandaşı Ahmet Dahmani, Suriye’ye geçmek üzere hazırlık yaparken, bu hafta sonu Antalya’da yakalandı. 13 Kasım’ın ertesi günü, Amsterdam üzerinden Türkiye’ye uçan Dahmani, Paris saldırılarında yer alıp da “canlı” ele geçirilen tek IŞİD militanı. Belçika’dan, “yabancı cihatçılar/foreign fighters” kontenjanından IŞİD’e katılmış ve örgüt tarafından Suriye’de silah, keşif, istihbarat alanında özel eğitilmiş… Dahmani özetle Paris saldırısının piyonu değil. Lojistik desteğin üst kademe liderlerinden sayılıyor. Ve Brüksel’de cihatçıların yaşadığı barut fıçısı “Molenbeek”ten mahalle komşusu Salah Abdüsselam’a Interpol’ü yönlendirecek zincirin hayati halkasını oluşturuyor. Salah Abdülsselam da gene bu hafta sonu Brüksel’de yaşamı felç eden “cihatçı avının” hedefindeki bir numaralı isim. Belçika’dan tıpkı Dahmani gibi bir şekilde Suriye’ye ulaşmaya çalıştığı söylenen Abdülsselam için AB’nin başkenti Brüksel’de cumartesi, pazar görülmemiş bir OHAL ilan edildi. İstasyonlar, metrolar, alışveriş merkezleri, resmi binalar, restoranlar, kafeler, spor salonları kapatıldı. Eğlence programları, konserler iptal oldu. Yağmur altında hayalet kente dönüşen Brüksel’de evlerine kapanan insanların “cihatçı avında”, herhangi bir kaza kurşununa kurban gitmemeleri için pencerelere bile çıkmamaları istendi! Salah Abdüsselam’ın ele geçirilmesi bu ölçüde önemli… 13 Kasım gecesi restoranları hedef alan “kamikazeler” içinde yer almakla birlikte son anda kendisini patlatmaktan vazgeçerek firar eden bu şahıs bulunamıyor. Ahmet Dahmani ile birlikte 13 Kasım olaylarından “sağ kurtulduğu” bilinen tek cihatçı olan Abdüsselam’ın kendisini son anda korkudan mı patlatmadığı yoksa yeni ekiplerle yeni saldırılar düzenlemek için mi ortadan kaybolduğu bilinmiyor. Dahmani gibi Fas asıllı olan Abdüsselam’ın bu hafta sonu Brüksel’de olduğunu haber alan ve yeni saldırılardan şüphelenen Belçika güvenlik güçleri, Avrupa’nın başkentinde, benzerine ancak savaşta rastlanabilecek sahneler yaşattı. Brüksel gözaltısını küresel TV’lerde izledim… Etrafı normalde insan kaynayan kahveler ve restoranlarla çevrili, Gotik mimarinin incisi, tarihi “Grand Place” bomboştu. Meydanın ortasında tüm bu olan bitene rağmen neşeyle parlamaya devam eden noel ağacı, yüzleri kar maskeleriyle kapalı ve dişlerine dek silahlı askerler arasında; bildiğimiz, güvenli, burjuvarefah Avrupa’sının uzak bir kalıntısı gibiydi. A oranından kaygı duymasına bağlanıyor. Macri, seçimi kazandıktan sonra parti genel merkezinde toplanan destekçilerine, “Oylarınızla imkansızı mümkün kıldınız, intikam ya da hesaplaşma peşinde koşarak harcayacak vaktimiz yok, Arjantin’i demokrasiyi güçlendirerek inşa edeceğiz” sözleriyle seslendi. Yenilgiyi kabullenen Scioli ise Macri’yi telefonla arayarak tebrik etti. Kirchner de Macri’yi kutlayarak, resmi toplantı gerçekleştirmek üzere bugün devlet başkanlığı konutuna davet etti. Macri’nin seçimi kazanmasıyla, Arjantin tarihinde ilk kez sağın, demokrasi dışı yollar yerine seçim sandığıyla yönetime geldiği belirtiliyor. P Kirchner saraya çağırdı Mauricio Macri zaferi eşi Juliana Awada ve kızı Antonia ile kutladı. Avrupa’da savaş sahneleri Avrupa MIT’i dinlemiyor! ransa’nın başkenti ANALİZ Paris’i sarsan terör saldırılarının ardından AFP ve DPA ajansları, isminini açıklanmasını istemeyen bir Türk yetkiliye dayanarak, Ankara’nın Elmas Fransa’yı terör saldırıları Topçu olabileceği yönünde iki kez uyardığını ama dikkate alınmadığını ileri sürmüştü. Britanya’da yayımlanan The Times gazetesi de saldırılarla bağlantılı olduğu iddia edilen Belçika vatandaşı Ahmet Dahmani’nin cuma günü Antalya’da gözaltına alınmasının ardından bir Türk yetkilinin “Eğer Belçika bizi zamanında  uyarsaydı, Dahmani havaalanında tutuklanabilirdi” sözlerine yer verdi. Şimdi herkesin aklında IŞİD ile mücadele konusunda Avrupa istihbarat birimlerinin Türkiye’den verildiği söylenen uyarıları neden dikkate almadığı sorusu var. Almanya’nın saygın haber dergisi Spiegel’in yanıtı ise net: Son iki yıl Avrupa istihbaratları ve MİT arasında 2013 yılından beri güven krizi yaşanıyor F dır MİT ile Avrupa istihbaratları arasında güven krizi yaşanıyor.  Konuyu geçtiğimiz günlerde ele alan Spiegel’e göre gerginlik 2013 yılı ocak ayında Paris’te üç Kürt aktivistin öldürülmesi ile başladı. Bu olay, Avrupa’da başta Türk resmi makamlarının açıkladığı şekilde PKK içi hesaplaşma olarak algılandıysa da Ömer Güney’in cinayetlerdeki rolü ve MİT bağlantısına ilişkin belgeler üzerine bu intiba kısa süre sonra değişti. Adının açıklanmasını istemeyen istihbaratçılar, 2014’te internette yayımlanan MİT  belgelerinin gerçek olduğuna dair görüşlerini dile getirip, cinayetin MİT’in bilgisi, hatta emri ile işlenmiş olabileceği yönünde beyanlarda bulundu. Ömer Güney’in uzun süre Türk ve Alman göçmenlerin yoğun yaşadığı Bavyera’da kaldığı ve buradaki ülkücü çevrelerle bağlantısı olduğunun anlaşılması da bu iddiaları kuvvetlendirdi.    Spiegel, MİT’in Almanya’da 56 bin çalışanı veya muhbiri olduğunu ileri sürü yor. MİT ile Alman dış istihbarat servisi BND’nin yakın işbirliğine rağmen bu ilişkiye dair kamoyuna yansıyan olayların sayısı ise 45’i geçmiyor. Onlar da genelde tesadüfen ortaya çıkan olaylar. Yakın geçmişten buna verilecek en iyi örnek, 2010 yılında Düsseldorf’ta yargılanan Alaattin A.’nın olayı.   MİT’in 2002 yılında Almanya’ya yolladığı ve bir süre sonra BND’nin de bağlantıya geçtiği Alaattin A., iki kuruma da DHKPC hakkında bilgi veriyordu. Kimliği ise 2009’da Federal Emniyet Teşkilatı‘nın Alaattin A.’yı dış istihbarata muhbirlik yaptığını bilmeden tutuklamasıyla ortaya çıktı. 2010’da başlayan dava, BND’nin Alaattin A.’nın itirafta bulunmasını engellemesi üzerine iki yıl tecilli hapis cezası ile sonuçlandı. Olay MİT ile BND arasındaki yakın işbirliğini de gözler önüne serdi.  2013 yılında ise bu yakın işbirliğinin yerini şüphe aldı. Paris’te üç Kürt aktivistin öldürülmesinden sonra BND’nin geçen yıl Türkiye’yi “aydınlatılması ge reken ülke” olarak niteleyip, yıllarca hükümet üyelerini takip ettiğinin ortaya çıkması da gerginliği artırdı. MİTBND ilişkisinde sorunun devam ettiğinin en somut örneği ise Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde danışmanlığı yapan Muhammed Taha Gergerlioğlu ve onun için çalışan iki kişinin Almanya’da Türkiye için casusluk yaptıkları iddiasıyla 17 Aralık 2014’te tutuklanması oldu. “Türk casuslar” diye tanınan üçlünün davası, 10 Kasım’da baş sanık Gergerlioğlu’nun 70 bin Avro ödemesi koşuluyla kapandı ancak cevaplanmayan birçok soru var. Eğer MİT ile BND arasındaki işbirliği eskisi gibi devam ediyor olsaydı kamuoyu bu kişilerin varlığından bile haberdar olmayacaktı. Türk casuslar davası, Almanya’nın Türkiye’ye “Benden habersiz olmaz” mesajı olarak görülüyor. “BNDMİT arasında soğuk rüzgârlar esmeye devam ediyor” yorumları yapılıyor.  Gergerlioğlu uyarısı Alaattin A. olayı örnek oldu ‘MİT’in bilgisi vardı’ ‘Benden habersiz olmaz’ Paris dönüm noktası Abdeslam BMW araçla kaçıyor Terör alarmının devam ettiği Belçika’nın başkenti Brüksel’de son iki günde gözaltına alınan 21 kişiden 17’si serbest bırakıldı, 4 şüphelinin Paris saldırılarıyla bağlantılı olmakla suçlandığı bildirildi. Kırmızı bültenle aranan Paris saldırganı Salah Abdeslam, Belçika’nın Leige kentinde polis tarafından fark edildikten sonra BMW marka araçla Almanya sınırına doğru kaçtığı bildirildi. İYET CUMHUR Brüksel’de erör kıskacı altında korkunun işgal ettiği Brüksel, Jacques Brel’in şarkısında belirttiği gibi şarkı söylemese de kentte de “hayat öyle ya da böyle” devam ediyor. Ruhuna korku sızdırılmaya sindirilmeye çalışılan Belçikalılar kendine özgü mizah anlayışlarıyla kedi fotoları paylaşarak durumu tiye bile alabiliyorlar. Sürrealizmin başkenBelçika’da polis sosyal Muhabirimiz Erdinç Utku Brüksel tine de bu yakımedyada operasyonlara da sokaklarındaki atmosferi yazdı. şır zaten. ir bilgi paylaşılmamasını isHaftaya okulteyince halk harekete geçların kreşleti. O ana kadar paylaşılan rin ve alışvebilgileri erişilmez hale geriş merkezleritirmek için Belçikalılar, aynı nin kapanması etiketle kedi fotoğraflarını haberiyle buruk paylaşmaya başladı. Belçibaşladı Brüksel. ka polisi de resmi hesabınOkulların kadan kedi maması fotoğrafı panması öğrenyayımlayarak halka teşekkür etti. cilerin birçoğunun hoşuna gitse de bu durum ekonomiyi ve yaşamı olumsuz etkiliyor. Eski Borsa binasının hemen karşısındaki Jules Van Praet caddesinin ara sokaklarından birine ters yönden girince fark ediyoruz polisin varlığını. Fransız polisi 13 Kasım saldırılarında Başka zamanlarda hiçbir şekilde dikkat Stade de France’da intihar saldırısı çekmeyen trafik ihlali karşısında polis gerçekleştirdiği tespit edilen üçüncü anında başımızda bitiyor. Normalde kateröristin fotoğrafını yayımladı. Pofeleri tıklım tıklım olan SaintGéry ve lis, Stade de France’ın H kapısında çevresinde boş masalar dikkat çekiyor. bombalı intihar saldırısı düzenleyen Devreye gezen asker ve polislerle yüz kişinin ismini ise henüz bilmiyor. Poyüze gelmemiz burada oluyor. lis fotoğraftaki kişiyle ilgili bilgi sahiBorsanın yanındaki kafeler de norbi olanlardan yardım istedi. mal zamanlara göre boş. Hemen arka Korkunun esir aldığı kentte vatandaştan çok gazeteci var T ‘Kedi’ hareketine ‘mama’lı teşekkür Hemen her sokağın başında silahlı ve maskeli askerler nöbet tutuyor. ya, eski kent meydanı Grand Place’a geçerken çikolata ve hediyelik eşya satan esnafın görüşünü alıyorum. “Normalde Noel alışverişi başlardı ve çok satış yapardık. Terör alarmının 4’e çıkarılmasından sonra doğru dürüst müşteri gelmedi. Keşke açmasaydık” diyor çoğu. yaşlarındaki üniversiteli bir genç kız güvenlik önlemlerinin gerekli olduğunu söylüyor. Brüksel’in İstiklal Caddesi diyebileceğimiz Rue Neuve ise hiç bu kadar sakin olmamıştı. Caddenin başındaki City2 alışveriş merkezi kapalı. Hemen ileride polis aracı bekliyor. Alış veriş caddesinde gazete bayileri ve birkaç küçük esnaf hariç neredeyse tüm dükkânlar kapalı. Esnaf sinek avlıyor. Kent merkezinin en işlek caddelerinden olan bu cadde de devriye gezen polisleri fark etmemek mümkün değil. Burada da sokaklar halka değil gazetecilere emanet. TV’lerde yorum yapan gözlemciler, “Bu aşırı radikal askeri önlemlerin bundan böyle Avrupa’da hayatın hangi kertede değişebileceğinin göstergesi olduğunu” söylediler. “Grand Place” görüntülerinin, “Avrupalı yaşam tarzı ve özgürlüklerinin sonunu simgelediğini” belirttiler... AB gibi NATO’nun da baş karargâhı olan Brüksel’de şok yaratan bu manzaraların yaşandığı saatlerde, Obama’nın IŞİD stratejisinde köklü değişiklik olduğuna dair haberler de internete düştü. Düne dek sadece IŞİD’i “zayıflatmaktan” söz eden ABD Başkanı, bundan böyle IŞİD’in “yok edileceğini” açıklıyor; IŞİD’e karşı müteffikleri topyekun savaşa çağırıyordu. Obama’nın “strateji değişikliği” ile birlikte, yeni Ortadoğu haritaları taze bir ilgiyle ortaya sürüldü. “IŞİD yok edildikten sonra Ortadoğu nasıl şekillenecek” sorusu etrafında belirlenen bu yeni haritalara göre, Türkiye’nin sınırında Kobani’nin batısına dek uzanan bir Kürdistan olacak. Altında, etnikdini temel üzerinde belirlenen bir Sünni ve Şii devleti yaratılacak. Hatay’ın güneyinde de “Alevi devleti” biçimlenecek… Yeni düzeni ABD ve bölgede son dönemde hızla denkleme dahil olan Rusya ve SykesPicot’nun klasik ikilisi Fransaİngiltere kuracak. Yeni düzen kurulurken Üçüncü saldırganın fotoğrafını yayımladı Prens Charles: Suriye’deki krizi iklim değişikliğinden Britanya Prensi Charles, “Suriye’deki korkunç tablonun sorumlularından biri de bölgede beş altı yıl süren ve binlerce insanın şehirlere akın etmesine neden olan kuraklıktı” dedi. Birleşmiş Milletler de yeni yayımladığı bir raporda son 20 yılda 4 milyondan fazla insanın iklim değişikliği nedeniyle evsiz kaldığını, 600 bin kişinin ise hayatını kaybettiğini ortaya koydu. Esnaf sinek avlıyor Grand Place normal zamanlarda insan kaynar. Bugün ise turist ve yerli halktan çok gazeteci ve televizyon ekibi var. Hatta “normal vatandaş” bulamayan bir gazeteci bana görüşümü soruyor. Ben biraz daha şanslıyım. 20 C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear