Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 23 EYLÜL 2014 SALI 14 IŞiD Pazarlığı ve Halifelik Tırtıktaki Yırtık Hadi ayakkabı kutusu falan karıştırmayalım.. Biraz kibar olalım. “Tırtıkçılık” diyelim. Her şeyin olur da “vecize”, “özdeyiş” , “slogan” tırtıkçılığı olur mu? Olur! Koskoca Ahmet Davutoğlu bile (Evet başbakan oldu!) Dışişleri Bakanlığı boyunca Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’ndaki sözünü “tırtıkladı”... İki üç sözcüğünü değiştirdi.. Üstüne de kendi resmini ekleyip.. Bakanlığın internet sitesine koydu: “Hattı diplomasi yoktur. Sathı diplomasi vardır. O satıh bütün dünyadır!” İyi mi? Ama Allah’ın parmağı yok. “Sathı” diplomasiyi genç okurlar, örneğin bendenizin öğrencileri, hep noktasız okuyor. “Sathi” diye anlıyordu. Böylece hak yerini buluyordu. “Sathi diplomasi” mi ne? Ülkenin dört bir yanıda kentlerin trafik ışıklarında boynu bükük Suriyeli çocuklar, kucağı bebeli boynu bükük kadınlar... HHH Tırtıkçılığın son kurbanı Türk Silahlı Kuvvetleri oldu. Yıllarca afişlerde kullandığı “Güçlü Ordu Güçlü Türkiye” ibaresini MİT tırtıkladı: “Güçlü MİT, Güçlü Türkiye!” Konsolosluk çalışanlarının rehin alınması öncesinde gösterdiği “güç” ise önce yanacak sonra da pek sevineceğiz demektir. Ki gençlerin deyimiyle... “Mersi, biz almayalım!” IŞİD lideri Ebubekir el Bağdadi geçen ay “halifeliğini” ilan etmişti. Maalesef bizimki “padişahlık” ile yetinme zorunda kalacak. HHH Rehine pazarlığında “halifelik” konusu da gündeme geldi mi? Bilemiyoruz. Bildiğimiz.. Gördüğümüz.. Kendisinin “halifelik”ten, yani “ümmetin liderliği”nden vazgeçmeyeceğidir! Bu konudaki kararlılığını sürdüreceğidir. Onu engelemek için CHP ve MHP de alternatif bir halife çıkartamayacağına göre.. Tek umut İŞİD’in işi ciddi tutmasında... Tapeleri, “sıfırladın mı?” kasetlerini delil göstererek halifeliği Erdoğan’a kaptırmamasında. HHH Yeni sıfatı, “Yeni Türkiye”ye de 1000 odalı “KaçAK Saray”a da pek uygun: Türkiye Cumhuriyeti Başkanı. Yani “Cumhur” yok artık! “Ümmet” var. Ve... Ümmetin lideri, yani halife var. “İnsanlığın Umudu” ise önünde bonus!.. İnsanlıktan kasıt... Yalnızca o dev afişte bayrağı olanlar.. Yani Müslüman uluslar. Afişte bir tek AB üyesi yani Hıristiyan ülke yok! “İnsanlık Umudu” ve “Ümmet Liderliği” kampanyası İstanbul’da sürüyor. Yukarıdaki resim dün çekilmedi. Ama çekilseydi de görüntü Örneğin, sünnetçi olduğu halde kendisine “Kalp damar cerrahı” süsü verenler yargılanıyor. Üstelik denetimli serbestlikten de yararlanamıyor. Türkiye’nin başkanı ise “sorumsuzluğuğunu” ve “denetimsiz serbestliğini” tepe tepe kullanıyor. “Ümmet Lideri” sıfatı için IŞİD’ci Ebubekir el Bağdadi binlerce kelle kopardı? O dandik halifelik ÖFKE ADALE ADALET makamını sayısız çoluk çocuğun kanı ile Küçük bir gülümseme için bile insanın yüsuladı, suluyor. zündeki 17 kasın birden ve aynı anda çalışYa bizimki? ması gerekiyormuş. Çok şükür o Fizyoloji uzmanları bir kasın bile gevşekşimdilik bu işi barış lik yapması halinde gülümsemenin tam geriçinde deniyor... çekleşmeyeceğini ve sahte bir tebesüm izDolar / Avro lenimi doğacağını belirtiyorlar. sıfırlama özürlüsü Yalnızca bir “hayret” mimiğinin gerçekleşmahdum beye vakıf mesi için bile 28 kasın birden devreye girkurdurarak.. mesi şartmış. “İlk halife” diye Bizim Muhteremin siyasi belagatinin özü Yavuz Selim”in olan anlık bir öfkeyi sergilemek için suratınadını “kâfir”in yaptığı daki kaç adet adaleyi birden devreye sokköprüye vermekle tuğunu siz tahmin ediniz? yetiniyor... Ki yakında 13. yılına girecek saltanatı için “Dindar kindar sarfettiği beyin gücünü değilse bile kas günesil” ile.. cü takdir edilebilsin!! Hahambaşı’nın çocuğunu imam hatipli yapılması ise değişmeyecekti. işin rengi! Çünkü dev afiş haftalardır yerinde duruyor! Edirnekapı’dan Haliç köprüsüne geçişte... Dahası.. İstanbul’a her gelişinde dönüşünde Terör örgütü d “Ümmetin Lideri’ni selamlıyor. enmemesi. IŞİD liderinin “H HHH alife” olmasınd “Türkiye Cumhuriyeti Başkanı” an.. “Padişah Hal diye bir makam veya rütbe var mı? ife Dayanışması”n Ya da “Ümmet Lideri” sıfatı? dan değildir, Buna ceza hukukukunda da yetki İnşaAllah! veya unvan gaspı deniyor. Bu Ne Sevgi Ah! Batı’nın IŞİD’i bitirme planının, Büyük Kürdistan Cumhuriyeti’nin kuruluşuna doğru evrildiğinden söz etmiştim geçen yazımda. Bilmece değil. Bir yanda küresel güçlerin geçen yüzyıldan kalma yeni Ortadoğu haritası... Diğer yanda IŞİD vahşetine karşı ABD’nin bölgedeki bir numaralı iş ortağı, Irak, Suriye ve Türkiye’deki Kürt unsurları ile örgütlerinin varlığı... Geçmişte PKK ile mücadele için ABD’yle pazarlıkları “özel temsilci” sıfatıyla yürüten emekli Orgeneral Edip Başer de dün aynı konuya dikkat çekiyor. Hürriyet gazetesinde yer alan röportajda, “Büyük Kürdistan’a doğru gidiyoruz, evet. Önce Türkiye Kürdistanı’nı da içine alacak bir Kürdistan, ondan sonra da Büyük Kürdistan...” diyor. Başer, ABD’nin, boğazları tutan Türkiye yerine, elinde petrolü tutan Kürtleri tercih edeceğini söylüyor. Başer’e göre Büyük Kürdistan dedikleri, “Kars’tan başlıyor, ErzurumErzincan, Sivas ve Malatya’yı içine alıyor, Mersin’e iniyor. Mersin de dahil olmak üzere bir harita”. AKP’nin görevlendirdiği Başer Paşa, ikili ve çokuluslu müzakerelerin başladığı dönemde, BOP kapsamında Büyük Kürdistan olgusunu bilmiyor muydu sanki? O sıralarda darbecilikten hapislere atılan silah arkadaşları, cezaevi parmaklıklarının arkasında bu gidişata dikkat çekiyordu... HHH Erdoğan ve Davutoğlu’nun biçimlendirdiği Yeni Osmanlı hayallerinin Türkiye’yi nerelere getirdiği, hangi açmazlara soktuğu ortada. Bugün için Ortadoğu bataklığında, rehine krizleriyle karşılaşan, IŞİD gibi terör örgütlerine destek vermekle suçlanan, üç ayda Suriye’nin işini bitirme hesabına soyunup başaramayınca, milyonlarca mülteciyle baş başa kalan Türkiye... Küresel egemenlerin geleceğin Ortadoğu haritalarında, sınırları değişmiş gösterilen bir ülke... Pentagon sözcüsü Kirby, IŞİD’e karşı koalisyon konusunda “Sırf coğrafi konumu nedeniyle bile Türkiye bu çabada ortaktır, ortak olacaktır ve olmak zorundadır” diyor. Bu iktidarın nasıl kurulduğunu anımsarsak haksız sayılır mı?.. Ne hallere düştü memleket! Cumhurbaşkanı seçimlerinin sözüm ona “barışçı, solcu, özgürlükçü” adayı Selahattin Demirtaş, bugün Kürt gençlerini Kobani’ye, cinayet örgütü IŞİD’e karşı savaşmaya çağırıyor... Erdoğan, IŞİD’e her türlü desteği yalanlıyor ama bırakın uluslararası güçleri, en başta kendi ülkesinin muhalefeti buna inanmıyor. Kılıçdaroğlu, sürekli kanlı terör örgütüne destek verildiğini savunuyor. Zaten rehine krizindeki sorular ortada. Musul Başkonsolosluğu, göz göre göre gelen IŞİD’e karşın neden boşaltılmadı? Operasyon nasıl oldu, alınan belli de ne verildi? Havuz ve merkez medyanın ilk gün ne diyeceğini bilemediği “kurtarma operasyonutakas maddi değil politik pazarlıklardan” ortalama bir zekânın çıkaracağı sonuçlar, hiç de iktidar sahiplerinin savundukları gibi değildir. Rehineler kurtuldu diye sevindik, ama ya ülkenin durumu?.. Bunu en iyi anlatan fotoğrafı, hafta sonu Başbakan Ahmet Davutoğlu verdi. Hangisi mi? Başbakan Davutoğlu’nun kurtarılan rehinelerden birinin yakını olan çocuğu kafasından kaldırarak sevdiği kare. Bu ne sevgi ah! Güler misin ağlar mısın Türkiye... Maazallah! ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com ‘Dünya İmparatoru’ Olsa da Kurtulsak! Yorumdan önce, 49 rehi nemizin kurtarılmış olmasıyla ilgili sevincimizin sonsuzluğunu vurgulayalım. Kana susamış, kafa kesmekten haz alan, insan öldürmenin canlı “pornografik” dijital gösterişiyle nam salan, sözde İslam adına devlet kurma peşinde olan yobaz sürüsünün elinden değerli diplomatlarımızın kurtulmuş olmaları bizlere koca bir sevinç yaşatmıştır. Peki bu sonuç nasıl elde edildi? İşte orada işler karışmaya başlıyor. RTE’ye sorarsanız, “Bir operasyon yapıldı ve rehineler kurtarıldı”. Çünkü devletin zirvesi, kahramanlık yapma peşindedir. Böyle bir fırsat da kaçmaz. Taze Başbakan Davutoğlu ise tercihi olan “temas” ve diyalogla işin çözüldüğünü, kendine uygun bulduğu üslupla anlatmıştır. MİT Müsteşarı Hakan Fidan ise sabır detaylı çalışma, zekâ ve metanetten söz etmiştir çözümde. Yani o da istihbaratçılara uygun dili kullanmayı seçmiştir. Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar’a göre ise rehinelerin serbest bırakılması, bir “CIA hamlesi”dir! Metanet, detaylı çalışma niree, operasyon niree, mutabakat niree, CIA nireee! Keşke aralarında basit bir telefon trafiği yapıp, kullanacakları dili önceden saptasalardı da devleti bu durumlara düşürmeselerdi. Aslında hata tabii Cumhurbaşkanı’nda olamayacağına göre(!), tüm diğerlerinde! Siz niye konuşuyorsunuz ki? “Operasyon” diyorsa, “elbet bi bildiği vardır” deyin susun! Ortada somut iki veri daha var: Türkiye en başından beri, hatta teröristlerin diplomatlarımızı kaçırmasından önce de IŞİD’e terör odağı olarak bakmıyordu ve onları diline bu şekilde almıyordu. Yani konu “ellerinde diplomatlarımız var” gerekçesinden çok öncesinde de zaten böyle başlamıştı. Çünkü herhalde birileri, IŞİD’i terörün kalbine yerleştirseler de, referansı “İslam” olan bir örgüte laf söylemeye cesaret edemiyordu. Kimin elinin kimin cebinde olduğu belli olmayan bir ortamda, Ortadoğu’nun dünya politikalarıyla iç içe geçmiş, arapsaçı olmuş çelişkiler, çıkar kavgaları, kaçınılmaz olarak bizi de işin mantıksız bağırsak düğümlerine doğru hortumlayacaktı. Patırtı orada da Kerry ve New York Times üzerinden patlak verince, zaten ortamdan dumanlar çıkmaya başladı. Önce New York Times’ın yaptığı “adilik, edepsizlik ve alçaklık” olarak tanımlandı, hemen ardından da gazetenin “haberimizin arkasındayız” yanıtı gülle gibi geldi. Hem de desteği Kerry’den alarak: Amerikan Dışişleri Bakanı, “IŞİD’in petrol sevkıyatının Türkiye üzerinden gerçekleştiğini” resmen açıklamaktan kaçınmayarak ateşe körükle gitmekten çekinmedi. RTE’nin alçaklık olarak nitelediği veriler ise her gün Türk basınının yandaş veya paydaş olmayan kısmında ve dünya basınında çıktığı için bu rahatsız edici konu buzdolabına kaldırıldı. Tabii IŞİD’le mücadele koalisyonuna imza vermeyip “stratejik ortaklık”tan “güçlü müttefik”liğe düştükten sonra! RTE, elinden gelse herhalde Obama’dan Amerikan basınına da IŞİD’cilere ülkemizden yapılan birinci sınıf hizmetlerin dökümü konusunda yayın yasağı koymasını veya New York Times’ı kapatmasını isteyecek! Şu birbiri üstüne yığılan sıfatlar dizisine bir de “Dünya İmparatoru”nu ekleyebilsek, zaten sorun kalmayacak! Nasıl TÜSİAD toplantısında Koç’ların ve Boyner’lerin gözünün içine baka baka Gezi konusunu konuşmasına taşıyıp “Gezi olaylarına lojistik sağlayanları da, Türkiye’ye algı operasyonu yapanları kimlerin fonladığını da tek tek biliyoruz. Hepsi mahcup oldu. Olmaya da devam edecek. 70 milyon kazanırken kaybeden onlar olacak” diyebiliyorsa, Ulaştırma Bakanı’ndan “RTE Havalimanı” sözlerini dillendirmeye başlamasını isteyebiliyorsa, bir Cumhurbaşkanı olarak Bank Asya hakkında görülmemiş bir dille saldırılar yapabiliyorsa, yurtdışına da böyle dayatmalar yapabilse sorun kalmayacak. Mesela Times örneğini sürdürürsek, Davutoğlu aracılığıyla yorumlar yollatacağına AİHM’ye doğrudan çatarak “Din dersleri hakkında böyle kararlar alırsanız sizi de kapatırım!” diyebilse, Fitch ve Moodys’e “Bu şekilde raporlar hazırlarsanız bu sizin için hayırlı olmaz” ihtarını çekebilse, hatta NATO’ya dönüp “Ne yaptı bu çocuklar size, bırakın bu IŞİD din kardeşlerimin peşini artık!” diye zılgıt çekebilse, bayağ yük ve stres kalkacak üzerimizden! Neyse, bu gidişle “daha neler göreceğiz” kervanına her gün yeni maddeler eklenirken bizler de CHP’nin bahar yorgunluğunu kış uykusu bastırmadan önce üzerinden atıp, adı değiştirilen “Atatürk Orman Çiftliği”, yok edilmek istenen “Atatürk Havalimanı” gibi “küçük” yerel işlerimiz konusunda biraz cesaretlenip, ağır tepkilerini zahmet olmazsa ortaya koymasını bekliyoruz. Çok şey mi istiyoruz? HARBİ SEMİH POROY T.C. MUĞLA 1. İCRA DAİRESİ TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2013/4757 ESAS Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adeti, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri : Taşınmaz üzerinde yola bakan cephede tek katlı toplamda 91,00 m2 yüzölçümüne sahip sobalı yığma yapı sisteminde inşa edilmiş 3 oda, mutfak ve tuvaletten oluşmakta olan duvarları boyalı, dış pencereleri alüminyum, oda tabanları traverten ve seramikten yapılmış takribi 3540 yıllık, yıpranma payı %40, mimarlık hizmetlerine esas sınıfı 3/A olan yapı mevcuttur. Ayrıca yapıya bitişik 7.20x4.20 ebatlarında sundurma mevcuttur. Mimarlık hizmetlerine esas sınıfı 1/A’dır. Yapının önünde ve giriş kapısında tabanlarda 59,00 m2 ölçümünde yaklaşık 1520 cm kalınlığında patlatma mermer mevcuttur. Bu yapının arkasında birbirine bitişik olarak yapılmış 35,00 m2 yüzölçümc sahip tek katlı yığma biriket ile inşa edilmiş sıvasız takribi 23 yıllık mimarlık hizmetlerine esas sınıfı l/A olan depo ve 64,00 m2 yüzölçüme sahip yine tek katlı, oda salon, mutfak ve banyodan oluşmakta olan, oda tabanları laminat parke, mutfak dolapları mdf olan, takribi 78 yıllık mimarlık hizmetlerine esas sınıfı 3/A olan yapılar mevcuttur, ayrıca yapı önlerinde 11.50x6 mt ve 5x2,20 m ebatlarında 2 adet sundurma mevcuttur. Yine taşınmaz üzerinde 80,00 m2 yüzölçüme sahip, 2 oda, mutfak, tuvaletten oluşmakta olan, sobalı, mimarlık hizmetlerine esas sınıfı 3/A olan, takribi 4050 yıllık yapı mevcuttur. Bu yanının hemen yan taralında 40,00 m2 yüzölçüme sahip demir borular üzerine kurulmuş çardak mevcuttur. Ayrıca taşınmazın önünde 3,20x1.70 mt ebatlarında demir kapı ve 2.30x2.00 mt ebatlarında ahşap kapı ve 2.30 mt. uzunluğunda ve 1.40 mt. yüksekliğinde tuğla duvar, 10.10 mt. uzunluğunda 2,00 mt yüksekliğinde taş duvar ve iç tarafta 7,50 mt uzunluğunda 1.15 mt yüksekliğinde harçsız biriket duvar mevcuttur. Taşınmaz içerisinde kayısı, dut, zeytin, ceviz ağaçları mevcuttur. Taşınmaz Bayır merkezinde olup ulaşımı kolaydır. Belediyenin teknik altyapı hizmetlerinden yararlanmaktadır. Topoğrafik olarak düz bir konumdadır. Adresi : Muğla ili, Menteşe ilçesi, Bayır Mah. Köyiçi Mevkii 2103 parsel. Yüzölçümü: 810.00 nı2 Arsa Payı: İmar Durumu: Muğla ili, Merkez ilçesi, Bayır köyü, Köyiçi mevkii, 2103 nolu parsel sayılı taşınmaz tapu kütüğünde 810.00 m2 yüzölçümünde olup, Bayır Belediyesi’nin 02.08.2013 tarih 583 sayılı yazısına göre Pınarbaşı mah. Kurtuluş sokakta kayıtlı olup imar planında meskun alanda bitişik nizam inşaat düzenininde 3 kat hmax 9,50 m, arka bahçe uzaklığı 4,75 m, olacak şekilde yapılaşma şartlarına haizdir. Parsel 2090 parsel ile şüyulu olup şüyu giderilmedikçe inşaat ruhsatı verilememektedir. Taşınmaz üzerinde yapılar bulunmaktadır. Kıymeti:201.371.70 TL KDV Oranı : %18 Kavdındaki Şerhler : 1. Satış Günü : 21/10/2014 günü 14:00 14:10 arası 2. Satış Günü : 18/11/2014 günü 14:00 14:10 arası Satış Yeri: MUĞLA ADLİYESİ EK BİNASI 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ (CARFOURSA ARKASI SEBA MOBİLYA YANI) Satış şartları : 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar HYPERLINK “http://csatis.uvap.gov.tr” esatis.uvap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 12 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellâliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isleyenlerin 2013/4757 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 17/09/2014 (İİK m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. BULMACA SEDAT YAŞAYAN “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 59171) SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ İnsan so 1 yunun ge2 netik yardımıyla geliş 3 4 tirilmesini amaçlayan 5 bilim da6 lı ya da anlayış. 2/ Ek 7 vator kuşa 8 ğındaki ge 9 niş tropikal çayırlara 1 2 3 4 5 6 7 8 9 verilen ad... Bir 1 M A D İ S O N K renk. 3/ Paramızı 2 İ L E T İ E K E simgeleyen harf 3 L A V T AM İ M ler... Yakanın 4 O D K İ B E L E üzerine dikilen 5 N O K U L S E R kürk. 4/ Müs6 G R İ L S İ E lüman ülkelerde oturan Yunan 7 A L K A R A S I A L K O V S E asıllı halk... Di 8 şi geyik. 5/ Halk 9 İ K A T A K I R şairi... Çekişme, bozuşma, kavga. 6/ Geçimi yaşlı ve zengin bir kadın tarafından sağlanan genç erkek sevgili... Anlamlı iz. 7/ Işığı yansıtmaya yarayan araç; reflektör. 8/ İnme, felç... Hayvanın bir yanındaki yük. 9/ Üzerine et konmuş özel İran pirinciyle pişirilmiş pilav... Öğütülmüş tahıl. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kadınlarda cinsiyet hormonu. 2/ Bir tür pencere kapama düzeni...“ derdim var birbirinden seçilmez / Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm” (Karacaoğlan). 3/ Konut... Hz. Muhammed’in savaşlarından söz eden yapıtlara verilen ad. 4/ Cilve... Kokulu bir çörek cinsi. 5/ Emanet... Leylak rengi, açık mor. 6/ Bir cins doğan kuşu. 7/ Nazilerin politikasında Germen ırkından kimselere yakıştırılan ad... Mısır’ın plaka imi. 8/ Sınırları belirlenmiş toprak parçası... Altın elementinin simgesi. 9/ II. Dünya Savaşı sırasında Mısır’da İngiliz kuvvetleriyle Mihver devletleri arasında geçen iki çarpışmaya verilen ad.