23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 EYLÜL 2014 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 PKK’nin her yaptığını anlık Türkiye’ye aktaran ABD, siyasetten askeriyeye kritik isimleri ise tek tek dinlemiş ‘İKİYÜZLÜ DOSTLUK’ Dış Haberler Servisi Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı’nın (NSA) dünya çapında dinleme ve istihbarat faaliyetlerini ortaya seren Edward Snowden’ın belgelerinde ayrıntılı biçimde yer alan Türkiye ile ilgili bilgiler ilk kez tüm detaylarıyla ortaya serildi. Alman Der Spiegel dergisinin “İkiyüzlü dostluk: Türkiye NSA için ortak ve hedef” başlığını kullandığı yazıda, ABD istihbaratı ile Türkiye arasında özellikle PKK konusunda “derin” bir işbirliği kurulduğu belirtilirken diğer yandan da Ankara’nın Küba ve Venezüella gibi “açıkça hasım” addedilen ülkelerden bile daha yakından dinlenip izlendiği yer aldı. Der Spiegel’in haberinde, Snowden’ın belgelerinin Türkiye ve NSA ile İngiliz istihbaratının GCHQ servisi arasındaki geniş çaplı casusluğu ortaya serdiği aktarıldı. Bu ortaklığın örneği olarak Aralık 2011’de TürkiyeIrak sınırındaki Cudi Dağı’ndaki Uludere (Roboski) katliamında sergilendiği anımsatıldı. Olayın bir Amerikan insansız uçağının sınırdan geçen 34 kişiyi tespit ederek Türkiye’yi haberdar etmesiyle gerçekleştiğinin 2012’de Wall Street Journal’de çıkan haberle ortaya konulduğu da vurgulandı. Snowden’in arşivlerinin ise ABD ile Türkiye arasında PKK’ye yönelik ilişkinin derinliğini ortaya koyduğu kaydedildi. Buna göre, NSA, PKK liderlerinin cep telefonlarına dair verileri saatlik bazda Türkiye’ye aktardı. ABD hükümeti de Türklere, PKK’nin para akışı ve liderlerinin sürgünde nerelerde yaşadıkları hakkında geniş çaplı enformasyon verdi. Ancak dergiye göre Snowden belgeleri aynı zamanda Türkiye’nin ABD’nin hedefinde bir ülke olduğunu da gösteriyor. Belgeler, Washington’daki siyasi liderliğin NSA’yı Türkiye’nin liderlerinin “niyetlerini” anlamak dahil 19 kilit alanda gözleme operasyonları yapmakla görevlendirdiğini ortaya koyuyor. Bu da dergiye göre Türkiye’yi tek dinleyenin Alman istihbarat servisi olmadığını açıkça gösteriyor. Ocak 2007’ye ait üst düzey bir NSA belgesi, Türk hükümetinin PKK üyelerinin telefon konuşma kayıtları ve coğrafi verilerinin Türkiye’ye sağlandığını ortaya koyuyor. NSA yine Avrupa’da yaşayan PKK liderlerinin internek iletişimlerine sızarak Türk hükümetiyle yardımlaştı. Değiş tokuş edilen veriler NSA’nın Türkiye’ye içindeki PKK liderlerinin cep telefonlarının tam yerlerini altı saatlik enformasyon bazında sağlamalarına kadar vardı. Belgelere göre Ekim 2005’te bir askeri operasyonda NSA Türk yetkililerine saat başı bilgi yolladı. Mayıs 2007’de ulusal istihbaratın başı daha derin istihbarat desteğine dair bir memorandum imzalamışken karşılıklı yardımlaşma Ortak İstihbarat Füzyon Hücresi ismi verilen çalışma grubunun kurulmasına kadar vardı. WikiLeaks arşivlerinde yer alan diplomatik bölgeler Aralık 2007’de düzenlenen saldırı dalgasında da bu istihbarat hücresinin sağladığını ortaya koyuyor. Bu derin çalışma ilişkisi Barack Obama’nın başkanlığında da sürerken Ocak 2012’de Amerikalı yetkililer Türkiye’nin PKK ile mücadelesini yakalanan ses kayıtlarındaki şahısların tespiti için oluşturulan ses tanımlama sistemi dahil bir dizi önlemle destekleme önerisini sundu. NSA bu sistemlerden iki tane kurmayı önerirken, karşılığında Türkler de bir dizi Kürt aktivistin Der Spiegel’in yayımladığı belgeler içinde en dikkat çekenlerden biri MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile ilgili. 15 Nisan 2013 tarihli ‘çok gizli’ damgalı belgede Fidan ile ilgili Amerikan istihbaratının raporu yer alıyor. “Potansiyel problemler” başlığı altındaki “Fidan” bölümü şöyle: “ABD istihbaratının verdiği bilgiler MİT’in başındaki Dr.(bu bölüm karalanmış Fidan’ın Bilkent’te doktorası var) İran bağlantılarına işaret ediyor. Bu bağlantıların ABD’nin SIGINT (Signal Intelligence istihbarat paylaşımı) anlaşmasına nasıl etki edeceği şimdiki durumda bilinmiyor.” Hakan Fidan ile ilgili “İran bağlantısı” iddiaları Türkiye’de Selam Tevhid dos İran iddiaları hem Türkiye’de ‘AlmanyaABD hem dünyada konuşulmuştu savaşlarının ortasında kaldık’ yasında geçmişti. Dosyada İran adına çalışan kişilerin Fidan’dan “Emin” kod adıyla bahsederek onun aktardığı ileri sürülen kimi bilgileri paylaştığı iddiaları yer alıyordu. Dünya basınında ise Wall Street Journal’da Fidan’ın İran yakınlığı eleştirilerine dönemin Başbakanı Erdoğan “müsteşarımı yedirmem” diye yanıt vermişti. ANKARA Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan ile ilgili Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) kayıtlarında ortaya çıkan iddialar, Ankara’da hükümet çevrelerinde ve devlet kurumlarında “AlmanyaABD istihbarat savaşlarının ortasında kaldık” değrelendirmesine neden oldu. Kısa süre önce Alman basınında çıkan “Almanya Türkiye’yi dinledi” haberlerinin, ABD tarafından sızdırılmış olabileceği düşünülürken, dün Amerikan belgelerindeki Fidan’ın İran bağlantası ile ilgili iddiaları gündeme getiren haberlerin ise bu kez Alman istihbaratı tarafından sızdırılmış olabileceği iddiası konuşulmakta. Almanya’nın Türkiye’yi dinlemesine ilişkin haberler konusu başkentte şöyle değerlendiriliyor: “Bizim sızan haberlerin satır aralarından okuyabildiğmizi kadarıyla Almanya ile ABD arasında müthiş bir istihbarat savaşları yaşanıyor. Amerikan istihbarat görevlisi Edward Snowden tarafından sızdırılan NSA belgelerinde, Alman Başbakanı Angela Merkel’in yıllarca Amerikalılar tarafından dinlendiğinin ortaya çıkmasından sonra başlayan bir savaş bu. Almanlar buna karşı ülkelerindeki Amerikan istihbarat yetkilisini sınır dışı ederek misilleme yaptı. ABD de ona karşı başka adımlar attı. Ve bu böyle sürüp gitmekte. İşte Türkiye’nin dinlenmesi ile ilgili belgeler de bize göre bu savaşın bir parçası.” Ankara sızan belgeleri masaya yatırdı Türkiye Küba’dan da öncelikli Belge Türkiye’yi takip konusunda Venezüella ve hatta Küba’nın da üzerine konumlandırıyor. Türk hükümetinin “liderlik niyetleri” hakkında enformasyonun değeri de “ikinci en yüksek önceliği” haiz olarak kategorilendirildi. Askeri ve askeri altyapı kadar, dış politika hedefleri ile enerji güvenliği de üçüncü en yüksek öncelik düzeyine sahip. Aynı belgede PKK de istihbarat hedefi olarak konulsa da çok daha az yüksek düzeyde öncelik konumunda kaldı. 2006’dan başlamak üzere NSA Türkiye’nin üst düzey siyasi liderlerinin bilgisayarlarına sızmayı amaçlayan geniş çaplı izleme gözleme operasyonunu başlatmıştı. Amerikalı yetkililer kendi içlerinde bu operasyonu, “Türk Dalgası Proje Planı” diye niteliyordu. Ekibin hedefine ulaşması altı ayını aldı. ABD istihbaratı Türk diplomatlarını da özellikle Amerika’dakileri de izlemeye aldı. 2010’daki gizli belgeye göre Washington’daki Türkiye büyükelçiliği “Pudra” diye anılan bir programla dinlendi. BM’deki Türkiye temsilciliği için kullanılan benzeri programa da “Karaşahin” ismi konuldu. Amerikalı analistler Türkiye elçiliğinin telefon sistemine sızdı ve bilgisayarlarının içeriğine erişti. Diplomatların kullandığı bilgisayar sistemine virüs konuldu. New York’taki BM’deki temsilciliğe Trojan yerleştirildi. NSA belgesine göre Amerikalılar tüm misyonun bilgisayar sürücülerini kopyalayabilecek kapasiteye ulaştı. Bir tek Almanya dinlememiş Türkiye’nin dinlendiğine ilişkin Alman basınına sızan ilk haberlerle ilgili başkentte yapılan ilk değerlendirmelerde, “Sızdırmayı ABD’nin yapmış olma olasılığı çok yüksek” sonucuna varılmıştı. Dün yine Alman basınının ortaya çıkardığı ve Amerikan istihbarat kuruluşu NSA belgelerinde MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın İran bağlantıları olduğu iddialarınınn yer aldığı haberleri de başkent koridorlarında, “Şimdi de Almanlar mı ABD’ye misilleme yaptı?” şeklinde yorumlandı. Alman basınında dün çıkan haberlerin öncesinde, Ankara’daki devlet kurumlarında yapılan analizlerde sadece Alman teşkilatı BND’nin değil, Amerikan NSA ve İngiliz istihbarat örgütlerinin de Türkiye’yi yakından dinlediği sonucuna varılmıştı. Yabancı istihbarat teşkilatlarının uydudan geçen konuşmalardan, yerdeki fiber optik kablolardan geçen konuşmalara kadar her türlü iletişimi dinleme altyapısına sahip olduğu vurgulanıyor. ABD, sonra Almanya sızdırdı Önce NSA da dinliyordu ses örneklerini sağladı. Dergi NSA’in o dönemde bu teknolojiyi sunmakta bir “risk” görmediğini aktardı ancak NSA uzmanlarının kendilerini tek rahatsız hissettikleri konunun kilit kelimelerle otomatik arama fonksiyonu olduğunu ekledi. Türkiye ile ABD arasındaki bu ortaklığın NSA’in Ankara’da üslenmiş olan Özel İrtibat Faaliyetleri (Special Liaison Activity TurkeySUSLAT) ofisi aracılığıyla yürütüldüğü belirtildi. Buna göre NSA Türk ortaklarına her türlü eğitim ve teknik yardımı sundu. NSA’nın “para izleme” birimi kullanılarak PKK’nin Avrupa’daki para akışının izi sürülürken Türkiye de ABD’ye PKK liderlerinin telefon konuşmaları kadar Rusya ve Ukrayna hakkındaki istihbaratlarını da yolladı. Ancak bu derin ortaklık sürerken Türkiye de bu faaliyetin hedefi oldu. Bir NSA belgesi bu durumu “ortak ve hedef” olarak tanımlıyor. Buna göre ABD’nin yakın çalıştıkları siyasetçiler, askeri yetkililer ve istihbarat yetkilileri de “meşru casusluk hedefleri” olarak görüldü. Bu gizli faaliyetler ise İstanbul ve Ankara’daki Özel Kolektif Servis’in dinleme istasyonları üzerinden iki ofiste yürütüldü. ABD başkanlarına sunulan Ulusal İstihbarat Öncelikleri Belgesi’ne göre, Nisan 2013’te Türkiye, ABD’nin izleme ve gözleme faaliyetlerinin en sık hedefi haline geldi. Kimler dinlendi? Der Spiegel’e göre NSA, bu casusluk faaliyetlerinden edindiği bilgileri “Beş Gözler” diye anılan ortakları İngiltere, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda istihbaratıyla da paylaşmış. Bu grup içinde İngiltere de zaten Türkiye’ye yönelik kendi GCHQ casus izleme ajansını geliştirmiş. Bu da Türkiye’deki siyasi hedefler gibi enerji sektörünü hedef almış. İngiltere’nin bir gizli belgesinde Ekim 2008’de GCHQ’nun görevlendirilmiş ajanlarının Türkiye Enerji Bakanlığı kadar BOTAŞ ve TPAO’yu ve enerji şirketi Çalık’a erişimi genişletti. Listede Enerji Bakanı Hilmi Güler dahil 13 isim yer alıyordu. 2008’de GCHQ analistleri bakanlıkların ve şirketlerin binalarının çatılarından uydu görüntüleriyle başladı. Çifte vatandaşlığı bulunan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek özel olarak “hedef” belirlenmişken, GCHQ yetkilileri Der Spiegel’e operasyonun detaylarına dair yorum yapmadılar. Hilmi Güler NSA’dan teknik destek Mehmet Şimşek İki şehirde dinleme ofisi Uzmanlar, Almanya, ABD ve diğer Batı istihbarat teşkilatlarının Türkiye’yi yakından izleme kararlarını “terör” tehdidine bağlıyor. Konuştuğumuz yetkililer, “DHKPC onlar için de tehdit. PKK de öyle. Hizbullah da öyle. O yüzden dinlemek istemiş olabilirler buradaki gelişmeleri” değerlendirmesini yaptılar. Ancak Alman basınında dün çıkan iddialar, ABD’nin dinlemelerinin sadece terör tehdidine karşı dinleme amaçlı olmayıp, MİT Müsteşarı’na kadar yakın takipte olduklarını gösteriyor. amacı terör mü? Dinleme Uluslararası istihbarat toplamak için ABD’li şirketin ürettiği hidrojen motorlu insansız hava aracı inceleniyor Devlet destekli HSYK yarışı ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Hükümet desteğiyle kurulan Yargıda Birlik Platformu, 12 Ekim’de yapılacak HSYK seçimlerindeki adaylarını düzenlediği tanıtım toplantısıyla açıkladı. Yaklaşık 2 bin hakim ve savcının katıldığı toplantıda konuşan adaylar, iktidarın yargıya müdahalelerine değinmedi. Adaylardan HSYK Başmüfettişi Mehmet Yılmaz, “HSYK’nin yasama ve yürütme kuvvetleriyle uyumlu çalışması esastır ve doğrusu da budur” ifadesini kullandı. Adalet Bakanlığı ile yargıdaki bazı sosyal demokrat ve Ülkücü kökenli isimlerin birlikte oluşturduğu Yargıda Birlik Platformu, HSYK seçimi aday tanıtım toplantısını dün Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdi. Toplantıda, Adalet Bakanı Müsteşarı Kenan İpek, bakanlık bürokratları, İstanbul Başsavcısı Hadi Salihoğlu ile Ankara Başsavcısı Fethi Şimşek “protokol” sırasında yer aldı. Toplantıya çevre illerden katılan hakim ve savcılar, özel tutulan otobüslerle Ankara’ya getirildi. Toplantıda HSYK seçimlerinde aday olan 16 isim çıktı. Platform adına konuşan Ankara Savcısı Abbas Özden, bir zümrenin yargı yönetimini ele geçirdiğini kaydetti. Adaylar adına söz alan HSYK Başmüfettişi Mehmet Yılmaz, yargının belli çevreleAdalet Bakanlığı, yargıda sicil affı ve özlük hakkı düzenlemelerini içeren çalışmasını tamamladı. Seçim öncesi Meclis’e sunulması planlanan tasarıda, 2010’dan sonra HSYK’nin ceza verdiği hâkim ve savcılara sicil affının yolu açılıyor. Bu kapsamda, disiplin cezası verilen hakim ve savcılar için HSYK Genel Kurulu’na birkez daha itiraz etme hakkı getiriliyor. Tasarıda yargı mensuplarına zammı içeren özlük hakkı iyileştirmesinin de yer alacağı belirtiliyor. YARGIDA BİRLİK PLATFORMU ADAYLARININ TANITILDIĞI TOPLANTIDA HSYK’NİN YASAMA VE YÜRÜTMEYLE BİRLİKTE ÇALIŞMASI GEREKTİĞİ VURGULANDI BARKIN ŞIK Seçim öncesi sicil affı ve zam rin kontrolüne girdiğini öne sürerken, bugün yaşanılanların milli güvenlik krizi olarak nitelendirilebilineceğini söyledi. Yılmaz, şunları kaydetti: “Hepimizin mutabık olacağı bir husus, bağımsızlık diğer erklerle de ilgilidir. Ancak tarafsızlık bizzat bizlerin vicdanlarında tezahür etmektedir. O yüzden tarafsızlığımızı temin ederek bağımsızlığımızı talep etmeliyiz. Tarafsızlığımıza ve bağımsızlığımıza halel getirmeyecek şekilde özellikle HSYK gibi idari kurulların diğer kamu kurumları ile, yasama ve yürütme kuvvetleriyle uyumlu çalışması esastır ve doğrusu da budur.” Cumhuriyet’in 2006’da yayımlanan reklamındaki “Tehlikenin farkında mısınız” sözünü kulla nan reklamını kullanan Yılmaz, “Bir dönem bir sloganı vardı: ‘Tehlikenin farkında mısınız’ diye. Şimdi bu soruyu tekrar soruyoruz ve ‘kesinlikte farkındayız, kesinlikle ciddiyetini görüyoruz, kesinlikle yıkımın farkındayız’ diyoruz. Biz bu ülkenin sağduyulu, vicdanlı, hakkaniyetli ve yerli düşünen insanları olarak farklı inanç ve ideolojiler taşısak da evet ‘tehlikenin farkındayız.’ Tehlikenin farkındayız. Çünkü bunun milli bir konu olduğunun farkındayız. Bunun bir güvenlik sorunu olduğunun, bunun bir demokrasi karşıtı kalkışma olduğunun farkındayız” değerlendirmesini yaptı. Yılmaz, HSYK’nin acilen yargı üzerinde bir tehdit olmaktan çıkarılması gerektiğini söyledi. Toplantının bir bölümünü sürpriz isimler de izledi. Yarsav ve Yargıçlar Sendikası’nın HSYK üyesi adayları Bülent Yücetürk ve Mustafa Karadağ, toplantıyı mercek altına aldı. Yücetürk, Cumhuriyet’e yaptığı değerlendirmede, Yargıda Birlik Platformu’nun devletin tüm imkanları kullanarak aday tanıtım toplantısı yaptığını kaydetti. Yücetürk, şunları kaydetti: “Platform devlet olanaklarını kullanarak seçim kampanyası yürütüyor. Hâkim ve savcılar üzerinde baskı yapılıyor.” ‘Devlet olanaklarıyla baskı’ ANKARA Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT), kendisi için kıtalararası istihbarat toplayabilecek bir insansız hava aracı geliştirmesi için TÜBİTAK’a görev vermesinin ardından önemli gelişmeler yaşandığı öğrenildi. ABD’de mini İHA alanında faaliyet gösteren Aerovironment adlı şirketin ürettiği hidrojen motorlu dev İHA projesine MİT için ilgi gösterildiği belirtildi. Projeye göre, bu İHA 46 gün havada kalabiliyor. Havadan görüntü ve ses istihbaratı toplayabilmek için TÜBİTAK’a görev veren MİT için, ABD menşeli Aerovironment adlı şirketin dev İHA projesinin incelenmeye başlandığı öğrenildi. Aerovironmet adlı şirketin ürettiği mini İHA sistemleri halen Amerikan Deniz Piyadeleri tarafından etkin olarak kullanılıyor. Şirket öte taraftan ise hidrojen motorlu kıtalararası görev yapabilecek bir İHA geliştirme çalışmalarını sürdürüyor. TÜBİTAK’ın bu şirket ile temasa geçtiği belirtildi. Bu sistemin benzerini ABD, Global Hawk adı altında kullanıyor. TÜBİTAK’ın MİT için ilgilendiği sistemin Global Hawk’tan farkı ise hidrojen motorlu olması. Bu sistemin 46 gün yakıt ikmalinde bulunmadan havada kalabildiği belirtiliyor. MİT kıtaları İHA ile aşacak 20 1000 kilometre yüksekte, stratosferde görev yapabiliyor. 66 kilometre çapında bir alanı gözetleyebiliyor. ton fosil yakıtla yapılabilecek bir uçuş bu sistemle 1 ton hidrojen yakıt ile gerçekleştirilebiliyor. 34 metre kanat genişliğine sahip olan Boeing 737’den daha büyük olan 53 metre kanat genişliğine sahip uçağın, bir uydunun yapabileceği tüm muhabere yeteneklerine sahip olduğu kaydediliyor. 737’den büyük
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear